Onlarca medeniyete ev sahipliği yaparak kültürel ve sanatsal zenginliğiyle ilgi gören Türkiye, eşsiz coğrafyası ve doğal güzellikleriyle sizi görsel bir şölene davet ediyor. Doğal ve tarihi güzellikleri bir arada barındıran Türkiye’de kaliteli bir eğitim alırken seyahat etmek için de bolca zaman bulacaksınız. Türkiye, tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış zengin bir coğrafya olarak, çok sayıda müze ve ören yeri barındırıyor. Türkiye’deki müzelerin tam listesine bu adresten ulaşabilirsiniz. Birçok müzeyi ücretsiz ziyaret edebilmek için Müzekart almayı unutmayın.
Türkiye’ye okumaya gelen uluslararası öğrencilerimizin amaçlarından biri olabildiğince çok gezerek Türkiye’yi daha yakından tanımak. Türkiye’de gezilebilecek yüzlerce müze ve milli park bulunduğu için tüm seyahat noktalarına değinemesek de mevsimlere göre mutlaka ziyaret edilmesi gereken destinasyonların bazılarını burada öğrencilerimiz için sıraladık.
Güneşin, denizin ve ormanların en güzel halini göreceğiniz Muğla, yaz mevsiminde ziyaret edilmesi gereken en güzel şehirlerden biridir. Ege’nin bu masalsı şehrinde çıktığınız yolculuk sizin için unutulmaz bir anı olacak. Doğasının güzelliği dışında yamaç paraşütü gibi doğa sporları için de çok popüler bir yer burası. Babadağ’dan başlayıp Ölüdeniz’de sonlanan yamaç paraşütü aktivitelerine siz de katılabilirsiniz.
Muğla’nın bir ilçesi olan Bodrum, plajları ve doğasıyla muhteşem bir tatil merkezi. Türkiye’nin en çok mavi bayraklı plajının bulunduğu Bodrum’da ister sakin koylarda dinlenebilir isterseniz popüler plajlarda eğlenebilirsiniz.
Eğer yaz aylarında sıcaktan bunalıyorsanız Trabzon sizin için en uygun yaz tatili alternatifi olabilir.
Uzungöl’ün temiz ve serin havasında zengin bir Karadeniz kahvaltısı yaparak yeni ders dönemi için enerji toplayabilirsiniz. Ayrıca bütün ihtişamıyla dağ yamacına inşa edilmiş Sümela Manastarı’nı ziyaret ederek tarihi bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Bahar aylarında rengarenk çiçekleriyle mükemmel bir dinlenme yeri olan Uludağ kış aylarında da herkesin gözdesi konumunda. Başta kayak olmak üzere kış sporlarına meraklıysanız Uludağ’da heyecanı doruklarına kadar yaşayabilirsiniz.
Gün boyu yorulduktan sonra karlar arasında sucuk ekmek keyfinin çok ayrı olacağına emin olabilirsiniz.
Uludağ’dan sonra Türkiye’nin en büyük 2. kayak merkezi olan Palandöken, ziyaretçilerine oksijen, eğlence, macera dolu bir tatil fırsatı sunuyor.
Kayak sezonunun Kasım ayında başladığı Erzurum’u Nisan ayının sonuna kadar kış sporları için ziyaret edebilirsiniz.
Yılın her mevsimi yüksek ilgi gören Gölcük Gölü, kış mevsiminde eşsiz bir güzelliğe bürünüyor. Eğer kayak merkezlerinin kalabalıklarından uzak daha sakin bir vakit geçirmek istiyorsanız Gölcük Gölü sizin için en uygun yer olabilir.
Gölün karlar altındaki nefes kesici güzelliğini izleyebilir ve karlar üzerinde faytona binerek manzaranın tadını daha çok çıkarabilirsiniz. Gece ise karla kaplı ormandaki bungalov evlerde konaklayabilirsiniz.
Şüphesiz kış mevsiminde gençler arasındaki en popüler faaliyet Doğu Ekspresi’yle yolculuğa çıkmaktır.Ankara- Kars arasında sefer yapan bu trenin tek yönü tam 1 gün 7 saat sürüyor.
Tren yol boyunca turistik alanlarda yolcuların gezebilmesi için uzun molalar veriyor.
Bu tren seyahati süresince Kars’ta Ani Harabeleri ve Erzurum’da Üç Kümbetler’i ziyaret edip donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızağa binebilirsiniz.
Sonbahar mevsiminde kırmızı, sarı ve yeşilin tüm tonlarını görebileceğiniz Yedigöller, kısa süreli kamp seyahatleri için en ideal mekanlardan biridir.
Çok küçük bir maliyetle kamp çadırınızı da yanınıza alarak arkadaşlarınızla güzel bir hafta sonu geçirebilirsiniz.
Çok popüler olmasa da Yalıboyu Evleri Yeşilırmak’ın kıyısına dizilmiş tarihi yapısıyla ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor. Bu evlerin geleneksel mimarilerini inceleyerek geleneksel Türk kültürü ve günlük hayatı hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
Büyülü mimarisiyle sizi zaman yolculuğuna çıkaracak Mardin’i Türkiye’de eğitim alırken mutlaka ziyaret etmelisiniz. Şehircilik ve mimari alanında ufkunuzu açacak bu gezide Firdevs Köşkü’nü de planınıza eklemeyi unutmayın.
Giderek popülerliği artan gastronomi turizmi, gezilen yerin mutfak kültürünü yakından tanımayı sağlar. Türkiye, gastronomi ve mutfak sanatları açısından oldukça zengin bir kültüre sahiptir. Türkiye’deki öğrencilik hayatınız boyunca özellikle UNESCO Gastronomi Şehirlerimiz olan Gaziantep, Hatay, Afyonkarahisar ve Kayseri’nin mutfaklarını mutlaka denemelisiniz.
Geleneksel lezzetlerimizi tadabileceğiniz en iyi mekanlardan biri ise Unesco Hatay Gastronomi Evi’dir. Zengin menüsüyle hiçbir geleneksel lezzeti es geçmeyen bu restoranda uygun bir fiyata lezzet şöleni yaşayabilirsiniz.
Dünyanın sayılı longoz ormanlarından bir tanesi olan İğneada’da kanoya binerek ormanın derinliklerini keşfedebilirsiniz. İstanbul’dan günübirlik olarak ziyaret edilebilecek orman, ilkbahar mevsiminde favori destinasyonunuz olacak.
İnsanı doğasıyla büyüleyen Salda Gölü, çam ağacı ormanlarının arasından mavinin en güzel tonlarıyla parlar. Özellikle ilkbahar aylarında muhteşem atmosferi ve yumuşacık krater kumuyla Salda Gölü’nde kamp yapmak iyi bir fikir olabilir.
Mars üzerinde yer alan ve kurumuş bir krater gölü olan Jezero ile Salda Gölü’nün benzerliğine dikkat çeken NASA’nın dediği gibi “Jezero kraterine seyahat edemeyebilirsiniz ama ona en yakın yere yani Salda Gölü’ne gidebilirsiniz”. Bu eşsiz deneyimi kesinlikle kaçırmayın.
Tarih ve doğayla iç içe bir zaman geçirebileceğiniz Kapadokya’da atla tur yapılabiliyor.
Ayrıca geziniz boyunca çömlek atölyelerini gezebilir ve gün doğumunda aynı anda havalanan balonları izleyerek mükemmel fotoğraflar elde edebilirsiniz.
Halfeti, Fırat Nehri’nin suları altında kalmış taş evler, mağaralar ve camiler ile gizemli bir masaldan çıkmış gibi. Tekne turuyla gezilebilen bu batık kent ilham kaynağınız olacak.
Şanlıurfa’ya gittiğinizde tarihin sıfır noktası olarak tanımlanan Göbeklitepe’yi ve peygamberler diyarı olarak bilinen Balıklıgöl’ü de ziyaret etmelisiniz.
Türkiye denildiğinde tabii ki herkesin aklına ilk İstanbul gelir. İmparatorluklar, saraylar, camiler, kiliseler, hamamlar ve kediler şehri olan İstanbul’un sahip olduğu kadim kültür, okuyup araştırmakla bitmez. Bu yüzden İstanbul’u anlamanın en güzel yolu onu gezerek yakından deneyimlemektir.
Bu kadar zengin bir şehirde gezilmesi gereken yerlerin hepsinden bu sayfada kısaca bahsetmemiz neredeyse imkânsız. Ancak bu büyük şehre gelmeden önce internetten araştırarak gezeceğiniz yerleri önceden belirlemenizi ve kendinize en az bir haftalık bir süre ayırmanızı öneririz.
Ayrıca İstanbul’un en hareketli caddesinde bulunan İstanbul Beyoğlu Ofisimize mutlaka uğramanızı tavsiye ederiz.
Son olarak yılın her dönemi sizleri Ankara’daki YTB Hamamönü ofisine bekliyoruz. Ankara’nın en tarihi mahallesinde yer alan binamızda tarihi solurken diğer Türkiye Burslusu öğrencilerimizle tanışabilirsiniz. Dünya mutfak günlerinden sinema ve sanat etkinliklerine her gün eğlenceli bir faaliyetin düzenlendiği ofisimizin kapıları tüm uluslararası öğrencilerimize açıktır