Thesis Search




SEARCH RESULTS

Hibrit entomopatojen nematod Heterorhabditis bacteriophora (HBH) ırkının bazı zararlı böcekler ile mücadelesinde yeni bir uygulama yöntemi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Tarımsal açıdan zararlı böceklere karşı genellikle, insan sağlığı ile çevreye zararlı olan ve böceklerin direnç kazanmasına neden olan kimyasallar kullanılmaktadır. Heterorhabditidae ve Steinernematidae familyalarına ait olan entomopatojen nematodlar (EPN) tarımda birçok toprak kaynaklı zararlı böceklere karşı biyolojik mücadele ajanları olarak kullanılmaktadır. EPN'ler toprakta yaşayan zararlılar ile mücadele etmek için kullanılan kimyasallara iyi bir alternatiftir. Ancak, böceklere karşı toprak üstü uygulamaları genellikle nem eksikliğinden dolayı başarısız olmaktadır. Bu nedenle, EPN'ler etkinliklerini hızla kaybederler. Bu çalışmada, göçmen çekirgelerine (Locusta migratoria (Linnaeus, 1758) (Orthoptera: Acrididae)) ve Türkistan hamamböceklerine (Blatta lateralis (Walker) (Dictyoptera: Blattidae)) karşı Heterorhabditis bacteriophora (Poinar, 1976) (Rhabditida: Heterorhabditidae) HBH hibrit ırkının kullanımı için yeni bir uygulama yöntemi geliştirilmiştir. Hidrofilik kumaş tuzakları, toprak üstünde EPN'lerin ihtiyaç duyduğu nemli ortamı sağlayacak şekilde ayarlanmıştır. Tuzak sistemine üç farklı H. bacteriophora (HBH) dozajı (50 IJ/cm2 , 250 IJ/cm2 ve 500 IJ/cm2) uygulanmıştır. EPN'ler ile muamele edilen hidrofil kumaş, 200 ml'lik ringer çözeltisi içeren bir rezervuar ile birleştirilmiştir. Kumaş üzerindeki kalıcılıklarını belirlemek için periyodik olarak ölü ve canlı EPN'ler kaydedilmiştir. H. bacteriophora (HBH) ırkının etkinliğini belirlemek için L. migratoria ve B. lateralis ölüm oranları da kaydedilmiştir. Bu çalışmanın bir sonucu olarak HBH'nin toprak üstü kalıcılığı ve L. migratoria ile B. Lateralis'e karşı etkenliği, hidrofil kumaş vasıtasıyla 4 haftadan fazla sürebileceği tespit edilmiştir. Ayrıca, Türkistan hamamböceği ölüm oranlarının, büyük oranda maruz kalma süresine ve EPN dozajına bağlı olarak arttığı bulunmuştur.

Hicrî IV. (X.) yüzyılda Dımaşk'ta ulemâ ve ilmî hayat

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 İslam Tarihi Bilim Dalı
IV. (X.) asır genelde İslâm tarihi içinde özelde Dımaşk şehri için önemli bir tarihî dönemeçte yer almaktadır. Bölge hem siyasî açıdan farklı yönetimlere tanıklık etmiştir hem Sünnî ve Şiî anlayışa sahip bu farklı siyasî yönetimler Dımaşk tarih ve kültüründe ileriye dönük önemli izler bırakmıştır. Bugüne dek devam eden tarihî süreçte ve bilhassa günümüzde tanık olunan farklı i'tikâdî ve amelî mezheplerin bölgedeki oluşumlarını anlayabilmek için, söz konusu dönemi iyi anlaşılması ve değerlendirilmesi gereği bir gerçeklik olarak kendini göstermiştir. İlimler tarihi açısında konuya yaklaşıldığında ise; farklı ilim dallarının oluşum ve gelişim safahâtı açısından da Dımaşk'ın üzerinde durulması icap eden bir bölge olduğu ortadır. Husûsen ise; ulemâ ve siyâsî erk arasındaki ilişkiler itibariyle IV. (X.) asır, ilim geleneğini şekillendiren unsurları açıklamak açısından canlılığını muhafaza eden bir dönem olarak tanımlanmalıdır. Söz konusu asrın, tam mânâsıyla tarih içindeki yerinin ve öneminin belirlenebilmesi ise, öncesi ve sonrası ile birlikte bu asrın değerlendirilmesi ile mümkün olacaktır.

Hidrolik ekskavatörde bom-kol-kepçe sisteminin sonlu eleman gerilme analizi ve optimizasyonu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Makine Mühendisliği Bilim Dalı
Bu tezde özellikle endüstriyel, inşaat ve madencilik şantiyelerinde kullanılan hidrolik ekskavatörlerin bom-kol-kepçe robot kolu sistemine yönelik analizler ve araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar bu sistemin kullanım alanları, teknik özellikleri ve hakkında genel bilgileri sunmaktadır. Bu sistemin performanslarını yükseltmek niyetiyle bileşenlerin sonlu eleman gerilme analizleri yapılmıştır. Çalışmalar, sistemin gerçekleştirdiği hareketlerin incelenmesiyle başlamaktadır. Her bileşene uygulanan birleşik kuvvetler statik kuvvet analiziyle tespit edilmiştir. Ondan sonra CAD -CAE hazır yazılımları kullanılarak sistemin modellemesi yapılmıştır. Ayrıca, sonlu eleman gerilme analizinden önce, sistemin ana bileşenlerin statik kuvvet analizi yapılmıştır. Modellenmiş katı cisimleri, sonlu eleman gerilme analizi programına aktarıldıktan sonra, gereken tüm adımlar takip edilmiştir. Sonuçları göz önüne alınarak, sistemin optimizasyonu yapıldı. Malzemesi, geometrisi ve teknik özellikleri yeniden düzenlenmiştir. Bu tasarım değişiklikleri sistemin mekanik özelliklerini geliştirmeye yardımcı olmuştur.

High performance computing on big data in geographic information systems

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
Son yıllarda, büyük verilerin işlenmesine olanak sağladığı için yüksek performanslı hesaplama araştırmacılar tarafından önemi giderek artmaktadır. Bu nedenle, bu tezimizde, coğrafik bilgi sistemlerinin (CBS) temel analiz işlemi olan Delaunay üçgenleme ve çevre bulma metodlarını hızlandırmak için iki yöntem önerdik. CBS'de milyarlarca nokta verisinin işlenmesi için böl-yönet taktiğini kullandık. Bu yöntemde veri kümesi çakışmayan alt kümelere ayrıştırılır. Her blok kendi içinde üçgenlenir. Sonraki adımda bu blokları birleştirmek için dikiş metodu olarak adlandırdığımız 2 farklı sezgisel yöntem kullanılır. Test sonucunda, yirmi milyon noktanın üçgenlenmesinde 1.92 hızlanma elde ettik.

Hikâyet-i Latife-i ʿUcūbe-i Maḥcūbe-i Ẓarife

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Türk Dili Bilim Dalı
Eski Anadolu Türkçesi döneminde çok fazla çeviri eser mevcuttur. Özellikle de Farsça ve Arapçadan çok sayıda eser Türkçeye çevrilmiştir. Tez çalışmasını hazırladığımız Hikâyet-i Latife-i ?Ucube-i Ma?cube-i ?arife adlı eser de Farsçadan Türkçeye çevrilmiş bir hikâye kitabıdır. Bu eserin en önemli özelliği ise Dede Korkut Kitabı'nın iki nüshasından biri olan Vatikan Nüshasının başında olmasıdır. Bu nedenle bu eserin Türkçeye kazandılması gerekmektedir. Eser, tıpkı Dede Korkut gibi bir mecmua hikâyelerden oluşan bir destan kitabıdır. Eser, Vatikan Kütüphanesinde 102 numarayla kayıtlıdır. Bu tez çalışmasında eser, çeviri-yazı yöntemiyle Latin harflerine çevrilmiş, dizin hazırlanmış, Türkçede Söz Yapımı açısından ele alımarak eserdeki yapım ekleri incelenmiş, son olarak da kaynakçaya yer verilmiştir. Mütercimi ve müstensihi belli olmayan bu yazmanın hangi tarihte çevrildiği de bilinmemekte ancak eserin dil özelliklerinden yola çıkarak metnin XV. yüzyıl sonlarında ya da XVI. yüzyıl başlarında yazılmış olduğu öngörülmektedir.

Hilbert uzaylarında Fourier serilerinin yakınsakılığı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Bu çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Fourier serilerinin tarihi, önemi ve daha sonra trigonometrik seriler ile olan bağlantısına yer verilmiştir. İlginçtir ki, Fourier serileri her ne kadar matematik konusu olarak gözükse de tarihi açıdan aslında bu kavram 2 utt ? a uxx biçiminde tanımlı daha sonra da bahsedeceğimiz tel titreşimi için dalga denkleminin incelenmesiyle doğmuştur. Dolayısıyla Fourier serileri belirttiğimiz matematiksel fiziğin temel denkleminin genel çözümünün bulunması için geliştirilmiştir. Tel titreşim denklemiyle ilk kez Jean le Rond D'Alambert uğraşmıştır bu nedenle trigonometrik seriler teorisi için ilk adımı o atmıştır diyebiliriz. Bu ve benzeri fiziksel problemleri matematiksel yöntemlerle çözmek için fonksiyonları sinüs, kosinüs fonksiyonlarının lineer kombinasyonları ile ifade etmeye ihtiyaç duyulmuştur. Bu problemin matematiğe bakan yönü Fourier serilerinin yakınsaklığını araştırmaktan başka bir şey değildir. Bu nedenle tezimizin ikinci bölümünde ? ? 1 L ?? ,? uzayına ait fonksiyonların Fourier serilerinin yakınsaklığı için belirlenmiş bazı önemli kriterler gösterilmiştir. Fourier serileri teorisi ile ilgili neredeyse tüm kaynaklarda 1L fonksiyon uzayı esas alınmış ve bu uzay dışındaki fonksiyonlar için çalışmanın pek merak konusu olmadığı belirtilmektedir. Bilindiği üzere ? ? 1 f ?L ?? ,? için ? ? 1 f x cos nxdx ? ? ? ? ? , ? ? 1 f x sin nxdx ? ? ? ? ? Fourier katsayıları iyi tanımlıdır. Genel olarak trigonometrik seriler vii ? ? 0 1 cos sin n n n A a nx b nx ? ? ?? ? biçiminde tanımlanır ve eğer na , nb sayıları uygun olarak yukarıda verilen integrallerle tanımlanırsa buna f fonksiyonunun belirlediği Fourier serisi denir. Asıl problemler, hangi koşullar altında fonksiyonun belirlediği Fourier serisi yakınsar ve hangi koşullar altında bu seri orijinal fonksiyonun kendisine yakınsar şeklindeki problemlerdir. Fourier serileri için birçok yakınsaklık tipi mevcuttur: noktasal yakınsaklık, düzgün yakınsaklık, mutlak yakınsaklık, norma göre yakınsaklık, hemen hemen her yerde yakınsaklık, vs. İkinci bölüm yani genel kısımlar bölümünde tezimizin ana konusu Fourier serilerinin Hilbert uzaylarında yakınsaklığını incelemek olduğundan önce iç çarpım uzayları ve özellikle Hilbert uzayları teorisinde Ortonormal baz, ortogonallik gibi bazı önemli kavram ve sonuçlar verilmiştir. kavramlar bunlara örnektir. pL uzayları içinde tek Hilbert uzayı olan 2L uzayına ait bazı önemli sonuçlar verilmiştir. 2L uzayına ait fonksiyonun Fourier serisinin norma göre yakınsaklığı tartışılmış, Fourier serileri teorisinde önemli ve ispatı oldukça zor olan Carleson teoremi sadece hipotez olarak ifade edilmiştir. Belirtelim ki, norma göre yakınsaklık noktasal ve dolayısıyla hemen hemen her yerde yakınsaklığı gerektirmez bunu bir karşıt örnekle açıkladık. Fourier serilerinin yakınsaklığı kadar ıraksaklığı da merak konusu olduğundan son olarak Fourier serilerinin ıraksaklığı hakkında bazı

Hindistan'da son Türk Sultan II. Bahadır Şah Zafer ve 1857 bağımsızlık savaşı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 İslam Tarihi Bilim Dalı
Hindistan insanlık tarihi başlangıçtan günümüze coğrafi konum, iklim ve kültürel açıdan diğer kıtalardan oldukça büyük farklılıklar arz etmektedir. İslam'ın doğuşundan sonra 708 yılında Muhammed bin Kasım'ın komutasındaki İslam ordusu Karaçi'den Hindistan'a girmiş ve Multan'a kadar olan bölgeyi hâkimiyeti altına almıştır. Gazeli Mahmut'un 998 yılında Hindistan'a düzenlediği seferden itibaren 1857 yılına kadar bölge Müslümanların hâkimiyetinde kalmıştır. İki Müslüman komutan Zahiruddin Babür ve İbrahim Lodi arasında gerçekleşen meşhur Panipat savaşının (1526) ardından 1857'ye kadar Türklerin hâkimiyetinde kalmıştır. Babürler'in (1526-1857) hâkim olduğu dönemlerde Hindular ve Müslümanlar arasındaki ilişki son derece dostane, huzur ve barış içinde yürümüştür. Biz bu çalışmamızda Babür imparatorluğu son padişahı ve 19. yy.'ın tarih, edebiyat, kültür ve siyaset alanlarında Hindistan'ın en önemli şahsiyeti olan Bahadır Şah Zafer'i ele aldık. Babür hükümdarları arasında Ekber ve Evrengzib'den sonra en meşhur padişah olan Zafer'in bu şöhreti 1857'deki bağımsızlık savaşı sayesindedir. Zaferin komutasında gerçekleşen bu savaşta Hindular ve Müslümanlar omuz omuza İngilizlere ve doğu Hindistan şirketine karşı birlikte savaştılar, ne yazık ki içlerindeki hainler ve casuslar yüzünden komutan Zafer ve Hintliler bu savaşı kaybettiler. Böylelikle bir Türk komutan Gazneli Mahmut'la başlayan Müslüman hâkimiyeti yine bir Türk komutan Bahadır Şah Zafer ile sona ermiş oldu.

Hindistan'ın iki eyaleti (Karnataka ve Utter pradesh) bağlamında demokratik katılım süreçlerinin kadın istihdamı üzerine etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Sosyal Yapı ve Sosyal Çalışma Bilim Dalı
Dünyanın en büyük demokrasisi olan Hindistan Anayasası'nın amacı bağımsız, sosyalist, laik ve demokratik Hindistan'ı teşkil etmek ve bütün vatandaşları adalet, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik içinde yaşatmaktır. Her vatandaş anayasa tarafından garanti edilen fırsat eşitliğinden yararlanmaktadır. Kadınlar bir istisna değildir ve onların hakları da anayasa tarafından garanti edilmektedir. Anayasa kadın hakları ve kalkınması konusunda garantör ve koruyucu olarak ortaya çıkmakla birlikte, kadınların kalkınma ve güçlendirilmesi tartışmalı bir konudur. Daha önceleri onlar erkeklerle eşit statüye sahipti. Ancak epik çağlarda ve Vedik döneminde bazı zorluklarla karşılaştılar. Birçok kez onlar köle olarak hayatlarına devam etmek zorunda kaldı. 20. yy 'da Ulusal Kadın Hareketi başladıktan sonra durumlar yavaş ve kademeli olarak değişmeye başladı. Bu konuda Hindistan'daki İngiliz Hâkimiyetini anmalıyız. Hindistan'ın bağımsızlığı sonrası, anayasa komisyonundan ulusal liderler tarafından kesin olarak kadın erkek eşitliği talep edildi ve herhangi bir eşitsizliğe imkân vermeyecek şekilde yeni anayasanın yapılması istendi. Anayasa hazırlayıcıları liderlerin bu konudaki fikirlerini de dikkate alarak kadınların sosyo-ekonomik hayatında büyük çaplı değişimler getirdi. Bugün anayasa, kadınlara her alanda toplumun her kesiminden saygın pozisyonlar garanti ediyor. Buna rağmen, kadınlar hâlâ özgür değil. Günümüz hayatında da kadınlar ayrımcılık ve taciz olaylarına karşı mücadele vermekteler. Bu nedenle kadınlar, sosyo-ekonomik hayatın yüksek seviyelerinde nadir olarak bulunmaktalar.

Hint alt kıtası'nda Malayalamca dini basın-yayın faaliyetleri ve toplum üzerindeki etkileri: Kerala eyaleti özelinde bir inceleme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Din Sosyolojisi Bilim Dalı
Basın, çok önemli bir öğrenme aracı olan bir kitle iletişim kanalıdır. Halkın moralini bir bütün olarak etkileyebilecek bir güce sahiptir. Basın, çok farklı yönlerden ve bakış açılarından toplum üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Basın, insanların sosyal, politik, dini ve kültürel yaşamını etkiler. Siyasi liderler, dini liderler vb. toplumun farklı bölümleri tarafından kendi kişisel veya toplu faydaları için ve hedeflerine ulaşmak için kullanılmaktadır. Malayalamca Basın, Kerala halkının tutumunu şekillendirmede çok katkıda bulunmuştur. Kerala'da basın, başlangıçta misyonerler tarafından sonra diğer dini mensuplar tarafından kendi dinlerini yaymak için önemli bir kanal olarak kullanılmıştır. Böylece basının yaygın şekilde kullanılması, aynı zamanda Kerala halkının okuryazarlığını ve yaşam tarzını da arttırmıştır. Bu çalışmada, Kerala'daki Müslümanların ve Hristiyanların basını nasıl kullandıklarını ve Kerala halkı nasıl etkilediklerini incelemeye çalışacağız.

Hint Okyanusu ülkeleri ekonomik ve sosyal gelişiminde Türkiye'nin potansiyel rolü ve önemi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Bu araştırma liberalizm teorisi çerçevesinde Türkiye ile Hint Okyanusu ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğini incelemektedir. Fransa, İngiltere, Çin gibi ülkelerle karşılaştırırsak, iki bölge arasındaki ilişkinin oldukça yeni olduğu görülmektedir. Bu araştırma, Hint Okyanusu ülkeleri ekonomik ve sosyal gelişiminde Türkiye'nin potansiyel rolü ve önemi hakkında bilgi sunmakta ve iki bölge arasında ilişkilerin geliştirilmesini tavsiye etmektedir. Bu çalışmanın ilgi alanını oluşturan Hint Okyanusu ülkeleri (Madagaskar, Mauritius, Komor Adaları ve Seyşeller ) ile Türkiye'nin ilişkileri uzun süredir devam etmektedir. Türkiye'nin Afrika ve Hint Okyanusu ülkeleri ile olan ilişkisi özellikle Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle hızlanmıştır. Genel olarak, Türkiye'nin dış politikasında Afrika açılımı 2003'ten beri hızla ilerlemektedir. Türkiye'nin 2005 yılından bu yana Türkiye-Afrika ilişkilerinde katetmiş olduğu en büyük başarı, tartışma ve araştırma konularından biri haline gelmiştir. Hint Okyanusu ülkeleriyle ilişkilerin gelişmesi yönünde Madagaskar'da 2010 yılında açılan Türkiye büyükelçiliği önem taşımaktadır. Afrika'da yaşanan gerçekler şunlardır; küresel barış, ekonomik gelişmenin sağlanması ve yoksullukla mücadele, kıtanın büyük zorlukları üstesinden gelmek için dünyanın birçok ülkesinin Afrika ve Hint Okyanusu Bölgesi ile işbirliği kurmasıdır. Fakat Hint Okyanusu ülkelerinin Gayri safı Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ve Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) büyümesi birbirinden farklı ve yavaş gelişmektedir. Bölgenin güçlü bir ekonomik potansiyeli vardır ve bu bölge Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası ve diğer aktörler ile yakın işbirliği içerisindedir. Ancak tüm güçlü yanlarına rağmen, bu bölge ekonomik ve sosyal açıdan savunmasız kalmaktadır. Dünya ekonomileri sıralamasına bakıldığında, Madagaskar 113. ve Komor adaları 121. sırada bulunmaktaydı. 1950'li yıllarda aynı sırada yer alan Türkiye şu an dünya ekonomisinde 17. sırada bulunmaktadır. Türkiye, Hint Okyanusu bölgesinden uzak bir ekonomik atılım yapmıştır. Bu çerçevede, Afrika'da Türk dış ekonomik politikasını dikkate alarak bölgedeki ülkelerin ekonomik politikası ve çevresi konusundaki bilgiler göz önünde bulundurarak, bu çalışmada Hint Okyanusu bölgesinin ekonomik gelişiminde Türkiye'nin önemi üzerinde durukacaktır. Anahtar Kelimeler: Türkiye-Hint Okyanusu Ülkeleri İlişkileri, Türkiye-Afrika İlişkileri, Diplomatik, Siyasi ve Ekonomik İlişkiler, Uluslararsı Ekonomik Politikası

Hint ve Türk halk inançları ile ritüellerinin karşılaştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Türk Halk Edebiyatı Bilim Dalı
Tezimizde Hindistan'ın Jharkand ve Bihar eyaletlerindeki halk inançları ve ritüelleri hakkında bilgi toplanmış ve bu bilgiler Türkiye'deki halk inançları ve ritüelleriyle karşılaştırılmıştır. Tezimiz üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde araştırma ve araştırma sahası ile ilgili genel bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde geçiş dönemleri (doğum, ölüm ve evlenme) ve nazarla ilgili Hint halk inanışları ile ritüellerinin Türk halk inanışları ile ritüelleriyle karşılaştırılmıştır. Üçüncü bölümde ise uğurlu ve uğursuz sayılan durumlar, günlük davranışlar, bereket, misafir, rüya, dua ve beddua, zaman, ağaç, ateş, hayvan, insan vücudu, tabiat olayları, evren ve evrenin sonu ile ilgili halk inanışları ve ritüelleri yer almaktadır. Çalışmanın tamamındaki bilgiler alan çalışması, derleme teknikleri (gözlem ve görüşme) kullanılarak tespit edilen verilerden oluşmaktadır. Alan çalışmasının yanında yazılı kaynaklara da başvurulmuştur. Derleme çalışması, sahada altı aylık bir süreçte gerçekleştirilmiştir. Kütüphane çalışması ise üç ay içerisinde tamamlanmıştır. Hindistan'dan elde ettiğimiz bilgiler günceldir. Çalışmamızın sonucunda Hint ve Türk halk inançları ile ritüelleri arasında çok sayıda benzerlik olduğu tespit edilmiştir. İki kültür ve inanç ritüelleri arasındaki büyük benzerlikler, tezimizin yapısını güçlendirmektedir. Anahtar Sözcükler: Halk İnançları, Ritüeller, Jharkhand, Bihar, Hindistan, Türkiye

Hintçe-Türkçe öykü çevirileri ve karşılaşılan sorunlar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Dil ve medeniyet milletlerin kimliğidir. Farklı ülkelerde yaşayan ve anadilleri farklı olan insanlar, çeviriler sayesinde başka milletlerin kültür ve medeniyetlerini öğrenme fırsatı elde etmektedir. Hindistan sadece çeşitli dinlerden insanları bir arada barındırmasıyla ve farklı coğrafyasıyla değil aynı zamanda topraklarında birçok farklı dil konuşulması, zengin kültürü ve medeniyetiyle de dünya medeniyetleri ve tarihi üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. Gelişen dünyamızda kültürler arası arabuluculuk eylemi olarak nitelendirilen çeviri, Hindistan'ın da kültürünü, medeniyetini ve dilini tanıtmak için en iyi yöntemlerden biridir. Çalışmamızda, Munşi Premçand tarafından yazılan ve Hindistan'ın geleneksel konularını ele alan Eidgaah (Bayram Namaz kılma yeri) ve Thakur Ka Kuan (Thakur'un Kuyu) adlı iki öykü, yorumlayıcı çeviri kuramı ilkeleri temel alınarak Hintçeden Türkçeye çevrilmiştir. Çalışmamızın üçüncü öyküsü olarak Munşi Premçand ile yakın zamanlarda yaşamış ve yaşam standartları olarak da aynı yoksulluk, sıkıntı, ekonomik ve siyasi problemlerle karşılaşmış olan Halide Edip Adıvar'ın Himmet Çocuk öyküsü yine yorumlayıcı çeviri kuramı temel alınarak Türkçeden Hintçeye çevrilmiştir. Öyküler seçilirken ait oldukları dili konuşanların kültürel değerlerinin de yansıtılmasına dikkat edilmiştir. Böylelikle iki farklı dil ve kültür arasındaki aktarım imkanları üzerinde çalışılmış ve dil öğretiminde kültür aktarımı alanı için örnekler ele alınmıştır. Birinci öyküde bir köyün bayram gelenekleri ve kırsalda yaşayan Müslümanların yaşamı sade bir şekilde anlatılmaktadır. İkinci öyküde ise öykünün yazıldığı yıllarda Hindistan'da var olan, günümüzde yasal olarak kaldırılmış olsa da fiilen izlerine rastlanan kast sistemi yüzünden suya ulaşamayanların gerçek yaşam hikâyeleri anlatılmaktadır. Türkçeden Hintçeye çevirdiğimiz öykünün konusu ise Millî Mücadele döneminde Anadolu halkının çektiği zorluklardır. Çalışmamızın sonraki bölümlerinde, çalışmada karşılaşılan çeviri sorunları maddeler hâlinde, örneklerle ele alınmış ve çevirmenlerden alınan çözüm önerileri değerlendirilerek sorunlar üzerinde incelemeler yapılmıştır. Aynı zamanda çalışmamızda Hintçe ve Türkçe cümle yapıları karşılaştırılarak iki dilin cümle yapılarının edebî dile göre düzenlenmesi üzerinde durulmuştur.

Hipokloröz asit süpürülmesine dayalı toplam antioksidan kapasite tayini

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Analitik Kimya Bilim Dalı
Bu çalışmada, prob malzemesi olarak N, N-dimetil-p-fenilen diamin (DMPD) kullanılarak hipokloröz asit (HOCl) süpürülmesine dayanan spektrofotometrik bir yöntem geliştirilmiştir. pH 4.0'de sodyum hipoklorit çözeltisinden üretilen hipokloröz asit, absorbansı 554 nm'de ölçülen koyu pembe renkli DMPD-yarıkinon (DMPDQ) yapılı katyonik radikalini oluşturmak üzere DMPD'yi yükseltger. Bununla birlikte, güçlü bir yükseltgen olan HOC1, reaksiyon ortamında hem DMPD hem de hipokloröz asit süpürücülerle reaksiyona girer ve burada reaksiyon ortamındaki mevcut HOCI için rekabet ederler. Hipokloröz asit süpürücüleri varlığında ortamdaki HOCl konsantrasyonu düşer ve bu da daha az DMPD•+ oluşumu anlamına gelir sonuç absorbans değerinde azalma olarak gözlenir. Bir antioksidanın reaksiyon sistemindeki hipokloröz asidi süpürme kabiliyeti, antioksidan kapasitesinin ölçüsüdür. Artan AOx konsantrasyonu ile ortaya çıkan çözeltinin absorbans değerinin düşmesi, AOx bileşiğinin veya antioksidan içeren numunenin hipokloröz asit süpürme kapasitesini gösterir. Geliştirilen yöntem, polifenoller, vitaminler ve enzimatik olmayan biyolojik antioksidanlar olmak üzere farklı AOx gruplarından temsili bileşiklere uygulandı. Antioksidanlar için ayrı ayrı absorbans-konsantrasyon grafikleri çizildiği zaman lineer bir doğru elde edildiği görüldü ki bu veriler arasında iyi bir korelasyon (R2~ 1) olduğunu gösterdi. Geliştirilen yöntem yeşil çayına uygulandı. Elde edilen sonuçlar referans yöntemler olarak belirlenen Bakır(II) indirgeyici antioksidan kapasite (CUPRAC) Yöntemi, 2,2'-azino-bis(3-etilbenzotiazolin-6- sülfonik asit)/Trolox eşdeğeri antioksidan kapasite (ABTS/TEAC) ve HPLC-CUPRAC yöntemleri ile karşılaştırıldı. Yeşil çayın TAC değeri önerilen yöntem için 0,873±0,003 mmolTR / g olarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar referans yöntemler olan, CUPRAC, ABTS / TEAC ve HPLC-CUPRAC yöntemleri ile elde edilenlerle karşılaştırıldı. Önerilen yöntemden elde edilen TAC değerleri, referans yöntemlerden elde edilen değerlerin iki katıdır (HPLC-CUPRAC yöntemi hariç). Bu, reaksiyon mekanizmalarındaki farktan dolayı açıklanabilir. Daha uyumlu bir sonuç elde etmek için, üç farklı örneği, yeşil çayı, beyaz çayı ve siyah çayı, referans yöntemi olarak hipoklorik asit süpürme dayanan bir yöntemle (KI / Taurin yöntemi) test etmeye karar verdik. Önerilen yöntem kullanılarak yeşil çay, beyaz çay ve siyah çay için elde edilen değerler sırasıyla 0.776 ± 0.007, 0,525 ± 0,007 ve 0,361 ± 0,006 mmolTR / g'dir. Antioksidanların hipokloröz asit süpürme etkinlikleri yukarda belirtilen yöntem ile incelendi ve birbirleri ile Spearman korelasyon testi ile kıyaslandı. Geliştirilen yönteme en yakın sonuçların KI / taurin yöntemi ile elde edildiği belirlendi. Bu durum test edilen yöntemler göz önüne alındığında geliştirilen yöntem ile KI / taurin yönteminin benzer mekanizmalara dayanmasıyla açıklanmıştır. Hipokloröz asit süpürme yöntemi, göreceli olarak daha az analitik beceri gerektiren hızlı, ucuz ve etkili bi

Hippodamia variegata (Goeze, 1777) (Coleoptera:Coccinellidae)'nın Macrosiphum rosae (Linnaeus, 1758) (Hemiptera:Aphididae) üzerindeki işlevsel ve sayısal tepkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Diğer
Gül bitkisi binlerce yıldır gözlemlenmekte ve üretimi yapılmaktadır. Dünya çapında gül üretiminin yıllık 15000 ton olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye ve Bulgaristan dünya gül üretiminde en önemli ülkelerdendir. Son yıllarda güle olan talebin artmasından dolayı bu bitkinin önemi artmaktadır. Gül bitkisi üzerinde ekonomik zarara neden olan çok sayıda zararlı bulunmaktadır. Fakat yaprakbitleri gül yetiştiriciliği yapılan tüm alanlarda gözlendiği için en önemli zararlı konumundadır. Gül yaprakbiti Macrosiphum rosae (L.) (Hemiptera: Aphididae) gül bitkileri üzerinde beslenerek büyük oranda zarara neden olmaktadır. Bu sebeple, gül yaprakbitinin kontrolünde Hippodamia variegata (Goeze) (Coleoptera: Coccinellidae) gibi bazı biyolojik mücadele etmenlerinin etkinliğini belirlemek için yoğun çalışmalar yürütülmüştür. Bu çalışmada, Hippodamia variegata'nın dört larva dönemi, erkek ve dişi bireylerin Macrosiphum rosae (farklı yoğunluklarda) üzerindeki işlevsel tepkisi araştırılmıştır. Buna ek olarak yine aynı avcının M. rosae (farklı yoğunluklarda) üzerindeki sayısal tepki çalışmaları yürütülmüştür. Bütün denemelerde avcı böceklere besin olarak M. rosae'nin ikinci ve üçüncü dönem nimfleri (N2,N3) verilmiştir. Denemeler 27 ± 1 °C sıcaklık, % 65 ± 5 orantılı nem ve uzun gün aydınlatmalı (16:8) iklim odalarında gerçekleştirilmiştir. İşlevsel tepki denemelerinde elde edilen verilere göre her bir larva dönemi, erkek ve dişi bireyler için Holling'in Tip II eğrisine uyumlu olduğu gözlenmiştir. Bu da H. variegata'nın düşük yoğunluktaki av ile aktif olabileceğini göstermektedir. Ayrıca avcının tüm larva dönemleri L1, L2, L3, L4 ve erginler (erkek, dişi) için hesaplanan Yakalama Süresi Th sırasıyla 0.51, 0.72, 0.237, 0.136, 0.26 ve 0.21 saat olarak ortaya çıkarken, Saldırı Oranı a da sırasıyla 0.73, 0.85, 0.97, 1.037, 1.07 ve 1.06 olarak hesaplanmıştır. Çalışmada, 5 besin yoğunluğunda predatörün larva dönemlerini tamamlayamadığı saptanmıştır. Sayısal tepkilerin belirlenmesinde her yoğunluk seviyesi için avcı ölünceye kadar bıraktığı yumurta sayılarına göre, avcının sayısal tepkileri belirlenmiştir. Farklı yoğunluklarda (10, 20, 40 ve 80) H. variegata'nın sayısal tepki analizlerinde bıraktığı yumurta sayıları sırasıyla 68.0±9.548, 197.846±6.779, 643.6±11.94 ve 1224.0±5.605 olarak hesaplanmıştır. Avcının bıraktığı yumurta sayısının, av yoğunluklarındaki artışa paralel olarak arttığı ortaya konulmuştur. Predatör gruplarının (10, 20, 40, 80) yaşam çizelgesi analizlerinde net üreme gücü (R0), kalıtsal üreme gücü (rm), ortalama döl süresi (T0) sırasıyla 3.4, 34.399, 178.778 ve 532.451 dişi/dişi/generasyon, 0.027, 0.095, 0.162 ve 0.242 dişi/dişi/gün, 44.721, 37.331, 32.07 ve 25.979 gün olarak bulunmuştur. Predatör grupların populasyonun ikiye katlanma süresi (T2) ve artış oranı sınırı (?) sırasıyla, 25.33, 7.314, 4.286 ve 2.869 gün, 1.028, 1.099, 1.176 ve 1.273 birey/dişi/gün olarak hesaplanmıştır. Sonuçlara dayanarak laboratuvar koşullarında avcının kitle üretiminin

Hitit dini, tapınakları ve kadın görevlileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı
Hititlere göre yaşadıkları topraklar tamamen tanrı ve tanrıçalara aitti ve kral dahil olmak üzere bütün insanlar onların hizmetçileri olarak görev yapmaktaydı. Hitit tapınaklarındaki görevlilerin ana görevi, günlük olarak tapınağın sahibi ve orada yaşayan tanrı ve tanrıçaların fiziksel ve kültsel ihtiyaçlarını karşılayarak onların memnuniyetini sağlamaktır. Birçok farklı görevi yerine getiren çalışanların içerisinde yer aldığı büyüklü küçüklü birçok tapınak ülke geneline yayılmıştır. Tapınaklarda ve dini hayatla ilgili görevlerde, Hitit kadınları çok önemli etki yarattılar ve aktif olarak çeşitli görevlerde yer aldılar. Hitit kaynaklarına göre kadınların tapınaklarda birçok farklı pozisyonda görev aldıkları anlaşılmaktadır. Bu kadınların kim oldukları, hangi görevleri yerine getirdikleri, hangi kurallara uymak zorunda oldukları ve bunun gibi birçok sorunun daha iyi cevaplanması için bu görevlilerden beşi olan MUNUSKAR.KID, munusazzinna, MUNUSentanni, NIN.DINGIR ve MUNUSKAxKAK hattant- incelenmiştir. Anahtar Kelimeler : Hititler, Hitit dini, Hitit tapınakları, Kadın Görevliler

Hizmet kalitesi yönetimi ve müşteri memnuniyeti arasındaki ilişkinin belirlenmesine yönelik bir alan araştırması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Hizmet kalitesi, sunulan hizmetin tüketici beklentilerini karşılama ve tüketicinin tatmin seviyesinin bir göstergesidir. Bir başka ifadeyle hizmet kalitesi, işletmenin tüketici beklentilerini karşılayabilme ve beklentinin üzerine geçebilme becerisi olarak tanımlanmaktadır. Müşteri memnuniyeti ise müşterinin hizmet sunumunu algılaması demektir. Üstelik bu, müşteri beklentisine göre hizmet performansının bir fonksiyonudur. Bu nedenle, hizmet memnuniyetinin faktörlerini tanımlamak için müşteri beklentisinin nasıl oluştuğunu anlamak önemlidir. Farklı müşterilerin kendi algılanan bilgilerine dayanan farklı beklentileri vardır. Farklı müşteri beklentileri, müşteriler tarafından hizmet performansının ne olacağının tahmin edilebileceği anlamına gelmektedir. Hizmet performansı karşılanırsa veya müşterilerin beklentilerini aşarsa, müşteriler memnun olacaktır. Son yıllarda, müşteriler sürekli daha kaliteli bir hizmet talep ederken, özellikle otel işletmelerinde rekabet hızla büyümektedir. Otellerin rekabetçi kalabilmesi için, personelleri tarafından sağlanan hizmet kalitesine yönelik müşterilerin beklentilerini ve algılarını analiz etmeleri gerekmektedir. Bu doğtultuda bu tez çalışmasında, bir otel işletmesinde hizmet kalitesinin beş boyutuna ilişkin müşterilerin beklentileri ve algıları Cronin ve Taylor (1992) tarafından geliştirilen SERVPERF modeli aracılığıyla araştırılmakta; müşterilerin hizmet kalitesini nasıl derecelendirdiğine ilişkin veriler üzerinde tartışma yapılmaktadır.

Hizmet kalitesinin müşteri sadakatine etkisinde müşteri tatmininin aracılık rolü: Katılım bankaları örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Hizmet kalitesi kuruluşların çoğunda ve özellikle bankacılık alanında önemli faktör sayılmaktadır. Çünkü müşteri tatmini ve sadakatini kazanmak için önemli rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı Türkiye'de katılım bankalarının müşterilerini kaybetmemeleri ve yeni müşterileri kazanmalarında hizmet kalitesinin rolünü açıklamaktır. Ayrıca müşteri tatmini ve sadakatini kazanabilmek için kullanılabilen hizmet kalitesi kavramını ve buna bağlı boyutları belirlemek, bu boyutların iyileştirme yöntemleri açıklamaktır. Katılım bankacılık hizmetlerinin kalitesi bu çalışmanın odak noktasıdır. Katılım bankalarının hizmet kalitesini pazarın algıladığı, ardından müşteri memnuniyeti ve sadakati ile ölçmek, nihai olarak pazar payını ve potansiyel müşterilerdeki artışı, Türkiye'de verimliliği artırmak, Türkiye'de katılım bankacılık sektöründe kârlılığı artırmak. Hizmet kalitesinin ölçülmesi ve etkin bir katılım bankacılık hizmet kalitesinin geliştirilmesinde tavsiyeler sunmak. Bu nedenle, katılım bankalarının hizmet kalitesini artırmak için yapılan her türlü araştırma çabası, katılım bankacılık kurumuna önemli ölçüde katkıda bulunmak ve desteklemek için önemli bir girişim olarak değerlendirilmelidir. Katılım banklarını ziyaret ederek o bankalarda mevcut olan müşterilere anketler dağıtarak 250 anket doldurulmuş ve bu anketlerin analizi yapılmıştır. Hipotez kurarak (SPSS) programıyla bu istatistiksel analizler yapılmış olup hizmet kalitesi, müşteri tatmini ve sadakati arasındaki bağ incelenmiştir. Bankacılık alanında Türkiye'deki katılım bankalarının daha çok müşteri kazanabilmeleri için hizmet kalitesini iyileştirmesinde gerekli öneriler sunulmuştur. Araştırma sonucunda hizmet kalitesinin müşteri sadakatini artırmada önemli bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir.

Hizmet pazarlaması faaliyetlerinin yabancı uyruklu öğrencilerin memnuniyetine etkisi: Ankara'daki üniversiteler örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Pazarlama Bilim Dalı
Hizmet Pazarlaması Faaliyetlerinin Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Memnuniyetine Etkisi: Ankara'daki Üniversiteler Örneği adlı bu çalışma, Ankara ilindeki Türk üniversitelerinde eğitim alan yabancı uyruklu öğrencilerin bu üniversiteler tarafından kendilerine sağlanan eğitim hizmetlerine dair memnuniyet düzeylerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın hedefleri doğrultusunda betimleme ve analiz yöntemleri kullanılmıştır. Betimleme yöntemiyle incelemeye kavramsal bir çerçeve sağlanmış, yabancı öğrenciler için yükseköğrenimin gerçekliğine genel olarak küresel düzeyde, özelde ise Türkiye'de yabancı öğrencilerin uluslararası hareketliliğine odaklanılarak genel bir bakış oluşturulmuştur. Ayrıca öğrenci memnuniyeti ve başarısına katkıda bulunan en önemli faktörler ve yükseköğretim hizmeti kavramı, özellikleri ve pazarlama karmasının bilişenleri ele alınmıştır. Çalışmanın uygulama aşamasında, Ankara ilinde bulunan Türk üniversitelerinde okuyan yabancı öğrenci topluluğu için basit rastgele örnekleme yöntemi kullanılmış ve 373 öğrenci çalışmaya dâhil edilmiştir. Seçilen çalışma örneğinden veri toplamak için iki bölümden oluşan bir anket kullanılmıştır. İlk bölüm demografik değişkenlerle ilgili ifadelere, ikinci bölüm ise öğrencilerin temel çalışma değişkenlerine ilişkin memnuniyeti ölçen ifadelere ayrılmıştır. Çalışma örnekleminden toplanan verileri analiz etmek için frekans dağılımlarına ve fark testlerine (T Testi, Anova Testi) başvurulmuş, ek olarak güvenilirlik testleri (Cronbach's Alpha), korelasyon ve regresyon analizi uygulanmıştır. Tüm bu analizlerin uygulanmasında İstatistiksel Paket Analiz Programı (SPSS) kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları, Ankara ilinde bulunan Türk üniversitelerinde öğrenim gören yabancı öğrencilerin, bu üniversiteler tarafından kendilerine sağlanan yükseköğretim hizmetinin pazarlama karmasına yönelik olarak (%70,97) kısmi genel memnuniyet düzeyi olduğunu ortaya koymuştur. Yabancı uyruklu öğrenci memnuniyeti; dağıtım, fiziksel ortam, süreç, insan faktörü, eğitim hizmeti boyutlarına ilişkin daha yüksek olarak kaydedilmiştir. Fiyatlandırma ve tanıtım boyutlarına ilişkin memnuniyet düzeyi ise düşük olarak aktarılmıştır. Değişkenler arasında eğitim seviyesi, bölüm, cinsiyet değişkenleri, öğrencilerin eğitim gördükleri üniversiteler tarafından kendilerine sunulan eğitim hizmeti pazarlama karmasından memnuniyet düzeylerinde anlamlı farklılıklar bulunmasına katkı sağlamadığı görülmüştür. Araştırmada, öğrencinin üniversite çalışmalarında geçirdiği zaman (eğitim süresi) değişkeni bağlamında yabancı öğrencilerin eğitim hizmetinin pazarlama karmasına yönelik memnuniyet düzeylerinde temel farklılıklar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Son olarak, araştırmanın öğrenci memnuniyetinin sağlanmasında eğitim hizmet pazarlama karmasının tüm boyutlarının yüksek bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Eğitim hizmeti boyutunun en etkili; tanıtım ve dağıtım boyutlarının ise en az etkiye sahip boyutlar olduğu anlaşılmıştır.

Hizmet sektöründe altı sigma ve bir uygulama

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Yönetim Bilimleri Bilim Dalı
Bu çalışmasında kalite kavramı ile beraber Altı Sigma Tekniğinin hizmet sektöründe kullanımının uygun olup olmadığı, uygulamayı düşünen firmaların kaynak eksikliklerinin nasıl giderilebileceği soruları çalışmanın araştırmanın sorularını teşkil etmektedir. Bu bağlamda kalite kavramı ile beraber küresel ölçekte faaliyet gösteren birçok firmanın süreç iyileştirme yöntemi olarak kullandığı Altı Sigma Tekniği tanıtılmış ve her türlü veriye kolayca ulaşılıp sayısallaştırılmasını sağlayan bu yöntemin özellikle yönetim süreçleri üzerinde kolayca uygulanabileceği ortaya konulmuştur. Söz konusu sonucun elde edilebilmesi için Altı Sigma'nın TÖAİK (Tanımlama-Ölçme-Analiz-İyileştirme-Kontrol) olarak bilinen süreç iyileştirme modeli, başarı anahtarları incelenmiş ve model kullanılarak hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir işletmede uygulanmıştır. Çalışma üç bölüm ve sonuç bölümünden oluşmaktadır. Birinci bölümünde Altı Sigma yaklaşımı ele alınmış, ikinci bölümde hizmet kavramı ve hizmet işletmelerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise çalışmanın asıl konusu olan Altı Sigma'nın TÖAİK modeli hizmet sektörüne bir firmaya uygulayarak elde edilen model üzerinde çalışma yapılmış ve sonuç bölümünde elde edilen sonuçlar analiz edilerek ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: Altı Sigma, Altı Sigma Organizasyonu, Hizmet İşletmeleri Toplam Kalite Yönetimi

Ho I ve Ho II'nin mor ötesi bölgede spektral çizgilerinin sınıflandırılması ve aşırı ince yapılarının incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Atom ve Molekül Fiziği Bilim Dalı
Bu çalışmada, holmiyum (Ho) elementinin atom ve iyon hallerinin spektral çizgi sınıflandırmaları ve Ho atomunun enerji seviyelerinin aşırı ince yapılarının deneysel olarak incelenmesi amaçlandı. Ho elementinin 24500 – 31500 cm-1 (315 – 400 nm) UV spektral aralığındaki spektrumu silindir katot boşalım lambası kullanılarak Fourier Transform Spektroskopi metodu ile incelendi. Holmiyum spektrumu Neon ve Argon asal gazları kullanılarak iki kez alındı. Holmiyum atomu ( Ho I), bir kez iyonize olmuş Holmiyum (Ho II) ve iki kez iyonize olmuş Holmiyum'a (Ho III) ait spektral çizgilerin ayırımı, iki farklı Ho spektrumunun Neon ve Argon gibi farklı asal gazlar ile ölçülmesiyle elde edilen yoğunluk oranları yardımı ile yapıldı. Ho I'in bilinen enerji seviyeleri kullanılarak 71 çizgi Ho I olarak sınıflandırıldı. Bunlardan 34 tanesi daha önce yayınlanmamış çizgilerdir. Spektrumlarda, literatürde sınıflandırılamamış fakat Ho I olarak verilmiş 32 çizgi gözlendi. Bunun yanında, Ho II'nin enerji seviyeleri kullanılarak 97 Ho II çizgisi sınıflandırıldı. Sınıflandırılamamış olmasına rağmen literatürde yer alan 39 Ho II çizgisi tanımlandı. Spektrumlardan sinyal gürültü oranına bakılarak ve bilinen Ho III enerji seviyeleri kullanılarak sadece 9 Ho III çizgisi sınıflandırılabildi. Neon ve Argon ile elde edilen spektrumların karşılaştırılması ile 370 çizgi Ho I olarak tanımlandı ve bu çizgilerin tamamı daha önceki literatürde bulunmamaktadır. Ho I'in 42 spektral geçişinin analizi sonucunda, tek pariteli üst enerji seviyelerinin 23 manyetik dipol aşırı ince yapı sabiti A değeri ile 16 elektrik kuadropol aşırı ince yapı sabiti B değeri elde edildi. Bunun yanında, çift pariteli üst enerji seviyelerinin 9 manyetik dipol aşırı ince yapı sabiti A değeri ile 8 elektrik kuadropol aşırı ince yapı sabiti B değeri belirlendi. Bu sabitler ilk defa bu çalışmada elde edildi.