Thesis Search




SEARCH RESULTS

Hürmüz Boğazı'nın stratejik önemi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Coğrafya Bilim Dalı
Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi ile Hint Okyanusu'nu birbirine bağlamaktadır. Boğazın kuzeyinde İran, güneyinde Umman yer almaktadır. Hürmüz Boğazı yaklaşık 167 km uzunluğunda ve genişliği 39 - 96 km arasında değişmektedir. Boğazın antik çağlardan itibaren görülmeye başlayan önem ve etkisi günümüzde de artarak devam etmektedir. 20. yüzyılda yapılan keşiflerle Basra Körfezi kıyıları dünyanın en zengin petrol ve doğal gaz yataklarını sahip olduğu tespit edildi. 1970'ten sonra artan petrol fiyatları Körfez Ülkelerinin petrol ve doğal gaz üretimini artırdı. Her geçen yıl artan ticaret hacmine bağlı olarak Hürmüz Boğazından geçen tanker sayası da artmaktadır. Nitekim, 2018 yılında günlük 20.7 milyon varil petrol Hürmüz Boğazı'ndan geçmiştir. Bu dünyadaki petrol akışının yaklaşık % 21'ine ve deniz yoluyla taşınan petrolün % 40'ına tekabül etmektedir. Boğazdan günlük yaklaşık 200-300 tanker yani her 6 dakikada bir tanker geçmektedir. Bu tankerlerin sadece 14 tanesi petrol yüklü olup, diğerleri boş ya da emtia taşımaktadırlar. Hürmüz Boğazı küresel ölçekte enerji arz güvenliği bakımından stratejik öneme sahiptir. Basra Körfezine kıyısı olan ülkeler arasında zaman zaman çıkan siyasi gerginlik ve çatışmalar sadece bölge ülkelerini değil, bütün dünyayı da etkilemektedir. BM ve ABD'nin İran'a yönelik ekonomik ve siyasi yaptırım kararları alındında, İran devleti Hürmüz Boğazı'nı geçişlere kapatmayı bir tehdit olarak kullanmaktadır. İhracat ve ithalatlarında boğaza bağımlı olan Körfez Ülkeleri de bu tür tehditlerden etkilenmemek için alternatif yollar aramaktadır. Yüksek lisan tezi olarak yapılan bu çalışmada, literatür taraması neticesinde, elde edilen bulgular, analiz ve sentez metodu ile mevcut durum tespit edilmeye çalışıldı. Ayrıca, petrol ve doğal gaz kaynaklarına ilişkin elde edilen sayısal veriler Excel ve GIS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) ortamında değerlendirilerek şekil, tablo ve haritalar oluşturulmuştur. Anahtar kelimeler: Hürmüz Boğazı, stratejik önem, Basra Körfezi, Ekonomi, Petrol, Doğal Gaz

Hürriyet Partisinin Keşmir siyasal hareketindeki rolü: Hindistan ve Pakistan arasındaki bir anlaşmazlık bölgesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Elinizdeki çalışma Kaşmir çatışmasının doğuşunun altını çizmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışma Hürriyet Partisi'nin yirminci yüzyılda, 1990'ların başlangıcında kurulmasına neyin yol açtığını incelemeye niyetlidir. Hürriyet Partisi'nin ayrışmasının ve ayrılıkçı hareket üzerinde bunun etkisi de aynı zamanda bu araştırmanın içerisine dahil edilecektir. Silahlı direniş yanlısı olarak Jammu Kaşmir Özgürlük Cephesi (JKLF) ve siyasi direniş olarak Tehreek-i-Hurriyat'ın ortaya çıkışı, bunların ideolojik yönelimleri, Hürriyet Partisi'nin bu iki bileşeni tarafından kullanılan kitlesel mobilizasyon teknikleri ve kitle tabanını genişletmek hususunda bunların faydaları da ayrıca bu çalışmada ele alınacak konulardır. Dahası bu çalışma Kaşmir ihtilafının çözümünde Hürriyet Partisi'nin rolü üzerine ampirik bir araştırmadır. Bu amaçlara ulaşmak adına, elinizdeki çalışmada kullanılan metodoloji belgeler, resmi raporlar ve özellikle ayrılıkçı örgütlerin önde gelen liderlerinin ve Kaşmir'in diğer önemli kişilerinin görüşmeleri biçiminde hem yayınlanmış hem de yayınlanmamış kaynakları içermektedir. Dahası, ikinci el çalışmalar da objektif ve tarafsız bir biçimde bu temaya dair olan çalışma boyunca dikkate alınmıştır. Çalışmanın birinci bölüm modern Kaşmir sorununun tarihı hakkında giriş ile başlamaktadır. Ayrıntılı bir şekilde, militanlık büyümesini tartışma üç bölüme ayrılmıştır, tarihsel-politik faktörleri, formasyonu, ideoloji, hedefler ve Hurriyat Partisi organizasyon yapısı ve çeşitli önerileri Kaşmir sorununun çözümü için devletin siyasi güçleri tarafından önerilmektedir. Çalışmanın sonucu Kaşmir çatışmaların arkasındaki ana nedenleri özetlemektedir. Muhtemel çözümler acil barış artırıcı tedbirleri, uluslararası toplum ve Hurriyat Parti içinde birlik önemine katılımını kapsamaktadır. .

Hüseyin Hilmi Paşa'nın Yemen Valiliği ve faaliyetleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Osmanlı Devleti'nin uzun yıllar idaresinde tuttuğu Yemen vilayetinde birçok vali görev yapmış ve bölge daha çok isyanlarla anılmıştır. Çalışmanın amacı, devletin son dönemlerinde bölgede valilik yapan Hüseyin Hilmi Paşa'nın başarılı olarak değerlendirilen faaliyetlerini incelemek ve buradan hareketle Osmanlı Devletinin Yemen'de karşılaştığı güçlüklerin incelemesini yapmaktır. Bunun yanında Osmanlı arşiv belgelerinden faydalanılarak Hüseyin Hilmi Paşa'nın bölgeyle ilgili görüş ve düşünceleri de değerlendirilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Yemen, vali, Hüseyin Hilmi Paşa, Sana, Hudeyde.

Hüseyin Mucib el-Mısrî- Târîḫü'l-Edebi't-Türkî (S.1-300 arası) [İnceleme-tercüme]

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Hüseyin Mucib el-Mısrî, yirminci yüzyılın Şarkiyat ve karşılaştırmalı edebiyat araştırmalarının önde gelen Arap araştırmacılardan biridir. Arap-İslam kütüphanesine Şarkiyat araştırmaları ve karşılaştırmalı İslam edebiyatı konularında yetmişten fazla değerli eser sunmuştur. Hüseyin Mucîb, Arap ve İslam halklarının edebiyatları arasında ortak kültür birliğini yayan bir âlim ve şair idi. Yetmiş yıl boyunca mukayeseleri, çalışmaları, araştırmaları, tercümeleri, tasdikleri ve çerçevelemeleriyle mukayeseli İslam edebiyatının yapısını kurdu. Bu yüzden Amîdü dirâsâti'l-âdâbi'ş-Şarkıyye ve amîdü'l-edebü'l-islâmî el-mukârın unvanlarıyla anıldı. Mısır'da ve Arap dünyasında Pakistan'ın millî şairi Muhammed İkbal çalışmalarının öncülerinden biridir. Bu çalışmada, Hüseyin Mucib el-Mısrî tarafından kaleme alınan Târî?ü'l-edebi't-Türkî adlı eserin 1-300 arasındaki sayfaları incelenmiş ve Arapçadan Türkçeye tercümesi yapılmıştır. El-Mısrî, Türk edebiyatı tarihi hakkında olan bu eseri Arapça kaleme alınmıştır. Çalışmamızda eserin nüshaları arasından Kahire 1951 yılında Matbaa el-Fikra tarafından basılan nüsha esas alınmıştır. Üzerinde tez hazırladığımız bu eserde Hüseyin Mucib, Türkler'in tanımını, tarihini, coğrafi konumunu anlatmış ve ardından da Türk edebiyatının doğuşu, gelişmesini ele alarak Türk edebiyatını klasik, modern ve halk edebiyatı olmak üzere üç döneme ayırmıştır. Her dönemin şairlerinin biyografilerini ve gazel, kaside, mesnevi gibi nazım örneklerini vererek Türkçeden Arapçaya tercüme etmiş, şiirleri şerh etmiş, edebi sanatları ortaya koyarak yorumlar eklemiştir. Manzum eserlerin yanında da mensur eserlere ve örneklerine yer vermiştir. Üç bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde Hüseyin Mucib el-Mısrî'nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde Târî?ü'l-edebi't-Türkî adlı eserin incelemesi yapılmıştır. Üçüncü bölümde ise Târî?ü'l-edebi't-Türkî adlı eserin 1-300 arasındaki sayfalarının Arapçadan Türkçeye tercümesi yapılmıştır.

Hybrid multiple criteria decision analysis in evaluation of business ideas by entrepreneurs in incubation centers

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2020 Diğer
İşletme Kuluçka merkezleri Pakistan gibi gelişmekte olan ülkelerde yeni bir fenomen olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma yeni başlangıç işletmelerinin kuluçka merkezlerinde değerlendirilmesi ve sıralanması işlemini kolaylaştırmak için geliştirilmiştir. Çalışma, kuluçka merkezlerine gelen iş tekliflerinin ilk tarama işlem sürecini ele almaktadır. Bu ilk tarama süreci yardımıyla başlangıç düzeyli işletme fikirlerinin gelecekteki başarısızlık oranlarının azaltılmasına yardımcı olunması hedeflenmektedir. Yeni iş fikirlerinin seçimi ve değerlendirilmesi için çok kriterli bir karma karar verme yöntemi ile karar verme süreci için bir çerçeve önerisi getirilmiştir. İzleyen adımları içeren sekiz aşamalı bir model önerisi getirilmiştir: ilk komitenin belirlenmesi, karar kriterlerinin belirlenmesi, kriterlere göre düzenlenmiş başvuru formu oluşturulması, başvuruların incelenmesi, başvuru sahiplerine düzeltmelerin iletilmesi, kriterlere ilişkin komite üyelerinin ikili görüşlerinin alınması, kriterlere ilişkin önem derecelerini göstermek üzere AHP tartılarının hesaplanması ve TOPSIS yardımıyla başvuruların sıralanmasıdır. Pakistan'da hali hazırda bulunan kuluçka merkezlerinden derlenen bilgi kartları ve geçmiş çalışmalar yardımıyla dokuz tane kriter belirlenmiştir. Hibrit çok kriterli karar verme sürecinin tamamında önerilen dokuz kritere göre iş fikirleri sıralaması gerçekleştirilmiştir. Çalışmada biri kriterlere eşit ağırlık verilmesi diğeri ise AHP yardımıyla elde edilen kriter ağırlıkları kullanılmıştır, elde edilen ağırlıklar projelerin nihai sıralamasını elde etmek için TOPSIS'de değerlendirilmiştir. Ek olarak, önerilen model, kara vericilerin kriterlerini ve iş ortamı değiştikçe bu kriterlere verilen önem derecesinin değişmesine de olanak vermektedir. Çalışmada önerilen iş fikirlerinin sıralanması yöntemi, nihai proje/iş fikri seçim kararı verilirken herhangi bir komite üyesinin diğerlerine göre olası hakimiyetini de kısmen önleyecektir.

Hydrological modeling and flood inundation mapping of Shabelle river: A case study from Beletweyne city, Somalia

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Hidrolik Bilim Dalı
Hidrolojik ve hidrolik modelleme, su geliştirme, planlama, baskın, erken uyarı ve sel azaltma çalışmalarında hayati rol oynar. Etiyopya dağlarından doğan yaklaşık 297,000 km2 alana sahip sınıraşan bir havza olan Shabelle Havzası, sınırlı araştırma yapılan ve az sayıda hidro-meteorolojik ölçüme sahip bölgelerden biridir. Bu çalışma, Shabelle Havzasında sıkça sellere maruz kalan Beletweyne şehrini örnekleyerek hidrolojik modelleme ve taşkın haritalamasına ilişkin mevcut bilgi boşluğunu doldurmayı amaçlamaktadır. Beletweyne Şehri, son yirmi yıldır sık aralıklarla olağandışı seller yaşamakta olduğundan bölgedeki önemi giderek artmaktadır. Bu çalışmada, öncelikli olarak ilgili alanın havza karakteristikleri HEC-GeoHMS ile çıkartılmıştır. Ardından HEC-HMS yardımıyla sürekli bazda hidrolojik modelleme uygulaması yapılmıştır. Beş yıllık kalibrasyon (2013-2017) ve on yıllık validasyon (2003-2012) çalışmasında model Nash-Sutcliffe Performansı olarak sırasıyla 0.776 ve 0.611 sonuçlarına ulaşılmıştır. İstatistiksel taşkın frekans analizlerilyle çeşitli tekerrür sürelerindeki (2, 5, 10, 25, 50, 100 and 500) akım değerleri hesaplanmıştır. Sonrasında HEC-RAS hidrolik modeli 2-boyutlu çalıştırılarak Beletweyne Şehrinin farklı akım seviyelerindeki taşkın alanları haritalanmıştır. Sonuçlar Beletweyne Şehrinin kısa tekerrürlü taşkınlarında bile yüksek risk altında olduğunu göstermiştir. Çalışmanın sonucunda bölgedeki sel hasarlarını azaltmak ve insanların canlarını ve mallarını korumak için bir koruma planı (sel kontrol yapılarının inşası ve erken uyarı sisteminin kurulması) önerilmiştir.

Hydrothermal synthesis and characterization of tungsten oxide containing organic-inorganic hybrid material

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Diğer
Katı-hal oksitlerinin önemi ve geniş uygulama alanları olduğu bilinmektedir. Metal oksitler çok çeşitli şekilde kristallenmekte olup aynı zamanda basit yapılara da sahiplerdir. Son zamanlarda metal oksitlerin daha karmaşık ve detaylı kristal yapılara sahip olduklarında basit oksit yapıların pizoelektrik, ferromanyetik ve katalitik özelliklerinin geliştirilebileceği genel bir kanıdır. Bu sebeple, araştırmalar karmaşık kristal yapılara yoğunlaşmıştır. Yapıların karmaşıklığını arttıran yöntemlerden biri , anorganik oksitler ile organik ligandları birleştirerek karmaşık melez malzemeler sentezlemektir. Molibden ve tungsten içeren Keggin ve Lindqvist polioksometalleri ile oluşturulan organik-anorganik melez malzemelerin sayısı oldukça fazladır. Genellikle çok fonksiyonlu melez malzemeler elde edebilmek için organic grup içeren tamamlanmamış [XM11O39](n+4)- Keggin yapıları gerekmektedir. Yalnızca tungsten içeren polioksometaller kararlı tamamlanmamış Keggin yapıları oluşturabilmektedir. [M6O19]2- Lindqvist yapıları ise organik boyalarla kararlı melez malzemeler oluşturmaktadırlar. Organik-anorganik melez malzemeler elde etmek için polioksotungstenler, anorganik yapı taşı olarak organik bileşiklerle biraraya getirilmiştir. Karboksilik asit fonksiyonlu organotin içeren tamamlanmamış Keggin yapısı, N, N'-disikloheksilkarbodiimit (DCC) kullanılarak oluşturulan farklı aminlerle birleştirilmiştir. Bir diğer melez malzeme de Lindqvist POM ile fosfin içeren BODIPY türevi boyanın birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Sentezlenen bileşikler, SEM, FT-IR, TGA ve Toz-XRD yöntemleriyle karakterize edilmiştir. BODIPY türü organik boya kullanımından dolayı sentezlenen yeni malzemelerin floresans özellikleri de incelenmişti.

Hz. Muhammed Dönemindeki savaşlarda şehit olan sahabiler

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Hz. Muhammed Dönemindeki Savaşlarda Şehit Olan Sahabiler adlı çalışmada Hz. Muhammed (sas)'in savaşları ve o savaşlarda şehit olan sahabiler hakkında bilgi verilmiştir. Resulullah (sas)'ın 9 sene ve 6 ay zaman zarfında çeşitli sebepler ve şartlarda gerçekleştirdiği 91 askerî faaliyette şehit olan 204 sahabi incelenmiştir. Sîfü'l-Bahr Seriyyesinden başlayarak Hendek Savaşına kadar (Hendek Savaşı dahil olmak üzere) ve yaklaşık 4 sene devam eden 17'si gazve, 12'si seriyye olmak üzere toplam 29 askerî faaliyette İslam ordusu düşmanın hücumuna karşı durmaktaydı. Bu askerî faaliyetlerde farklı rivayetlere göre 138 ila 183 arasında sahabi şehit oldu. Tesbit edebildiğmiz 138 sahabeden 24 Muhacir; 41'i Evsli, 73'ü Hazrecli olmak üzere toplam 114 Ensâr şehit oldu. Hendek Gazvesi'nden Hz. Muhammed (sas)'in vefatına kadar 5 sene ve 6 ay devam eden 12 gazve ve 50 seriyye toplam 62 askeri faaliyet gerçekleştirildi. Bu faaliyetler sırasında Muhacirlerden 32, Ensârdan 34 olmak üzere toplam 66 kişi şehit oldu.

Hz. Ömer'in miras ilmindeki görüşleri karşılaştırmalı çalışma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Arapça 2020 İslam Hukuku Bilim Dalı
Çalışmamızda Hz. ömer'in miras ilmindeki nakil edilen görüşleri ele alacağız, ayrıca çalışmamızda Hz. ömer'in miras ilimindeki kulandığı yönetimi aktıracağız. Hz. ömer'in miras ilmindeki bırkatığı izleri açıklamalanması ve Hz. ömer'in görüşlerinden diğer sahâbenin görüşlerine nasıl etkileniğini ortaya koyacağız . Daha sonra Hz. ömer'in miras ilmindeki görüşleri tâbiîn ve ehl-i sünnetin dört mezhebin aynı meselerde ki görüşlerini aktıracağız, bu görüşleri Hz. ömer'in görüşlerini ona kim katılıp katılmadığını yada değer sahâbe Hz. Ali bin Ebu Talib, Hz. Zeyd bin Sabit, ve Hz. Abdullah bin Mesud gibi görüşlerini alıp almadığını ortaya koymaktadır . Çalışmamızda, Peygamberimiz ve Hz. Ebu Bekir dönemindeki ve Hz. Ömer'in dönem'indeki miras ilimnideki ortaya çıkan yeni meseleri ele alacağız. Bu meselerinden; dedenin mirası, Ömeriyyeteyn Meselesi, Ömeriyye Meselesi . Hz. Ömer'in ve diğer sahâbe bazı meseleri görüşlerini ihatlaf olduğu için tabiîn ve ehl-I süünet dört mezhep kitaplarında aynı meselide farklı görüşleri rastlanmaktadır. Çalışmamızda kulandığımız yöntem şu şekilde bildirebiliriz: ilk önce meseleyi genel tantım yaparak sonra Hz. Ömerin görüşünü açıklayıp görüşüne katılan değer sahâbe ve tabiî de zekir edildi, daha sonra Hz. Ömerin görüşüne karşı çıkan sahâbe ve tabiîn görüşlerin açıklayarak dört mezhep görüşlerini aktarılmıştır, sonra dört mezhebin delillerini değerlendirmeyi ele alınmıştır.

Hz. Peygamber'e yönelik emir ve nehiyler bağlamında Kur'an sünnet ilişkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Hadis Bilim Dalı
Hz. Peygamber'e Yönelik Emir ve Nehiyler Bağlamında Kur'ân-Sünnet İlişkisi adlı bu tez efendimize hitaben gelen emir ve yasakları ele almakta ve bunların sünnetteki uygulamalarını incelemektedir. Bu çalışma, söz konusu mühim meseleyi şu ana kadar hiçbir şekilde örneği olmayan bir yolla ele almaktadır. Kur'ân ve sünnet ilişkisine dair konuları bu çalışmada olduğu gibi tek bir yerde toplayan başka bir araştırma söz konusu olmamıştır. Aynı şekilde zikredilen konu, Kur'ân'da Hz. Peygamber'e yönelik gelen emir ve yasakların bizzat Hz. Peygamber tarafından nasıl uygulandığının ele alınması açısından da ilk defa bu şekilde ortaya konmaktadır. Araştırmada şu meselelerin açıklanması hedeflenmektedir: Kur'ân ve sünnet ilişkisi, Sünnetin Kur'ân'a göre konumu, Kur'ân'ın sünneti takyit, tahsis yahut tekit ettiği durumlar, Kur'ân'ın sünnete olan ihtiyacı ve sünnetin Kur'ân ışığında anlaşılması. Aynı şekilde Kur'ân'daki emir ve nehiylerin kapsamlı bir tanımı yapılmak suretiyle bunların sünnetle ilişkisi, emir ve nehiy kalıplarının belirlenmesi, karinenin söz konusu emrin yahut yasağın hükmüne ve gereğine olan etkisi, ve bunların ne derece sünnetle ilintili olduğu, Kur'ân'da kendilerine hitap edilen kimselerin sınıfları, Hz. Nebî'ye yönelik gelen emir ve nehiylerin aslında kimi muhatap aldığı, bu emir ve yasakların efendimizin ismet sıfatıyla olan ilişkisi ve ona hitaben gelen emir ve yasakların hikmeti konuları ele alınacaktır. Tüm bu zikredilenleri açıklamak amacıyla efendimizin pratik uygulamaları ortaya konacaktır. Birinci bölüm, Kur'ân-Sünnet ilişkisini, sünnetin Kur'ân'a göre konumunu ve hüccet oluşunu ele almakta ve tanımını yapıp Kur'ânî, nebevî ve aklî delillerle bunu desteklemektedir. Kur'ân'ın sünnete olan ihtiyacı, bundan kastedilenin ne olduğu ve mutlağı takyit gibi sünnetin Kur'ânla ilişkisindeki durumunun izahı da bu bölümde ele alınmaktadır. Aynı şekilde bunun sünnetteki uygulamaları, sünnetin Kur'ân ışığında anlaşılması ve bundan kastın ne olduğu, Kur'ân'ın sünneti nesh etmesi gibi durumların tartışılması da bu bölümde yer almaktadır. İkinci bölüm, Kur'ân'da emir ve nehye taalluk eden ana konular çerçevesinde bunların sünnetle ilişkisini ele almaktadır. Bu bölümde, emir ve nehyin mahiyyeti ve sîgaları, karinenin emrin gereğine etkisi ve emre ve nehye muhatap olanların tanımı verilmekte bu emir ve yasakların söz konusu kimselerle alakası tartışılmaktadır. Üçüncü bölüm, Hz. Peygamber'e gelen emir ve yasakları doğrudan efendimizin pratiği üzerinden incelemektedir. Bu bölüm, namaz, zekat ve dine da'vet gibi çeşitli bablara bölünmüş ve her babta o konuyla alakalı emir ve yasaklar nüzul sırasına göre dercedilmiştir. Emir ve nehyin zikredilmesinin ardından söz konusu emir ve yasaklara dair nebevî uygulamalar belirtilmekte ve bunlardan beklenen fayda ortaya konmaktadır. Son bölümde araştırma sonucu elde edilen önemli sonuçlar zikredilmektedir. Aynı şekilde Hz. Peygamber'e hitaben gelen emir ve yasaklarla ilgili tekra

Hz. Peygamberin gönderdiği elçiler ve fıkhî sonuçları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 İslam Hukuku Bilim Dalı
Devletler arası ilişkiler ve Arap kabileleri arasında elçi gönderme, İslam'dan önce bir örf ve gelenek halinde mevcuttu. İslam bu örfü ıslah ederek onaylamıştır. İslam'ı komşu devletlere ve Arap yarımadasındaki emirliklere tebliğ etmek için Hudeybiye anlaşması iyi bir fırsat olmuştur. Peygamber (s.a) Hudeybiye'den döndüğünde komşu devlet başkanlarını ve Arap yarımadasındaki emirleri İslam'a davet etmek için onlara elçiler ve mektuplar göndermiştir. Bu çalışmadaki amaç, Peygamber'in (s.a) bu hususta diplomatik faaliyetlerini incelemek, gönderdiği elçilerin kimliğini belirlemek, İslam'a davet edilen devletler ve emirliklerin bu davete verdikleri tepkileri tespit etmek, bu diplomatik faaliyetlerin İslam'ın uzaklara yayılması ve Medine devletinin güçlendirilmesi için ne kadar etkili olduğunu ortaya koymaktır. Bununla birlikte bu diplomatik faaliyetlerden elde edilen fıkhî sonuçlar da bu çalışmanın amacına dahildir. Bu çalışmada sadece Peygamber (s.a) tarafından devletlere ve emirliklere gönderilen elçilerden söz edilmektedir. Çalışmamızda amaca ulaşmak için kadim ve modern kaynaklara başvurulmuş olup çalışmamızla ilgili önemli temel kaynaklar hadis, siyer, İslam tarihi ve fıkhî eserlerdir. Kaynaklar tarandığında Peygamber (s.a) tarafından Bizans, Mısır, Pers, Habeşistan gibi devletlere ve Arap yarımadasındaki emirlikleri İslam'a davet etmek için sahabeden bilgin, sabırlı ve cesur on beş kişi gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu elçilerden on dördü devletlerin ve emirliklerin yetkililerine ulaşmışlar ve Peygamber'in (s.a) mektuplarını onlara teslim edip mesajını aktarmış; sadece bir tanesi görevini tamamlayamadan yolda şehit edilmiştir. Bazı devlet ve emirliklerin yetkilileri, o zamanki elçi dokunulmazlığı örfüne riayet edip elçilere iyi davranmışlar; diğer bazıları ise bu dokunulmazlık örfüne saygı göstermeyip elçilere kötü davranmışlardır. Bu elçilerin daveti sayesinde bazı devlet başkanları Müslüman olup İslam'ı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir. Arap yarımadasındaki emirlerin çoğu ve bu emirlerin bağlıları da Müslüman olmuşlar; İslam'ı kabul etmeyen Yahudi, Hıristiyan ve Mecûsîlere ise cizye tayin edilmiştir. Böylece bu elçilerin davetiyle savaşsız bir şekilde İslam dini yayılmış ve İslam devletinin egemenlik alanı genişleyip güçlenmiştir. Bu çalışmada İslam'da elçinin dokunulmaz olduğu ve elçi öldürmenin savaş ilanı anlamına geldiği tespit edilmiş; ayrıca gayrimüslim devlet ve milletlerin, savaşmadan önce elçi vasıtasıyla İslam'a davet edilmesinin İslam devletinin görevi olduğu ortaya konmuştur.

Hz. Peygamber'in Mekke müşrikleri dışındaki Arap kabileleri ile münasebetleri (Medine Dönemi)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2011 İslam Tarihi Bilim Dalı
Çalışmada Hz. Peygamber'in Müzeyne, Cüheyne, Damra, Müdlic, Gıfâr, Hevâzin, Huzâa, Süleym, Gatafân, Esed, Kudâa, Tayy, Ezd ve Cüzâm kabileleriyle olan dinî, siyasî ve içtimaî ilişkileri incelenmiştir.Giriş kısmında kabile sistemi ve İslâm öncesi dönem Arap sosyal ve siyasî hayatı hakkında temel bilgiler verilmiştir. Birinci bölümde kabilelerin menşeği ve cahiliye dönemindeki soy ve konumları ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Hz. Peygamber'in yukarıda saydığımız Mekke müşrikleri haricindeki Arap toplumları olan kabilelerle ilişkilerine yer verilmiştir.

Hz. Yūsuf kıssasında geçen ahlâkî kavramlara ilişkin müfessirlerin değerlendirmeleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Diğer
Araştırma giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın konusu, önemi, amacı ve yöntemi anlatılmıştır. Hz. Yusuf Kıssasında Hased ve Tuzak Kavramları başlıklı birinci bölüm etimolojik ve ıstılahi olarak hased kavramının incelenmesiyle başlamaktadır. Hased kavramının iyi (olumlu) ve kötü (olumsuz) anlamları ilgili ayetler ve müfessirlerin değerlendirmeleri bağlamında incelenir. Bu bölüm tuzak (keyd) kavramının etimolojisi ve kavrama ilişkin müfessirlerin yorumlarının sunulmasıyla tamamlanmaktadır. Hz. Yusuf Kıssasında Ahlâk-Nübüvvet Örnekliğine İlişkin Kavramlar başlıklı ikinci bölümde ahlâk-nübüvvet ilişkisi güven, tebliğ, ümit kesmemek (ye's), iyilik, kardeşlik ve ecir kavramları özelinde ele alınmıştır.

Igor Stravinsky'nin re majör keman konçertosu'nun, keman çalma teknikleri açısından incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
İgor Stravinsky'nin Neoklasik dönemin kapısını açan ve önderlik eden sanatçılardan biri olduğu bilinmektedir. Barok ve Klasik dönemdeki materyalleri canlandırarak, Çağdaş döneme getirdiği bakış açısı ile 20. yy'da ismini duyurmuştur. Samuel Dushkin ile tanışması kemana olan bakış açısını değiştirmiş, bu karşılaşma Stravinsky'nin ilk ve tek olan keman konçertosunun ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kemanı ve romantizmi hiç sevmeyen Stravinsky, konçertosunda kullandığı efektler ile kendine özgü bir tarz geliştirmiştir.Keman konçertosunda orkestranın bütününe daha çok önem verdiği için keman için kadans bestelememiştir. Stravinsky, geleneksel döneme bağlı kalmış ve bu özelliği onu dönemin diğer çağdaş bestecilerinden daha farklı kılmıştır. Bu çalışmada,Stravinsky'nin keman konçertosunda kullandığı teknikler ve kemana olan bakış açısı incelenmiş ve açıklanmaya çalışılmıştır.

II. Abddülhamid döneminde Afganistan'da İngiltere-Rusya rikabeti ve Osmanlı Siyaseti (1876-1909)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
Bu tezde Afganistan'ın Ahmed Şah Dürrani ile birlikte kuruluşu ve sınırlarının çizilişi konu edildi ve Ahmed Şah'ın haleflerinin de Afganistan'ın başına gelişleri, siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda etki ve katkıları ele alındı. Özellikle İngiltere ve Rusya'nın Afganistan üzerindeki emelleri, hedefleri 1876-1909'a kadar devam eden süreç gözden geçirildi. Afganistan'da ve diğer Orta Asya devletlerinde emelleri olanlardan ilki İngiltere idi. Bu politikasının temel amacı sömürgesi olan Hindistan'ı korumak ve diğer Avrupa ülkelerinin Hindistan'a ulaşmasını engelleyecek yolları kapatmaktı, hem Afganistan'ın içişlerinde hem de diğer Orta Asya devletlerinde aktif rol oynamakta ve bu bölgelerde yaşayan birçok Müslüman halkı hakimiyetinde tutmaktaydı. Müslüman halkların siyasi özgürlüklerini ve yaşam haklarını kısıtlamaktaydı. Diğer yandan Rusya, Afganistan'dan Hindistan'a ulaşabilmek için Afganistan'ın içişlerinde rol almaya çalışmıştı. Birinci bölümde Muhammedzayi Hanedanlığının, Emir Dost Muhammed Han ile ortaya çıkışını ve Dost Muhammed'in İngiltere ile münasebetlerini soğuk tutmasından dolayı Rusya kışkırtmalarına açık hale gelmesine ve 1838 yılında I. Afgan-İngiliz savaşının çıkmasına sebep olduğundan bahsedilmiştir. İkinci bölümde Türk-Afgan ilişkileri, II. Abdülhamid'in, Panislamiszm politikası gereği Afganistan'a gönderdiği heyet ve Rusya karşı, Afganistan'ı İngiltere'ye yakınlaştırma isteği ele alınmıştır. Afganistan'daki iç savaşların sonucunda Şir Ali Han'ın tahta çıkması, Rusya'nın Afgan sınırı olan Buhara'yı işgali ve İngiltere'nin bu olaydan tedirgin olması dolayısıyla 1879'da II. Afgan-İngiliz savaşının çıkması ele alındı. Nihayetinde Afganistan üzerindeki İngiltere ve Rusya baskısına genel bir bakış yapılmıştır. Bu siyasi duruma Osmanlı Devleti'nin tutumu da bu bölümün içeriğinde bulunmaktadır.

II. Abdülhamid Dönemi Trablusgarb vilayeti ıslahat lâyihaları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
I.Abdülhamid'e sunulan çok sayıdaki lâyiha içinden 19. yüzyılın ikinci yarısında Trablusgarp'a dair ıslahat lâyihalarının başlıcaları bu araştırmada bir araya getirilerek gerek orijinal belgelerin suretleri, gerekse transkripsiyonları sunulmaktadır. Bu lâyihalar, sosyal, iktisadi ve idari yapı özelliklerine göre tasnif edilerek değerlendirilmiştir. Böylece, 19. yüzyılın ikinci yarısında, arşiv belgelerine dayalı olarak Trablusgarp'ın sosyal yapısına ışık tutulmaya çalışılmıştır. Dönemin valilerinden bazıları hakkında ansiklopedilerde geniş bilgi bulunmasına rağmen, II. Abdülhamid dönemi valilerin çoğu hakkında literatürde pek az bilgi vardır. Bu tez, bu konudaki eksiklik arşiv belgelerine dayalı bilgilerle gidermeye gayret etmektedir.

II. Hüsrev Perviz Döneminde İran ( 590-628 )

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
II. Hüsrev Perviz döneminde İran M.S. 590-628 adlı bu çalışmada, İran'da ortaya çıkan bir takım iç ve dış siyasi ve tarihi olaylar incelenmektedir. Bu tezin temel argümanı II. Hüsrev Perviz döneminde ortaya çıkan kanlı çatışmaların ve sorunların onun hırs ve bencilliğinin Sasani Devletini nasıl bir duruma bıraktığıdır. II. Hüsrev'in hükümdarlığının başında Behram Çubin'in ayaklanması da dahil olmak üzere pek çok ayaklanma, Sasani Devleti'nin temelini sarsmıştı. Halbuki İran'ın o dönemde her şeyden evval huzur ve barışa ihtiyacı varken, II. Hüsrev kendi hırs ve bencliği sebebiyle Bizans İmparatorluğuyla olan kanlı savaşlarına devam etti. II. Hüsrev doğru bir zamanda Bizans İmparatorluğu ile barış yapabilirdi. Ama hırs ve bencilliğinden dolayı bu fırsatı kaçırdı. II. Hüsrev'in Bizans ve diğer komşularıyla yaptığı kanlı savaşları İran'ın hazinesini tüketmişti. Öte yandan halk üzerindeki ağır vergiler ve Zerdüşt dinini yanında çeşitli dinlerin ve yeni fikirlerin yayılmasına karşı propagandalar İran halkını kendisinden uzaklaştırmıştı. Böylece Sasani Devleti gün geçtikçe eski gücünü ve cazibesini kaybediyordu. II. Hüsrev'in hükümdarlığının daha başlarında ortaya çıkan bu olaylar zinciri İran topraklarının II. Hüsrev'den birkaç yıl sonra Araplar tarafından feth edilmesiyle sonuçlandı.

II. Mahmud döneminde hastalık ve salgınlar (Irak örneği) 1808-1839

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Diğer
Sultan II. Mahmud döneminde hastalık ve salgınlar (Irak örneği) Tezimiz bir giriş, üç ana bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş kısmında Osmanlı İmparatorluğu'nun sağlık tarihçesi ile Osmanlı öncesi Irak'ın sağlık tarihine genel bir bakış verilmektedir. Birinci bölümde kısaca II. Mahmud döneminde sağlık reform çerçevesinde Irak'ın eyaletleri ve siyasî durumu değerlendirilmiştir. İkinci bölümde detaylıca Irak'ın sağlık durumu ve Irak'ta hastalıkların yayılma sebepleri, Irak'ın en ünlü doktorları, hastaneleri ve yayılan salgın çeşitleri (taun, kolera, çiçek hastalığı ve bazı diğer hastalıklar) anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde ise salgına karşı alınan önlemler, hastalıkların topluma etkileri, tedavi yöntemleri, sosyal mesafe (Karantina) ve aşı kullanmak ele alınmaktadir. Aynı zamanda hastalıkların toplum üzerindeki etkileri ekonomik, toplumsal ve siyasal açıdan değerlendirilmektedir. Bu çalışma, Osmanlı Arşiv Belgeleri başta olmak üzere Türkçe, Arapça, İngilizce ve Kürtçe dillerinin birinci ve ikinci el kaynaklarına dayalı yeni katkılar sunmaktadır.

Ilımlı halofil bacıllus türlerinden polihidroksialkanoatların üretimi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Biyokimya Bilim Dalı
Ucuz karbon kaynakları kullanılarak çevre dostu, biyolojik olarak parçalanabilen ve yenilenebilen plastiklerin üretiminin geliştirilmesi dünyada önem kazanmaktadır. Polihidroksialkanoatlar (PHA) türevleri petrol kökenli plastiklere alternatif olarak gösterilmektedirler. Petrol kaynaklı plastiklere alternatif olmalarına rağmen PHA'lar yüksek üretim maliyetlerinden dolayı biyopolimer pazarında oldukça az bir yer tutmaktadır. PHA'lar çeşitli bakteri türleri tarafından fosfor ve azot gibi belirli besin maddelerinden zayıf fakat karbon açısından zengin besiyerinde, enerji ve karbon rezervi olarak sentezlenebilen biyolojik olarak parçalanabilen polyesterlerdir. PHA üreten bakteriler arasında Bacillus cinsine ait türdür büyük ölçekli kültürlerde yetişebilen en popüler PHA kaynağı olup, taksonomik olarak da çok çeşitlidir. PHA üretme kapasiteleri açısından yapılan pek çok tarama çalışmasında Bacillus türleri arasında % 3-15 NaCl içeren besiyerinde optimal şekilde büyüyebilen ılımlı halofilik Bacillus cinsine ait türlerin PHA üretim kapasitelerinin umut vaat ettiği bilinmektedir. Etkin PHA üreten izolatların bulunması için tarama çalışmalarına gereksinim vardır. Bu tez çalışma-sında, tuzlanmış koyun derilerinden izole edilmiş beş ılımlı halofilik Bacillus izolatının; Bacillus siamensis, Bacillus tequilensis, Bacillus licheniformis, Bacillus safensis ve Bacillus pumilus'un PHA üretme kapasitesi araştırılmıştır. Bu amaçla karbon kaynağı olarak nişasta, D-fruktoz, D-glukoz gibi bilinen karbon kaynaklarının yanısıra maliyeti düşürmek amacıyla çeşitli endüstriyel atıklar; peynir altı suyu (PAS), zeytinyağı fabrikası atıkları olan zeytin posası (ZP), zeytin karasuyu (ZKS), zeytin yağı üretimi üstü yağlı suyu (ZÜY) ve deri endüstrisinden kaynaklanan kavaleto atığının (KFS) anaerobik fermantasyon sıvısı alternatif karbon kaynağı olarak kullanılmıştır. Bulgularımıza göre, tüm kullanılan test izolatları PHA üretebilmekte ve yenilenebilir karbon kaynaklarını kullanabilmektedir. Bacillus izolatları arasında en yüksek kapasiteli izolatın Bacillus pumilus olduğu ve ZKS karbon kaynağı olarak kullanıldığında hücre kuru ağırlığının yaklaşık %80.66'ı kadar PHA biriktirdiği saptanmıştır. Bu izolatın ürettiği PHA tanımlanıp karakterize edildiğinde üretilen PHA'nın polihidroksibütirat (PHB) olduğu belirlenmiştir.

Image processing for surface texture pattern classification

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Telekomünikasyon Mühendisliği Bilim Dalı
Klasik örüntü sınıflandırma sistemleri genellikle tüm sınıflardan özniteliklerin çıkarıldığı ikili sınıflandırma metodlarını kullanır. Son derece farklı arıza türlerini içeren hata tespiti gibi durumlarda bu tür ikili sınıflandırıcılar veri miktarında dengesizlik sorunu yaşarlar. Bu tür problemlerde eğer önceden rastlanmamış tür bir hata verisi ile karşılaşılırsa ikili sınıflandırıcılar belirsizlik ve hataya mahkumdur. Tek sınıflı sınıflandırıcılar, yalnızca normal sınıfa ait örneklerle eğitilerek bu sorunu aşabilmektedir. Bu tezde hatalı örnek sayısına bağlı olarak ikili ve tek sınıflı sınıflandırıcıların kapsamlı bir karşılaştırması gerçek veriler üzerinde sunularak ampirik değerlendirme yapılmaktadır. Farklı tek sınıflı yöntemler farklı ikili sınıflandırıcılar ile karşılaştırıldığında hata vektörlerinin öznitelik uzayında dağınık olması durumunda tek sınıflı sınıflandırıcının ikili sınıflandırıcıya göre çok ciddi miktarda performans avantajı elde ettiği deneysel olarak gözlenmiştir. Tek sınıflı sınıflandırıcı performansı tüm hata türleri için stabil kalmaktadır.