Thesis Number |
level |
Language |
Year |
Bilim Dalı |
|
Doktora |
İngilizce |
2020 |
Diğer |
İslami finans özellikle son zamanlarda, İslami bankacılık, tekaful, vakıf ve sukuk gibi bir çok alanda hızlı bir büyüme göstermektedir. İslami finans İslam ülkelerinin yanında, Singapur, Güney Kore, Japonya, Avrupa, Avustralya, Brezilya ve Amerika Latin gibi İslami olmayan ülkeleri de kapsayacak şekilde dünyanın dört bir yanından, gittikçe daha fazla farkındalık ve ilgi kazanmaktadır. İslami Finansal Hizmetler Kurulu (IFHK) ve 2016'da Ernst & Young raporuna dayanarak, İslami finans sektörünün 2015 yılına kadar brüt 1,88 trilyon ABD doları değerine ulaştığını belirttimektedir. Üstelik bu sektörün büyüme hızı, düşük enerji fiyatlarının sürmesine, jeopolitik çatışmalara ve ekonomik belirsizliğe rağmen, çift haneli büyüme oranlarını korumuştur. Örneğin, 2017 yılına ait Küresel İslami Finans Raporunda, Aralık 2016'da küresel İslami finansal hizmet sektörünün 2,293 trilyon ABD doları bulduğu raporlanmıştır. El-Qorchi'ye (2005) göre İslami finansa geçiş konusunda üç motivasyon bulunduğu vurgulamaktadır: Şeriat uyumlu ürün ve hizmetlere yönelik güçlü talep, Körfez bölgesindeki petrol zengini uluslardan gelen Şeriat uyumlu yatırım için talep ve ve son olarak Şeriat uyumlu ürün ve hizmetlerin rekabet gücünden etkilenen gayrimüslim yatırımcıların ilgisi.
Ayrıca, 1958'den bu yana geliştirilen ve MM Teorisi ile başlayan ve Takas Teorisi (Trade-Off Theory), Finansman Hiyerarşisi Kuramı (Pecking Order Theory), Vekâlet Maliyeti Teorisi (Agency Theory) ve Piyasa Zamanlama Teorisi (Market Timing Theory) ile devam eden çok sayıda sermaye yapısı teorisi vardır. Örnek olarak Takas teorisi, firmaları borcun faizinden faydalanmak için birikmiş karlar ve özkaynak finansmanı yerine, borç finansmanı kullanmaya teşvik etmektedir. Bu teorilerinin her birinin sermaye yapısı kararını yönetmek ve denetlemek için farklı bir yaklaşımı vardır.
Bu çalışmanın temel amacı, finansal kriz döneminde sermaye yapısının kurumsal performans üzerindeki etkisini incelemektir. İlk olarak, bu çalışma Şeriat uyumlu şirketlerin (ŞUŞ) sermaye yapısının Şeriat uyumlu olmayan şirketlerden (ŞUOŞ) ne kadar farklı olabileceğini belirlemeyi amaçlamaktadır.
Sermaye yapısı üzerinde çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bununla birlikte, çalışmaların çoğu sermaye yapısı belirleyicileri, sermaye yapısının finansal performans üzerindeki etkileri, verginin finansal yapıdaki sermaye yapısını ve kısa vadeli borçları nasıl etkilediğine odaklanmıştır. Bu geçmiş çalışmalarda örneklem olarak, finansal kurumlar, küçük ve orta ölçekli işletmeler ve halka açık şirketler kullanmaktadır. Ancak Şeriate Uygun Şirketlerin sermaye yapıları ve sermaye yapısının finansal performans üzerindeki etkisi konusunda az sayıda çalışma vardır. Özellikle ŞUŞ'lerin sermaye yapıları göz önünde bulundurulduğunda, bu şirketlerin kriz döneminde daha avantajlı olmaları beklenmektedir. Ancak ŞUŞ'lerin finansal yapılarının, fiannsal kriz döneminde onlar için nasıl bir avantaj sağladığı bugüne kadar bir araştırma konusu yapılmamıştır. Bu nedenle,