Thesis Search




SEARCH RESULTS

İslam borçlar hukukunda hibe ve Somali Medeni Kanunuyla mukayesesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 İslam Hukuku Bilim Dalı
Hibe akdi, bir malın bedelsiz olarak karşı tarafın mülkiyetine geçirilmesini ifade eder. Bu araştırmada, hibe konusundaki fıkhî görüşler Somali Medeni Kanunu ile mukayeseli olarak çalışılacaktır. Hibe konusunda mezheplerin görüşleri incelenecek, ittifakları, ihtilafları ve Somali medeni kanunu ile mukayesesi üzerinde durulacaktır. Bu çerçevede, İslam Hukuku mezheplerine ait temel kaynaklardaki görüşlere müracaat edilecektir. Söz konusu eserlerde konunun kapsamlı olarak ele alınması sebebiyle araştırmanın çerçevesi hibenin tanımı, rükünleri, şartları ve hibeden rücu ve ivazlı hibe ile sınırlı tutulacaktır. Çalışmamız bir giriş, iki ana başlık ve sonuçtan oluşmaktadır. İlk bölümde hibenin tanımı, nitelikleri, hükümleri, çeşitleri, rükünleri ve şartları ele alınacaktır. İkinci bölümde ise hibenin sona ermesi, hibeden rücu ve rücu engelleri konularına temas edilecektir. Hibeye dair fıkhi hükümler, Somali Medeni Kanunuyla mukayeseli olarak inceleneceği için, Somali'de yaygın mezhep olan Şafii mezhebi hükümleri üzerinde özellikle durulacaktır. Ayrıca araştırmamızın giriş kısmında Somali'nin tarihi, hukuku ve medeni kanunundan kısaca bahsedilecektir.

İslam devlet teorisinde yönetimin / yöneticiliğin maksatları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Tezde, genel olarak İslam hukuku, özel olarak siyaset-i şeriyye (İslami yönetim) eksenin olup müslümanların hayatındaki idare etme ve edilme hususlarında onlara güzel yolu göstermeyi hedeflemektedir. Tez, giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında tezin konusunun önemi ve amacından, konu ile ilgili kaynakların değerlendirilmesinden, bir de konunun kapsamı ve yönteminden bahsettik. Birinci bölümde şeriatı maksatlarına ayırdık. Bu kapsamda ilk önce maksatların kavramlarını, ilk dönem kaynaklarda kullanılmasını, gelişmesini ve maksatların değişik açılardan taksimatını daha iyi anlaşılabimesi için gerekli temel tanıtılmıştır. İkinci bölümü üç kısma ayırdık. İlk önce; devletin unsurları, ikinci kısm İslam devlet teorisi ve devlet başkanının kavramsal mahiyetini, İslam'ın ilk dönemlerinde itikadi ve siyasi akımlar, fukaha ve filozoflar tarafından ne anlamda kullanıldığını, yöneticilikle ilgili hükümleri ve dinamikleri inceledik. Bu bölümün son kısmında ise, yöneticiliğin maksatlarını ele aldık. Bu kapsamda, dini koruma maksadı, dine dayalı yönetim sergileme maksadı, eşitliğin ve özgürlüğün gerçekleşmesi maksadı ve milletin siyasi birliği, bütünlüğü maksadını açıkladık.

İslam dünyasında poligaminin cinsel yolla bulaşan hastalıklara etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 İslam Hukuku Bilim Dalı
HIV salgını yaklaşık 30 yıl önce ortaya çıkmış ve bugüne kadar genç yaşlı birçok insanın ölümüne sebep olmuştur. Kıta olarak Afrika, hastalığın görüldüğü insan sayısı olarak en yüksek istatistiklere sahiptir. Bu kıta genelinde HIV salgınının Sahraaltı Afrika ülkelerinde MENA bölgesine kıyasla sayıca daha yüksek oranlarda olduğu görülmektedir. MENA bölgesi çoğunluk olarak müslüman ülkelerden oluşmasıyla bilinir. Bu bölgedeki HIV yoğunluğu oldukça düşüktür. Bunun nedenlerinden biri de frengi, bel soğukluğu ve tedavi edilemez bir şekilde daha da çok yayılan HIV gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklara maruz bırakan bazı faktörleri yasaklayan katı islami kuralların bölgede kabul görmesi ve uygulanmasıdır. İslamda poligami sıkı kurallar ekseninde izin verilen, dikkatle ve özel nedenlerle uygulanan bir sistemdir. İslamdaki katı poligami politikası sıklıkla anlaşmalı çoklu birliktelikle karıştırılır. Bu çalışma poligamiyi ve HIV'in yayılmasının azaltılmasındaki 100% etkisini ve poligaminin HIV le nasıl zıt bir ilişkisinin olduğunu açıklığa kavuşturmaktadır Anahtar Kelimeler: Poligami, EG zamanlı/anlaGmalı Çoklu Cinsel Partner,HIV ve STI'ler, evlilik, boGanma, suç ve ger'i Hukuk, UNAIDS, Sahraaltı Afrikası ve AIDS ve Gslami uygulamalar.

İslam düşüncesinde selefi yaklaşım ve İbn teymiyye

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 İslam Felsefesi Bilim Dalı
En genel haliyle, İslam düşüncesi dendiğinde aklımıza İslam kültür çevresi içerisinde üretilmiş düşünce ekolleri akla gelmektedir. Bu ekollerin basında şüphesiz felsefe, kelam ve tasavvuf gelmektedir. Yaklaşım biçimleri itibariyle bu ekolleri birbirinden ayırmak kısmen mümkün olsa da, konularının ortaklığı itibariyle baktığımızda bu ayrım oldukça güçleşmektedir. Hemen hepsini ilgilendiren bir yaklaşım biçimi olarak selefi anlayış, hemen tüm islam bilimlerinde kendine yer bulabilmiş bir düşünce tarzı olarak karşımızda durmaktadır. Bu yüzden bu kavramı açıklığa kavuşturmak, Selefî düşüncenin doğuşunu ve izlediği yolları irdeleyerek Selefiyye'nin entelektüel kültürüne göz atmak ve söz konusu kavramı çevreleyen kapalılığı açığa çıkarmaya çalışmak İslam düşüncesi açısından önemlidir. Biz de bu çalışmamızda öncelikle Selefî düşünceyi, onun tarihsel gelişimini, Selefi yaklaşımın temellerini, İbn Teymiyye'nin düşüncesinin Selefî yaklaşımda temel zemini oluşturması itibarıyla onun fikrini inceleyerek araştırmaya çalışacağız.

İslam ekonomisi ve iş ahlakı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 İktisat Teorisi ve Tarihi Bilim Dalı
İslam ekonomisi ya da İslamî ekonomi, İslami bilim insanları tarafından İslam din ve gelenekleri ile uyumlu bir ekonomik düzeni teşvik etme şeklinde tanımlanır. İslam'da insan mutlak anlamda hür değildir. Dolayısıyla insan, diğer tüm alanlarda olduğu gibi, ekonomiyle ilgili faaliyetlerinde de Kura,da belirtilen Allah'ın koyduğu sınırlara uymak zorundadır. İslami bilim insanları, İslam ekonomisini kapitalist ya da sosyalist olarak tanımlamaz. İslam ekonomisinin her iki sistemin de negatif özelliklerine sahip olmayan bir üçüncü yol olduğunu tezini savunurlar. Sosyal piyasa ekonomisinde talep edilen esassen adil bir finans sistemdir. Bu düzen de tam olarak İslâm ekonomisinde mevcuttur. Çünkü, İslâm ekonomisi, serbest piyasa ekonomisinin kendi prensiplerine göre ahlak ile düzenlenmiş halidir. Bu sebeplerden dolayı İslâm ekonomisi sistemi sosyalizmin yıkılmasını takiben sarsılan kapitalizme bir alternatif olarak tüm dünyada ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: İslami ekonomi, İş ahlakı.

İslam Hukuku açısından müşareke sukuku

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Arapça 2019 İslam Hukuku Bilim Dalı
Müşareke Sukuku, İslam hukukunda bilinen Müşareke (ortaklık) akdi esasına göre verilir ve bu akdin tüm hükümlerine ve kurallarına tabidir. Müşareke Sukuku, İslami finansman araçlarının en önemlilerinden birisi kabul edili. Çünkü ülkeler ve finans kurumları bu senetleri, bir kuruluş için tek başına finansmanı güç büyük projeleri finanse edebilmek için ihrac ederler. Yukarıdakilere dayanarak, bu çalışma ihrac, kar dağıtımı, geri ödeme ve tedavül yolları ve piyasaya sürme araçlarının izahına atıfta bulunarak, tanıma, mahiyetini, türlerini, özelliklerini, diğer mali evraklarla aralarındaki temel farkları açıklama itibarıyla Müşareke Sukunun net ve kapsamlı bir resmini oluşturmayı amaçlamaktadır. Çalışma aynı zamanda, kar ve zararların dağıtımı, geri alınması, tedavül ve piyasaya sürmeyle ilgili meselelerin kurallarını ve düzenlemelerini açıklığa kavuşturmak suretiyle, Müşareke Sukuku ile igili fıkhi hükümlerin incelenmesini içermektedir. Ayrıca, katılım sertifikalarıyla projelerin finansmanı için tekliflerde bulunma yanında, Sudan deneyiminin gözden geçirilmesine atıfta bulunmuştur. Çalışma, Müşareke Sukukunu çıkarılması sürecinin, önemli bir ekonomik faaliyet ve projeleri finanse etmek için likidite yokluğunda fonları çekmek ve harekete geçirmek için etkili bir araç olduğu sonucuna varmıştır. Ancak, bu konuda yasal kuralların olması gerekir, bu nedenle ancak Hukuk Komitesinin onayından sonra sertifikaların ihracının yapılması gerekir. Anahtar Kelimeler: Sukuk, Müşareke Sukuku, katılım, Yatırım, İslami Finans, Sözleşmeler, Sudan.

İslam hukuku açısından mali kaynakların değerlendirilmesi -kâr amacı gütmeyen kuruluşlar örneği-

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 İslam Hukuku Bilim Dalı
Müslüman toplumlarda kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ciddi anlamda gelişme kaydetmiş, görmezden gelinmesi ve inkâr edilmesi imkânsız bir gerçeklik haline gelmiştir. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar, özellikle günümüz müslüman toplumlarda, devlet yönetimlerinin yaptığı finansal, bilimsel, sağlık ve sosyal bakımlardan birçok görevleri ifa etmektedirler. Bu kurumların kaynakları zekât, vakıf ve bağış gibi farklı unsurlardan oluşmakta olup, bu kurumların çalışmalarını sürdürebilmeleri için en önemli ekonomik kaynaklar olarak kabul edilmektedir. Bu araştırmanın problemi zekât ve vakıf gibi kaynakların bu kurumlar tarafından nasıl değerlendirildiğidir. Aynı şekilde bu kurumların birçoğu gerek özel sektör kurumları (şirketler), gerekse de kamu kurumlarıyla birlikte çalışmaktadırlar. Kamu ve özel sektörde yer alan bu kurumların pek çoğu ise, alkol şirketleri, faizli işlem yapan şirketler, keyif verici madde üreten şirketler, kabareler, internetteki pornografik siteler, kumar şirketleri vb. yasadışı faaliyet yürüten ve İslamiyetin haram saydığı işler yapan kuruluşlarla iş tutmaktadırlar. İşte bu çalışmada İslam hukuku açısından bu fonları kullanmanın ve bu fonlarla kâr amacı gütmeyen kuruluşların hayır projelerini desteklemenin hükmü ortaya konulmuştur. Tezde varılan en önemli sonuçlardan biri, kâr amacı gütmeyen kurumların devlete doğrudan doğruya bağlı olmamaları, demokratik bir idare ile yönetilmeleri ve belirli bir fayda veya kâr elde etme düşüncesi olmaksızın topluma ve vatandaşa hizmet etmeye çalışmalarıdır. Ayrıca bu çalışmada kâr amacı gütmeyen müessese kurmanın, izlenen çalışma yöntemine bağlı olarak vacip, haram, mendup ve mekruh hükümlerinden birini alabileceği gösterilmiştir. Kâr amacı gütmeyen kuruluşların bazı âlimlere göre zekâtın toplanması ve dağıtımı konusunda, zekât âmilleri sınıfından sayılabileceklerine dair görüşlere yer verilmiştir. Son olarak da vakıf mallarının yatırım araçlarında değerlendirilmesine dair farklı görüşler zikredilerek tartışılmıştır. Anahtar kelimeler: İslam Hukuku, Kalkınma, Değerlendirme, Mali Kaynaklar, Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlar.

İslam Hukuku ile mukayeseli olarak günümüz Afganistanı'nda kadınların maruz kaldığı bazı uygulamalar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2010 İslam Hukuku Bilim Dalı
Afganistan'da hâkim olan gelenek-görenek ve bazı uygulamalardan dolayı birçok kadın çeşitli zorlamaya maruz kalmakta veya temel haklarından mahrum bırakılmaktadır. Bu uygulamaların da çoğu ya İslam dinine mal edilmekte veya en azından din adamları tarafından İslam Hukukuna ters olduğu insanlara bildirilmemektedir. Din adamları bu haksızlığa karşı çıkmaları gerekirken ne yazık ki çoğu zaman bu uygulamaları fiilleri ile onaylamaktadırlar.Tezimizin amacı, günümüz Afganistanı'nda kadınların haksızlığa maruz kaldıkları söz konusu uygulamaları ele alarak İslam Hukuku açısından değerlendirmektir.Tezimiz iki bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde kadınların özel hukuk alanında maruz kaldığı bazı uygulamaları, ikinci bölümde ise kamu hukuku alanında maruz kaldıkları bazı uygulamaları ele aldık. Her konuyu ele alırken de ilk önce Afganistan'daki uygulamaları tespit ettik, ardından da söz konusu uygulamanın Afgan Kanunlarındaki yerini ve İslam hukuku açısından meşruiyetini değerlendirdik.Sonuç olarak, detaylı bir şekilde ele alıp İslam Hukuku ile mukayese ettiğimiz uygulamaların bazılarının tamamen cahiliye döneminden kalmış İslam'ın yasakladığı uygumlalar olduğu ve bazılarının da asıl itibarı ile İslam hukukunda bulunup fakat kötüye kullanıldığı kanaatine vardık.Anahtar kelimeler: Afganistan, kadın hakları, İslam Hukuku, bed, bedel, çok evlilik.

İslam hukuku ve modern hukukta hakkında nas bulmayan konularda hakimin rolü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Arapça 2019 Diğer
Şeriat hukuku, hakimlerin her türlü dürüstlük, bütünlük ve tarafsızlık içinde kendilerine sunulan ihtilaflar üzerine Yüce Allah'ın hükümlerini yerine getirme görevlerini yerine getirmelerini sağlamak için kurallar koymuştur, bu kuralların Aynısı pozitif yasalarda da geçerlidir. Yargının tarafsız, ve adil bir şekilde işlemesi için sayısız hüküm geliştirmiştir. Yargılama usülü ve belirsiz veya hakkında nas bulunmayan konularda yargıcın rolü ile yine hükümler geliştirmiştir. Yargıcın rolü pozitif hukuk ve şeriat hukuku karşılaştırması kapsamında ele alacağım önemli kounulardan bir tanesidir. Çünkü hakimin tarafsızlık ve tarafsızlık ilkesinin eylemlerini temsil eder ve aynı zamanda hakimin bağımsızlığına müdahale etmemesini ve hakimi zayıflatan ve görevlerini yerine getirmedeki rolünü etkileyen kötü niyetli iddialardan korunmasını sağlar. Bu çalışma, pozitif hukuk ve şeriat hukuku karşılaştırması kapsamında hakkında nas bulunmayan konularda yargıcın rolü, Yargı kararlarında sebep ve etkileri incelenecek. Hakkında nas bulunmayan konularda yargıcın rolü, Adaletin tecellesi ve yasalarının korunması için elzemdir. Bu çalışma sayesinde hakimlerin rolünün, hakimlerin usullerindeki kusur, Nas eksikliği veya belirsizlik nedeniyle hakimlerin oynadığı rolün bir tanımı olduğu anlaşılmaktadır. Bu, yargıcın kendi yargı alanı için içtihat yapmasının önemini göstermektedir. Bu çalışmada Yargıcın rolü pozitif hukuk ve şeriat hukuku karşılaştırması kapsamında Hakimin içtihattaki rolü ve tüm bireylere adalet sağlama rolü ve kendisine sunulan davalarda tarafsızlığının kapsamı incelenmiş ve hakkında nas bulunmayan ve belirisz konularda hakimin rolü ve diğer organlardan bağımsızlığının uygun tanımı yapılmaya gayret edilmiştir. İlk bölümde şeriat hukuku ve pozitif hukukta yargı ve yargıyla ilgili kavramlar karşılaştırması yapılmıştır. Ve Yargının, adaleti sağlamadaki rolü ve haklarının gerçekleştirilmesi, hakimlerin görevlerini yerine getirme görev ve yeterlilikleri ile yargının yargı işlerine yönelik görev ve sorumluluklarının sona ermesi ele alınmıştır. İkinci bölümde Davaların İslam hukuku ve adli hukukta, mahkemelerden önce hakların kurulması, adli işlemlerin özü, unsurları, nedenleri, türleri incelenmiştir. Bunların yanı sıra İslam hukuku ve pozitif hukuk mahkemeleri incelenmiş ve dava kavramı davanın mahiyeti, davanın kalkma üsulu, ve mahkeme önünde ispat yolları, avukatlar ve mahkeme görevlileri gibi hakimin yardımcıları ele alınmıştır Üçüncü bölümde hakkında nas bulunmayan konularda hakimin rolü, belirsiz veya hakkında hüküm bulunmayan hakimin yargı içtihadı ve şeriat hukuku ve pozitif hukukta hakimin rolüyle ilgili konular ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: İslam, Hukuk, İslam Hukuku, Hakim Rolü.

İslam hukuku ve uluslararası hukuka göre mülteci hakları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 İslam Hukuku Bilim Dalı
İslam Hukuku ve Uluslararası Hukuka Göre Mülteci Hakları adlı çalışmamız bir giriş kısmı ile üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde iltica ve mülteci kavramları ile mülteciyi ağırlamanın fazileti ve ekonomiye etkileri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde, Klasik fıkıh kaynaklarında iltica ve mültecilerle ilgili hükümler hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Üçüncü bölümde, islam hukuku ile uluslararası hukukta mültecilerinin hak ve sorumlukları ele alınmış olup akabinde mültecilerinin islam hukukunda ve uluslararası yasalarda hak ve sorumlulukları arasında karşılaştırma yapılmıştır. Akabinde de Uluslararası Yasalara Göre Mültecilerin Toplum İle Entegrasyonu ile ilgili açıklamalar yapılmıştır. Yaptığımız çalışmada şu sonuca ulaşılmıştır: mültecilik ve sığınma insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Ancak kavrama olarak son yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu yüzden İslâm hukukunda bu kavram doğrudan karşılığı bulunmamaktadır. Mülteci statüsüne oldukça yakın olan Kur'an ve Sünnetten elde ettiği bazı kavramları mevcuttur. Eman müessesesi mültecilik ve göçme kavramlarının ilk şeklidir. Bu müessese gereğince, korumaya ihtiyacı olan, göç etmeye zorlanmış herkese dini ya da ırkı dikkate alınmaksızın eman verilmelidir. Anahtar Kelimeler: Mülteci, Savaş, Hak, Sorumluluk

İslam hukuku ve uluslararası hukukta ölüm cezası verilen suçlar ve gerekçelerinin incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Temel İslam Bilimleri Bilim Dalı
İslam hukuku ilke olarak vahye dayalı bir hukuk sistemi olduğundan aynı zamanda merhamet ve hoşgörüye dayalı da bir hukuk sistemidir. Bu sebeple dünyanın her yerinde emniyet ve güvenliğin sağlanmasında aslında tüm hukuk sistemlerine örneklik teşkil edecek nitelikler taşır. Yüce Allah insanların gerek bireysel ve gerekse toplumsal olarak sosyal yaşamlarını şekillendirmek ve ayrıca bu kişilerin hem maddî hem de manevi yönden mutlu bir hayat sürmesi için düzenlemeler ve kanunlar koymuştur. İnsan hayatının diğer canlıların hayatlarına nazaran daha fazla kutsallığı ve yüceliği sebebiyle, İslami Dini insan hayatını yok etmeye yönelik her türlü saldırıyı yasakladığı gibi saldırıdan vazgeçmeyi hedefleyen veya büyük ölçüde sınırlayan etkili yasaklar koyar. Bunun yanında bir insanın hangi durumlarda öldürülebileceğine dair özel hükümler de getirir. Yüce Allah yaşama hakkının yüceliğinden bahisle, bazı haller dışında haddi aşarak insanları öldürenler hakkında kısası emretmiştir. Çünkü kısas, yaşama hakkını garanti altına alan özel bir hayat türüdür. Buna göre bir katil, cinayet suçunu işledikten sonra yaptığının cezasız kalmayacağını ve kendisinin de aynı şekilde cezalandırılacağını bilmesi, aslında onu ve toplumu bu tür suçlardan uzak tutar ve toplum da bu suçlardan kurtulur. Vahiyden uzak şekilde hazırlanan uluslararası hukuk metinlerinde de tür cezalar ve uygulamaların bulunması, İslam hukukuna olan inançlarından ve kabullerinden değil, insan ırkının yeryüzünde hayatta kalması konusundaki çabalarından dolayı olabilir. İslam hukukunda kısas her zaman ya da mutlak şekilde îfa edilmesi gereken bir uygulama değildir. Bunların arasında ihmal ve tedbirsizlik ve failinin dikkat etmemesi sonucu oluşan kasıtsız bir suç olması durumunda İslam Hukuku ve pozitif hukuk, insanları daha dikkatli olmaya ve davranışlarına itina göstermeye teşvik etmek maksadıyla daha düşük cezalar düzenlemiştir. Bu çalışmada, gücümüz nisbetinde cinayet suçuna ilişkin İslam Hukuku ile uluslararası hukuk arasında bir karşılaştırma yapılarak çeşitli sonuçlar elde edilmeye gayret edilmiştir. İslam hukukunun cezalandırmada temel hedeflerinden biri suç işleyeni ıslah etmek, ona doğruyu göstererek topluma yeniden kazandırmak, aksi halde toplumun refahını öncelemektir. İşte İslâm hukukunda kanun koyucusunun gayesi; ortaya çıkması arzu edilen bir fiile insanları teşvik ve ona gayret göstermeleri ve onun meşakkatini ve yükünü yüklemek olursa, o fiili yapmaya mükâfat ve o fiili sevmelerine bir iyi fırsat ortamı oluşturulmuş olur. Buna karşılık aykırı fiil, toplumun emniyetini ve topluluk düzenini ihlâl eden düşmanca suçlar kabilinden olursa, verilecek ceza da, aykırı bu fiilin gerektirdiği fiili yapmaktan caydıran, daha ağır bir ceza ile ıslah eden bir ceza olması gerekir. Öte yandan uluslararası hukukta da toplumda huzursuzluk çıkaranlar için farklı ülkelerde birbirine benzer cezaların uygulandığına şahit olunur. Özellikle insan neslini yavaş yavaş öldürmeyi ve yok etmeyi hedefleyen u

İslâm Hukukuna göre kripto para biriminin para olma keyfiyeti: Bitcoin örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 İslam Hukuku Bilim Dalı
Kripto Para Birimi ve ilk örneği olan Bitcoin, teknolojinin finans ile birleşmesi ile geleneksel ödeme sistemlerine alternatif olarak ortaya çıkan, kişiler arası merkezi olmayan ve altyapısı Blockchain sistemine dayanan elektronik para sistemidir. Bitcoin kullanıcılarına işlemlerinde hızlı transfer ve düşük maliyet avantajları sunmaktadır. Bununla birlikte merkezi olmayan yapısı, yasalara ve düzenlemelere tabi olmaması, kullanıcıların anonim olarak hesaplarını açabilmeleri ve işlem yapabilmeleri, değerindeki aşırı oynaklık, illegal işlerin finansmanında kullanılması ve siber saldırılara açık olması gibi riskleri içinde barındırmaktadır. Bitcoin, geleneksel para sisteminden farklı olarak merkezsiz olduğu ve farklı avantaj ve riskler barındırdığı için iktisatçıların ve İslâm hukukçularının tartışmalarının odak noktası haline gelmiştir. Bu minvalde iktisatçıların Bitcoin hakkındaki görüşleri dikkate alınarak İslâm hukukçularının konu ile ilgili yaklaşımları irdelenmiş ve Bitcoin'in İslâm hukukuna göre para olma keyfiyeti farklı açılardan değerlendirilmiştir. Müslümanların on dört asırlık ilmi birikimi, yeni ortaya çıkan para çeşitleri konusundaki modern tartışmalara önemli katkı sunmaktadır. İslâm hukukçularının Bitcoin hakkında olumsuz ve olumlu yaklaşımın yanında Bitcoin hakkında temkinli davranılmasının daha uygun olduğu yaklaşımı da mevcuttur. Olumsuz yaklaşıma sahip olanlar, Bitcoin'in para olmadığı gibi mal olma şartlarını da yerine getirmediğini savunmaktadır. Olumlu yaklaşıma sahip olanların bazılarına göre Bitcoin dijital bir değerdir, diğerlerine göre ise paradır. Bitcoin'in bir dijital değer ifade ettiği, fakat şimdilik paranın fonksiyonlarını icra etmediği bilgisi öne çıkmaktadır. Bununla birlikte Bitcoin sisteminin barındırdığı risklerin bir sonucu olarak kullanıcıların servetinin haksız kazanç veya kayıp ile sonuçlanabileceği için sistemin sunacağı artılar hakkında araştırma yapılması uygun görülmüş, fakat işlem yapma konusunda temkinli davranılmasının en uygun tavır olduğu sonucuna varılmıştır.

İslam Hukukunda fiilî sünnetin vahiy ile ilişkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2012 İslam Hukuku Bilim Dalı
`İslam Hukukunda Fiilî Sünnet'in Vahiy İle İlişkisi' adıyla hazırlamış olduğum bu çalışma bir Giriş ve iki Bölümden oluşmaktadır.Giriş bölümü: I. Konunun Önemi, II. Konunun Sınırlandırılması, III. Konunun Kavramsal Çerçevesi, IV. Konunun Sunulması, V. Konunun Araştırılmasında Takip edilen Yöntem ve VI, Konu İle İlgili Kaynakların Değerlendirilmesi gibi tez ile ilgili teknik konuları içermektedir.Birinci Bölüm Vahiy, Sünnet ve Fiilî Sünnet kavramlarının sözlük ve terim anlamları ve çeşitleri hakkındaki bilgileri içermektedir. Bununla beraber bu Bölüm içerisinde Vahiy ?Sünnet ilişkisi ve Sünnet'in temellendirilmesi ile ilgili görüşlerin değerlendirilmesine yer verilmiştir.İkinci Bölüm ise Kur'ân, hadîs ve icmâ' bağlamında şer'î delîl olarak Sünnet'in temellendirilmesini ve Fiilî Sünnet'in Vahiy ile ilişkisi yollarının tespit ve analizini içermektedir.

İslam Hukuku'nda göç ve iltica

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Arapça 2019 Temel İslam Bilimleri Bilim Dalı
Bu tezde İslam hukuku içerisindeki hicret göç ve iltica kavramlarını inceleyerek Hicretin sadece bir yer değişikliği olmadığını aynı zamanda imanla iç içe girmiş bir kavram olduğunu ortaya koyduk. Bununla beraber göç ve iltica kavramlarının hicretten farklı olarak çeşitli sebeplerle iltica edenleri himayeye yönelik modern kavramlar olduğunu izah ettik. Böylece günümüz Müslümanlarının birçoklarının zihninde oluşmaya başlayan Hz. Peygamberin devrinde gerçekleşen hicret gibi günümüzdeki göç ve iltica olaylarının hicret sayılıp sayılmayacağına dair sorulara cevap arayarak hicretin doğru yorumunu ortaya çıkarmaya çabaladık. Bu esnada Hicret ve iltica kavramlarına yönelik İslam fıkıh mezheplerinin görüşlerini ortaya koyarak değerlendirdik. Gayri müslim ülkelerde Müslüman olup hicret etmeyenler meselesini fıkhi yorumlar ışığında ele aldığımızda fıkıhçıların gayri müslim ülkelerde ikamet süresinin uzaması sonucunda oluşabilecek sorunlar üzerinde durduklarını tespit ettik. Gayrı müslim bir ülkeye göç etme konusunda ise kişinin kendi canı malı ve sair hususlarda endişe ediyor ve bundan başka bir çıkış yolu bulamıyorsa ve yine müslim bir ülkeden müslim bir ülkeye iltica edilemediği takdirde ancak o zaman mümkün gördüklerini tespit ettik. Tez üç bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde hicret göç ve iltica kavramları incelenmiş aralarındaki uyum ve uyumsuzluklar gösterilmiştir. Günümüzde hicret ve iltica kavramları etrafında seyreden güncel tartışmalara cevap aranmıştır. İkinci bölümde hicretin meşruiyetine dair deliller ortaya konularak ekonomi, eğitim, ırkçılık gibi sebeplerle meydana gelen göçlerin üzerinde durularak sınıflandırılması yapılmıştır. Üçüncü bölümde ister gayri müslim isterse müslim bir beldeye hicret edenlerin durumları ele alınarak değerlendirilmiştir.

İslam hukukunda ikrar ve Afgan Medeni Kanunu ile mukayesesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 İslam Hukuku Bilim Dalı
Toplum hayatında asayiş ve güven oluşması için toplumdaki her bireyin hak ilkesine samimi olarak bağlı olması zorunludur. İslam hukukunda, hak düzeninin korunması ve kanıtlanması amacıyla ikrar gibi bazı ispat vasıtalarına yer verilmiştir ki, insanın zimmetinden başkalarının haklarını düşürür ve hak sahibin hakkını almasını sağlar. İkrar İslam hukukunda hakkı ispatlamanın en önemli delillerinden biridir. Afganistan Medeni Kanunu'nda da bu ispat araçlarından olan ikrar şartlarına uygun olarak yerine getirilmesi durumunda başta gelen delillerdendir. Çünkü İslamiyet sonrası Afganistan'da yargılamalar İslam hukukuna göre yapılmıştır. Daha sonra kanun şeklini almıştır. Nitekim Afganistan Anayasasının da belirttiği gibi, Afganistan'da İslam dinine muhalif hiçbir yasa çıkarılamaz Bu nedenle, İslam Hukukunda İkrar ve Afgan Medeni Kanunu İle Mukayesesi başlıklı konuyu tez çalışması olarak çalışmaya karar verdik. Araştırmamız iki bölüm ve sonuçtan oluşmuştur. Birinci bölümde, İslam Hukukunda İkrar Kavramı ve Şartları başlığı altında İslam hukukuna göre ikrarın tanımı, inşâ veya ihbâr olduğu ile ilgili tartışmalar, ikrarın hukukî dayanakları, rükünleri, şartları ve çeşitleri incelenmiştir. İkinci bölümde Afganistan Medeni Hukukunda İkrar ve Hükümleri başlığı altında Afganistan Medeni Kanunu hakkında kısaca bilgi verildikten sonra Afgan Medeni Hukukunda ikrarın kaynakları, rükünleri, çeşitleri ve ikrarın en çok kullanıldığı nesep, nikâh, miras gibi bazı özel durumlarda ikrarın hükümleri, İslam Hukuku ile mukayese edilerek benzerlikleri ve farklılıkları üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Afganistan, İkrar, İslam Hukuku, Medeni Kanun.

İslam Hukukunda kadının mülkiyet hakkı ve malı üzerinde tasarruf ehliyeti

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 İslam Hukuku Bilim Dalı
İslâm Hukukunda Kadının Mülkiyet Hakkı Ve Malı Üzerinde Tasarruf Ehliyeti isimli tezimiz bir giriş ile iki bölümden meydana gelmektedir. Giriş bölümü araştırmanın amacı, önemi, kaynaklarının değerlendirilmesi, sunulması ve yönteminden oluşmaktadır. Birinci bölümde mülkiyet kavramının mahiyeti, mülkiyet ile ilişkili olan mal, ihraz ve ihtisas kavramlarını açıklanmaya çalışıldı. Mülkiyetin temellendirilmesi ve kadının mülkiyet hakkı; Kitap ve Sünnete dayanarak, kadının mülk edinme kaynaklarından; kadının çalışması, mehir, nafaka, miras ve hibe haklarını ele aldık. İkinci bölümde, öncelikle ehliyet kavramının mahiyetini ve ehliyetin buluğ, rüşt kavramlarıyla ilişkisi bağlamında buluğ ve rüşt kavramlarının tanımını vermeye çalıştık, daha sonra kadının malî velâyeti ve mal üzerinde tasarruf ehliyeti ile ilgili Cumhurun görüşünü ve Malikilerin görüşünü delilleriyle beraber sunarak açıkladıktan sonra, kadının malından nafaka verme yükümlülüğü üzerinde durduk. Sonuç bölümünde ise, araştırmamızda, ulaşılan neticelere yer verdik

İslâm hukukunda kadınların mahremsiz olarak hac ve umre ibadeti

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
İslâm Hukukunda Kadınların Mahremsiz Olarak Hac ve Umre İbadeti başlıklı çalışma klasik ve modern dönem arasında kadınların mahrem olmadan yaptıkları yolculukların fıkhi hükmüne dair farklı görüşleri değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Günümüzde Müslümanlar arasında kadınların mahremi olmadan yaptıkları yolculuğun fıkhî hükmü hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Bu mesele klasik fıkıh literatüründe de tartışılmıştır. Kimi fakihler seyahat güvenliği varsa kadınlar için mahremsiz yapılan yolculuğu caiz görmüş, kimisi ise güvenlik olsun olmasın cevaz vermemiştir. Bu farklı görüşlerin her birinin kendi açısından birtakım dayanakları bulunmaktadır. Bu bağlamda klasik fıkıh kitaplarında kadınların hac ve umre ibadetini eda etmesi konusunda da farklı tartışmalar yer almaktadır. Kimi eserlere göre mahremi olmayan kadınların yolculuk yapması ve hac-umre ibadetini yerine getirmesi caiz görülmemişken kimi kaynaklarda bu konuda sessiz kalınmıştır. Günümüzde ulaşım imkânlarının gelişmesi ve yol güvenliği de dikkate alınarak bu konunun farklı değerlendirmelere tabi tutulduğu görülmektedir. Biz de tezimizde bu konuyu araştırıp sonuçları ortaya çıkarmaya çalışacağız. Kur'ân-ı Kerîm'de, kadınların tek başlarına mahremi olmadan yolculuk etmemeleri gerektiğine dair hüküm içeren herhangi bir ayet bulunmamaktadır. Ancak Hz. Peygamber'in bize bıraktığı önemli bir miras olan sünnete gelince, kadınların mahremsiz olarak yolculukları, bu arada hac ve umre seferleri hakkında rivayet edilen hadisler, kesin yasaklama ya da kesin izin verilmesini mümkün kılacak açıklıkta değildir. İşte bu farklı hadislerden dolayı fıkıh âlimlerinin görüşleri de birbirinden farklı olmuştur. Burada konu üç yolculuk türü üzerinden incelenecektir. Bunlar herhangi bir uzun mesafeli yolculuk, hac yolculuğu ve umre yolculuğudur.

İslam hukukunda kadınların mirası ve afgan medenî kanunu ile karşılaştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 İslam Hukuku Bilim Dalı
Bu çalışmada İslam miras hukukunda kadınların mirası ve Afgan Medenî Kanunu'yla karşılaştırılması hedeflenmiştir. Çalışmamız, giriş ve sonuç dışında iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde İslami miras hukukunun terminolojisi, İslam öncesi kadınların miras hukuku, mirasın tanımı, Afgan Medenî Kanunu'nun tanıtımı, mirasın meşruiyeti, koşulları, erkânları, sebepleri ve bunlarla ilgili terimler İslam hukuku ve Afgan Medenî Kanunun açısından açıklanmıştır. Ayrıca, genel olarak, bu bölümün sonunda bahsedilen materyaller, Afgan Medenî Kanunu ile karşılaştırılmıştır. İkinci bölümde, eşlerin miras durumu, öz kızlarının miras durumu, oğul kızlarının miras durumu, öz kız kardeşlerinin miras durumu, baba bir kız kardeşin miras durumu, ana bir kız kardeşinin miras durumu, annenin miras durumu ve nenenin miras durumu, İslam hukuku ve Afgan Medenî Kanunun açıklamalarına yer verilmiştir. Ayrıca her mirasçının miras durumu açıklandıktan sonra, o mirasçının miras durumunun Afgan Medenî Kanunu ile karşılaştırılmasına da yer verilmektedir. Bölümün sonunda Red ve Zevi'l-erhâm aracılığıyla kadınların mirasına da değinilmektedir. Anahtar Kelimeler: İslam Hukuku, Afganistan, Kadınlar, Medenî Kanunu, Miras.

İslam Hukukunda tarıma elverişli arazilerin ihya edilmesi (Uganda Hukuku ile mukayeseli)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 İslam Hukuku Bilim Dalı
Tez; giriş, üç bölüm, sonuç ve bibliyografyadan oluşacak şekilde hazırlanmıştır. Girişte, tezin içerik ve yöntemi hakkında bilgiler verilmiştir. Tezin birinci bölümünün kendi içerisinde dörde ayrılması uygun görülmüştür. İlk kısımda tarıma elverişli olmayan arazinin ıhyâ edilmesi ve İhyâ ile doğrudan ilgili kavramlar, ikinci kısımda mevât arazilerinin İhyâ edilmesinin hukukî dayanakları, üçüncü kısımda ihya edilmeden ve ihya edildikten sonraki mülkiyeti, mevât arazinin unsurları ve ihya yöntemleri, dördüncü kısımda ise mevât arazinin ihya edilmesinde aranan şartlar ve önemi ele alınmıştır. Tezin ikinci bölümünde Mevât arazinin İhyâ edilmesinin hukuki süreci ve İhyâ ediliş şekilleri incelenmiştir. İlk kısımda mevât arazinin ihya edilmesinin hukuki süreci ele alınmış. İkinci kısımda ise mevât arazinin ihya ediliş şekillerine yer verilmiştir. Tezin üçüncü bölümünde ise, Arazinin İhyâ edilmesi meselesinde İslam hukuku ile Uganda hukuku arasında bir karşılaştırma yapılarak aradaki benzerlik ve farklılıklar ortaya konulmaya çalışılmıştır. İlk kısımda Uganda'daki mevât arazilerinin bilgisi ve bugünkü İhyâ etme sebepleri, ikinci kısımda uganda'da mevât arazisinin ihya edilmesine ilişkin hukuki düzenlemeler ve islam hukuku ile kıyaslanması. Tez üç ana bölümden sonra gelen sonuç bölümüyle sona ermektedir. Sonuç bölümünde, yapılan çalışma sonucunda konuyla ilgili elde edilen kanaatler ve öneriler yer almaktadır. ANAHTAR KELİMELER: Arazi, İhya, Mevat, İrtifak, Hak, İkta, Uganda, Hukuk.

İslam Hukukunda zina dışındaki cinsel suçların hukuki sonuçları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2014 İslam Hukuku Bilim Dalı
Baimurzaev, Chyngyz, İslam Hukukunda Zina Dışındaki Cinsel Suçların Hukuki Sonuçları, Yüksek Lisans Tezi, Danışman: Doç. Dr. Ahmet Ünsal, 78 s. Bu çalışmada, arasında nikah bağı olmayan kadın ve erkeğin meşru olmayan cinsel ilişkisi olarak tanımlanan zina suçu ve hükümleri haricindeki cinsel suçların önce tıbbî ve psikolojik analizi yapılarak, sonra da İslâm hukukunun verdiği hükümler farklı mezheplere göre tespit ederek değerlendirmeye çalışılmıştır. Tez, giriş kısmıyla beraber iki bölümden oluşmaktadır. Tezin giriş kısmı konunun önemi, sınırlandırılması, araştırmada kullanılan yöntem ve araştırmanın sunulmasını içermektedir. Birinci bölümde, nikah bağı bulunan kimselerin yapmış olduğu suç mahiyetin taşıyan cinsel faliyetler ele alınmıştır. Bunları, hayız ve lohusalık halinde cinsel ilişkide bulunmak, zıhar yaptıktan sonra temas etmek, oruçluyken veya ihramda iken cinsel temas, hanımıyla yasak yoldan ilişki kurmak ve azl yapmak şeklinde sıralamak mümkündür. İkincisi bölümde ise, aralarında nikah bağı olmayan kimselerin ve tek şahıs tarafından meydana gelen suç mahiyeti taşıyan cinsel faliyetlerin İslam Hukukuna göre hukukî sonuçları değerlendirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, bu kategoriye giren bazı cinsel faliyetlerin bir takım ortaya çıkış nedenleri de maddeler halinde sıralanmıştır. Anahtar Kelimeler: İslam Hukuku, Zina, Eşcinsellik, Hünsa, İstimna, Lezbiyenlik, Ölüsevicilik, Hayvansevicilik, Hadd Cezaları, Tazir Cezaları, Azl, Cinsel Suçlar.