Thesis Search




SEARCH RESULTS

İslam Hukukunun tanıdığı insan hakları bağlamında Kosova anayasasında din ve düşünce özgürlüğü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 İslam Hukuku Bilim Dalı
Bu çalışmada İslâm'da ve Kosova Anayasası'nda din ve düşünce özgürlüğü konusunu incelenmektedir. Çağımız insan hak ve hürriyetlerinin en fazla konuşulup tartışıldığı bir çağdır. İnsan hakları içinde, en fazla önem verileni ve ihlal edileni din ve düşünce özgürlüğüdür. Özgürlük varlık açısından insanoğlunun ilk günden beri yeryüzünde hayatını anlamlandıran en önemli kavramlardan biridir. Özgürlüğün yokluğu bir anlamda hayatın yokluğu ya da hiçliği demektir. Bu yüzden insan, hayatta var olabilmek için sürekli bir mücadele içerisinde olmak zorundadır. Ancak hiçbir toplumda, sınırsız özgürlük anlayışı olamayacağı, aksi takdirde bu sınırsızlığın anarşiye ve neticede özgürlüğün ortadan kalmasına neden olacağı bir gerçektir. Bu nedenle, insan haklarının sınırlandırılmasını gerektirecek durumların iyi tespit edilmesi gerekmektedir. Aksi halde insan haklarının oluşumunun temel gerekçesi olan, bireyin devlet karşısında korunması ilkesinin hayata geçirilmesi mümkün olmayacaktır. Bu sınırlamalar da, bireyin haklarını güvence altına almaya yönelik olmalıdır.

İslam kaynaklarına göre düalist dinlerde uluhiyet inancı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
İslamî kaynaklarda Düalist kavramı Senevîyye kelimesi ile karşılanmaktadır ve bununla kastedilen mana, iki ilaha/iki asla iman edilmesidir. Bu ilahlardan biri Nur (aydınlık) diğeri ise Zulmet (karanlık)'tir. Nur, tüm hayırların, iyiliklerin, Zulmet ise şerrin ve kötülüklerin yaratıcısı olarak kabul edilir. Düalist fırkaların ve dinlerin tümü, cins, cevher/öz, fiil, mekân, sıfatlar ve suret bakımından inandıkları iki ilahın arasında mutlak olarak tezat olduğu inancına sahiptirler. İslamî kaynaklarda bir takım düalist fırkalar ve dinlerden bahsedilmiş, bunlar genelde Maniheizm, Deysâniyye, Merkûniyye, Mecûsîlik ve Mezdekiyye isimleri ile zikredilmiştir. Bu araştırmada ilk olarak İslâmî kaynaklarda, düalist kavramını karşılamak için kullanılan terimler ve bu terimlerin terimin delalet ettiği manaların ne olduğu ele alınacak ardından İslâmî kaynaklarda hangi din ve fırkaların düalist olarak tasnif edildiği incelenecektir. Ayrıca kaynaklarda geçen Düalist teriminin kullanımı ve delâleti ışığında birden fazla düalizmden bahsedilip edilemeyeceği değerlendirilecektir. Son olarak ise İslami kaynaklarda düalistlerin ulûhiyet inancının nasıl bilindiği ve yorumlandığı analiz edilecektir.

İslam medeniyetinin iki şehri (Belh ve Konya) üzerinde Mevlânâ'nın etkilerinin incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Bilim Dalı
Kültür, şehir ve medeniyet üç soyut ve birbiriyle ilişkili kavramlardır ki bunların yaratılış, muhafaza ve gelişiminde ana unsur olarak insanın payı oldukça yüksektir. Kültür, toplumun üyesi olarak insanın tüm ilmi, sanatsal ve elde ettiği örf adet gelişimini içine alan karmaşık bir kavramdır. İnsanlar bu gelişimleri elde ettikçe barbarlıktan uzaklaşır, barbarlıktan bu uzaklaşma ve medeni hayata başlamaya medeniyet denmektedir. Şehirler medeniyetlerin ve kültürlerin sergilendiği açık bir müze olarak her toplumun değerleri, kültür ve medeniyetini yansıtmaktadır. Bu tezde İslam medeniyetinin iki şehri olarak Belh ve Konya üzerinde Mevlâna'nın etkileri incelenmiştir. Mevlâna Belh'te doğdu ve çocukluğunu geçirdi, ama bazı sorunlardan dolayı ailesi Konya'ya hicret etti. Mevlâna Konya'da kemale erdi ve halkın göz nuru oldu, ama yazdığı eserleri onun şöhret ve fikirleri sadece Belh'e değil tüm dünyaya yayıldı. Mevlâna'ya olan Belh ve Konya halkının sevda ve aşkı iki şehirde ortak kültürü ve değerleri oluşturmuştur. Bu ortaklıkları göz önünde tutularak iki şehrin yerel makamları kardeşlik protokolü imzaladılar. Bu tezde iki şehirde Mevlâna'nın etkileriyle beraber oluşmuş benzerlikleri inceleyeceğiz. Anahtar Kelimeleri: Kültür, Medeniyet, Şehir, Belh, Konya ve Mevlâna.

İslam ülkelerinde uluslararası insan hakları hukukunun yürürlüğe konulması ve uygulanması; problemler ve beklentiler

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Diğer
Uluslararası İnsan Hakları Hukuku (UİHH), dünyanın hukuki, ekonomik, sosyal, kültürel ve diplomatik dinamiklerini önemli ölçüde değiştirdi. Birleşmiş Milletler (BM tarafından desteklenen insan hakları normlarına bağlı kalmak, uluslararası ilişkilerde medeni sayılmak için esastır. Birçok yerde BM, insan haklarına herhangi bir ayrıntı vermeden, soyut terimlerle açıkça atıfta bulunmaktadır. Bu eksiklik, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB), Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi (MSHS), Ekonomik ve Kültürel Haklar Sözleşmesi (ESKS) ve diğer çeşitli uluslararası insan hakları belgelerinin, bu normatif yapının uygulanmasına ilişkin belirli özel araçlar ve mekanizmalarla birlikte benimsenmesiyle azaldı. İslam devletlerinin neredeyse tamamı, BM destekli bu insan hakları sözleşmelerine taraftır. Ancak aynı zamanda bu devletler, sözleşmelerin çeşitli hükümlerine çekince koydukları için birbiriyle bağlantılı ve bölünmez bir bütün olan insan haklarıyla ilgili bu normların bir bütün olarak ve eksiksiz şekilde uygulanmasını neredeyse imkansız hale getirmişlerdir. Gerçek şu ki, bu çok bilinen insan hakları normlarının yürürlüğe konulması diğerlerinin yanı sıra, BM ve uluslararası hukukun zayıflığını ve ayrıca UİHH sözleşmelerine taraf olan, özellikle de anayasalarında kendilerini İslam devleti olarak ilan eden Pakistan, İran ve Suud Arabistan gibi imzacı devletlerin ideolojilerindeki farklılıkları da içeren birçok faktör tarafından engellendi. Bu da, insan hakları normlarının İslam dünyasına Batı'da olduğu gibi nüfuz etmemiş olmasından kaynaklandı. Bu devletlerin anayasaları, tüm kanunların İslam'ın temel emirlerine uyması gerektiğini açıkça belirtir. Bu devletler ayrıca, anayasal sistemlerine uymadığı için UİHH sözleşmelerinin çeşitli hükümlerine çekince koymuşlardır. Öte yandan, BM antlaşma sisteminin UİHH'ye saygı duyulmasını ve uygulanmasını teşvik edecek kadar güçlü olmadığını görüyoruz. Örneğin, sözleşmeleri denetleyen BM komiteleri izleme organı olduklarından mahkemeler gibi hareket edemezler. Onların görüş ve yorumları mahkeme kararları gibi bağlayıcı değildir. BM Şartı ile tanınan, devletlerin egemenliği ve uluslararası hukukta rıza ilkesi gibi kavramlar, UİHH'nin insanlığa sunduğu normların gerçekleşmesine de engel oluşturmaktadır.

İslam'da Küçüklerin Hukuku; Üstrûşenî'nin Ahkâmu's-Sığâr örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 İslam Hukuku Bilim Dalı
Tezimizde üç ayrı kısım yaptık: Giriş kısminde konunun amacı, yöntem ve kaynaklar, Üstrûşenin'nın hayati ve ilmi şahsiyeti burada zikre ettik.Birinci bölümü: Fıkıh ilminde ehliyet ve küçüklük, bunun altında üç alt başlık ayrılırdık burada vücub, edâ ve ibadet ehliyeti, cenin ve çocuğun ehliyeti, hacr ve kanuni temsilcilik, küçüklük devreleri burada zikre ettik.İkinci bölümü: fıkıh ilminde küçüklerin hak ve mükellefiyetleri, burada ceninin haklar, neseb, miras ve vasiyet, ayrıca çocuğun hakları, akıka ve yeni doğan çocuğa dair hükümler, nafaka, hadane, fitre, sünnet ve çocuğun dini, küçüklerin mükellefiyetleri, nafaka, kurban, zekât ve daman bu bölümünde zikre ettik.

İslamı sosyal finansa dayalı İslami mıkrofinans kurumunun yoksulluğun azaltılması konusundaki fırsatları ve zorlukları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Muhasebe Finansman Bilim Dalı
Bu araştırmanın ana amacı, Faizsiz mikrofinans ürünlerinin denemesi ve faizsiz mikrofinans kurumunu etkileyen faktörlerin araştırmaktır. Yoksulluğun azaltılması, tüm dünyada hükümetlerin temel hedeflerinden biridir. Bu hedefi gerçekleştirmek için Mikrofinans artık tüm dünyada yoksulluğu azaltmak için önemli bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu amaçla çeşitli ülkeler tarafından geliştirilen farklı ekonomik reform programları serisi, yoksulluğun ortadan kaldırılmasına yönelik sektörel politikalar, stratejiler ve planlar uygulanmıştır. Mikrofinans, dünya genelinde başarılı bir uygulama olduğu göstermiş ve birçok ülkede yoksulluğun azaltılmasında önemli rol oynamıştır. Bu çalışmada ele alınan problemler, Murabaha Faizsiz mikrofinans ürünlerinin Qard Al-Hassan faizsiz mikrofinans ürünlerine kıyasla temerrüt oranını düşürüp düşürmeyeceği, geri ödeme performansını ve faizsiz mikrofinans etkileyen faktörleri araştırması, yoksulluğun azaltılması için İslami sosyal finans kurumlarının entegrasyon olasılıklarının değerlendirilmesidir. Çalışmanın uygulama safhası için yürütülen saha deneyinde, Murabaha ve Qard Al-Hassan sözleşmelerini imzalayan toplam katılımcı sayısı 42 kişidir. Araştırmada, temel soruları cevaplamak için, anket, ikincil veri, mülakat ve deneysel testler yoluyla toplanan hem nicel hem de nitel veri türleri kullanılmıştır. Toplanan veriler, Bağımsız Örneklemler T-testi ve Tekrarlanan Ölçümler ANOVA kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, Murabaha kullanan katılımcıların geri ödeme performans seviyesinin Qard Al-Hassan'dan daha yüksek olduğunu bulunmuştur ve borçlular arasındaki temerrüt oranını düşürmek için en iyi mekanizmalardan biri olduğunu göstermektedir. Ayrıca kadınların erkeklerden daha yüksek geri ödeme performansına sahip olduğu görülmüştür. Araştırmada yaş, medeni durum ve eğitim durumunun, katılımcıların geri ödeme performans seviyesi üzerindeki etkisinin, istatistiksel olarak anlamlı olmadığı gösterilmiştir. Bu sonuçlara ek olarak, katılımcıların, çocuk sahibi olma ve olmama durumunun da, geri ödeme performans seviyesi üzerinde herhangi bir anlamlı etkisi olmadığı gösterilmiştir. Yürütülen saha deneyinde, müşterilerin taksitlerini düzenli olarak ödemelerini ve işletmelerinin kademeli olarak büyümesini engelleyen temel nedenler, sebze fiyatlarında özellikle Hıristiyan oruç aylarındaki dalgalanmalar, Müslümanların oruç tutma dönemi, Sosyal etkinliklere harcanan para,okulların açılış zaman, acil durumlar için harcanan para, siyasi istikrarsızlık, tatillerde harcanan para, yüksek elektrik faturası, kişisel kullanım için harcanan miktar,bayram günlerinde harcadıkları para,kira artışı, mevsimsel ve mevsimsel olmayan işlere, kişisel tüketim harcamaları, sosyal tören harcamaları olarak tespit edilmiştir. Son olarak çalışmada kullanılan anket ile, İslami sosyal finans temelli Faizsiz mikrofinans kurulmasına katkıda bulunacak düzenleyici bir çerçeve geliştirmek adına önemli veriler topl

İslam'ın ilk üç asrında sire alanına katkıda bulunan kadınların tespiti ve bunların rivayetlerinin değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 İslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı
Siret-i Nebi ile ilgili kadın ravilerin rivayetlerini inceleyen bu çalışma daha önce yapılmayan özgün bir araştırmadır. Nitekim bazı ravileri konu edinen çalışmalar dışında böyle bir çalışma yapan birine ulaşamamaktadır. Bu çalışmayla kadın raviler, yaptıkları rivayetler ve bunların diğer nesillere aktarmalarıyla Siret-i Nebiye katkılarını net ve kapsamlı bir şekilde ortaya koymaya çalışacağız. Çalışma metodumuz söz konusu rivayetlerin tesbiti, analizi, karşılaştırması ve eleştirisi şeklinde olacaktır. Bu çalışma bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında siret kavramının sözlük ve terim anlamı ile megâzi ve siret kavramlarının tanımına yer verdik. Daha sonra sahabenin Siret-i Nebi ve onun rivayetine verdiği öneme, Siret-i Nebi'nin tarihî olarak tedvin edilmeye başlamasına, İslam'ın kadın eğitimine verdiği öneme değinmektedir. Birinci bölümde Hicrî 3. Yüzyıla kadar Siret-i Nebiyi rivayet eden kadın ravilerin hayatı, yaşadıkları önemli olaylar, hocaları, öğrencileri, vefatları ve en önemli rivayetlerini incelemektedir. İkinci bölümde Mekke dönemi ile ilgili Siret-i Nebi alanında kadınların naklettikleri rivayetleri ve bu rivayetlerin değerlendirilmesi, analiz ve eleştirilerine yer vermektedir. Bu bölümü hazırlarken kronolojik sırayı takip ettik; yani Hz. Peygamber'in (s.a.s.) nesebinden başlayarak Medine'ye hicretiyle sonlandırdık. Üçüncü bölümde ise Medine dönemi ile ilgili Siret alanında kadınların tarih rivayetleri ve bu rivayetlerin değerlendirilmesi, analiz ve diğer rivayetlerle karşılaştırılması ve daha sonra eleştirilerine yer verdik. Bu bölümde de kronolojik sırayı takip ederek Hz. Peygamber'in (s.a.s.) Medine hicretinden Bedir gazvesine kadar meydana gelen olayları ele aldık. Bu bölümü Hz. Peygamber'in hastalığı ve vefatı başlığıyla bitirmektedir. Anahtar Kelimeler: Siret, Kadın Raviler, Hz. Peygamber, Mekke, Medine.

İslam'ın Nijerya bölgesi'nde yayılışı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2013 Diğer
Nijerya coğrafi ve tarihsel bakımdan büyük öneme sahip bir Orta Afrika ülkesidir. Coğrafi açıdan bakıldığında Afrika Kıtası'nın merkezinde yer alan ülkenin geniş bir nüfus yapısına ve kültür çeşitliliğine sahip olduğu görülür. Bu bakımdan Nijerya, Afrika'da birinci sırada yer alırken dünya genelinde Çin, Hindistan ve Endonezya'dan sonra dördüncü sırada gelmektedir. Tarihsel açından ise Nijerya'nın İslam ile köklü bir bağı olduğunu müşahede ederiz. Zira Nijerya, I/VII. asırda İslam ile tanışmış, henüz hicri III. asra girmeden KanimBornu Devleti'nin ve komşu ülkelerin resmi dini İslam olmuştur. Bilindiği gibi İslam fetih anlayışında barış ve ikna metodu genel itibariyle esas kabul edilmiş ve zorunlu olmadıkça kılıca başvurulmamıştır. Nijerya da İslam'ın tebliğ ile yayıldığı bölgelerden biridir. Hatta Nijerya'yı İslami davet bağlamında bir beşik olarak nitelendirmek uygun gözükmektedir. Zira bu bölgede daha hicri II. asırda İslami Devletler tesis edilmiştir. Bu gelenek modern döneme de ulaşmış, XIX. Yüzyılda Osman bin Fodyo liderliğinde kurulan İslami Sokoto İmparatorluğu ile tekrar tarih sahnesine çıkmıştır. Havsa bölgesini sosyal ve kültürel bakımdan değiştiren girişimlerin mimarı olan Fodyo'nun mücadelesi aynen ilk dönem cihatları gibidir. İlk aşamada genel davet yapılır ve kadro kurulur, sonra hicrete çıkılır ve son aşamada cihat başlar. Netice olarak devlet kurulur ve Allah'ın hükümleri uygulanır. Bu, Fodyo'nunSokotoHilafet'ni tesis ederken kullandığı yöntemdir. Fodyo'nun 1804 yılında kurduğu bu hilâfet 1903 yılında sömürge güçlerinin saldırısına uğryana dek ayakta kalmıştır. Hilafet'in kapsadığı bölgede tam bir asır boyunca Allah'ın hükümleri ve resulünün sünneti uygulanmış, bölgenin resmi dili Arapça olmuştur. Anahtar Kelimeler: Nijerya Bölgesi, İslâm'ın Yayılışı, Afrika.

İslami bankacılığın (Katılım bankacılığının) gelişimi ve performans açısından değerlemesi: Türkiye ve Malezya örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Diğer
Bankalar hiç şüphesiz ülkelerin ekonomisinde hayati bir rol oynar. Ekonominin istikrarı temelde bir ülke içinde bankaların iyi performansına dayanır. Çalışma 2000-2015 yılları arasında, iki farklı ülkede (Malezya ve Türkiye) bulunan İslami bankaların finansal performansını değerlendirmeyi hedeflemektedir. Ayrıca bu iki ülkede bulunan 12 İslami bankadan elde edilen veriler kullanılarak banka karlılığı ile bankaya özgü ve makroekonomik özellikleri arasındaki ilişkiyi de araştırır. Çalışmada yapılan betimsel istatistiklere göre, Türk İslami bankalar Özsermaye Karlılığı ve Yönetim Kalitesi alanında daha iyi performans gösterirken, Malezya'daki İslami bankalar Aktif Kârlılık, Sermaye Yeterliliği ve Kazanç Kalitesi açısından daha iyi performans göstermektedir. Bu tez Sermaye Yeterliliği, Yönetim Kalitesi, Kazanç Kalitesi, Likidite, Banka büyüklüğü, Gayri safi yurtiçi hasıla ve Enflasyon Oranının temel Kârlılık Göstergeleri (Aktif Kârlılık ve Özsermaye Karlılığı) üzerindeki etkilerini ayrı ayrı araştırırken Eviewes programı versiyon 8.1 POLS (Pooled Ordinary Least Square) uygulanmıştır. Korelasyon ve regresyon analizleri da yapılmıştır. Ampirik sonuçlar ayrıca bu bağımsız değişkenlerin çoğunu kârlılık (bağımlı) değişkenlerinin üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu göstermiştir. Anahtar Kelimeler: İslam Bankacılığının Gelişimi, Performans Değerlendirmesi, Finansal Oranlar, Karlılık Belirleyiciler, Bağımlı Değişkenler.

İslami bankacılık ve finansta büyüme ve strateji: Bangladeş ve Malezya üzerine bir vaka analizi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Bu çalışmanın amacı, Güneydoğu Asya (Malezya) ve Güney Asya (Bangladesh) bölgesindeki İslami finans sektörüne ilişkin önemli değişikliklerin incelenmesidir. Bu tez, Güneydoğu Asya bölgesindeki İslami finans ürünleri, piyasa gelişmeleri ve eğilimleri, İslami bankacılık alanında karşılaşılan sorunlar, gibi meseleleri anlamak isteyen okuyucular için yararlı olacaktır. İslami bankacılık ve finans, küresel İslami ekonomik sistemin bir parçasıdır; Şeriat'ın temel emir ve değerleri etrafında, yasaklanan faaliyetleri göz önünde bulundurarak sosyal adaleteve moral ekonomisine dayanır. Bu çerçevede, söz konusu ülkelerdeki İslami finans olgusunun gerçekliği ele alınmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde İslam iktisadı ve finansının araştırma alanına değinilmiştir. İslami iktasadı çerçevesinde çalışan sektörlere yer verilmiş ve İslami finansın finansal ürünleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır. İkinci bölümde İslami bankacılığın tarihsel gelişimine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde Malezya ve Bagladeş'teki durum incelenmiştir. İslami bankacılık ve finans alanlarındaki yaşanan gelişmelerini hem stratejilerini hem de büyümesini göstermektedir. Bu amaçla, her ülkeden iki İslami bankanın (Bangladeş İslami Bankası ve Bank İslam Malezya Berhad) bir örneği analiz kullanılarak seçilmiştir. Ayrıca, Bangladeşdeki İslami finans endüstrisinin geleceğinin kurumsal, akademik ve sosyal süreci de detaylandırılmıştır. Bu çalışma, İslami finans endüstrisinin geleceği için atılması gereken önemli adımları tespit ederek sona ermektedir.

İslami bankalar ve ekonomiye etkileri : Yemen örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Para Sermaye Piyasaları ve Finansal Kurumlar Bilim Dalı
Bankacılık sisteminin, bir ülkenin ekonomik büyümesine olan katkısınının yanı sıra ülkenin ekonomik gelişmesi üzerinde de önemli bir katkısının bulunduğunu söylemek mümkündür. Bankacılık sistemi, sadece iç tasarrufları ve yatırım finansmanını harekete geçirmedeki rolü ile değil aynı zamanda dış tasarruf ve yatırım finansmanınındaki rolüyle de ekonomik faaliyetlerin özünü oluşturmaktadır. Dolayısıyla bir ülkenin bankacılık sisteminin gelişmişliği ve derinliği ne kadar yüksek olursa o ülke ekonomisine katkısı o ölçüde yüksek olacaktır. Son yıllarda İslami bankacılığın göstermiş olduğu başarılar, İslamı bankacığın bankacılık sistemi içindeki önemini daha da arttırmıştır. Özellikle 2008 küresel finans krizi sonrasında İslami bankacılığın, küresel piyasalarda izlenen olumsuz gelişmelerden geleneksel bankacılığa oranla daha az etkilendiği gözlenmiştir. Bu bağlamda da İslami bankacılık sisteminin dünya bankacılık sisteminde önemli bir role sahip olduğunu söylemek mümkündür. Yemen ekonomisi, bölgesel ve uluslararası düzeyde farklı ekonomilere kıyasla daha küçük olmasına ve ekonomi içinde faaliyet gösteren finansal kuruluş sayısı sınırlı olmasına rağmen Yemen'deki İslami bankalar, dünya İslami bankalarının küresel kalkınmasından olumlu yönde etkilenmişlerdir. Yemen'de İslami bankacılık yeni olmasına rağmen Yemen İslami bankaları, Yemen bankacılık sisteminin toplam aktiflerinin yaklaşık % 32'sine sahip olarak hızlı bir büyüme göstermiştir. Bu çalışmada, 2006:1-2015:4 dönemi için çeyreklik veriler kullanılarak Yemen İslami bankalarının aktif büyüklüğü, mevduat büyüklüğü ve finansman büyüklüğünün Yemen ekonomisinin büyümesi üzerine olan etkileri analiz edilmiştir. Bu amaç doğrultusunda; Lee-Strazicich (2004) LM yapısal kırılmalı birim kök testi, Hatemi eşbütünleme testi, Hatemi asimetrik nedensellik testi kullanılmıştır. Sonuç olarak GDP ile İslami bankalara ilişkin bankaların aktif büyüklüğü, bankaların mevduat büyüklüğü ve bankaların finansman büyüklüğü arasında uzun dönemli eşbütünleşme ilişki olduğu belirlenmiştir. Buna karşın aynı serilere ait kısa dönemli bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: İslami bankacılığı, Katılım bankacılığı, Faizsiz bankacılık, İslami Finans, Özel Finans Kurumları

İslami Borsa ve İslami Borsa endekslerinin performansının değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Finansman Bilim Dalı
İslam dininde faizin ve geleneksel finansta olan bazı araçların yasak olması nedeniyle dini hasassiyeti yüksek olan Müslümanlar sahip oldukları sermayeyi bu araçlarda kullanamamaktadır. Bu nedenle 70'li yıllarda İslami finans sistemi ortaya çıkmıştır. İslami finans kendisinde faiz ve belirsizlik içeren her türlü işlemleri yasaklamıştır. İslami finans İslami bankacılık ve İslami Sermaye Piyasaları olarak iki kola ayrılmıştır. İslami bankacılığın kendine has kurallarına uygun fon toplama ve fon kullandırma yöntemleri vardır. İslami sermaye piyasaları İslam dinine uyumlu hisse senetleri ve finansal araçların işlem görmesini sağlamaktadır. Son dönemlerde yaşanan global finansal krizlerin İslami finansa sınırlı etkisi nedeniyle genel yatırımcı kitlesinin İslami yatırım araçlarına ilgisi artırmıştır. Bunun nedeni olarak da İslami finansın faizden ve belirsizlikten az etkilenmesi gösterilmektedir. Bu çalışmada, ABD, Hindistan, Türkiye, Malezya, Japonya, Hindistan'da işlem gören 6 çift İslami ve geleneksel borsa endekslerinin performanslarının birbiriyle karşılaştırılması amaçlanmıştır. Endekslerin performansını değerlendirmek için performans değerlendirme ölçütü olarak, Sharpe rasyosu, Treynor oranı ve Jensen Alfa ölçütü kullanılmıştır. Anahtar Kelimeler: İslami finans, İslami bankacılık, İslami sermaye piyasaları, Sharpe rasyosu, Treynor oranı, Jensen Alfa ölçütü

İslamî finans sektörünün ekonomik kalkınmadaki rolü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 İktisat Politikası Bilim Dalı
Bu araştırmanın amacı, İslamî Finans Sektörünün Ekonomik Kalkınmadaki Rolü göstermektedır. Birçok müslüman ülke azgelişmiş durumdadır. İslam'ın dinî ve sosyolojik ideolojisini bu ülkelerde kalkınma noktasında, ahlaki ve etik değişim gerçekleştirmek ve kurumlar kurmak için hayli faydalı bir biçimde kullanmaktadır. İslam, Hristiyan ve Yahudi teolojilere benzer bir biçimde faize mani olma konusunda bize bir şeyler söylüyor ve bu konudaki yegâne dinamik dindir. Ama aynı zamanda İslam karşılıklı ve kapsamlı ticaret ve finansman tarzları açısından önemli imkânlar sunuyor. Bu imkânlara diğer herhangi bir dinde veya sosyal düzende bu denli kolay ve eksiksiz bir izahına rastlamak mümkün değildir. Toplam Faktör Verimliliği (TFV) denilen, kolektif verimlilik için geliştirilmiş modern kavram İslam içinde kullanılmakta, İslam materyalist ekonominin bencilliği ve bireyciliğinden uzak durmaktadır. Batılı kimi akademisyenler İslamî bankacılığın kullanımını ekonomik kalkınma için daha faydalı görmekte, kimileri de İslam'ı müslüman ülkelerin kalkınması önünde bir tehdit ve engel olarak değerlendirmektedir. Umarız bu çalışma ilgili çalışma sahasına yeni, kıymetli bir teorik katkı sunarak faydalı olacaktır. Anahtar Kelimler: İslami, Finans, Ekonomik, Kalkınma, Rol.

İslami finans uygulamaları: Senegal örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Finans Bilim Dalı
Senegal, altyapısının gelişimini sağlamak için yatırım ihtiyacı ile karşı karşıyadır. Halen düşük olan bankacılık oranıyla (%17), İslami finans yeni bir finansman kanalı olmaya adaydır. Senegal'de bütün işletmelerin yaklaşık %80'ini temsil eden küçük ve orta boy işletmeler yoksulluk, güvencesizlik işsizlik ve eksik istihdam gibi sorunlara karşı dikkate değer bir manivela işlevi görür. Bu çalışmanın amacı, KOBİ'lere sunulan İslami finansman biçimlerini ve KOBİ'lerin ihtiyaçlarını mercek altına almaktır. Araştırmacı, listesi verilen 20 bankayı örneklem olarak kullanarak Senegal'de bulunan İslami ve Geleneksel bankaların finansal performanslarını da karşılaştıracaktır. Çalışmada, CAMEL tabanlı tanımlayıcı istatistikler kullanılacaktır. Araştırmacı sıfatıyla, performansı Sermaye yeterliliği, varlık kalitesi, yönetim, kazanç ve likidite açısından ölçmeyi planlıyorum. Hipotezi test etmek için T-test analizi kullanılacaktır. Anahtar kelimeler: İslami Finans, geleneksel bankacılık, KOBİ'ler, CAMEL

İslami finansın tarımsal ve kırsal kalkınmadaki rolü: Somali örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Bu araştırma, İslami Finansın Somali'de tarımsal ve kırsal kalkınmadaki rolünü değerlendirmekte ve ışık tutmaktadır. Tarım sektörü Somali'de ana sektör olarak önemli olup istihdam açısından da ayrı bir yeri bulunmaktadır. Bu nedenle tarım sektöründe yapılacak iyileştirmeler, ekonomiyi genel olarak büyütecektir. Somali'de kayıt dışı ekonomi uzun süredir gittikçe azalma eğilimindedir. 2013'ten itibaren Somali ekonomisi büyük bir dönüşüm geçirmiştir. Ulusal ve uluslararası yatırımlar ülkeye akmaya başlamıştır. Bu yatırımlar genel olarak otel, emlak, ticari banka vb. diğer sektörlere de odaklanmıştır. Dikkate değer katkısına rağmen Somali'de tarım, çoğunlukla finansman eksikliği, sınırlı sulama imkanları, iklim değişikliği, güvenlik ve uzun süreli siyasi istikrarsızlık, uluslararası pazara erişim eksikliği, yeterli tarımsal bilgi, altyapı ve modern teknoloji eksikliğ gibi nedenlerden dolayı azalmaktadır. Bu araştırma, çiftçiler ve finansal kurumlar arasındaki ilişkiyi tanımlamak ve İslami Finans'ın Somali'deki tarımsal ve kırsal kalkınmaya nasıl olumlu katkıda bulunabileceğini göstermek için yapılmıştır. İslami Finans, Salam, Istisna, Müzaraa ve Müsakaat gibi tarımsal yatırımlar için özel finansman yöntemlerine ve iyi bilinen İslami finans kâr ve zarar paylaşım mekanizmasına sahiptir. Kâr ve zarar mekanizması her iki tarafın da çok çalışmasını teşvik eder. Kâr, işletmenin veya projenin başarısına bağlı olduğu için ihmali ve suistimali ortadan kaldırır. İslami finans daha önce kırsal ve tarımsal kalkınma için kullanılıyordu. Sudan ve Pakistan'da olumlu sonuçlar elde etmiştir. Somali'deki ticari bankalarının hepsi tam teşekküllü İslami Bankalardır. Ancak tarım sektörü ile minimum ilişkileri vardır. Bankalar daha az riskli ve daha çok kar getirici projelere yatırım yapmaktadır ve çiftçilerle ilişkileri sınırlı düzeydedir. Araştırma sırasında çiftçilerin uygun belge eksikliği ve sektörde yer alan yüksek risk nedeniyle ticari bankaların, çiftçilerle minimum ilişki içinde olduğunu keşfedildi. Ayrıca ticari bankalar, tüm sektörlere finansman sağlama kapasitesine sahip değildir. Ticari bankalar balıkçılığa İslami mikro finans, yani karz-ı hasen'ı ve Mudaraba büyük ölçekli çiftçilere finansman sağlamaktadır. Bunun dışında ticari bankaların tarımla hiçbir ilgisi yoktur. Finansal kuruluşlar sadece büyük ölçekli çiftçilere yatırım sunmaktadır. Bununla birlikte, Somali'deki çiftçilerin %65'i küçük çiftçilerdir ve devletten mali desteğe erişimi yoktur. Gerekli teminatı gösteremedikleri için finansal kuruluşlar tarafından sunulan kredilere erişemezler. Öte yandan, çoğu çiftçi yatırım potansiyelinden habersizdir. Araştırma sırasında çiftçilerin mülklerini ele geçirmek için aldatmaya yönelik finansman sağlayan veya yanlış anlaşılan sistem içerikleri ile dolu finansal kurumlar olduğunu gözlemlendi. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki çiftçiler hükümetleri tarafından desteklenmektedir. Somali'de ise hükümet doğrudan çiftçilik sürecine dahil değildir. Bununla bi

İslami geometrik örüntülerin kinetik yüzey oluşturma potansiyelleri üzerinde bir deneme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Mimarlık Bilim Dalı
Mimari yüzeylerin tasarımı çağdaş mimarinin en önemli sorularından biridir. Binayı dış ortamdan ayıran bu eleman, binanın kimliğini belirlemekten enerji tüketimini optimize etmeye kadar pek çok önemli roller üstlenmektedir. Mimari yüzeylerin çevre ile uyumlu bir şekilde çalışabilen kabuklara dönüşebilmesi yüzyılın en önemli araştırma konularından olmuştur. Bu bağlamda kinetik mimari yüzeyler çevreyle uyumlu kabuk üretiminde önemli örnekler olarak öne çıkmaktadır. Araştırma binanın kültürel ve toplumsal olarak çevresine uyum sağlamasının yanı sıra çevresel etkilere de uyum sağlayabilen kinetik yüzey prototipleri oluşturmayı hedeflemiştir. Kinetik yüzey oluşturmada düzlemlerin anlamlı parçalara bölünmesi gerektiğinden, temelde birer teselasyon olarak çalışması tercih edilmiştir. Bu çalışmada, aynı zamanda bir teselasyon olan İslami geometrik örüntülerin sunduğu alternatiflerin hareket edebilirliğini ölçmek amacıyla bir seri maket oluşturulmuştur. Seçilen alternatifler üzerinden menteşeli desenlerin oluşturulabilmesi amacıyla çeşitli kurallar belirlenmiş ve bir yöntem geliştirilmeye çalışılmıştır. Form bulma süreci dijital ortam yerine daha çok sezgisel geometrik algı üzerinden geliştirilmiştir. Hareket edebilir modüller oluşturması sonucunda, menteşeli desenler için çok net kurallara ulaşılamasa da bazı hareket kuralları ayırt edilmiştir. Bazı modüllerin yarı açık veya tamamen kapalı duruma geçebilmesinden dolayı mimari yüzeylerde uygulanabileceği öngörülmüştür. Mimari ve inşaat pratiğinde önceden üretilmiş hazır elemanların (prefabricated) tasarlanması için yeni fikirler sunmak, bu araştırmanın bir diğer önemsediği özelliktir. Süreçte yaparak öğrenme de vurgulandığından dolayı, çalışmanın mimari eğitim süreci için yararlı olabileceği de düşünülmektedir. Son olarak bu araştırmanın hesaplamalı mimari yüzey çalışmalarına veri ürettiğini de söylemek mümkündür. Çalışmanın sonraki aşamasında, daha karmaşık örüntülerin kinetik potansiyellerini keşfedebilmek için hesaplamalı yöntemlerle bir yazılım ara yüzü geliştirilmesi planlanmıştır.

İslâmî hayır kurumları ve dayandıkları fıkhî esaslar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Diğer
Allah'a hamdeder, kendisinden peygamber gelmeyen Muhammed (sav)'e salat ve selam ederim. Peygamber (sav)'in ailesine ve arkadaşlarına kıyamet gününe kadar salat ve selam olsun. Bir merhamet, kucaklaşma, şefkat ve dayanışma dini olması, İslam'ın üzerinde durulması gereken özelliklerindendir. İlk ortaya çıktığı günden beri İslam, çeşitli özelliklerinin yanında bu özellikleriyle özdeşleşmiştir. Merhamet Peygamberiyle yola koyulan İslam, birbirlerine merhametli ashab (ra)' la yoluna devam etmiş ve bu güzel özellikleriyle de hâlâ yolculuğunu sürdürmektedir. Müslümanlar ilk sıralarda çok zayıflardı. Bu sırada Allah kendilerini oldukları yerde sağlamlaştırıncaya kadar birbirlerine dayanıyor, birbirlerinden güç alıyorlardı. Rasulullah (sav) Mekke'den Medine'ye hicret ettiğinde yaptığı işlerden ilki ashabın birbirlerine kefaletini emretmek olmuştu. Ardından Ensar ve Muhaciri tarihin hiçbir evresinde görülmeyecek şekilde kardeş kıldı. İşte bu olaylar, bu dinin temelinin dayanışma ve kucaklaşma olduğunun açık bir işaretiydi. Onlar, Allah Teala'nın ayetinde övdüğü birbirlerine merhametli olanlar idiler. Rasulullah da onlar için, Mü'minleri , birbirlerini kucaklamada ve merhamette tek bir beden olarak görürsün. Organlardan biri sızladığında diğerleri de hemen ateşlenir ve rahat edemez. buyurmuştu. Geçen asırlar boyunca ve İslam aleminin genişlemesiyle birlikte bu değer değişime uğradı. Bireysel durumdan kurumsal duruma geçtiler. Böylece bağışları yönetmek daha iyi ve hoş seviyeye ulaştı. İşte bu hayırlı çalışmanın önemine biaen araştırmamızı günümüzde ortaya çıkan İslami hayır kurumlarına tahsis ettik. Nitekim bu hayır kurumları gıda maddeleri ve ayni mallar ile birlikte yetimlerin, esirlerin, fakirlerin ve zorda kalmışların uğrunda yaptıkları faaliyetlerle ayakta durmakta ve aynı zamanda acil durumlarda zarar gören bölgelere mahalli yardımları ve devlet yardımlarını ulaştırmaktadırlar. Anahtar Kelimelre: Gslamî fHayır Kurumları, Vakıf, Zekat, Sadaka, Sosyal Adaleti,Mezheplerin görüGleri.

İslami yenilikçilik ve kadın: Türkiye örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Batı'nın fikri, siyasi ve ekonomik gelişmeleri, Batı karşısına İslam dünyası ve Müslümanlara bir mağlubiyet kazandırmıştır. Son iki asırda bu yenilgiyi fark eden Müslüman düşünürler, dönemin bilim anlayışını ve mevcut olan gelişmeleri yakalamak ve daha fazla başarısızlıklara uğramamak için, İslam'ın düşünce ve hukuk alanlarında bir reformun gerekliliğini savunmuşlardır. Bu reform ve yenileme projesi, önemli konularından biri kadın konusu olmuştur. Günümüzde toplumsal değişmenin bir tezahürü de kadının kamusal alanda erkek ile yan yana çalışması, toplumsal rollerinin büyük bir değişmeye dönüşmesi ve erkeklerle eşit bir hale getirilmesidir. İslami yenilikçiler, İslam'ın ısrarla savunduğu adalet ilkesi ışığında, İslam toplumlarında kadının kaybettiği değer ve hakları geri vermek ve Müslümanların arasında yaygın olan erkek egemenliği düşüncesini sonlandırarak bu adaletsizliği ortadan kaldırmaya çalışmışlardır. Bundan dolayı, hukuki alanda kadın ile ilgili birçok hükümler yeniden gözden geçirilmiştir. Kadının problemlerinin geleneksel İslam anlayışında ontolojik olduğunu savunarak ve kadının modern zamandaki konumuna dayanarak, yeniden İslam hukukunda mevcut olan kadının konumu, toplumsal rolleri, kadının örtünmesi ve şahitliği, kadının boşanma hakkı ve mirastaki payları gibi konuları yeniden yorumlayarak, kadının lehine yeni hükümler ortaya koymuşlardır. Anahtar kelimeler: Sosyal Değişme, Toplumsal Roller, Kadının Hakları, İslam Hukuku, İslami Yenilikçiler.

İsmet Hürmüzlü: Hayatı, edebî kişiliği ve tiyatroları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Kerkük birçok halkın, dinin ve dilin bir arada yaşadığı bir coğrafyadır. Ayrıca Kerkük sahip olduğu kültürel miraslar yönünden Irak için özel bir yere sahiptir. Bu mirasların en önemlisi ise Irak-Türkmen edebiyatıdır. Bununla birlikte Irak Türkmen edebiyatında da İsmet Hürmüzlü bilhassa tiyatro alanında kurucu bir öneme sahiptir. Hürmüzlü, sadece edebiyat ve tiyatro alanında değil farklı sanat dallarında faaliyet gösteren bir kültür adamıdır. Bilhassa tiyatro oyunları ile ün kazanan Hürmüzlü, eserlerinde kullanmış olduğu dil ögesiyle halka dokunabilmiş içten ve duygusal sözcükler ile halkın tiyatroya olan tutumunu olumlu yönde değiştirmiştir. Bu tezde özelde Irak Türkmen tiyatrosu genelde ise edebiyatının gelişmesine büyük katkılar sunan İsmet Hürmüzlü hayatı, edebî kişiliği ve tiyatroları çerçevesinde incelenecektir.

İspanya ve İtalya'da bölgesel yönetimlerin Avrupa Birliği'ne giriş ile yaşadıkları siyasî ve idari değişimler

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
İtalya ve İspanya tarih boyunca topraklarında siyasî, ekonomik, sosyal ve kültürel gerçeklere ev sahipliği yapmıştır. Bu unsur, demokratik devletlerin kurulması sürecinde mülkî örgütlenme tanımının çerçevesini çizmiştir. Bu sayede hem İspanya'da hem de İtalya'da diktatörlüklerin ardından, farklı grupların arasındaki anlaşma ve barışın bir getirisi olarak birleşik bölgesel devlet modelinde karar kılınmıştır. Her iki ülkede de kabul gören bu seçenek ayrılıkçı federalist eğilimlerle merkeziyetçi eğilimler arasında bir orta yol olmuştur. Aynı şekilde iki anayasada da bölgesel bir devletin varlığı açıkça tanımlanmamıştır. Buna mukabil her iki metinde ele alınan birlik ve özerklik esasları, Anayasa Mahkemesi'nin daha sonraki öğretisi ile birlikte yorumlandığında bu şekilde bir toprak düzenlemesinin tanımlandığını gösterir. İtalyan Bölgesel Sistemi , İspanya Özerk Topluluları Sistemi 'ne göre daha yavaş gelişmiştir. Bunun nedeni, İtalyan Devlet devrimi daha çok kuzey bölgelerinin ekonomik çıkarlarını tatmin etme amacıyla bağlantılı olarak gerçekleşmişken İspanyol Devleti devrimi, Katalan ve Bask milliyetçiliğinin talepleriyle yakından bağlantılı olarak gerçekleşmiştir. Böylece, İspanya'daki Özerk Toplulukların siyasî-idari örgütlenme modeli ile İtalya'da kurulan bölgeler modelinin birbirine oldukça benzemesine rağmen İspanyol Bölgesel Yönetimi daha yüksek adem-i merkeziyetçiliğe sahiptir ki bu devletin merkezi gücünün azaltıp, yerel yönetimlerin yetkisinin daha çok arttırıldığı anlamına gelmektedir. Bu tezin hazırlanmasındaki ana amaç İspanya ve İtalya'daki bölgesel yönetimlerin Avrupa Birliği'ne girişte yaşadıkları siyasî ve idari değişimleri araştırmaktır.