Thesis Search




SEARCH RESULTS

Keñeş Cusupov'un Manas romanının Türkiye Türkçesi çevirisinde deyimlerin kullanımı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Türk Dili Bilim Dalı
Bu çalışmada, Keñeş Cusupov'un nesir biçiminde yazdığı Manas romanı ile Fikret Türkmen ve Alimcan İnayet'in Türkiye Türkçesine aktardığı Manas Destanı romanındaki Kırgız Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasındaki deyimlerin kullanımı incelenmiştir. Çalışmanın ana bölümünde kaynak metin ile çeviri metindeki deyimler karşılıklı tespit edilerek tablo şeklinde değerlendirmeye alınmıştır. Deyimler orijinal metinden ve çevirisinden bağlam içinde çıkarıldıktan sonra deyimler sözlüklerine ve internet üzerinde TDK Atasözleri ve Deyimler Sözlüğüne başvurularak incelenmiştir. Bu örneklerden ziyade çeviri metinde bazı deyimler asılından anlam kaymalarıyla çevrildiği tespit edilmiştir ve yanı sıra gereken açıklamalar dipnotlarla yerinde verilmiştir. Çıkarılan ve incelenilen deyimler değerlendirmeye alınarak bu eserin deyimler açısından nasıl çevrildiği tahlil edilmeye çalışılmıştır.

Kenevir (cannabis sativa) bitkisinde bulunan majör kannabinoidlerin tanımlanması ve ekstraksiyon yöntemlerinin optimizasyonu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Diğer
Son zamanlarda Türkiye'de endüstriyel olarak kullanımı yasal izinlerle düzenlenen kenevir bitkisi Cannabaceae familyasına ait olan ve içermiş oldukları kannabinoidler, terpenler ve fenolik bileşikler gibi sekonder metabolitler nedeni ile özellikle ilaç endüstrisinin gözdesi konumuna gelen önemli bir bitkisel materyaldir. Bu sekonder metabolitlerin özellikle antiepileptik ve antikanserojenik etkilerinin yanında kanser vakalarında ağrının giderilmesinde ciddi etkileri oldukları çok sayıda bilimsel araştırmaya konu olmuştur. Bu çalışmada, kenevir bitkisinde bulunan majör kannabinoidlerin (kannabidivarin, kannabidiolik asit, kannabigerolik asit, kannabigerol, kannabidiol, delta 9 tetrahidrokanabinol, delta 8 tetrahidrokanabinol kannabikromen ve tetrahidrokannabinolik asit) miktarsal açıdan yüksek performans sıvı kromatografisi cihazında analiz edilebilmesine yönelik yöntemin bazı parametreler açısından doğrulanması ve kontrollü şartlar altında yetiştirilen kenevir bitkisinde bulunan majör kannabinoidlerin ekstraksiyonu konusunda farklı yöntemlerin uygulanarak optimize edilmesi amaçlanmıştır. Ekstraksiyon çalışmaları kapsamında dinamik maserasyon, ultrason destekli ekstraksiyon, zeytinyağı ekstraksiyonu ve süperkritik akışkan karbondioksit ekstraksiyonu olmak üzere dört farklı ekstraksiyon tekniği denenmiş ve her bir yöntem Yanıt Yüzey Yöntemi deneme tasarımı kullanılarak optimize edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; araştırma kapsamındaki tüm kannabinoidlerin 0,10-250,00 mg/L aralığında doğrusal olarak (r2=1,00) tanımlanabildiği, kannabinoid tespit sınırlarının 0,07-0,26 mg/L arasında değiştiği ve tekrarlanabilirlik değerinin <%5,50 olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte, bitkilerden kannabinoidlerin ekstrakte edilebilmesi için kullanılan tüm yöntemlere ait en uygun değerler tespit edilmiş ve sonuçlar çizelge ve grafikler halinde sunulmuştur. Tez çalışması kapsamında üretilen verilerin son zamanlarda popüler hale gelen ve özellikle tarım, eczacılık, gıda ve kimya sektölerinde kullanım alanı giderek artan kannabinoidlerin bitkisel örneklerdeki düzeylerinin ve en uygun ekstraksiyon koşullarının belirlenmesine yönelik akademik ve endüstriyel düzeydeki çalışmalara katkılar sağlaması beklenmektedir.

Kent içi trafik sorunları ve çözümleri için yeni yaklaşımlar/UTY stratejileri: Priştine örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Diğer
Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle toplu taşıma hizmetlerinin belirli bir düzeyin üzerine çıkmamış olması kent içi ulaşımında özel araç türünün ulaşım için kullanımını her geçen gün arttırmaktadır. Yetersiz yol ve otopark sorunu, yıllardır süren trafik problemlerinin çözümünde önemli engel oluşturmaktadır. Trafik problemlerinin çözümünden sorumlu kurumlar çoğunlukla yüksek maliyetli yatırımların gerekliliği anlayışının eşliğinde kent içi trafik sorunlarını içinden çıkılamaz hale getirmiştir. Söz konusu bu geleneksel anlayışa karşı, geliştirilen yeni yaklaşımlar çerçevesindeki Ulaşım Talep Yönetimi stratejileri, problemi mevcut altyapı imkânları çerçevesinde değerlendirip, az yatırım ile özel araç kullanımına karşı alternatifler sunmaktadır. Ulaşım Talep Yönetim stratejileri; trafik altyapısını daha verimli kullanımıyla sonuçlanan çeşitli politikalara ve programlara dayanmaktadır. Kent içi trafik problemleri ile ilgili durumları araştırmakta ve UTY anlayışı içerisinde çözülebileceğini savunmaktadır. Priştine kent içi trafik sorunları ve çözümleri çerçevesinde; Toplu taşıma sisteminde iyileştirme, Bisiklet kullanımını geliştirme, Özel otobüs şeritleri olmak üzere 3 ana başlıkta değerlendirilmektedir. Bu tez çalışmasında, Priştine kent içi trafik sorunları ve UTY anlayışı içerisinde oluşturulan stratejilerle bu sorunların çözümleri üzerinde durulmuştur. Sunulan bu bilgiler ışığında Priştine kent içi merkez halka çerçevesinde fiziksel iyileştirmeler ve bunun içerisinde özel otobüs şeritleri, bisiklet şeritleri ve aktarmalı duraklar önerilmiştir. Bu iyileştirmeler bünyesinde, bilet politikaları, hat düzenlemeleri, bilgilendirmeler gibi stratejiler teorik pilot çalışmalarla Priştine kent içi trafik altyapısında uygulanmıştır. Ayrıca, Priştine'nin güney batı ve güney doğu bölgelerinde, bisiklet şeritleri ve bisiklet park yerleri tasarlanmıştır. Bu kavram çerçevesinde toplu taşıma ve bisiklet kullanımı için en uygun entegrasyon altyapısı oluşturulmasında özen gösterilmiştir. Sonuç ve öneriler kısmında ise ileriye dönük kısa, orta ve uzun vadeli öneriler ortaya konmuştur.

Kent mekânının reklam uygulamalarında kullanımı: İstanbul örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Kent, yıllardır farklı akademik disiplinlerin çalışma konusu olarak gelmiştir. Bu çalışmada kent mekânına iletişim bakış açısıyla yaklaşılmış ve reklamlarda kent mekânının nasıl kullanıldığı nitel olarak araştırılmıştır. Çalışma içerisinde örnek iki reklam filmi ele alınarak mesajın anlamının nasıl oluştuğu irdelenmiş, bu mesajın oluşumuna kent mekânının katkısı nedir sorusuna cevap bulunmaya çalışılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde Tarih, mimari ve sosyoloji başta olmak üzere birçok disiplinin aracılığıyla kentin tanımı belirlenmeye çalışıldı. İkinci bölümünde kente bir iletişim ve etkileşim alanı olarak yaklaşılarak ''kent söylemi'' kavramı üzerinde duruldu. Üçüncü bölümünde İstanbul'un mekân olarak kullanıldığı, uluslararası pazara yönelik olan iki reklamı nitel olarak araştırıldı. Bu nitel araştırma kapsamında göstergebilimsel analiz yöntemini kullanıldı. Özellikle Roland Barthes'ın geliştirdiği mit oluşum sisteminden yola çıkarak kent mekânlarının düz ve yananlamlarını ortaya koyulmaya çalışıldı. Araştırmanın sonucu olarak gördük ki İstanbul'un kent mekânlarınını kullanan reklamlar hep Doğu / Batı çelişkisi üzerine kurgulanmıştır. İstanbul'un kent mekânları, sürekli değişen kent düzeni ile reklamcılar için sıradışı fırsatları sunmakta aynı zamanda onları çelişkili bir durumda bırakmaktadır. Reklamcıların seçimi pazarlanacak olan ürün ya da hedef kitlesinin kültürüne göre değişmektedir. Bu çalışma kent mekânlarını kullanan reklamcıların görevini kolaylaştıracağını diye ummaktayız. Ayrıca reklamlarda kent mekânının kullanımı bağlamında yapılacak farklı çalışmalara yol açacağı umulmaktadır.

Kent mültecilerinin entegrasyon süreci: Ankara / Altındağ örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
II. Dünya Savaşı'ndan günümüze kadar geçen süreçte yaşanan en büyük zorunlu göç hareketi, Suriye'den gerçekleşmiştir. Yaşanan göç hareketinden en çok etkilenen ülke olan Türkiye'ye 2011 yılında yaklaşık 252 kişi gelirken, bu sayı 2020 yılı sonunda yaklaşık 3,6 milyona ulaşmıştır. Bu çalışma, yüksek Suriyeli mülteci nüfusunun entegrasyon süreçleri ile barınma arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında Suriyeli mültecilerin yoğun olarak yaşadığı Altındağ ilçesi -Önder, Ulubey ve Alemdağ mahalleleri- seçilmiştir. Göç ve mülteci entegrasyonu kavramlarının yanı sıra, mültecilerin entegrasyonunun göstergelerinden biri olan barınma konusuna odaklanılarak, Suriyelilerin göçü ve onlara yönelik uygulanan entegrasyon süreçleri incelenmiştir. Örnek mahallelerde 18 Haziran-16 Temmuz 2020 tarihleri arasında 77 hane halkına anket uygulanmış, 4 Suriyeli kanaat önderiyle de derin görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Anket sonuçları ve derin görüşmelerden elde edilen bulgular üzerinden, eğitim, sağlık ve istihdam konuları ile ilişkilendirerek barınma sorununun Suriyeli mültecilerin entegrasyon süreçlerine etkisi tartışılmıştır. Sonuç olarak tez; mültecilerin Ankara iline ve incelenen mahallelerine yerleşmelerinin en önemli nedenlerini ortaya koymuştur. Bu mahalleler, mültecilerin sağlık ve eğitim hizmetlerine çok iyi derecede erişim sağlamalarını kolaylaştırmıştır. İstihdam konusunda da mültecilerin %75'i iş bulabilmiş olup mahallelerin yakınındaki Siteler Sanayi Bölgesi birçok kayıt dışı istihdamın oluşmasına yardımcı olmuştur. Barınma açısından sonuçlar ise, mültecilerin kaliteli ve yeterli konutlara erişimde karşılaştıkları zorluklara ışık tutmuştur. Ancak mahallenin fiziksel yapısının eski olması nedeniyle mültecilere düşük maliyetli konutların sağlanmasında yardımcı olmuştur. Sonuç olarak, bu mahallelerin önceki iç göçleri de barındırma ve entegre etmede rolü olduğu gibi, Suriyeli mültecilerin Ankara kentine entegrasyonu anlamında olumlu bir geçiş olduğu düşünülmektedir.

Kente karşı işlenen suçlar üzerine bir çözümleme: Bosna Hersek örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Diğer
Kentler, insanlar tarafından kuruldu ve yaşayan mekanlar olarak varlığını sürdürdü. Tarihe bakıldığında kentlerin insanların kaderlerini şekillendirdiği görülmektedir. Savaş, sanayileşme, devletlerin yıkılması ve geçiş dönemleri gibi çeşitli ideolojiler ve olaylar son üç yüzyılda kentlerde ortaya çıktı. Medeni yaşamın mekanı olan kentler, zamanla suçların mekanı olmaya başladı. Kentlerde işlenen suçlardan kente karşı işlenen suçlara doğru evrim yaşandı.Kente karşı suçlar; kentin değerlerini hedef alan, kente ve kentlilere zarar veren eylemler olarak tanımlanabilir. Çevresel değerlerden kentlilerin haklarına, sağlığa zararlı madde üretiminden terör eylemlerine kadar, çok farklı saldırılar kente karşı suç olarak görülmektedir. Su havzalarına yönelik saldırı kente karşı işlenen bir suç türü olabildiği gibi, ormanlık alanların yok edilmesi de aynı nitelikte bir suçtur. Kente karşı işlenen suçlar arasında yer alan kentkırım, kentleri yok etme hedefini esas almakta, bu yönüyle diğer suçlardan farklılaşmaktadır. Yugoslavya'nın parçalanma sürecinde Bosna Hersek ve başkenti Saraybosna'da yaşanan etnik ve dini ayrımcılık kentleri yok etmeye yöneldi, fiziki, kültürel mekanları ve yaşam şeklini adeta imha etti. Bu nedenle son yüzyılın en büyük trajedisi yaşandı. Bosna Hersek'de kente karşı işlenen suçlar bağlamında meseleye yaklaşıldığında kentkırımdan sonra yaşanan bir diğer büyük suç yasadışı yapılaşma olarak ortaya çıkmıştır. Yasadışı yapılaşma, savaştan önce de var olmasına karşın, savaştan sonra yoğunlaşmış, zorla göç ve savaşın yarattığı yıkım nedeniyle artmıştır. Ancak kente karşı işlenen suçlar arasında ön plana çıkan yasadışı yapılaşmanın, kentte yaşayanların barınma ihtiyacını giderme rolü olduğu gibi, kenti bozan ve kentlilerin yaşamını olumsuz etkileyen sonuçları da vardır. Bu nedenle bir yönüyle meşru görülen yasadışı yapılanma bir yönüyle de suç olarak kabul edilmektedir. Yasadışı yapılaşma, barınma ihtiyacını karşılamaya yönelik masum bir eylem olabildiği gibi zenginleşme aracı da olabilmektedir. Çarpık kentleşme sadece mikro sorunlar doğurmaz, makro sorunlara da yol açar. Kentlerde heyelanların yaşanması, su baskını, sis ve hava kirliği gibi son dönemde kentlilerin yaşamakta olduğu önemli sorunlar, daha çok çarpık kentleşmenin sonucudur. Bu nedenle kente karşı suç kavramının kapsamı oldukça geniştir. Bosna Hersek ve Saraybosna'yı diğer örneklerden farklı kılan temel özellik; savaş, kentkırım ve yasadışı yapılaşma birlikte yaşanmıştır. Bununla birlkte savaş koşulları altında kalan yerel halkın bu özel koşullar altında kurguladığı bu yaşam çevreleri, diğer kente karşı suç örneklerinden daha özel koşullar altında tartışılmayı da hak etmektedir.Bu çalışmada kente karşı işlenen suçların neler olduğu, Bosna Hersek ve Saraybosna'da kentkırım ve özellikle yasadışı yapılaşmanın nasıl ortaya çıktığı ve yoğunlaştığı araştırılacak, yaşanan sorunlar incelenecek, cezai yaptırımlar irdelenecektir. Araştırma sonucunda elde edilen veriler ışığında sor

Kentiçi trafik sorunlarının çözümünde trafik yönetimi Erzurum örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Ulaştırma Bilim Dalı
Gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin orta ve büyük kentlerinin en önemli sorunlarının başında ulaşım sorunları yer almaktadır. Türkiye'de nüfus artışı, motorlu taşıtlar özellikle özel araçlardaki artışlar, altyapı ve trafik yönetim yetersizliği gibi etkenler bu sorunların daha da büyümesine neden olmaktadır. Geçmişte yüksek maliyetli yatırımlarla çözülmeye çalışılan sorunlar, günümüzde mevcut ulaşım altyapısının daha verimli bir şekilde kullanılması ile çözülebilmektedir. Bu durum kentin nüfus yoğunluğuna bağlı olarak toplu taşımaya önem verilmesini ve raylı sistemlerin kullanımı gündeme getirmiştir. Bu çalışmada kentiçi ulaşım sorunları ve nedenleri genel bir çerçeve içinde incelenmiştir. Giriş ve birinci bölümde kentiçi ulaşım sorunları hakkında genel bilgiler verilmiş ve bu sorunların çözümünde trafik yönetiminin ilke ve şartları ele alınmıştır. Kaynak özetleri bölümünde bu konu veya benzeri araştırmalar hakkında kısa özetleri yapılmıştır. Materyal ve yöntem kısmında Erzurum kenti ve ulaşım sorunları hakkındaki bilgiler yerinde görülerek ve bazı sayımlar yapılarak toplanmıştır. Araştırma ve bulgular kısmında da toplanan veriler değerlendirilmiş ve çeşitli tespitlerde bulunulmuştur. Sonuç ve öneriler kısmındaysa kısa, orta ve uzun vadeli çözüm ve öneri yaklaşımlarda bulunmuştur.

Kentsel arazi mülkiyeti ve tasarruf sistemlerinin hanehalkının gayrimenkul yatırımlarına etkisinin değerlendirilmesi: Güney Sudan Juba şehri örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Arazi; insanlık tarihinden itibaren toplumların refahı için önemli bir faktör olmuştur. Toplum refahını bu derece etkileyen arazinin hanelere dağılımı ve yönetiminin de özel bir öneme sahip olduğu bilinmektedir. İyi tanımlanmış arazi mülkiyet haklarının, bireylerin kredi ve yatırımlara erişimlerine zemin hazırlayabildiği ve hanehalkı yatırımlarını doğrudan etkileyebildiği sıklıkla ileri sürülmektedir. Belirtilen çerçevede bu araştırma, Juba Şehri'ndeki arazi mülkiyet sisteminin hanehalkı yatırımları üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma kapsamında kullanılan veriler kentten seçilen 118 örnek haneden toplanan kesit verilerin analizi yapılmış ve lojistik regresyon modeli ile hanehalkı yatırımlarını etkileyen faktörler tahmin edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre mülkiyet durumu (arazi sahibi olup olmama), hanehalkı yatırımlarını en fazla etkileyen faktör olarak öne çıkmış olup, bu husus teorik beklenti ve ülke koşulları ile uyumlu bulunmuştur. Arazinin yasal durumunun (tapulu taşınmaz olup olmaması) hanehalkı yatırımlarını pozitif yönde etkilediği ve arazi üzerinde herhangi bir ihtilaf olması durumunun ise hanehalkı yatırımlarını olumsuz yönde etkilediği saptanmıştır. Hanelerin arazi kaynaklarına daha fazla yatırım yapmalarını sağlamak için mülkiyet hakkının verilmesi ve bu hakkın da güçlü yasal düzenlemelerle korunmasına ilave olarak yatırım faaliyetlerine yönelik vergi indirimi, vergi muafiyetleri ve finansal kiralama gibi teşviklerin de sağlanması gerektiği hem saha gözlemleri ve anket çalışmasının sonuçları, hem de model bulgularından anlaşılmaktadır. Arazi mülkiyeti ve arazi kaynaklarına yatırımları etkileyen faktörlerin analizine yönelik çalışmaların, kentsel ve kırsal alanda ekonomik gelişme ve yatırımların artırılmasına yönelik politikaların tespiti ve uygulanması yönlerinden yaşamsal önem taşıdığı vurgulanmalıdır.

Kentsel dönüşümün yapı-çevre ilişkileri açısından irdelenmesi: Ankara örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Fiziksel, kültürel, sosyal ve ekonomik yapıların değiştiği günümüzde, mekânsal olgularda yenilenmekte ve değişmektedir. Değişimde bulunmayan mekanlar sağlıksızlaşarak, kentsel çöküntü veya yıpranma süreçlerine girmektedir. Endüstri Devriminden sonra yaşanabilir kentlerin oluşturulması hedefiyle kentsel dönüşüm kavramı ortaya çıkmıştır. Kentsel alandaki insanların yaşam kalitesi insanların kentsel mekan ve çevre ile etkileşiminin bir sonucudur. kentsel mekanı oluşturan temel fiziksel öğeler doluluklar ve boşlukların (Yapı-Çevre) ilişkisi mekan kalitesine katkı sağlayan önemli unsurlardan biridir. Başkent Ankara'da yaşanılan hızlı değişimleri gerçekleştiremeyen kent dokularında kentsel dönüşüm projesine ihtiyaç duyulmuştur. Kuzey Ankara Girişi Projesi uygulandığı alan ve içerik açısından Türkiye ve Ankara'da uygulanan en kapsamlı proje olmaktadır. Bu çalışmada, Kentsel Dönüşüm ve Mekân Kalitesi Kavramları farkı bakış açılarıyla tanımlanmaya çalışılmıştır. Türkiye'nin kentsel dönüşüm tarihçesi, kentsel dönüşüme yönelik uygulanan yasalar ve dünyada yapılan kentsel dönüşüm uygulamalarından örnekler verilmiştir. Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi'ne yönelik olarak yapılan çalışmada, mekân kalitesi bağlamında yapı ve çevre ilişkisi irdelenmiştir.

Kentsel katı atık problemleri- Gana (Akra), Türkiye (Ankara) ve Fransa (Paris) örnekleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Kent ve Çevre Bilimleri Bilim Dalı
Bu çalışmada, atık standart sistemlerinden yoksun kentlere yönelik iyileştirme yollarının ortaya konulması ve bunlarla ilgili bilgi verilmesi amacıyla Gana (Akra), Türkiye (Ankara) ve Fransa (Paris) arasında kentsel katı atık yönetimi karşılaştırması yapılmıştır. Çeşitli kaynaklardan elde edilen ikincil verilerin analiz edilmesi için betimsel analizden yararlanılmıştır. Kentsel atık yönetim sistemleri katı atıklarla ilgili politika, mevzuat, toplama, taşıma ve arıtma performansı bakımından kıyaslanmıştır. Hem Fransa hem de Türkiye ise tam ortaklık için AB mevzuatlarına uymasyı taahhüt etmiştir. Fransa ve dolayısıyla Paris, kendisinden beklenilenleri yerine getirmeye çalışmaktadır. Kentsel katı atıklarının %40'ını bugün de düzenli depolama sahalarında depoluyor olmasına ve bunun da AB standartları anlamında kabul edilebilir bir durum olmamasına rağmen, diğerleri arasında özellikle kaynakta ayrıştırma, geri dönüşüm ve atık-enerji dönüşümü gibi iyi yönetim sistemlerine sahip bulunmaktadır. Öte yandan Türkiye'deki kentsel katı atık yönetim sistemi AB standartlarının gerisinde kalmaktadır. Ankara'nın tüm sakinlerine kentsel katı atık yönetimi hizmetleri sunuluyor olsa da, kaynakta ayrıştırma ve ayrıca atık-enerji dönüşümü uygulaması ne yazık ki yetersizdir. Bunun temel nedenleri yetersiz mevzuat, yetersiz finansman, kötü yönetim ve bilinç eksikliğidir. Fransa ve Türkiye'nin aksine Gana, AB üyesi bir ülke veya AB üyeliğine aday bir ülke değildir. Bu ülke atık yönetimi politika ve düzenlemelerine sahip olsa da, bunların fiili uygulaması mevcut değildir. Dolayısıyla, Paris ve Ankara ile kıyaslandığında, Akra daha iyi kentsel katı atık yönetimi standartlarından yararlanmamaktadır. Bunun nedenleri arasında Türkiye için geçerli olanlarla aynı nedenler ve bunlara ilaveten politik irade yokluğu ve yetkili makamlardaki yolsuzluk yer almaktadır. Bu çalışma aşağıdaki olası çözümleri sunmaktadır: Katılımcı karar verme süreci, bütünleşik atık yönetimi stratejilerinin benimsenmesi, araştırıcılık ve yaratıcılık, hantal kuruluş veya birliklerin birleştirilmesi ve farkındalık yaratma.

Kentsel korunaksızlık ve hizmet sunumu: Port Vila örneği üzerine bir inceleme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Dünya Bankası (WB), yoksulluğu gelir ve tüketimle ölçülen geleneksel değerlendirmelerin ötesinde, insan refahında kabul edilemez bir mahrumiyet olarak tanımlamaktadır; yoksulluk, yeterli yiyecek, su, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlar kadar, halkın güçlenmesi ve korunmasını amaçlayan sosyal hizmetleri de kapsamaktadır. Kentsel yoksulluk; düşük gelir düzeyi, sağlık ve eğitim yoksulluğu, kişisel ve kamusal güvence yoksunluğu ve korunaksızlık ile açıklanabilir. Vanuatu'da yoksulluğun anlaşılması ve azaltılması için çeşitli girişimler yapılmıştır. Bu girişimlerde endişeler çoğu kez hızlı nüfus artışı ve kırsal kesimden kentsel alanlara göç akışı üzerine odaklanmaktadır. Bununla birlikte, kentsel hizmet sunumu için gerçekleştirilen az sayıda çaba bulunmaktadır. Bu tez, kentsel korunaksızlık ve hizmet sunumu için; mevcut literatürü ve tez çalışmasında uygulanan anketi analiz ederek bir çerçeve sağlamayı amaçlamaktadır. Anket, Vanuatua başkenti Port Vila'da bir dizi kent topluluğu kullanılarak gerçekleştirlmiştir. Farklı topluluklarda geçim kaynaklarını ve istihdam biçimlerini keşfetmeyi amaçlamaktadır. Bu amaca uygun olarak, kentsel yönetişim konularına aktif katılım dâhil olmak üzere topluluklar arasındaki etkileşim araçları ve kapsamı araştırılacaktır. Kentsel korunaksızlık riskine maruz kalanların bu duruma tepki verme yolları ve bu riskle nasıl baş ettikler inclenecektir. Bu tez beş bölümden oluşmaktadır. Girişten sonra ilk bölümde, çalışmanın arka planına odaklanmaktadır ve bu bölümde bu çalışmanın amacı ve önemi vurgulanacak ve ayrıca yoksulluğun / zayıflığın göstergeleri ve sınırlamaları gibi konular ele alınacaktır. Bunu izleyen bölüm, litaratür incelemesine odaklanmaktadır. Bu bölüm, literatürün derlenmesiyle, terim ve kavramların tanımını içermektedir. Bu bölümün sonunda, kentsel korunaksızlık küresel bir perspektiften incelenecektir. Bu tezin üçüncü bölümünde araştırma yöntemi ve metodolojisi tanımlanacak; dördüncü bölümde toplanan verilerin sunulması ve analizi gereçekleştirilecektir. Tez, özet ve öneriler ile sonuçlandırılacaktır.

Kenya'da geriatric depresyon tedavisinde aerobik egzersizlerin etkinliği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bilim Dalı
Kenya'nın Nyumba Ya Wazee Nairobi ilçesinde yapılan çalışmada amaç, geriatrik depresyonun tedavisi olarak aerobik egzersizlerin etkisini incelemek ve aynı zamanda bu etkinin cinsiyet ve kronik hastalıklardan nasıl etkilendiğini araştırmaktır. Çalışmaya, katılmayı kabul eden, yaş aralığı 65- 75 yıl olan ve geriatrik depresyon tanısı alan 30 hasta dahil edilmiştir. Katılımcıların %46,67'sı (n=14) erkek, %53,33'ü (n=16) kadın, %40,00'ı (n=12) kronik hastalığa sahip olan, %60.00'ı (n=18) kronik hastalığa sahip olmayan bireylerden oluşmaktır. Katılımcılara haftada 4 gün toplam 6 hafta aerobik egzersiz programı uygulanmıştır. Uygulanan egzersiz programı öncesi katılımcıların demografik bilgileri, egzersiz programından önce ve sonra olmak üzere de kan basıncı, kalp atım hızı, solunum frekansı, yaşam kalitesi ve depresyon düzeyleri kaydedildi. Depresyon düzeyleri; Klinik Olarak Faydalı Depresyon Sonuç Skalası, yaşam kalitesi de Dünya Sağlık Örgütünün Yaşam Kalitesi Anketi kullanılarak ölçüldü. Çalışmanın sonucunda, aerobik egzersiz programından sonra tedavi öncesine göre depresyon düzeyinin azaldığı (p<0,001), erkeklerde ve kadınlarda bu azalmanın benzer olduğu (p=0,085), kronik hastalığı olan katılımcılarda depresyon düzeyinin azaldığı gözlemlenmiştir (p <0,001). Çalışmamızın sonuçlarına göre geriatrik depresyonun tedavisi olarak aerobik egzersizlerin etkin olduğu, aynı zamanda bu etkinin cinsiyet ile değişmediği, kronik hastalığı olan grubun da depresyon düzeylerinin iyileştiği görülmüştür. Bu sebeplerden dolayı geriatrik depresyonlu hastaların tedavisinde aerobik egzersizlerin etkin bir tedavi yöntemi olarak kullanılabileceği söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Aerobik egzersizler, depresyon, geriatri

Kenya'da yetki devri ve yapısal değişimler (Kuzeydoğu Kenya'da azgelişmişlik örnek olayı)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Afrika Çalışmaları Bilim Dalı
Bu çalışma, Kenya'da yetki devri ve Kuzey-Doğu Kenya'da yaşanan az gelişmişliğin çözümü üzerinde etkili olabilecek yapısal değişikliklere odaklanmaktadır. Çalışmada, Kenya'daki yetki devri ve yapısal değişikliklere, Kenya Anayasası'nın yapım sürecine tarihi açıdan bakılmakta, sömürgecilik ve bunun anayasa üzerindeki etkileri gözden geçirilmekte, farklı anayasalar, anayasal çerçeveler, yasal çerçeveler ve anayasa sürecindeki dönüm noktaları incelenmektedir. Araştırmada ademi-merkezi sistem ve onun yarattığı yeni idari yapılar, merkeziyetçi idare sistemi ile karşılaştırmaktadır. Yeni sistemin nasıl daha işlevsel devlet yapılarının gelişmesine yol açacağı, bunun da demokratik karar verme sürecine katılıma katkısı üzerinde durulmakta ve rasyonel gelişme, azınlık ve marjinal grupların haklarının korunması ile kontrol ve denge mekanizmalarının kurulabilmesi üzerinde durulmaktadır. Araştırmada, bölgedeki az gelişmişliği ve marjinalleşmeyi açıklamak için 'sosyal dışlama' ve 'bağımlılık' teorilerine başvurulmuştur. Ayrıca yetkilerin devredildiği bir yönetim şeklinin, Kuzey-Doğu bölgesi insanlarının yaşamı üzerindeki olumlu/olumsuz etkileri saptanmaya çalışılmıştır. Yetki devri ardından, bir yandan kamu hizmetlerinde, alt yapıda, karar verme süreçlerine dahil olmada iyileşmeler görülürken; diğer yandan güvenlik tehditleri, yozlaşma, etnik ihtilaflar, yetişmiş personel eksikliği ve kayırmacılığa da tanık olunmaktadır. Her iki boyuta da eğilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın sonunda, bölgede durgunluğa neden olan az gelişmişlik ve marjinalleşmenin üstesinden, ancak yeni idare sisteminin benimsenmesi yoluyla gelinebileceği sonucuna varılmaktadır.

Kenya'nın çay ihracatı yapan ülkeler arasındaki rekabet analizi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Uluslararası İşletmecilik Bilim Dalı
Kenya ekonomisi, neredeyse yüzyıllar boyunca, ihraç edilen çaydan istihdam yaratarak ve döviz kazancı elde ederek ekonomisini geliştirmiştir. Ancak geçmişteki istatistikler, Çay sektörünün Kenya ekonomisine olan katkısında azalma olduğunu göstermektedir. Çay sektörü, küresel endüstrideki rekabet nedeniyle birçok zorlukla karşılaşmaktadır. Kenya zaman zaman ortaya çıkan çay ihracatını olumsuz bir şekilde etkileyen Sri Lanka gibi rakiplerin yol açtığı kırıcı rekabet nedeniyle, çay ihracatında geleneksel pazarlara güvenerek ticaretini sürdürmesi sektörü olumsuz etkilenmiştir. Gümrük, ithalat tarifeleri, bürokrasi ve potansiyel piyasalardaki yatırım engelleri gibi hükümet kısıtlamaları ve kontrollerinin varlığı piyasaya girme konusunda bir zorluk oluşturmakta ve ihracatı büyük ölçüde etkilemektedir. Bu çalışmada, Kenya'nın küresel çay piyasasındaki rekabet gücü Kenya çay üretim ve ihracatı diğer rekabetçi ülkelerle karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Çalışma, küresel çay endüstrisindeki rekabetin yoğunluğunu değerlendirmekte ve Kenya'nın küresel çay piyasasındaki rekabetçiliği artırmak için kabul etmesi gereken olası stratejiler ve politikaları önermektedir. Bu çalışmanın bulguları çay üreticileri, satıcılar ve Hükümet için önem taşımaktadır. Çalışma, küçük ölçekli çiftçilerin ve Nyayo Çay Bölgesi'nin giderek daha rekabetçi hale gelen küresel çay piyasasında başarılı olmak için mevcut stratejilerini şekillendirmesini sağlayacaktır. Ayrıca bulgular, politika yapıcıların, yerel çay üreticilerinin ve çay satıcılarının yerel çay pazarında başarılı olabilmeleri için olanak sağlamaya çalışması için Hükümetin müdahale etmesi ve kaynak tahsisi yapması gereken alanları belirlemelerini sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Kenya, Rekabetçilik, Çay, İhracat, Üretim.

Kerek Müzesi'nde bulunan bahri Memlükler'e ait yayımlanmamış gümüş sikkeler

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 İslam Tarihi Bilim Dalı
Kerek Müzesi'nde tamamı Bahrî Memlükler (648 – 784 / 1250 – 1382) dönemine ait daha önce çalışılmamış 19 yeni sikke koleksiyonu vardır. Koloksiyonu oluşturan bu 710 gümüş sikke, Ürdün Eski Eserler Genel Müdürlüğü (????? ?????? ?????? ????????) tarafından farklı dönemlerde, farklı kişilerden satın alınmıştır. Bu çalışmada söz konusu 710 sikkeden 686'sı incelenmiş, yüzü silinmiş olan 24 sikke inceleme dışı bırakılmıştır. Çalışmanın amacı, genelde İslâm sikkeleri ve özelde Bahrî Memlükler dönemi sikkeleri hakkındaki bilginin artmasına katkı sağlamaktır. Bunu gerçekleştirmek için çalışma konusu ile alakalı Türk, Arap ve yabancı kaynaklara ve araştırmalara başvurulmuştur. Çalışma konusu sikkeler, önce sultanlara göre temel bir sınıflandırmaya, ardından sikke kategorilerine göre ikincil bir sınıflandırmaya tabi tutulup, darphaneye ve basıldığı tarihe göre düzenlenmiştir. Ayrıca sikkeler, uluslararası araştırmalar ve kaynaklardaki benzerleri ile karşılaştırılmış; sikkenin bileşenleri, saflık derecesi ve kalitesini belirlemek için X-ışını floresansı teknolojisi kullanarak analiz edilmiştir. Çalışma birkaç sonuç ortaya çıkarmıştır; Bahrî Memlükler dönemi sikkelerinin yeni tiplerini tanıtmış, ayrıca, sikkelerin ölçümlerdeki dalgalanmalara maruz kalan sikkelerin ayar kalitesini ortaya çıkarmıştır. Bunun yanı sıra, Bahrî Memlük darphaneleri için bir kısmı dışarıdan bir kısmı da içerden olmak üzere çok sayıda gümüş kaynağının olduğunu tespit etmiştir. Çalışma, Orta Çağ'daki gümüş kaynaklarına dair çalışmaları ele almayı, bu konuda güvenilebilecek kaynakların yetersizliği nedeniyle, Memlük piyasalarında tedavülde bulunan yabancı sikkelerin ayar kalitesi ile ilgili çalışmaların yapılmasını önermektedir.

Kerkük mezar taşlarında Türk kültürü unsurları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2014 Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Kerkük Irakt'a Türkmenlerin en yoğun oldukları şehirlerden biridir. Dolaysıyla Kerkük Türkmen mezarlıklarında Türk unsurlarına sıklıkla rastlanmaktadır. Bu unsurlar sadece mezarlıklarda değil; mezar ziyareti, taziye merasimi ve ölü gömme âdetlerinde de görülmektedir. Bu geleneksel unsurların yanında yöreye özel bazı unsurlar dikkat çekmektedir. Örneğin mezar çeşitleri, mezarların üzerindeki demir kafesler, mezar taşlarına çizilen süs ve figürler ve edebî metinler. Tezde Türk mezarlıkları hakkında yapılan çalışmalardan yararlanarak genel bilgiler aktarıldıktan sonra; kerkük mezarlıklarında yukarıda işaret edilen unsurlar yörede kişilerle yapılan görüşmeler ve görsel verilerele incelenmiştir. Kerkük mezarlıklarında dikkati çeken en önemli husus edebî metinlerdir. Bu metinler ölen kişinin ölüm hadisesi, kahramanlık ve ölümsüzlük gibi konuları içeren ve Osmanlı harfleriyle yazılmış şiir ve dörtlüklerden ibarettir. Anahtar Sözcükler: Irak Türkleri, Türkmen, Kerkük yöresi, Mezar taşı, Şahide, Sanduka, Şiir, Dörtlük.

Kerkük Türkmen şairi hasan kevser'in hayatı ve güneş kuşları şiir kitabının incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Türkmen şair Hasan Kevser, Irak Türkmen edebiyatında vatansever kimliği ile tanınan önemli bir şairdir. Hayatı boyunca Türkmen davası için mücadele veren isimlerden biri olmuştur. Hasan Kevser, edebiyata önemli eserler kazandırmış, şiirleri ile Irak Türkmenlerinin millî mücadele ruhunu ayakta tutmaya gayret göstermiş, şiirlerinde Türkmen milletinin acılarını ve çektiği zulümleri dile getirmiştir. Hasan Kevser, 1942 yılında Kerkük'ün Tisin semtinde dünya'ya gelmiş, Kerkük Öğretmen Okulu'nu başarıyla tamamlayarak öğretmen olmuştur. Irak Türkmen Edebiyatının önemli bir temsilcisi olan şair, Türkmen eğitimi adına yapılan mücadelelere hem öğretmen hem de şair olarak destek vermiştir. Bu çalışma Türkmen şair Hasan Kevser'in hayatı ve eserleri hakkında bilgiler vermektedir.

Kerküklü Abdüllatif Terzibaşı'nın Ser-Güzeşt-i Saâdet'i (İnceleme, transkript, sözlükler, tıpkıbasım)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Eski Türk Dili Bilim Dalı
Irak Türkmen Edebiyatı'nda ilk ve tek eser olan Kerküklü Abdüllatif Terzibaşı'nın Ser- Güzeşt-i Saâdet' i, Hac sergüzeştini anlatan bir hatıra türü olan seyahât-nâmedir. Aylar süren Hac yolculuğu, 1894'te Kerkük'ten yola çıkarak başlayıp ve 1895'te Kerkük'e dönüşüyle tamamlamıştır. Bu yolculukta başından geçen olayları, geçtiği şehirler ve kasabaları, uğradığı mukaddes toprakları, ziyâret ettiği mescidleri ve sahâbilerin merkatları, duyduğu ilginç hikâyeleri, Mescid-i Nebevi'nin duvarlarında ve sütunlarında yazılan methiyeleri ve kasîdeleri bizlere en ayrıntılı bir şekilde tedvîn etmiş ve izâh etmiştir. Eserin asıl nüshası 988 sayfadan oluşmakla Atâ Terzibaşı'nın özel kütüphanesinde mevcuttur. Elimizde olan eser ise matbû sûretiyle ve 3 cilt 320 sayfa hâliyle, 2007 senesinde Atâ Terzibaşı bizlere bu kıymetli eseri ulaştırmıştır. Anahtar Kelimeler: Sergüzeşt, Seyahât-nâme, Irak Türkmen Edebiyatı, Hac, Mekke-i Mükerrem, Medîne-i Münevvere.

Kerküklü şair Kara Vahap'ın şiirleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Irak Türk edebiyatı, geçmişten günümüze kadar devam eden bir edebiyattır. Günümüzde Irak Türk edebiyatında dizelerini insanlara seslenmek için kullanan bir şair vardır. Bu şair kendisine edebiyat dünyasında şiirleriyle yer bulan Kara Vahap'tır. Farklı yıllarda yayımladığı şiir kitaplarını iki ciltte toplayan Kerküklü şair Kara Vahap'ın şiirleri bu çalışmamızın konusudur. Bu çalışmada şairin Türkiye Türkçesiyle yazdığı şiirler konu, dil, anlatım ve biçim yönüyle incelenmiştir. Ayrıca şair Türkmen milletinin yaşadıklarını şiirlerine yansıtarak gelecek kuşaklar adına bir vatan bilinci oluşturmak ister. Kara Vahap'ın yaşadığı dönemini de anlatan kaynakları tarayarak dört bölüme ayırdığımız bu çalışma Türkmen tarihini, sosyal, ekonomik, siyasal ve edebî ilişkilerini de kapsamaktadır.

Kerküklü Türkmen Şair Mehmed Sadık ve şiir kitabı Coşkun duygularım

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Bu çalışma, Türkmen edebiyatının önde gelen ve 20. yüzyılların başlarında yaşamış olan Mehmed Sadık'ın Türkmen edebiyatındaki yeri, hayatı, edebî kişiliği, eserleri ve bilhassa onun Coşkun Duygularım adı eserinin incelenmesini içermektedir. Çalışma genel hatlarıyla, Giriş bölümde Türkmen Edebiyat, Irak Türk Edebiyatı'nda Kullanılan Ölçüler, Şekiller Ve Türler; birinci bölümde Mehmed Sadık, Edebî Kişiliği, Matbu Eserleri, Mahtut; ikinci bölümde ise, Coşkun Duygularım ve onun incelemesini içermektedir. Şairin önemli eserlerinden biri olan Coşkun Duygularım adlı eseri bu çalışmaya konu olmuştur. Eser, aruz vezniyle yazılmış olup, Klâsik Türk edebiyatının biçimleri ve türlerine göre terkiplenmiştir. Klâsik usule göre yapılan bu incelemede, hem şairi hem de eselerini tanıtmak amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kerkük Edebiyatı, Mehmed Sadık, Eski Türk Edebiyatı, Türkmen Şiiri.