Thesis Number |
level |
Language |
Year |
Bilim Dalı |
|
Doktora |
Türkçe |
2016 |
Diğer |
Kentler, insanlar tarafından kuruldu ve yaşayan mekanlar olarak varlığını sürdürdü. Tarihe bakıldığında kentlerin insanların kaderlerini şekillendirdiği görülmektedir. Savaş, sanayileşme, devletlerin yıkılması ve geçiş dönemleri gibi çeşitli ideolojiler ve olaylar son üç yüzyılda kentlerde ortaya çıktı. Medeni yaşamın mekanı olan kentler, zamanla suçların mekanı olmaya başladı. Kentlerde işlenen suçlardan kente karşı işlenen suçlara doğru evrim yaşandı.Kente karşı suçlar; kentin değerlerini hedef alan, kente ve kentlilere zarar veren eylemler olarak tanımlanabilir. Çevresel değerlerden kentlilerin haklarına, sağlığa zararlı madde üretiminden terör eylemlerine kadar, çok farklı saldırılar kente karşı suç olarak görülmektedir. Su havzalarına yönelik saldırı kente karşı işlenen bir suç türü olabildiği gibi, ormanlık alanların yok edilmesi de aynı nitelikte bir suçtur.
Kente karşı işlenen suçlar arasında yer alan kentkırım, kentleri yok etme hedefini esas almakta, bu yönüyle diğer suçlardan farklılaşmaktadır. Yugoslavya'nın parçalanma sürecinde Bosna Hersek ve başkenti Saraybosna'da yaşanan etnik ve dini ayrımcılık kentleri yok etmeye yöneldi, fiziki, kültürel mekanları ve yaşam şeklini adeta imha etti. Bu nedenle son yüzyılın en büyük trajedisi yaşandı. Bosna Hersek'de kente karşı işlenen suçlar bağlamında meseleye yaklaşıldığında kentkırımdan sonra yaşanan bir diğer büyük suç yasadışı yapılaşma olarak ortaya çıkmıştır. Yasadışı yapılaşma, savaştan önce de var olmasına karşın, savaştan sonra yoğunlaşmış, zorla göç ve savaşın yarattığı yıkım nedeniyle artmıştır. Ancak kente karşı işlenen suçlar arasında ön plana çıkan yasadışı yapılaşmanın, kentte yaşayanların barınma ihtiyacını giderme rolü olduğu gibi, kenti bozan ve kentlilerin yaşamını olumsuz etkileyen sonuçları da vardır. Bu nedenle bir yönüyle meşru görülen yasadışı yapılanma bir yönüyle de suç olarak kabul edilmektedir.
Yasadışı yapılaşma, barınma ihtiyacını karşılamaya yönelik masum bir eylem olabildiği gibi zenginleşme aracı da olabilmektedir. Çarpık kentleşme sadece mikro sorunlar doğurmaz, makro sorunlara da yol açar. Kentlerde heyelanların yaşanması, su baskını, sis ve hava kirliği gibi son dönemde kentlilerin yaşamakta olduğu önemli sorunlar, daha çok çarpık kentleşmenin sonucudur. Bu nedenle kente karşı suç kavramının kapsamı oldukça geniştir. Bosna Hersek ve Saraybosna'yı diğer örneklerden farklı kılan temel özellik; savaş, kentkırım ve yasadışı yapılaşma birlikte yaşanmıştır. Bununla birlkte savaş koşulları altında kalan yerel halkın bu özel koşullar altında kurguladığı bu yaşam çevreleri, diğer kente karşı suç örneklerinden daha özel koşullar altında tartışılmayı da hak etmektedir.Bu çalışmada kente karşı işlenen suçların neler olduğu, Bosna Hersek ve Saraybosna'da kentkırım ve özellikle yasadışı yapılaşmanın nasıl ortaya çıktığı ve yoğunlaştığı araştırılacak, yaşanan sorunlar incelenecek, cezai yaptırımlar irdelenecektir. Araştırma sonucunda elde edilen veriler ışığında sor