Thesis Search




SEARCH RESULTS

Kerküklü yazar Hamza Hamamcı'nın romanlarında dil ve üslup

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Türk Dili Bilim Dalı
Bu çalışma, Irak-Türkmen edebiyat tarihinde önemli yazarlardan biri kabul edilen Hamza Hamamcı'nın romanlarının dil ve üslup hususiyetlerini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Kerküklü Yazar Hamza Hamamcı'nın Romanlarında Dil ve Üslup başlıklı bu tez, Giriş, Hamamcı'nın Hayatı ve Eserleri, İnceleme, Sonuç, Kaynakça, Metinler, Sözlük ve Ek bölümlerinden oluşmaktadır. Giriş Bölümü Irak-Türkmen Edebiyatı hakkında bilgiler verilmiştir. I. Bölümde Hamza Hamamcı'nın Hayatı ve Eserleri hakkında bilgiler verilmiştir. II. bölüm, Kelime Dünyası, Cümle ve Anlatım Teknikleri ana başlıklarını taşımaktadır. Bütün kelimelerin sayısı, türleri ve sıklıkları bu bölümde belirtilmiştir. Elde edilen tespitler toplu biçimde değerlendirilerek Sonuç bölümünde verilmiştir. Metin bölümünden sonra metinlerin anlaşılmasında yardımcı olacak bir sözlük bulunmaktadır.

Kesirli kuantum hermite-hadamard tipli integral eşitsizlikleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bu tezin amacı, Hermite-Hadamard eşitsizliği, sol Riemann-Liouville kesirli Hermite-Hadamard eşitsizliği ve kuantum Hermite-Hadamard eşitsizliğini genelleştirerek Riemann-Liouville kesirli kuantum Hermite-Hadamard eşitsizliğini elde etmektir. Ayrıca, Trapezoid-Midpoint tipli eşitsizlikler, sol Riemann-Liouville Trapezoid-Midpoint tipli eşitsizlikler ve kuantum Trapezoid-Midpoint tipli eşitsizlikleri genelleştirerek Riemann-Liouville kesirli kuantum Trapezoid-Midpoint tipli eşitsizlikler elde edilmiştir.

Kestirimsel analizde boyutluluk indirgenmesi ve makine öğrenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Veriler, dünya genelindeki işletmelerin başarısı için önemli bir kaynak haline gelmiştir. Bugün içinde yaşadığımız dünyanın aşırı miktarda veri ile boğulduğu tespit edilmiştir. İş dünyasında, günlük olarak çok miktarda veri üretilir. Mevcut olanın kitleselliği, boyutsallığın laneti olarak adlandırılan bir durum olan, gerçekten alakalı olan özelliklerin özellikle belirlenmesinde bir zorluk yaratır. Bugün dünyamızdaki bu büyük veri akışı karşısında, büyük verileri kullanmak ve bilgileri elde etmek için en iyi yöntem ve teknikler son yıllarda çeşitli literatür ve araştırmaların trend olan bir konusudur. Teknolojideki ilerlemeyle birlikte, makine öğrenimi destekli veri madenciliği, bilgi kümelerinin anlaşılması, bilgilerin çıkarılması ve gelecekteki olayların tahmin edilmesi için bir dizi araç ve algoritma sunar. Verilerin boyutsallığı arttıkça, güvenilir bir tahmin için gereken özellik sayısı katlanarak artar. Özellik seçimi, verilerin iş için alakalı bilgiler içerdiğinden ve performansı artırdığından emin olmak için verilerden alakasız özellikleri kaldırarak boyutsallığı kontrol etmeyi amaçlayan yaklaşımlardan oluşur. Tez projesinde, bir banka için bir tele-pazarlama kampanyasından türetilen bir veri kümesindeki ilgili özelliklerin alt kümesini tanımlamak ve belirlemek için bir filtre, sarmal ve gömülü özellik seçimi yöntemleri uyguluyoruz.

Keşmir sorunu ve Hindistan-Pakistan nükleer silahlanma yarışına etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Filistin'den sonra Keşmir, dünyanın en eski, kanlı ve bitmeyen çatışmalarından birisidir. Bu çatışma, İngiliz İmparatorluğu'nun Hindu alt kıtasını terk etmesi ve bu kıtayı İki Ulus Teorisi'ne göre bölmesi ile patlak vermiştir. Bu teori ile Hindistan ve Pakistan bağımsızlık kazanmıştır ve İngilizlerin sınırlı ya da doğrudan olmayan yönetimi altında ve istedikleri taktirde birinin bir diğerine katılabileceği tarzda 500'ü aşkın prenslik oluşmuştur. Bunlar arasında Keşmir, en büyük olan ve Müslüman çoğunluğa sahip prensliktir. Keşmir'in Maharajası (kralı) olan Hori Sing, her ne kadar nüfusunun çoğunluğu bunu reddetse de Hindistan'a katılma kararı almıştır. Bu katılımla ilgili olarak Hindistan ve Pakistan, 1947 yılında bir savaşa girmişlerdir. Bunu takiben de söz konusu iki ülke, 1965 yılında yeniden Keşmir üzerine savaşmış ve 1999 yılında da Kargil Savaşı'nı yapmışlardır. Keşmir'in Maharaja yoluyla katılımı konusunda Hindistan'ın göstermiş olduğu olumlu tutum, halkların kendi kaderini tayin hakkını veren 1948-1949 tarihli Birleşmiş Milletler Kararı'nı destekleyen Pakistan tarafından daima sorgulanmıştır. Çin de Şaksam Vadisi ve Aksai Çin üzerinde toprak hakkını iddia etmektedir ki sonuç olarak bu durum üç çekirdek güç arasında üçlü bir çatışma haline dönüşmüştür. Tarihsel altyapı ve gelişmelere bakarak bu tez, hala devam etmekte olan Keşmir çatışmasının detaylı bir değerlendirmesini sunmakta ve Keşmir'in nasıl dünya üzerindeki en tehlikeli parlama noktasının nüvesi haline dönüştüğünü açıklamaktadır. Bu alan üzerine süren çatışma, 1998'de başlamış olan nükleer silahlara doğru adım adım ilerleyen tehdit edici bir yarış haline gelmiştir. Bu tezde kullanılan teoriler şu şekildedir: Realizm, Güvenlik İkilemi Teorisi ve Daimi Rekabet Teorisi. Bu çalışmada, Keşmir çatışmasını merkeze alan Hindistan ve Pakistan'ın nükleer silahlar yarışının nedenleri ve olası sonuçları detaylı olarak tartışılmaktadır. Keşmir çatışmasının farklı yönlerinin analizinden ve teorilerin uygulanmasından sonra, tez Keşmir'i merkeze alan silahlar yarışının bölgeye dair Hindistan ve Pakistan'ın süregelen mücadelesine dayalı olarak devam ettiği sonucuna varmaktadır. Anahtar kelimeler: Keşmir, Hindistan, Pakistan, Çatışma, Nükleer Silah Yarışı.

Keşmir'deki lise öğrencilerinde akran zorbalığının yaygınlığı ve niteliğinin incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı
Zorbalık sorunu okullarda karşılaşılan kritik konulardan biridir ve dünyadaki hemen her ülke için ulusal öneme sahiptir. Bu çalışma zorbalık olgusunun zorbalığa karışan öğrenciler üzerindeki olumsuz etkilerinin büyüklüğünei şaret etmekte ve öğrenciler arasındaki zorbalık olaylarını önlemeye veya azaltmaya dönük çözüm önerilerini tartışmaktadır. Keşmir'dekiliselerde öğrenim gören 11. ve 12. sınıf öğrencileri arasında zorbalık olaylarının yaygınlığına ek olarak, öğrencilerin zorbalık konusuna ilişkin algı ve bakış açılarını ortaya koymayı amaçlamıştır. Araştırma verileri Keşmir'in üç bölgesinden rastgele seçilen 501'i erkek, 502'si kız olmak üzere toplam 1003 öğrenciden toplanmıştır. Çalışmada karma araştırma modeli yaklaşımı benimsenmiş olup, veriler hem nicelhem deodak grup tartışma yöntemlerinden yararlanılarak nitel veriler toplanmıştır. Araştırmada nicel verilerin elde edilmesinde Pişkin (2010) tarafından geliştirilen Akran Zorbalık Anketi'nin İngilizce'ye çevrilmiş ve Keşmir kültürüne uyarlanmış formu kullanılmıştır. Bu ölçme aracı kullanılarak elde edilen veriler hem akran zorbalığının yaygınlığı hem de zorbalığın niteliği ve kapsamı hakkında betimsel nitelikte bilgilersunmuştur. Anket verilerinin istatistiksel analizi, bu çalışmanın nicel bölümünü oluştururken, odak grup toplantılarından elde edilen veriler nitel kısmını oluşturmuştur. Araştırma, örneklemdeki öğrencilerin yaklaşık yüzde 25.8'inin geçtiğimiz ay içinde en yaygın zorbalık türü olan sözel zorbalığa maruz kaldığını ortaya koymuştur. Odak grup toplantılarından çıkan temalar, zorbalığın tanımı, etkisi ve baş etme davranışı ile ilgili kafa karışıklığının olduğunu ortaya koymuştur.

Khaled Hosseini'nın romanları üzerine bir inceleme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Khaled Hosseini doktorluk mesleğine devam etmekteyken Uçurtma Avcısı romanını yazdı ve 2003 yılında yani Afganistan'ın dünya medyasının haber konusu olduğu bir zaman kesiminde yayımladı. Afganistan'da yaygın olan ırkçılık meselesini ve savaşları anlatan bu roman, okur kitlesi tarafından çok ilgi gördü ve kısa sürede birçok dile çevrildi. Uçurtma Avcısı romanına gösterilen ilgi, kısa sürede Hosseini'nin ünlü olmasını sağladı. Hosseini dünya çapında ün kazanınca doktorluk mesleğini bıraktı ve zamanının büyük kısmını roman sanatına ayırdı. O, 2007 yılında Bin Muhteşem Güneş'i ve 2013 yılında ise Ve Dağlar Yankılandı romanını yayımladı. Hosseini yeni romanlar yazmaya devam etmektedir. Hosseini'nin romanlarında, varlıklı aynı zamanda güzelliğe sahip bir ülkenin aşama aşama yok edilişi, fedakârlık, dostluk, aşk, kardeş sevgisi, çocuk özlemi, bir annenin çocuğu için neleri göze alabileceği vb. motifler realist bir yaklaşımla anlatılmıştır. Bu çalışmada, Hosseini'nin romanlarını incelemeye çalıştık. Roman sanatı kuralları üzerinden yapılan bu incelemede, romanların tanıtımı ve kısa özetleri, romanlarda anlatılan zaman kesimi, olayların geçtiği mekânlar ve mekânlara verilen tasvirler, şahıs kadrosu, ele alınan temalar, Afganistan'ın romanlarda yansıyan gelenek ve âdetleri dikkate alındı. Her romanın incelenmesi sonunda romana dair dikkatler ve ihtiyaç duyulan eleştirilere yer verildi. Anahtar Kelimeler: Roman, Afganistan, Khaled Hosseini, Uçurtma Avcısı, Bin Muhteşem Güneş, Ve Dağlar Yankılandı.

Khevisberi Goça ve Eylül romanlarının karşılaştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Çalışmamızın giriş bölümünde, Gürcü ve Türk kültürlerinden aynı zamanda edebi ilişkilerden bahsedilmiştir. Gürcistan ve Türkiye'nin geçmişe dayanan tarihi ilişkileri vardır, fakat bu iki ülke arasındaki edebi ilişkiler yakın geçmişte başlamıştır. Gürcistan'da Türkoloji kürsüsünün açıldığı dönem ve başkanı olan ünlü Türkolog Sergi Jikia hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde, romanların yazıldığı dönemin tarihi, siyasî ve sosyal şartları hakkında, Aleksandre Kazbegi ve Mehmet Rauf'un yaşamıyla ilgili bilgi verilmiştir. İkinci bölümünde ise karşılaştırdığımız her iki romandaki zaman, mekân, şahıs kadrosu, önemli kişilerin karşılaştırılması ve kültürel unsunlar (müzik, aşk, aile), Dere reisi Goça romanında Gürcü gelenekleri, Eylül romanında ise psikolojik ilişkilerin etkisi anlatılmıştır. Sonuç bölümünde, her iki romanı karşılaştırdığımızda ortaya çıkan, kültürel benzerlikler ve farklılıkları yer almaktadır. Çalışmamın sonunda, kullandığımız kaynakça bulunmaktadır.Anahtar Kelimeler: Roman, Gelenekler, Kültür, İlişkiler, Romanın Zamanı, Romanın Mekânı, Karşılaştırılmak, Aşk Psikoloji

Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs Barış Herekatı'nın SSCB kamuoyuna yankıları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2013 Genel Türk Tarihi Bilim Dalı
Yakın tarihe bakıldığında Kıbrıs sorununun Türk dış politikasını ve iç siyasi hayatını nasıl etkilediği görülecektir. Ada 1571 yılında Osmanlı Devletinin egemenliğine girdi. 1878 yılına değin de Osmanlı yönetiminde kaldı. Rusların Osmanlı Devletinin sınırlarını tehdit etmesi, Osmanlı Devleti ada üzerindeki hâkimiyetini, İngiltere?ye geçici olarak terk etmesi ardından ada uzun yıllar İngiliz egemenliğinde kaldı. Daha sonra ise 1829 yılında Fransa ? Rusya ve İngiltere?nin desteğiyle bağımsızlığını kazanan Yunanistan, Kıbrıs Ada?sına bir başka boyut kazandırmıştır. 1814 yılında, Yunanlılar tarafından kurulan ?FilikiEterya? adlı gizli örgütün gerçekleştirmek için içtiği ?Megaliİdea?sında yer alan on ilkeden birisi Kıbrıs?ın Yunanistan?a ilhakıydı. 1878 ? 1914 yılları arasındaki evre ise Yunanistan?ın kışkırtmasıyla Kıbrıs Rumlarının gerçekleştirdiği eylemlerle Enosis?e ulaşma çabalarına Kıbrıslı Türklerin sürekli olarak karşı koymasıyla geçmiştir.1914?te Osmanlı Devletinin Almanya ve Avusturya ? Macaristan yanında savaşa girmesini bahane eden İngiltere Kıbrıs?ı tek taraflı ilhak edince, Rumlar Enosis?i gerçekleştireceklerine dair umutlanmışlardı. İngilizler Ada halkının Büyük Britanya vatandaşlığına geçmesini istediler. İngiliz vatandaşlığını kabul etmeyen bazı Kıbrıslı Türkler Anadolu?ya göç ederken, vatandaşlığı kabul edenlerin bir kısmı ise İngiltere?ye göç etti. Buna karşın Mısır ve Yunanistan?daki yaşayan Rumlar ise adaya göçe başladılar.Bu ilhak kararı, Yunanistan ve Rumları sevindirmişti. Hatta 16 Ekim 1915 yılında İngiltere, kendi tarafında harbe girmesi koşulu ile Yunanistan?a Ada?yı verme taahhüdünde bulunmuştu. İngiliz idaresinin Rum yanlısı tutumu, Kıbrıs Türklerinin de Enosis?i önleme yönündeki çabaları teşkilatlanmak ihtiyacını ortaya koymuştur. 10 Aralık 1918?de öğretmen Mehmet Remzi Okan ile Müftü Ziya Efendi?nin girişimleri ile Lefkoşa?da Meclis-i Milli?nin toplanışı bunun delilidir.1919 Mayıs ayı ortalarında Kıbrıs Türk Halkı adına önde gelen Türk Temsilcileri tarafından İngiliz Sömürgeler Bakanına bir dilekçe gönderilerek 60 bin Türkün Enosis?e karşı olduğu duyurmuşlardı. 24 Temmuz 1923?te Lozan Barış Antlaşması imzalandı ve Türkiye Cumhuriyeti İtilaf Devletleri tarafından resmen tanındı. Türkiye, Batı Trakya ve Musul gibi önemli topraklarını kaybetti ve Kıbrıs?ın İngiliz idaresinde kalmasını Lozan Barış Antlaşmasının 20. Maddesi ile tanımak zorunda kaldı. Özellikle Lozan Anlaşmasından sonra başlayan süreçte Türkiye Kıbrıs?ı bir sorun olarak görmese bile, adadaki olaylar yavaş da olsa Türk dış politikasını etkilemeye başlamıştır. Londra ve Zürih anlaşmaları ile Kıbrıs?ta Türkiye?nin yeniden söz sahibi olması Türk dış politikasının başarılarından olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki adadaki nüfusu Rumlara nazaran daha az olan Türk toplumu yönetimde söz sahibi olmuştur. 1974?de gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı neticesinde tüm dünyanın ilgisi bu bölgeye kaydı. Özellikle Sovyet kamuoyunda ?Barış Harekâtı? farklı şekilde yorumlanmıştır. Bu

Kınshasa'nın kırsal alanlarındaki evsel bazlı elektrik enerjisi ihtiyacını karşılaşmak amaçlı fotovoltaik sistemlerin konutlara entegrasyonu üzerine bir araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Enerji Teknolojisi Bilim Dalı
Endüstriyelleştirme günümüzde çok boyutlu bir kriz ve ciddi çevresel, kültürel, ekonomik, sosyal ve politik zorluklarla karşı karşıyadır (Smil, 2017). Ucuz fosil yakıtlar sanayi devrimi yaşatmış, sanayi toplumunun büyümesini sürdürmüşlerdir. Artık fosil enerjinin yoğun kullanımı, tükenmesine yol açmakta ve küresel ısınmanın ana nedeni olan sera gazlarının salımı yoluyla çevre üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca fosil yakıt rezervlerinin gelecek nesiller için korunması ile birlikte çevrenin korunması adına yenilenebilir enerji kullanımı gibi alternatif çözümler geliştirilmektedir (GSR, 2021). Yenilenebilir enerji, diğer enerji kaynaklarına kıyasla insanoğlunun enerji talebini karşılayabilen güvenlidir, tabi depolama sistemleri ile kullanılırsa (Abolhosseini, Nisan 2014). Bu nedenle son zamanlarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve dolayısıyla yenilenebilir enerji ile ilgili çalışmalar ve araştırmalar hızla artmıştır (REN21, 2014). 2020'de, tüm sektörlerde küresel yenilenebilir enerji kullanımı 2019'a göre yaklaşık % 1,5 arttığı görülmektedir. Yenilenebilir elektrik enerjisi üretimi, esas olarak 2020 yıllında tamamlanan yeni rüzgar ve fotovoltaik projeleri nedeniyle ve yenilenebilir enerjilerin genellikle daha önce dağıtılması nedeniyle yaklaşık % 3 artmıştır. Azalan elektrik talebinin yanı sıra, güç şebekeleri rüzgar ve FV'nin artan paylarını yönetmiştir. Yenilenebilir enerji kaynakları, 2020'de küresel elektrik üretiminin % 28'ini oluşturmakta ve bunun 2040'a kadar % 45'e yükselmesi beklenmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarındaki bu artış, esas olarak kömür ve gaz maliyetinden meydana gelmektedir, ancak bu iki kaynak hala küresel elektrik arzının yaklaşık % 60'ını temsil etmektedir. 2020'de FV ve rüzgar enerjisi gibi değişken yenilenebilir kaynaklar, 2019'daki % 8'lik artışla üretimin % 10'una ulaşmıştır. Yenilenebilir kapasite, bir önceki yıla göre 176 GW artarak 2019'un sonunda 2537 Giga Watt'a (GW) ulaşmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının, enerji sektörünü karbondan arındırmak için önümüzdeki otuz yılda daha da güçlü bir şekilde büyümesi gerekecektir (Amiral gemisi raporu - Nisan 2020, IEA). Öte yandan, küresel enerji talebi 2020'de % 5 artacağı (IRENA, 2020), enerjiye bağlı CO2 emisyonları % 7 ve enerji yatırımları % 18 düşeceği öngörülmüştür. Petrol talebindeki % 8'lik ve kömür kullanımındaki % 7'lik tahmini düşüşler, yenilenebilir enerjinin katkısındaki hafif artışla keskin bir tezat oluşturmaktadır. Doğal gaz talebindeki azalma % 3 mertebesindeyken, küresel elektrik talebinin yıl içinde görece % 2 oranında azalacağı öngörülmektedir. Fotovoltaik sistemler, bazı dezavantajları olmasına rağmen, güneş ışığının doğrudan elektriğe dönüşmesi, mekanik veya hareketli parçaların olmaması, gürültü probleminin bulunmaması, yüksek sıcaklıklara ulaşılmaması, kirlilik oluşturmaması gibi birçok avantaja sahip olmanın yanı sıra dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Fotovoltaik enerji, mikroWatt'tan MegaWatt'a geniş bir güç ar

Kırgız Cumhuriyeti'ndeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin rekabet güçlerinin analizi (Sorunlar ve çözüm önerileri)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı
Çalışmanın amacı, Kırgızistan'da faaliyet gösteren KOBİ'lerin sorunların tespit etmek ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler sunmaktır. Kırgızistan'daki KOBİ'ler hakkında yapılan çoğu araştırmalarda finansman ve yönetim problemleri araştırılmıştır. Fakat KOBİ'lerin sorunları üzerine eğilen çalışma sayısı literatürde az olduğundan bu çalışmaya ihtiyaç duyulmuştur. Tezin birinci bölümünde, Kırgızistan Cumhuriyeti hakkında genel bilgi verilmiş ve Kırgızistan'ın bağımsızlığının öncesi ve sonrasına ait dönemleri kısaca anlatılmıştır. Ayrıca Kırgızistan'ın özelleştirme süresine, dış ticaretine ve en önemli sektörleri olan tarım, sanayi, türizm sektörlerinin gelişimlerine yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde KOBİ'lerin Kırgızistan'daki tanımı, KOBİ'lerin avantaj ve dezavantajları ele alınmıştır. KOBİ'lerin rekabet gücünü etkileyen faktörler, KOBİ'lerin gelişme düzeyi ve devlet tarafından verilen destekler incelenmiştir. Üçüncü bölümde, Kırgızistan'daki KOBİ'lerin karşılaştıkları sorunları araştırılmış ve bulgular değerlendirelerek, sorunların tespit edilmesine çalışılmıştır. Araştırma nitel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Araştırmada veri edinme aracı olarak mülakat yöntemi seçilmiştir. Araştırma soruları çerçevesinde Kırgızistan'da faaliyet gösteren 6 firma ile mülakat gerçekleştirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda KOBİ'lerin karşılaştığı sorunların; yolsuzluk, devlet yardımının sağlanmaması, karmaşık vergi idaresi, mülkün korunmasında ilişkin devlet garantisi olmaması, finansal yetersizlik, kredilerin erişilmezliği, kayıt dışı rakiplerin etkisi, pazarlama ve ürünleri satma sorunu, devlet organlarının KOBİ'lere müdahalesi, elektrik, gaz, kanalizasyon, su vb. bağlamasında sorunlar ve kaliteli hammadde ve malzemeler yetersizliğine ilişkin sorunlar olduğu ortaya çıkmıştır. Yapılan analizlerin neticesinde ortaya çıkan sonuçlardan yola çıkarak öneriler sunulmuştur. KOBİ'lerin özelliklerini dikkate alarak; yasal ve düzenleyici çerçevenin genişletilmesi, vergilerin azaltılması, lojistik merkezlerinin açılması ve KOBİ faaliyetlerinin ilk aşamada desteklenmesi için iş inkübatörleri açılması gerekmektedir.

Kırgız edebiyatında Hz. Muhammed ve hadisleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Hadis Bilim Dalı
İslamiyet'i benimseyen Kırgızlar Hz. Muhammed'e, tüm İslam dinin mensupları gibi, ayrı bir değer vermiştir. Sovyetler Birliği dönemindeki ilmi ateizmin özenle yürüttüğü çalışmaları, birçok Kırgızı dinden soğutarak uzaklaştırmış ve onları ateizmin eşiğine kadar getirmiştir. Temel olarak dinlere karşı olan bir insan veya bir toplum oluşturma çabaları neticesinde Hz. Peygamber'in algılanışında da farklılaşmalar olmuştur. Fakat bu durum Hz. Peygamber'e olan sevgi ve bağlılığı asla azaltmamıştır ve Kırgızlar Efendimize her zaman ayrı bir değer verip onun şanını düşürmemişlerdir. Hz. Peygamber'e olan bu sevgi, hürmet ve itibar Kırgızları gerek sosyal gerekse de kültürel anlamda etkilemiştir. Bu bağlamda Kırgız şairleri ve edebiyatçıları Efendimize övgüler içeren onu tanıtıp halkın sevgisini ve bağlılığını arttırmayı amaçlayan eserler vermişlerdir. Ayrıca Hz. Peygamber'in sevgisini aşılayan ve onu tanıtan atasözleri de ortaya çıkmıştır. Bu atasözleri Hz. Muhammed'in hadislerinden esinlenerek söylenmiş olmalıdır ki genellikle aynı manayı ifade etmektedir. Sosyolojik baskılar ve din konusundaki yayın yasağı, dinî derslere konulan yasaklar gibi engellemelere rağmen Kırgızların Hz. Muhammed'in Kırgız sözlü ve yazılı kültürüne etkilerini göz önüne sermek bu çalışmanın amacıdır. Bu çalışmamız, giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Birinci bölümde; Kırgız edebiyatı ve Kırgız edebiyatında Hz. Muhammed konusunu ele alan çalışmalar incelenmiştir, ikinci bölümde; hadislerin Kırgız atasözlerine tesiri ele alınmıştır. Sonuç bölümünde, elde edilen veriler doğrultusunda genel bir değerlendirme yapılmıştır. Anahtar kelimeler: Kırgız Edebiyatı, Kırgızistan, Hz. Muhammed, Hadis.

Kırgız şairi Baydılda Sarnogoyev'in şiirlerinin tematik açıdan incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Çağdaş Kırgız edebiyatının en önemli isimlerinden biri Baydılda Sarnogoyev'dir. O gerek dili ve üslubu, gerekse de edebî üretimleri ve eserlerinin içerikleriyle çağdaş Kırgız edebiyatının gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Sarnogoyev ilk şiirlerini İkinci Dünya Savaşı sonrası süreçte yazmaya başlamış ve onun eserleri kısa bir süre içinde halk arasında yaygınlaşmıştır. Baydılda Sarnogoyev'in çağdaş Kırgız edebiyatı içindeki önemi, onun eserlerinin içerikleri ve işleyiş biçimiyle, dönem edebiyatına yeni boyutlar kazandırmış olmasıdır. Özellikle millî bütünlüğü sağlamak açısından Kırgız halkına yönelik eleştirel bir yaklaşımla ele aldığı konular ve şiirlerinde yaptığı eleştirilerle ve Kırgız halkına yönelik bir öz eleştiri getirmesiyle dönemin diğer edebiyatçılarından da ayrılmaktadır. Bu çalışmada Baydılda Sarnogoyev'in bütün eserleri dikkate alınarak şiirleri üzerinde tematik bir inceleme yapılmıştır. Tematik değerlendirmeler arasında kadın, aşk, doğa, dostluk vb. unsurlar yer almakla birlikte, özellikle onun eleştirel boyuttaki şiirleri dikkate alınarak hem bu yönüyle çağdaş Kırgız edebiyatına yaptığı katkıları hem de Kırgız halkının birliğinin sağlamlaştırılmasındaki rolü ortaya konulmuştur. Çalışmanın son bölümünde ise Baydılda Sarnogoyev'in şiirlerinden bir kısmı ve bir poeması (uzun şiir) Kırgız Türkçesinden Türkiye Türkçesine aktarılmıştır.

Kırgız şiirinde dinî ve tasavvufî unsurlar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Kırgız kültüründe şiir geleneği üst düzeyde gelişmiştir ve irticalen şiir ve destan söyleme sanatı yaygındır. Şiir her Kırgız'a doğumundan mezara kadar eşlik eder. Kırgızlarda sözel şiir kültürü yazılı edebiyata göre çok ileri seviyededir ve bunun en güzel örneği de Manas destanıdır. Kırgızların İslâmlaşmasıyla beraber doğal olarak edebiyatı da bu dinden etkilenmiştir. Bu halkın İslâm'ı kabul etmesine vesile olan tasavvuf da Kırgızların hayatı ve kültürünü derinden etkilemiştir. Kırgızlarda şiir sanatı her ne kadar gelişmiş olsa da tasavvufi eserler yok denecek kadar azdır. Fakat tasavvuf içerikli edebiyatlar mevcuttur. Bu çalışmada Manas Destanı başta olmak üzere sözlü şiir geleneğinin belli başlı temsilcilerinin eserlerindeki tasavvufu şiir örnekleriyle ortaya koymaya çalıştık. Aynı zamanda yazılı şiirlere de değinerek tasavvuf erbabından olan veya olma ihtimali düşünülen şairlerin hayatı ve eserlerini de inceledik.

Kırgız toplumunda aile ve ailenin değişen yaşam döngüsü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Din Sosyolojisi Bilim Dalı
Tezde günümüz Kırgız ailesinin gelişim süreci, yapısı ve değerleri ele alınmaktadır. Eskiden göçebe hayat tarzına sahip olan Kırgızların aile yapısı pederiliğe dayanmakta olup, çevresindeki diğer toplumlara nazaran çekirdek aile tipine erken geçmiştir. Aileyi daha ziyade soyun devamı olarak görmüşler ve çok sayıda çocuk sahibi olmayı önemsemişlerdir. Geleneklere çok önem veren Kırgız toplumunda doğumdan ölene kadar uygulanan tüm örf-adetler aileden öğrenilerek, nesilden nesile aktarılmaktadır. Kırgızistan'da bağımsızlık döneminden sonra aile kurumu diğer kurumlar gibi siyasal, sosyal, ekonomik değişimlerden çok etkilenmiş ve aile yapısında bir takım farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu farklılıkların ortaya çıkmasının sebeplerine ve ailevî değerlerin bozulduğuna ilişkin eleştiriler artmıştır. Bu eleştirileri incelemek için konuyla ilgili çeşitli kaynakların yanında ülke genelinde anketler yapılmıştır. Bu anketlerin sonuçlarına göre, Kırgız aile yapısında gelenekler terk edilmektedir. Aile hayatına ilişkin yargılarda farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Hatta bu durum normal olarak kabul edilmektedir. İnsanlar sosyo-ekonomik sıkıntılar dolayısıyla çocuklarını yakınlarına emanet edip yurtdışına çalışmaya gitmek zorunda kalmaktadır. Aile eğitimini yeterli derecede almadan, anne-babanın ilgisini görmeden büyüyen çocuklar, sonraki yıllarda evlendiklerinde kendi ailelerine de aile değerlerini öğretememektedir. Son yıllarda dini radikalizmin neticesinde bazı ailelerde açık, bazılarında gizli şekilde birden fazla evlilik türü yaygınlaşmaktadır. Kadınların hakkı göz ardı edilmekte, bu tür nikaha dayanan evlilik sonucunda dünyaya gelen çocukların resmi kaydı bulunmamaktadır. Adıgeçen evlilik, çiftlerin boşanmasıyla son bulduğu zaman, kadının ve çocukların haklarını devlet koruyamamaktadır. Aile ile birlikte yaşanan sorunların içerisinde daha çok aile dramlarının yaşanmaması için çözüm yolları araştırılmalıdır. Çünkü aile içi dayanışma, ailede verilen eğitim, çoğu zaman alternatifsiz bir önem taşımakta ve karşılaşılan birçok sorunun çözümlenmesini kolaylaştırmaktadır.

Kırgız Türkçesindeki Arapça alıntı kelimeler üzerine-Fonetik ve semantik inceleme-

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Türk Dili Bilim Dalı
Kırgız Türkçesindeki Arapça Alıntı Kelimeler -Fonetik ve Semantik İnceleme- adlı çalışmamız giriş bölümü hariç üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın Giriş bölümünden önce kısaltmalar, kelimelerin Arapça ve Kırgız Türkçesi biçimlerinin transkripsiyonu, kullandığımız sözlükler hakkında bilgiler, teşekkür mektubu ve içindekiler bulunmaktadır. Giriş bölümü tezin önemi, amacı ve esas aldığımız kaynaklar hakkında bilgiler içermektedir. Birinci bölümde diller arasındaki kelime alışverişi, Kırgızlar, Kırgız Türkçesi, Araplar ve Arapça hakkında genel bilgiler verilmektedir. İkinci bölüm ise fonetik bölümüdür. Bu bölüm ünlüler ve ünsüzler şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Kırgız Türkçesindeki Arapça alıntı kelimelerin uğradıkları ses değişiklikleri incelenmektedir. Bu bölümde kullandığımız esas kaynak Prof. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel'in Kırgız Türkçesi Grameri Ses ve Şekil Bilgisi adlı kitabıdır. Üçüncü bölüm ise semantik bölümüdür. Bu bölümde Kırgız Türkçesindeki Arapça alıntı kelimelerin uğradıkları anlam değişiklikleri üzerinde örneklerle durulmaktadır. Üçüncü bölümde kapsamlı bir şekilde Kırgız Türkçesindeki Arapça alıntı kelimeler art zamanlı yöntem kullanılarak ve Yudahin'in Kirgizsko-russkiy slovar' sözlüğünden ve Yudahin'in Abdullah Taymas'ın çevirdiği Kırgız Türkçesi Sözlüğünden, Arapça sözlüklerden -ilk Arapça sözlüğünden (Kitap El-Ain); en çağdaş Arapça sözlüğüne kadar (MLAM) altı sözlükten - anlamlar toplanmıştır. Çalışmanın sonunda Sonuç ve Kaynaklar yer almaktadır. Kırgızlar İslam dinini iyi anlamak için Arapça öğrenmeye başlamışlardır. Kırgız Türkçesinin, Arapçadan çok az etkilendiği izlenmektedir. Tezin amacı, Arapça bilen ve Kırgız Türkçesi öğrenmek isteyen ya da tam tersi Kırgız Türkçesi bilen vep Arapça öğrenmek isteyenlere hem fonetik hem de semantik açılardan kapsamlı bir kaynak olmaktadır. Anahtar kelimeler : Kırgızlar, Kırgız Türkçesi, Araplar, Arapça alıntı kelimeler, fonetik, semantik

Kırgız Türklerinin kültüründe müzikterapi uygulamaları ve maneviyat ilişkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2011 Din Psikolojisi Bilim Dalı
Tarihte III. yüzyıllarda Kırgız Türklerinde Faginun, Kam ve Bakşı-Şaman olarak bilinen doktorlar yaşamıştır. Onlar Komuz, Kıl-Kıyak ve Davul gibi müzik aletlerinin yardımıyla ruhi rahatsızlığı olan insanları tedavi etmiş ve gelecekten haber vermişlerdir. Doktorlar bu tür uygulamalarda müzik ve dans eşliğinde transa girerek ?ata-ruhuna? ulaşmaya ve onlardan yardım almaya çalışmışlardır. Sonradan bu gelenek, Müslüman Türk toplulukları tarafından geliştirilerek kullanılmıştır. Osmanlı Türkleri döneminde kurulan Fatih, Edirne vb. darüşşifalar bunun somut örnekleridirler. Bu hastanelerde müzik makamları ve su sesinin yardımı ile psikolojik rahatsızlığı olan hastalar sağlığına kavuşturulmaya çalışılmıştır. Günümüzde Almanya, Fransa, Türkiye, Amerika vb. ülkelerde uygulanmakta olan müzikterapi, bugünkü Kırgızistan'da tam anlamıyla gelişmiş değildir. Böyle olmasına rağmen Kırgız Türklerinde eski Bakşı geleneklerini uygulayan Bübü-Bakşı ve Dalıçı'lar bulunmaktadırlar. Onlar insanların psiko-fizyolojik rahatsızlıklarını suyun sesinden ve irticalen söylenen ?Darım Sözleri?nden yararlanarak tedavi etmeye çalışmaktadırlar.Anahtar kelimeler: Müzik, Müzikterapi, Kam, Bakşı-Şaman, Komuz, Kıl-Kıyak, Davul, Türk Müziği Makamları, Darım Sözleri.

Kırgızcada sıfat-fiil yan cümleleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Elinizdeki tez çalışması Kırgızcadaki sıfat-fiil yan cümleleri üzerine yapılmıştır. Genel olarak Türk dillerinde sıfat-fiiller yan cümle oluşturmaları açısından birbirine benzemesine rağmen, anlamsal olarak bazı farklılıklar içermektedirler. Türk dillerindeki sıfat-fiil yapıları üzerine yapılan sınıflandırmada Kırgızcadaki sıfat-fiil yapılarının bazı farklılıklar taşıdığı belirtilmiştir. Bu tez Kırgızcadaki sıfat-fiillerin yapısını, işlevini tespit etmek amacıyla ele alınmış bir çalışmadır. Burada sıfat-fiil yapıları morfosentaktik ve anlamsal açıdan ele alınmıştır. Diğer Türk dillerinden farklı olan başad işaretleyici sıfat-fiil yapılarının işlevi tespit edilmeye çalışıldı. Anahtar Sözcükler Sıfat-fiil, sıfat-fiil yapıları, sıfat-fiil yan cümlesi, nitelenen öğe, özne, tümce, özerk niteleme, zaman, görünüş, kılınış

Kırgızistan banka sisteminin yapısı, finansal piyasalarının gelişimi ve değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Gunumuzde Kirgizistan, finansal piyasalarinda kullanilan finansal araclari ve aracilik yapan finansal kurumlarin hizmetlerini gelistirmenin sonucunda uluslararasi ticaret ve ekonomik iliskileri daha da iyilestirerek ulke ekonomisinin gelismesine katkida bulunmaktadir.

Kırgızistan Çolpon-Ata bölgesindeki petroglifleri çevresi ile birlikte koruma önerileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Kaya resimleri ve petroglifler dünyanın birçok bölgesinde farklı coğrafyalarda görülmektedir. Güney Amerika'dan Afrika'ya, Avustralya'dan Avrupa'ya Asya ya kadar dört bir yana dağılmış bulunan kaya resimleri üzerinde yer alan farklı semboller, kültürlerin inançlarının bir göstergesidir. Günümüzde Petroglifler üzerinde farklı perspektiflerden yapılan araştırmalarla üzerindeki sembollerin anlamları, yapan kültürlerin kökeni, resimlerin tarihlendirmesi gibi konular üzerinde durulurken bu anıtların korunmasına yönelik öneri ve çalışmalar da geliştirilmeye başlanılmıştır. Ancak bu anıtların tahribatında uygun olmayan iklim ve doğal koşulların yanında insan eliyle yapılan tahribatlar da oldukça fazladır. Kırgızistan'ın Issık-Göl'ün kuzey kıyısında, Çolpon-Ata şehrinin kuzey-batısında yaklaşık bin adet çeşitli boyutlarda petroglifler bulunmaktadır. Günümüzde bu alanın sadece bir bölümü tel çekilerek Anıtlar Çolpan Ata bulunan bir müze tarafından görevlendirilen bir bekçi ile koruma altına alınmaya çalışılmış ancak burada yer alan kaya resimleri ve balbal taşları olanaksızlıklardan ve farklı nedenlerden dolayı detaylı olarak belgelenmemiştir. İnsanlık tarihinin önemli bir kültürel mirası olan bu anıtların gelecek kuşaklara aktarılması günümüz insanlarının ortak sorumluluğudur. Petroglifler ve diğer az sayıdaki anıtlar öncelikle belgelenerek değerlendirilmesi yapılmalı, tahrip derecelerine ve türlerine göre müdahale edilmeli, anıtlar özgün özellikleri ile korunarak, çevresi ile birlikte bir açık hava müzesine- arkeoparka dönüştürülmeli yakınındaki müze güncel sunum, tefriş olanakları ile donatılmalıdır. Bu çalışma kapsamında sürdürülebilinir bir proje kapsamında güncel teknolojik olanaklar ile tanıtımı yapılarak dünya kültürel mirasına dâhil edilerek bir korunma sağlanması hedeflenmektedir. Anahtar Kelimeler: Petroglifler, Kaya resimler, Arkeopark, Çolpan-Ata

Kırgızistan Narın havzasının hidrolojisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Hidrolik Bilim Dalı
Akarsular üzerinde yapılar ve uygulamalar tasarlandığında ve projelendirildiğinde akarsu akımının ve yağışın istatistiksel analizi yapılması gereken ilk işlerden biridir. Akım ve yağış rastgele karakter olmasından dolayı bir olasılık dağılım fonksiyonla ifade edilmelidir. Bu çalışmada Kırgızistandaki Narın Havzası'ndaki 20 adet Akım Gözlem İstasyonundan ve 9 adet Yağış Gözlem İstasyondan alınan aylık ve yıllık akım ve yağış verilerinin dağılım parametreleri ve model olarak en uygun olasılık dağılım fonksiyonları belirlenmiştir. Modelin uygunluğu hem Kolmogorov – Smirnov nonparametrik testi hem de grafik yöntemlerle analiz edilmiştir. Akım Gözlem İstasyonlarının yıllık akım verilerinin normal dağılıma uyduğu, aylık akım verileri ise normal ve lognormal dağılıma uyduğu gözlenmiştir. Yağış Gözlem İstasyonlarının yıllık yağış verileri normal dağılıma uymuşken aylık yağış verileri normal, lognormal, gamma, extrem değer dağılımlarına uymaktadır.