Thesis Search




SEARCH RESULTS

Agenda setting in Ethiopia: Social and conventional/mainstream media comparison

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Gazetecilik Bilim Dalı
Etiyopya medyası hem içerik hem de erişilebilirlik açısından halkın talebini karşılayamayan sınırlı bir yapıdadır. Ayrıca, ülkedeki ifade özgürlüğü ve medya direktifleri, halk gündemini özgürce ifade etmek için uygun değildir. Sosyal medya, artık insanların istediklerini dile getirip yazabilecekleri bir alan haline gelmiştir. Ancak sosyal medya yazarlarının profesyonel etiği olmaması ülkedeki gazeteciliği tehlikeye sokmuştur. Bu alanın araştırılması, Etiyopya Gündem'inin kapsayıcılığı, medya okuryazarlığı, aktivizm düzeyi ve vatandaş gazeteciliği ile aktivizm arasındaki ilişki hakkındaki soruları cevaplayacaktır. Ayrıca, kanaat önderleri sosyal medyayı, kötü yönetime karşı veya muhalefetin ülke siyasetinde ne gibi yanlışlar yaptığını belirtmek için sosyal çağrıları keşfetmek, savunmak ve kolaylaştırmak için bir araç olarak kullanmaktadır. Dahası, Etiyopya şu an geleceği tahmin edilemeyecek kadar karmaşık durumlarla karşı karşıyadır. Bunu sosyal medya aracılığıyla duyurarak kitleyi bilgilendirmek ve süreci kolaylaştırmak için fikirlerini paylaşanlara itibar etmek çok önemlidir. Etiyopya'da son altı, yedi yıldır çok büyük protestolar düzenlenmektedir. İnsanlar politika, ekonomi ve altyapıda özgürlük ve eşitlik talep etmektedir. Etiyopyalılar, belli olmayan bir şekilde ortaya konan bir gündeme karşı protestolar düzenlemektedir. Bu tez, gündemin kaynağı üzerine yoğunlaşarak neye dayandığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu tez, Etiyopya'daki mevcut durumu sosyal ve ana akım medyayı karşılaştırarak analiz etmektedir. Tez, okuyucunun medyadaki hangi bilgileri ve etki düzeylerini anlamalarını sağlayan gündem belirleme kuramına dayanarak Etiyopya'nın söylemlerini ve gündemlerini değerlendirecektir. Literatürde gündem belirleme ve Etiyopya gündemi ile ilgili konular tartışılmıştır. Ayrıca tezde, literatür ve medya söylemleri incelenerek, Etiyopya'yı nasıl etkilediği belirlenmiştir. Bu araştırmada sosyal medya ile ana akım medya organlarının gündemleri birbirinden farklılık ve benzerlikleri irdeledikten sonra farklılaşmalar tartışılmıştır. Farklılaşmalar, Etiyopya sosyal medya sahasında dolaşan dağınık söylemlerin asıl olarak dayandığı ekonomik, siyasal ya da tarihsel kaynağı bulmak için çeşitli sosyal medya profilleri ve ana akım medya içerikleri üzerinden değerlendirilmiştir. Politika, sosyal, ekonomik ve kültürel gündemlere odaklanarak hem sosyal medyanın hem de ana akım medyanın bakış açılarından çıkan sonuç ortaya konulmuştur.

Agile software development methodologies: A comparative study

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Yazılım sistemleri yıllardır modern toplumun bir parçası olmuştur. Günümüz teknolojisinde en hızlı büyüyen disiplinlerden biri olan yazılım mühendisliği, günlük yaşamımızın muazzam ilerlemesinin ayrılmaz bir parçası haline geliyor ve neredeyse tüm yaşam disiplinlerinde kullanılıyor. Çevik yazılım geliştirme metodolojileri, yazılım sistemlerinin daha hızlı ve daha yüksek kalitede üretilmesi sayesinde neredeyse tüm yazılım şirketlerinde büyük ölçüde uygulanmaktadır. Dahası, Çevik yöntemler, güvenilir yazılım sistemlerinin hızlı ve sürekli teslimatı ile müşterilerin memnuniyetini her zaman karşılamaktadır. Bu çalışmanın amacı, farklı Çevik yazılım metodolojilerinin kullanım alanı ve farklı proje türlerine uygunluğunu belirtmek için sistematik bir literatür taraması yapmaktır. Ayrıca, popülerlik, farklılıkları ve benzerlikleri de dahil olmak üzere farklı Çevik yazılım geliştirme metodolojileri hakkında kapsamlı bilgileri belirlemek ve sağlamak için araştırmanın amacı dahilindedir. Son olarak araştırma, literatür incelemesinden elde edilen mevcut Çevik yazılım yöntemleri kanıtlarını özetlemekte, fayda ve sınırlamalarını belirtmektedir. Bu araştırmanın amacına ulaşmak için beş soru tasarlandı, veri toplandı ve bu çalışma için yaptığımız kapsamlı literatür taramasına dayanarak sonuçlar da hazırlandı.

Agrega özelliklerinin betonda alkali silika reaksiyonu üzerindeki etkisinin araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Maden Mühendisliği Bilim Dalı
Alkali-silika reaksiyonu (ASR), beton agregalarında yer alan reaktif silis (opal, çört, kalsedon ve kuvars gibi) ile betonun boşluklarında çözelti halde bulunan çoğunlukla çimento kaynaklı olan alkaliler (sodyum oksit ve potasyum oksit) arasında oluşan reaksiyondur. Geçmişten günümüze beton yapıların dayanıklılığını etkileyen önemli bir faktördür. Bu reaksiyon, betonda nem etkisiyle genleşen alkali-silis jelinin oluşmasına neden olur ve genleşme sonucu meydana gelen çekme gerilmeleri çatlamaya yol açar. Sonucunda betonarme yapı elemanının zaman içerisinde bozulup, işlevini yitirmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle, beton içeriğinin yaklaşık olarak %70'ini oluşturan agreganın özelliklerinin iyi bilinmesi ve agregada var olan serbest silis içerikli zararlı minerallerin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tez çalışmasının amacı, agrega özelliklerinin betonda alkali silika reaksiyonu üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bu amaca yönelik olarak, hızlandırılmış harç çubuğu yöntemi yapılmış ve kayaçlar ASR yönünden araştırılmıştır. Bazalt, kuvarsit ve kil taşı ASR yönünden riskli bulunmuştur. Mineralojik, kimyasal ve SEM (Taramalı Elektron Mikroskobu) analizleri ile olası ASR etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. ASR yönünden zararlı örneklerin SEM analizinde iğnemsi mikro yapıların geliştiği görülmüştür. Kimyasal analiz sonuçları da hızlandırılmış harç çubuğu yöntemi sonuçlarını desteklemiştir.

Agricultural innovation systems: Case of cassava producers in Kajo-Keji County, South Sudan

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2016 Tarım İşletmeciliği Bilim Dalı
Bu çalışmanın amacı Güney Sudan'nın Central Equatoria bölgesinde bulunan Kajo-Keji ilçesindeki Gıda, Tarım Ticareti ve Kırsal Piyasalar (FARM) projesi kapsamındaki manyok (cassava) üreticilerinin yenilik sistemlerini analiz etmektir. Bu nedenle, ilk olarak bu projeye dahil olan ve olmayan üreticilerin soyo-ekonomik özellikleri, çiftlik (tarım işletmelerinin) özellikleri, bilgi sistemleri karşılaştırılmıştır. Ayrıca, bu özellikler ile yenilik skorları arasındaki ilişkiler analiz edilmiştir. FARM projesi kapsamında olan 38 ve olmayan 42 üreticiden toplanan veriler ile anketlerin analizeri yapılmıştır. Proje kapsamında olan ve olmayan üreticilerin; toprak hazırlığı tohum tercihleri ve gübre kullanımının faydalılığına ilişkin bilgi kaynakları farklı olarak belirlenmiştir. Bu manyok üretimi için arazi iyi hazırlıklarının ve gübre kullanımının önemini vurgulamaktadır. FARM projesi kapsamında olan ve olmayan üreticilerin sosyo ekonomik özellikleri ve çiftlik yapıları açısından benzerlikler belirlenmiştir (tarımsal brüt gelirleri, hayvansal üretim gelirleri, tarım arazilerinin genişlikleri, manyok üretimine ayırdıkları alan, manyok verimleri, tarımsal bilgi kaynakları ve yenilik sistemleri). Bu faktörler Yenilik Skoru (YS)'na göre yeniliklerin sayısı ve yenilikleri benimseme sürelerinin çarpılmasıyla hesaplanmıştır. Bu yüzden yenilik skoru ile bazı değişkenler arasındaki korelasyon hesaplanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre üreticilerin yaşları, toprak hazırlama bilgi skorları, tarımsal deneyimleri, manyok verimleri, ailedeki işçi sayısı ve ücretli işçi sayısı ile yenilik skoru arasında pozitif korelasyon belirlenmiştir. Üreticilerin yenilik skorları ile benzer sosyo-ekonomik özellikleri arasındaki pozitif ilişki, Kajo -Keji ilçesindeki manyok üreticilerinin yenilikleri benimsemesi açısından önemli olduğunu göstermektedir. Yenilikçilik durumlarının değerlendirilebilmesi için, hesaplanan yenilikçilik skorlarına göre çiftçiler yenilikçiler ve daha az yenilikçiler olarak sınıflandırılmıştır. Bu iki grup yaş, tarımsal deneyim, aile genişliği, aile işgücü, tarımsal bilgiye erişme durumları, pazara erişim durumları ve pazarlama deneyimlerine göre karşılaştırılmıştır ve istatistiki açıdan aralarındaki farkların önemli olduğu tespit edilmiştir. Bu faktörlerin Kajo-Keji bölgesinde manyok üreten çiftçilerin yenilikçilik özelikleri üzerindeki etkilerinin önemli olduğu düşünülmektedir. Geleneksel manyok üreticilerinin modern manyok tarımına ilişkin yenilikleri benimsemesini teşvik etmek için toplumun tüm paydaşları, kamu ve özel kuruluşların temsilcileri arasında güçlü işbirliği ve iletişim ağının geliştirilmesi gerekmektedir. Anahtar kelimeler: tarımsal yenilik sistemleri, yenilik skoru, paydaşlar, cassava, manyok, Güney Sudan.

Agricultural policy in Turkey: Evaluation of wheat support policy efficiency using policy analysis matrix

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2015 Diğer
Turkiye'de tarım alanında çeşitli desteklerle sürdürülen piyasa müdahalesi sonucu tarımsal harcamalar sürekli yükselmektedir. Bu tür bir politikanın sürdürülmesi veya sona erdirilmesi için desteğin çiftçi kârlılıkları ve sosyal refah üzerindeki etkilerinin analiz edilmesi gerekmektedir. Tarım destekleri 1923'te Cumhuriyet'in kuruluşu ile beraber başlamış ve bugüne kadar farklı şekillerde devam etmiştir. Fiyat destekleri, girdi sübvansiyonları, sınır koruma ile birlikte destekleme politikasının önemli araçları olmuştur. Bazı çalışmalarda, girdi ve fiyat sübvansiyonlarının, fiyatları yükseltip piyasa dengesini bozabildiği ve toplum açısından net kayıplara yol açtığı öne sürülürken, diğer yandan tarım sektöründeki müdahalenin piyasa başarısızlıklarını düzeltmek, fiyatları stabilize etmek ve gelir artırmak gibi olumlu sonuçlarına işaret eden görüşler de bulunmaktadır. Öte yandan destek programları, altyapı veya yeni teknolojilere yatırımlar ile tarım sektörününün büyümesine olumlu etki sağlar. Buna rağmen tarım politikasının bir çok ülkede verimsiz olduğu ve bu politikanın sadece zengin çiftçilere avantaj sağladığı yönünde şikayetler de sürmektedir. Türkiye'nin fiyat destekleri ve girdi sübvansiyonları, dünya tarımsal üretimi ve rekabati üzerinde etkili olduğu için uluslarası kuruluşlar tarafından da ayrıntılı olarak izlenmektedir. Öte yandan 2013 yılı bütçesindeki payı % 29 düzeyinde olan ekili alan başına desteğin, 2018 yılında % 45'e ulaşacağı planlanmaktadır. OECD Toplam Destek Tahmini göstergesine göre Türkiye'de toplam destek ödemelerinin AB-27 ve ABD'ye göre çok daha yüksek olduğu görülmektedir. Yüksek desteğe rağmen kırsal bölgelerde gelir oldukça düşük kalmakta, bu duruma kırsal bölgelerdeki tarım dışı çalışma fırsatlarının düşüklüğü eklenince alternatif gelir kaynağı yoksunluğu sonucu, çiftçiler hem tarım sektörünü hem de kırsal bölgeyi terk etmektedir. Sonuç olarak halihazırda tarımsal politikanın sektördeki sorunları çözme çabalarının yetersiz kaldığını söylemek mümkündür. Türkiye'de tarımsal üretimde büyük yer tutan buğday üretimi Cumhuriyet'in ilk günlerinden beri desteklenmektedir. Destek yüksek düzeyde olmasına rağmen, Türkiye'nin buğday üretim verimliliği dunyanın en büyük buğday üreticileriyle karşılaştırıldığında ortalama olarak iki kat daha düşüktür. Diğer kurak olan ülkelerdeki gibi buğday verimi en büyük üreticilerle karşılaştırıldığnda daha yüksektir, ancak Türkiye'de kişi başı buğday tüketimi çok yüksek olduğundan dolayı fazla ihracat yapılamıyor; ithalat yapılmak zorunda kalınır. Bununla birlikte yüksek girdi maliyetleri çiftçinin kazancını olumsuz etkilemektedir. Girdi fiyatlarının yüksekliği Türkiye'deki vergi ve gümrük tarifelerinden kaynaklanmaktadır. Devlet, yerel fiyatları yükselterek yüksek üretim maliyetlerinin etkilerini hafifletmeye çalışıyor. Sonuç olarak, tarım politikasının yüksek maliyetlerini ödemek zorunda kalan nihai tüketici olmaktadır. Bu bağlamda devlet tarafından üstlenilen tarım politikalarının çiftç

Agrobacterium tumefaciens enfeksiyonu ile ilişkili konak faktörlerin arpa (Hordeum vulgare L.) bitkilerinde araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Moleküler Biyoloji ve Genetik Bilim Dalı
Bitkide Agrobacterium-aracılı genetik transformasyon hem temel hem de uygulamalı bitki biyolojisi araştırmaları açısından büyük önem taşımaktadır. Model organizma olan Arabidopsis thaliana'da Agrobacterium transformasyonu ile ilişkili birçok konak proteinin olduğu ortaya çıkmıştır. VirE2-Interacting Protein 1 (VIP1) enfeksiyon sırasındaki antagonistik rolü nedeniyle en önemli faktörlerden biridir. VIP1 proteininin, T-DNA'yı konakçı diziye entegrasyonuna rehberlik ederek bitkide genetik transformasyonu teşvik etmesinde ve konakçı genomu stres sinyalizasyonun düzenlenmesinde rolü vardır. Ancak VIP1'in nasıl bu kadar farklı fonksiyonlarda görev alabildiği hâlâ bilinmemektedir. Bu tezde Agrobacterium-aracılı genetik transformasyona dirençli olduğu bilinen arpa bitkisinde VIP1 ve T-DNA'nın genomik entegrasyonunda rol oynayan XRCC4 proteinlerinin moleküler karakterizasyonu amaçlanmıştır. Arpadaki VIP1 ve XRCC4 proteinlerini kodlayan cDNA dizileri belirlenmiş (VIP1: NCBI aksesyon no: MG000155) ve VIP1'in dokuya özgü anlatım seviyeleri normal ve stres koşulları altında incelenmiştir. Dizileme sonuçlarına göre proteinin 157. ve 223. amino asit bakiyeleri arasında korunmuş bZIP domeni bulunmaktadır ve bundan dolayı HvVIP1 bZIP transkripsiyon faktör ailesinin altgrup İ'in bir üyesi olarak sınıflandırılmıştır. AtVIP1 ile karşılaştırmalı analizde, HvVIP1 bZIP domen dizisinde 13 sinonim olmayan SNP olduğu belirlenmiştir. Ayrıca Arabidopsis ve 8 monokotil bitki ile yapılan filogenetik analizler ve evrimsel uzaklık hesaplamaları HvVIP1 ve TaVIP1'nin enyakın ortak ataya sahip olduğunu göstermiştir. Yapılan 3D modelleri, yapısal domen tahminleri ve düzensizlik ( disorder ) tahmin profil testleri Arabidopsis ve arpa VIP1 proteinleri arasında bZIP lokasyonları ve domen uzunlukları bakımından son derece küçük farklar olduğunu ortaya koymuştur. HvXRCC4'ün, filogenetik olarak TaXRCC4'e çok yakın olduğu gösterilmiştir. HvVIP1 arpa yapraklarında, köklerinde, kalluslarda, koleoptillerde ve olgunlaşmamış embriyolarda anlatım yapmaktadır. HvVIP1 anlatımının çeşitli biyotik (örn. Agrobacterium tumefaciens ve Fusarium culmorum enfeksiyonu) ve abiyotik (örn. tuzlukluk ve dehidrasyon şoku) stres koşulları altında önemli ölçüde arttığı görülmüştür. Ek olarak, HvVIP1'in zamana bağlı gen anlatımı ile stres bağlantılı (HvBAS1, HvPR1, HvPR4 ve HvPR10 gibi) birçok genin anlatımı arasında güçlü bir ilişki vardır. Arpa filizlerinde, HvVIP1 anlatımının dehidrasyon şoku stres uygulamasından 4 saat sonra kökte önemli ölçüde arttığı gözlenirken, yaprak dokularında gen anlatımının ancak 8. saatten sonra arttığı belirlenmiştir. Diğer yandan, tuz stresi altındaki bitkilerde HvVIP1'in anlatımı oldukça geç (48 ve 60 saat sonra) uyarılmaktadır. Abiyotik strese benzer olarak Agrobacterium enfeksiyonu sonrası, transformasyona farklı duyarlılıktaki çeşitlerde (cv. Martı ile hassas cv. Golden Promise) HvVIP1 geninin anlatımının anlamlı seviyede arttığı belirlenmiştir. Dayanıklı çeşitte (cv. Mart

Ağ anomalisi tespitinde makine öğrenmesi algoritmalarının kullanımı ve karşılaştırmalı analizi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Bilgisayar Mühendisliği Bilim Dalı
Nesnelerin İnterneti ve 5G gibi teknolojilerin ortaya çıkmasıyla, internete bağlı kullanıcı ve cihaz sayısında büyük bir artış görülmüştür. Ancak, bu gelişmeye paralel olarak siber saldırıların sayısı da artmıştır. İnternet trafiği bağlamında, internette akan bu saldırılara ait veriler anomali olarak bilinmektedir. Bu anomalilere karşı önemli bir önlem, saldırıları önlemeye veya en azından etkilerini en aza indirmeye yardımcı olan Saldırı Tespit Sistemleri'dir. İzinsiz giriş (saldırı) tespiti için kullanılabilecek çeşitli yöntemler vardır, ancak son zamanlarda makine öğrenmesi teknikleri popülerlik kazanmıştır ve bu alanda başarılı sonuçlar göstermiştir. Bu çalışmada ilk olarak ağ anomali tespiti bağlamında yapılan çalışmaların kapsamlı bir araştırması yapılmıştır. Dikkatle değerlendirildikten sonra, anomali tespiti için iyi sonuçlar elde ettiği kanıtlanmış yedi denetimli makine öğrenmesi algoritması ailesinden yedi algoritma seçilmiştir. Bu algoritmalar J48, Random Forest, K-nearest Neighbor, AdaBoost, Multilayer Perceptron, Support Vector Machines ve Naïve Bayes'tir. Bu algoritmaların performansları, CIC-IDS-2017 ve CSE-CIC-IDS-2018'in en güncel veri kümelerinden ikisini kullanarak doğrulukları, F-ölçüsü, Hassasiyeti, Geri Çağırma ve İşleme Süresi temelinde değerlendirilir. Özellik seçimi ve sınıflandırma yöntemlerinin rolünü değerlendirmek için Çok Terimli (saldırı tipine göre) ve İkili (anomali veya normal) olmak üzere iki tür sınıflandırma yapılmıştır. Sonuçlar, J48, RF, KNN ve NB'nin başarılı sonuçlar elde edebildiğini ve bunları en güçlü sınıflandırıcılar olarak belirleyebildiğini göstermektedir. MLP-NN, SVM ve NB çoğu durumda iyi sonuçlar elde edememektedir. Ancak, daha dikkatli özellik çıkarma ile performanslarının geliştirilebileceği gösterilmektedir.

Ağır metal transportunun polimer içerikli membranlar ile incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Kimya Eğitimi Bilim Dalı
Bu çalışmada, taşıyıcı olarak ilk kez kullanılan kaliks[4]arene diamit türevleri içeren PIM ile asidik ortamdan Cr(VI)'nın uzaklaştırılması ve elektrokaplamacılık atık suyundan Cr(VI)'nın geri kazanılması araştırılmıştır. Kaliks[4]arene diamit türevlerinin membran sistemlerinde Cr(VI)'nın transportu için taşıyıcı olarak kullanılabileceği gösterilmiştir. Polimer içerikli membran ile gerçekleştirilen transport deneylerinde Cr(VI)'nın transportuna plastikleştirici türünün ve miktarının etkisi, taşıyıcı konsantrasyonunun ve taşıyıcıdaki fonksiyonel grubun etkisi, membran kalınlığının etkisi, donör fazdaki asit türünün ve donör fazdaki HCl konsantrasyonunun etkisi ile akseptör fazdaki CH3COONH4 konsantrasyonunun etkisi araştırılmıştır. Optimum membran bileşiminde taşıyıcı olarak kullanılan kaliks[4]arene diamitin konsantrasyonunun artmasıyla Cr(VI)'nın transportunda 0,7 M'a kadar bir artış, daha yüksek konsantrasyonlarda ise bir azalma görülmüştür. Cr(VI)'nın kullanılan plastikleştirici türüne bağlı olarak geri kazanım oranının NPOE>TEHP>BEHA>DBP sırasında değiştiği bulunmuştur. Cr(VI)'nın transportunu donör fazdaki asit türünün HCl>H2SO4>HNO3 şeklinde etkilediği; asit konsantrasyonunun artması ile Cr(VI) transportunun önce arttığı 0,5 M'dan sonra azaldığı bulunmuştur. Taşıyıcı olarak kullanılan kaliks[4]arene diamitin elektrokaplamacılık atık suyunda bulunan Cu(II), Ni(II), Al(III) ve Fe(III) metal iyonlarını taşımadığı, sadece Cr(VI)'ya karşı seçici olduğu gözlenmiştir. Ayrıca elde edilen membrana AFM, FT-IR ve temas açısı ölçümleri yapılarak karakterize edilmiştir. Sonuç olarak elde edilen PIM ile asidik ortamdan Cr(VI) %89,83 oranında uzaklaştırılmış, elektrokaplamacılık atık suyundan Cr(VI)'nın seçimli olarak uzaklaştırılması başarı ile uygulanmış ve %43,29 oranında geri kazanım sağlanmıştır.

Ağırlama endüstrisinde stratejik yönetim: Uluslararası otel zincirinde bir araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Uluslararası İşletmecilik Bilim Dalı
Bu araştırmanın temel amacı, konaklama sektöründe yer alanorganizasyonları etkileyen faktörleri ve bu tip organizasyonların özelliklerini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda, küresel bir otel zincirinin İzmir şubesinde bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamnda, bir oteldeki operasyonları birinci derecede etkileyen temel konuların incelenmesi ve stratejik yönetimde kullanılan temel araçlar yoluyla stratejik bir analizde bulunabilmek için bu konuların ele alındığı bir vaka incelemesi gerçekleştirilmiştir. Tezin teorik kısmı ise, stratejik yönetimin temellerinin tanıtılması, konaklama ve otelcilik sektörünün incelenmesinden oluşmaktadır. Araştırma kısmında ise otel ile ilgili bilgilere ve otel müdürü ile gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış mülakat tekniğine yer verilmiştir. Araştırmanın nihai sonuçları, genellikle otelin iyi tanımlanmış bir stratejiyi sürdürdüğünü göstermektedir. Ancak odalar ile ilgili olarakdikkate alınması gereken hususlar bulunmaktadır. Odaların şartlarının, müşteriler tarafından şikâyetedilen ve otelin performansını etkileyen temel faktörlerden biri olduğu tespit edilmiştir.

Ağırlıklı toplam erken/geç bitirme süresi minimizasyonu amaçlı tek makine çizelgeleme problemi için boş zaman ilaveli dal sınır algoritması yaklaşımı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Bu çalışmada, tam zamanında üretim prensibine uygun olarak faaliyet gösteren üretim firmaları için farklı teslim sürelerine sahip işler için erken/geç (E/G) bitirme süresi minimizasyonu amaçlı tek makine çizelgeleme problemi ele alınmıştır. Ele alınan problemin çözümü için iki aşamalı bir çözüm metodu önerilmiştir. İlk aşamada yeni bir iş önceliklendirme kuralı ile Dal ve Sınır algoritmasını kullanılarak en uygun sıralama bulunmaktadır. İkinci adımda ise, bloklama yöntemini kullanarak makineye boş zamanının eklenmesi ile ilk aşamada elde edilen çözüm iyileştirilmektedir. Özellikle birinci aşama çözümünde dallanma sürecinde en iyi düğümü bulma işleminde iş sıralaması yapılırken en yüksek indekse sahip olan iş önce gelsin şeklinde yeni bir iş önceliklendirme yöntemi önerilmiştir. Bunun yanındaE/G problemi için dal ve sınır çözümünde alt sınır yaklaşımı tercih edilmiştir. Makine hazırlık süreleri işlem sürelerinin içinde varsayılmıştır.Ayrıca çalışmada, erkenve geçkatsayılarınıneşit ağırlıkta olduğu varsayılmıştır. Geliştirilen model, Etiyopya'da faaliyet gösteren bir tekstil firmasının tek makine çizelgeleme problemine adapte edilmiştir. Bu göre dört, beş ve sekiz iş boyutlarını için örnek çözümlere yer verilerek gerçek hayat uygulaması yapılmıştır. Sonuçlar çalışmada önerilen iki aşamalı boş zaman ilaveli dal sınır yaklaşımının, sadece dal sınır çözümlerine göre daha iyi sonuçlar verdiğini göstermektedir.

Ahıska sorununun uluslararası arenaya taşınması (1944-2013)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Ahıska Türkleri, asıl vatanları bugünkü Gürcistan Cumhuriyeti toprakları içinde kalan ve Türkiye ile sınır komşusu olan, Ahıska, Ahılkelek, Aspinza, Adıgön ve Bagdanovka ilçelerinden 1944 yılındaki sürgünden sonra topraklarındanayrılmışlardır. Günümüzde eski Sovyetler Birliğini oluşturan topraklardan Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Rusya Federasyonu, Sibirya'da dağınık olarak yaşamaktadırlar. Tezimin amacı tarihin her döneminde zulme uğramış ve daha sonra da vatanlarından uzak yaşamaya mahkûm edilmiş Ahıska Türklerinin anlatılarını tespit etmek ve bu anlatılara dayanarak sosyal bir grup olarak kimliklerini belirlemek ve zoraki göç serüvenini ortaya koymaktır. Ahıska Türklüğü, bütün tarihi yaralarına rağmen, Türk kültürünü hâlâ canlı olarak yaşatmaktadır. Rus işgali sırasında (28 Ağustos 1828 sabahı) Ahıska şehrinde tüm kütüphaneler ateşe verilmiştir. Daha sonra Sovyetler Birliği döneminde rejimin baskısı sonucu onlarla ilgili hemen-hemen hiçbir yazılı kaynak ortaya konulmamıştır. Ancak kuşaktan kuşağa sözlü gelenekte yaşatılmakta olan çok kuvvetli ve zengin kültürü mevcuttur. Tarihi kaynaklardan faydalanarak ve asıl bu dramı yaşamış olan somut kişilerin hâlâ sadece sözlü gelenekte yaşatılan bilgilerin kaydedilmesini tezimizde ön planda tuttuk. Anahtar kelimeler:Ahıska, Sürgün, Sovyetler Birliği, Yasa, Avrupa, Sınır, Mülteci

Ahıska Türklerinin Türk Basınında sunum biçimi (1944 Ahıska Sürgünü, 1989 Fergana Faciası, 2004 Krosnodar Göçü, 2010 Kırgızistan Çatışması örnek olayları)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Ahıska Türkleri 14 kasım 1944`de Gürcistan`dan sürgün olunmuştur. Sürgünün gerçekleştirildiği İkinci Dünya Savaşı döneminde Sovyetler Birliği artık galibiyyetini ilan etmeğe hazırlanıyordu. Türkiye ise Sovyetler Birliği ile iyi bir siyasi ilişkileri yaşamaktaydı. Rus büyükelçisi Erzurum`a kadar yolcu ediliyor, Moskova`da Türkiye`nin şerefine ziyafetler veriliyordu. Fakat bu dönemde Ahıska Türkleri diğer taraftan Türkiye`ye çalıştıkları iddiasıyla sürgüne gönderilmiştiler. Türkiye gazeteleri (Akşam, Son Telegraf, Tanin, Ulus, Vakit, Yeni Yurd)ise Sovyetlerle bağlanan paktlar, Sovyet –Türk münasebetleri, Sovyetlerde hayvan nakli ile ilgili haberler yapıyordu. Posof`la 11 kilometrelik bir mesafede yaşayan Ahıska Türklerinin sürgünü, yukarda gösterilen gazetelerin olayların yaşandığı günlerindeki sayılarının incelenmesinde bulunamamıştır. Daha sonra, 1956`da Sürgün olunan halklara Sovyetlerde sıkı yönetim kaldırılmış ve bir sıra haklar tanınmıştır. Kırım Türkleri, Çeçenler, Gürcüler`in bu haklardan yararlandığını haber yapan Tercüman, Milliyet, Son Posta ve Vakit gazeteleri Ahıska Türklerinin beraat kazanmasına ilişkin haberlere yer vermemiştir. Fergana faciasına geldikte ise, 1989`da bir çok gazetenin olaylarla ilgili haber yaptığını görmekteyiz. 1989 yılında basılan Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Türkiye ve Zaman gazetelerinde Ahıska Türklerinin kimliğinin Misketler, Misket Türkleri, Mesketler, Mesketyalılar Mesket Türkleri, Kafkas Türkleri, Kırımlıların Mesket boyu olarak sunulduğunu görmekteyiz. Bu gazetelerin hepsinin ortak noktası ise, Ahıskalıları Türk halkı olarak sunmasıdır. Rusya`nın Krosnodar bölgesindeki Ahıska Türklerinin ABD`y göçüne dair haberleri elde etmek için dergilere başvurulmuştur. Bizim Ahıska, Ahıskalılar ve Ahıska dergilerinde Rusya`daki Ahıska Türklerinin ABD`ye göçüne kadar gördüğü işkencelerin Türkiye gazetelerinde sunumu ortaya konulmuştur.2010 yılında Kırgızistan`daki olayların Ahıska Türklerine yönelmesinin sebepleri Türkiyenin hem gazetelerinde, hem de dergide incelenmiştir. Akşam, Hürriyet, Sabah ve Zaman gazeteleri ile birlikte, Bizim Ahıska dergisinin de döneme yönelik sayılarında konuyla ilgili araştırma yapılmıştır. Çalışmada 1944 Ahıska Sürgünü, 1989 Fergana Faciası, 2004 Krosnodar Göçü ve 2010 Kırgızistan Çatışması gibi Ahıskalı Türklerin başına gelen olayların Türk basınında sunum biçimi araştırılmıştır. Olaylarla ilgili olarak toplamda 20 gazete ve 4 dergi incelenmiştir. Anahtar Kelimeler:Ahıska Türkleri, Türk medyası, Sürgün, Olaylar, Sunum

Ahîzâde Abdülhalim Efendiʹnin tefsirle ilgili risâlelerinin tahkiki ve değerlendirmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Arapça 2016 Tefsir Bilim Dalı
Yaptığımız çalışma yaklaşık olarak 400 sene önce bugünkü Rumeli bölgesinde Kazasker yapmış olan Ahîzâde Abdülhalim Efendi çok yönlü bir âlimdir. Bu anlamda söz konusu eseri seçmemizdeki sebep ise, eserin daha önce tahkikinin yapılmamış olması ve tefsir alanıyla irtibatlı olmasıdır. Tahkikini yaptığımız bu eser başta tefsir, akide ve dil bilimleri olmak üzere diğer ilimler hakkında da çok önemli malumatlar ihtiva etmektedir. Müellifimiz eserini on kısma ayırmaktadır. Bu bölümlerdeki ayetlerin çeşitli yönleriyle ele alınıp incelenmekte ve şerh edilmektedir. Dolayısıyla bu eserin tahkik edilerek gün yüzüne çıkarılması ilim ?lami, özellikle de tefsir için önemli bir kazanım olacaktır. Taşıdığı önem sebebiyle eserin edisyon kritiğinin yapılıp değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu ihtiyacı bir ölçüde gidermek amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Çalışmamız bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmanın planı, amacı, yöntemi ile edisyon kritikte takip edilen yöntem ele alınmıştır. Birinci bölümde metin yazarı Ahîzâde Abdülhalim Efendi hakkında bilgi verilmiş; ikinci bölümde çalışmada ele alınan Ahîzâde Abdülhalim Efendi'nin Tefsirle İlgili Risâlelerinin, geniş bir şekilde tanıtımı yapılarak değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde ilgili eserin Tahkiki; çalışma, sonuç ve bibliyografya ile sona ermektedir.

Ahkâm ayetleri çerçevesinde Türkiye ve Endonezya Diyanet İşleri Başkanlıklarının yayınladıkları tefsirlerin karşılaştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Tefsir Bilim Dalı
Kur'ân üzerindeki çalışmalar asla durgun değildir. Türkiye ve Endonezya Diyanet İşleri Başkanlıkları tarafından derlenip yayınlanan Kur'ân Yolu ve Al-Quran dan Tafsirnya adlı tefsir eserleri son zamanlarda ortaya çıkan çağdaş tefsirlerin güzel örnekleri olarak sayılabilir. Türkiye'deki müslüman nüfusun çoğunluğu Sünni Hanefi mezhebine bağlı ve Endonezya'daki müslüman nüfusun çoğunluğu Sünni Şafii mezhebine bağlıdır. Bu nedenle, bu araştırmanın temel konusu, ahkâm ayetleri çerçevesinde Türkiye ve Endonezya Diyanet İşleri Başkanlıklarının yayınladıkları tefsirlerinin karşılaştırılmasının önemini ortaya koymaktadır. Bu araştırma çok önemlidir çünkü, ikisi arasındaki farkları tanımayı amaçlar, böylece gruplar arasında karşılıklı bir anlayış olur ve kişisel ya da grup görüşlerinin en doğru olduğu konusunda karşılıklı bir gerekçe yoktur. Çalışmamızı sınırlandırmak amacıyla genel olarak Kur'ân-ı Kerim'de var olan ahkâm konularından bahsedeceğiz. Abdul Vahhap Hallaf'ın metodunda olduğu gibi Kur'ân'ın iki ana ahkam konusu olan ibadet ve muamelat hükümlerini içeren ayetleri ele alarak, Kur'ân Yolu ve Al-Quran dan Tafsirnya tefsirlerinin karşılaştırmasını yaptık. Ve sonuç olarak her iki tefsirde, Şafi'i ve Hanefi mezhepleri arasındaki farklılıklar, hem ibadet ayetlerinde hem de muamelat ayetlerinde yorumun içeriğini etkilemektedir. Fakat, hem Kur'ân Yolu tefsirinde hem de Al-Quran dan Tafsirnya tefsirinde ayetler yorumlanırken belli bir mezhebe eğilim gösterilmemiştir. Anahtar kelimeler : Kuran Yolu, Al-Quran dan Tafsirnya, Ahkâm ayetleri.

Ahkâm defterlerine göre 16. yüzyılda Cezayir'in idari, iktisadi ve sosyal yapısı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Diğer
Ahkâm Defterlerine Göre 16. Yüzyılda Cezayir'in İdari, İktisadi ve Sosyal Yapısı başlıklı tezle, genel itibarıyla Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yer alan ahkam ve mühimme defterlerindeki hükümler taranıp tespit edilerek incelenmiş ve Cezayir'in 16. yüzyıldaki idari, iktisâdi ve sosyal yapısı ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda hedefim, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde bulunan Cezayir hakkındaki belgelerin bir envanterinin çıkarılması ve Cezayir hakkında bir bibliyografya denemesinin yapılmasıdır. Elde edilen belgeler transkribe edilip analiz edilmesiyle de Cezayir Tarihinin idari, iktisadi ve sosyal yapısına ait bilgilerin değerlendirilmesi de bu tez kapsamında ele alınacaktır. Genellikle günümüze kadar Osmanlı belgeleri kullanılarak, Cezayir tarihine dair yapılan araştırmaların çoğu, Mühimme Defterleri baz alınarak yapılmıştır. Yapılan bu çalışmaların da Cezayir'in Osmanlı hakimiyetindeki durumunu tam olarak yansıtmadığı sonucuna varılmıştır. İşbu çalışmada, tez danışmanım Doç. Dr. Rıfat GÜNALAN hocamın yönlendirmesi ile tezin kapsamı, Mâliye Ahkâm Defterleri, Nişan (Tahvil), Ruus ve Mühimme defterleri ile genişletilmiş böylece 16. Yüzyıl Cezayir'in İdari, Askeri, Mâlî ve Siyasi olarak tüm yönleriyle ele alınması planlanmıştır. Bu plan doğrultusunda, Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan 989 numaralı Divan-ı Hümâyûn Kataloğunda yer alan ve 1520-1600 tarihleri arasında bulunan değişik defter tasnifleri taranmış ve 8 adet Maliye Ahkam defteri, 23 adet Mühimme defteri ve 99 adet Nişan ve Tahvil defter/defter parçası ile 47 Ruus defterleri incelenmiştir. Tarama ve incelemeler yapılırken, hükümlerin hitap kısımları dikkate alınmış ve elkâbında, Cezâyir beylerbeyisine, Cezâyir-i Garb beylerbeyisine, Kapudan paşaya'', ''Cezâyir beylerbeyliklerinde vâki' olan kadılara'' ibaresi bulunanlarla hüküm içerisinde Cezâyir-i Garb geçen bütün hükümler değerlendirilmeye alınmıştır. Başka bölgelere yazılmış olup hükmün sonunda Bir Sûreti Cezâyir-i Garb beylerbeyisine vb. ifadeler taşıyan hükümler de değerlendirilmiştir.

Ahlâm Mustegânimî'nin Zâkiratu'l - Cesed adlı romanı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Arap Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
Ahlâm Mustegânimî'nin ilk romanı ve aynı zamanda da üçlemesinin ilki olan Zâkiratu'l-Cesed adlı eser Cezayir'in kurtuluş savaşına kadar içinde bulunduğu durumu ve özgürlük mücadelesini ayrıntılı bir şekilde anlatan, bu yönüyle de Cezayir tarihine ışık tutan bir roman özelliği taşımaktadır. Bu tezde tarihsel bir arkaplanın ardından birinci bölümde Ahlâm Mustegânimî'nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde Zâkiretu'l-Cesed konu edilmiştir. Romanda işlenen konular Cezayir'in sosyal ve siyasi durumu, sanat, aşk ve cinsellik başlıkları altında değerlendirildikten sonra roman kişileri ele alınmış, daha sonra romanda geçen siyasi ve toplumsal eleştirilere değinilmiştir. Daha sonra romanın dili ve üslubu, kullanılan teknikler üzerinde durulmuş, zaman zaman metin dışı unsurlardan yararlanılarak roman analiz edilmeye ve yorumlanmaya çalışılmıştır.

Ahmed b. Muhammed es-Sâvî ve Hâşiye Alâ Tefsîri'l-Celâleyn adlı eseri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Tefsir Bilim Dalı
Tez üç bölümü ihtiva etmektedir. İlk bölüm üç altbaşlıktan oluşmaktadır. İlk olarak Mahallî, Süyûtî ve Sâvî'nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra kısaca Tefsir ilminde hâşiye geleneğinden bahsedilmiştir ve üçüncü alt başlık altında Sâvî'nin Hâşiye alâ Tefsiri'l-Celâleyn adlı eseri ve genel özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Tezin ikinci bölümünde Sâvî'nin hâşiyesindeki metodu rivayet ve dirâyet olmak üzere iki alt başlık halinde ortaya çıkarılmıştır. Rivayet kısmı: Kur'ân'ın Kur'ân'la, Sünnet'le, Sahâbe ve Tabiûn kavilleriyle tefsiri, İsrâiliyyât ve Araplar'ın âdetleri açısından değerlendirilmiştir. Dirâyet kısmı ise Arap dili, kelâmî, fıkhî, tasavvufî, ahlâkî, tarih ve siyer, teşrî tarihi, konulu ve bilimsel yönlerden incelenmiştir. Tezin üçüncü ve son bölümünde ise Sâvî'nin Hâşiye alâ Tefsiri'l-Celâleyn isimli eserinde zikrettiği Kur'ân ilimleri değerlendirilmiştir. Hâşiyesinde, otuzdan fazla bulunan Kur'ân ilimleri dört alt başlık altında incelenmiştir: İlk alt başlık Vahiy, Kur'ân Nüzûlü, Tertibi ve Kırâatı hakkında ilimleri ihtiva edip, ikincisinde Kur'ân'ın Lafzıyla İlgili İlimler, üçüncüsünde Kur'ân'ın anlamıyla ilgili ilimler ve dördüncüsünde Tarih İçerikli İlimler değerlendirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Tefsir, Sâvî, Mahallî, Süyûtî, Celâleyn, Hâşiye

Ahmed b. Mûsa el-Keşşî'nin Mecmû'u'l-Havâdis ve'n-Nevâzil ve'l-Vâkıʻât adlı eserinin tahkik ve değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 İslam Hukuku Bilim Dalı
Tezde, Hanefi nevâzil literatürünün önemli yazarlarından Ahmed b. Mûsâ Keşşî'nin Mecmû‘u'l-Havâdis ve'n-Nevâzil ve'l-Vâkı‘ât adlı eserinin en eski üç el yazma nüshasına dayanarak hazırlanan tahkikli metni ilk kez sunulmuş, içeriği incelenmiş, ?anafi okulundaki yeri ve etkisi tartışılmıştır. Ayrıca çalışmada mezkur eserdeki bilgilerden hareketle IX-XII. yüzyıllarda Maveraünnehir bölgesindeki nevâzil faaliyetleri araştırılmakta, etkili olan meşâyih hakkında bilgi verilmekte ve amelî fıkıh metodolojisinin nasıl işlediği tetkik edilmektedir. Tezde ilk defa Ahmed b. Mûsâ Keşşî'nin ilgili eserinde nekledilen Fevaidür'r-Rüstüfağnî, Fetâvâ Ebi Abdillah b. Ebi Hafs el-Kebir el-Buharî, Fetâvâ Muhammed b. Fazl el-Buharî gibi en eski nevâzil kaynaklarından istifade edilmektedir. Tez, giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Girişte konunun önemi, sınırlandırılması, sunulması ve incelenmesinde takip edilen yöntem ve literatür hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde Ahmed b. Mûsâ Keşşî'nin hayatı ve yaşadığı dönem incelenmiş, Mecmû‘u'l-Havâdis ve'n-Nevâzil ve'l-Vâkı‘ât adlı eserinin tanıtımı yapılmıştır. İkinci bölümde tahkiki yapılan eserdeki bilgilerden hareketle bölgedeki nevâzil çalışmalarına yön veren eserler ele alınmış, bölgede oluşan Belh, Semerkant ve Buhara nevâzil okullarının özellikleri incelenip önde gelen meşâyihin hayatı ve nevâzildeki yeri araştırılmış, nevâzil faaliyetleri sırasında sıkça başvurulan tercih, tahric ve içtihat gibi istidlal yöntemleri ele alınıp eserden örneklerle incelenmiştir. Tezimizin ekinde de Mecmû‘ü'l-Havâdis ve'n-Nevâzil ve'l-Vaki‘ât eserinin yirmi sekiz bab ve iki mülhakattan ibaret tahkikli metni sunulmuştur.

Ahmed Dursun Nâtıkî'nin Kürâse-i Nâtıka isimli eseri (İnceleme- tenkidli metin)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Bu tezin amacı, 19. yüzyıl klasik Türk edebiyatına ait ve Lugat-i Hâcibî isimli manzum sözlüğe yapılan şerhlerden biri olan Kürâse-i Nâtıka'nın tenkitli metnini ilim alemine, bilhassa eski Türk edebiyatındaki manzum sözlükler sahası uzmanlarının istifadesine sunmaktır. Bu çalışma için ilk olarak eserin kütüphanelerde bulunan farklı nüshaları tespit edilmiş ve bulunan iki nüshası transkripsiyonlu olarak günümüz alfabesine aktarılmıştır. Son olarak bu nüshalar arasındaki farklar tespit edilerek sağlam bir tenkitli metin ortaya konulmaya çalışılmıştır. Tez çalışmamızda tenkitli metnin yanında Nâtıkî'nin hayatı, edebi kişiliği ve eserleri ele alınmış ve bu eser üzerinde farklı yönlerden bir inceleme de yapılmıştır. Böylece manzum sözlükler sahasında bir eserin daha yeri ve önemini tespit edilmeye çalışılmıştır.

Ahmed Yesevî'nin Dîvân-ı Hikmet'i ve Mevlânâ'nın Mesnevî'sinde insan

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Türk kültür ve ?d?biyat t?rihind? k?rşıl?ştırmalı ç?lışmalar ön?mli bir y?r tutm?ktadır. Türkl?rin tarih b?yunca f?rklı c?ğr?fy?l?rda d?vl?t kurduğu düşünüldüğünd? gerek ş?hsiyet gerek eser odaklı k?rşılaştırmalı ç?lışmaların zorunluluğu ?nl?şılacaktır. Türklerin f?rklı ?sırlar ve m?kânl?rda hüküm sürmüş ?ls?lar bil? y?şayış tarzı v? ?serleri ar?sındaki benzerlikler, aynı kültürel köklerden beslenildiği ve etkilenildiğini ?rtay? k?ymaktadır. Çalışm?nın konusu bu b?ğlamda f?rklı asırl?rda ve coğr?fyalarda yaş?yan ve ürün veren iki önemli Türk mut?savvıfı ol?n Ahmed Yesevî ve Mevlânâ ar?sındaki benzerlik ve f?rklılıklardır. Böylece iki bilg?nin yetiştiği ç?vr?, gördüğü eğitim, hocaları ve önceden b?lirlenmiş b?zı konul?rdaki görüşleri dikkat? alınarak ikisinin arasında ortak bir b?ğın kurulm?sı amaçlanmaktadır. Ç?lışmada, Ahm?d Yesevî v? M?vlânâ'nın h?yatı, y?tiştiği ort?m, ilim t?hsili ve es?rleri üz?rind? kıs? bilgil?r v?rildikten sonr? ikisi ar?sındaki benzerlikler ve f?rklılıklar tespit ?dilmeye ç?lışılmıştır. Üst?lik her iki mut?savvıfın en çok bilinen eserleri olm?sı açısınd?n Ahmed Yes?vî'nin Dîvân-ı Hikm?t ile M?vlânâ'nın M?snevî'si de m?tin inc?l?m? yönt?miyle ele alınarak insan konusuyla ilgili tespitler y?pılmıştır. Özellikle ins?na ait bazı olumlu ve olumsuz ?hlâkî özellikler, ins?nın mahiyeti ve t?snifi üzerinde durulmuştur. K?rşılaştırma n?ticesind? bu iki t?savvuf ?hlinin h?yatı, düşünc?si ve ?s?rl?rinde birçok ort?k noktaların ve benz?rlikl?rin olduğu b?lirl?nmiştir. Bahusus Dîvân-ı Hikmet ve Mesnevî'nin, farklı dil, zam?n ve coğrafyalarda kaleme alınmasına rağmen yazılış gayesi ve beslendiği kaynak açısından benzenlikler taşıdığı tespit edilmiştir. Ayrıca Ahmed Yesevî ve Mevlânâ'nın ins?na bakışlarının da birçok noktada birleştiği sonucuna varılmıştır. Bu ç?lışmanın dinî tasavvufî halk edebiyatı b?şta olm?k üzere ve ileride yapıl?bilecek benzer karşılaştırmalı araştırmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.