Thesis Search




SEARCH RESULTS

Market and technical analysis in investment projects preparation: An application on Mayesfloor Project

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
Tümdengelimci bir araştırma olarak, bu araştırma, bir yapı malzemesi olarak toprak bazlı tuğlaların üretimi için yeni bir teknolojinin kullanılmasına yönelik genel eğilimin gözlemine dayanmaktadır; Bu eğilim çoğunlukla Güney Afrika ülkelerinde (Güney Afrika, Kenya ve Malavi), Hindistan, Bangladeş, Nepal, Tayland ve Filipinlerde görülebilmektedir. Bu genel eğilimden, bu devrim in Gabon'da yeteri kadar tatmin olunmayan bir ihtiyaca karşılık gelebileceği ve bazı illerin nüfuslarının çok fazla kullanabileceği ve bu teknolojinin sunduğu çok avantajlar nedeniyle geleneksel ve modern konutların iyileştirilmesi için benimsenebileceği varsayılmaktadır. Bu genel gözlem temelinde, bu trendde yer alan teknolojinin sunduğu iş fırsatını objektif olarak değerlendirmek için bir pazar ve teknik fizibilite çalışması gerçekleştirilmiştir. Anket, analiz edildiğinde veriler toplanmış ve nihayet, bu teknolojinin Gabon'un ekonomik ortamında olumlu bir yankı bulabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Markov decision process in inventory management

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 İstatistik Bilim Dalı
Günümüzün sürekli gelişen rekabet ortamında herhangi bir endüstriyel üretim sürecinde stratejik veya olası durum planları geliştirmek ihtiyacı giderek önem kazanmaktadır. İşletme yöneticileri uzun dönemde işletme maliyetlerini en küçükleyecek politikaları uygulamak isterler. Bu tezde envanter kontrol problemi için bir uygulama çalışması ele alınmış ve optimal durağan politika önerilmiştir. Problem, Türkiye'nin Trakya bölgesinde bulunan bir işletmenin kireç üretimi için belirleyeceği optimal üretim planı ile ilgilidir. Beklenen bugünkü maliyetleri en küçükleyen optimal üretim planı araştırılmıştır. Bu çalışma için kullanılan matematiksel modelleme yöntemi sınırsız periyot için Markov karar süreci olmuştur. Problem, ardışık karar problemi olarak formüle edilmiş ve titiz bir hesaplama sürecine tabi tutulmuştur. Politika iterasyonu metodolojisi ile önce bir başlangıç çözüm önerilmiş ve bu çözümün optimal olup olmadığı kontrol edilmiştir. Bu prosedüre dayanarak önerilen politikanın optimal olduğu bulunmuştur. Bu politika optimal olmakla birlikte tek optimal çözümün bu olmadığı söylenebilir. Aynı problem için başka durağan politikalar da mevcut olabilir.

Marmara Bölgesinde referans bitki su tüketiminin alansal ve zamansal değişimi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Son yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve sürdürülebilir gıda üretiminin sağlanması, su kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasını gerekli kılmıştır. En büyük su kullanıcısı ise tarımdır. Referans bitki su tüketimi (ETo) tarımsal su yönetiminde, sulama projeleri ve sulama programlarının hazırlanmasında önemli bir role sahiptir. Bu çalışmada, Marmara Bölgesinde bulunan 18 meteoroloji istasyonu için 1990-2020 yılları arası aylık iklim verileri kullanılarak FAO Penman-Monteith yöntemi ile yıllık toplam ETo değerleri tahmin edilerek alansal ve zamansal değişimleri değerlendirilmiştir. Bu amaçla, her bir istasyon için parametrik olmayan Mann-Kendall testi ve Sen yöntemi kullanılarak yıllık toplam ETo eğilimleri belirlenmiş ve coğrafi bilgi sistemleri (CBS) Ter Mesafe Ağırlıklı (IDW) enterpolasyon yöntemi kullanılarak ta ETo haritaları hazırlanmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, yıllık toplam ETo değerleri 742,3-1440,7 mm arasında değişim göstermiştir. ETo eğilim analizlerine göre, Edirne, Kocaeli, Sakarya, Bozcaada, Çanakkale, Kırklareli, Uzunköprü, Tekirdağ, İpsala ve Dursunbey istasyonları için istatistiksel olarak önemli artış eğilimleri belirlenirken, Kumköy-Kilyos ve Keles istasyonları için eğilimler önemli düzeyde azalan yönde olmuştur. Bununla birlikte, Bandırma, Bursa, Şile, Florya ve Gönen istasyonları için gerçekleşen ETo artış eğilimleri ile Bilecik için belirlenen azalış eğilimi istatistiksel olarak önemli olmamıştır. Yıllık ortalama ETo haritası değerlendirildiğinde, Marmara Bölgesi'nin batı kesimlerinde (Edirne'nin güneyi, Balıkesir'in batısı ve Çanakkale) ETo yüksek değerlere ulaşmış, bölgenin kuzey kesimlerinde Kırklareli ve Tekirdağ'ın doğusunda ve bölgenin doğu kesimlerinde İstanbul'un doğusu, Kocaeli ve Sakarya'da ETo değerleri düşmüştür. Ayrıca Kırlareli, Tekirdağ'ın doğusu, Kocaeli ve Sakarya'da uzun yıllar ortalama ETo değerleri düşük bulunurken, bu illerde ki meteoroloji istasyonları verilerinden hesaplanan yıllık toplam ETo değerlerinde istatistiksel olarak önemli düzeyde artış eğilimleri belirlenmiştir.

Marmara Gölü (Manisa) Gümüş balığı (Atherina boyeri Risso, 1810) populasyonunun mevsimsel besin kompozisyonunun incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Bu tez çalışmasında, Marmara Gölü (Manisa)'den yakalanan 423 adet Gümüş balığı'nın mide içerikleri incelenerek, populasyonun besin kompozisyonu belirlemeye çalışılmıştır. Balıklar Kasım 2014 ve Temmuz 2015 tarihleri arasında 4 defa mevsimsel olarak yakalanıp incelenmiştir. Balıkların total boy uzunlukları 2,5-8,7 cm arasında dağılım göstermiş ve boy ortalaması 5,6 cm olarak gözlenirken, ağırlıkları 0,12g-3,53g arasında değişmiş ve ortalama 1,40g olarak gözlenmiştir Araştırma sonucunda farklı büyüme aşamasındaki örneklerin mide içeriklerinde, 4 mevsim boyunca Oligachaeta, Branchiopoda, Maxillopoda, Ostracoda, Insecta ve Malacostraca 6 farklı sınıfa ait organizmalar 78225 besin objesi belirlenmiştir.Cladocera Güz ve Yaz mevsimde daha çok bulunmaktayken, Kış ve İlkbahar mevsimlerinde ise en çok Copepoda örneklerine rastlanmaktadır. Bray-Curtis cluster analizi sonucunda mevsimler arasında en yüksek benzerlik, güz ve ilkbahar arasında bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Atherina boyeri, Gümüş balığı, Marmara Gölü, besin kompozisyonu.

Marul yetiştiriciliğinde yeşil gübre olarak kullanılan bitkilerin verim ve kalite özellikleri üzerine etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2013 Diğer
Toprakların verimliliklerini artırarak daha fazla ve kaliteli ürün alınmasına yardımcı olan yeşil gübrelemenin en önemli faydası toprağın organik madde yönünden zenginleştirilmesidir. Organik madde, toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısı üzerine etkili faktörlerden biri olup, toprakların strüktür yapılarının iyileştirilmesi, agregat dayanıklılığı, su tutma kapasitesi ve havalanması gibi fiziksel özellikleri üzerine olumlu katkı sağlar ve doğrudan toprak verimliliğini artırır. Aynı zamanda yeşil gübreleme ile kullanılan bitkinin azot kapsamına bağlı olarak toprağa önemli ölçüde azot sağlar. Ayrıca yeşil gübre bitkileri, toprağın üst yüzeyini kaplayarak oluşturdukları gölge tavı sayesinde üst tabakada bakteri faaliyetini artırarak toprağın yapısının bitki gelişimi için uygun hale gelmesini sağlamakta ve toprak işlemeyi kolaylaştırmaktadır. Sebze olarak taze yaprakları değerlendirilen marul ticari öneme sahip türler arasında yer almaktadır. Vitamin ve mineral madde yönünden zengin içeriğe sahip olan marulun insan beslenmesinde önemli bir yeri vardır. Yürütülen bu çalışmada farklı yeşil gübrelerin marul (Lactuca sativa L. var. longifolia cv. Süper Yedikule) yetiştiriciliğine etkileri araştırılmıştır. Yeşil gübre olarak Bakla, Börülce, Fasulye, Fiğ ve Mısır bitkileri kullanılmış. Ayrıca konvansiyonel üretimde tavsiye edilen ticari gübre uygulaması (dekara 15 kg N, 10 kg P¬2O5 ve 15 kg K2O) ile hiç gübre uygulaması yapılmayan kontrol parselleri oluşturulmuştur. Elde edilen sonuçlar toplu olarak değerlendirildiğinde yeşil gübrelemenin bitki gelişimi ve verim üzerine olumlu etkilerinin bulunduğu görülmektedir. Özellikle sonbahar döneminde yeşil gübre bitkisi olarak fiğin kullanıldığı parsellerde en yüksek verimin (5915.49 kg/da) elde edilmesi, yeşil bitkilerin suni gübrelerin ikamesi olarak kullanılma umudunu artırmaktadır. Ancak yeşil gübreleme ile toprağa kazandırılan besin maddelerinin korunması önemlidir. Bu kapsamda ilkbahar yetiştiriciliğinde en yüksek verim (4974.29 kg/da) suni gübre uygulaması yapılan parsellerden elde edilmiştir. Yeşil gübreleme yaparken ve seçilecek bitki türü belirlenirken yeşil gübre bitkisinin vejetasyon süresi, toprak koşulları, toprağa kazandırılan besin maddesi miktarı ve esas bitki ile gelişim ilişkileri göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Matlab ortamında kesme dalgalarının ayrımlanması ölçümleri kullanılarak deprem tahmini

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2012 Diğer
Tezin amacı; MATLAB ortamında kesme dalgası ayrımlanması parametreleri kullanarak depremi tahmin etmektir.Yer kabuğunda oluşan kırılmalar sonucu aniden ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri yerleri ve yer yüzeyini sarsması olayına `deprem' denir. Depremin oluşumunu, dalgaların yer içinde yayılım biçimini, bunların ölçülmesini ve ölçüm yöntemlerini, ölçümlerden elde edilen kayıtların değerlendirilmesini ve depreme ait tüm olguların inceleyen bilim dalına ise `sismoloji' denir. Anizotropi sismik hızların yön bağımsız olması demektir. Mantonun dinamik yapısının araştırılması açısından anizotropi büyük önem taşır. Anizotropik yapıyı belirleyebilmek için kesme dalgası analizi kullanılır. Kesme veya makaslama (shear) dalgaları anizotropik ortamda ilerlerken, polarlanma yönünün hızlı olduğu doğrultuda yönlenme eğilimi gösterirler. Bu olay kesme, makaslama dalgası ayrımlanması (Shear wave splitting) olarak isimlendirilir. Ayrımlanma olayı sismik anizotropinin olduğu yerlerde dalga yayılması esnasında meydana gelir. Anizotropik ortamda kesme dalgasının bir bileşeni diğerine göre daha hızlı hareket eder. Hızlar arası bu fark dalganın ayrımlanmasına sebep olur ve buna kesme dalgası ayrımlanması denir. Anizotropiyi karakterize etmede kullanılan parametreler hızlı bileşenin polarizasyon yönü ? ve bileşenler arası gecikme zamanıdır ?t. Kesme dalgası ayrımlanması (sismik çiftkırılım) ışın yolu boyunca gerilim sıralı sıvıya doymuş mikroçatlak geometrilerini gözlemler. Sıvıya doymuş çatlakları, kesme basıncına karşı kayaların zayıf olmaları için değişken koşullara bağlıdır. Sonuç olarak, tüm büyük depremlerden önce gerilim birikimi, mümkün olduğunca dünya çapındaki kayaların en yüksek seviyelerinin üzerinde toplanmak zorundadır. Büyük depremlerden önce basınç birikimi olası beklenen depremin, kaynak noktasını çevreleyen büyük hacim boyunca kesme dalgası ayrımlanması analizi ile gözlemlenebildiği gösterilmiştir. Küçük depremlerin devamlı kümeleri üzerinde kaydedilen kesme dalgalarını kullanarak, büyük depremler öncesindeki gerilim değişiklikleri gözlemlenmiştir ve zamanları, büyüklükleri ve bazı durumlarda da olması beklenen depremlerin yerlerinin gerilim-tahminleri yapılmıştır. Geriye dönük 15 örnek bulunmaktadır ve veriler gerçek zamanlı analiz edildiğinde başarılı bir gerilim tahmini bulunmuştur. Bu çalışmada kesme dalgalarının ayrımlanması ölçümleri kullanılarak deprem tahminleri için iki program yazıldı. Birinci program, kesme dalgalarının ayrımlanmasının parametrelerini ölçmek için kullanılmaktadır. İkinci program ise önceki programın bulduğu ayrımlanma parametrelerine dayanarak, deprem tahmin etmek için kullanılmaktadır. Kesme dalgalarının ayrımlanması ölçümleri programını test etmek için gerçek veriler kullanıldı. Programı test ettikten sonra; Minimum Enerji yöntemi 5.5842 hata oranını, Özdeğer yöntemi 1.09545 hata oranını ve Çapraz Korelasyonu 0.21095 hata oranını göstermektedir. Deprem tahmini programının ise, %66.66 oranında b

Maturidi düşüncede zulüm kavramı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Kelam Bilim Dalı
Allah ve İnsan, İnsan ve Âlem ilişkilerindeki insanın zulüm zihniyetinin din açısın-dan en önemli temel problemlerinden biri olduğunu konu edinmiştik. Yürütmekte olduğu-muz tez, bir giriş, iki bölüm ve sonuç kısımlarından oluşmaktadır. Tezimizin giriş bölümünde tezin amacı, önemi, yöntemi ve zulüm kelimesinin sözlük ve terim anlamları ele alındı. Bu kelimeye yakın anlamdaş bazı kelimelerin üzerinde de durulmuştur. Kur'an'dan önceki dönemde, Arap kültüründe zulmün hangi anlamlara geldiğini şiirlerden yararlanarak bulmaya çalıştık. Kur'an'da geçen zulüm kelimesi ve tefsir ilminde bu kelimeye verilen anlamlarını da mümkün olabildiğince aktarmaya gayret gösterdik. Birinci bölüm itikadi anlamdaki zulüm meselesine ilgili olup, Kur'an açısından insanın yaptığı en büyük zulüm olarak bilinmektedir. İnsanın kendisine yaptığı zulmü üç tane alt başlık halinde kategorize ederek inceledik. İkinci bölümde insanın ahlaki davranışı, sosyal(toplumsal) zulüm ve toplumların yokoluşunun sebeplerini konu edindik. Üçüncü bölümde ise, adalet ve zulüm, adalet ve hikmet kavramlarının ilişkilerini ve bu kavramların bir sistem üzerindeki bağlantılarını açıklamayı amaç edindik. Dolayısıyla son iki bölümde de asıl konumuz olan, İmam Ma-turidi'nin düşünce sistemine göre zulüm meselesinin yorumunu bir bütün olarak sunmaya çalıştık. Sonuç kısmında ise, adalet temelli din anlayışının önemi, zulüm zihniyetin dünyaya huzur getirmeyeceğini ifade etmiş bulunduk.

Mâturîdî tefsirinde ahlâkî kavramlara yaklaşımlar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Tefsir Bilim Dalı
Ahlâk konusu ve problemi, tarih boyunca insanların zihinlerini meşgul eden en önemli konulardan biridir. Bu konu güncelliğini her zaman korumaktadır. Bireyin ve sosyal bir toplumun huzur içinde yaşamaları için ahlâkî terbiye konusuyla alakalı asırlarca büyük ve önemli çalışmalar yapılmış ve sayısı yüzlerce cildi bulan eserler de yazılmıştır. Allah insanları en güzel bir şekilde yaratıp onlara büyük bir nimet olarak akıl vermiştir. Ve insanlar bu akıl sayesinde kendi ahlâklarını geliştirsinler diye onlara doğru yolu gösterecek olan peygamberler ve onlar aracılığıyla da ilahi mesaj içeren ayetler göndermiştir. Kur'ân'ın her bir ayetinde insanın ahlâkî sorunlarına bir cevap ve bir çözüm verilmektedir. İnsanlar bu ayetleri tefekkür ve tedebbür ederek ahlâklı bir birey olsunlar diye onlara akıl vermiştir. İslâm alimlerinden ve Kur'an müfessirlerden olan İmam Mâturîdi kendi tefsirinde de bu konuyu ele alarak bizim için büyük bir miras bırakmıştır. Bu miras Te'vîlâtü'l-Kur'ân adlı tefsiridir. Bu tefsirde insanın ferdî ve toplumsal ahlâkının temelini oluşturan kavramlara değinmiştir. Onları tek tek yorumlayarak günümüzdeki ahlâkî sorunlara dair bizlere bazı çözümler bırakmıştır. İmam Mâturîdî'ye göre İslâm ahlâkının asıl ahlâkî kaynağı akıldır, her şey ordan başlar. Ancak akılın dünya ile ilgili yoğunluk ve meşguliyetinden dolayı sapma ihtimali de vardır. Bunun için Allah bizlere, Hz. Peygamber'i ve onunla birlikte Kur'ân'ı göndermiştir. Kur'ân da evrensel bir kitap olduğu için insanın sorularına her zaman cevaplar vermektedir.

Mâturîdî'nin Te'vîlât adlı eserinde hadis anlayışı - Nisâ sûresi örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Hadis Bilim Dalı
Mâturîdî'nin Te'vîlât Adlı Eserinde Hadis Anlayışı - Nisâ Sûresi Örneği başlıklı bu doktora tezinde, Mâturîdî'nin önemli tefsir eseri Te'vîlâtu'l-Kur'ân sistematik bakımından araştırılmış, bu eserdeki rivâyetlerin konuları tespit edilerek çeşitli açılardan incelenmiştir. Araştırmamızın birinci bölümünde Mâturîdî'nin hayatı, ilmî çevresi, hocaları, öğrencileri, eserleri ele alınıp, Te'vîlât'ın genel değerlendirilmesi ve öneminden bahsedilmiştir. Araştırmamızın ikinci bölümünde Te'vîlât'ta geçen hadislerin tahrici, hadislerin kaynaklara göre dağılımı, kutub-i sitte öncesi, kutub-i sitte ve kutub-i sitte sonrası kaynaklar ve kaynaklar açısından rivâyetlerin sayısına yer verilerek incelenmiştir. Araştırmamızın üçüncü bölümünde ise Mâturîdî'nin Te'vîlât'ında hadis anlayışı, bilgi değeri, haber ve çeşitleri ele alınmıştır. Haberle ilgili ıstılahlar gruplandırılarak incelenmiştir.

Mâtürîdîlerin naklî delille istidlal yöntemleriمنهج الماتردية في الاستدلال بالدليل النقلي

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Arapça 2019 İslam Araştırmaları Bilim Dalı
Bu çalışmada Mâturidî kelam metodu, özellikle naklî delil ile yaptıkları istidlallerdeki ilmî yöntemleri ele alinmaktadır. Maturidî'lerin akla önem verdikleri ve onu nakle önceledikleri bilinmektedir. Bu çalışma ile Maturidî'lerin eserlerinden naklî delillerin derlenmesi, sonrasında ise örnek uygulamalarla istidlâl yöntemlerinin ortaya konulması amaçlamaktadır. Çalışmada, Maturidî'lerin aklî metodu kullanmada orta yol izledikleri, çıkarım yaparken birçok meselede akli delilleri nakli delillerle beraber kullandıkları, naklî delilin olmadığı sevap ve ceza konularında ise aklî delille amel etmedikleri görülmektedir. Bununla birlikte Maturidî Ekolü'nün kendine has kelâmî yöntemi olduğu, bunu İmam Maturidî'nin şekillendirmeye başladığı ve sonrasında ise öğrencilerinin devam ettirdiği görülmektedir. Maturidî Ekolü'nün birçok kelâmî meselesinde Ebû Hanife'nin görüşlerine dayandığı bir gerçektir. Bu durum onların İmam Ebû Hanife'nin kitaplarından temel kuralları aldıklarını ve onlara ilaveler yaparak bazı değişikler ortaya koyduklarını göstermektedir. Ancak bazı meselelerde de Ebû Hanife'ye muhalefet ettikleri görülmektedir. Maturidî Ekolü'nün, naklî delillerin geniş bir şekilde dayandığı marifet teorisinin de temelini oluşturan istidlâl konusunda kendisine has bir metodu olduğu anlaşılmaktadır. ANAHTAR KELIMELERI: Marifet Teorisi, Akıl, Nakıl, Metod, İstidlal, Kelam, Deliller, Hucciyet.

Mâverâünnehir bölgesinin islamlaşma süreci (VII-X yy.)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 İslam Tarihi Bilim Dalı
Mâverâünnehir, Amu Derya (Ceyhun), Sir Derya (Seyhun) nehirleri arasında kalan Türk ülkesidir. Araştırmaya esas olan Mâverâünnehir bölgesinin İslamlaşması, hiç şüphesiz, Türk tarihi açısından yeni bir çağın başlangıcı anlamına gelmektedir. Çünkü İslam dini Türklere dünya hâkimiyetinin yolunu açtı ve onların devlet kurmalarına ortam hazırladı. Bu nedenle İslam dininin bölgeye girdiği ve kabul edildiği dönemin bilimsel bir biçimde ortaya konması büyük önem taşımaktadır. Mâverâünnehir, milattan yüzyıllarca öncesinden itibaren bir Türk yurdu olarak karşımıza çıkmaktadır. Mâverâünnehir bölgesi aynı zamanda Turan ve Türkistan gibi isimlerle de anılmıştır. Bölgenin doğu ve kuzey sınırları İslam hâkimiyetinin genişlemesine paralel olarak değişmiştir. Mâverâünnehir bölgesi Buhara, Semerkant, Soğd toprakları, Farab, İsbicab, Şaş ve Hucend gibi şehirleri içine almış bulunmaktadır. Mâverâünnehir Türklerinin İslam diniyle ilk tanışması ticari ilişkiler yoluyla olmuştur. Ancak bu tanışma daha çok bireysel boyutta gerçekleşmiştir. İpek yolu üzerinde yer alan Mâverâünnehir şehirlerinden İslam dünyasıyla ilişki içinde bulunan tüccarlar, bu din hakkında ilk bilgi edinen kimselerdir. Örneğin tarihçi İbnü'l-Esir'in kaydettiği Erzekyan adlı Buharalı, bu yolla müslüman olan kimselerdendir. Bu coğrafyaya İslam'ın yayılmaya başladığı yıllarda birçok din bulunmaktaydı. Budizm, Mecusilik, Zerdüştlük ve Hıristiyanlık bu dinlerden bazılarıdır. Mecusiliğin geçmişi ise, burada milattan yüzyıllar öncesine kadar gitmektedir. Müslümanların Mâverâünnehir kapılarına dayandığı VII. yüzyılın sonlarına doğru birçok yerde mecusilik hâkim durumdaydı. Mâverâünnehir türklerinin İslâm diniyle tanışmasından sonra bu coğrafyada parlak bir yeni devir başladı. Anahtar Kelimeler: Mâverâünnehir, Buhara, Semerkant, İslamlaşma süreci, Mecusi, Sâmânîler

Maverdi'ye göre devlet, siyaset ve hilafet

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 İslam Felsefesi Bilim Dalı
Maverdi Siyasetçi, Devlet adamı, Hukukçu, Tefsirci, Edebiyatçı ve Felsefeci gibi birçok kimliği taşıyan bir alimdir. Eserlerinin çoğunluğu devlet/hilafet ve siyaset felsefesi ile ilgili konulardan oluşmaktadır ve onun bu alanda söz sahibi olduğu söylenebilir. el-Ahkamü's-Sultaniyye, Nasihatü'l-Müluk, Adabü'l Vezir, Edebü'd-Dünya-ve'd-Din vb. kitapları onun devlet, siyaset ve hilafete ilişkin düşüncelerini yansıtan en önemli eserleridir. Maverdi, el-Ahkamü's-Sultaniyye, Nasihatü'l-Müluk, Adabü'l Vezir, Edebü'd-Dünya-ve'd-Din eserlerini kaleme alırken, kendisinden önceki düşünce birikiminden de önemli ölçüde istifade etmiştir. Öncelikle Allah Rasulü'nün uygulamaları, dört halifenin devlet yönetimi ve devlet, siyaset ve hilafet düşüncesi ile ilgili uygulamalarını göz önünde bulundurduğu, sonra da bu konularda fikir ortaya koymuş diğer kimselerden yararlandığı söylenebilir. Maverdi'ye göre, her devlet bir topluma dayanır ve siyaset sahibi olarak devlet toplumun din, mezhep ve kültür vs. varlıklarını yöneticiler aracılığı ile iyi bir şekilde idare etmelidir. İslam toplumunda yönetici anlamında iş gören halife, işlerin daha iyi yürütülebilmesi için yardımcılara ihtiyaç duymaktadır. Bu yardımcılar vezir, vali, hakim, ordu komutanı vb. kimselerdir ve idari işlerin yürütülmesinde halifenin bu kişilerden yararlanması bir nevi zorunluluktur. Maverdi, devlet ve hilafet makamına geçen yöneticinin siyaset çeşitlerinden, devlet felsefesinden, yönetim felsefesinden ve toplumu idareye ilişkin ilimlerden haberdar olması gerektiği düşüncesindedir.

Mavi Marmara Olayının El Cezire televizyonunda temsili

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Bu araştırmada, El Cezire'nin Mavi Marmara Olayı ile ilgili yayımlamış olduğu haberler incelenmektedir. Araştırmaya konu olan Mavi Marmara Olayı haberlerinin nasıl sunulduğu, İsrail karşıtı-Filistin yanlılığı, son olarak da, Türkiye ve İsrail arasındaki diplomatik krizin çözümüne yönelik bakış açısını anlamaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda, El Cezire'nin 2011-2016 yılları arasında yayımlamış olduğu 33 haberin içerik analizi yöntemiyle çözümlenerek, sonuca varılmak istenmiştir. Araştırmanın ilk bölümünde, Ortadoğu medyası tarihi ve gelişimi ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. İkinci bölümde, El Cezire Medya Ağının tarihi ve medya stratejileri ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise, Mavi Marmara Olayının gelişimi ve etkilerinden bahsedilmiştir. Ayrıca, El Cezire'nin Mavi Marmara Olayı ile ilgili yayımlamış olduğu haberlerinin içerik analizine ve sonuçlarına değinilmiştir. Araştırma sonucunda El Cezire, yayımlamış olduğu haberlerde genel olarak Filistin yanlısı ve İsrail karşıtı bir tutum sergilediğini, haberlerde tarafsızlık ilkesinin olmadığı saptanmıştır. Türkiye-İsrail ilişkileri çerçevesinde ise, Türkiye taraflı haberlerin yapıldığını ve İsrail ile ilgili olumsuz haberlerin yer aldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, El Cezire'nin tarafsız haber yapma ilkesi ile hareket etmediği, dolayısıyla Mavi Marmara Olayı ile ilgili, kamuoyuna Filistin yanlısı haberler servis ettiği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimler: El Cezire, Ortadoğu, Medya, İçerik Analizi, Mavi Marmara

Maximum power point tracking controlled boost converter design for battery charger

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Elektrik Makinaları ve Güç Elektroniği Bilim Dalı
PV panelleri tarafından sağlanan güç, MPPT kontrollü DC-DC dönüştürücüleri için önemlidir. Değişken çevre koşullarına bakılmaksızın PV panelin maksimum kullanılabilir gücünü ortaya çıkarırlar; Böylece PV panellerin dönüşüm verimliliği artar. Ek olarak, özellikle PV sisteminde, şarj edilebilir bataryaların şarj süresini azaltacak ve batarya ömrünü uzatacak şekilde kontrol edebilirler. Bu çalışmada, MPPT kontrollü DC-DC boost dönüştürücünün tasarımı ve solar akü şarj cihazı olarak kullanımı sunulmaktadır. Bu tasarımda, MPPT takip sistemi ve akü şarj cihazı sistemlerinin gereksinimlerini karşılamak için genişletilmiş bir MPPT algoritması geliştirilmiştir. Geliştirilen algoritma, CC-CV şarj algoritmasını içerecek şekilde genişletilen Artımlı İletkenlik MPPT algoritmasını içermektedir. Bu geliştirilmiş algoritma, PV panelinin çalışma noktasını kontrol etmek için 25 KHz'de çalışan boost dönüştürücünün çalışma döngüsünü doğrudan ayarlar. Bu geliştirilen algoritmaya bağlı olarak, tasarlanan MPPT boost dönüştürücü bataryayi üç aşamada şarj eder. Bu aşamalar ön şarj, MPPT-CC şarj ve CV şarj aşamalarıdır. Tasarlanan sistem MPPT-CC şarj aşamalarında MPPT kontrollü sistem olarak çalışır; ön şarj ve CV şarj aşamalarında ise şarj kontrolörü olarak çalışır. CV şarj aşamasının uygulanmasında Zener diyot, voltaj regülasyon elemanı olarak kullanılır. Ayrıca tasarlanan sistem, akü şarj akımı yerine PV gücünün ölçülmesine bağlı olarak batarya şarj sonu algılama yöntemini sağlar. Tasarlanan MPPT kontrollü DC-DC boost dönüştürücünün işlevselliği ve performansı simule edilmiş ve SIMULINK-MATLAB programı ile doğrulanmıştır. Simülasyon süreci, standart test koşulu (STC) ve değişken çevresel durum olan iki farklı çevresel koşulda gerçekleştirilir. simülasyon sonuçları, tasarlanan sistemin şarj işleminin üç aşamasında düzgün çalışmasını göstermektedir. Tasarlanan sistemin MPPT-CC şarj aşaması sırasında simüle edilen değişken ışınım seviyeleri üzerinde ortalama% 99.444'lük bir izleme etkinliğine sahip olduğunu göstermektedir. Buna ek olarak, tasarlanan sistemin, sırasıyla ön şarj, MPPT -CC şarj ve CV şarj aşamaları için simule edilen değişken ışınım seviyeleri üzerinden ortalama 96,66%, 99,28%, and 98,3% dönüşüm verimliliğine sahip olduğunu göstermektedir. Buna ek olarak, tasarlanan sistem izin verilen sınırlar dahilinde, 10mA ve 100µV'luk giriş akımı ve çıkış gerilimi dalgalanması sağlar. Bu simülasyon sonuçları, MPPT kontrol sistemi ve şarj regülatörü olarak tasarlanan MPPT kontrollü DC-DC boost dönüştürücünün uygun işlevselliğini ve yüksek performansını kanıtlamaktadır.

Mayada çeşitli farklılaşma sinyallerinin TPS1 ve NTH1 genleri transkripsiyonuna etkilerinin araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Saccharomyces cerevisiae, haploid veya diploid olarak bulunabilen tek hücreli ökaryotik bir organizmadır. Tek hücreli olmasına rağmen, bazı çevresel koşulların etkisi ile farklı gelişim süreçleri göstermektedir. Bu süreçler sporülasyon ve psödohifsel gelişmelerdir. Diploid mayalarda azot açlığının Ras2 membran proteini tarafından kontrol edildiği bilinmektedir. Azot açlığı durumunda aktif hale gelen Ras2 proteini, protein kinaz A yolu aracılığıyla, enzimleri ve transkripsiyon faktörlerini kodlayan çok sayıda genin aktivitesini değiştirmektedir. Sonuç olarak, diploid mayalar üreme şeklini değiştirmekte ve psödohifsel üremeye geçmektedir. Ras2 ve diğer bazı mutasyonlara sahip sigma suşu, haploid olsa dahi, pseudohif oluşturmaktadır. Trehaloz, S. cerevisiae için önemli bir disakkarittir ve depo karbonhidrattır. Stres koruma faktörü olmakla birlikte hücreye glikoz girişini kontrol etmektedir. TPS1 ve - genleri de trehaloz metabolizmasında biyosentez ve katabolizmada işlev gören enzimleri kodlamaktadır. Bu tez çalışmasında, S. cerevisiae'de görülen apoptoz, otofaji, pseudohifsel gelişim gibi farklı hücresel süreçlerinin TPS1 ve NTH1 genlerinin transkripsiyonu üzerine etkileri araştırıldı. Farklı genetik özelliklere sahip suşlara transforme edilen TPS1-LacZ ve NTH1-LacZ gen füzyonlarının transkripsiyon seviyeleri ?-galaktozidaz enzim tayin methoduyla belirlendi. Apoptoz koşulları aktive edildiğinde TPS1 ve NTH1 gen ekspresyonunun 2 kat baskıladığı görüldü. Ancak, otofaji koşullarının aktive edilmesi ile hem TPS1 ve hem de NTH1 geni trasnkripsiyonunda farklı seviyelerde aktivasyon olduğu bulundu. Diploid maya hücresinde sporulasyon aktivasyonunda NTH1 geni transkripsiyonunda önemli bir azalma olduğu tayin edildi. NTH1 ve TPS1 gen transkripsiyonlarının S. cerevisiae'nın farklı hücresel gelişim veya farklılaşma süreçlerinden farklı şekillerde etkilendiği görülmektedir.

Mayotte: Stringent relationship between France and Comoros (1975-2015)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Afrika Çalışmaları Bilim Dalı
Bu çalışmanın amacı, Fransa ve Komorlar Birliği arasındaki Mayotte adası ile ilgili ihtilafını aydınlatmaktır. Bu konu, 1973-1994 yılları arasında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen yirmi kararda da görüldüğü üzere, her iki tarafta da yanlış anlaşılmalara ve gereksiz kızgınlıklara (öfkelere) neden olur. Bu konu, Mayotte, uluslararası tam egemenliğe kavuştuğunda, Fransa ve Komorlar arasındaki Mayotte ile ilgili anlaşmazlıklarından kaynaklanıyor. Fransa, Mayotte adasındaki egemenliğinin 1841 yılından beri geçerliyken, Komorlar, bağımsızlığa kavuştuğu 6 Temmuz 1975 tarihinden bu yana adanın, Fransız egemenliğinin etkin bir şekilde kullanılmasından öte, adanın ve diğer ada toprakları Komor Adaları'nın ayrılmaz bir parçası olduğunu iddia etmektedir. Bu araştırma esas olarak üç önemli temaya (konuya) dayanmaktadır. Biri, Mayotte Adası ile ilgili Fransız-Komor ihtilafının sebebi ile ilişkilendirilebilir, diğer tema her partinin ihtilafa bakış açısını gösterecek ve bu, Fransız-Komor ihtilaf sonucunu göstermekle son bulacaktır. Bu konuyu hukuki bir yaklaşımla analiz edersek, bu, uluslararası hukuka dayanarak Birleşmiş Milletler Örgütü'nün uygulamaları ve Uluslararası Adalet Divanı'nın (ICJ) içtihadı üzerine uluslararası hukuka göre çözülmediğinden, belirli bir zorluk çıkarmayan bir sorundur. Sonuç olarak, Mayotte'nin Komorlardaki üyeliğini savunmak için yapılacak herhangi bir argüman, tartışılmaz bir meşruiyet bulamaz.

Meaning in contemporary architecture: A study upon 2000-2016 Pritzker prize winners

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Çalışma, mimaride anlamın anlamının sorgusu üzerinedir, 21. yy mimarlığında anlam çerçevesinin nasıl işlediğine odaklanır. 20. yy mimarisinin kısa özetini, anlam araştırmaları yürüten kuramcılar olan Christian Norberg-Schulz, Charles Jenks, Juhani Pallasmaa ve Paul Goldberger tarafından önerilen mimaride anlam çerçevesi sunan literatür takip etmiştir. Çalışmanın önerdiği model, anlamı üç başlık altında ele alır: 1. Gerçeklik ifadesi; bir kapasite olarak biçim ve bir taşıyıcı/iletken olarak yapı, 2. Yapının amacı;yaratma, yerin duyumu, zenginleştirilmiş deneyim ve değerler atama, 3. Diğer nesnelerle bağlantı kurabilme, onları aktif hale getirme; fikirlerin görsel ifadesi olarak mimari. Önerilen model, 2000-2016 arası 21. yy Pritzker mimarlık ödülü kazananlarıyla örneklenmiştir. Çalışma, anlam çerçevesinin çoğulcu bir kavrama dönüştüğünü, mimarinin sınırlarının salt estetik biçimler, iyi işleyen ve ekonomik olan binalar yaratmanın ötesine geçtiğini göstermiştir. 21. yy'ın yapısal talepleri mimari kavramların tekrar ele alınmasını gerekli kılmıştır, ödüllü mimarlar çağdaş gerçekliği yeni mekansal kavramlarla gözler önüne sermiştir: ödül alan mimarlar tarafından, sembolizm neredeyse kullanılmazken, açıklık, esneklik, ilişkilendirme kavramları gündeme gelmiştir. Ödüllendirilen mimarların yapıları, hoş bir çevre yaratarak, mekanı interaktif bir araç olarak önermekte ve kullanıcıların mimariye değer atamasına izin vererek psikolojik faktörleri de göz önünde bulundurmakta, bu yolla kullanıcıların deneyimlerini artırmaktadır. İstikrarlı ve gelişmiş ülkelerin ödüllü mimarları, çağdaş demokrasi ruhunun, özgürlüğün ve gelişimin ruhunu somutlaştırmaya çalışmışlardır. Doğal afetler yaşayan ülkelerin mimarları ise, eski mimari prototiplerden uzaklaşan kentsel çözümler sunmuşlardır. Bu nedenle, 2012 yılından sonraki Pritzker ödüllerinin yaşanılan toplumda meydana gelen sorunlara odaklanan mimarlara verilmeye başlandığı iddia edilebilir. Sonuç olarak, yeni mimari üretimlerde daha prestijli, yüksek maliyetli binalara mı yoksa kentsel sorunlara mı öncelik verilmesi gerektiği sorusu cevap bekleyen açık uçlu bir soru olarak önerilmiştir.

Measuring service quality in the banking sector: An empirical study of Demir Bank branch by using servqual analysis

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
Bu çalışma, özel bir Türk bankasının bir şubesinın servqual metodunu kullanarak hizmet kalitesini ölçmeyi amaçlamaktadır. Servqual, hizmet kalitesini niceliksel olarak ölçen bir yöntemdir. Amaç bu yöntemin geçerliğini olarak değil, bir uygulamasını yapmaktır.Ayrıca, bu çalışmada Demir Bankasının bir şubesinde hizmet kalitesini arttırmanın yollarını ele almaktadır. Araştırma problemine, kriterlere ve hizmet kalitesine dayanarak servqual yöntemi uygulandı. Bu çalışma Kırgızistan'ın Oş ilçesinde yapıldı. Yukarıda belirtilen bölgedeki 185 kişi basit rastgele örneklemeyle seçilmiştir.Bu katılımcılara yüz yüze görüşmeler yoluyla bir anket verilmektedir.

Measuring the temperature dependent thermal conductivity of multiwall carbon nanotubes based nanolubricants by 3 omega method

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Enerji Bilim Dalı
Bu çalışmanın temel amacı, üç omega yöntemi ile çift katlı karbon nanotüp içeren nano-yağlayıcıların ısıl iletkenliklerinin sıcaklık etkisi altında, hassas bir şekilde ölçülmesi ve incelenmesidir. Bunun için, bir iyileştirme yapılmamış, saf, çok katmanlı karbon nanotüpler üç farklı kütlesel katkı oranında (yüzde 0,05, 0,1 ve 0,3), altı farklı türdeki yağ ile karıştırılmıştır. Oluşan süspansiyon, herhangi bir stabilizasyon yöntemi uygulanmadan, ses dalgaları ile dağıtılmıştır. Çalışmanın ilk kısmında, yağ içerisinde dağıtılmış çift katlı karbon nanotüplerin topaklandıktan sonra yeniden dağılma yeteneği üzerine odaklanılmıştır. Taneciklerin tamamen topaklanmasının ardından, tekrar karıştırılması, çalkalaması veya üzerine hava üflenmesi ile birlikte topaklanma ortadan kalkmaktadır. Çok katmanlı karbon nanotüplerin yeniden dağılabilme kalitesinin değerlendirilmesi amacıyla numunelerin viskozite, ısıl iletkenlik ve tanecik boyutu dağılımı ölçümleri yapılmıştır. Bunun sonucunda, taneciklerin birbirinden ayrıldığı, yağlandığı ve yağ tabakası ile çevrelendiği gözlemlenmiştir. Bu da taneciklerin yağ içerisindeki hareketini kolaylaştırmakta ve Van der Waals kuvvetlerini zayıflatmaktadır. Tekrar dağılma işlemi sırasında taneciklerin davranışı mikroskop altında incelenmiş ve ekte video ile sunulmuştur. Daha sonra, sıcaklığa bağlı ısıl iletkenlik ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Üç omega yönteminin yükses hassasiyeti sayesinde, sıcaklık artışı ile birlikte, karışımın ısıl iletkenlik değerinin belirli bir değere kadar arttığı, daha sonra yağın iletkenlik değerine kadar düştüğü gözlemlenmiştir. Karışımın yüksek sıcaklık değerlerine (60'dan 80 santigrat dereceye) ısıtılmasının, yağ tabakalarının kaybolmasından dolayı taneciklerin topaklanmasına yol açtığı mikroskop altında görülmüştür. Ayrıca, meydana gelen doğal taşınım etkisi de, taneciklerin birbirine daha fazla temas etmesine yol açarak, topaklanmaya neden olmaktadır.

Measuring the variation in urban accessibility levels at the neighbourhood level in Izmir, Turkey using GIS

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2015 Diğer
Kentsel alanların sosyal alanlara ya da parçalara ayrıştırılmalarına yönelik olarak uzun süredir çalışmalar yapılmaktadır. Söz konusu çalışmalar son yıllarda sosya-ekonomik verinin kullanımına dayanan karşılaştırmalı araştırmalara yoğunlaşmıştır. Bu çalışma, kentsel alanda sosyo-ekonomik parametreler ile mahalle düzeyinde mekânsal örgütlenme arasındaki ilişkiyi kurmaya yönelik olarak kurgulanmıştır. Çalışmanın amacı İzmir örneğinde farklı sosyo-ekonomik karakterdeki mahallelerin mekânsal erişilebilirlik düzeyleri arasında fark olup olmadığının test edilmesidir. Bu amaçla İzmir'de bulunan 340 mahalle hiyerarşik küme analizi yöntemi ile 11 homojen gruba ayrılmıştır. Bu 11 homojen grup içerisinden basit rastlantısal örnekleme ile birer mahalle seçilerek 11 mahalle ile örneklem kümesi oluşturulmuştur. Seçilen mahalleler: Yıldır, Onur, Çamlıkoyu, Uğur, Altınordu, Atatuük (Narlıdere), Namazgahh, Bahçelerarası, Dokuz Eylül, Ataturk (Çiğli) ve Yenigün şeklindedir. Mahalle ölçeğinde erişilebilirliği ölçülmesi için beş farklı erişilebilirlik endeks değeri kullanılmıştır: erişim (reach), yer çekimi (gravity), aradalılık (betweenness), yakınlık (closeness) ve düzlük (straightness). Endeks değerleri her mahalle için bina ölçeğinde, mahalle merkezinden ulaşım ağı üzerinden 600 metre mesafedeki yapıların tümü için MIT City Form Research Group tarafından geliştirilmiş olan program kullanılarak hesaplanmıştır. Hesaplanan endeks değerlerinin her ölçüt için mahalleler arasında farklılaşıp farklılaşmadığı tek yönlü varyans analizi ile (ANOVA) sınanmıştır. Elde edilen sonuçlar, farlı sosyo-ekonomik yapıdaki mahallelerin mekansal yapısının da farklı olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Elde edilen sonuçlar ? eşittir 0.05 düzeyinde istatistiksel açıdan anlamlıdır. Çalışmanın sonuçları, sosyo-ekonomik faktörler ve mekansal yapının bir arada incelenmesinin sadece sosyo-ekonomik faktörleri dikkate alan karşılaştırmalı çalışmalar için iyi bir alternatif olabileceğini ortaya koymuştur.