Thesis Search




SEARCH RESULTS

Mısır Arapçasında Türkçe unsurlar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Yeni Türk Dili Bilim Dalı
Bu çalışmada dil ilişkileri kapsamında Türkçe ile Mısır Arapçası arasındaki ilişkiler ele alınmış; Mısır Arapçasındaki Türkçe unsurlar dilbilimsel açıdan değerlendirilmiştir. Türkler ile Araplar arasındaki ilişkiler, Orta Asya'nın Müslümanlar tarafından fethedilmesiyle başlamış; bu ilişkiler Emeviler döneminde daha da artmış ve güçlenmiştir. Dil etkileşimi başlangıçta bilhassa ticaret ve askerlik alanında gelişmiş, Emevilerin hâkim olduğu Mısır bölgesinde konuşulan Arapçaya Türkçe kelimeler ve unsurlar geçmeye başlamıştır. Fatimilerden sonraki Memlükler hâkimiyetiyle birlikte Mısır Arapçasındaki Türkçe unsurlar artmaya başlamış, hatta Türkçe divan dili olmuştur. Osmanlı dönemi ise Türkçenin günlük hayatta, devlet idaresinde, ilim ve kültür çevrelerinde daha etkili olduğu bir dönem olmuştur. Yüzyıllar boyunca süren bu ilişkiler Mısır Arapçasında derin etkiler bırakmış olup bu etkiler günümüzde de sürmektedir. Çalışmamızda ana kaynak olarak kullanılan metinlerin malzemesi doğrultusunda Mısır Arapçasındaki Türkçe unsurlar fonolojik, morfolojik ve semantik bakımından incelenmiştir. Mısır'da gazeteler, dergiler, kitaplar, okul kitapları ve haber bültenleri dışında standart (fasih) Arapça kullanılmamaktadır. Mısır halk dili (Mısırca/Mısır Arapçası); sokaklarda, evlerde, aile arasında, satıcılar ve alıcılar arasında, hatta okulda öğretmenler ders anlatırken yani günlük hayatta insanlar iletişim kurarken kullanılan dildir.Mısır Arapçası, esasen yazılı olmayan; standartları belirlenmemiş, dolayısıyla dil etkileşimine olabildiğine açık, sürekli değişen bir dil varyasyonudur. Bu dil varyasyonunun yazılı izlerini ancak kimi araştırmacıların eserlerinden veya roman ve filmlerden öğrenebilmekteyiz. Bu yüzden çalışmamızda esas kaynakları Mısır Arapçasındaki Türkçe unsurları bilhassa belirlemiş ve Ahmed Teymur'un Mu'cemu Teymûr isimli çalışması ile Mısır Arapçasındaki alıntı unsurları inceleyen Ahmed İsa Bek'in El-Muhkem fi-Usûli'l-kelimati'l-Ammiyye (1939) isimli eserlerinde belirtilmişlerdir. Bunun yanında modern dönemde kaleme alınmış bazı edebî eserler de taranmıştır.Anahtar kelimeler: Dil İlişkileri, Mısır Arapçası, Türkçe, Türkçe Unsurlar, Fonoloji, Morfoloji, Semantik.

Mısır basını'nda 1919-1924 dönemi Türkiyesi'nin imajı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Bu çalışmada, 1919-1924 yılları arasında Atatürk'ün Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş döneminde, Mısır basınının ve parti ideologlarının bu değişime nasıl bir tepki verdiği, Mısır gazeteleri ve okul kitapları üzerinden incelenmek suretiyle ortaya koyulmaya çalışılacaktır. Mısır Basınında Türkiye ve Mili Mücadele 1919-1924 Atatürk ve Milli Mücadele (1919-1924) imajının takip edilmesi suretiyle, Türkiye'de Cumhuriyet modernleşmesine, Mısır'ın verdiği tepkileri tarihsel bir bağlamda izlemek ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş döneminde, Mısır Partisi'nin ideologlarından bu değişime nasıl bir tepki geldiğinin ve basında Mısır gazetelerine nasıl yansıdığının ortaya koyulması amaçlanmıştır. 1919 yılında başlayan Türk devrimi, Fransız devrimiyle benzer özellik taşımaktadır. Fransız devrimi, muhaliflerin sınırı geçmesiyle başlamıştır. Türk devriminde de aynı durum söz konusudur. 1.Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılan Osmanlı Devleti'nin bütün toprakları, savaşı kazanan ülkeler tarafından işgal edilmeye başlanmıştı. Mustafa Kemal, o sıralarda Beyaz Kurt ve özgürlük sembolüyle Türk Devleti'nden çıkan, Doğu'nun kahramanlarından biridir. Ülke sömürge durumuna düşmek üzereyken, uygun bir zamanda Mustafa Kemal Atatürk, bu ümmetin kurtuluşu için gönderilmiştir. Fakat hilafetin kaldırılması olayı da yine Mustafa Kemal Atatürk'e düşmektedir. Bu çerçevede inkılâp dönemi ile ilgili El-Ezher'in nasıl tepki verdiği bu çalışmada ortaya konulmuştur. Osmanlı-Türk ilişkilerinin takip edilmesi suretiyle, Türkiye'de Cumhuriyet modernleşmesine Mısır'ın vermiş olduğu tepkiler, tarihsel bir süreç izlenerek verilmesi bu çalışmada amaçlanmaktadır. ATATÜRK'ün öncelikle Mısır basınında Türkiye'ye nasıl tepkiler verildiği incelenecek ve kavramlara tam olarak açıklık getirilecektir. Bu çalışmada çeşitli ulusal gazetelerden ve Milli Eğitim'de kullanılan ders kitaplarından yararlanılmıştır.

Mısır devrimi sonrası dönemde ABD-Mısır ilişkileri (2011-2014)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Bu çalışma, 2011'den 2014'e kadar olan dönemde Amerika Birleşik Devletleri ile Mısır arasındaki ilişkileri incelemeyi amaçlamıştır. Çalışma sırasıyla Mısır Devrimi, Silahlı Kuvvetler Yüksek Konsey Yönetimi ve Cumhurbaşkanı Mursi Dönemi'yle ardından gelen Askeri Darbe ve Sisi'nin gücünü yükselttiği evreler sırasında ABD'nin uyguladığı politikaları ve kullandığı araçları incelemiştir. İkili ilişkilerin doğasını, hedeflerini ve amaçlarını arama arzusuyla hareket edilirken Hegemonya Teorileri ve Kavramları'nın ışığından yararlanılmıştır. Buna ek olarak çalışma, incelediği dönemde gerçekleşen en önemli olaylara karşı çeşitli Amerikan Kurumları'nın (Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı, Pentagon ve Kongre) yaklaşımlarını da sunmuştur. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarındaki ABD sponsorluğu ve bunun ilişkilere etkisi de berraklaştırılmıştır. Son olarak çalışma, Mısır üzerindeki ABD etkisinin gerileme belirtisini, bazı bölgesel oyuncuların etkisinin yükselişi ile ilişkilendirmiştir.

Mısır sinema filmlerinin izlerkitle üzerindeki etkisi ve 'kötü' karakterlerin topluma yansıması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Sinemanın önemi, en önemli eğlence aktivitelerinden biri olmasından ileri gelmektedir. Aynı zamanda, tüm izleyiciler tarafından en çok tercih edilen ve en çok katılım gösterilen aktivitedir. Sinema, izleyicilerin dikkatini çekip görselleri ve fikirleri bilinç ve zihne aktarma potansiyeli sayesinde muazzam bir izleyici etkileme yetisine sahiptir. Böylece, sinema kültürü insanların kültürü haline gelir. Aynı zamanda eşsiz bir kültürel yaratıcılık yöntemi olan sinema anlayışımızı, hislerimizi ve hayata karşı bakış açımızı etkileyerek hem kişisel hem de kitle düzeyinde bilinç yaratmanın temel yapıtaşlarından biridir. Bu araştırma, Halk Kahramanı (kötü) olarak yansıtılan Zorba Figürünün altını çizerek zorbaların suçlu davranışlarının bir tür cesaret örneği olarak gösterildiğini ve bunun da toplumsal ve etik sistemlerle çeliştiğini kanıtlamaktadır. Bu davranışlar film boyunca veya drama bağlamında doğrulanmış ve bu da izleyicileri zorba kahramana karşı empati duymaya sevk etmiştir. Mısır filmleri genel anlamda toplum sorunlarına değinir ve buna göre özellikle 25 Ocak 2011'deki devrimden sonra yapısı değişen toplumun yeni gerçekliklerini yansıtırken zorbaları halk kahramanı olarak gösterme eğilimi taşır. Sinema giderek daha çok suç ile üst ve alt sınıflar arasındaki çatışmaya odaklanmaktadır. Bu da Mısır toplumunun pek çok diğer toplum gibi artan suç olaylarından mustarip olduğu anlamına gelmektedir. Suç oranlarını azaltmaya yönelik çabalara rağmen, günden güne sadece suç sayısında değil, aynı zamanda bilimsel ve teknolojik gelişmelere ayak uyduran suç tiplerinde de artış gözlemleniyor. Yapılan suç araştırmaları da son on yılda suç işleme yöntemleri konusunda suçun gelişimindeki gerçekliği ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: ZORBALIK, MISIR, MISIR FİLMİ, TOPLUM, SİNEMA

Mısır ve Sudan ulusal güvenliği ekseninde Afrika kıtasına yönelik İsrail dış politikası: Etiyopya örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
İsrail'in Afrika'ya derinliğine nüfuz etmesi, İsrail'in dış politikasının en önemli hedeflerinden birisidir. İsrail, Afrika Boynuzu'nda önemli bir stratejik ve jeopolitik konuma sahip olan Etiyopya'ya büyük önem vermiştir. Afrika kıtası, Siyonist hareketin önceliklerinde yüksek bir yer almıştır. Bu çalışma, İsrail-Afrika ilişkilerinin tarihsel kökenlerini, ilişkilerin gelişme aşamalarını, İsrail dış politikasının Afrika kıtasına yönelik araçlarını ve ilişkilerin Arap ulusal güvenliği üzerindeki etkilerini ortaya koymayı amaçlamaktadır, Bu çalışma, İsrail'in Etiyopya devletiyle olan ilişkisine ve bu ilişkinin genel olarak Arap ulusal güvenliğine, özelde Mısır ve Sudan'ın ulusal güvenliğine olan etkisine ışık tutmaktadır. Bu çalışmada, Arap-İsrail çatışmasının, İsrail ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkiler üzerinde etkisi ortaya konmaktadır. Üstelik bu çatışma iki taraf arasındaki ilişkilerin bozulma ve parçalanma aşamasından ilişkilerin yeniden güçlenmesi aşamasına kadar olan ilişkiler üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu çalışma, İsrail-Afrika ilişkilerinin gelişimini izlemek ve bu ilişkinin aşamalarına ve değişimlerine ışık tutmak için tarihsel yaklaşımı benimsemiştir. Bu tez tasvirden öteye geçerek İsrail'in Afrika kıtasına yönelik tutumunun sebeplerini çeşitli örnekler üzerinden tahlil etmektedir. Ayrıca, bu çalışmada, İsrail'in, Afrika ülkeleriyle ilişkileri kapsamında ulusal çıkarlarını nasıl tanımladığı ortaya konmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak, burada, İsrail'in genel olarak Afrika ülkeleriyle ve özellikle Etiyopya ile ilişkilerini Mısır ve Sudan'ın ulusal güvenliği üzerinde daha fazla müessir olmak için kullandığı sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: İsrail, Afrika kıtası, Afrika Boynuzu, Etiyopya, Nil Havzası, Ulusal Güvenlik, Dış Politika

Mısır'da hadis (İlk üç asır)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Hadis Bilim Dalı
Hz. Ömer döneminde İslâm topraklarına katılan Mısır bölgesi, öncesinde olduğu gibi Müslümanlar tarafından fethedildikten sonra da önem atfedilen bir muhittir. Fethedilen tüm bölgelerde olduğu gibi Müslümanlar Mısır'da da diğer faaliyetlerin yanında bölge halkının İslâm dini ile tanışması için azami derecede gayret etmişlerdir. Bunu yaparken de öncelikle Kur'ân ve hadisin rolü önem arz etmiştir. Bu çalışmada İslam'ın ikinci teşri' kaynağını oluşturan hadis ilminin ilk üç asırda Mısır'da gelişmesi, özellikleri ve önde gelen muhaddisler ele alınmıştır. Çalışmada, hicrî ilk üç asırda, başta sahabe olmak üzere tabiîn, etbâu't-tâbiîn ve sonrasında Mısır'da yaşamış veya oraya uğrayıp faaliyet gösteren muhaddis âlimler tespit edilmeye çalışılmıştır. Bunu yaparken öncelikle Ricâl ve tabakât kitaplarında bir şekilde Mısır ile ilişkisi bulunan şahsiyetler tespit edilmiştir. Sonrasında Mısır tarihine ve Mısırlı şahsiyetlere özel olarak kaleme alınmış eserlere başvurarak, aralarındaki en meşhurları tespit edilmiştir. Akabinde onlar hakkında farklı farklı kaynaklardan detaylı araştırmalar yapılarak hadis ilminin gelişimi ve özelliklerinin tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Çalışma esnasında Mısır'daki hadis ilmine sahabe neslinden itibaren, üç nesil boyunca önem atfedildiği görülmüştür. Mısır hadisçiliği diğer ilmî merkezlerle sürekli etkileşim içerisinde olmuş, Hicaz bölgesiyle diğerlere nazaran daha yakın bir ilişkinin kurulduğu anlaşılmıştır. Batısındaki bölgeler için ise Mısır hem referans kaynağı olmuş hem de oralardan gelen muhaddisler için doğu ile bir bağlantı noktası haline gelmiştir. Bu da Mısır hadisçiliğinin batı ve doğu ilmî merkezleri ile sürekli etkileşim halinde olmasını sağlamıştır.

Mısır'daki genel seçimlerin basında temsilinin bir analizi: 2011 Genel Seçimleri örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Son yıllarda siyasi partiler, seçim sürecini daha sağlıklı yürütebilmek ve daha fazla seçmen kitlesine ulaşabilmek için kitle iletişim araçlarını yayın olarak kullanmaktadırlar. Bu durum seçim süreçlerinde kitle iletişim araçlarının önemini ve etkililiğini ele alan araştırmaların artmasına zemin hazırlamıştır. Buna karşılık literatürde Mısır'daki genel seçimlerin basında temsilinin ele alındığı çalışmaların sınırlı olduğu görülmüştür. Bu kapsamda yapılan araştırmada; Mısır'daki 2011 Genel Seçimlerinin, Mısır'daki muhalifleri ve onların söylemlerini destekleyen gazetelerde temsilinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında 2011 yılında yapılmış olan Genel Seçimleri incelenmiştir. Çalışma kapsamında seçimlerin basına yansımalarına ilişkin bulgular El Shorouk Gazetesi ile Al Ahram Gazetesi'nden elde edilen haberler ile sınırlandırılarak söz konusu haberler niceliksel ve niteliksel içerik analizi uygulanarak çözümlenmiştir. Çalışmanın sonucunda söz konusu gazetelerde 2011 genel seçim sonuçları ile ilgili nitel ve nicel analiz bulgularına yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: 2011 Mısır Genel Seçimleri, Seçimler, Kitle İletişim Araçları, Gazeteler, İçerik Analizi, Mısır

Mısır'daki Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencilerinin yazma düzeylerini etkileyen değişkenlerin incelenmesi (Ayn Şems Üniversitesi örneği)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Bu araştırmada Mısır'da Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde eğitim almakta olan öğrencilerin yazma becerisindeki düzeyleri ve öğrencilerin yazma performanslarını etkileyebilecek bireysel değişkenler ile Türk Dili Edebiyatı Bölümünde verilen eğitimin içeriğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma hem nicel hem de nitel verilerin bir arada kullanıldığı karma yöntemli bir araştırmadır. Çalışma grubunu 2018-2019 eğitim öğretim yılında Ayn Şems Üniversitesi Al-Alsun Fakültesinde öğrenim gören iki, üç ve dördüncü sınıflardan araştırmaya gönüllü katılım sağlayan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın nicel verileri iki oturumda toplanmıştır. Yazılı anlatım performansını belirlemek için yapılan oturuma 124, yazma performansını etkileyebilecek değişkenlere ilişkin verilerin toplandığı oturuma 199 öğrenci gönüllü katılım sağlamıştır. Her iki oturuma katılan öğrenci sayısı ise 73 olmuştur. Nitel veriler ise öğrencilerin yazılı anlatım ürünlerinin ve Bölümde verilen eğitimin içeriğini gösteren dokümanların incelenmesi ile elde edilmiştir. Araştırma sonucunda Mısır'da Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okumakta olan öğrencilerin yazma beceri düzeylerinin çoğunlukla orta ve zayıf olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin yazılı anlatım performanslarının sınıf düzeyi dışında incelenen değişkenlere bağlı olarak farklılaşmadığı, sınıf düzeyinde de beklenenin aksine son sınıf öğrencilerinin başarı düzeyinin daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca yapılan incelemelerde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümlerinde öğrencilerin Türkçe bilgilerini ve dil becerilerini geliştirecek, onları lisans eğitimine hazırlayacak yoğunlaştırılmış bir hazırlık eğitimi bulunmadığı saptanmıştır. Buna ek olarak 4 yıllık eğitim boyunca her yıl bir dönem haftada iki ders saati okutulan yazma/ kompozisyon dersi dışında doğrudan yazılı anlatım becerisini geliştirmeye yönelik bir dersin de bulunmadığı belirlenmiştir. Ulaşılan sonuçlar öğrencilerin yazılı anlatım becerilerini geliştirme konusunda bölüm tarafından sağlanan imkânların yetersiz olduğunu göstermiştir.

Mısırlı tarihçi İbn İyâs el-Hanefî'nin (Ö.930/1524) Neşku'l-ezhâr fî 'acâ'ibi'l-aktâr adlı eseri'nin tahkik ve değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 İslam Tarihi Bilim Dalı
. Mısırlı tarihçi İbn İyâs (ö. 930/1524) Memlüklüler'in son dönemi ile Osmalıların Mısır'daki hâkimiyetinin ilk yıllarının tanığı olması ve o dönemlerle ilgili yazdığı eserlerle şöhret bulan önemli tarihçilerdendir. İbn İyâs el-Hanefî'nin (ö. 930/1524) Neşku'l-ezhâr fî 'acâ'ibi'l-aktâr adlı eserinin, Arap coğrafyası yazımının Memlüklüler dönemindeki son örneği olduğu söylenebilir; çünkü İbn İyâs eserini Memlüklüler devletinin yıkılışından önce 922/1516 yılında tamamlamıştır. İbn İyâs her ne kadar Kahire'den hac yolculuğu dışında gerek ilim için gerekse başka nedenlerle herhangi bir yolculuğa çıkmamış olsa da, bu kendisini coğrafi edebiyata dalmaktan ve Mısır'a ulaşarak Mısır'ın büyük kütüphanelerinin depolarında yer alan kitaplardan elde ettiği kadar coğrafyada pay sahibi olmaktan engellememiştir. Şüphe yoktur ki İbn İyâs çok dikkatli okuyan ince anlayışlı birisidir. Bu nedenle coğrafya, ülkelerin ilginç halleri ve astronomi alanlarında da tarihi alanında yazdığı gibi ansiklopedik eserler yazabilme derecesine varmıştır. İbn İyâs'ın coğrafya alanında yazdığı kitaplar daha önceki kitaplardan nakil yapmakta ve eski kitaplarda verilen bilgilere bağlı kalmakta olup yeni coğrafi keşiflere iltifat etmemektedir. Ancak Neşku'l-ezhâr İbn İyâs'ın düşünce içinde Mısır diyarı merkezi alınarak coğrafiyle öne çıkmaktadır. İbn İyâs bir yandan Mısır'ın şahsiyetini ve coğrafi özelliklerini resmetmeye çalışırken, diğer bir yandan ekonomik sorunlarını, medeniyet açısından yerini ve tüm dünyadaki tarihi merkezliğini dile getirmektedir. Bu merkezilik Nil nehrinin kıymetine dayanmakta, Mısır'a medeniyet ekonomik ve politik açıdan önem katmaktadır. Kendisi Neşku'l-ezhâr isimli eserde Nil nehrinin ölçüleri hakkında özel bir bölüm ayırmıştır. Bu araştırmamızda İbn İyâs el-Hanefi'nin (ö. 930/1524) Neşku'l-ezhâr fî 'acâ'ibi'l-aktâr adlı eserin önemine binaen tahkik ve değerlendirilmesi yapılmıştır. Araştırmamız giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Girişte, araştırmanın konusu, metodu, ve araştırmanın kaynakları detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Birinci bölümde İbn İyâs'ın hayatı ve ilmî kişiliği incelenmiştir. İkinci bölümde İbn İyâs el-Hanefi'nin (ö. 930/1524) Neşku'l-ezhâr fî 'acâ'ibi'l-aktâr Adlı Eserinin Tahkik ve Değerlendirmesi yapılmıştır.

Michael E. Porter'in Elmas Modeli ve Tayvanlı girişimcilerin İstanbul'da yatırım potansiyeline yönelik bir değerlendirme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Dünyanın büyük ekonomileri arasında yer alan Türkiye, son dönemde yaşadığı ekonomik büyüme süreciyle birlikte uluslararası arenada daha fazla ilgi çekmeye başlamıştır. Bu çalışmada uluslararası yatırımcılar için özel bir ilgi odağı kabul edilen İstanbul pazarında Tayvanlı girişimcilerin rekabet üstünlüğü sağlayabilmeleri ve verimli yatırım yapabilmeleri için Michael E. Porter'in Elmas Modeli (Diamond Model) üzerinden bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır. Tez çalışmasında özellikle İstanbul'da ticari faaliyette bulunan 40 civarı Tayvan menşeli şirketle anket yapılmıştır. Ayrıca altı tecrübeli Tayvanlı girişimciyle de röportaj yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre Tayvanlı şirketlerin ürettikleri ürünlerin kalitesinin sürekli ve düzenli olarak kontrol edilmesi, Ar-Ge çalışmaları ve yatırımlarının önemsenmesi gibi olumlu yönler sayesinde bu şirketlerin rekabet avantajını güçlendirmektedir. Buna karşılık, yeterli düzeyde reklam yapılmaması ve marka imajının teşvik edilmemesi, Tayvan'dan Türkiye'ye ürün teslim süresinin uzun olması gibi sorunlar da öne çıkmakta ve Tayvanlı firmalar için rekabet edebilirliğe zarar vermektedir. Elmas modeli üzerinden bu avantaj ve dezavantajları ortaya koyan bu çalışma, İstanbul'da faaliyette bulunan veya gelecekte bulunmayı düşünen Tayvanlı firmalar için rekabet stratejilerinin nasıl iyileştirilebileceğine dair çözümler sunmuştur.

Michel Foucault bağlamında disiplin ve ceza: Sovyet Güney Kafkasya örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bilindiği üzere M. Foucault geneoloji projesi çerçevesinde Ceza, İşkence, Disiplin ve Hapishaneyi temel söylemler olarak kabul etmektedir. Biz de aynı söylemleri araştırmamıza uygulayarak konu edindiğimiz Batı Avrupa ve Güney Kafkasya bölgesinin eleştirel ve karşılaştırılmalı analizini yaptık. Biz tarihsel olarak bilginin iktidarla aynı şey olduğu sonucuna vardık. Çünkü belirtmek gerektir ki, iktidar/güç araçları olmadan bilgi kendi implikasyonlarını gerçekleştiremez. Biz klasik dönemde bedensel cezalandırma yöntemlerinin aydınlanma sonrası modern dönemde Disiplin ve Hapishanenin teknik unsuru olarak görülen bedensel olmayan cezalandırma yöntemleriyle değiştiğine dikkat ettik. Bu cezalandırma yöntemlerini ise İktidarın elinde kendi egemenliğini ve gizli zayıflığını korumak için etkili mekanizmler olarak ele aldık. Daha sonra Burjuva ve Sosyalist devrimlerinin temel prensiplerin değerlendirdikten sonra onların olumlu ve olumsuz yönlerini inceledik. Modern dönemde cezalandırıcı ekonomik güç ortadan kaybolduktan sonra insan bilimlerinin ortaya çıkmasıyla iktidarın yeni ekonomik mekanizmleri yeni sert disiplin ve etik normlar yaratmış oldu. Böylece bedensel cezalandırma yöntemi bedensel olmayan mekanizmaya dönüştü. Aynı zamanda kriminal cezalandırma sistemlerinde reformların başladığı dönemde hapishane de doğmuş oldu. Biz araştırmamızda mikrofizik iktidarı detaylı bir şekilde incelememize rağmen makrofizik iktidarı sadece belli bir yönüyle ele aldık. Bunun yanı sıra biz cezalandırıcı ekonomik ve yeni ekonomik mekanizmlerinde iktidar ilişkilerinin nasıl üretildiğine şahit olduk. Son olarak Batı Avrupayla Güney Kafkasya bölgesi arasinda paralleller yaparak benzerlikleri ve farklılıkları tespit ettik.

Microalgae cultivation and production of bio-oil from microalgae biomass

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2018 Diğer
Bu araştırmada, mikroalg biyokütlesinden yenilenebilir biyoyakıt olarak biyo-yağ üretimi incelenmiştir. Çalışma dört aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşama, yerel habitattan elde edilen yabani tip mikroalg türleri izole edilmiş, tanımlanmış ve biyoyakıt üretimi ve/veya karbondioksit fiksasyon kapasitesi açısından potansiyellerine göre karakterize edilmiştir. Değerlendirilen türler içinde lipid içeriği en yüksek çıkan, % 47,32 ile Scenedesmus quadricauda (I) türüdür. İkinci aşamada Mikroalg hücresinden lipit ekstraksiyon veriminin artırılması çalışılmıştır. Mikroalglardan ekstrakt edilen lipitin maksimize edilmesi için bir hücre parçalama arttırıcı olarak cam mikropartiküllerinin eklenmesi araştırılmıştır. 40 µm'lik partikülün, kurutulmuş biyokütle miktarına 2,25 kütle oranında eklenmesiyle Chlorella türü için lipit miktarı % 46,60 oranında artmıştır. Üçüncü aşamada, seçilen mikroalg Scenedesmus türünün büyüme oranını maksimize etmek hedeflenmiştir. İlk aşamada Scenedesmus türü, biyo-yağ üretimi için en uygun mikroalg olarak tespit edilmiştir. Optimize edilmiş değerler, % 6,3 CO2, 1,03 vvm akış hızı, 1,47 mm difüzör çapı ve 0,230 g/l başlangıç inokülasyonu ile birlikte maksimum 0,513 g/l.d büyüme oranı tahmin edilmiştir. Dördüncü aşamada, mikroalg Scenedesmus ve Synechosystis türlerinin biyokütleleri, hızlı piroliz işleminde termokimyasal yöntemiyle biyoyakıta dönüştürülmüştür. Scenedesmus ve Synechosystis biyokütleleri için en iyi piroliz sıcaklığı sırasıyla 500 oC ve 600 oC'de en yüksek biyo-oil verimi % 80,0 ve % 71,0 olmuştur.

Microalgal biomass and oil production using leachate

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2018 Çevre Biyoteknolojisi Bilim Dalı
Sızıntı suları, sıkıştırılmış katı atıkların düzenli depolanması sahalarından ortaya çıkan, doğal ekosisteme zehirli etkisi olan, toplumlara ve civarındaki çevreye ciddi sağlık problemleri yaratan arıtımı oldukça güç bir atıksu türüdür. Düzenli depolama sızıntı atıksularının arıtımı sızıntı suyunun karakterine (yaşı ve yapısı) ve içeriğine (organik madde miktarı, zehirliliği, ağır metalleri gibi birçok parametreye) bağlı olarak oldukça karmaşık ve kirletici parametre giderimi zordur. Düzenli depolama sızıntı atıksularının başarılı ve istenen düzeyde arıtımına ve içeriğindeki zehirli maddelerin giderimine maliyeti düşük olarak ancak biyolojik ve fiziko-kimyasal işlemlerin birlikte kullanılmasıyla ulaşılabilir. Düzenli depolama sahaları uzunca bir zaman sürekli yüksek konsantrasyonlu amonyak azotu (NH4+-N) içeren sızıntı suyunu katı atıkların depolanması ve depolanma sonrası kapatılma planı içerisinde de devam etmektedir. Bu önemli besi maddesi (Amonyak azotu) mikroalg üretiminde zengin bir kaynak olarak kullanılabilir. Sızıntı suyunun üçüncül arıtma sonrası kullanılarak üretilen mikroalgler hem atıksu problemini arıtarak ortadan kaldırmakta ve hemde mikroalg çoğaltılmasıyla sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji üretimine en iyi kaynak temin edecek seçeneklerden birisi olan biyokütle (ve dolayısıyla yağ) sağlayarak iki amaca birden ulaşılmasında önemli rol oynamaktadır. Bu amaca ulaşmak için tasarlanan laboratuvar ve arazide kurulan pilot ölçekli mikroalg kültürü çoğaltma havuzu deneysel düzeneklerinde İstanbul Düzenli Depolama Tesisinin ikincil arıtımına uygulanan ultra filtrasyon (UF) sisteminin çıkışından alınan örnekler kullanılmıştır. Bu sistemin temel amacı UF sisteminden yüksek konsantrasyonlarda çıkan amonyak azotu (NH4+-N) ve Nitrat Azotunun (NO3--N) giderimini sağlarken aynı zamanda mikroalg biyokütlesi ve hücre içi yağ-lipit birikimini elde edilmesidir. Öncelikle arıtılmış sızıntı suyu numunelerinde değişik seyreltileri kullanılarak laboratuvar deney setlerinde mikroalg çoğaltma denemeleri yapılmış, daha sonra bu setlerden elde edilen optimum seyrelti ve koşullar düzenli depolama alanı içerisinde kurulan pilot tesise uyarlanarak mikroalg biyokütlesi çoğaltma çalışmalarında kullanılmıştır. Laboratuvar şartları altında yapılan deneysel setlerde çoğaltma koşulları değiştirilerek en iyi koşullar tespit edilmiş, tespit edilen bu koşulların kullanılan mikroalg türlerinin çoğalması üzerine olan etkileri ile amonyak azotunun giderimine ve yağ/lipid üretimine olan etkileri araştırılmıştır. Yeni üretilen mikroalg biyokütlesinin çoğaltılması ile elde edilen biyokütlede hücreler içerisinde depolanan yağ/lipit üretim miktarı, yağ çıkarma-ekstraksiyon işlemi ve biyokütle üretim-verimliliğide ayrıca analiz edilmiştir. Düzenli depolama sızıntı suyunun arıtımını konvansiyonel arıtma tesisleriyle sağlamak pek mümkün olamamakta ve ileri arıtma teknolojilerinin kullanılması gerekmektedir. Odayeri düzenli depolama sızıntı atıksuyu karakterizasyonu oldukça

Microextraction techniques and isotope dilution for sensitive determination of some endocrine disruptor compounds and pesticides in different matrices by GC-MC, wastewater treatment and bioaccessibility studies

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2018 Analitik Kimya Bilim Dalı
Mikro kirleticilerin insan sağlığı ve çevre üzerine olan geniş çaptaki olumsuz etkileri yıllardır önemli sorunlar olarak göze çarpmaktadır. Ölçüm teknolojideki gelişmeler bilim insanlarına bu kirleticileri tespit edilebilme avantajı sunmuştur ancak karmaşık örnek matrikslerinde eser seviyelerde bulunan analitlerin doğru ve kesin tayinlerini yapmakta zorluklar mevcuttur. Bu çalışma seçilmiş analitlerin ayrımı ve önderiştirilmesi için sıvı sıvı ve katı faz ekstraksiyonu prensiplerine dayanan farklı mikroekstraksiyon stratejileri sunmaktadır. Tez kapsamında farklı mikroekstraksiyon metotları için alkil fenoller (4-n-nonilfenol, 4-n-oktilfenol), bisfenol A, pestisitler (heptaklor, aldrin, cis-klordan, dieldrin, endosülfan ?/ß, diazinon) ve hormonları (estrone, 17- ß-estradiol) içeren on iki temel analite odaklanmış, diğer analitler (triflumizol, paklobutrazol, paratiyon metil) özel çalışmalar için kullanılmıştır. Bütün tayinler gaz kromatografi sistemi ile birleştirilmiş bir kütle seçici dedektör ile yapılmıştır. Tez kapsamında dağıtıcı sıvı sıvı mikroekstraksiyonu, akıllı çözücü sıvı faz mikroekstraksiyonu, ikili çözücü mikroekstraksiyonu ve sonikasyon destekli ikili katı faz mikroekstraksiyonu kullanılmıştır. Tüm ekstraksiyon metotları tek değişkenli (aşama aşama) veya çok değişkenli (deneysel tasarım) optimizasyonlar gibi kapsamlı optimizasyon çalışmaları yardımı ile geliştirilmiştir. Her bir metodun optimum koşulları analitlerin analitik performansını belirlemede kullanılmış ve yaklaşık 350 kata kadar analitlerin tayin gücünde artış kaydedilmiştir. Metotların doğruluk ve kesinlikleri geri kazanım çalışmaları yapılarak test edilmiş ve kayda değer sonuçlar elde edilmiştir. Ancak atık su, kuyu suyu, deniz suyu, göl suyu, toprak ve atık çamur gibi karmaşık örnek matrikslerinin etkilerini gidermek için matriks eşleme kalibrasyonu kullanılarak kantitatif tayinlerin doğruluğu iyileştirilmiştir. Eser seviyelerde yüksek doğruluk ve kesinlik elde etmek için üstün bir kantitatif teknik olarak kuadrupol izotop seyreltme kütle spektroskopisi ile dağıtıcı sıvı sıvı mikroekstraksiyonu kombine edilmiştir. Atık suda bulunan on iki analitin arıtımı ise bu tezin diğer bir konusudur. Farklı çamur yaşı programlanmış iki kesikli tip biyoreaktör arıtma aşamasında kullanılmıştır. Ortofosfat, kimyasal oksijen ihtiyacı ve amonyum miktarlarındaki azalmalar iyi bir arıtma veriminin olduğunu göstermiş ve hemen hemen hiçbir analit çıkış suyunda tespit edilmemiştir. Analitlerin bitkilere geçişi ve biyoerişebilirlikleri topraksız ortamda incelenmiş ve analitlerin mide ve bağırsakta geçirdikleri değişimler yapay mide ve bağırsak ortamları oluşturularak test edilmiştir. Bu çalışmada sunulan mikroekstraksiyon stratejileri yüksek verimli, doğru ve kesin, yeşil kimya ile uyumlu ve farklı örnek matrikslerine kolaylıkla uygulanabilirdir. Elde edilen yüksek duyarlılık, atık su çıkış suyu ve bitkiler gibi biyolojik örneklerin kirlenme seviyelerinin gözlemlenmesi için kullanılabile

Microorganism compositions for the degradation of lipids in wastewater

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2020 Diğer
Bu tez kapsamında, yağlı çamur, dizel ve bitkisel yağı verimli bir şekilde parçalayabilen mikroorganizma konsorsiyumları oluşturularak, biyodegradasyon etkinlikleri değerlendirilmiştir. Yağların degradasyon oranları gravimetrik analiz metodu kullanılarak belirlenmiştir. Gaz Kromatografisi (GC) ve Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) ile parçalanma sonrası kalan hidrokarbonlar ve triasilgliseritlerin analizleri gerçekleştirilmiştir. Örneklemeden sonra, filogenetik analizler, 2SA, 2SC, C1-8 ve C1-9 nolu izolatların Acinetobacter, 7SA Bacillus, 2SB Chryseobacterium ve NPK Pseudomonas genusuna ait olduğunu göstermiştir. Ayrıca 2SB, 7SA ve NPK, biyosürfektan üretme kabiliyetine sahiptir. Yağlı çamurun parçalanması için Acinetobacter izolatları ve NPK'dan bir konsorsiyum oluşturulmuştur. 2SA, C1-8 ve C1-9 alkanları büyük ölçüde parçalarken, PAH'lar ise NPK ve 2SA tarafından parçalanmıştır. Konsorsiyumun yağlı çamur degradasyonu oranı 30 °C ve pH 7,0'de % 93 olarak gözlenmiştir. Moleküler çalışmalar sonucunda, alkB, almA ve cyp153 geninin yalnızca 2SA'nın gDNA'sında bulunduğu saptanmıştır. Ayrıca, C1-8 ve C1-9'da ise alkB ve almA saptanmıştır. 2SA'nın kurstakin varlığındaki dizel yağın parçalanması etkinliği de değerlendirilmiştir. Yağ parçalanma etkinliği kurstakin varlığında %90, yokluğunda ise %70 olarak belirlenmiştir. 2SA, 2SB ve 2SC konsorsiyumu, 14 gün sonra zeytinyağının %96'sını parçalamıştır. Bu izolatlar, tributyrin agar testinde yüksek lipaz üretimi göstermiştir.

Migration balance in the northern part of Montenegro

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 Diğer
Tarih boyunca bir ülke içerisinde ya da sınır ötesinde göç edilen yerin göç dengesini etkileyen küçük veya büyük gruplar halinde, zorunlu veya gönüllü birçok göç meydana gelmiştir. Göç; sınıfsal, ulusal, ekonomik gibi pek çok farklı etkenden dolayı gerçekleşmektedir. Karadağ, daha az gelişmiş kuzey bölgesi ve daha gelişmiş orta ve güney bölgeleri nedeniyle kalkınma düzeyinde önemli bölgesel farklılıklar ile karakterize olmuş bir ülkedir. Tarih boyunca, Karadağ geleneksel olarak bir göç ülkesi olmuştur. Bu göçün başlıca nedenleri sosyo-ekonomik faktörler olarak görülmüştür. Bu çalışmada, 2010-2019 yılları arası, Karadağ'ın kuzeyinden gelen göçün oluşturan ana nedenlere odaklanılmıştır. Karadağ'ın kuzeyinden göçün ortaya çıkışını etkileyen temel nedenler, işsizlik, ardından eğitim olarak saptanmıştır . Bu çalışmada nicel araştırma yöntemi seçilmiş ve araç olarak anket kullanılmıştır.Ancak, beklenmedik Covid-19 sonucu, pandemiyi yayma endişesi nedeniyle yüz yüze anket yapmak mümkün olmamıştır. Mevcut durum içerisinde dikkatli bir araştırmacı olarak, insanları Covid 19'u yayma riskine sokmayan güvenli bir veri toplama yöntemi olan Google Forms gibi internet platformunu kullandım. Örnekler incelendikten sonra, göçün ortaya çıkmasına neden olan en büyük faktörün işsizlik ve düşük ücretler gibi ekonomik koşullar olduğu sonucuna varıldı. Bu bulgular ile öngörülen, olumsuz bir göç dengesinin ortaya çıkmasına neden oluş ve bu sebepten dolayı kuzey bölgesinde olası nüfus azalmasına yol açılmasıdır.

Mikheil Saakaşvili döneminde Türkiye-Gürcistan arasındaki ilişkiler (2004-2013)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Bu tez çalışmasında uluslararası ilişkiler alanındaki yer alan devletlerin birbirleriyle olan ilişkileri çerçevesinde önemli iki sınır komşusu olan Gürcistan ve Türkiye ilişkileri tarihsel perspektiften yola çıkarak Neoklasik realizm çerçevesinde incelenmiştir. Bu çalışmada iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve güvenlik çerçevesindeki askeri ilişkiler 2004-2013 yıllar arasındaki süreçte incelenmiştir. İlişkilere yön veren tarihsel olaylar ile her ülke içerisindeki iç dinamikler ve içinde bulundukları bölgesel ve uluslararası faktörler çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkiler analiz edilmeye çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Türkiye, Gürcistan, Gül Devrimi, Saakaşvili

Mikro finansman ve mikro kredinin kadın yoksulluğunu azaltmadaki rolü ve Afganistan uygulaması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Finansman Bilim Dalı
Çoğu kişiye göre, mikrofinans, çok yoksul ailelerin üretici faaliyetlere girişmelerine veya çok küçük işletmelerini büyütmelerine yardımcı olmak amacıyla onlara çok küçük meblağlarda kredi (mikrokredi) açılması ve verilmesi anlamına gelir. Bu çalışmada Afganistan'da mikro finansman sistemi ve mikro kredi alan kadınlar üzerinde nitel uygulamaya yer verilmektedir. Kadınların mikro kredi aldıktan sonra yaşadıkları ekonomik, sosyal, psikolojik değişimleri anlamaya yönelik olan uygulamada görüşme tekniği kullanılmaktadır. Nitel araştırma, Afganistan'da faaliyet gören MISFA'dan kredi kullanan kadınlar ile yapılmıştır. Araştırmada görülmüştür ki mikro kredi kullanan kadınlar kredi kullanmaya başladıktan sonra sosyal ve ekonomik olarak hayatlarında olumlu bir yönde değişiklik algılamaktadır. 10 kadın da mikro kredi kullanımının özgüven, değer artışı, psikolojik yoksulluktan kurtulmak, eşlerinden bağımsız hareket edebilmesi, temel ihtiyaçlar dışındaki istek ve ihtiyaçların karşılanması, psikolojik olarak kendisini iyi hissetmek, aile bütçesine katkıda bulunabilmeleri, ekonomik olarak eşlerinden bağımsız hareket edebilmeleri ve kimseye muhtaç olmadan yaşam sürebilmeleri gibi sebeplerden dolayı aldığını belirtmiştir. Anahtar Kelimeler: Yoksulluğun Azaltılması, Mikro Finansman, Mikrofinans Prensipleri, Mikro Kredi

Mikroalg ve siyanobakterilerden bazı kimyasal bileşiklerinin üretimi ekstraksiyonu saflaştırılması ve aktivite tayini

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
Siyanobakteriler (mavi-yeşil alg) ve mikroalgler fikobiliprotein (PBP), karotenoidler ve çoklu doymamış yağ asitleri gibi önemli yüksek değerli ürünler, sayısız önemli biyoaktif ve biyoteknolojik olarak önemli kimyasalların gıda, kozmetik, ilaç ve nutrasötik endüstrilerinde uygulanan değerli bir kaynağı oluştururlar. Bu tezin ilk bölümünde, kültür koşullarının optimizasyonu ile siyanobakteri ve mikroalglerin biyokütle ve yüksek değerli bileşiklerin (fikosiyanin ve fukoksantin) arttırılması için yanıt yüzey yöntemi (RSM) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. RSM ile tahmin edilen Arthrospira platensis'nin maksimum biyokütle ve fikosiyanin içeriği sırasıyla 1,06 g L-1 ve 107 mg L-1 bulunmasına rağmen maksimum biyokütle ve fikosiyanin içeriği optimize edilmiş koşullar (sıcaklık 33 ± 2 ºC, ışık şiddeti 44 µmol photons m-2 s-1 ve karıştırma hızı 120 rpm) altında validasyon deneylerinde 1,32 g L-1 ve 127 mg L-1 olarak elde edilmiştir. Ayrıca, optimize edilmiş koşullarda (sıcaklık 33 ± 2 ºC, ışık şiddeti 44 µmol fotonlar m-2 s-1 ve 2,5 L dak-1 hava akış oranı) 7L Panel foto-biyoreaktörde (PPBR) Arthrospira platensis'in büyüme ve fikosiyanin içeriği üzerindeki etkisi araştırılmıştır ve PPBR'de büyüme hızı 0,202 gün-1 ve 228 mg L-1 fikosiyanin içeriği ile 2,42 g L-1 maksimum biyokütle veriminin elde edildiği gözlenmiştir. Benzer şekilde Phaeodactylum tricornutum tarafından fukoksantin üretimi için kültür koşullarının optimizasyonu yapılmış, RSM tarafından tahmin edilen maksimum fukoksantin içeriği 7,9 mg g-1 iken, maksimum fukoksantin içeriği 10,22 mg g-1 optimize edilmiş koşullar altında (sıcaklık 15 °C, ışık şiddeti 55 µmol photons m-2 s-1 ve karıştırma hızı 130 rpm) doğrulama deneylerinde elde edilmiştir. Ayrıca, optimize edilmiş koşullarda (sıcaklık 15 °C, ışık şiddeti 55 µmol photons m-2 s-1 ve 2,5 L dak-1 hava akış oranı) 7L Panel fotobiyoreaktörde (PPBR) P. tricornutum'un fukoksantin içeriği üzerindeki etkisi araştırılmıştır ve PPBR'de maksimum fukoksantin içeriği 44,13 mg g-1 elde edilmiştir. Ek olarak, farklı azot kaynaklarının büyüme ve fikobiliprotein (PBP: PC, APC ve PE) bileşimleri üzerindeki etkisi üç siyanobakteri suşunda incelenmiştir. 12 günlük kesikli üretimde, Phormidium sp. ve Pseudoscillatoria sp. test edilen tüm nitrojen kaynaklarını kullanabilmişler olmasına rağmen her iki suş için de en iyi azot kaynağı amonyum klorür ve maksimum büyüme oranları sırasıyla µ=0,284±0,03 ve µ=0,274±0,01 gün–1, fikobiliprotein içerikleri %19,38±0,09 ve %19,99±0,14 kuru ağırlık olarak belirlenmiştir. Oysaki, Arthrospira platensis için en yüksek büyüme oranı µ= 0,304 ± 0,0 gün – 1 ve fikobiliprotein içeriği %22,27 ± 0,21 kuru ağırlıkta sodyum nitratla elde edildi. Bu tezin ikinci bölümünde, çeşitli ekstraksiyon tamponlarının kullanıldığı farklı ekstraksiyon metotlarının A. platensis ve P. tricornutum'dan elde edilen fikoksiyanin ve fukoksantin ekstraksiyonu için ekstraksiyon yöntemlerinin etkinliğinin belirlenmesi değerlendirilmiştir. Bu çalışmada d

Mikroalglerde bulunan karotenoidlerin tayini

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Bu tez kapsamında, Chlorella vulgaris mikroalginden ana karotenoidlerin ekstraksiyonu için ultrasonik destekli ekstraksiyon (UAE) yöntemi uygulanmıştır. Ekstraksiyon zamanı, etanol hacmi, ekstraksiyon sıcaklığı ve sıvı/katı oranı gibi ekstraksiyon faktörleri ve kombinasyonları yanıtlı yüzey analiz yöntemi (RSM) kullanılarak optimize edilmiştir. Optimal verim elde etmek için beş seviyeli dört faktörlü merkezi kompozit dizayn (CCD) kullanılmıştır. Ekstraksiyon zamanı (15-155 dk), etanol hacmi (%35-95, v/v), ekstraksiyon sıcaklığı (15-75°C) ve sıvı/katı oranı (30-150 mL/g) dahil olmak üzere dört bağımsız faktör optimize edilmiştir. Chlorella vulgaris mikroalginin ekstraksiyon koşulları spektroskopik ve kromatografik yanıt değerleri kullanılarak optimize edilmiştir. Spektroskopik yöntem altında toplam fenolik madde ve antioksidan kapasite (ABTS ve CHROMAC yöntem) miktarları yanıt değeri olarak alınırken ekstraksiyon zamanı, etanol hacmi, ekstraksiyon sıcaklığı ve sıvı/katı oranı etkileri incelenmiştir. Bu spektroskopik yönteminde optimum ekstraksiyon koşullarını optimize etmek için çok yanıtlı yüzey analiz yöntemi kullanılmıştır. Kromatografik yöntem altında ise karotenoidler (lutein, ß-karoten, ?-karoten gibi) HPLC analiz ile nicel olarak tespit edilmiş ve optimum ekstraksiyon koşullarını optimize etmek için tek yanıtlı yüzey analiz yöntemi kullanılmıştır. Çalışmalarımız, gelecekteki mikroalglerin antioksidan iyileşmesini değerlendirmek için yeni geliştirilmiş yöntemimizin (CHROMAC) kullanılması ve karotenoid analizi için temel çalışmalar olarak kabul edilebilir.