Thesis Search




SEARCH RESULTS

Mikrobiyolojik gübre kullanımının tek ürün domates (Solanum lycopersicum L.) yetiştiriciliğinde verim ve kaliteye etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Arazisi'nde bulunan bir cam serada yürütülmüş olan bu tez araştırmasında Mikrobiyolojik Gübre Kullanımının Tek Ürün Domates Yetiştiriciliğinde Verim ve Kaliteye Etkileri araştırılmıştır. Araştırmada bitkisel materyal olarak Bestona F1 (Solanum lycopersicum var. Bestona F1) domates çeşidi kullanılmış, fideler 90-50 x 40 cm sıra arası ve sıra üzeri aralıklarla dikilmiştir. Araştırmada parsel büyüklüğü 2.5 m2 olup her bir tekrarlamada 10 adet bitki yer almıştır. Çalışma kapsamında SP (Süper Pan) ve MF (MegaFlu) ticari isimleriyle iki farklı mikrobiyolojik gübre kullanılmıştır. Çalışmada iki mikrobiyal gübre ve kimyasal gübreleme kombinasyonlarıyla birlikte toplam 14 uygulama yer almıştır. Araştırma süresince L, Hueº ve Chroma renk değerleri, klorofil miktarı, meyve eni ve boyu (mm), meyve et kalınlığı (mm), suda çözünebilir toplam kuru madde miktarı (%), pH, asitlik (mg/100 g), C vitamini (mg/100 g), toplam verim (kg/m2), birinci ve ikinci sınıf verim (kg/m2) kriterleri incelenmiştir. Araştırma sonucunda mikrobiyal gübre uygulamalarının domates meyvelerinde belirlenen renk değerleri üzerinde etkili olmadığı görülürken, meyve sularında yapılan incelemelerde SÇKM bakımından farklılık oluşmamış, en fazla ölçülen pH değerleri SP-Kontrol ve MF-2 uygulamalarında olmuştur. Bunun yanında her iki mikrobiyal gübrenin de asitlik üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı, en yüksek C vitamini değerleri ise SP-4 ve MF-4 uygulamalarında analiz edilmiştir. Domates yapraklarında ölçülen klorofil içerikleri en yüksek olarak SP-3, SP-4, SP-Kontrol ve MF-4'de belirlenmiştir. Domates meyvelerinde ölçülen meyve eni ve meyve et kalınlıkları arasında önemli farklılıklar gözlemlenmemiş, meyve boyu bakımından en yüksek değerler SP-1 ve MF-5'de bulunmuştur. Hasat edilen domates meyvelerinde en yüksek birinci sınıf verimler SP-4, SP-3, SP-Kontrol, MF-6, MF-Kontrol, MF-4, MF-5 uygulamalarında, en yüksek ikinci sınıf verimler SP-Kontrol ve MF-3 uygulamalarında tespit edilmiştir. Toplam verim açısından en yüksek verim değerleri ise SP-4, SP-3, SP-Kontrol, MF-Kontrol, MF-6, MF-4 ve MF-5 uygulamalarından elde edilmiştir. Sonuç olarak verim değerleri incelendiğinde, %50 azaltılmış NPK gübrelerine ilave olarak mikrobiyal gübre uygulamaları yapıldığında, normal NPK gübrelemesi yapılan parsellerden elde edilen değerlere ulaşılmıştır. Bu sonuçlar gübrelemeden tasarrufun yanında, toprak canlılığı ve verimliliğinin arttırılmasına katkı koyabilecektir.

Mikrodalga kürünün F sınıfı uçucu kül geopolimer harcın dayanım gelişimi üzerine etkisinin araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bu çalışma, mikrodalgada kürlemenin geopolimerin dayanım gelişimi üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Geleneksel ısı kürlemesi uygulaması, ısının dış kenardan merkeze doğru hareket etmesine neden olmaktadır ve numuneler içinde eşit olmayan bir dağılım ısısı oluşmasına yol açmaktadır. Aynı zamanda geopolimerin mekanik özelliklerine etki etmektedir. Diğer taraftan, mikrodalga kullanımı kürlenme süresini kısaltmaktadır, numuneler içerisinde eşit ısı dağılımına izin vermektedir ve kısa sürede iyi mekanik özellikler elde edilmesini sağlamaktadır. Geleneksel ısıtma ve mikrodalganın, sodyum hidroksit ve sodyum silikat ile aktive edilen F sınıfı uçucu kül üzerindeki etkisi de incelenmiştir. Geleneksel ısıtma, 6 ve 24 saat boyunca yüksek sıcaklık 75 ve 90 ° C'de uygulanmıştır, diğer taraftan mikro dalga kürlemesi farklı sürelerde (5-60 dakika) ve farklı enerji seviyelerinde (100,180,300 ve 450 W) uygulanmıştır. Sonuçlar, 6 saat boyunca konvansiyonel ısıl kürlemenin kullanılmasının ardından mikrodalga kürlemenin, sadece geleneksel ısıtmada kürlenenlere kıyasla daha yüksek dayanım (sodyum silikat ile aktive edilen örnekler için) verdiği görülmüştür. 6 saat geleneksel ısıtmadan sonra mikrodalgada 180 W ve 1 saat ilave kür ile 80 MPa seviyesinde basınç dayanımı elde edilmiştir. Öte yandan 24 saat geleneksel ısıtma 40 Mpa mertebesinde dayanım vermiştir. Anahtar Kelimeler: Uçucu kül, Geopolimer, Mikrodalga kürü

Mikrofinans kurumlarının etkinliği: Yemen örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Uluslararası İktisat Ve İktisadi Gelişmeler Bilim Dalı
Mikrofinans, iktisadi büyümede önemli bir araç olup, bir çok gelişmekte olan ülkenin ekonomik kalkınmalarını hızlandırmada önemli yöntemlerden biridir. Finansal içerme olarak adlandırılan faydalı ve uygun fiyatlı finansal ürün ve hizmetlere kolay erişim, yoksulların refahının iyileştirilmesine yönelik kanıtlanmış etkisi nedeniyle politika yapıcılar ve uygulayıcılar arasında büyük ilgi görmüştür. Böylece, bazı ülkeler mikrofinans alanında başarılı olmuş ve önemli bir fark yaratmayı başarmışlardır. Bu çalışmanın amacı, Yemen'de Mikrofinans Kurumları'nın (MFK) etkinliğini girdi ve çıktı faktörlerini dikkate alarak analiz etmektir. Bu bağlamda çalışmada, 2009-2018 dönemini kapsayan yıllık veriler kullanılarak, Banker, Charnes ve Cooper'in (1984) Veri Zarflama Analizi (VZA) çıktıya yönelik (CRS) ölçeğe göre değişken getiri modeli uygulanmıştır. Bu dönemde Yemen farklı durgunluk dönemleri geçirmiş, 2011 yılındaki Arap Baharı Devrimi ve Yemen Savaşı'ndan (2015) ülke ekonomisi ve MFK'lar olumsuz etkilenmiştir. VZA sonuçları Yemen'deki mikrofinans kurumlarından Al-Amal mikrofinans kurumu dışında dikkate alınan diğer kurumlar için geçerli olmadığını kanıtlamıştır. Ancak, gösterge (rol modeli) olan bankalar ile gösterge oldukları etkin olmayan bankalar aynı faaliyet yapısına sahip bankalardır. Dolayısıyla herhangi etkin olmayan bir banka, kendisi için gösterge olan bankaların faaliyetlerini taklit ederek etkinlik sınırına ulaşabilmektedir. Anahtar Kelimeler: Etkinlik, Mikrofinans, Veri Zarflama Analizi (VZA), Banker, Charnes ve Cooper (BCC), Çıktıya Yönelik (CRS) Model

Mikrokredilerin KOBİ'ler üzerindeki etkisi: Kırgızistan örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 İktisat Politikası Bilim Dalı
Bu çalışmada, Kırgızistan'da KOBİ'lerin karşılaştığı sorunlar ve mikrokredilerin KOBİ'ler üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Kırgızistan egemen olduğundan bu günlere kadar KOBİ'lerin gelişimi, mikrokredi gelişimi ve mikrokredinin KOBİ'ler üzerindeki etkileri öneme alınmıştır. Araştırma sonucunda, mikrokredinin küçük işletmeler üzerindeki etkisi daha güçlü olduğu tespit edilmiştir. KOBİ'ler küçük mikrokredileri sermaye miktarını artırmak, yeni projeleri gerçekleştirmek, yeni makinaları almak, nakit akışında olan sorunu çözmek, mevsimlik düzensiz hareketleri kontrol etmek ve faaliyetini geliştirmek vb. için bu kredileri kullanmaktadır. KOBİ'lerin gelişimi için mikrokredi ve kredileri düşük faiz ile vermenin ve teminatı hafifletmenin olumlu etkileyeceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: KOBİ, Mikrokredi.

Mikroservis mimarisi için veri taşınması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Mikroservis mimarisinin; daha iyi sürdürülebilirlik, pazara ve üretime daha kısa sürede ulaştırma, ölçeklenebilirlik ve çok dilli programlama gibi önemli avantajları ile ortaya çıkması yazılım endüstrisinin tercihlerini mikroservis mimarisi lehine yönlendirmiştir. Bununla birlikte, monolit uygulamasının bir mikroservis uygulamasına dönüştürülmesi ile ilgili yerleşik bir metodoloji eksikliği vardır. Bu nedenle, bu tez çalışması, monolitik uygulamaların mikroservis uygulamalarına dönüştürülmesi ve veri taşınması için bir metot sunmaktadır. Önerilen metodu doğrulamak için bir vaka çalışması yapılmıştır. Bu vaka çalışması mevcut monolitik bir kütüphane sisteminin RESTful bitiş noktaları üzerinden iletişim kuran üç bağımsız hizmetle mikroservis tabanlı bir mimariye dönüştürülmesini içermektedir. Vaka çalışmasında NoSQL veritabanı teknolojisine sahip hayali monolitik bir kurumsal kütüphane sistemi ele alınmıştır. Önerilen yöntem, dönüşüm süreci boyunca kullanılmıştır. Süreç, monolitik uygulamanın parçalanması, mikroservis uygulaması için bir mimari tasarlanması, kodlama ve başarılı testlerinden oluşmaktadır. İşlem, verilerin herhangi bir veri tutarsızlığı olmadan monolitik uygulamadan mikroservis mimarisine taşınması ile sona ermiştir.

Milletlerarası özel hukukta inşaat sözleşmeleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Özel Hukuk Bilim Dalı
Milletlerarası Özel Hukukta İnşaat Sözleşmeleri başlıklı çalışmamızda, yabancı unsurlu inşaat sözleşmelerine uygulanacak hukuk Türkiye, Kazakistan ve Rusya'nın yürürlükteki kanunları çerçevesinde karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Sözleşmenin esasına uygulanacak hukuk objektif bağlama kurallarına göre tespit edilecek olduğunda, uyuşmazlığın nerede çözüldüğü önem taşır. Bu nedenle yabancı unsurlu inşaat sözleşmesine uygulanacak hukukun tespiti konusu, uyuşmazlığın devlet mahkemesinde ve tahkim mahkemesinde çözülmesi şeklinde ikiye ayrılarak araştırılmıştır. Ayrıca çalışmamızda inşaat alanında uygulanmakta olan uluslararası ve meslekî kuruluşlar tarafından hazırlanan FIDIC, NEC, JCT gibi standart kurallara da yer verilmiştir. Bu bağlamda, inşaat alanındaki standart kuralların hukukî niteliği ve bu kuralların devlet mahkemeleri ile tahkim mahkemelerinde nasıl uygulanacağı konusu araştırılmıştır. Türk, Kazak ve Rus hukukundaki sözleşmeye uygulanacak hukuku düzenleyen hükümlerin incelenmesi sonucunda, taraflarca sözleşmeye uygulanacak hukuk seçilmediği takdirde, yabancı unsurlu inşaat sözleşmesine uygulanacak hukukun objektif esaslara göre tespit edilmesinde Rus hukukunda yer alan düzenleme isabetli görülmüştür. Çalışmamızda, Rus Medenî Kanununda düzenlenen objektif esaslara göre sözleşmeye uygulanacak hukukun tespitine ilişkin kuralın, Kazak hukukunda da düzenlenmesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: İnşaat Sözleşmeleri, Yabancı Unsur, Standart Kurallar, Sözleşmenin Esasına Uygulanacak Hukuk, Türk Hukuku, Kazakistan Hukuku, Rusya Hukuku.

Milletlerarası ticarî tahkimde uyuşmazlıkların çözüm aracı olarak elektronik ticarî tahkim

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Geleneksel tahkim milletlerarası ticarî uyuşmazlıkların çözümünde yaygın olarak kullanılan bir çözüm yöntemidir. Elektronik tahkim, geleneksel tahkimin tüm özelliklerine sahip olan, ancak elektronik ortamda gerçekleşen tahkimdir. Geleneksel tahkimin, elektronik ticaretin gereklerine uygun gelişmeyi sağlayamadığı da aşikârdır. İşte bu durum karşısında, milletlerarası ticarî faaliyetlerden özellikle elektronik ortamda cereyan eden ticarî faaliyetlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların elektronik tahkim yoluyla çözülmesi artık sıkça gündeme gelmektedir. Elektronik tahkim, elektronik ticaretin gelişmesi ile paralel olarak gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Bu bağlamda, yüksek lisans tez çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde; tahkime ilişkin genel bilgiler içermektedir ve elektronik tahkime giriş niteliği taşımaktadır. İkinci bölümde ise, milletlerarası elektronik ticarî tahkimde kanunlar ihtilâfı meseleleri üzerinde duracağız. Üçüncü bölümde de elektronik tahkimde, tahkim talebinden karar verilme ve uygulama sürecine kadar değineceğiz. Bu çalışmada bu konuların ortaya çıkardığı sorunlar ve öneriler incelenerek çalışmaya son verilmiştir.

Milletlerarası Usul Hukukunda teminat

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Bu çalışmamızda, Türkçe, Çince, İngilizce kaynaklardan faydalanarak, teminatın ne olduğunu, amacını, farklı kurumlar arasındaki ilişkisini inceledik, yoğunlukla Türk hukukundaki teminat düzenlemesinin tarihi gelişimi ve günümüzdeki durumunu inceleyerek, kendi çapımızda, kaynaklar yardımıyla yorum yapmaya ve önerilerde bulunmaya çalıştık. Teminat Milletlerarası Usul Hukuku'nda önemli bir konu olup, bazı ulusal düzenlemelerde, teminat göstermeme sonucu, dava reddedilerek davacının hak arama özgürlüğünün engellenmesi söz konusu olabilmektedir. Teminat farklı ulusal hukuk sistemlerinde, farklı düzenlemelerle kendini göstermektedir. Çin Halk Cumhuriyeti gibi ülkelerin pozitif hukukunda yer almamaktadır. Ancak, karşılıklılık ilkesine dayanarak yabancı davacılardan teminat isteyebilmektedir veya teminattan muaf tutabilmektedir. Ülkeler farklı teminat düzenlemelerine rağmen iki taraflı ve çok taraflı anlaşma yoluyla, anlaşmaya taraf ülke vatandaşlarını teminattan muaf tutabilmektedir. Madem ki, anlaşmalarla ortadan kaldırılmakta olan bir kurum, teminatın haklı olup olmadığı tartışılabilir, fakat teminatın amacına baktığımızda, teminatın amacı dürüst olmayan davranışları önlemek, karşı tarafın ve mahkemenin muhtemel zararlarını karşılamak olduğundan, usul hukukunda büyük önem taşıdığı anlaşılmaktadır. Teminat aşırı miktarda istenip, teminat yükümlüsünü hak arama özgürlüğünden mahrum etmediği sürece, teminat amaca uygun hizmet eder, adalet ve düzeni korur. Türk hukukunda MÖHUK düzenlemesinde teminat yabancı gerçek ve tüzel kişilerden istenmektedir ve tek muafiyet şartı karşılıklılık olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemede hakimin takdir yetkisi çok kısıtlı kalmıştır. Eğer burada hakime bir yorum yetkisi tanınarak, özel durumlarda teminat yükümlüsü teminattan muaf tutulabilse, adaletin yerini bulmuş olarak görmekteyiz.

Milletlerarasi Aile Hukukunda çocuğun vesayeti

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Özel Hukuk Bilim Dalı
Milletlerarası aile hukukunun uygulamada en önemli konulardan birisi çocuğun vesayetidir. Bu nedenle Türk Milletlerarası Aile Hukukunda Çocuğun Vesayeti konusu seçilmiş ve incelenmiştir. Bu çalışmada, çocuğun vesayetine ilişkin kararın verilmesi ve sona ermesi ile vesayetin yürütülmesine ilişkin milletlerarası unsurlu konularda, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi, uygulanacak hukukun tayini ve vesayete ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine ilişkin sorunlar ele alınmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çocuğun vesayeti, uygulanacak hukuk, milletlerarası yetki, tanıma, tenfiz, çocuğun yüksek yararı.

Milli yapılarda bölgesel entegrasyon etkisi: Meksika ve Türkiye örnekleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
1980'lerde görülen uluslararası ekonomik krizler sonucunda, neoliberal ekonomi politikaları birçok ülkede serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde uygulanmıştır. Bunlardan birçoğu, iç ekonomik güçleri ve demokratik kurumları istikrarlı olmayan gelişmekte olan ülkelerdi. Sözde küreselleşme adı altında uygulanan bu serbest piyasa düzeninin sonuçlarından biri bölgesel bütünleşme veya ekonomik blokların yükselişi oldu; ama aslında bu meselenin ötesinde, toplumsal ve siyasi yapılarda da bazı yeni uygulama ve dönüşümler görülmekteydi. Bu çalışmada, Meksika ve Türkiye'de 1990'lı yıllarda yaşanan neoliberal reform ve sonuçları revize edilecek. Hipotez: her iki ülke de bloklarını geliştirmek için sosyo kültürel uyumdan daha çok ekonomik faydaların peşinde koşmaktadırlar, sonucunda neoliberal globalleşme altında olumsuz etkilenmektedirler ve gerçek bir bölgesel bütünleşme fırsatı kaybı yaşanmaktadır. Bu nedenle, bu araştırmanın önemi, iki ülkenin bölgesel entegrasyonlarının karşılaştırılmasıyla, bu ekonomik entegrasyonların ülkelerin ekonomisi, politik ve sosyal yapısı ile uluslararası ilişkileri üzerindeki etkisinin ortaya konmasıdır. Bunu yaparken araştırma İspanyolca, Türkçe ve İngilizce kaynaklarla temellendirilecektir. Anahtar Kelimeler: uluslararası ilişkiler, bölgesel entegrasyon, Turkiye, Meksika, neoliberal, serbest piyasa, globalleşme.

Mimari korumada artırılmış gerçeklik uygulamalarının kullanımının kayseri kuru köprü üzerinden değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Artırılmış Gerçeklik (AG), tıptan mimarlığa kadar birçok farklı alanda kullanılan bir iletişim aracıdır. Mimari koruma alanında AG, kültür varlığı ve kullanıcı arasında bir köprü olup sanal restorasyon, sanal anasytlosis, sanal rekonstrüksiyon veya arkeolojik sitlerin sanal yeniden yaratımında görselleştirme için bir araç olarak düşünülebilmektedir. Dünya çapında bu alanda çeşitli yöntemlerle birçok örnek çalışma geliştirilmiştir. Mimari koruma alanında kurgulanan bu çalışmalara bir katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmada, Kayseri Kuru Köprü Su Kemeri için fotogrametri ve bilgisayarlı modelleme yardımıyla 3B modelleri ve dokuları hazırlanmış, Roma-Bizans Dönemi'nden 2017 yılına kadar yapının geçirdiği önemli dönemlerin sanal rekonstrüksiyonlarını içeren modeller ve dokular, 3B motor artırıcı ve AG geliştirme platformu ile stereoskopik ve sürükleyici olmayan iki uygulama olarak tasarlanmış, AG uygulamalarının oluşturulması ve AG dosyaları Google Drive içine yüklenmesi aşamaları kurgulanmıştır. Hazırlanan bu uygulamalar ile Anadolu'da yeni tanınmaya ve kullanılmaya başlayan bu teknolojinin yaygınlaştırılması ve tanıtılmasına katkıda bulunulması, onarımı henüz gerçekleşmeyen, yarı yıkık yapıların farklı bir yöntem ile de değerlendirilebileceğinin ve tanıtılabileceğinin farkındalığının oluşturulması, kültürel mirasın tanıtımı ve diğer tarihi yapılar için altlık oluşturulması ve uygulama alanında literatüre katkıda bulunulması hedeflenmektedir.

Mimari travma: Savaşın kentsel hafıza üzerindeki etkilerinin prizren ve yakova bağlamında incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Mimari Tasarım Bilim Dalı
İnsanlık tarihi boyunca süregelen bir olgu olan savaş, bir yandan can kaybı ve birçok zayiatlar yaşatmanın yanı sıra, kültürel anlamda da geri dönüşü olmayan hasarlar bırakır. Hedef aslında fiziksel bir objeye saldırmaktan çok, bir düşünce veya ideolojiye saldırmak ve onu yıkıma uğratmaktır. Bu nedenle de, kentlere yapılan saldırılar, bir noktada, kentin hafızasına yapılmış saldırılardır. Kentsel hafıza ise kentin fiziksel bütünlüğünün yanı sıra, onu anlamlandıran değerlerin, geçmişin, kültürün, kimliğin ve yaşanmışlıkların birlikte var olması ile oluşur. Bir diğer deyişle, kent içinde yaşayan kentlinin kolektif hafızasının mekansal temsilidir. Kolektif hafıza, kentle birlikte hatırlar ve kentle birlikte unutur. Bu nedenle, savaşın getirdiği yıkım, kentsel hafızayı silmeye veya dönüştürmeye yöneliktir. Bu noktada savaşın kentsel hafızaya etkisini sorgulamayı amaçlayan çalışma, 1999 Kosova savaşı sırasında hasar görmüş olan Prizren ve Yakova kentlerine yoğunlaşmaktadır. Bu kentlere yoğunlaşılma nedeni, kentlerin zengin bir tarihi geçmişe ve kültürel mirasa sahip olmalarının yanı sıra, iki kentin aslında farklı yıkım süreçlerine maruz kalmış olmalarıdır. Yakova kenti 1999 savaşı sırasında yıkıma maruz kalmışken, Prizren kenti bazı istisnai yıkımlar (Prizren Birliği Binası) dışında 2004 ayaklanmasında yıkımlara sahne olmuştur. Bu doğrultuda, çalışmada ilk olarak kent ve hafıza kavramları incelenir ve bir kentsel hafıza sorgulamasına gidilir. Sonrasında savaşın yıkımına odaklanılır ve tarih boyunca yaşanan yıkımlara değinilir. Kent kırım, savaş mimarlığı, kültürel soykırım, mimari travma gibi kavramlar üzerinden kentsel hafızanın yıkımının kavramsal sökümü yapıldıktan sonra savaşların kentleri neden hedef aldığı ve yıktığı sorgulanır. Bu sorgulamalar sonucunda hafızanın yıkımı mimari travma kavramı çerçevesinde değerlendirilir. Savaş-yıkım ve kentsel hafıza arasındaki ilişkilerin kapsamlı bir şekilde incelemeye odaklanan bu çalışma, niteliksel araştırma yöntemlerini kullanarak kentleri hem fiziksel hem de fenomenolojik anlamda ele almaktadır. Örnek çalışma alanları olarak yoğunlaşılan Prizren ve Yakova kentleri, özellikle 1998-2004 yıllarında yaşanan yıkımlar üzerinden değerlendirilmişlerdir. Kentler tarihleri, gelişimleri, tarihi katmanları, makro form, mimari kültür, stil ve simge yapıları ölçeğinde değerlendirilerek özellikle kentsel hafıza ölçeğinde bağlamsal bir altyapı oluşturulmuştur. Kentlerin savaş sırasında yaşadıkları yıkımları, savaş öncesi ve sonrası yaşanan değişiklikleri kentlinin gözünden anlayabilmek için, kent sakinleri, mimar, sanatçı ve gazetecilerle görüşmeler yapılmıştır. Kentin tarihi dokusuna, multi-kültürel sosyolojik yapısına ve önemli tarihi eserlerine odaklanan açık uçlu görüşme sorular ile, kent sakinlerinin gözünden, kentte savaş öncesi ve sonrasında yaşanan anlamsal ve strüktürel değişikliklerin tespit edilmesi hedeflenmiştir. Elde edilen veriler, arşiv taramaları ve medya araştırmaları ile karşılaştırılarak yorum

Mimarlık eğitiminde BIM tabanlı disiplinlerarası işbirliği önerisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Bina tipolojisindeki degˆis¸imler, yeni malzemeler, artan s¸artname ve yo¨netmelikler, yeni ins¸aat yapım teknikleri ve karmas¸ık bina programları yapı brans¸larından profesyo¨nellerin daha sıkı is¸birligˆi ic¸inde c¸alıs¸malarını zorunlu hale getirmektedir. Bu su¨rec¸lerde geleneksel olarak yo¨netici konumunda olan mimarların rolu¨ de degˆis¸tirmektedir (D. Gu¨ney, 2015). Gerc¸ek c¸alıs¸ma ortamında mimarların kars¸ılas¸tıkları deneyimler ve karar verme su¨rec¸lerinin egˆitimde desteklenmesi o¨nem tas¸ımaktadır. C¸ok paydas¸lı proje su¨rec¸lerinde, is¸birligˆi ve birlikte karar alma adımlarında digˆer paydas¸ların ihtiyac¸larını ve o¨nceliklerini bilme mimarlık o¨gˆrencilerini daha donanımlı yapabilecektir. C¸ok paydas¸lı is¸birligˆi ortamlarında mimarların digˆer bina paydas¸ları ile birlikte c¸alıs¸ması su¨recinde teknolojinin kullanımı is¸birligˆi ic¸in kolaylas¸tırıcı bir rol alabilmektedir. Gec¸mis¸te CAD (Computer Aided Design, Tr. Bilgisayar Destekli Tasarım), mimari, statik, elektrik, tesisat projeleri gibi iki boyutlu c¸izimler u¨retmek ic¸in uygun bir arac¸ olarak go¨ru¨lu¨yordu (Huang L., 2009). Ancak CAD yazılımlarının veri c¸evrimi, aynı bilginin tekrarlı u¨retimi ve proje belgeleri arası koordinasyonun da sorunlar olus¸turmaktadır. CAD gu¨nu¨mu¨zde halen her disiplinin kendi ic¸inde gelis¸mesini desteklemektedir, ancak gelecekte paydas¸lar arasındaki is¸birligˆini ve etkiles¸imi kısıtlamaktadır (Belloni K., Kojima J. and Sepp P. I., 10–12 June 2009). Gu¨nu¨mu¨zde CAD yerini BIM arac¸larına terk etmektedir. Ac¸ılımı olan Building Information Modeling (Tr. Yapı Bilgi Modelleme) olan BIM, grafik ve grafik olmayan veri ic¸eren u¨c¸ boyutlu modellerin paydas¸lar arası bina yas¸am do¨ngu¨su¨ boyunca paylas¸ımına dayanır. BIM, tu¨mles¸ik bir proje tasarımı sagˆlamak adına farklı disiplinler arasında is¸birligˆi gu¨c¸lendirmektedir (Belhadj A. T., 1989). Bu tez c¸alıs¸ması, disiplinlerarası c¸alıs¸ma ortamlarının ilis¸kin egˆitim yaklas¸ımlarının mimarlık mu¨fredatında nasıl gerc¸ekles¸tirilebilecegˆine dair bir o¨neride bulunmayı hedeflemektedir. Farklı disiplinlerden o¨gˆrencilerin tasarım projesinde birlikte c¸alıs¸tıgˆı ve is¸birligˆi yaptıgˆı bir o¨gˆrenme ortamının sagˆlanması, mimarlık o¨gˆrencileri ic¸in son derece faydalı olacaktır. Bu is¸birligˆi ortamları ic¸in bu c¸alıs¸ma T tipi bir egˆitim modeli kullanmayı ve is¸birligˆinin gerc¸ekles¸mesinde ortak veri ortamı, bilgi paylas¸ımı ve yo¨netim aracı olarak BIM arac¸larından faydalanmayı planlamaktadır. AnahtarKelimeler : Mimarlıkta I·s¸birligˆi, C¸ok Disiplinli Mimari Masarım, Mimarlık Egˆitimi, Tu¨mles¸ik Proje teslimi (IPD), Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), Bilgisayar Destekli Tasarım, T-s¸ekilli Egˆitim Modeli.

Mimarlıkta mahremiyet kavramının kültürlerarası karşılaştırmalı değerlendirmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Ayırt edici mimarideki zor denklem, tasarım sürecinde optimum güzellik ve başarılı fonksiyonlar aracılığıyla yaratıcılığı elde edebilmektir. Mimar, mimari tasarım sürecinde ideal seviyedearatıcılığa ulaşmak için kendisini kullanıcının yerine koyarak onun tercihlerini ve mekanlar için ona uygun seçenekleri anlamaya çalışmalıdır. Yüksek Lisans Tezi çalışmam boyunca bana eleştirel bakış açısı, akademik duyarlılığı ve cesaretlendiren tavrı ile rehberlik eden danışmanım Doç. Dr. Emine Köseoğlu'ya derin ve içten minnettarlığımı sunarım. İstatistik uzmanı Dr. Ömer Bilen'e ve İngilizceden Türkçeye tercüme yardımı için Ayşe Emengen'e özel teşekkürlerimi sunarım. Hazırlamış olduğum anketin İngilizceden Almanca, Türkçe ve Çince olmak üzere farklı dillere tercümesi için yardım etmiş herkese teşekkür etmek istiyorum. 360° imaj teknolojisi ile desteklenen anket web sayfasını hazırlamak için pek çok zorluğun üstesinden gelen web geliştiricisi Mohammed Elbanna'ya takdirlerimi sunarım. Son olarak, beni bu yolda mümkün olan her şekilde destekleyen arkadaşlarım ve aile bireylerime teşekkür etmek istiyorum. Bu çalışmayı, bana gösterdiği sabır ve anlayışla en büyük takdiri hak eden eşim Sara Mohammed olmadan tamamlamam mümkün olamazdı.

Mimarlıkta tasarlama yöntemleri ve fraktal tasarımlar üzerine bir inceleme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Bu araştırmada, günümüz mimarisinde kullanılan farklı tasarım yaklaşımları irdelenerek, geometrik kurgular ile mimari biçimlenme arasındaki ilişki incelenmektedir. Fraktal yapılar özel birer örüntü oldukları için diğer örüntülerden farklı olarak tekrarlama, öz benzerlik ve kesirli boyut gibi bazı özelliklere sahiptirler. Bu sebeple fraktal yapılara ilişkin informel anlamaları belirlemek için fraktallerin özellikleri üzerine çalışılmıştır. Bu amaçla çalışmanın giriş bölümünde, çalışmanın amacı ve kapsamı açıklanmış ve çalışmada izlenen yöntemden bahsedilmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde tasarım ve mimarlıkta tasarım yaklaşımları anlatılmıştır. İkinci bölümde altın oran, öklid geometri ve karmaşıklık hakkında bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde fraktaller, dördüncü bölümde ise mimaride fraktaller ve fraktal tasarım örnekleri üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Fraktal Kavramı, Fraktallerin Özellikleri, Mimaride Fraktaller, Tasarlama Yöntemleri.

Mineralogy and potential characteristic of chromite of hamidiye/gaziantep

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Diğer
Çalışma konusunu oluşturan kromit cevherleşmesi, Islahiye Bölgesi sınırlarında N37 c3 paftasında içerisinde bulunan Alt Kretase yaşlı 'Ofiyolit nap'ı olarak değerlendirilmiş birim içerisinde bulunmaktadır. Kromittler, Dünit, ve harzburjitlerden oluşan tektonitler içerisinde faylara bağlı merceksi, ince tabakamsı olarak masif, saçınımlı nodüler yapıda bulunmaktadır. Yapılan çoklu sondaj verilerinden alınan kayaç ve kromit örneklerinde Pt, Pd, Rh ve Au için ICP-MS yöntemi ile, kromitlerde iz element içerikleri analiz edilmiştir. Kimyasal analiz sonuçlarına göre kromit %Cr2O3 42,03-52,1, Cr/Fe oanı 3,794- 4,216 arasında, PGE içeriklerinde; Ru oranı 90 ile 130 ppb, Ir oranı 24 ile 40 ppb, Os oranı 13 ile 50 ppb ve Rh oranı 6 ile 11 ppb arasında değişmektedir. Çalışma alanı cevherleşmelerinin, Plütonik kromitler ile NATO podiform kromitleri arasında bir değer sunmakta olduğu ve Manto podiform kromitleri alanına daha yakın bir alana düştüğü tespit edilmiştir. Tespit edilen koordinatlarda yapılmış sondaj verilerine göre 10,350 tonluk muhtemel rezerv hesap edilmiştir.

Mine-to-mill optimisation for increased throughput and profitability

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Maden İşletme Bilim Dalı
Sentinel Madeni (Kalumbila Madeni olarak da bilinir), First Quantum Minerals'e ait ve Kuzey-Batı Zambiya eyaletindeki Solwezi kasabasıdan yaklaşık 150 km uzaklıktaki Kalumbila şehrinde Kalumbila Minerals Limited tarafından işletilen büyük ölçekli bir bakır ocağıdır. Delme-patlatma ve zenginleştirme işlemlerinin performansını arttırmak amacıyla söz konusu bakır madeninde ocaktan-tesise (M2M) olarak adlandırılan bir optimizasyon çalışması yapılmıştır. Madencilik faaliyetleri ile cevher hazırlama süreçlerinin birbiri ile ilişkili olmasından dolayı her bir sürecin performansı bir diğerini etkilemektedir ve bu iki süreç birbiri ile uyum içerisinde olmalıdır. Ocaktan-tesise optimizasyon çalışması, madencilik faaliyetleri ve cevher hazırlama işlemlerinin performanslarını arttırmak amacıyla bu süreçlerin birbirleriyle ilişkili olan aşamalarını optimize etmek için bu iki süreci birbirine bağlamaktadır. Bu araştırmada, kapsamlı bir bilimsel ve mühendislik yöntembilimi kullanılmıştır. Bu yöntembilim, ocaktan-tesise stratejileri hakkında bilgi sahibi olabilmek amacıyla karşılaştırmalı değerlendirme çalışmalarını içermektedir. Ayrıca, maden yatağının jeolojik oluşumunu anlayabilmek amacıyla cevher karakterizasyonu yapılmış ve cevher yatağı farklı cevherleşme zonlarına ayrılmıştır. İncelenen bakır ocağında, sorunların neden kaynaklandığını ve bu sorunlara karşı alınabilecek önlemlerin belirlenebilmesi amacıyla cevher zenginleştirme tesisindeki ufalama devresi ile ilgili bir inceleme yapılmıştır. Bu ilk aşamada elde edilen sonuçlar; optimum kırma-eleme için gereken P80 değeri dikkate alınarak, delme parametrelerini optimize eden parçalanma modellerini geliştirmek amacıyla kullanılmıştır. Optimize edilmiş delme tasarımının uygulanması sonucunda meydana gelecek parçalanmanın tahmininde Kuz-Ram, Kırılmış Zon ve Swebrec Modelleri kullanılmıştır. Her bir P80 değeri için spesifik kırma enerjisini tahmin etmek için Morrel tarafından önerilen model kullanılmıştır. Son olarak, önerilen değişikliklerin uygulanması durumunda karşılaşılabilecek kazanç veya zararın parasal değerinin belirlenmesi için bir maliyet analizi yapılmıştır. Geliştirilen model; önerilen değişiklikler uygulandığı takdirde, kırıcı ve değirmen veriminde % 13'lük bir artış sağlanacağını ve kırılan ton başına maliyette 0,05 dolarlık tasarruf sağlanacağını göstermiştir.

Ming Hanedanı döneminde Osmanlı-Çin ilişkileri ve iklim değişiklikleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Bilim Dalı
XVI. ve XVII. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu ve Çin'deki Ming Hanedanı dünyada iki büyük devlet olup etraflarında en etkili uluslararası güçlerdir. Coğrafi olarak uzak olmasına rağmen eski devirlerden itibaren başlayan Türk-Çin ilişkileri, bu dönemde Osmanlı ve Ming Hanedanları ile devam etmiştir. XVI.-XVII. yüzyıllar arasında Osmanlı-Çin ilişkilerini araştırmak için bu çalışmada Ali Ekber Khitayi'nin Hıtainame si ve Seyfî Çelebi'nin Kitab-ı Tevarih-i Padişahan-ı Vilayet-i Hindu ve Hitây gibi Osmanlı kaynakları ve Ming Hanedanı'na ait olan Mingshi (Ming Tarihi) gibi resmi hanedanlık kayıtlarından faydalanılarak iki devletin ilişkileri incelenecektir. Bunun dışında Osmanlı ile Çin arasındaki tarihin bu dönemlerinde tesadüfi olarak aşırı soğuklar, kuraklık, çekirge istilası, kıtlık, salgın hastalık ve isyanlar gibi birçok benzer sıkıntının yaşandığı görülmüştür. Küçük Buzul Çağı (KBC) olarak bilinen iklim değişikliği ile bağlantı bu sıkıntılar Osmanlı İmparatorluğu'nun krizinde ciddi bir rol oynamış ve Ming Hanedanı'nın çöküşüne son derece etkili olmuştur. Günümüzde, iklim değişiklikleri insanların yaşamını her yanıyla etkilediğinden geçmişteki toplumlara etkilerini araştırmak büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla, bu çalışmada Osmanlı İmparatorluğu'nun ve Ming Hanedanı döneminde Çin'in ekolojisi incelendikten sonra iki devletin yaşamış olduğu sosyal, iktisadî ve siyasi krizlerde iklim değişikliklerinin rolü analiz edilecektir.

Minimization of torque ripples and speed control of switched reluctance motor through fuzzy logic based direct torque control method

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2017 Diğer
Anahtarlamalı relüktans motorları (ARM), statoru ve rotoru çıkık kutuptan oluşan ve sadece statorunda sargı bulunduran, rotorunda herhangi bir sargı ya da sürekli mıknatıs bulundurmayan basit yapılı elektrik makinalarıdır. Günümüzde relüktans motorları imalatının basit ve ucuz olması ve küçük hacimde çok yüksek moment üretebilmeleri, güç elektroniği devresinde diğer kollektörsüz motorlara oranla daha az anahtarlama elemanına ihtiyaç duyulması gibi üstünlükleri nedeniyle sanayide sıkça kullanılmaktadırlar. Bu motorların en büyük dezavantajları düşük hızlarda oluşan moment dalgaları ve bu bozukluk sebebiyle meydana gelen akustik gürültüdür. Bu dezavantajı en aza indirgemek için güç elektroniği devreleri kullanılmaktadır. Güç elektroniği sistemi temel olarak rotor pozisyonu, motor akımı ve gerilim değerlerine göre yapılan hesaba dayalı en uygun çıkış dalga şeklini oluşturmayı hedefler. Bu tezin ana amacı anahtarlamalı relüktans motor sürücüsünün moment darbelerini azaltmak ve sürücünün hızını kontrol etmektir. İlk olarak motorun çalışması, motorun modellemesi, moment dalgalarını oluşturması ve konvertör topolojisini içeren bir literatür çalışması yapılmıştır, ve sonrasında bulanık mantık denetleyici ile doğrudan moment kontrol yöntemi kullanarak anahtarlamalı relüktans motorun hız kontrolü ve moment dalgalarının azaltma çalışmaları yapılmıştır. Bu çalişmalar ve bulanık mantık denetleyici ile doğrudan moment kontrol yönteminin uygulaması MATLAB/SIMULINK ortamında yapılmıştır.

Minim-Martap boksit yataklarının (Adamawa bölgesi, Kamerun) jeolojisi, jeokimyası, yatak özellikleri ve kökeni

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Bu çalışmada, Kamerun Adamawa Bölgesindeki Minim-Martap Boksit Provensinde bulunan Terra-Rosa ve üç tane boksit yatağının, jeokimyasal bileşimi, jeolojisi, kalitesi ve kökeni değerlendirilmiştir. Boksit genelde alumina (alüminyum hidroksit, Jipsit, Böhmit ve diyaspor) mineralleriyle birlikte demir oksit mineralleri (hematit ve götit), kil mineralleri (genellikle kaolinit), kuvars ve az miktarda titanyum dioksit (TiO2), su ve çeşitli diğer minerallerin bileşiminden oluşur. Boksit var olan tüm alüminyumun %99'unun üretildiği ana madendir. Bu Minim-Martap Boksit provensinden, Danielle Platosu (15 örnek), Yolan Platosu (9 örnek) ve Minim-Martap Platosu (17 örnek) olmak üzere 41 Boksit örneği toplanmıştır. Bununla birlikte üç platodan ve çevresinden 11 adet Terra-Rosa örneği toplanmıştır. Terra-Rosa örnekleri birlikte analiz edilirken boksit örnekleri bölgelerine göre gruplandırılarak hazırlanıp analiz edilmiştir. Örnekler bozunma indekslerinden dolayı Ruxten Oranı ve Kimyasal Alterasyon İndeksi kullanılarak ölçülürken, majör, iz ve nadir toprak elementlerine bakılmıştır. Platonun jeokimyasal analizleri ortalama Al2O3 bileşimi için Minim-Martap (% 54,87) > Danielle (% 43,73) > Terra-Rosa (% 30,57) > Yolan (% 26,90) şeklindeki sıralanışı, Minim-Martap platosunun en iyi kalitede boksite sahip olduğunu gösterir; Fe2O3 için Yolan (% 47,41) > Danielle (% 24,53) > Terra-Rosa (% 16,75) > Minim-Martap (% 7,17) şeklindeki sıralanışı, Yolan'ın demirce zengin bir yatak olabileceğini gösterir; SiO2 için Terra-Rosa (% 27,75) > Yolan (% 3,80) > Minim-Martap (% 2,44) > Danielle (% 2,12) şeklindeki sıralanışı, Terra-Rosa'nın daha çok killi olduğunu gösterir; TiO2 için sıralanış Minim-Martap (% 4,54) > Danielle (% 3,54) > Terra-Rosa (% 2,98) > Yolan (% 2,49); ve ortalama ?REE bileşimi için sıralanış Minim-Martap (% 829,4) > Terra-Rosa (% 266,6) > Danielle (% 245,8) > Yolan (% 115,2) şeklinde olduğunu ortaya çıkarmıştır. Alkalilerin ve alkali toprak elementlerinin düşük değerlerine ek olarak, örnek gruplarının bozunma indeksinin ortalaması çok düşük çıkmış ve Ruxton Oranı R < 1 bulunmuştur ve ortalama Kimyasal Alterasyon İndeksi (CIA) > 98 değerleri çok yüksek çıkmıştır. Bu da Terra-Rosa'nın ve boksit yataklarının köken olarak şiddetli bozunmaya maruz kaldığını desteklemektedir. Tüm plato örnekleri çok güçlü lateritizasyon gösterse de Terra-Rosa örnekleri genelde orta derecede lateritizasyon göstermektedir. Lateritin oluştuğu kayaç, magma kaynaklı (siyenit, manto) kayaçlar değildir. Minim-Martap plato yatağı demirce zengin boksit yatağı, Danielle platosu demirli boksit yatağı, Yolan platosu boksitik demir madeni yatağıdır ve Terra-Rosa genelde kaolinitik boksitten oluşmuştur. Danielle platosu ve Minim-Martap yatağının ana kayacı orta pH'lı (bazik – asidik karakteristiği) mafik bazaltik-andezitli volkanik kayaçlarından, Yolan orta pH'lı ultramafikten mafiğe bazaltik-andezitli volkanik kayaçlarından ve Terra-Rosa bazik bazaltik-andezitli volkanik kayaçlarından oluşt