Thesis Search




SEARCH RESULTS

Mühimme defterlerine göre Kânuni ve II Selim döneminde Cezayir'e ait hükümler

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Mühimme Defterlerine Göre Kânuni ve II.Selim Döneminde Cezayir'e Ait Hükümler h. 982-961/m. 1553-1574 başlıklı bu tezde, Osmanlı Devleti'nin 1553-1574 yılları arasında Divan-ı Hümayun'da Cezayir hakkında aldığı kararlar incelenmiştir.Divan-ı Hümayun'dan Cezayir eyaletine gönderilen hükümler, eyalet hakkında sosyal, askeri ve iktisadi olarak bilgiler sunmaktadır.Divan-ı Hümayun'dan Cezayir'e gönderilen hükümler, sadece Cezayir'in dahili işleri ile alakalı değildir.Bir kısım hükümlerin ise, İspanya, Fransave Fas ülkesiyle ilgili olduğu görülmektedir. Bu tezde Cezayir'in coğrafyasından ve tarihçesinden kısaca bahsedilmiştir.Tezde Cezayir'in OsmanlıDevleti'ne tabi olması ve ardından eyalet teşkilatı sistemine dâhil edilmesi süreci ele alınmıştır.Eyalet idaresindeki yapılanma sırasında ortaya çıkan problemler İstanbul'a aksetmiş ve şikâyet veya talep ile ilgili mevzular Divan-ı Hümayun'da görüşülmüştür. Çalışmamızda 1553-1574 yılları arasında Divan-ı Hümayun'dan Cezayir Beylerbeyliği'ne gönderilen 216 hüküm tespit edilmiş ve Latin harflerine aktarılmıştır. Bu hükümler, Cezayir ülkesinin 1519 yılında Osmanlı Devleti idaresine geçmesinden sonra tespit edilen ilk hükümler olması itibarıyla da ayrı bir önem kazanmaktadır.

Mühimme defterlerine göre Osmanlı hakimiyetinde Sudan

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı
Osmanlı Devleti'nde karar organı olan Divan-ı Hümayun'da tutulan defterlerin en önemlisi olan Mühimme defterleridir. Osmanlı Devlet mekanizmasının işleyişi, tebaa ile olan ilişkiler, siyasi, askeri ve sosyal konulara dair hükümleri içeren birinci elden kaynak niteliğindedirler. Nitekim Önceden Osmanlı hâkimiyeti altına girmiş olan 38'i aşkin devletlerin tarihlerine ait kayıtlar mevcuttur. Bu ülkelerin yazarları tarihlerini yazerken osmanlı arşivine başvuru yapmadan yazdıkları eksik kalacaktır. Bu çalışmada kastedilen sudan, kân?nî Sultan Süleyman zamanında fethedilen Sudan topraklarında bulunan Habeş eyâletidir. Bu eyaletin büyük bir kısmı bugünkü Sudan'ın toprakları üzerinde olup ilk merkezi Sudan'nın meşhur liman şehri olan Sevâkin olmuştur. Osmanlı Arişvi'nde bulunan 267 Mühimme defterleri taradıktan sonra Habeş eyaleti'nin kuruluş ve Osmanlı'nın oradaki münâsebtleri ile ilgili hükümleri değerlendirdik. Dolaysıyla yapılan bu çalışma Mühimme defterlerindeki hükümler Sudan tarihine ışık tutması bakımında önemlidir. Anahtar kelimeler: Mühimme defterleri, Osmanlı, Sudan, Habeş, Sevakin, Musavva. .

Mülkiyet hakkı çerçevesinde Çıraqov davası

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
20. yüzyılın başından beri süren, 1988 yılında Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir savaş haline dönüşen Yukarı Karabağ sorunu, günümüzde hâlâ çözümlenememiş bir sorun olarak uluslararası gündemi meşgul etmektedir. Bu savaş neticesinde Azerbaycan topraklarının % 20'ye yakını Ermenistan tarafından ilhak edilmiştir. Yaklaşık 20.000 Azerbaycan Türkü öldürülmüş, 50.000'den fazlası yaralanmış, 1 Milyon Azerbaycanlı da göç etmiş veya yerleşim yerlerinden uzaklaşmak zorunda kalmıştır. Evlerini terk eden ya da göçe zorlanan insanlar çadırlarda, eski tren vagonlarında yaşamak zorunda kalmışlardır. Yukarı Karabağ Savaşının neticesinde 900'den fazla yerleşim yeri ve 130.939 konut Ermenilerin eline geçmiştir. Savaş sonucunda kasabalar, köyler tahrip edilmiş; okullar, hastaneler ve tarihi binalar yıkılmıştır. Ermenistan bu eylemleri ile insan haklarını güvence altına alan birçok uluslararası sözleşmeyi ve protokolü ihlal etmiştir. Azerbaycan'ın Avrupa Konseyi'ne üyeliği ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olması, bu insan hakları ihlallerinden dolayı mağdur kişilerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmalarının yolunu açmıştır. Bu çalışmada, gerçekleştirilen mülkiyet hakkı ihlalleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen Çıraqov ve diğerleri / Ermenistan kararı çerçevesinde incelenecektir. Çıraqov ve diğerleri v. Ermenistan davası, Yukarı Karabağ Savaşı sırasında ihlal edilen insan hakları ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan ilk başvurudur. Her ne kadar mahkeme tarafından böyle bir karar alınsa da binlerce insanın mülkiyet hakkı da aralarında olmak üzere birçok hakkı ihlal edilmeye devam edilmektedir. Bu tez sonucunda, Azerbaycan'ın sorunun çözümünde kullanabileceği önemli bir araç, somut olarak ortaya konacaktır.

Mülteci rejiminin Entegrasyon ve Yönetim paradigmaları açılarından değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı
Bu araştırma, mülteci rejimindeki yeni paradigmayı incelerken, neoliberalizmin, sermaye ve emek arasındaki ilişkiyi düzenlemek amacı çerçevesinde, mültecilerin entegrasyonuna mı yoksa yönetimine mi odaklandığını değerlendirmektedir. Nitel bir analiz sonucunda, rejimin paradigmasının, mültecileri filtreleyen, mültecilerin sayılarını ve kendilerine sağlanan korumanın niteliğini azaltan, mültecileri sınırlama ve mülteci akışlarını önleme stratejilerine dayandığı sonucuna varılmaktadır. Bu tez, Küresel Kuzey'in, mültecilik durumunu çözmeyi amaçlamadığını, bunun yerine, mültecileri düzensiz hale getirmek, mültecileri marjinalleştirmek ve mültecilerin oluşturduğu bu fazla nüfusu yerel ekonomilere entegre edecek şekilde bürokratik kategorilere ayırarak, sahne arkası kapitalizmde kullanmaya odaklandığını göstermektedir. Mülteciler, yerel iş gücünün istikrara kavuşturulmasına yardımcı olabilecek bir ucuz iş gücü havuzu olarak kullanılmakta ve Küresel Güney'in kıt iş gücü piyasasında birbirleriyle rekabet etmek durumunda bırakılmaktadır. Mülteciler, kamplar ve şehirler gibi biyopolitik alanlarda, kendilerine yatırım yapmaları ve insan olarak değerlerini sergilemeleri gereken ayaklı sermayeler olarak algılanmakta ve öznelliklerini inşa etmek için girişimci aktörler -homo economicus- olarak kabul edilerek yönetilmektedir.

Müşteri ikna sürecinde kullanılan yöntemler: Hazır giyim mağazaları örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bilim Dalı
İkna, insanlar arasında bir iletişim sürecidir. Bu süreçte iknacı, karşıdaki insanı kabullendiren kişidir. İknanın amacı ise ikna edici insanı anlaması ve ona inanmasıdır. Başarılı bir inanç, rakibin yeni bilgileri kabul etmesine ve daha sonra mevcut tutum ve inanç sistemine dâhil edilmesine ve dolayısıyla davranışının motivasyonel temelini değiştirmesine yol açar. Araştırmada işletmelerin kullandıkları ikna yöntemlerinden bahsedilmiş ve kullanılan bu yöntemlerin hazır giyim mağazaları sektöründe nasıl bir amaçla kullandığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada nitel yöntemlerden biri olan yarı yapılandırılmış mülakat yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'teki AVM'lerde ve Türkiye'de Kayseri ilindeki AVM'lerde faaliyet gösteren yirmi satış elemanıyla görüşmeler yapılmıştır. Araştırma sonucu elde edilen bulgulara göre, hazır giyim mağazalarında iletişim sürecinde kullanılan ikna yöntemlerinin etkin bir şekilde kullanıldığı ve bu ikna yöntemlerini müşterinin davranış ve isteğine göre kullanıldığı tespit edilmiştir. Türkiye'de ikna yöntemlerinin Kırgızistan'a göre daha fazla kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Diğer taraftan Kırgızistan'daki satış elemanları mağazaya gelen müşterilerin daha rahat hareket etmeleri gerektiğini düşünmektedir. Ayrıca müşteri memnuniyetini sağlamak için mağazanın temiz ve güzel kokması da iknanın gerçekleşme sürecinde önemli bir konu olarak dikkat çekmektedir. Mağaza kokusunun müşterilere satın almaya yönelik etki ettiği saptanmıştır. Anahtar kelimeler: İkna, İkna teknikleri, Turquality Projesi, Müşteri İlişkiler Yönetimi, Hazır Giyim Endüstrisi.

Müşteri ilişkileri yönetimi uygulamalarının müşteri memnuniyeti ve sadakatine etkileri: Telekomünikasyon sektöründe bir uygulama

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Günümüzün iş dünyasında büyük rekabetin nedeniyle, işletmeler bir yandan daha fazla pazar payı kazanmak ve daha fazla müşteriyi elde etmek, diğer yandan müşterilerini tatmin etmek ve sadık hale getirmek amacıyla farklı pazarlama stratejileri ve programları uygulamak için mücadele etmektedirler. MİY uygulaması, bir pazarlama stratejisi olarak son zamanlarda büyük önem kazanmıştır. MİY uygulaması sayesinde, işletmeler müşterilerine ilişkin bilgiye sahip olabilmekte ve müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak ve onları memnun etmek için bu bilgiyi ürün/hizmetlerine aktarabilmektedir. Bu şekilde, işletmeler müşterileri ile uzun süreli bir ilişki kurabilmekte ve müşterinin marka değiştirmesine karşı engelleri oluşturabilmektedir. Bu çalışma Burkina Faso'nun telekomünikasyon sektöründe müşteri ilişkileri yönetimi uygulamalarının, müşteri memnuniyeti ve sadakatine etkilerini incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmamızda MİY uygulamalarının 6 ana değişkeni incelenmiştir. Bunlar hizmet kalitesi, güven, ekonomik bağlılık, şikayet yönetimi, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımı ve ilişkisel bağlardır. Araştırmanın hipotezlerini test etmek için Burkina Faso'nun üç cep telefonu operatörünün müşterileri üzerinde bir anket yapılmıştır. Bulgular hizmet kalitesi, güven, ekonomik bağlılık ve ilişkisel bağlar önemli ölçüde müşteri memnuniyeti ve sadakati ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Şikayet yönetiminin müşteri memnuniyetine etkisi olduğunu ancak müşteri sadakatine etkisi olmadığı bulunmuştur. Beklentilerimizin aksine, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımının hem müşteri memnuniyetine hem de müşteri sadakatine hiçbir etkisi olmadığını ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, bulgular müşteri sadakatinin önemli bir belirleyicisi olarak müşteri memnuniyetinin rolünü doğrulamıştır. Genel olarak, çalışmanın bulguları Burkina Faso'nun cep telefonu şirketlerinde müşteri memnuniyetini ve müşteri sadakatini arttırmada, müşteri ilişkileri yönetiminin öneminin çarpıcı bir gösterisini sunmuştur.

Müşterilerin çevrimiçi alışveriş sitelerinde e-güven e-memnuniyet ve e-marka sadakat düzeylerinin tüketici davranış niyetlerine etkisi bir araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
E-ticaret kullanıcılarının artması, tanık olduğumuz karantina ve bizi daha fazla teknoloji kullanımına ve dijital devrime götüren daha birçok nedenden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, e-güven, e-memnuniyet ve e-marka sadakati boyutlarının davranışsal niyet (satın alma niyeti, ağızdan ağıza iletişim ve şikayet etme niyeti) boyutlarına etkisini incelemektir. Bu çalışma, sosyal medya aracılığıyla bir Google Formu kullanılarak çevrimiçi anketlerin dağıtıldığı nicel bir çalışmadır. Anket, kolay örnekleme yöntemi kullanılarak 239 kullanıcı tarafından gerçekleştirilmiştir. Anket maddelerini ölçerken, çalışmada kesinlikle katılmıyorum ile kesinlikle katılıyorum arasında derecelendirilen 1'den 5'e 5'li Likert ölçeği kullanılmıştır. Anket, araştırma hipotezlerimiz dikkate alınarak araştırma faktörleri arasındaki ilişkileri incelemek için uygulanan tüm tanımlayıcı ölçümler, faktörler, güvenirlik, korelasyon ve regresyon ölçümlerini içeren sonuçları analiz etmek için SPSS 21 programı üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, e-güven, e-tatmin ve e-sadakat ile ağızdan ağıza iletişim, satın alma niyeti ve şikayet niyeti ile orta ve göreli olarak anlamlı pozitif bir ilişkiye sahip olduğu görülmüştür. Öte yandan, e-sadakat ile şikayet etme niyeti arasında negatif ilişki olduğu tespit edilmiştir. e-güven, e-memnuniyet ve e-sadakatin ağızdan ağıza iletişim üzerinde pozitif, e sadakatin satın alma niyeti üzerinde pozitif, e memnuniyetin şikayet etme niyeti üzerinde pozitif, e sadakatin ise negatif yönde etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: e-ticaret, e-sadakat, e-güven, e-memnuniyet, Online alışveriş davranışı, satın alma niyeti, ağızdan ağıza iletişim ve şikayet etme niyeti

Müşterilerin elektronik bankacılıktaki teknolojik yeniliklere ilişkin tutum ve davranışları üzerine bir araştırma: Somali örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Pazarlama Bilim Dalı
Bilgi teknolojisinin hızlı gelişimi ve internetin yaygın kullanımı, yaşamın hemen hemen her alanında temel dönüşümleri beraberinde getirmiştir. Bankacılık sektöründe, günümüzde geleneksel bankacılık uygulamalarının yerini elektronik bankacılık uygulamaları almıştır. Somali bankaları, daha yüksek getiri ve piyasa penetrasyonuna dönüşeceği umuduyla, elektronik bankacılık hizmetlerinin sağlanmasına büyük ölçüde yatırım yapmaktadırlar. Bununla birlikte, bu teknolojinin hızlı bir şekilde kabul edilmesi her zaman müşterilerin bu hizmetleri benimsemesini ve kullanımını etkileyen faktörlerin sağlam bir şekilde anlaşılmasına bağlıdır. Bu nedenle, bu çalışma elektronik bankacılığın mevcut kullanım düzeyini değerlendirmeyi ve Somali'deki müşterilerin elektronik bankacılığa karşı tutumunu etkileyen faktörleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırma modeli, bazı ek değişkenler dahil edilerek genişletilmiş Teknoloji Kabul Modeline (TAM) dayanarak geliştirilmiştir. Model, Mogadişu'da ikamet eden profesyonellere uygulanan çevrimiçi bir anketten elde edilen veriler kullanılarak Yapısal Eşitlik Modellemesi (SEM) tarafından ampirik olarak test edilmiştir. Bu çalışmanın ana bulgusu, TAM değişkenlerinin algılanan fayda ve algılanan kullanım kolaylığının, müşterilerin elektronik bankacılığa karşı tutumları üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermektedir. Hizmetlerin farkındalığının, elektronik bankacılığın hem algılanan kullanışlılığı hem de algılanan kullanım kolaylığı üzerinde önemli etkileri olduğu bulunmuştur. Çalışma ayrıca algılanan riskin, algılanan kullanım maliyetinin ve mobil para transferinin müşterilerin elektronik bankacılığa karşı tutumları üzerinde önemli bir etkisi olmadığını göstermektedir. Bulguların sonuçları tartışılmakta ve gelecekteki araştırmalar için öneriler sunulmaktadır.

Mütekaddimûn ve Müteahhirûn Dönemi müfessirlerinin ortaya koydukları tefsir kurallarının mukayesesi -Taberî ve Alûsî örneği-

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Tefsir Bilim Dalı
Mütekaddimûn ve Müteahhirûn Dönemi Müfessirlerinin Ortaya Koydukları Tefsir Kurallarının Mukayesesi adlı bu çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde tez konusuna ilişkin temel tanımlamalar ve değerlendirmesini yapacağımız konularla alakalı farklı görüşler ele alınmaktadır. İkinci bölümde ise Taberî ve Âlûsî'nin bakış açılarına göre tefsir kaidelerinin uygulanma keyfiyeti ortaya konulmaktadır. Bu çalışmada her iki müfessirin, Kur'an ayetlerini tefsir kaideleri temelinde yorumlamaları, söz konusu tefsir kaidelerini kabul eden diğer bazı müfessirlerin de teyidiyle birlikte değerlendirilmektedir. Teyitlere ise karşılaştırma yapıldıktan sonra yer verilmekte ve böylelikle Taberî ve Âlûsî'nin bu alandaki bilimsel kudret ve yetkinlikleri de isbat edilmiş olunmaktadır. Yanı sıra, tefsir kaidelerinin her bir müfessir için vazgeçilmez derecede öneme haiz olduğu da net biçimde ortaya çıkmış olacaktır. Bu çalışmayla ayrıca yapılmak istenilen, tefsir kaidelerinin Arap Dili, nahvi ve belâgatı gibi pek çok ilimden yararlanılarak oluşturulduğunu tespit etmenin yanı sıra, her bir tefsirin, tefsir kaideleri açısından kendine has meziyetleri olduğunu ve bazı tefsir kaideleri Fıkıh Usulü ağırlıklı olurken, diğer bazılarının da kıraat ilmi ya da makâsıd ilmi gibi daha farklı ilimleri merkeze alarak oluştuğunu ortaya koymaktır. Anahtar Kelimeler: Farklılık, kaideler, tefsir, mukayese, tercih etme, problem, mütekaddimûn âlimleri, müteahhirûn âlimleri.

Müze ziyaretçilerinin sanal gerçeklik deneyimi: Fenomenolojik bir araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Bu çalışmanın amacı, Odunpazarı Modern Müzesi (OMM) ziyaretçilerinin sanal gerçeklik (SG) deneyimini nasıl algıladıklarını incelemektir. Nitel araştırma yöntemi fenomenoloji deseniyle yürütülen bu çalışmada veriler, yarı yapılandırılmış görüşmeler, araştırmacının yansıtmalı günlüğü ve belge incelemesi teknikleriyle toplanmıştır. Amaçlı maksimum çeşitleme ve ölçüt örnekleme tekniklerine başvurularak on iki katılımcıdan toplanan veriler, içerik analizi ile incelenmiştir. Analiz sonucunda elde edilen bulgular dört tema altında yorumlanmış ve katılımcıların ifadelerinden doğrudan alıntılar yapılarak sunulmuştur. Sonuçlara göre, ziyaretçiler, belirli itici ve çekici faktörler etkisiyle müzedeki SG uygulamasını deneyimlemeye karar vermektedir. SG deneyiminin ise, bilişsel, duygusal, algısal/duyusal, estetik, estetik, fiziksel, hazcı, iç gözlemsel, kullanılabilirlik, pazarlama, rekreasyonel ve sosyal olmak üzere on bir farklı boyutu bulunmaktadır. Ziyaretçiler, SG'nin farklı olarak müze eserleriyle etkileşimde bulunmayı sağlayacak, sanal müze ve müze eserlerinden farklı içeriği olacak şekilde kullanılmasını da önermektedir. Ayrıca, ziyaretçilerin müze deneyimi açısından SG'nin tekrar ziyaret etme niyeti, tavsiye etme niyeti, memnuniyet, diğer müzelerden farklılaştırma, bakış açısı edinme (bilişsel empati), araştırma niyeti, akılda kalıcılık ve ağızdan ağıza iletişim gibi bir takım deneyimsel çıktılarına ulaşılmıştır.

Müzelerde marka kavramının ve markaya yönelik tüketici algısının incelenmesi: İzmir müzeleri örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Pazarlama Bilim Dalı
Müzecilik alanında pazarlama uygulamalarına geçen yüzyıldan itibaren başlanmıştır. Markalamanın bu alan üzerinde uygulanmasının tarihi ise daha yenidir. Marka kavramı, müzeler için giderek daha da önem kazanmaktadır. Bu çalışmada markalama stratejilerinin müzelere uygulanmasının faydalarına, marka değeri ve onu etkileyen bileşenler olan marka bilinirliği, algılanan kalite ve marka imajının marka sadakati ile karşılıklı ilişkileri çerçevesinde yapılan analizlere yer verilecektir. Akademik açıdan bakıldığında, bu çalışmanın katkıları, tüketici bazlı marka değeri modelini müzecilik alanında uygulanabilirliğini incelemek ve marka sadakatinin oluşumunu ve marka değerinin aracılık işlevini açıklamaktır. Pratikte kullanım açısından değerlendirildiğinde bu çalışma, müze yöneticilerine pazarlama stratejileriyle ilgili planlamayı kolaylaştırmak için ziyaretçinin bakış açısından müze marka değeri geliştirme sürecini anlamalarında yardımcı olması beklenmektedir.

Müzelerdeki tarihi deri eserlerin karakterizasyonu, restorasyon ve konservasyona yönelik yöntemlerin incelenmesi ve geliştirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Tekstil Mühendisliği Bilim Dalı
Deri tarih öncesi mağaraların duvar resimlerinde bulunduğu gibi, insanoğlunun ilk çağdan beri deri ile ilgilendiği bilinmektedir. Arkeolojik derilerin iyi korunması, derilerin karakterisazyonu ve bozulma derecelerinin belirlenmesi hem konservatörler hem de arkeologlar için önemlidir. Dericilikte kullanılan tabaklama ve boyarmadde kaynaklarını belirlemek ve bozulma derecelerini tespit etmek günümüzde analitik yöntemlerle doğru kanıtları vermektedir. Bu amaçla, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü Başkanlığı tarafından yürütülen Marmaray Projesi ve İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projeleri kapsamında, 2006-2012 yıllar arasında Yenikapı'da (MRY), 2006-2012 yıllar arasında Sirkeci'de (SMK) ve 2014-2016 yıllar arasında Çatladıkapı'da (Avrasya Tüneli) (BTG) kazı çalışmaları yürütülmüştür. Denizaltı arkeolojik kazı alanından ortaya çıkarılan yüzlerce deri eserler ve tanımlanmayan deri objeler Bizana dönemini (Doğu Roma 4. ve 5. yüzyıl) göstermektedir. Bu tez çalışmasının amacı, Bizans dönemine ait on üç (13) adet deri objelerinin karakterisazyonunu incelemek, tabaklama ve renklendirici maddelerini tahribatsız ve mikro analizlerle belirlemektir. Fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopisi (ATR-FTIR) analizi, öncelikle deri işleminde bitkisel tabaklama yöntemi kullanıldığını ve deri objelerin bitkisel tanenlerle (gallotaninler, yoğunlaştırılmış tanenler ve hidrolize edilebilir tanenler) tabaklandığını ortaya çıkarmıştır. Deri tabaklayıcı malzemesi olarak mazı gomalağı (Quercus infectoria) veya meşe palamudu (Quercus İthaburensis) kullanıldığı belirlenmiştir. Yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC-DAD) analizi ile doğal tanen boya bitkilerinin deriyi renklendirmek için kullanıldığı tespit edilmiştir (Quercus infectoria veya Quercus ithaburensis). Taramalı elektron mikroskobu ve enerji dağılım X-Işını spektrometre (SEM-EDX) analiz sonucu, Bizans döneminde derileri tabaklamadan önce ön hazırlık için bakır sülfatın (CuSO4) olası kullanımını göstermiştir. Taramalı elektron mikroskobu ve enerji dağılım spektrometre (SEM-EDX) analizi, deri objelerinin yapısında oluşan hem ana bileşenleri hem de yabancı ortamdan kaynaklanan elementleri ortaya çıkarmıştır. Ek olarak, SEM derilerin bozulma derecesinin görsel değerlendirmesi için kullanılmıştır. Deri objelerinin yüzeyinde deniz tuzundan ve yabancı kimyasallardan kaynaklanan mikro ve makro boyutlarda kristal parçacıkların bulunduğunu göstermiştir. Ayrıca, deri yapısındaki liflerin bozulduğunu da ortaya koymuştur. EDX analizine dayanarak, organik bozulma faktörleri ve element oranındaki değişiklikler, deri objelerin bozulduğunu göstermiştir. pH, nem içeriği ve CIE L*a*b* analizler denizaltı deri eserlerin bozulma derecelerini belirlemek için faydalı olacağı düşünülmüştür. Yalnız, pH veya CIE L*a*b* analizleri ile deri eserlerin bozulduğu ne kadar söylense bile, tahribatsız ve mikro analizlerin bir bütün (ATR-FTIR, HPLC-DAD, SEM-EDX-MS-XRF) kombinasyonunu geliştirmek gerekir. Bu tez çalışmasında, seçilen an

MWCNTs grown carbon fabric/epoxy nanocomposites and their mechanical/thermal/electrical properties

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2022 Diğer
Polimer nanokompozitler, modern nanoteknolojinin araştırılması ve geliştirilmesinin en popüler alanlarından biridir. Bu kapsamında, çok duvarlı karbon nanotüpler karbon kumaşlar üzerinde kimyasal buharlama (CVD) tekniğinin kullanımı ile geliştirilmiştir. Hazır MWCNTs, alınan karbon kumaşlar ve MWCNTs büyütülen karbon kumaşlar ile güçlendirilmiş epoksi polimer kompozitler, mekanik, termal ve elektriksel özelliklerini araştırmak amacıyla üretilmiştir. MWCNTs polimer nanokompozitlere ilave etmede hem matris modifikasyonu (polimer ile doğrudan karıştırma) hem de lif modifikasyonu (lif üzerinde büyüme) teknikleri kullanıldı. Karbon lif ve MWCNT takviyeli epoksi kompozit yapılar üretmek için elle yatırma tekniği ve sıcak pres kullanılmıştır, epoksi/MWCNT kompozitleri için kalıba döküm ve fırında kürleme yapılmıştır. CVD ile büyütülen MWCNTs'in modifiye edilmiş karbon kumaş takviyeli epoksi kompozit yapıları, mukavemetleri ve modülleri bozulmuş olsa da, gelişmiş eğilme gerilimi gösterdi. Katmanlar arası kesme mukavemeti ve kopmaya kadar kayma gerilmesi özellikleri de azaltılmıştır. MWCNTs, yüksek mukavemet ve elastik modüllerinden dolayı nanofiller kadar ilgi çekici malzemeler olarak kabul edilmelerine rağmen, mevcut çalışmalarla iyi uyum içinde olan epoksi polimer kompozitleri geliştiremediler [1–4]. Öte yandan, belirli bir miktara (ağırlıkça %0.1) kadar MWCNTs, katmanlar arası kesme özellikleri dışında karbon/epoksi kompozit yapıların mekanik özelliklerini iyileştirmiştir. Hem epoksi/MWCNTs hem de karbon/epoksi/MWCNTs kompozit yapılarının termal ve elektriksel iletkenlik özelliklerinin MWCNT nanodolgu maddelerinin eklenmesiyle arttığı bulunmuştur.

N.P. Ostroumov'un Sart kavramı ve Sart diliyle Yuhanna İncili çevirisi (metin-şekil bilgisi)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Türk Dili Bilim Dalı
Üç bölümden oluşan bu tez çalışmasının Giriş bölümünde 19. yüzyılda Rus Çarlığının Orta Asyadaki misyonerlik faaliyetleri genel olarak tanıtılmıştır. O dönemde Rusların Orta Asya'da Türk dili üzerine çalışmaları hakkında da bilgi verilmiştir. Tez çalışmasının amaç kısmı olan birinci bölümünde ise N.P. Ostroumov'un 1867 yılında Sartiya dili adını verdiği lisanla yaptığı Yuhanna İncili çevirisi ekseninde onun Sart ve Sart dili kavramlarının içeriğini anlamaya çalışılmıştır. Bu hedefe yönelik olarak öncelikle Sart ve Sart dili kavramları hakkında bilgi verilmiştir. Sart etnik unsurunun diliyle ilgili diğer yaklaşımlar ve nihai olarak N.P. Ostroumov'un bir etnik unsur ve dil oluşturma çabası içerisinde kazandığı anlam ve ona yapılan itirazlardan bahsedilmiştir. Çalışmanın ikinci kısmında N.P. Ostroumov'un bahsi geçen İncil çevirisinin yazı çevrimi yapılmıştır. Şekil Özellikleri bölümünde Yuhanna İncil'inin şekil incelemesi ihtiva edilmiştir. Sonuç kısmında ise İncil tercümesinin sunduğu veriler ışığında N.P. Ostroumov'un Sart dili kavramıyla neye işaret ettiği tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: N.P. Ostroumov, Sart, Sart Dili, Yuhanna İncili

Nadir Şah Döneminde Afganistan

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı
Dört ana bölümden oluşan çalışmanın giriş kısmı Afganistan'ın coğrafi yapısına ayrılmıştır. Burada, ülkenin coğrafi ve sosyal yapısı, etnik kimliği ele alınmıştır. Birinci bölümde, Nadir Şah dönemine kadar Afganistan'ın tarihi incelenmiştir. Bu bölüm içerisinde Babürlü, Şibanî ve Safevi devletleri döneminde Afganistan, ülkenin doğu, güney ve batı cephesindeki halkın mücadeleleri ve Kandahar'da Hotekî ve Herat'ta Abdalî devletleriyle ilgili bilgi verilmiştir. İkinci bölüm, Nadir Şah'ın hayatı, Tahmasb Kulu Han'ın ordu komutanı olması, Abdalîler ve Galzaylılar'ı İran'dan çıkarması ve fetihleri gibi konulara ayrılmıştır. Üçüncü bölümde de, Nadir Şah'ın Afganistan'ı fethetmesi hakkında geniş bilgi verilmiştir. Dördüncü bölümde ise, Nadir Şah döneminde Afganistan'dan söz edilmiştir. Bu çerçevede Nadir Şah'ın Afganistan'da kurduğu idari ve sosyal düzen, bölgeye başka yerlerden yaptırılan göçler, imar ve iskân faaliyetleri gibi konular ele alınarak dönemin öne çıkan hususları incelenmiştir. Anahtar kelimeler: Afganistan, HotekÓ Devleti, AbdalÓ Devleti, Nadir ah, ah Eref

Nafion esaslı nanoliflerinin geliştirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Tez çalışmasının amacı yakıt hücrelerinde kullanılma potansiyeline sahip Nafion esaslı nanoliflerin geliştirilmesidir. Elektrolif çekim yöntemi ile tek başına Nafion'dan nanolif elde edilememektedir. Bu nedenle taşıyıcı polimer kullanılması gereklidir. Tez çalışması kapsamında taşıyıcı polimer olarak polivinil alkol (PVA), polietilen oksit (PEO) ve termoplastik poliüretan (TPU) seçilmiştir. İlk aşamada, Nafion/taşıyıcı polimer/çözgen karışımları ile farklı karışım oranlarında elektrolif çekimi gerçekleştirilmiştir. Elde edilen nanoliflerin morfolojileri SEM analizi ile incelenmiştir. Elde edilen nanoliflerdeki Nafion oranı taşıyıcı polimer tipine göre değişmektedir. En yüksek Nafion oranı PEO ile sağlanmıştır. Diğer yandan en ince lifler PVA ile elde edilmiştir. İkinci aşamada Nafion esaslı nanoliflerin, yakıt hücrelerinde kullanılabilirliği incelenmiştir. Bu aşamada en ince nanoliflerin elde edildiği PVA taşıyıcı polimer olarak seçilmiştir. Çünkü lif çapı inceldikçe daha iyi oryantasyon ve daha yüksek yüzey alanı elde edilmektedir. PVA ve PVA/Nafion nanolifleri üretilmiştir. PVA'nın sudaki dayanımının artırılması için membranlar stabilize edilmiştir. Ayrıca PVA'ya proton iletkenlik özelliği kazandırmak için sülfonlama işlemi uygulanmıştır. Stabilizasyon ve sülfonlanma FTIR analizi ile doğrulanmıştır. Nanoliflerin su ve metanoldeki dayanımları, oksidatif kararlılıkları ve iyon değiştirme kapasiteleri test edilmiştir. Isıl işlem ile stabilize edilmiş PVA/Nafion nanoliflerinin kararlılık açısından en iyi sonuçlar verdiği ve iyon değiştirme kapasitesinin de ticari Nafion® 115 membrana yakın olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak ısıl işlemle stabilize edilmiş PVA/Nafion nanoliflerinin yakıt hücrelerinde kullanım potansiyelinin bulunduğu ortaya konmuştur.

Nannochloropsis sp.'in bazı balık patojenlerine karşı antimikrobiyal etkisinin belirlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Mikroalg grubundan olan Nannochloropsis türleri akuatik çevre için önemli fotosentetik organizmalar olup aynı zamanda karbonhidrat, vitamin, protein ve enzim gibi antimikrobial ve antiviral ajan olarak da kullanılan birçok bioaktif bileşenin kaynağıdırlar. Nannochloropsis türleri gıda, kozmatik, eczacılık, su ürünleri yetiştiriciliği gibi sektörlerde direk olarak kullanıldığı gibi biogaz ve ilaç terapisi gibi biyoteknolojik yaklaşımlar içinde kullanılmaya başlanmıştır. Su Ürünleri Yetiştiriciliğinde, 240 bin ton ile Avrupa'da ikinci olan Türkiye'de, balık hastalıklarının etkili kontrolü için çevreye duyarlı ve antibiyotiklere alternatif kematörapik ajanların kullanımı bu sektördeki ekonomik kayıpların azaltılması için şarttır. Bizim çalışmamızda, Nannochlopsis türlerininden elde edilen extraktlarının Gökkuşağı Alabalığında hastalığa neden olan Aeromonas türlerine karşı antimikrobiyal aktiviteleri çalışılmıştır. Bunun için agar-disk difüzyon yöntemi kullanılmıştır. Aeromonas türlerinde pozitif inhibisyon zonları gözlenmiş ve 11,4-14,6 mm civarında zon çapları ölçülmüştür. Bu sonuç bize denenen Nannochloropsis türlerinde balık hastalık patojeni organizmalara karşı antimikrobiyal etkisinin mevcut olduğunu doğrulamıştır. Bu bulgular ışığında gelecekte su ürünleri sektöründe Nannochloropsis ekstraktları kullanılarak hastalık önleme çalışmaları ve besleme denemelerinin yapılmalı ve alternatif ajan olarak kullanılmalıdır. ANAHTAR KELİMELER: Antimikrobiyal test, Balık hastalıkları, Nannochloropsis

Nano kafes sistemlerin şekil optimizasyonu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Günümüzde bilim ve teknoloji gelişmesiyle nano malzemeler birçok sektörde kullanmaya başlanmıştır. Pahalı olması sebebiyle nano malzemelerin efektif kullanılması oldukça önemlidir. Bu açıdan nano yapıların kapladığı yerlerin ve/veya ağırlıkların minimize edilmesi ciddi fayda sağlayacaktır. Bu çalışmada kafes şeklinde modellenen nano yapıların frekans kısıtlayıcı altında şekil optimizasyonu yapılmıştır. Optimizasyon işlemi sırasında yapının ağırlığını minimize edecek şekilde en uygun kafes düğüm nokta koordinatlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Optimizasyon yöntemi olarak etkin meta-sezgisel yöntemlerinden bir olan Yapay Arı kolonisi kullanmıştır. Elde edilen optimum tasarım verileri doğrultusunda farklı atomik parametrelere göre hem makro hem de nano yapılarda atomik parametrenin etkisi ve bunların frekanslarla olan ilişkisi araştırılmıştır. Kafes yapı analizleri için Sonlu Elemanları Yöntemi kullanmıştır. Tez çalışmasında makro yapı olarak optimize edilmiş 37 elemanlı kafes, nano ölçekli olarak analizi yapılmış 13 ve 7 elemanlı kafes yapıları tasarım örnekleri olarak kullanılmıştır Elde edilen sonuçlarına göre makro yapılarda atomik parametre etkili olmuştur. Nano yapılarda ise yüksek e0a atomik parametre değerlerinde nano optimum tasarımları değişmektedir. Optimum yapıların frekanslarına bakıldığında genelde birinci modun hâkim olduğunu yüksek değeri e0a ise ikinci ve üçüncü modların frekansları limit frekans değerlerinden uzaklaşmaktadır.

Nano kompozit elastomerik elektrik iletken malzemelerde çatlak oluşum ve ilerlemesinin dıc metodu yardımı ile deneysel olarak incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Doğal kauçuğun çatlak oluşumunu ve ilerleme direncini birçok faktör etkilemektedir. En önemli faktörlerden biri, kauçukta kullanılan dolgu maddesi tipidir. Son zamanlarda, iki boyutlu düzlemsel grafen (grafen nanoplakaları; GNP'ler) ve çok duvarlı karbon nanotüpler (MWCNT'ler) nanodolgular olarak mükemmel takviye etkinlikleriyle büyük dikkat çekmektedir. Bu nanodolgular, takviye olarak çok düşük oranlarda kullanıldığında bile, kauçukların sadece mekanik özelliklerini değil, aynı zamanda çalışma ömrü (yorulma ömrü), elektrik iletkenliği, yırtılma direncinde iyileşmeler sağlamaktadır. Bu çalışmada, iki aşamalı mekanik bir karıştırma yöntemiyle ana malzemesi SVR olan bir kauçuk karışımı (SVR, SBR ve CBR) ve nanodolgular karıştırılarak elektriksel iletkenliğe sahip iki nanokompozit numune grubu hazırlanmıştır. Birinci grup grafen nanoplakalar (GNP'ler) ile takviye edilirken, ikinci grup ise çok duvarlı karbon nanotüpler (MWCNT'ler) ile takviye edilmiştir. Deneysel olarak sanki-statik yüke maruz bırakılan tek kenarına kesik açılmış (düz çentik) numuneler ile çatlak başlangıcı tahrik edilmiştir. Elde edilen bu tek kenar kesikli numunelerde çatlak ilerlemesi ve elektriksel direnç ilişkisini belirlemek için çekme deneyleri gerçekleştirilmiştir. Çatlak ucuna yakın bölgedeki lokal birim uzama dağılımını araştırmak için Dijital Görüntü Korelasyonu (DIC) tekniği kullanılmıştır. Sonuçlar çatlak uzunluğu, grafen dolgu oranı ve elektriksel iletkenlik özellikleri arasındaki ilişkiyi belirlemek için değerlendirilmiştir. GNP'ler, nanokompozitin yırtılma direncini olumsuz bir şekide etkilerken, MWCNT'lerin etkisi yırtılma direncini artırma yönünde elde edilmiştir. Nanokompozitin yırtılma davranışında çatlak ucuna yakın alandaki lokal performansla çok yakın bir ilişkisi olduğu gözlemlenmiştir. Her iki nanokompozitin elektrik iletkenliği, nanodolgu maddesi tarafından oluşturulan ve elektrik direncini azaltan iletken ağ ile geliştirilmiştir.

Nanosıvılar dolu dikdörtgensel kapalı kutularda doğal konveksiyon

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2014 Enerji Termodinamik Bilim Dalı
Bu çalışmada laminar akış şartlarında bir dikdörtgensel kapalı kutu içerisindeki nano akışkanın sabit duvar sıcaklığında doğal taşınımla ısı transferi incelenmiştir. Nano parçacıkların bir sıvı içerisindeki süspansiyonları nano akışkan olarak adlandırılır. Nano akışkanlar yüksek ısıl iletim katsayıları sebebiyle ısı transferi artırımı için gelecek vaat etmektedirler. An itibariyle, literatürde nano akışkanların ısıl iletim katsayıları ile ilgili çelişkili sonuçlar mevcuttur. Öte yandan söz konusu ısıl iletim katsayısı artışına sebep olan mekanizmalar henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Bu çalışmada, %1 ile %9 arasında değişen hacimsel oranlarda suya katılan Al2O3, TiO2 ve CuO nanopartiküllerden oluşan nanosıvıların doğal taşınım ısı geçişine etkisi FLUENT yazılımı kullanılarak sayısal olarak araştırılmıştır. Son dönemde yapılan deneysel çalışmalar, nano akışkanlarla elde edilen ısı transferi artırımının, ilgili ısıl iletim katsayısı artırımından yüksek olduğunu göstermiştir. Bu ilave artışın, nano parçacıkların akış içerisindeki rastlantısal hareketleri sonucu oluşan ısıl dağılışım olayı ile açıklanabileceği düşünülmektedir.