Thesis Search




SEARCH RESULTS

Resimli tarih geleneğinin önemli bir örneği: Hâfız-ı Ebrû, külliyat-ı tarih

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Sanat Tarihi Bilim Dalı
Bu çalışmanın ana konusu Timurlu hükümdarı Sultan Şâhruh (hak.1405-1447) için Herat'ta 820/1417-1418 yılında hazırlanan ve resimli tarih geleneğinin bilinen en özgün örneklerinden birini oluşturan Hâfız-ı Ebrû'nun Külliyat-ı Tarih adlı eseridir (Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesinde B.282). Çalışma monografik inceleme niteliğindedir. Bu bağlamda eser, XIV. yüzyılın ilk yıllarından itibaren örnekleri verilmeye başlanan resimli tarih geleneği kapsamında ele alınmış, eserin kodikolojik özellikleri ve metin içeriği incelenmiştir. Külliyat-ı Tarih'in içerisinde bulunan yirmi resmin konu seçimi ve metin-resim ilişkisi çağdaşı resimlerle karşılaştırılmış, üslup ve ikonografi açısından bu gelenek içindeki özgün, yenilikçi yanı irdelenmiştir. İlhanlı, Celâyirî, erken Timurlu dönemi Şiraz atölyelerinde yetişen sanatçıların bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkan Külliyat-ı Tarih resimleri bize bu alanda hazırlanmış resimli el yazma eser üretiminin sürekliliğini gösterir. Eserin sayfa tasarımının, birbirini tekrarlamayan tezhip programının, kullanılan desen ve tekniğin incelenmesi sonucunda bunların farklı sanat atölyelerinde yetişen sanatçıların özgün çalışmaları olduğu kanısına varılmıştır. Günümüzde muhafaza edilmekte olan eserin diğer üç örneğinden ikisi tezhipli fakat resimsizdir. Eserin nüshaları üzerinde karşılaştırma yapılmış, farklı isim altında kayıt edilen nüshaların birbirinden farklı girişleri tespit edilmiştir. İncelemeye konu olan nüsha XV. yüzyıl Timurlu yönetiminin bölgede güçlü bir siyasi otorite kurması, devletin kurucusu Timur'un vefatından sonra başlayan siyasi istikrarsızlığa rağmen Sultan Şâhruh döneminde istikrarın tekrar kazanılması, kargaşa ortamında kaybedilen toprakların büyük ölçüde tekrar kontrol edilmesi, Herat sarayının ilim-fen, kültür ve sanatının yeni merkezi oluşu açısından değerlendirilmiştir. Ayrıca, tarih eserlerine merakıyla bilinen Sultan Şâhruh'un dini ve siyasi kişiliğini göz önünde bulundurmamız bize Herat sarayında ne tür kitapların hazırlandığını, okunduğunu ve hükümdarın ilgisini çektiğini anlamada yardımcı olmuştur.

Resistive traits of traditional bazaars in the globalized world; Istanbul grand bazaar and the Medina of Tunis bazaars

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2017 Mimari Tasarım Bilim Dalı
Geleneksel çarşılar, günümüzüm küreselleşen ortamında risk altında olan yapılardır. Savaş, doğal afet, yangın gibi olaylar, mekansal organizasyonlarını tehdit ederken, işlevsel organizasyonları ise, kapitalist düzenin egemenliği altında değişime uğramaktadır. Geleneksel kentlerin ayrılmaz bir parçası olan çarşılar, kent yapılaşmasının çeşitli zaman dilimlerindeki mimari özelliklerini yansıtan, aynı zamanda ticaret işlevinin yanısıra kent içi iletişimin gerçekleştiği mekanlar bütünüdür. Çeşitli mekansal deneyimler aracılığıyla kent belleğinin kazındığı geleneksel çarşıların kültürel süreklilikleri, günümüzde kentlerin hızlı mekansal değişimleri karşısında tehdit altındadır. Bu çalışma, Dünya Kültür Mirası olan Tunus Medina çarşıları ve İstanbul Kapalı Çarşısının küreselleşme karşısındaki direnişlerinin önemini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kimlik, miras ve kolektif belleğin üçlü ilişkisinden ortaya çıkan kavramsal bir kültürel süreklilik modeli ortaya konmuş ve bu modeli desteklemek üzere bir alan okuması gerçekleştirilmiştir. Sonuçta, Tunus Medina geleneksel çarşıları ve İstanbul Kapalı Çarşı, kapitalist ticaret karşısında, kültürel sürekliliği korumasına yardımcı olan ve direnç gösteren özelliklerini halen sürdürebilmektedir.

Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu adlı romanının Gürcüce çevirisi ile mukayesesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Türk Dili Bilim Dalı
Çalıkuşu, Türk edebiyatının en çok okunan eserlerinden biri olarakedebiyatçıların dikkatini hep çekmiştir. Araştırmacılar bu eseri,değişik yönleriyle ele alarak irdelemişlerdir.Çalıkuşu'nun içerdiği zengin malzemeden dolayı günümüzde bile okuyucular arasında popülerliğini kaybetmemiştir.Bazı araştırmacılareserdeki sosyal konuları dahaçok vurgulamışlar, bazıları ise romanı Feride'nin aşkı ve duygularınıesas alarak değerlendirmişlerdir. Romandaki önemli unsurlar ve bahsedilmesi gereken meseleler arasında taşra, bürokrasi sorunları, kadın hakları, öğretmen olmanın zor yönleri saylabilir. Bu çalışmada bir dildeki çağrışımların bir hedef dile ne ölçüde çevirebileceği irdelenmiştir.Bu noktada eserin Türkçe ile Gürcüce arasındaki farklılıkları incelenmiştir. Bu çalışmanın ilk bölümünde Türkçe-Gürcüce arasındaki edebi ilişkiler, ayrıca çeviri ve çevirmenin rolü hakkında genel bilgiler sunulmuştur.Çalışmanın ikinci bölümünde Reşat Nuri Güntekin'in hayatı, sanatı, edebi kişiliğihakkında bilgi verilmiştir.Çalışmanın üçüncü bölümünde Çalıkuşu romanının Gürcüce çevirisi ile mukayesesi yapılmıştır. Çalışmanın dördüncü bölümünde üslup ve anlatım teknikleri değerlendirilmektedir.Beşincibölümünde ise dil incelenmiştir. Bilim Kodu : 11504 Anahtar Kelimeler : Reşat Nuri Güntekin, çeviride eşdeğerlik, kaynak ve hedef dil Sayfa : 123 Danışman : Öğr.Gör.Dr.Serap KARAKILIÇ AKI

Reşat Nuri Güntekin'in Yaprak Dökümü romanı üzerine dil incelemesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Türk Dili Bilim Dalı
Bu tez, Türk edebiyatının mühim ve başarılı yazarlarından biri olan Reşat Nuri Güntekin'in Yaprak Dökümü romanının dil özelliklerini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Bu çalışma, Giriş ve İki bölümden oluşmaktadır. Giriş Bölümünde Reşat Nuri Güntekin'den önceki Türk romanı hakkında bilgiler verilmiştir. I. Bölüm Reşat Nuri Güntekin'in Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri; II. Bölüm, Kelime Dünyası, Kelime Grupları ve Cümle ana başlıklarını taşımaktadır. Bütün kelimelerin sayısı, türleri ve sıklıkları bu bölümde belirtilmiştir. Çalışmada elde ettiğimiz tespitler genel biçimde değerlendirilerek Sonuç bölümünde verilmiştir.

Review of automation and robotics technology (ART) utilized in building construction projects

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2013 Diğer
Bu tez ARTnin (Otomasyon ve Robotik Teknolojisi) geliştirilmesi, tanıtılması ve sahada uygulanma operasyonları ile ilgili konuları ele almaktadır. Son on iki yıllık (2000-2012) süre içersindeki ARTnin sanatsal yanı, potansiyel uygulama alanları, sürümleri ve kullanıcılar üzerindeki etkisi inclenmiştir. İnceleme sadece otomasyon ve robotik Teknolojisi ile ilgilenen özel bilimsel dergilere sınırlı kaldı, örneğin, Journal of Automation in Construction, Proceeding of Automation and Robotics in Construction (ISARC), Journal of Computing in Civil Engineering, Journal of Construction Engineering Management. Bu dergi ve makaleler, Otomasyon ve Robotik Teknolojisi konusunda lider olanlardır, ve ISAARC tarafından önerilmiştir, nitekim, bu dergiler SCI (Science Citation Index) listesindedir. Otomasyon ve robotik Teknolojisinin bir çok araştırma ve yaklaşımlarını inceledikten sonra, ART özel faktörlere göre sınıflandırılmıştır. Bu faktöler şöyle: Robot Tipi, Coğrafi Bölge, Ülke, Gelişme aşaması, Kurum Referansı, görevler, Yıl, GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla). Tüm bu faktörler yerinde inşaat projeleri operasyonlarında ART sanatsal durumu keşfetmek ve ART uygulanabileceiği veya verimli uygulandığı potansiyel alanları belirlemek için kullanılmıştır, ayrıca, hangi ülkenin bu teknolojileri diğerler ülkelerden daha çok kullandığını bulmak, tezin niteliksel bölümündeki literatür taramasına dayalı yüksek düzeyli uygulama sebeplerini tanıtmak. Bu tez, sınıflandırma faktörlerinin arasındaki ilişkiyi incelemiştir. ART?nin gerçekte uygulanmasına engel teşkil eden boşluk veya bariyerleri tespit etmeye yarayabilir. Bu araştırmada, o faktörlerin (sınıflandırma faktörleri) arasındaki ilişkiyi keşetmek için SPSS programındaki bazı testler kullanılmıştır, örneğin, bağımsızlık için Ki-Kare testi ve tezin saysal bölümü için Spearman testi. ART?yi inceleyen 542 makalenin içinde, yerinde inşaat işleri faaliyetlerine doğrudan bağlı olan sadece 65 makale vardı. Her sınıflandırma faktörü üzerindeki frekans dağılımı gösterdi ki: robotların %63.1?I yarı otomatik, yerinde inşaat ART?lerin %57si Güney Kore ve Japonya?da bulunur, ARTlerin %58.2si prototip gelişim aşamasındadır, kurum referansı ART?lerin %60ını geliştirmesinde büyük rol oynadı, ART?lerin %60ı denetim ve bakım, malzeme teslimi ve montajı görevlerinde kullanılıyor. Sonuçların yorumlarının hepsi bölüm 5te anlatılmıştır. SPSS (Ki-Kare bağımsızlık testi) sonuçlarına göre; tespit edilen 11 ilişkiden, sadece 6sı önemli çıkmıştır. Yıl faktörleri ile coğrafi bölge, görevler ve kurum referansı faktörlerinin arasında ilişki var. Ayrıca, kurum referansı ile robot tipi, coğrafi bölge ile robot tipi ve, sonunda, robot tipi ile gelişme aşaması arasında göçlü ilişki tespit edilmiştir. Spearman testinden çıkan tek ilişki sadece robot tipi ile gelişme aşaması arasında tespit edilmiştir. Tez sonuçlarına göre, Japonya ve Güney Kore Asia ülkeleri gibi sağlanan devlet desteğinden dolayı ART?yi inşaat projelerinde kullanmaktalar. Yete

RHE 231 ve RHE 238 moleküllerinin anti-inflammatuvar etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bisbenzoksazol türevlerinin birçok çalışmada anti-proliferatif aktiviteleri ortaya konmuştur. RHE231 ve RHE238 iki yeni bisbenzoksazol türevi olarak tasarlandı ve bu çalışmamızda hem anti-kanser hem de anti-inflammatuvar etkileri incelendi. MTT kiti kullanılarak prostat (DU145), meme (MCF7) kanser hücreleri, fibroblast hücreleri (L929) ve makrofaj hücreleri (RAW264.7) üzerindeki anti-proliferatif aktiviteleri detaylı bir şekilde incelendi. RHE231 ve RHE238, kanser ve makrofaj hücre çoğalmasında zaman ve doza bağlı bir şekilde önemli ölçüde azalmalara yol açtı. Bu durumun aksine fibroblast hücre (L929), sayısında daha olumlu etki yarattılar. Böylelikle prostat ve meme kanseri hücrelerine karşı etkili kemoterapötikler olma potansiyellerini ortaya koyan bu türevler, tedavi sırasında fibroblast gibi normal hücre türlerinin proliferasyonunu etkilemeyecektir. Ayrıca, sandviç ELISA testi kullanılarak bağışıklık hücresi olan makrofajlar üzerinde yarattıkları etki de detaylı bir şekilde araştırıldı. İnflammatuvar sitokinlerin immünostimülatörü olarak lipopolisakkarit (LPS) kullanıldı. Her iki reaktif de LPS ile uyarılmış makrofajlar tarafından üretilen pro-enflammatuvar sitokin sekresyon seviyelerinde istatiksel olarak anlamlı ve önemli bir düşüşe neden oldular. RHE231 ve RHE238 uygulanan gruplarda TNF-?, IL-1ß ve IL-6 üretiminde, sadece LPS uygulanan pozitif control makrofajlarınkine kıyasla anlamlı bir düşüş vardı. Bisbenzoksazolün makrofaj gibi bağışıklık sistemi hücreleri üzerindeki olası sitotoksitesi, Trypan mavi boyama tekniği kullanılarak test edilmiştir ve hücre ölümüne yol açmadığı gözlemlenmiştir. Kimyasallar, makrofajlarda herhangi bir hücre ölümüne neden olmadan MTT test sonuçlarına göre anti-proliferatif rol oynamaktadırlar. Bu sonuçlar, iki yeni bisbenzoksazol türevinin, RHE231 ve RHE238'in, anti-kanser, anti-proliferatifve anti-inflammatuvar aktiviteye sahip olduğunu göstermektedir.

RHE 241 ve RHE 248 moleküllerinin anti-inflamatuvar ve anti-kanser etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Günümüzde birçok tıbbi araştırmanın amacı, daha güvenli ve daha etkili antikanser ajanları keşfetmektir. Benzoksazol bileşikleri, antikanser aktiviteleri de dahil olmak üzere geniş çapta biyolojik aktiviteleri nedeniyle tıbbi kimyada önemli parçalardır. Benzoksazol bazlı bileşiklere verilen ana örneklerden biri, çeşitli tümör hücresi tiplerine karşı sitotoksik aktiviteye sahip olan UK-1 (Bis-benzoksazol) 'dir. Daha güçlü antikanser ilaçları sentezleme arayışında, yüksek verimle yeni bis-benzoksazol (RHE 241 ve RHE248) türevleri tasarladık ve ürettik. Bis-benzoksazol türevleri, 4-kloro ikameli 2-aminofenol ve uygun dikarboksilik asitler arasındaki tek potlu siklizasyon kullanılarak sentezlendi. Sentezlenen bileşiklerin antikanser aktiviteleri, insan prostat (DU145) ve meme (MCF7) kanser hücreleri üzerinde MTT analizi kullanılarak test edildi, deneyler, mitokondriyal dehidrojenaz yoluyla canlı hücrelerin aktivitesi anlamına gelen hücre canlılığını ölçmek için kullanılır. Tetrazolyum MTT tuzunun (3- (4,5-dimetiltiyazol-2-il) -2,5-difenil tetrazolyum bromür) formazana dönüşümünü katalize eder. Bu dönüşüm sadece canlı hücrelerde meydana gelir, bu nedenle hücrelerin proliferatif ve metabolik değerlendirilmesi çok önemlidir. Ayrıca, bis-benzoksazol türevlerinin LPS ile uyarılmış ve uyarılmamış makrofaj hücre hatları (RAW 264.7) üzerindeki anti-enflamatuar etkisini, TNF-a, IL-1ß ve IL-6 üretim seviyesini değerlendirmek için sandviç ELISA kullanarak da test ettik. Her iki reaktifimiz de, prostat ve meme kanseri hücreleri ile makrofaj hücre hattı üzerinde anti-proliferatif etki göstermiştir. Bu gözlemlenen etki doz ve zamana bağlıydı. Test edilen her kimyasalda (50µg / ml, 75µg / ml ve 100µg / ml) farklı konsantrasyonlar kullandık ve hücreler 24 saat, 48 saat ve 728 saat süreyle inkübe edildi. Bu çalışma, günümüzde kullandığımızın dışında birçok yan ve yan etkisi olan alternatif anti-kanser ilaçları elde etmek için ileri sürecektir. bis benzoksazol bazlı RHE 241 ve RHE 248 molekülleri, ihtiyaç duyulan anti-kanser ilaçlarının özelliklerini ve arzularını veren ideal bir bileşik olabilir.

Rhodosporidium toruloidesy 27012 mayasından karotenoid ve tek hücre yağı üretimi ve optimizasyonu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2014 Diğer
Bazı mikroorganizmaların yüksek miktarda lipit ve karotenoidleri depolama kabiliyeti yıllardır bilinmektedir. Son yıllarda yollarının incelenmesi ve üretim koşulları ve kültür ortamlarının optimizasyonu için gerçek çabalar gösterildi. Tek hücreli yağlar (SCO) olarak bilinen mikrobiyal lipit bileşikleri özel ve hassas nitelikleri nedeniyle endüstriyel ilgiye sahiptirler. Yağlı mayalar (OY) hücresel kuru ağırlıklarının %20'sine kadar lipit depolama kabiliyetine sahip olarak tanımlanmıştır. Bu mayalar toplam mayaların küçük bir bölümünü teşkil eder fakat yaklaşık %25'leri lipidin %25'ini üretebilirler. Son yıllarda, sentetik renklerin toksikolojik etkileri hakkında artan kanıtlar dünya çapında düzenleyici kuruluşların izin verilen gıda renkleri listesini radikal bir şekilde budamasına yol açmıştır. Kimyasal olarak sentezlenen saflaştırılmış pigmentlere uygulanan katı kurallar sonucunda ve tüketici tercihleri ile gıda endüstrisinin büyümesinin bir sonucu, güvenli ve uygun renklendiriciler olarak karotenoidlere olan talep artmaktadır. Mikroorganizmalar karotenoidlerin biyoteknolojik yöntemlerle ucuz üretimini sağlar ve kimyasal senteze bir alternatif oluşturur. 600'den fazla farklı karotenoid bitkiler, bakteri ve mantarlar tarafından üretilir. Ancak, sadece birkaçı kimyasal sentezle faydalı miktarlarda elde edilebilir ve doğal kaynaklarından çıkartılır veya mikrobiyal fermantasyonla elde edilebilir. Bu çalışmada, karotenoidlerin ve Rhodosporidium toruloides Y27012'den lipitlerin üretimi üzerinde besiyeri katkılarının etkisi araştırılmış ve ayrıca besiyeri bileşenleri, yanıt yüzeyi metodolojisi (RSM) ile optimize edilmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde, ultrasonik (US) destekli ve HCI destekli extrasyon teknikleri olmak üzere karotenoidlerin Rhodosporidium toruloides Y27012. HCl-'den çıkarım verimi üzerinde 2 yöntem, kontrol tekniği (öğütme) ile mukayese edildi. Karotenoidlerin HCl destekli extrasyonu, 977±43.25 µg/g karotenoid verimi ve 31.24±0.78 mg/L konsantrasyonu ile US yöntemi ve öğütme (kontrol) ile mukayese edildiğinde en etkin yöntem olarak bulundu. Çalışmanın ikinci bölümünde, muhtelif karbon kaynakları, azot kaynakları ve farklı karbon azot oranları (C/N) ve katkı maddeleri Rhodosporidium toruloides Y27012'den en yüksek karotenoid üretimini elde etmek için araştırıldı. Çalışma süresince lipit içerikleri de belirlendi. İncelenen azot kaynakları arasında maya özütü karotenoid verimi ve konsantrasyonu (977.12 ± 43.25 µg/g ve 31.24±0.78mg/L) için en iyi azot kaynağı olarak tespit edildi, bunu pepton ve amonyum sülfat izledi. Maya özütü aynı zamanda en yüksek lipit içeriğini ve lipit verimini de verdi (41.71±%1.02, 15.23±2.06g/L). Pigmantasyonu ve lipit üretimi için, farklı şekerlerin karbon kaynağı olarak kırmızı maya Rhodosporidium toruloides Y27012 tarafından asimilasyonunda en yüksek karotenoid veriminin, karbon kaynağı olarak glikozun C/N = 40 oranında kullanıldığı zaman, 977.12±43.28 µg/g

Rıza Çolakoğlu'nun telafer'den derlediği metinlerde geçen halk bilimi ürünlerinin şekil bilgisi açısından incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
Bu çalışmada; Irak Türkmenlerinden araştırmacı yazar Rıza Çolakoğlu'nun Telafer'den derlediği metinlerde geçen halk bilimi ürünleri dört bölümde incelemiştir. Giriş bölümünde Irak Türkmenlerinin tarihi, nufüsları, yerleşim yerleri, Te-lafer sözcüğünün anlamı, Telafer tarihçesi, coğrafi konum ve sosyoekonomik duru-mu, Telafer'in eski mahalle adları ve bazı ana aşiret adları hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca Türkmen sözcüğünün anlamı, Irak Türkmen Türkçesinin tarihi, Çola-koğlu'nun hayatı, edebî kişiliği ve eserleri hakkında da kısaca bilgi verilmiştir. İkinci bölümde, Çolakoğlu'nun Telafer'den derlediği metinler şekil bilgisi açıdan incelenmiştir. Üçüncü bölümde, Telafer Türkmen Türkçesiyle yazılmış olan Telafer Folk-loru ve Hoyrat ve Manilerim adlı olan eserlerden yola çıkılarak 843 atasözü, 177 kafiyeli atasözü, 251 deyim, 75 dua, 187 beddua ve 479 mani çevri yazıya aktarılmış-tır. Dördünce bölümde ise Telafer'den derlenen metinlerde geçen sözcüklerin standart Türkiye Türkçesindeki farklı anlamları ve yabancı sözcüklerin Türkçe an-lamları alfabetik olarak verilmiştir.

Ricci solitons on lightlike hypersurfaces

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 Diğer
Bu tezde lightlike hiperyüzeyin, Ricci solitonun denklemini karşıladığını gösteriyoruz. Ayrıca, teoriyi destekleyen bazı teoremler ve sonuçlar veriyoruz. Ricci soliton denklemini sağlayan concircular vektör alanlarını kabul eden hafif benzeri bir hiper-yüzeyin gradyan Ricci soliton olma koşulunu da sağladığını ispatlıyoruz. Son bölümde, screen homotetik ve tamamen jeodezik lightlike hiperyüzeylerin Ricci solitonları ve gradyan Ricci solitonları olması için koşullar veriyoruz.

Richard Rorty'de bilim ve siyaset felsefesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Richard Rorty, kendisinin doğanın aynası olarak adlandırdığı geleneksel felsefe anlayışını Platon'dan Descartes, Kant ve Analitik düşünürlerine kadar takip ederek ciddi bir şekilde eleştirmiştir. O, felsefeye onarımcı bir yöntemle yaklaşarak zihin doğası ve özne-nesne ayrımı gibi geleneksel felsefenin sorunsallarının çözülmek yerine kenara bırakılması gerektiğini söylemiştir. Böylece epistemolojinin en çok tartışma konusu olan gerçeklik kuramı dış dünyayı doğrudan yansıtma olarak değil toplumsal pratik olarak tarif etmiştir. Bu yaklaşım onun düşüncesinde pragmatizmi siyasallaştırmasına yol açmıştır. Böylece O, Pragmatizmi politik liberalizmin gereksinimlerini elverişli hala getiren bir düşünce tipi olarak tanımlayarak pragmatizmin filozoflara tanıdık gelebilecek versiyonunu göstermiştir. Liberal demokrasinin Aydınlanma rasyonalizminden ayrılma zamanının geldiğini söyleyen Rorty felsefenin demokrasinin üstünlüğünü garanti altına alabilecek evrensel ve değişmez argümanlar sunamadığını söylemiştir. O, postmodernist ve pragmatist görüşleriyle bilim felsefesine de ayni yöntemle yaklaşmıştır. Bilim felsefesinde tartışılan kesinlik, nesnellik, yöntemsel gibi kuramları çerçevesinde tarif edilen güçlü akıl kuramı yerine güç gerektirmeyen toplumsal anlaşma çerçevesinde tarif edilen zayıf akıl kuramını yerleştirmiştir. Böylece bilimi Pozitivist ve mantıkçı pozitivist düşünürlerinden farklı olarak ele alan Rorty felsefe, bilim ve siyaset arasında pragmatik bir bağ kurarak insan bilimi ile doğa bilimi arasındaki ayrımı ortadan kaldırmıştır. Böylelikle, aydınlanma rasyonalitesini içermeyen bir bilimsel siyaset felsefesi inşa etmiştir.

Right to food in Sub-Saharan Africa and international policies

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı
Gıda güvensizliği, Afrika'nın az gelişmişliğinde merkezi bir yere sahiptir ve kamu politikalarına, özellikle de gıda hakkını uygulama politikası olmak üzere yeni bir yaklaşım gerektirir. Otuz yıllık bağımsızlıktan sonra, Afrika'da gıda güvenliğinin mevcut durumu sorular ortaya koyuyor. Uluslararası ve ulusal politikaların teşhisi, Sahra altı Afrika'daki gıda açığının belirleyicilerinin ve buna adanmış terapilerin veya çözümlerin analizini mümkün kılar. Sahra altı Afrika'da gıda güvensizliğinin kökenleri, eski sömürge güçleriyle ilişkileri asıl sebep olan tarihsel ağırlığın bir sonucu olarak yorumlanmıştır. Öte yandan, yapısal uyum, borç politikaları ve uluslararası ticaret politikaları. Ancak, hışırtı, kaynak israfı, yolsuzluk Afrikalıları sorumluluk için suçluyor. Sahra altı Afrika'da Gıda hakkına genel bakış, ulus politikaları ve uluslararası politikaları arasında keskin bir tezat oluşturuyor. Gıda güvensizliği olgusunun kötüye gitmesi, felaket politikalarının sonucu olan gıdaların bulunmaması, ekonomik erişilmezlik ve sosyal eşitsizlikle görülebilir. Yoksul eğitim, yönetişim sistemi, tarımın ihmali yapısal gıda güvensizliği sürecinde önemli rol oynamaktadır. Siyasi seçkinler, ulusal sistemlerin zayıf yönlerinden istifade ederek, gıda hakkını arttırmak için paranın çoğunu ele geçirdiler. Siyasi seçkinlerin gıda açığı tehlikesi karşısında dikkatsizliği, gençliğin marjinalleşmesi, sermaye kaçışı, zimmete geçirme, Afrika siyasi seçkinlerinin sorumluluğunun belirtilerini ortaya koyuyor. Dolayısıyla, yeni bir zihniyetin başlangıcı, Sahra altı Afrika'da gıda ve gıda güvenliği hakkında gerçek bir politika izlemede belirteç olarak ortaya çıkmalı ve hizmet etmelidir.

Risâle Tete'allaku bi-Kelâmi'l-Beyzâvî fî Tercîhâtihî Beyne'l-Hanefiyye ve'ş-Şâfi'iyye adlı eserin tahkiki ve İslâm hukuku açısından değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 İslam Hukuku Bilim Dalı
Bu çalışmada, 15 ve 16. yüzyıllarda yaşamış, İbn Bilâl'in, Risâle tete'allaku bi-kelâmi'l-Beyzâvî fî tercîhâtihî beyne'l-Hanefiyye ve'ş-Şâfi'iyye adlı eserin tahkiki yapılmıştır. Bu çerçevede müellifin hayatı, ilmi kişiliği ve eserleri tanıtılmaya çalışılmıştır. Çalışma, giriş, üç bölüm ve sonuç kısımlarından oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın konusu, amacı ve kullanılan yöntemle ilgili bilgi verilmiştir. Birinci bölümde müellifin hayatı, ilmi kişiliği ve yaşadığı döneme dair bilgiler sunulmuştur. İkinci bölümüde eserin genel bir tanıtımına yer verilmiştir. Bu bölümde ayrıca eserin ismi, müellife aidiyeti, nüshanın özellikleri, muhtevası ve önemi gibi çeşitli konulara değinilmiştir. Üçüncü bölümde Türkiye'de ve İslâm âleminde kullanılan tahkik yöntemlerine istinat edilerek adı geçen eserin tahkik çalışması yapılmıştır. Çalışmamızda İslâm Araştırmaları Merkezi'nin (İSAM) tahkik konusunda belirlediği kurallar dikkate alınmıştır. Sonuç bölümünde ise yapılan tahkik çalışmasından elde edilen sonuçlar özetlenmiştir. Anahtar Sözcükler: İslâm Hukuku, Hanefî, Şâfiî, Tercîh, İbn Bilâl, Beyzâvî.

Risk management practices in construction projects of Somali regional state, Ethiopia

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Yapı Yönetimi Bilim Dalı
İnşaat sektörü oldukça karmaşık ve risklidir; bu nedenle, risk yönetimi süreçlerini uygulamak inşaat firmalarının başarısı için çok önemli hale gelmiştir. Bu çalışma, Etiyopya Somali Eyaleti'ndeki inşaat projelerinde risk yönetiminin nasıl uygulandığını incelemektedir. Ayrıca, risk yönetimi ilkeleri uygulanırken daha fazla dikkat edilmesi gereken Eyaletteki en etkili inşaat risk faktörlerini de belirlemektedir. Literatür taraması, yaygın olarak kullanılan risk yönetimi süreçlerini ve tekniklerini betimlemekte ve inşaat projesinin başarılı bir şekilde tamamlanması için risk yönetiminin önemini göstermektedir. Somali Eyaleti'ndeki 43 inşaat şirketinin farklı katılımcılarına Ekim 2018 – Ocak 2019 tarihleri arasında anket uygulanmıştır. Katılımcılardan elde edilen veriler analiz edilmiş ve sonuçlar sütun grafikleri veya frekans tabloları şeklinde sunulmuştur. Elde edilen bulgulara dayanarak, Somali Eyaleti'ndeki inşaat projelerindeki bütçe ve bilgi eksikliğinden dolayı, eksik risk yönetimi uygulaması vardır. Bölgenin inşaat projelerinde meydana gelen en yüksek risk faktörlerinin tasarım hataları ve üst yönetim değişiklikleri olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma, Somali Eyaleti'nin inşaat projelerinin risk yönetimi uygulamaları konusunda yapılan ilk çalışmadır.

Robotic fish for monitoring water pollution

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2022 Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bilim Dalı
Dünya yüzeyinin büyük çoğunluğu sularla kaplıdır. Okyanusun bazı kısımları o kadar derindir ki Everest Dağı bile sanki hiç yokmuş gibi o derinliklerde kaybolur. Su kaynakları, tatlı veya tuzlu, büyük veya küçük fark etmeksizin, hepsi en eşsiz ekosistemlerden bazılarına ev sahipliği yapıyor. İnsanoğlunun çok eski zamanlardan beri okyanuslara yelken açtığı bilinmektedir. Ancak son yıllarda HOV'lar, ROV'ler ve AUV'ler gibi teknolojinin gelişmesi ile birlikte robotik araçlarla okyanusun derinlerine ulaşılmak mümkün olmuştur. Bu teknolojik gelişmelere rağmen okyanusların çoğu hâlâ keşfedilmemiş durumdadır. Gerek tek hücreli bir amipten gerekse Antarktika mavi balinalarına kadar her canlı, hatta her bir bitki de dahil olmak üzere hayatta kalabilmek için suya ihtiyaç duyar. Eğer su olmasaydı, dünyamızda da şimdiye kadar bilinen diğer gezegenler gibi yaşam olmazdı. Yeryüzünde yaşamın var olduğunun anahtarı sudur. Ancak ne yazık ki su kaynaklarına atılan her bir çöp kirliliğe sebep olmakta ve uzun vadede dünya üzerindeki canlıları olumsuz etkilemekte ve tehlikeye atmaktadır. Varlığımız suya bağlı olduğundan, su kalitesini bu doğrultuda izlemek ve korumak için gerekli adımları atmak vazgeçilmezdir. Su sadece karada yaşayanlar için sürdürülebilir bir koşul sağlamakla kalmaz, aynı zamanda içindeki çok sayıda canlılar için bir yaşam alanıdır. Bu su canlıları arasında en çok bilinen türlerden biri balıktır. Bu çalışmada, yüzgeçleriyle suda nasıl ilerlediklerini ve yüzdüklerini izleyerek esinlendiğimiz balık türlerinin kısa bir incelemesi yapıldıktan sonra biyomimetik olarak suda gezebilen ve dahili sensörler ile belirli okumalar yapabilecek robotik bir balık tasarlanmıştır ve su kirliliği ölçmek için kullanılmıştır. Bu şekilde elde edilen sensör okumaları suyun kalitesini ve durumunu izlemek için kullanılabilir. Buradaki robotik balık, bir balığın hareket davranışlarını taklit ederek suda yüzmeye çalışmaktadır. Bu çalışma 5 farklı bölümden oluşmaktadır. Bölüm 1, tüm fikrin kısa bir girişini ve balıkların yüzme davranışlarına göre sınıflandırılmasını sağlamaktadır. Balıklar yüzgeçlerini kullanarak suda yüzerler. Yüzgeçlerini, kendilerini ileriye doğru iten bir itici güç üretmek için kullanırlar. Yüzmek için balığın hangi kısmını kullandığı ve nasıl titreştiğine bağlı olarak balıklar farklı sınıflara ayrılabilir. Bu sınıflandırmalar balıkları daha iyi bir şekilde incelemeye yardımcı olur. Çeşitli gerekçeler temelinde ayrıntılı bir sınıflandırma bu bölümde daha ayrıntılı olarak tartışılmaktadır. Balıkları sınıflandırmak için yaygın bir yaklaşım, bir balığın yüzerken uyguladığı itme modlarına, yani itici kuvvetler oluşturmak için dalgalı veya salınımlı yöntemlere dayanmaktadır. Bu iki balık yüzme modu kategorisi, BCF (vücut ve/veya kuyruk yüzgeci) hareketi ve MPF (orta ve/veya çift yüzgeç) hareketidir. Bu tahrik modlarında ortak olan bir şey, itici kuvvet üretiminde en önemli rolü kuyruk yüzgeçlerinin oynamasıdır. Bu çalışmada Carangiform & Fusiform modeli tak

Robust adaptive type-2 neural fuzzy sliding mode control of a class of nonlinear systems

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2020 Diğer
Bu çalışmanın amacı aşırı birleşik dinamikleri ve sonsuz sayıda boyutu olan, esnek çok elemanlı doğrusal olmayan sistemler sınıfının kontrolü için bir uyarlamalı kontrol şeması tasarlamaktır. Modların süperpozisyonu yöntemiyle (AMM) sonlu sayıda boyutlu bir model elde edilir, ancak kesilmiş modelde sistemi zor bir kontrol problemi haline getiren belirsizlikler mevcuttur. Önerilen uyarlamalı kontrol şeması kayan kipli kontrol (SMC) ile tip-2 sinirsel bulanık sistemin (NFS) melezidir. NFS parametrelerini optimize etmek için yeni değiştirilmiş eşlenik gradyan (CG) algoritması kullanılmıştır, böylece kendi kendini uyarlama yeteneklerini geliştirir. Önerilen kontrol şemasının kontrol kuralı belirsiz sistem fonksiyonlarının tahminini gerektirir ki bunlar uyarlamalı NFS tarafından sağlanır. Kontrol sisteminin kararlılığı Lyapunov kararlılık teoremi kullanılarak sağlanmıştır. Önerilen kontrol şemasıyla karşılaştırmak amacıyla çeşitli diğer akıllı kontrol şemaları da test edilmiştir. Benzetim sonuçları açık biçimde önerilen kontrol şemasının sistemin doğal sapmalarını yönetmenin yanı sıra takip verimliliğini de iyileştirdiğini, bu nedenle doğrusal olmayan esnek çok elemanlı sistemler sınıfı için güvenilir bir teknik olduğunu açıkça ortaya koymuştur.

Rohingyaların tarihsel ülke dışılığı ve Bangladeşdeki hukuki durumu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Muhtemelen, Rohingya halkı etnik grubu ve mensup olduğu din yüzünden dünyanın en zulüm gören, savunmasız ve ezilen azınlık grubudur. 1970'lerden bu yana, Rakhine'de yaşayan Rohingyalara uygulanan bazı baskılardan komşu ülkelere kaçmak zorunda kalmışlardır. Bir milyondan fazla Rohingya, Bangladeş'in Cox Bazar bölgesinde yer alan mülteci kamplarına göç etmiştir. Rohingyalar, 1978, 1991-1992, 2012, 2015 ve 2016-2017'de askeri baskılara maruz kalmıştır. Son zamanlarda, Myanmar'daki Budist milliyetçiliği nedeniyle Rohingya Müslümanlarına yönelik zulüm artmıştır. Rohingyalar, Myanmar vatandaşlığına reddedildikleri için Myanmar'da çeşitli kısıtlamalardan ve insan hakları ihlallerinden muzdarip olmaya devam etmektedir. Yerel hükümet tarafından zulüm gören yerli Rohingyalar birkaç kez Bangladeş'e kaçmak zorunda kalmıştır. Aşırı nüfuslu bir ülke olan Bangladeş, şu anda dünyada mülteci barındıran 10. ülke konumundadır. Bu nedenle, Rohingya mültecilerinin kendilerini devlet zulmünden kurtarmak için defalarca Bangladeş'e gittiği görülmektedir. Bu araştırma, Myanmar'ın siyasi girişimini ve vatandaşlık yasasını analiz ederek, Rohingya halkına anavatanlarında yapılan tarihi zulmün nedenini bulmaya çalışmaktadır. Bu çalışma aynı zamanda yapılan bu etnik temizliğin küçük azınlık grubunun yaşamı üzerindeki sonucunu da ele almaktadır. Ayrıca, bu müslüman azınlık grubun Myanmar hükümeti tarafından topraklarında nasıl ve neden zulüm gördüğünü açıklamaktadır. Son olarak, bu çalışma Rohingya mültecilerinin şu anda Bangladeş'teki yaşam koşullarını ve barındıkları ülkelerdeki yasal durumlarını analiz etmektedir.

Role des medias sociaux dans la crise Congolaise

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Fransızca 2015 Diğer
Günümüzde, sosyal medya, söylentilerin ve alternatif ya da aktivist bilgilerin yayılmasında ve kamuoyunu etkilemede çok önemli rol oynamaktadır. Sosyal medya kanalları, Yeni Kongo krizinde, Kongo topraklarında işlenmekte olan insanlık suçlarının duyurulmasına hizmet etmektedir.Savaşçılar ve Direniş neferleri, tüm devlet suçlarını, insanlık suçlarını, yozlaşmayı ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaşanan adaletsizlikleri ifşa etmek amacıyla organize olmaktadır. Bu savaşçılar ve Direniş neferleri arasından bazı kanaat liderleri çıkmış ve uluslararası toplumu, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde sürmekte olan bu trajediye son vermeleri için zorlamak amacıyla protesto yürüyüşleri planlamayı kendilerine görev edinmişlerdir.

Role of foreign actors in ethno-political conflict: Case of the Republic of central Africa

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Afrika Çalışmaları Bilim Dalı
Orta Afrika Cumhuriyeti, 1960'ta Fransa'nın bağımsızlığından bu yana çok az gelişme görmüş ve yoksul bir ülkedir. BM İnsani Gelişme Endeksi'nin (2016 raporunda) 186'nın 180'inde sıralandı ve Barış Fonu'nun ilk 10'unda Haiti ve Afganistan'ın yanında. Ülkedeki son şiddet dalgası Mart 2013'te Seleka isyancılarının iktidara gelmesiyle başladı. Toplu katliamlardan, cinsel şiddetten ve yağmalardan sorumluydu. Bu çalışma, çatışmaya yol açan faktörleri ve yabancı aktörlerin bu çatışmadaki rolünü eleştirel olarak incelemektedir. Dolayısıyla, O.A.C.'daki çatışmaya neden olan dört unsur var. Dışlama, baskı, kaynaklar üzerinde rekabet ve yabancı katılım dahil R. Bu çalışma, Bozize'nin ve emsal rejimlerin benimsemiş dışlama politikaları ile birleştirilen baskıyı, ÇB'de şiddetin patlak vermesinde tetikleyici bir faktör olarak vurgulamaktadır. Bununla birlikte, mot önemli nedeni, siyasi elitler ve asiler grupları arasında güç ve kaynaklar için mücadele olan ekonomik faktördür. Çünkü ampirik kanıt, yabancı yatırımcıların ülkeden çekilmesinin neden olduğu çatışmanın arkasında derin bir ekonomik kriz olduğunu gösterdi ve pamuk, kahve gibi Ticari bitkilerin bozulmasının yanı sıra, orman gelirinin sömürüsünün azalmasının yanı sıra, bunun bozulmasının da bozulması.

Role of local media reporting on xenophobic conflicts in South Africa: An examination of print media coverage of the conflict in Soweto from 19 January 2015 to 5 February 2015

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer