Thesis Search




SEARCH RESULTS

Sarı Abdullah Efendi'nin Cevâhir-i ‎Bevâhir-i Mesnevî'si, I. cilt (inceleme-‎metin)‎

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Cevâhir-i Bevâhir-i Mesnevî, XVII. asrın önde gelen sûfî ve siyaset adamı ?Sarı Abdullah Efendi (ö. 1661) tarafından telif edilmiştir. IV. Murad'a (1623-1640) ?sunulan bu eser, Mesnevî'nin sadece I. defterinin şerhini ihtiva etmekle beraber bu ?defter üzerine yazılmış olan en kapsamlı şerh olarak tanınmaktadır. Cevâhir-i ?Bevâhir-i Mesnevî, Osmanlı kültür mirasının en kıymetli halkalarından biri ?niteliğindedir. Ayrıca bu eser Anadolu'da ve Türkçe kaleme alınan Mesnevî ?şerhleri arasında özel bir yere sahiptir. Bu eserin neşredilmesi, Türk-İslam ?edebiyatı alanında yapılan çalışmalar ve günden güne artmakta olan Mevlânâ ?araştırmaları için önem arz etmektedir. ? Bu tez çalışmasında Cevâhir-i Bevâhir-i Mesnevî'nin Süleymaniye ?Kütüphanesi, Fazıl Ahmed Paşa 740 numaralı nüshası esas alınmıştır. Bu nüsha, ?müellifin hem talebesi hem musahibi olan Cevrî (ö. 1654) tarafından istinsah ?edilmiş ve müellifin kontrolünden geçmiş olması açısından önem arz etmektedir. ?Ayrıca eserin birinci cildi 1287/1870'te Tasvîr-i Efkâr matbaasında, diğer ciltleri ?ise 1288/1871'de Matbaa-i Âmire'de, toplam beş cilt olarak neşredilmiştir. Tezin ?adlandırılmasındaki I. Cilt ifadesi, ilgili nüshadaki varak aralığının matbudaki ?karşılığıdır. Bu çalışmada ilgili bölüm transkribe edilmiş ve eserin içeriği ?incelenmiştir. Bu tez çalışması giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Girişte ?Mesnevî'nin birinci cildine yazılmış olan şerhler tanıtılmaktadır. Birinci bölümde ?Sarı Abdullah Efendi'nin hayatı, eserleri ve edebi kişiliği ele alınmıştır. İkinci ?bölümde Cevâhir-i Bevâhir-i Mesnevî'nin ele aldığı konular ve içeriği ayrıntılı bir ?şekilde incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise eserin nüshaları tanıtılmıştır; ayrıca ?birinci cildin yazma eserdeki ilgili varaklarda yer alan kısmı (1b-107b) ?transkripsiyonlu şekilde verilmiştir. ?

Sarı prenses çiklit (Labidochromis caeruleus fryer, 1956) balığında embriyolojik ve larval gelişim: Morfometrik ve histolojik inceleme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Diğer
Bu tez ile Afrika çikliti sarı prenses (Labidochromis caeruleus Fryer, 1956) balığının embriyonik ve larval gelişimi incelenmiştir. 27±1ºC su sıcaklığında havalandırmalı koşullarda tutulan 5 adet dişi damızlıktan (TB:7,46±0,68, K: 1,73±0,16, Toplam yumurta sayısı 140 adet, yumurta verimi: 28,0±13,13 adet/dişi) elde edilen yumurtaların kısa eksen boyu (YKEB) 2,84±0,06 mm (R2=0,53) ve uzun eksen boyu (YUEB) 3,86±0,04 mm (R2=0,24) olarak belirlenmiştir. Döllenmeden sonra ilk bölünme 1,5 saat sonra gerçekleşmiş, 38. saatte embriyonun vitellüs üzerinde oluştuğu görülmüştür. Açılma yaklaşık 74. saatten sonra gerçekleşmiştir. 25-27. günlerden itibaren vitellüs kesesinin tamamen çekildiği belirlenmiştir. 30 gün süreyle vitellüs uzun eksen boyu (VUEB için R2=0,87) ile vitellüs kısa eksen boyu (VKEB için R2=0,89) günlere göre azalırken, larvaların toplam boylarının (1. gün TB 5,86±0,25, 30. gün TB 17,30±0,25 mm, R2=0,99) ise doğrusal olarak arttığı belirlenmiştir. Larval gelişimde dokular histolojik kesitler üzerinden tanımlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Çiklit, Embriyoloji, Larva gelişim, Histoloji

Sarı Uygur Türkçesinin ağızları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Diğer
Tez Sarı Uygur Türkçesi ağızlarının bir ses bilgisi incelemesidir. Çin resmî literatüründe, Moğolca konuşanları ile birlikte ortak Yugur etnonimi ile adlandırılan Sarı Uygur Türklerinin Türkçe konuşanları Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içinde yoğun olarak Gansu Eyaleti Sunan Sarı Uygur Özerk İlçesi'nin Dahe ve Minghua nahiyesi ile Hunagcheng kasabasında yaşamaktadırlar. Bugün hem Türkçe hem de Moğolca konuşan Sarı Uygurlar dil kaybı tehlikesi içindedirler. Tezde, Türkçe konuşan Sarı Uygur Türklerinin yoğun olarak yaşadığı bölgelerden 2011 ve 2012-2013 tarihleri arasında derlediğimiz ses kayıtları temelinde Sarı Uygur Türkçesi ağızlarının hem betimlemeli hem de tarihsel ve karşılaştırmalı ses bilgisi incelenmiştir. Tez bir giriş ve yedi bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde tezin sınırları, yöntemleri, çalışmamızın temelini oluşturan malzemenin elde edilmesi gibi konular üzerinde durulmuştur. Tezin 1. Bölümünde, Çince birincil kaynaklar da değerlendirilerek Sarı Uygur Türklerinin tarihi ve Sarı Uygur Türklerinin yaşadıkları yer ayrıntılı olarak tanıtılmıştır. Tezin 2. Bölümünde Sarı Uygur lehçesinin Türk dili içindeki yeri belirlenmeye çalışılmış, Sarı Uygur Türkçesi üzerinde yapılan çalışmalar ve Sarı Uygurların dil durumu üzerinde durulmuştur. Tezin 3. Bölümünde Sarı Uygur Türkçesi ağızları ses düzeni ve parçalar-üstü unsurlar bakımından betimlenmiştir. 4. Bölümde Ortak Türkçe ile Sarı Uygur Türkçesi ağızları tezin Metin bölümündeki ağız malzemesine dayanılarak tarihsel ve karşılaştırmalı olarak bütün yönleri ile incelenmiştir. Bu bölüm Ortak Türkçenin ünlü ve ünsüz seslerinin sözcükteki bütün konumları dikkate alınarak Sarı Uygur ağızlarındaki değişme ve gelişme aşamalarının belirlendiği ve Ortak Türkçe seslerin Sarı Uygur ağızlarındaki linguistik değişkenlerinin dağılımlarının ortaya konduğu bir bölümdür. 5. Bölümde, Sarı Uygur ağızları benzeşme, benzeşmezlik, fonolojik dayanıklılık, tam parça süreçleri gibi fonolojik ve morfonolojik süreçler bakımından ele alınıp incelenmiştir. 6. Bölüm, metinlerden oluşmaktadır. Derlemelerimiz IPA (Uluslararası Fonetik Alfabe) ile yazıya geçirilmiş ve hem bu bölümde hem de inceleme bölümlerinde bütün Sarı Uygur Türkçesi biçimler için IPA kullanılmıştır. 7. Bölüm, Metinlerin bir dizinidir. Sonda tezin hazırlanması sırasında yararlanılmış olan kaynaklar yer almaktadır.

Satıraltı amme cüzü tercümeleri üzerine karşılaştırmalı dil incelemesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2014 Türk Dili Bilim Dalı
Satıraltı Amme Cüzü Tercümeleri Üzerine Karşılaştırmalı Dil İncelemesi başlıklı çalışmada satıraltı Amme cüzünün, Karahanlı Türkçesi, Harezm Türkçesi, Eski Oğuz Türkçesi ve Türkiye Türkçesi dönemlerindeki meâlleri karşılaştırılarak incelenmiş ve dizini yapılmıştır. Tezin giriş bölümünde çalışmanın amacı ve yöntemi belirtilmiştir. Birinci bölümde Kur'an-ı Kerim'in satıraltı tercümeleri hakkında kısa bir tarihçe verilmiştir. İkinci bölümünde Amme cüzünün dizini verilmiştir. Üçüncü bölümde, Türkçenin farklı dönemlerinde Amme cüzünün kelimeleri ses, biçim bilgisi ve leksikoloji açısından değerlendirilip hazırlanmış dizinin tüm kelimelerin kökenini belirleyip yabancı kelimelerinin yoğunlukların oranını grafikle gösterilmiştir. Anahtar Kelimeler : Satıraltı tercümeleri, Amme cüzü, karGılaGtırma, tarihî Türk lehçeleri,karGılaGtırmalı dil, leksik, morofoloji, fonetik

Satış sonrası müşteri hizmetlerinin müşterilerin marka bağlılıkları üzerindeki etkisi: Otomotiv sektöründe bir uygulama

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Otomotiv sektöründe satış sonrası hizmetlerin marka bağlılığı üzerindeki etkisin incelemek amacı ile ortaya çıkan bir çalışmadır. Bu amaçla satış sonrası hizmetlerini: Garanti, Montaj ve Teknik eğitim, Bakım onarım ve Yedek parça, Müşteri Şikâyeti, Yetkili servis ağları olarak belirtilip Gaziantep Üniversitesindeki çalışanlardan otomobil sahibi olan toplam 385 kişiden veri toplanmış. Veriler üzerinde SPSS paket programı ile faktör analizi, güvenilirlik analizi, regresyon analizi, tek yönlü anova testi ve t-testi uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda; satış sonrası müşteri hizmetlerinden; Garanti hizmetleri, Müşteri şikâyetleri, Yetkili servis ağları marka bağlılığı düzeyleri üzerinde pozitif yönde anlamlı etkiye sahip olduğunu, Montaj ve teknik eğitim, Bakım-onarım hizmetleri ve yedek parça temini marka bağlılığı düzeyleri üzerinde anlamlı etkiye sahip olmadığı sonucuna ulaşmıştır.

Saudi Arabia's policy towards Syrian refugees

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı
Zorla yer değiştirme, silahlı çatışmaların ve savaşların kaçınılmaz sonuçlarından biridir. Araştırmalara göre, zorla yer değiştiren insanlar ilk etapta komşu ve yakın çevredeki ülkelere yönelmektedir. Mart 2011'de Suriye iç savaşının başlamasıyla birlikte çok sayıda Suriyeli benzer bir şekilde evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. İşte bu noktada Arap dünyasının en önemli ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan'ın Suriyeli mültecilere bakış açısı önem kazanmaktadır. Bu tezin amacı, Suudi Arabistan'ın konuya yaklaşımını analiz etmek ve bununla ilgili politikalarının yasal çerçevesini değerlendirmektir. Bu bağlamda, Suriye İç Savaşı'nın başladığı 2011 yılından 2016'ya kadar olan dönem incelenmiştir. Bu tezin mülteci ve göçmenlere yönelik literatüre katkıda bulunması amaçlanmakta, Suriye İç Savaşı ekseninde ortaya çıkan insani sorunun çözümünde politika yapıcılar için dikkate alınabilecek birtakım sonuçlar vermesi beklenmektedir.

Savaş'ın yıkıcı etkilerinin ve tecavüz olgusunun Matei Visniec'in Savaş ve Kadın oyununda incelenmesi ve reji uygulaması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Bu sanat çalışması raporu, insanlık tarihinde hiç bitmek bilmeyen savaşların dehşet ve vahşetine dikkat çekmeyi, özellikle savaşın yıkıcı şiddetine maruz kalan kadınların savaştaki durumunu anlatmayı amaçlamıştır. Savaşta kadına yönelen şiddeti, Bosna soykırımını inceleyen Romanyalı oyun yazarı Matei Visniec'in 'Savaş ve Kadın' oyunu üstünden değerlendiren bir çalışmadır. Yazar bu oyunda etnik (iç) savaşın acı çehresini ve yıkımının yakın tarihte yaşanmış bir olaydan örnekleyerek kaleme almıştır. Visniec oyununda 21.yüzyıl medeniyetini eleştirmiş, aynı zamanda insanın varoluş sebebini sorgulamayı hedeflemiştir. Çalışmada, çağdaş tiyatro uygulayıcılarının yöntemleri izlenmiş, oyun dramatik ve anlatı bölümleriyle hem açık biçim hem kapalı biçim özelliği gösterdiği için, Epik dramaturgi ve sahne düzeni ile konvansiyonel-gerçekçi-psikolojik tiyatro dramaturgisi ve sahne düzeni, en iyi şekilde doze edilmeye çalışarak reji uygulaması gerçekleşmiştir.

Savaşlar ve bölgesel çatışmaların çocuk ruh sağlıkları üzerine etkileri ve Filistin örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Çalışmanın amacı savaşların ekonomik boyutlarını araştırarak çocukların savaşlara maruz kaldığı takdirde ne gibi psikolojik sorunlar yaşadığını tespit etmektir. Sonuçların daha anlaşılır hale gelebilmesi için savaş kavramı incelenerek çalışmaya eklenmiştir. Savaşların çocuklar üzerinde etkilerinin incelenebilmesi için çocuk gelişim evreleri de incelenmiştir. Çalışmanın son kısmında da, savaştan yeni çıkmış çocuklara ulaşılarak anket uygulaması yapılmıştır. Anket tezin çözümlemesi açısından konulmuştur. Bu sayede savaşların sonuçları ve yarattığı travmalar, yıkımlar somut şekilde gösterilerek akademik literatüre daha kapsamlı bir çalışma olarak girebilecektir.

School administrators' attitudes towards the inclusion of children with disabilities at schools(a case study of elementary and middle schools in Sakarya province, Turkey)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2017 Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı
Bütün çocuklar eğitim alma hakkına sahiptir. Kaynaştırma eğitimi bütün çocukların eğitime katılımını sağlamaktadır. Çocuklardaki çeşitliliğe kabul, saygı ve farklılıkları ile cevap verebilmek için bu okullarda kültürlerin, politikaların ve uygulamaların yeniden yapılandırılmasını gerektirmektedir. Eğitim alanının yetersiz yönleri üzerinde çeşitli değişiklikler gerçekleştirmek için on yıllardır Türkiye eğitim sisteminde bir çok eğitim reformları ortaya konulmuştur. Bu reformlar, engelli çocukları genel eğitim okullarında kaynaştırmayı hedefleyen kapsamlı bir eğitim girişimiyle ilgiliydi. Genel olarak, kaynaştırma eğitimi fikri, okullarda eğitimciler arasında eğitim ve pedagojik deneyimin çeşitliliğini arttıran bir bakıma çağdaş eğitim sisteminin yapısında değişiklikler yapma fırsatı olarak algılanmıştır. Üstelik, okul yöneticileri çeşitli eğitim uzmanları arasında bu eğitim reformlarının, özellikle de kaynaştırma eğitim programının okullarında başarıyla uygulanmasında en önemli rol oynayanlar olarak görülmüştür. Bundan dolayı okul yöneticilerinin kaynaştırma eğitimine yönelik tutumlarını öğrenmek ve anlamak önemlidir. Bu çalışmanın temel amacı, ilköğretim ve ortaöğretim okul yöneticilerinin engelli çocukların genel eğitim okullarına dahil edilmesine yönelik tutumlarını ve etkileyen olası etkenleri ortaya çıkarmaktır. Bu araştırma, anket metodolojisini kullanan nicel bir çalışmadır. Araştırma, Sakarya ilinde bulunan 232 okul müdüründen veri toplayarak Principal's Attitudes Towards Inclusive Education (PATIE) ölçeği başlıklı anket kullanılarak yürütülmüştür. Toplanan verilerin analizinde t-test, ANOVA ve MANOVA gibi farklı analiz teknikleri kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçları, bazı okul yöneticilerinin endişelerinin olmasına ragmen çoğunlukla okul yöneticilerinin engelli çocukların genel eğitim okullarına dahil edilmesi yönündeki tutumlarının önemli ölçüde olumlu olduğunu gösterdi. Ayrıca, sonuçlar Sakarya'daki okul yöneticilerinin tutumları, okul türü, özel eğitimle ilgili eğitim, engellilik düzeyi, genel okullarda iş pozisyonu ve öğretim deneyimi gibi çeşitli bağımsız değişkenlere bağlı olarak elde edilmiştir. Başka bir deyişle, bu değişkenler okul yöneticilerinin genel okullara engelli çocukların dahil edilmesine yönelik tutumlarını etkilemekte önemli rol oynamıştır. Ancak, yaş, cinsiyet, özel eğitim okullarında öğretim deneyimi, engelli öğrenci sayısı, idari deneyimler, özürlü bireylerle kişisel deneyim, okula kayıtlı öğrenci sayısı gibi bağımsız değişkenlerden bazıları istatistiksel olarak anlamlı bulunmamış ve okul yöneticileri arasında engelli çocukların genel okullara dahil edilmesine yönelik olumlu tutumları öngörmemiştir. Katılımcıların çoğunluğu, engelli çocukları normal okullarda eğitmek ve yönetmek konusunda bazı tecrübelerinin olduğunu belirtmelerine rağmen, özel eğitim ve kaynaştırma eğitimi uygulamalarına ilişkin öğretme deneyimlerinin ve eğitimlerinin oldukça sınırlı olduğunu doğrulamıştır. Bundan başka, okullarına daha a

SDN integration for internet of things using WSN and RFID

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Diğer
Nesnelerin İnterneti (Nİ) ev otomasyonundan akıllı fabrikalara, enerji yönetim sistemlerine, hassas tarımdan akıllı şehir sistemlerine vb. kadar hayatımızın her alanına dokunmaya başladı. Kablosuz Algılayıcı Ağlar (KAA) çeşitli Nİ uygulamalarında önemli bir rol oynamaktadır. KAA tasarımları için en önemli sorunlardan biri, ağ yönetiminin oldukça zor olmasıdır. Yazılım Tanımlı Ağlar (YTA), daha esnek ve dinamik olarak yeniden yapılandırılabilir bir ağ yapıları vaat eden yeni bir yaklaşımdır. KAA'ı tasarlarken, ağdaki her cihazın sınırlı pil kapasitesi olduğundan, enerji sorunu da göz önünde bulundurulması gereken önemli sorunlardan biridir. Bu çalışma, YTA özellikli KAA'ın alınan sinyal gücü ve cihazların kalan enerjisi dikkate alınarak daha akıllı yönlendirme kararları vermesini sağlayan yeni bir yönlendirme keşif algoritması önermektedir. Yeni mimari, kaynak ve hedef arasındaki en iyi yolu belirlerken bulanık tabanlı bir Dijkstra algoritmasını kullanır. Çalışma ayrıca, dikey alanında KAA ve radyo frekanslı tanımlama (RFID) teknolojileri içeren Nİ uygulamaları için yeni bir gerçek zamanlı veri analitiği mimarisi de içermektedir. Önerilen platform yatay alanda Apache Kafka, Apache Spark ve MongoDB gibi yüksek düzeyde ölçeklenebilir ve yüksek performanslı veri analizi araçlarına sahiptir. Benzetim sonuçları, önerilen yönlendirme keşif mekanizmasının YTA tabanlı KAA için etkili kümelenme yönlendirmesi sağlayabildiğini ve ağdaki düğümlerin enerji tüketimini azaltarak ağ ömrünü uzatabileceğini göstermektedir. Sonuçlar ayrıca önerilen Nİ veri analitiği sisteminin verileri gerçek zamanlı olarak başarılı bir şekilde işleyebildiğini ve konuşlandırılan ölçeklendirilebilir teknolojiler sayesinde büyük miktardaki verileri kolayca ele alabildiğini göstermektedir.

Seasonal dynamics in acrosome reaction induction in ram spermatozoa

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2015 Diğer
Koçlarda akrozom reaksiyonunun uyarılması üzerine mevsimsel etkilerin ve ozmotik tolerans limitlerinin incelenmesi amacıyla iki paralel çalışma yürütüldü. Toplam 6 baş ergin koçtan ayda bir kez olmak üzere tüm çalışma süresince kış (Aralık-Şubat), ilkbahar (Mart-Mayıs), yaz (Haziran-Ağustos) ve sonbahar (Eylül-Kasım) mevsimleri süresince (her koç her mevsimde 3 kez ejekülat verdi) sperma örnekleri elektroejekülatör yardımıyla toplandı. Çalışmanın ilk bölümünde akrozom reaksiyonunun uyarılması amacıyla farklı ajanlar, LPC ve CI, kullanıldı. Sperma örnekleri 37°C de 3 saat boyunca inkübe edildiler. LPC veya CI ile uyarıldıktan sonra çeşitli aralıklarla (15, 30, 60, 120 ve 180 dakika) örnekler toplanarak akrozomal bütünlük floresan boyama (FITC-PNA) ile tespit edildi. LPC ve CI ile uyarılan akrozom reaksiyonu oranları farklı mevsimlerde farklı oranlar oluşturdu. Tüm inkübasyon süreleri (15-180 dakika) için akrozom reaksiyonuna giren spermatozoon oranları LPC ve kontrol grupları için kış aylarında maksimum düzeye ulaştı (P<0.05). Ancak, CI ile uyarılan akrozom reaksiyonu oranları inkübasyon süresine bağlılık gösterdi (reakte akrozom oranı 180 dakikalık inkübasyon süresince kademeli olarak yükseldi) ve mevsimlere göre önemli ölçüde değişti. Kış ve yaz aylarında CI ile uyarılarak akrozom reaksiyonuna giren spermatozoon oranları tüm inkübasyon süreleri için daha yüksek (P<0.05) bulundu. Çalışmanın ikinci bölümünde sperma örnekleri farklı ozmotik basınçlara sahip (50,100, 290, 500 ve 1000 mOsm/L) früktoz-sodyum sitrat solüsyonlarına maruz bırakıldılar. Bu örnekler 35°C de 15 dakika boyunca inkübe edildiler. İzoozmotik ve hiperozmotik solüsyonlarda inkübe edilen örnekler (290, 500, 750 ve 1000 mOsm/L) hipoozmotik koşullara yeniden döndürüldüler. Bu ozmotik şok uygulamalarından sonra spermatozoon canlılık oranları ve membran bütünlükleri eosin boyaması ve hipoozmotik şişme testinin kombine kullanıldığı (HE testi) bir metot yardımıyla değerlendirildi. Hipo, izo ve hiperozmotik koşullarda inkübe edilen spermatozoonlarda en düşük (P<0.05) canlı spermatozoon oranları kış mevsiminde elde edildi. Benzer biçimde 50, 100, 290, 500 ve 100 mOsm/L lik solüsyonlarda inkübe edilen örneklerde en düşük (P<0.05) membran bütünlüğü tam ve membran bütünlüğü tam-canlı spermatozoon oranları kış aylarında tespit edildi. Anizoozmotik solüsyonlarda inkübasyon sonrasında canlı, membran bütünlüğü tam ve canlı-membran bütünlüğü tam spermatozoon oranları en yüksek olarak sonbaharda tespit edildi, bununla beraber bu parametrelerin aynı ozmotik inkübasyon koşullarında kış aylarında en düşük olduğu gözlendi. Bu açıdan bakıldığında membran bütünlüğü açısından en iyi mevsimin sonbahar olduğu tespit edildi. Sonuç olarak, LPC be CI un akrozom reaksiyonunun uyarılması için farklı yolakları kullandıkları ve sinyal iletim yolaklarının uyarılmasından sorumlu oldukları belirlendi. Taze, LPC ve CI ile akrozom reaksiyonu uyarılan koç spermatozoonlarında bu çalışmada kış aylarında belirlenen aşırı

Sectarian and ethnic identity politics and conflicts in the Middle East

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2016 Diğer
Kimlik, günümüz Ortadoğu siyasetinde önemli bir role sahiptir. Irak, Suriye'den Yemen ve Bahreyn'e bölgesel daha küçük devletlerdeki veraset savaşları ve sivil çatışmalara dahi nüfuz eden, Sünni ve Şii İslam'ın siyasallaşmasının temsil ettiği Suudi -İran rekabetinin şemsiyesi altındaki mezhepçilik günümüzde çokça tartışılan kimlik çatışmalarının çok geniş bir biçimde tarif edilen bir biçimidir. Kimlik Çağdaş Ortadoğu'da çatışmaların özel bir özelliktir. Etkiledi ve hatta dikte vekil savaşlar ve Yemen ve Bahreyn için Irak, Suriye bölgesel küçük devletlerin sivil çatışmalar, yaygın bir biçimi olarak tanımlanır Sünni ve Şii İslam'ın siyasallaşmasına temsil Suudi-İran rekabeti çatısı altında mezhepçilik çoğunlukla kimlik çatışmaları bugün görüştü. Ortadoğu denilince akla gelen uzayıp giden Filistin-İsrail çatışması, farklı kimliklere sahip iki halkın çatışması olarak başladı. Benzer biçimde Kürt sorunu da etnik kimlik politikaları ve çatışmaları olarak karakterize olmuştur. Bu bağlamda, bu tez iki ana araştırma sorusu üzerinden harekete geçmiştir: Ortadoğu'da siyaset ve çatışmalarda etnik ve mezhepsel kimlikler ne rol oynamaktadır? ve etnik ve mezhepsel kimlik politikaları bölgedeki tüm savaşların siyasi süreçlerinde nasıl kullanılmaktadır? Ortadoğu'da çatışmalardaki kimlik politikaları üzerine yapılan literatürün büyük bir bölümü Ortadoğu tarihine kapsamlı ve açıklayıcı olması yanında, bölgesel istikrarsızlıkların kaynağında ve köklerindeki etnik ve mezhepsel kimliklerin olduğu mevcut koşulların üzerine veya ağırlıklı olarak güç mücadeleleri içinde aktörlerin kimlik politikalarını manipüle etmeleri üzerine odaklanmaktadır. Kimlik üzerine mevcut olan primordialism, araçsalcılık ve sosyal inşacılık olarak adlandırılan teorilerin bir sentezi olarak, bu çalışma mezhepsel ve etnik kimlik içinde - Ortadoğu toplumlarına ve bölgesel tarih boyunca kurulmuş içsel bir öz olarak - entegre bir teoritik model kurarak sadece politik süreçlerin üzerindeki muazzam etkisi ölçülemez, aynı zamanda politik uygulamalarda tüm düzeylerdeki siyasi aktörlerin kullanılmaları da karşılaştırılmıştır. Bu yaklaşım yukarıda sözü edilen bölgesel çatışmalara uygulanarak, bu tez uluslararası alanda etnik ve mezhepsel politikalar hakkında en hararetli tartışmalarından biri olarak Ortadoğu'da kimlik çatışmalarının arkasına sığındığı siyasi hedeflerin içyüzünü daha fazla anlayabilmek için bir çabadır.

Secure data transmission over wireless networks

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2012 Diğer
Kimlik doğrulama ve şifreleme Kablosuz Yerel Alan Ağları'nın (KYAA) temel güvenlik kavramlarıdır. Günümüzde KYAA için çok güçlü güvenlik çözümleri mevcuttur. Eğer uygun KYAA güvenlik çözümleri uygulanırsa, kablosuz ağ da kablolu ağ kadar güvenli olabilir. 802.1X/EAP taslağı kimlik doğrulama ve anahtar yönetimi prosedürlerinde kullanılmak üzere çeşitli özellikli metotlara izin verir. EAP metotları şifre-bazlı ve sertifika-bazlı olarak iki ana gruba ayrılırlar. Şifre-bazlı EAP metotları hafif işlerde kullanılır ve çok elverişlidirler. Ama birçoğu şifre-bazlı metotlar çevrimdışı sözlük saldırılarına elverişlidir ve dolayısıyla zayıftırlar. Diğer taraftan, sertifika-bazlı metotlar güçlü güvenlik sağlarlar, aynı zamanda zayıf sayılan şifre-bazlı metotların da kullanılmasına izin verirler. Sertifika-bazlı metotlar bu güvenliği doğrulanmış ve şifrelenmiş tünel oluşturan TLS protokolünü kullanarak elde ederler. Bu tünelde şifre-bazlı metotlar güvenli olarak çalışırlar. Sertifika-bazlı metotların kötü yanı uygulaması pahalı ve yönetimi zor olan Açık Anahtar Altyapısına ihtiyaç duymalarıdır. Bu çalışmanın amacı KYAA'nda kullanılan TLS-bazlı EAP protokollerinin analizidir. Sadece geniş çaplı kullanılan RFC tabanlı EAP tiplerini seçmemizin nedeni kullanılabilirlikleri ve standart tabanlı özelliğidir. Cezbedici güvenlik özelliklerinden dolayı özellikle EAP-FAT protokolünü odaklandık. EAP-FAST ptokolü diğer TLS-bazlı EAP tiplerinden sertifikalar yerine paylaşılmış gizli anahtar kullanımlarından dolayı ayrılmaktadır ki bu da önemli şekilde performansı arttırmaktadır. EAP-FAST sadece diğer güçlü TLS-bazlı metotlar gibi aynı güvenlik seviyesini sağlamamakta aynı zamanda PAC'leri kullanarak elverişliliği ve verimliliği de sağlamaktadır. Bu çalışmada, EAP-FAST metodunun değişik doğrulama mekanizmalarını AVISPA model denetçisi ile onayladık.

Secured sensor network with raspberry pi as sbc sensor nodes

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2015 Diğer
Algılayıcı ağ güvenliğinde çözülmesi gereken birçok problem bulunmaktadır. Bunların başında kablolu veya kablosuz iletişim ortamının doğası, algılayıcı kaynaklarının sınırları, ortamdaki bilinmeyen ağ topolojileri, algılayıcıların fiziksel saldırıya maruz kalabileceği ilgilenilmeyen ortamlar, yoğun ve geniş ağlar, vb. [32, 33]. Bu problemlerin her biri üzerinde bir çok araştırmacı çalışmaktadır. Ne zaman algılayıcı ağlar üzerinde gerçekleştirilecek bir güvenlik sistemi düşünülse genelde diğer tehlike türleri göz ardı edilmektedir. Gerçekte bütün tehlike türleri ile ilgilenecek bir mekanizma oluşturmak imkânsızdır. Bu yüzden bizim yaklaşımımız kullanılan ağın ayarlarına ve anlık duruma göre var olan mekanizmalardan en uygun olanını seçmektedir. Genelde çoğu güvenlik mekanizması veri şifreleme üzerine dayalıdır. Veri şifreleme bir mesajın gizli bir anahtar ile birleştirerek şifreli bir yazı ile oluşturulmasıdır. Şifreli yazı asıl mesaj olan orijinal anahtar olmadan elde edilememektedir. Bu şifleme tekniği sayesinde istenmeyen kullanıcıların yapılan iletişime erişmeleri engellemiş olmaktadır. Fakat sabit anahtar şifrelemeleri, yeterli paket alımı ile veya direk saldırı yöntemleri kullanılarak kırılabilmektedir. Bu yüzden algılayıcı ağında bu tür saldırılara karşı güvenliğini sağlamak için dinamik olarak güvenlik anahtarı oluşturulmalı ve periyodik olarak değiştirilmelidir [10]. Buna ek olarak ağı oluşturan sensörlerin hafıza, işlem ve iletişim kapasiteleri genelde büyük boyutlardaki kodların çalıştırılması için yeterli olmamaktadır. Enerji kaynakları da ayrıca oldukça kısıtlıdır. Bu tezde algılayıcı ağlardaki uç uca iletişimlerde kullanılacak çift dinamik anahtar oluşturma mekanizmasına sahip hafif güvenlik arttırıcı yeni bir veri şifreleme protokolü sunulmaktadır. Diğerlerine göre yeni dinamik anahtar belirli aralıklarla devamlı olarak AES [11] ile tekrardan oluşturulmaktadır. Aynı zamanda başka bir dinamik vektör anahtarı (IV) oluşturulmaktadır. Bu iki anahtar ana makineden hedef makineye veya ters yönde gönderilecek olan veri ile birleştirilmektedir. Şifreleme ve şifre kırma işlemleri gerçekleştirilebilmesi için dinamik anahtar ve IV aynı anda hem alıcı hem de gönderici tarafında senkronize edilir. Böylece sadece orijinal gönderici ve yetkisi olan hedef makineler şifreli mesajları çözebilmekte ve iletişim dışa kapalı hale gelmektedir. Bu tezde algılayıcı düğüm olarak esnek ve özellikleri istenildiği gibi değiştirilebilen Raspberry Pi [29] mini bilgisayarı kullanılmıştır. Bunun temel sebebi Raspberry pi'sisteminin kişisel bilgisayarın avantajlarını algılayıcı ağ sistemlerine getirmesidir. Raspberry Pi, daha önceden bahsedilen düşük işlem gücü ve hafıza problemlerini azaltırken bir çok cihaz türünün sistemde kullanılabilmesine izin vermektedir. Temel özellikleri ile perfomansını günümüzdeki diğer kablosuz sensor düğümleri ile karşılaştırınca çeşitli dez avantajlar görünmesine ragmen Raspberry Pi, bir çok araştırma uygulamasında ve algı

Securitization of refugees in Ghana: A case study of Ivorian refugees

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
Bu çalışma, Gana'daki Fildişili mültecileri bir saha çalışması olarak kullanarak, güvenlikleştirme teorisinin Gana'daki mülteci çalışmalarına nasıl uygulandığını incelemektedir. Gana'daya toplu mülteci akışı 1990'da bazı Afrika ülkelerindeki siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle başlamıştır. Gana'daki mülteci yerleşmelerinden sonra, geçim kaynakları, istihdam, ceza hukuku, uyum ve daha birçok konuda birçok sorun ortaya çıkmıştır. Mültecilerle ilgili çeşitli meselelere nedeniyle, 2008'de Liberyalı mültecilerin Gana'ya güvenlik tehdidi olduğu ilan edilmiştir. Yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alındığında, bu çalışma Gana'daki Fildişili mülteci durumunu araştırmak için güvenlikleştirme teorisi ile çok sektörlü bir güvenlik çalışması yaklaşımı uygulamaktadır. Çalışmada nitel yöntem yaklaşımı uygulanmıştır. Hem birincil hem de ikincil veriler kullanılmıştır. Birincil veriler mültecilerle, ev sahipliği yapan toplulukların üyeleriyle, Gana Mülteciler Kurulu ile, mülteci çalışmaları konusunda uzmanlarıyla ve mültecilerle çalışan STK'ları/NGO'ları görüşmeleri içermektedir. İkincil veriler medya raporlarından, Gana'daki mülteciler hakkındaki resmi belgelerden ve diğer gerekli literatürden alınmıştır. Çalışma, güvenlikleştirme teorisinin temel kavramlarını uygulayarak elde ettiği bulguları analiz etmektedir . Buna göre, bu çalışma mültecilerin yarattıği bunların sebeb olduğu meselelerinin, mültecilere, ev sahipliği yapan topluluklara ve neredeyse tüm Gana'ya yönelik etkilerini etkilerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışma Gana hükümetinin bir gönüllü geri dönüş programı aracılığıyla Fildişili mültecileri dolaylı bir şekilde nasıl güvenlikleştirdiğini göstermiştir. Fildişili mülteciler ülkelerine geri dönme konusunda korkularını dile getirmelerine rağmen Gana' hükümetinin odağı Fildişili mültecilerin eve dönmeleridir. Çalışma geçim sorunlarında, cezai faaliyetlerinde, işsizlikte, gönüllü geri dönüş programında ve entegrasyon programının eksikliğinde ortaya çıkan varoluşsal tehditleri tanımlamıştır. Güvenlik söylemi yukarıda belirtilen faktörlerle analiz edilmiştir. Güvenlikleştirme teorisi bakış açısından çalışma, Gana'nın mültecileri dolaylı olarak güvenlik meselesi haline gitirdiğini ileri sürmektedir. Anahatar Kelimeler: Mülteci, Güvenlikleştirilme, Güvenlik, Tehdit, Gana, Fildişili

Seçici lazer ergitme yöntemiyle metal alaşımlarında mikrokanal üretiminin deneysel ve sayısal incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Makine Mühendisliği Bilim Dalı
Seçici Lazer Ergitme (SLE), geleneksel yöntemlerle neredeyse imkansız olan parça imalatı için geniş bir platform sağlayarak üretimde devrim yaratmaktadır. SLE'de metal tozları, güçlü lazer kaynağıyla yüzeylerine ışıma olduğunda ergimeyle kaynaşır. Yüksek tarama hızında yönlendirilen lazer kaynaklı ısı enerjisi, üretilen parçaların nihai mekanik ve mikroyapısal özelliklerini belirleyen ve lazerin etkidiği noktada oluşan ergiyik havuzundaki fiziksel ve kimyasal olayları değiştirir. Ayrıca ergime havuzunun şekli, soğutma kanalları, geometrik toleranslı parçaları, hücresel tip kafes profilleri vb. karmaşık geometrilerin yapısal bütünlüğünü de önemli oranda etkiler. Bu tez çalışması destek yapıları olan ve olmayan çıkıntılı yüzeylerin SLE imalatında karşılaşılan zorlukları aşmayı hedeflemektedir. Tarama yatağına paralel inşa edilmiş küçük dairesel profiller, eğimli çıkıntı yüzeyleri olarak kabul edilebilir. Yatay deliklerin imal edilmesi, tozların oluşturduğu cüruftan veya hassas dairesel yatay kanalların tıkanmasına neden olan ayarsız enerji düzeyinden dolayı imal edilmesi zordur. Bu nedenle, bu çalışma kanal yüzeyinin yüzey pürüzlülük özelliklerini ve ergiyik havuz derinliğini kontrol etmek için özellikle lazer gücü ve tarama hızı gibi uygun işlem parametrelerini belirlemeye odaklanmıştır. Çalışma, imal edilen destekli veya desteksiz parçaların yüzey pürüzlülüğünü değerlendirmek için 5 ana bölüme ayrılmıştır. Bunun için eğimli, dikey ve yatay profiller gibi 3 farklı yüzeyi, çıkıntı yüzeyli bir geometriyi ve tarama platformuna paralel olarak oluşturulan dairesel bir profili analiz etmek için 5 farklı model seçilmiştir. ANSYS simülasyon paketi, ergiyen aktif katmanlardaki ısı akışını analiz etmek için kullanılmıştır. Bu analizlerde ergitilmiş havuzun kesitini, gevşek toz bölgelerini ve alt katmanların yüzey profilini değerlendirmek üzere nümerik ve daha sonra da deneysel karşılaştırmalar gerçekleştirilmiştir. Yüzey pürüzlülüğünün, toplam çıkma uzunluğundan, kullanılan destek türlerinden ve numunenin platformdaki konumundan etkilendiği tespit edilmiştir. Yüksek ısı dağıtımı için yoğun desteklerin daha iyi bir olduğu hesaplanmıştır. Buna ek olarak, hibrit desteklerin karmaşık çıkıntı geometrilerinde denge sağladığı görülmüştür. Köşelerdeki yüzey pürüzlülüğünün, merkezde işlenenden oldukça yüksek olduğu belirlenmiştir. Yapılan ANSYS temelli analiz çalışması, dairesel kesitli kanal içeren parçalar için uygun işlem parametrelerinin tanımlanmasını sağlayabilmiştir. Tozun içindeki ısı dağılımının, altta yatan desteklere veya katı olan tabana kıyasla oldukça zayıf olduğu gözlenmiştir. Ayrıca, bu durumda dairesel bir delik gibi çıkıntı profillerin imalatında kullanılan alt katman parametrelerinin, yüzeyi ve yapısal bütünlüğü etkilediği de görülmüştür. Neticede 0.5 mm çapındaki dairesel kesitli bir mikrokanalın taban ve tavan kısımlarını oluşturacak ilk birkaç katmandaki lazer gücünün ve tarama hızının 65 W ve 1000 mm/sn şeklinde alınmasının, ardınd

Seçilmiş Afrika ülkeleri için petrol fiyatları ve döviz kurunun enflasyon üzerindeki etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bu tezde petrol fiyatları ve döviz kurunun seçilmiş Afrika ülkeleri, Gana, Kenya, Nijerya ve Güney Afrika, tüketici fiyatları üzerindeki etkileri ampirik olarak incelenmiştir. Bu amaçla değişkenlerin zaman serisi özelliklerini analiz etmek için Vektör otoregresif (VAR) modeli kullanılmıştır. Çalışmada verilerin mevcudiyetine bağlı olarak 1985:04-2018:03 dönemini kapsayan üç aylık veriler kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre döviz kurundan fiyatara geçiş etkisi, Nijerya dışındaki tüm ülkeler için istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Etki-tepki ve varyans ayrıştırma sonuçlarına göre Gana, döviz kurundaki değişikliklerden en çok etkilenen ülkedir. Ancak, diğer ülkeler göz önüne alındığında, bulgular geçiş etkisinin kısmi olduğunu ve döviz kurundaki değişikliklerin yurt içi fiyatlara tam olarak yansımadığını göstermektedir. Petrol fiyatlarının enflasyona etkisi değerlendirildiğinde, petrol şoklarının yalnızca Güney Afrika için önemli olduğu, Gana, Kenya ve Nijerya için önemsiz oldukları görülmüştür.

Seçilmiş Asya ülkelerinde para talebi fonksiyonu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 İktisat Bilim Dalı
Bu çalışmanın amacı yapısal değişimleri dikkate alarak seçilmiş beş Asya ülkesine (Kore, Malezya, Singapur, Tayvan ve Türkiye) ait para talebi fonksiyonları, 1991:Q1-2015:Q2 dönemini kapsayan veriler kullanılarak tahmin etmek ve fonksiyonların istikrarlı durumlarını ortaya koymaktır. Çalışmada dar (M1) ve geniş (M2) standart para talebi fonksiyonları (gelir ve faiz oranının fonksiyonu olarak ) ayrı olarak tahmin edilmektedir. İlk olarak çalışmada serilerin durağanlığı, ADF ve iki yapısal kırılma altında LM birim kök testleri yardımıyla test edilmiştir. Bu testlerin sonuçlarına göre parasal büyüklükler, reel gelir ve faiz oranı serileri pek çok durumda birinci farkta I(1) durağandırlar. Bir sonraki adımda Johansen ve Gregory Hansen eşbütünleşme testi uygulanarak dar parasal büyüklüğü (M1) ile para talebi belirleyicileri arasında her iki teste göre eşbütünleşmenin var olduğu gösterilmiştir. M2 parasal büyüklüğü için ise Johansen testinde eşbütünleşmenin var olduğu Gregory ve Hansen testinde ise pek çok durumda eşbütünleşmenin olmadığı görülmüştür. Para talebi fonksiyonunda yapısal değişim mevcut ise fonksiyon istikrarsız olabilmektedir. Bu açıdan para talebi fonksiyonunun tahmin edilmesinde yapısal değişimler göz ardı edilmemelidir. Çalışmada, 1991:Q1-2015:Q2 dönemi için tahmin edilmiş para talebi fonksiyonlarının üzerinde CUSUMSQ testi uygulanmıştır. Bu testin sonuçları Malezya'nın geniş para talebi fonksiyonu dışında bütün ülkelerin para talebi fonksiyonlarının istikrarsız olduklarını göstermiştir. Bu yüzden para talebi fonksiyonlarının yapısal değişimleri Bai ve Perron yöntemiyle ortaya konmuş ve kırılmalar öncesi, arası ve sonrası yani alt dönemlerin fonksiyonu EKK yöntemiyle tahmin edilmiştir. Ampirik bulgular 1991:Q1:2015:Q2 döneminde bütün ülkeler için para talebi fonksiyonunun tamamen istikrarlı olmadığını gösterirken alt dönem fonksiyonlarında ise pek çoğunun istikrarlı olduğu görülmüştür.

Seddi İskenderi (Gramer inceleme-metin-transkripsiyon)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2012 Diğer
?Seddi İskenderi, Gramer İnceleme, Metin, Transkripsiyon? isimli çalışma Giriş, Gramer İnceleme, Sonuç, Metin ve Transkripsiyon olmak üzere dört kısımdan oluşmaktadır.Giriş bölümünde, Uygur adı, Uygur Türklerinin tarihi, Uygur Özerk Bölgesi, Uygur Türklerinin nüfusu, Uygur Türkçesi, Uygur Türklerinin Edebiyatı hakkında bilgi verilmiştir.Gramer İnceleme bölümünde, Uygur Türkçesinin gramer özellikleri yer almaktadır. ?Seddi İskenderi? adlı eserin dil özellikleri metinden örneklerle Türkiye Türkçesiyle karşılaştırılarak tespit edilmiştir.Sonuç bölümünde, ?Seddi İskenderi? adlı eserin incelenmesi sonucu ortaya çıkan neticeler verilmektedir.Metin bölümünde Molla Sıdık Yarkendî'nin ?Seddi İskenderi? adlı eserinin tıpkı metni verilmiş ve Yeni Uygur alfabesindeki tıpkı metinden Lâtin asıllı Türk Transkripsiyon alfabesine çevrilmiştir.Anahtar kelimeler: Uygur, Uygur Türkçesi, Ses bilgisi, Şekil bilgisi.

Segment Lemma ve uygulamaları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bu tez çalışmasında segment lemma ve uygulamaları (segment polinomlarının kararlılğı), ele alınmıştır. İki kararlı polinomları birleştiren polinom segmentlerinin kararlılık problemi birçok uygulamaya sahiptir. Kenar Teoremine göre (The Edge Theorem), bir polinomlar politopunun kararlı olması için gerekli ve yeterli koşul politopun uç noktalarını birleştiren polinom segmentlerinin kararlı olmasıdır. Bu polinom segmentlerinden kararlılık sınırında köke sahip olan bir kenar, segment lemma ile belirlenir. Hurwitz segment lemma ile gerçel ve kompleks katsayılı polinomlar aileleri incelenmiştir. Schur segment lemmalar ele alınmış ve örneklerle açıklanmıştır. İki kararlı monik polinomun konveks kombinasyonlarının kararlılıkları Hurwitz matrisi yardımıyla incelenmiştir. Gerçel ve kompleks katsayılı kararlı polinomlar ailesine Sturm dizisi uygulanmış, kompleks katsayılı kararlı polinomlar için bir algoritma verilmiştir. Möbius dönüşümü ele alınmış, bu dönüşümün yardımıyla \left[p_1\left(z\right),p_2\left(z\right)\right] Schur kararlı polinom segmenti, \left[{\widetilde{p}}_1\left(z\right),{\widetilde{p}}_2\left(z\right)\right] Hurwitz kararlı polinom segmentine dönüştürülmüştür. Sektör kararlılıkta gerçel katsayılı polinomlar z=se^{\pmj(\frac{\pi}{2}-\phi)} dönüşümüyle kompleks katsayılı polinomlarla değiştirilmiştir. Gürbüz kararlı polinomlar politopları inşa edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Polinomlar politopu, Hurwitz ve Schur segment lemma, Konveks kombinasyon, Möbius dönüşümü, Sektör kararlılık