Thesis Search




SEARCH RESULTS

Seismic analysis of steel lattice transmission towers

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Diğer
Elektrik iletim sistemleri modern toplumlar için önemli bir yaşam çizgisidir. Çelik Kafes Enerji Iletim Kuleleri; bu enerji iletim hatlarında destekleyici yapılar olarak kullanılırlar. Enerji nakil hatlarında kullanılan direkler, iletkenlerin ağırlığına, rüzgar ve buz yükleri gibi çevresel etkilere dayanarak şekilde tasarlanırlar. Ayrıca kablo kırılması ve buz kırma etkileri gibi diğer olağanüstü etkiler de dikkate alınır . İletim kulelerinin depreme karşı dayanımı genellikle ayrıntılı olarak dikkate alınmamaktadır. Örneğin, deprem risklerinin yüksek olduğu Türkiye'deki iletim kulesi altyapısının önemli bir kısmında mevcut standartlar herhangi bir deprem tasarım ve performans kontrolü içermemektedir. Bu araştırmanın temel amaçları şunlardır: i) Türkiyede kullanılan tipik TL (iletim hattı) kulelerinin deprem yüklerine karşı davranışını belirlemek, ii) Eğer yeterli güvenlikte davranış yoksa yeni bir kule tasarımı önermek veya merkezden merkeze (CTC) bir kesit kullanarak mevcut çelik kafes iletim kulesini güçlendirmek. Bu çalışmada, Türkiye"de genellikle kullanılan 154 KV iletim kulesinin 3-D sonlu eleman modelleri oluşturulmuş ve bu modellerin sismik analizleri, kaydedilmiş 10 farklı deprem yer hareketi seti kullanılarak yapılmıştır. 42,95 m yüksekliği sahip dört ayaklı kare kesitli iletim kuleleri; Eskişehir deprem bölgesi kabulüyle modellenmiştir. Modelleme ve sonrasında yapılan analizler sonucunda varolan ve halen kullanılan enerji nakil hattı kulelerinin bazı elemanlarının güvensiz olduğu görülmüştür. Türkiye"de bulunan toplam kule sayısı düşünüldüğünde, yıkılıp tekrar yapmak yerine, güvensiz olduğu görülen elemanları değiştirmeden ama güçlendirerek varolan kuleleri kullanmak, maliyet ve işçilik açısından çok daha uygun bir çözüm olacaktır. Bu kapsamda analizler sonucu yetersiz çıkan kesitleri -literatürde yapılan araştırmalara dayanarak- güçlendirme yöntemleri önerilmiş ve bu öneriler F.E.M modellerinde yapılarak işe yaradığı gösterilmiştir.

Seismic risk assessment using geographical information system (GIS) with analytic hierarchy process (AHP): Eski̇şehi̇r, Turkey

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Bu çalışma, analitik hiyerarşi işleminin kullanıldığı coğrafi bilgi sistemi kullanılarak Türkiye'de Eskişehir ilinin sismik riskini değerlendirmeyi hedeflemektedir. Çalışmanın amacı, litoloji, fay hattı ve merkez üstü kriterleri göz önüne alınarak, Eskişehir'in hangi bölgelerinin depreme eğilimli olduğuna cevap bulmaya çalışmaktır. Çalışmadaki temel tartışmalarından bir diğeri, GIS ve AHP temel alınarak üç faktör arasında aynı sonucu veren risklerin hesaplanmasıdır. Çalışmanın sonucunda ilin Afet Risk Azaltma Yönetimi Programı için farklı öneriler ortaya çıkmıştır. İlki, litolojiye göre AHP yöntemi kullanılarak Çifteler ve Alpu ilçeleri en yüksek deprem sismik riskine sahip olduğunu ve GIS yönteminde ise en yüksek sismik riski Tepebaşı ilçesi göstemektedir. İkincisi, fay hattıya gore, AHP yöntemi kullanılarak en yüksek sismik risk Tepebaşı ilçesindedir. Diğer yandan GIS yöntemine dayalı olarak İnönü, Mihalgazi, Tepebaşı, ve Sarıcakaya en yüksek sismik risk göstermiştir. Üçüncüsü, merkez üssü temel dayanarak AHP yönteminde diğer faktörler gibi en yüksek sismik risk yine Tepebaşı ilçesindedir ve GIS yönteminde ise İnönü, Sarıcakaya, ve Alpu ilçesindedir. Dördüncüsü, üç senaryo kullanılarak Tepabaşı ve İnönü ilçelerinin Eskişehir ilinde en yüksek depremselliğe sahip olduğunu göstermektedir. Son olarak, GIS ve AHP yöntemine dayalı olarak, üç senaryoden elde edilen sonuç, Tepebaşı ilçesinde benzer bir sismik risk oluşturmaktadır.

Selanikli Tevfik'in (1860-1910) Hindistan seyahatnamesi, (Metin-inceleme-indeks)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Yapılan geziler sırasında veya daha sonra yazar tarafından kaleme alınan eserlere seyahatname adı verilmektedir. Gezilen yerler hakkında görülenleri betimleyici olarak veya kendi yorumlarına da katarak bir eser yazmanın tarihi M.Ö. kadar gitmektedir. Bu yüzden seyahatname en eski edebi türler arasında yer almaktadır. Seyahatnameler, ilgili zaman ve yerler hakkında bize ayrıntılı bilgiler vermektedir. Özellikle zaman içinde sürekli bir değişim meydana geldiği için bu durumun ilk yansımasını mekanda göstermektedir. Seyyah yazdığı eserde gördüklerini genellikle aynen aktardığı için daha sonra araştırma yapacaklar buradan hareketle nasıl bir değişimin olduğunu somut olarak anlayabilirler. Selanikli Tevfik'in Sabahın Kış Geceleri Eğlencesi: Musavver Hindistan Seyahatnamesi, kısaca Hindistan Seyahatnamesi kitabının içeriğini tanıtarak ve Osmanlıların Hindistan'a Seferleri, oradaki durumları, iklimleri, memleketleri, tarihi, dini, dili ve coğrafyası hakkında bilgi vermektedir. Tezimizde bu eserin eski harfleri yeni harflere aktarımı yapılarak içerik incelemesi yapılmıştır. Anahtar kelimeler: Selanikli Tevfik, Hindistan Seyahatnamesi, Hindistan, Seyahatname, Basın

Selefîliğin Kırgızistan'a girişi ve faaliyetleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 İslam Mezhepleri Tarihi Bilim Dalı
Kırgızıstan bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından beri köklü değişikliklere sahne olmuştur. Bölge ülkelerine kıyasla demokratik bir çizgide seyreden din/devlet ilişkileri ve anayasal olarak farklı inançlara tanınan hoşgörü ve tolerans sebebiyle Kırgız toplumu çok yönlü ve yoğun dini faaliyetlere muhatap olmuştur. Kırgızistan'a Selefiliğin Girişi ve Faaliyetleri adlı bu çalışmada Kırgız toplumunun Selefîlikle tanışma şeklini ve Kırgızistan'a Selefîliğin giriş sürecini aydınlatmayı hedeflemektedir. Bu sebeple öncelikle, genelde Orta Asya toplumlarının özel olarak da Kırgızistan'ın İslamlaşma süreci incelenmeye çalışılmıştır. Daha sonra ise, bağımsızlık sonrası Kırgızistan'daki dinî akımlardan biri olan Selefîliğin üzerinde durularak, Selefîlerin faaliyetleri ve öğretileriyle bunların halk üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışma bir giriş ve üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında çalışmanın konusu, amacı, sınırları ve araştırmanın kaynakları kısaca anlatılmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde Kırgızların Müslümanlaşması ve Sovyet dönemi din politikası üzerinde durulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümünde Selefîlik hakkında genel bilgi verilmiş olup, üçüncü bölümü ise, Selefîliğin Kırgızistan'a girişi ve faaliyetlerinin analizine ayrılmıştır. Bu kapsamda Selefîlerin eğitim, sosyal yardımlaşma ve medya gibi alanlarda yapmakta oldukları faaliyetler incelenmiştir.

Selim İleri'nin Yağmur Akşamları adlı hikâye kitabı üzerinde söz dizimi incelemesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Yeni Türk Dili Bilim Dalı
Bu çalışmada, Selim İleri'in 4 kısa ve 2 uzun hikayeden oluşan kitabı Yağmur Akşamları, sözdizimsel olarak incelenmiştir. Hikayelerdeki cümleler çeşitli yönleriyle ele alınmış ve örneklerle açıklanmıştır. Araştırma giriş ve altı bölümden oluşmaktadır:Birinci bölüm, cümlenin temel ögelerini içermektedir, ayrıca bununla beraber temel ögeler kelime grupları bakımından da incelenmiş, her ögenin tanımıyla beraber örneklerine de yer verilmiştir. İkinci bölüm, cümlenin yardımcı ögeleri içermektedir, ayrıca bununla beraber yardımcı ögeler kelime grupları bakımından da incelenmiş, her ögenin tanımıyla beraber örneklerine de yer verilmiştir. Üçüncü bölümde yüklemin türüne göre cümleler tanımlarla beraber örneklerle açıklanmıştır.Dördüncü bölümde yapılarına göre cümleler tanımlarla beraber örneklerle açıklanmıştır. Beşinci bölümde dizilişine göre cümleler incelenmiştir.Altıncı bölümde ise anlamına göre cümleler beş başlık altında sınıflandırılmıştır. Anahtarı Kelimeler: Sözdizimi, Cümle, Temel Ögeler, Yardımcı ögeler, Kelime grubu

Selma Fındıklı'nın romanları ve öyküleri üzerine bir inceleme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Bu çalışmada, Çağdaş Türk Edebiyat'ında roman, öykü ve oyun yazarı olarak bilinen Selma Fındıklı'nın romanları ve öyküleri araştırılarak incelenmiştir. İnceleme sırasında yazarın hayatı ve sanatı üzerinde durulmuş, roman ve öyküleri anlatıcı, anlatım teknikleri, konu, zaman, mekân, izlek, kişi kadrosu, özet, olay örgüsü, dil ve üslup şeklindeki belirli başlıklar altında detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Roman ve öykü çözümleme yöntemlerinden de yararlandığımız bu çalışma, metin merkezli bir yaklaşımla yapılmış bir çalışmadır. Kaleme aldığı eserlerde çoğu anlatım tekniklerinden yararlandığı görülen Selma Fındıklı'nın roman ve öykülerinde, daha çok özne anlatıcı tipini tercih ettiği ve ele aldığı konuların çeşitlilik arz ettiği görülür. Yalnızlık, iç çatışma, aşk, özlem, din değiştirme, aldatma, kaçış, intihar, hayal kırıklığı ve özgürlük gibi bireysel konular ön planda işlenirken; Sultan Dördüncü Murat ve Sultan İkinci Abdülhamit dönemleri, Doksan Üç göçü, Sarıkamış Harbi, Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti'nin çöküşü, Mondros Mütarekesi, Milli Mücadele dönemi, Cumhuriyetin ilanı ve devrimleri, İkinci Dünya Savaşı gibi tarihî toplumsal olaylar arka plana yansıtılmıştır. Selma Fındıklı'nın roman ve öykülerinde olaylar İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Erzurum, Erzincan, Saraybosna, Meraga, Tebriz ve Bağdat gibi farklı şehirlerde geçmekte, öznel ve nesnel tasvirlere fazla yer verilmemektedir. Kişiler ise cinsiyet, yaş, din, ırk, dil ve psiko-sosyal konumları açısından farklılık arz etmektedir. Fındıklı'nın kaleme aldığı roman ve öykülerin tümü kurgu türü açısından sosyal olmakla birlikte sadece bir tanesi biyografik romandır. Dokusunda ise okuyucuya tarihî bir atmosfer sunulur. Yazarın roman ve öykülerinin geneline bakıldığında, arka planda yaşatmış olduğu tarihî dönemleri anımsatan söz ve ifadelerden başka, aşırı süslemeden uzak, sade, açık ve anlaşılır bir dil kullanıldığı görülür. Yaptığımız araştırma ve incelemeden hareketle Selma Fındıklı'nın çağdaş Türk romancılığı ve öykücülüğünde farklı bir yere sahip olduğunu söylemek mümkündür.

Sembolik etkileşimcilik ve çağdaş sosyal teori: Topluma yeni bakışlar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
Bu çalışmada, sembolik etkileşimcilik kuramının Amerikan sosyolojisinde ortaya çıkışı, teorik varsayımları ve toplum anlayışı ele alınmıştır. Sembolik etkileşimciliğin birey odaklı sosyolojik kuram olarak düşünülmesi ve hep teorik düzeyde araştırılması konuyu ele almamıza sebep oldu. Bu kuramın güncel durumlarının incelenmesine ihtiyaç duyduğumuz için mevcut sosyolojik birikimimiz temelinde konuyu araştırıp Türk sosyolojisinin gelişimine katkıda bulunmak istedik. Bu çalışmanın sosyolojik persfektiflerin daha iyi anlaşılması için katkı sağlayacak niteliğe sahip olması amaçlandı. Üç bölümden oluşan tezin ilk bölümünde Amerikan sosyolojisinin ortaya çıkışındaki tarihsel süreçler anlatılmaya çalışıldı. Ayrıca Amerikan sosyolojisinin ortaya çıkışı, kurumsallaşması, profesyonel yöne doğru ilerlemesinin tüm tarihsel boyutları ele alındı. Özellikle sembolik etkileşimciliğin ortaya çıkışındaki tarihsel koşullardan bahsedilmeye çalışıldı. Çalışmamızın ikinci bölümünde sembolik etkileşim kuramının gelişimine katkıda bulunan Goerge Herbert Mead, Herbert Blumer, Erving Goffman gibi ünlü sosyologların çalışmaları değerlendirildi. Böylece sembolik etkileşimciliğin tam bir resmi çizilmeye çalışıldı. Tezin son bölümünde sembolik etkileşimciliğe yönelik yapılan eleştiriler, bu kuramın diğer sosyolojik perspektifler ile olan ilişkisi, metodolojik yaklaşımları ve son zamanlarda bu sosyolojik yaklaşım üzerinde yapılmış çalışmalardan bahsedilmiştir. Genel olarak bu çalışmamızda, sosyolojide mikro ile makro arasında köprü kurmaya çalışan sembolik etkileşimciliğin bireysel durumlara odaklanmasının yanı sıra toplumsal meseleleri ele alma biçimleri değerlendirildi. Ayrıca bu kuramın pratik hayattaki birçok konuya uygulanabilir bir kuram olduğu gösterilmeye çalışıldı.

Senâullah Pânîpatî ve et-Tefsîru'l-Mazharî isimli tefsirindeki metodu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Tefsir Bilim Dalı
Senâullah Pânîpatî 1730-1810 (1143-1225) yılları arasında yaşamış olup Hindistan'ın sayılı âlimlerindendir. Pânîpatî Şah Veliyullâh Dihlevî'nin (1176/1764) Rahimiyye Medresesi'nde yetişerek tefsir, hadis, kelam, tasavvuf ve siyer ilimlerinde Arapça ve Farsça eser yazacak kadar ilmî birikime sahip olmuştur. et-Tefsiru'l-Mazharî isimli tefsiriyle Hint Alt Kıtası'nda meşhur olmuştur. Çalışmamız, Senâullah Pânîpatî'nin hayatını, ilmi şahsiyetini ve et-Tefsiru'l-Mazharî adlı eserindeki tefsir metodunu ele almaktadır. Giriş kısmında çalışmamızın konusunu, amacını, yöntemini ve kaynaklarını açıkladık. Birinci bölümde, Pânîpatî'nin yaşadığı döneminin siyasi, ilmî, sosyal ve iktisadî durumunu tanıttık; hayatını, ilmî şahsiyetini, hocalarını, mürşitlerini, talebelerini ve çeşitli alanlarda telif ettiği eserlerini inceledik. İkinci bölümde, et-Tefsiru'l-Mazharî'nin telif özellikleri başlığı altında tefsirin ismi ve yazılış amacı, yazma nüshaları, baskıları ve sonraki çalışmalara etkisini ele aldık. Ayrıca tezimizin ana konusu olan tefsirin metodunu rivayet ve dirayet ilimleri açısından ortaya koymaya çalıştık. Üçüncü bölümde, Pânîpatî'nin Kur'an ilimlerinden hangi ilimleri nasıl kullandığını örneklerle açıkladık.

Senegal Cumhuriyeti'nde yürürlükte bulunan vakıf kanunların islam hukuku ile karşılaştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 İslam Hukuku Bilim Dalı
Vakıf kurumu, İslam medeniyetinin geliştirdiği ve müslüman toplumları birçok yönden etkileyen en eski ve en önemli kurumların başında gelmektedir. Bu kadim müessesenin en büyük dayandığının İslam'ın ortaya koyduğu insan anlayışı olduğu söylenebilir. Sizin en hayırlınız, insanlara en hayırlı olanınızdır. fehvasınca hareket eden vakıflar, fert ve toplum bazında doğumdan ölüme kadar hayatın her alanına nüfuz edebilmiştir. Meşruiyetini İslam'ın iki ana kaynağı olan Kur'ân ve sünnetten alan vakıf kurumu, İslam hukukunun belirlediği kurallar çerçevesinde varlığını sürdürmüştür. Vakıf kurumu, İslam hukukçuları başta olmak üzere, yöneticiler, din adamları ve bürokratların gayretleriyle gelişmiş ve İslam şeriatının amaçlarına aykırı düşmemesine ehemmiyet verilmiştir. Vakıf kurumu, diğer müslüman toplumlar gibi Senegal toplumunda da benimsenmiştir. Refahın paylaşımı, temel sosyal hizmetlere erişimin kolaylaştırılması ve toplumsal dayanışmanın arttırılması gibi temel amaçlar güden vakıflar, Senegalde yasal bir çerçeve oluşturularak siyasi olarak desteklenmektedir.

Senegal Richard Toll bölgesinde uzaktan algılama teknikleri kullanılarak evapotranspirasyonun haritalanması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Senegal gibi kurak ve yarı kurak bölgelerde Evapotranspirasyonun (ETa) konumsal ve zamansal olarak tahmin edilmesi faydalıdır. Bitkisel üretim alanlarında ET haritalarının oluşturulması farklı bitki gelişme dönemlerinde bitkilerdeki su uygulamalarının izlenmesine olanak sağlayacağı gibi, alana doğru miktarda ve doğru zamanda sulama suyu sevk edilmesine de katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada Senegal'in Richard Toll bölgesinde 2016 ve 2017 yılları için yağışa dayalı üretim yapılan ve sulu tarım yapılan alanlarda ETa'nın haritalanması ve uzaktan algılama tekniklerinin kullanılma olanakları araştırılmıştır. Çalışmada yüzey enerji dengesine dayanan Evapotranspirasyon Haritalamasında Yüksek Çözünürlük ve İçsel Kalibrasyon Modeli (METRIC) kullanılmıştır. Tarım alanlarında çoğunlukla şeker kamışı ve çeltik üretilmektedir. ETa'nın haritalanmasında toplam 29 adet Landsat 8 uydu görüntüsü ve saatlik ve günlük iklim verileri kullanılmıştır. Uydu görüntüleri işlenerek Normalize Edilmiş Vejetatif Değişim Indeksi (NDVI) ve ETa haritaları oluşturulmuştur. NDVI haritalarından elde edilen bulgulara göre, genel olarak, 2016 yılında ortalama NDVI değerleri çeltik bitkisinde 0.10 ile 0.60 ve şeker kamışı bitkisinde ise 0.36 ile 0.58 arasında, 2017 yılında ise çeltik bitkisinde 0.18 ile 0.61 ve şeker kamışı bitkisinde ise 0.36 ile 0.62 arasında değişim göstermiştir. Diğer yandan, METRIC modeli ile elde edilen ET değerleri 2016 yılında çeltik bitkisi için 3.40 ile 12.0 mm.gün-1 ve şeker kamışı bitkisi için 3.20 ile 8.50 mm.gün-1 arasında, 2017 yılında ise çeltik bitkisi için 2.0 ile 8.0 mm.gün-1 ve şeker kamışı için 3.0 ile 7.40 mm.gün1 arasında değişim göstermiştir. Düşük NDVI ve ET değerleri genellikle tarım dışı alanlarda, bitki olmayan boş tarım alanlarında veya suyun eksik olduğu tarım alanlarında tespit edilmiştir. En yüksek ET değerleri ise genel olarak NDVI'in yüksek olduğu tarım alanlarında tespit edilmiştir. Elde edilen haritalar çeltik ve şeker kamışı bitkilerinin başlangıç, gelişme, orta ve hasat dönemleri boyunca parsel düzeyinde başarılı bir biçimde izlenmesine olanak tanımıştır. Bu tez çalışmasında Senagal Richard Toll bölgesinde ETa'nın konumsal ve zamansal olarak tahmin edilmesinde uzaktan algılama tekniklerinin büyük bir potansiyele sahip olduğu tespit edilmiştir.

Senegal ve Gambia'da Serer Dini: İnançları ve adetleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Dinler Tarihi Bilim Dalı
Bu Yüksek Lisans tezi temelde Senegambiya (Senegal ve Gambiya) Serer Dinini, inançlarını ve geleneklerini konu edinmektedir. Koloni dönemi öncesinden bu yana, genel olarak Afrikalılar ve özelde Serer halkı günlük yaşantılarında kendini gösteren inanç ve geleneklere sahiptir. Bu inanç ve gelenekler, toplumsal yaşam araçlarında, dini görev ve pratiklerde tezahür eden kadim geleneklerine dayanır. Bununla birlikte, Avrupa'dan sömürgecilik amacıyla gelen misyonerler ve antropologların ardında bıraktıkları literatür yüzünden Afrika kültürleri damgalanmıştır. Günümüzde, sömürge öncesi dönemin bazı ilkel / arkaik değerlerini ve geleneklerini yeniden kazanmak için ne yapılması gerekmektedir? Bu çalışma, bahsi geçen soruyu yanıtlamaya ve Avrupalı yazarların çoğunlukla belli bir düzen dahilinde olmayan bilgi toplama, gözlem ve ön yargılarla elde edilen verilere dayanan masa başı çalışmalarının analizini yapmaya yönelik önlemlerin altını çizmeye çalışmaktadır. Bu masa başı bilgiler genellikle yalnızca bir kabilenin veya topluluğun üzerinde yoğunlaşmış Avrupalı misyoner ve antropologların araştırmalarına dayanır. Sonuç olarak, bu kimseler güvenilir bilgiden yoksun, kendilerini Afrika kültürlerine ve geleneklerine karşı ön yargılı olmaya sevk eden kısıtlı bir bilgi ve anlayışa sahip kimselerdir. Araştırmanın amacı, Afrika kültürlerini ve özellikle Serer kültürünü korumak, Serer halkının yaşam biçiminin derinlemesine bir değerlendirmesini yapmak, ritüellerini, dini inançlarını ve geleneklerini incelemektir. Anahtar Kelimeler: Serer Dini, Gnançlar, Tanrı, Atalar, Ahiret, Ritüeller

Senetle ispat konusunda Fransız Hukukundaki gelişmeler Türk ve Cezayir Hukuku ile karşılaştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2010 Özel Hukuk Bilim Dalı
Çalışmada, Fransız hukukunda senetle ispat konusundaki gelişmeler in-celenmiş; ayrıca Türk ve Cezayir Hukukuyla da karşılaştırma yapılmıştır. Bel-ge ve onun daha özel hali olan senet tüm yargılama sistemleri bakımından önemli bir delildir. Ancak, bazı yargılama sistemlerinde, belgeye veya onun da-ha özel hali olan senede özel bir önem verilmiştir. Bu çerçevede Fransız ve Türk hukukunda senet, medeni yargılama hukukunda kesin delil olarak kabul edil-miştir.Fransız hukukunda ve aynı şekilde Türk hukukunda, hukukî işlemlerin belirli bir miktarı geçmesi halinde senetle ispat edilmesi zorunludur. Ancak, bu kuralın bazı istisnaları da kabul edilmiştir. Maddi ya da manevi olarak senet alınmasının imkansız olması durumunda, senetle ispat kuralına istisnalar geti-rilmiş, takdiri delillerle ispat da kabul edilmiştir. Fransız hukuku, senetle ispat konusunda geleneksel olarak öncü bir role sahiptir. Türk hukukunda da deliller ve senetle ispat konusu Fransız hukuku esas alınarak düzenlenmiştir. Türk me-deni yargılama hukuku, İsviçre hukukuyla yakınlık göstermesine rağmen, ispat ve deliller bakımından Fransız hukukuyla neredeyse aynı yönde düzenleme ya-pılmış bulunmaktadır. Fransız hukukunda keşif ve bilirkişi dışındaki deliller, Medeni Kanun'da düzenlenmiş; keşif ve bilirkişi ise, hâkimin araştırma faaliye-tinden kabul edilerek medeni yargılama kanunu içinde düzenlenmiştir. Türk hukukunda ise, senet de dahil tüm deliller medeni yargılama kanununda düzen-lenmiştir. Bu düzenleme farklılığı dışında hükümler benzerdir.Senedin delil gücü ile ilgili kurallarda bugüne kadar çok önemli değişik-likler olmamakla birlikte, uygulama alanının yargı kararlarıyla genişlediği gö-rülmektedir. Bu konuda yapılan en önemli değişiklik, elektronik belgelerin delil değeri hakkındadır. Tekniğin gelişmesi ile birlikte, bir kağıt veya cisim üzerinde yazılı olmayan bu tür belgelerin delil değeri düzenlenmiş, güvenli elektronik imzalı belgeler senet kabul edilmiştir.Türk ve Fransız hukukunda senetle ispat konusundaki bu yakınlık, aynı şekilde Cezayir hukukunda da söz konusudur. Cezayir hukukundaki düzenle-meler, Fransız hukukuyla neredeyse tamamen aynıdır.

Sentetik çarpan jetin ısı ve akış karakteristiklerinin incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Diğer
Son yıllarda elektronik cihaz mikroişlemcilerinin sentetik jetler ile etkili olarak soğutulduğu gözlemlenmektedir. Sentetik jetin ısı taşınım katsayısı belirlenerek soğutma etkinliği hesaplanmaktadır. Belirlenen güçte hoparlör kullanılarak sentetik jet üretilmektedir. Sabit ısı akısıyla ısıtılmış yüzey sentetik çarpan jetlerle soğutulmaktadır. Sentetik jetler ile etkin soğutma yapılarak, ısıl sınır tabakanın azaltılması sağlanıp enerji tasarruf edilmesine ve ekipmanların daha verimli bir şekilde kullanması sağlanmaktadır. Çalışmamızda sentetik çarpan jetin termal, akış parametreleri ve soğutma etkinliği incelenecektir.

Sentiment analysis in Iraqi Arabic dialects based on ‎distributed ‎representations of sentences and machine learning approach

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Diğer
Duygu Analizi, hesaplamalı dilbilimi ve veri madenciliği içinde yer alan bilgisayar ?bilimlerinin bir alt disiplindir. Duygu analizinin amacı, kişilerin veya toplulukların bir ?konu hakkındaki duygu ve düşüncelerinin metinsel dökümanlardan çıkarılmasıdır. Son ?yıllarda araştırmacılar için ilginç bir araştırma konusu haline gelen duygu analizi alanında ?bilimsel literatürde İngilizce için birçok çalışma bulunmaktadır. Bununla birlikte, Arapça ?için henüz çok fazla çalışma yayınlanmamıştır. Arapça; konuşmacıların sayısı, tarihi ve ?dini miras açısından önemli bir dildir. Arapçada resmi dil, klasik ve modern standart ?Arapçadan oluşur. Klasik Arapça, Kuran dilini temsil eder. Modern Standart Arapça, ?haber bültenlerinde ve eğitimde kullanır. İnternette Arapça kullanımı giderek artmakla ?birlikte, sosyal ağ ortamlarında bu iki tür kullanılmaz. Günlük pratik hayatta kullanılan ?yerel lehçeler daha çok tercih edilir. Bu nedenle, lehçelere dayalı Arapça içerikli ?metinlerden Duygu Analizi çalışmaları gittikçe önem kazanan araştırma konularından ?biridir. Bu doktora tezinde, Arap Irak lehçesinde Duygu Analizi çalışması ?gerçekleştirilmektedir. Çalışmanın ilk aşamasında üç tür veri kümesini toplanmıştır. ?Bunlar: önceki çalışmalardan sınıflandırılmış veri setleri, sınıflandırılmamış Irak Arapça ?lehçesi ve sınıflandırılmış Irak Arapça lehçesidir. İkinci aşama ön işleme aşamasıdır. Bu ?aşamada, karmaşıklığı en aza indirmek ve metin biçimini standartlaştırmak için veri ?kümelerinden gereksiz terimler ortadan kaldırılmıştır. Üçüncü aşamada, özelliklerin ?çıkarılması ve bir kelimeyi Doc2Vec modelini kullanarak vektör olarak temsil edilmesi ?sağlanmıştır. Dördüncü aşamada, bir duygu tahmin modeli oluşturmak için oluşturulan ?vektörler dört makine öğrenme algoritmasıyla eğitilmiştir. Beşinci aşamada, duygu ?tahmin modeli değerlendirilmiştir. Ayrıca deneysel çalışmada, değişken parametrelerin ?külliyat (derlem) sınıflandırma performansına etkisi de incelenmiştir. ?

Sentiment analysis in social media: A comparative study

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Yazılım Mühendisliği Bilim Dalı
Duygu Analizi, sosyal medya gönderileri gibi metin içeriğinin polaritesini tespit etme ve sınıflandırma görevidir. Twitter için duyarlılık analizi, çalışmaların açık veri setlerini kullanarak yürütüldüğü akademik çevrelerde popüler bir konu olmuştur. Mevcut son teknoloji ürünü sonuçlar, Destek Vektör Makineleri (SVM) gibi klasik Makine Öğrenme sınıflandırıcıları ve Sinir Ağları, yani Derin Öğrenme modelleri gibi son gelişmeler dahil olmak üzere çok çeşitli tekniklerle sağlanmıştır. Bu tezde, Büyük Veri çerçevelerini kullanarak Sosyal Medya için büyük ölçekli Duygu Analizi çalıştık. Motivasyonumuz, büyük veri kriterlerinin sınıflandırıcıların performansı üzerindeki etkisini araştıran çalışmaların çok az olduğu gözleminden kaynaklanmaktadır. Amaç, sadece son teknoloji ürünü sonuçlardan daha iyi performans gösteren bir model oluşturmak değil, gerçek zamanlı ve yüksek hacimli veri akışları altında çeşitli sınıflandırıcı algoritmalarını incelemektir. Bu amaçla, büyük veri çerçeveleri olan ve içermeyen çeşitli Duygu Analizi Modelleri uygularız ve büyük veri yapılarını kullanarak performans faydalarını veya kayıplarını karşılaştırırız. Özellikle iki deneme senaryosu oluşturduk. Her iki senaryoda, aynı veri kümesini kullanıyoruz, ilgili sınıflandırıcılar için mümkün olan en iyi sonuçları elde etmek için uygun veri ön işlemlerini ve özellik mühendisliği tekniklerini uyguluyoruz. Anahtar Kelimeler: Algı Analizi, Büyük Veri, Spark, Spark ML, Twitter, Derin Öğrenme, Twitter

Sera içi güneş radyasyonunun farklı düzeylerinde yapılan sulamaların topraksız hıyar yetiştiriciliğinde su tüketimi ve verime etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Tarımsal Yapılar ve Sulama Bilim Dalı
Bu araştırmada, sera topraksız hıyar yetiştiriciliğinde, birikimli güneş radyasyonuna dayalı en uygun sulama programının saptanması, dört sulama programı altında bitki su tüketim değerlerinin belirlenmesi ve sulama konularına göre bitki gelişimi, verim ve meyve kalitesi değişiminin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışma, 2016-2018 yılları arasında, serada ikisi sonbahar ve ikisi de ilkbahar olmak üzere dört yetiştirme yürütülmüştür. Bitkisel materyal olarak Şampiyon F1 hıyar çeşidi kullanılmış, her saksıda 3 ve metre karede 4 bitki olacak şekilde yetiştiricilik yapılmıştır. Sulama uygulamaları sera içine gelen güneş radyasyonu birikimli değerlerine göre gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla 4 farklı kapalı sistem sulama başlangıç değeri seçilerek, gün içerisinde sulamalar 1, 2, 3 ve 4 MJ/m2 değerlerinde ve yıkama oranı %35 ile %50 arasında olacak şekilde yapılmıştır. Tesadüf blokları deneme desenine uygun olarak yürütülen denemede, konuların bitki su tüketimi, bitki gelişimi, verim ve meyve kalitesi ile ilgili parametrelere, sulama suyu kullanım randımanı ve su kullanım etkinliğine etkileri belirlenmiştir. Çalışmada sonbahar yetiştirme dönemlerinde 1 MJ/m2uygulamasına göre 2, 3, ve 4 MJ/m2 konularındaki sulamalarda sırasıyla ortalama %13.9, %24.5 ve %31.1, ilkbahar yetiştirme dönemlerinde %9.0 %24.4 ve %33.7 oranlarında su tasarrufu sağlanmıştır. Sonbahar dönemlerinde bitki su tüketimi 1 MJ/m2 ile karşılaştırıldığında, 2, 3, ve 4 MJ/m2 konularında sırasıyla %14.5, %25.15 ve %3.1 azalırken, ilkbahar yetiştirme dönemlerinde azalma oranları %6.7 %17.35 ve %27.45 olmuştur. Araştırmada elde edilen toplam verim değerleri birinci sonbahar döneminde 9.17 ile 9.66 kg/m2, ikinci sonbahar döneminde ise 9.81 ile 12.37 kg/m2 arasında değişmiştir. İlkbahar döneminde yapılan yetiştirmelerde toplam verim ilk dönemde 11.47 ile 17.72 kg/m2, ikincisinde 14.22 ile 18.26 kg/m2 arasında bulunmuştur. Sonbahar dönemlerinde sulama suyu kullanım randımanı (IWUE) 1 MJ/m2 uygulamasında 19.99 ve 35.85 kg/m3 arasında, 2 MJ/m2, 3MJ/m2 ve 4 MJ/m2 konularında sırasıyla 20.33-40.90, 21.28-48.69, 23.52-48.03 kg/m3 arasında hesaplanmıştır. Su kullanım randımanı (WUE) ise 1 MJ/m2 uygulamasında 44.57 ve 60.69 kg/m3 arasında bulunurken, 2 MJ/m2, 3MJ/m2 ve 4 MJ/m2'de sırasıyla 47.64-61.14, 49.84-64.22 ve 51.35-62.81 kg/m3 arasında olmuştur. İlkbahar dönemlerinde sulama suyu kullanım randımanı (IWUE) 1 MJ/m2 uygulamasında 34.09-35.63 kg/m3 arasında, 2 MJ/m2, 3MJ/m2 ve 4 MJ/m2 konularında sırasıyla 37.01- 40.84, 37.80- 47.03ve 31.58- 46.23 kg/m3 olarak belirlenmiştir. Su kullanım randımanı (WUE) ise 1 MJ/m2 uygulamasında 54.23-60.02 kg/m3, 2 MJ/m2, 3MJ/m2 ve 4 MJ/m2 konularında sırasıyla 61.22- 62.85, 62.00-62.54 ve 51.79-62.54 kg/m3 arasında bulunmuştur. Elde edilen tüm bulgular birlikte değerlendirildiğinde serada topraksız hıyar yetiştiriciliğinde kısa dönem şeklinde yapılan üretimlerde denemeye alınan sulama konularından 2 MJ/m2'nin gerek IWUE ve WUE üzerine etkileri, gerek verim k

Sera koşullarında yetiştirilen marul bitkisinin bitki su tüketiminin buharlaşma ve terleme bileşenlerinin belirlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Tarımsal Yapılar ve Sulama Bilim Dalı
Bu çalışmada farklı sulama suyu düzeylerinde yetiştirilen kıvırcık marulda (Lactuca sativa var. Caipira) evapotranspirasyon (ETc) bileşenlerinden olan evaporasyon (E) ve transpirasyon (T) miktarlarının ayrı ayrı hesaplanması amaçlanmıştır. Bu amaçla yürütülen çalışma 2020 yılı güz yetiştirme döneminde Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi deneme alanında bulunan plastik serada 16.10.2020-22.12.2020 tarihleri arasında tesadüf parseller deneme deseninde yürütülmüştür. E ve T'yi ayrı ayrı hesaplamak amacıyla üzerinde bitki olan ve olmayan saksılar kullanılmıştır. Su stresinin ET ve bileşenlerine olan etkisinin incelenmesi amacıyla araştırmada 3 farklı sulama suyu seviyesi (I100: Tam sulanan konu (%100), I66: I100 konusuna uygulanan suyun %66'sının uygulandığı konu (I100x0.66) ve I33: I100 konusuna uygulanan suyun %33'ünün uygulandığı konu (I100x0.33)) seçilmiştir. Deneme süresince saksılar en fazla iki günde bir tartılmış ve I100 konusunda elverişli kapasitenin %30-40'ı kadar su eksildiğinde tüm konularda sulama yapılmıştır. Tam sulama konusuna uygulanması gereken su miktarı eksilen nemin tarla kapasitesine getirilmesini sağlayacak şekilde kontrollü olarak yapılmıştır. Araştırmada bitkiden meydana gelen terleme doğrudan ölçülerek (Tr(o)) ve modelle tahmin edilerek (Tr(e)) iki yöntem ile belirlenmiştir. Tr(o) ve Tr(e) arasında pozitif yönlü kuvvetli bir ilişki elde edilmiştir. Fakat bu ilişkinin artan su stresine bağlı olarak azaldığı da saptanmıştır. Araştırmada topraktan olan buharlaşma, çıplak topraktan (E) ve bitkili saksılarda örtü yüzdesi dışında kalan alanlarda meydana gelen buharlaşma (Es) olmak üzere iki biçimde belirlenmiştir. Araştırmada su stresinin, marul bitkisinin bitki boyu, kök uzunluğu, örtü yüzdesi, yaprak alan indeksi (LAI), yaprak sayısı, yaş ve kuru baş ağırlığı ile kök ağırlığını önemli düzeyde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır (p<0.01). Araştırmada farklı sulama suyu düzeylerinde Es/ETc ve LAI arasındaki ilişkiler de incelenmiş olup tüm sulama konularında üstel bir ilişki belirlenmiştir. Araştırmada kullanılan yöntem ve bölge koşullarına göre kalibre edilen modellerin, marul bitkisinin ET değerini tahmin etmek ve ET'yi bileşenlerine ayırmak için güvenle kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Serbest dolaşımlı (free range) barındırma sistemi ve yavaş gelişen etlik piliç genotiplerinin büyüme performansı, hayvan refahı ve davranışları ile ayak sağlığı ve ekonomik verimlilik üzerine etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Bu çalışma, etlik piliçlerde serbest dolaşımlı (free-range) barındırma sistemi ve yavaş gelişen etlik piliç genotiplerinin büyüme performansı, hayvan refahı ve davranışları ile ayak sağlığı ve ekonomik verimlilik üzerine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada; yavaş ve hızlı gelişen iki ayrı etlik piliç genotipi ile free range ve geleneksel derin altlık zemin sistemi olmak üzere dört ana grup yer almış (2x2) ve her ana grup 5 tekrarlı gruptan oluşmuştur. Her tekrarlı grupta 10 adet civciv olmak üzere çalışmada toplamda 200 adet günlük erkek civciv kullanılmıştır. Büyütme dönemi süresince (8 hafta) gruplarda haftalık tartımlar ile canlı ağırlık gelişimi izlenmiş, yem tüketimi ve ölenler kaydedilmiştir. Gruplarda hayvan refahı ve hayvan darvanışları denemenin son haftasında ölçülmüş, her ana gruptan 10 adet, toplamda 40 adet hayvan deneme sonu kesilerek et kalitesi ve ayak sağlığı yönünden histopatolojik incelemeler yapılmıştır. Ekonomik verimliliği belirlemek için, gruplarda değişken giderler ve toplam içindeki payları belirlenmiş, brüt kar ve karlılık oranı hesaplanmıştır. Çalışmada beklenildiği gibi hızlı gelişen genotiplerin canlı ağırlık ve yemden yararlanma oranı yavaş gelişenlere göre daha yüksek bulunmuş (P<0.001, P<0.006), canlı ağırlık ve yemden yararlanma oranı bakımından barındırma sisteminin etkisi önemli bulunmuştur (P<0.009, P<0.01). Guruplarda hayvan refahı düzeyini ölçmek için incelenen parametreler genelde hızlı gelişen piliçlerde zayıf bulunmuş, barındırma sisteminin hayvan refahı parametreleri üzerine olan etkisi ise önemsiz bulunmuştur. Yavaş ve hızlı gelişen piliçlerde yem yeme, su içme, hareketlilik, ayakta durma ve eşelenme (P<0.001, P<0.001, P<0.001, P<0.001, P<0.006), barındırma sisteminde ise su içme, yatma ve tüy bakımı davranışları bakımından farklılıklar önemli bulunmuştur (P<0.003, P<0.046, P<0.001). Histopatolojik olarak; tarsal eklem artiritis, ayak tabanı ve diz eklemi lezyonları görülme düzeyi serbest dolaşımlı free range sistemde yetiştirilen hızlı gelişen piliçlerde daha yüksek bulunmuştur Sonuç olarak; hızlı gelişen piliçlerin büyüme performansı daha iyi olsa da; kg. satış fiyatının daha yüksek olmasından dolayı yavaş gelişen piliçlerin ekonomik performansının daha iyi olduğu söylenebilir. Derin altlık sisteme göre serbest dolaşımlı free range barındırmada yavaş ve hızlı gelişen piliçlerin her ikisinin büyüme ve ekonomik performansı daha yüksek bulunmuştur.

Sermaye artırım kararlarının BİST 100'de işlem gören firmaların pay getirileri ve volatiliteleri üzerindeki etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 İşletme Bilim Dalı
Şirket sermaye artırımına gidildiğinde, pay senedini nasıl etkileyeceği hem yöneticiler hem yatırımcılar açından çok önemlidir. Bu yüksek lisans tezin amacı, BİST 100 Endeksi'nde işlem gören şirketlerin sermaye artırımları ile ilgili duyuruların pay senetleri üzerindeki etkisini araştırmaktır. Üç bölümden oluşan çalışmada pay, volatilite ve sermaye artırımı kavramları incelenerek BİST 100 Endeksi'nde yer alan firmaların 1 Ocak 2008 – 30 Temmuz 2018 tarihleri arasındaki yapmış olduğu sermaye artırımların pay senedi getirisi ve volatilitesi üzerinde nasıl etki gösterdikleri yarı güçlü form etkinliğinde Olay Çalışması yöntemi ile analiz edilmiştir. Tez çalışması sonucunda, BİST 100 Endeksi'nde işlem gören şirketlerin sermaye artırım kararlarının pay getirileri üzerinde açıklama sonrası 2'nci günde negatif etki oluşturduğu ortaya çıkmıştır. Yatırımcıların sermaye artırımına kümülatif olarak gösterdiği tepkinin ise açıklama sonrası bir haftalık dönemde negatif yönlü olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca sermaye artırımı açıklamasının, takip eden 1'inci gün ile 10'uncu gün aralığında volatilite üzerinde negatif etkiye sahip olduğu görülmüştür.

Sermaye şirketlerinde azınlık hakları Türk ve Ohada hukuklarının karşılaştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Tüm sermaye şirketlerinde, sermaye niteleyicisinin de belirttiği üzere, hissedarların şirket borçlarına karşı sorumluluğu, hissedarların şirkete hisse katılım değerleriyle sınırlı olduğu prensibi kabul edilir. Aynı şekilde, hissedarların ticari kararlardaki ağırlığı aynı sınırlama prensibine bağlı olarak belirlenir. Ticari şirketler hakkındaki Türk yasalarında ve Afrika Ticaret Kanunu Uyum Örgütünün (Organisation pour l'harmonisation en Afrique des droits des affaires, OHADA) yasalarında, sermaye şirketlerinde, hissedarların sorumluluk ve ağırlığı prensiplerinin sıkı bir şekilde korunduğunu gözlemleriz. Hissedarların genel olağan ve olağanüstü kurulları, genellikle, şirketin günlük yönetimini aşan kararları alma yetkisine sahiptir. Bu kararlar kesin belirlenmiş bir çoğunluğa göre alınır. Sermaye şirketlerinin günlük yönetimi alanında kalan bütün kararlar, bahsi geçen şirketlerin ticari katılım oranlarına göre – aslında hissedarlardakileri gelen – şirketlerin yönetim organlarının yetkilerinden kaynaklanır.Sermaye şirketlerinde, genel kurullar veya yönetim organlaı tarafından alınan, tüm kararlar, bu şirket hissedarları bahse geçen kurullara veya organlara katılmalarsalar bile, tüm şirket hissedarları için geçerli, uygulanabilir veya muhalefet edilebilirlerdir. Bu durum göz önüne alındığında şöyle bir çıkarımda bulunabiliriz: bu tür şirketlerde, hisselerin çoğunluğunu elinde bulunduran hissedarlar, bu şirketleri idare etme yetkisini de aynı zamanda elinde bulundurmaktadırlar.Birçok aynı durumda, çoğunluk hissedarları ve azınlık hissedarları arasındaki menfaat çatışmalarını gözlemleyebiliriz. Oybirliği veya nitelikli çoğunluk gerektiren kararlar dışında, çoğunluk hissedarları, olağan ve olağanüstü kurallarda tüm yetkiyi ellerinde bulundurmaktadır. Aynı şekilde, sermaye şirketlerinin yönetim organlarında, çoğunluk hissedarları her zaman yöneticileri tayin etmektedir. Bu koşullarda, kararların alınmasında, çoğunluğun azınlığın menfaatlerinin göz önüne aldığı durumlarla karşılaşmak pek olanaklı değildir. Bu nedenle, çoğunluğun karşılıklı menfaatleri ve azınlığın menfaatleri arasındaki denge sorunu, genellikle çoğunluğa karşı azınlığın haklarının ve menfaatlerinin korunması sorunuyla bir tutulmayı hak etmektedir. Özellikle, çoğunluğu kontrol etmek yoluyla suiistimalleri önlemek veya hissedarlar arasındaki çatışmaları azaltmak için, azınlığa bazı haklar ve yetkiler vermek suretiyle azınlığı korumak esastır. Ancak, bu hak ve yetkilerin kapsamı çoğunluk tarafından yönetim prensibi ile sınırlandırılmalıdır. Bu çalışma kapsamında, OHADA ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ticaret hukukunda yer aldığı şekliyle, sermaye şirketlerinde azınlığın korunması hakkındaki uygulanan yolları analiz ettik. Bununla beraber, azınlık hissedarlarının korunması hakkında statü düzenlemelerini analiz edebilmek için, OHADA ve Türk hukukundaki, bazı sermaye şirketlerinin esas sözleşmelerini örnek olarak aldık. Hisse