Thesis Search




SEARCH RESULTS

Somali'de Osmanlı hakimiyeti (1850- 1916)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2015 Diğer
Bu araştırma Osmanlı'nın Somali ile olan ilişkisi Memluk Devleti'nin yıkılış tarihi olan 1517'den başlayarak yaklaşık dört asır sürmüştür. Osmanlı XIV.yüzyıl Somali'side hâkimiyet tesis ettiği bölgelere,o dönemde henüz başlayan Avrupalıların sömürgeci mantığının karşısında engelleyici bir güç olarak yerleşmiş ve bu mücadele esnasında bir taraftan kendi askeri gücüne, diğer taraftan da yerli toplumlardan aldığı maddi ve manevi desteğe dayanan bir yapı oluşturmuştur. Böylesine iç içe geçmiş olan yapı, XX. yüzyıl başına kadar devam etti. Somali'nin özellikle Zeyla, Berbera, Bulhar ve diğer kıyı şehirlerini içine alan kuzey bölgesi Osmanlının son dönemlerinde devletin bir parçasaydı. Osmanlıların amacı özellikle Avrupalıların bölgeye gelmeye başlamalarından sonra Kızıldeniz'deki etkinliklerini güvenlik altına almaktı. Somali kıyılarına Yemen üzerinden geçmekteydiler. 1863 yılında Hidiv olan İsmail Paşa Afrika kıtasında yeni topraklara sahip olmak adına büyük bir gayret içine girerek Mısır Sudanı'yla yakından ilgilenmeye başladı. 27 Mayıs 1866 tarihi Sultan Abdülaziz'in fermanıyla Sevakin ve Musavva kaymakamalıkları kendisine bağlandı. Mısır Savakin ve Musavva limanlarına bağlandıktan sonra Kızıldeniz'in batısında bulunan somali sahillerinin vermeye çalıştı. 1 Haziran 1875 tarihi Sultan Abdülaziz'in fermanıyla bu lımanlar Mısır Hidıvini vermiştir. Osmanli Devleti, Mısır eski halinde olmamasından dolayı yeniden Somali'ye eskiden olduğu gibi kendi hakimiyetinde için 9 Ekim 1887 tarihinde Kızıldeniz'e Donanma-yı Hümayun'dan iki veya üç gemi ile deniz kuvveti tayin etti. Somali'nin tamamı olmasa da kuzeyini kapsayan ve Kızıldeniz'in girişini denetleyen stratejik bölümü kısmen Yemen, kısmen de Habeş Eyaleti'nin bir parçası olarak 1555-1916 arasında 361 yıl Osmanlı'ya bağlı kaldı. XX. yüzyılın sonuna doğru Somali, Osmanlı Devleti'nin olduğu gibi, Avrupa'nın sömürgesi altında kalmış ve böylece Osmanlı Devleti ile Somali ilişkisi sona ermiştir. Anahtar Sözcükler: Somali, Osmanlı Devleti, Avrupa sömürgece Devletleri ve Mısır.

Somali'de siyasal yolsuzluk olgusu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Yönetim Bilimleri Bilim Dalı
Somali, 1991 yılındaki iç savaş sonrasındaki çöküşü müteakiben, yaklaşık otuz yıldır etkili bir hükümet olmaksızın yönetilmektedir. O zamandan beri ülke, destek gören uygun ve işlevsel bir merkezi hükümet olmamasından yakınmaktadır. Etkin bir anayasa ve yasal çerçevenin olmayışı, çatışmalar ve güvenlikli bir ortamın olmaması, kamu suistimali ve siyasal yozlaşma akabinde yoksulluk ve mali istikrarsızlık getirmiştir. Güçlü anayasal mekanizmaların ve yolsuzlukla mücadele komitesinin tesis edilmesi, geçmişte siyasal krizin ortadan kaldırılması alkış toplamıştır. Temelde, bireyden topluma kadar ortak menfaatlerine zarar veren, gelişmemiş yönetsel sebep olan ve ülkenin ekonomik ve yönetsel yapının geleceğini dahi olumsuz etkileyen Siyasal Yolsuzluk hakkında yapılan birçok araştırma yapılmaktadır. Somali'deki siyasal yolsuzluk ve bunun Somali yönetsel yapısının ve ekonomik büyümesi üzerindeki yansımasının ortadan kaldırılmasının etkileri ve sonuçları konusunda gözleme dayalı araştırmaya çok az önem verilmiştir. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı, nitel araştırma yöntemi kullanımıyla, siyasal yozlaşmanın farklı biçimlerinin Somali'deki yönetsel yapının ve ekonomik büyüme üzerine, dolaysız ve dolaylı etkilerini belirlemek ve bunları araştırmaktır. Bu çalışma deterministik olarak, konu edindiği olaylara neden-sonuç ilişkisi üzerinden bakacaktır ve ekonomik büyüme unsurları üzerinde, ülkedeki yabancı yatırım, istihdam, gelir, refah ve GSYİH gibi alanlar üzerinde siyasal yozlaşmanın etkilerini incelemiştir. Yedi sorunun vurgulandığı çalışma, farklı devlet sektörleri ve diğer sosyal örgütlerde çalışan kamu çalışanları, emekliler, sosyal örgütler, Türkiye'de yaşayan Somali sivil halkı ve Somali'nin Türkiye Konsolosluğu'ndaki memurlar olmak üzere toplam otuz kişi ile gerçekleştirilmiştir. Tezin içeriğinin analizi, temellendirilmiş teori (Ground theory) ışığında faktörlerin eksiltilmesi ve nitel yöntem ile gerçekleştirilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme (Semi-structured interview) ve yorumlanmış analiz gibi görüşme teknikleri kullanılmıştır. Bundan başka, deneysel sonuçlar, siyasal yolsuzluk boyutları arasında ve bunlarla GSYİH arasında güçlü ara bağlantılar olduğunu göstermiştir. Nihai sonuçlar, Somali'de siyasal yolsuzluğun, GSYİH ve sonrasında varlık ile gelirin ve son olarak da yoksulluğun takip ettiği, istihdamın önündeki iç rahatsızlıklardan biri olarak yüksek oranda olduğunu ortaya sermiştir. Bu tezin sonucu, Somali'de siyasal yolsuzluk ve ekonomik büyüme arasında ters bir orantılı ilişki olduğunu gösteren deneysel bir incelemeden çıkmaktadır. Bu araştırmada siyasal yolsuzluğun, ekonomideki büyüme ve yönetsel yapısının etkisi Somali için araştırılmıştır. Siyasal yolsuzluğun üzerindeki yapılan araştırmalarda siyasal yolsuzluk olgusunun ekonomik büyüme üzerinde pozitif etkisi olduğunu savunan fikirlerin yanı sıra olumsuz etkilediği de savunulmaktadır. Buradan hareketle Somali'de siyasal yolsuzluğun ekonomik büyümeyi nasıl etkilediği analiz edilmiştir

Somali'de sömürgecelik ve İslamcılıcık (1840-1960)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 İslam Tarihi Bilim Dalı
Çalışmamızda Fransız, İngiliz ve İtalyanların Somali'deki sömürge bölgeleri ele alınmaktadır. Bu bölgelerdeki sömürgeci devletlerin yerel halkla olan sosyo-kültürel, siyasi ve ekonomik etkileşim sürecine de değinilmektedir. Seyyid Muhammed 'in İngiliz sömürgeciliği karşısında yaklaşık yirmi yıl süren direnişine ayrı bir yer verilmektedir. Bu bölgelerde yaşananların Osmanlı Devleti ile olan ilişkileri ve Osmanlıların olaylar karşısındaki siyasi tavırlarına ve faaliyetlerine de değinilmektedir

Somali'de yoksulluğun önlenmesinde kadınların tarımsal faaliyetlere katılım düzeyini etkileyen faktörler: Hirshabelle eyaleti örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Tarım Politikası ve Yayım Bilim Dalı
Bu araştırmanın ana amacı Somali'nin Hirshabelle Eyaleti Jowhar ilçesinde yoksulluğun önlenmesinde kadınların tarımsal faaliyetlere katılım düzeyleri ile katılım düzeylerini etkileyen faktörlerin tespit edilerek değerlendirilmesidir. Bu amaçla oransal örnek hacmi formülü kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda 92 kadın ile yüz yüze anketlerden elde edilen veriler oluşturmaktadır. Bu kapsamda, elde edilen veriler basit istatistiki yöntemler ile analiz edilmiştir. Toplanan verilerin analizinde, kadınların sosyo ekonomik özellikleri ile tarımda çalışma istekliliği etkileyen faktörler birlikte ele alınmıştır. Çalışmada, farklı nitelikte çok sayıda bulgu elde edilmiş olup, görüşülen kadınların %22.8'sinin 31-40 yaş aralığında olması, %43.5'sinin okur-yazar olmaması, %77.2'sinin evli olması, %72.8'sinin tarımsal faaliyetlerin her aşamasına katılması ve farklı nitelikte sorunlarının olması, %27.2' sinin 10 yıldan daha az tarımda uğraşması, %38.0 kendi arazisinde ve %29.3' ünün 1 hektar ve daha az araziye sahip olması, %93.5'sinin ise herhangi bir tarımsal kooperatife üye olmaması elde elde edilen bulgulardan bazılarıdır.

Somali'deki federal sistemin ekonomiye etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Yönetim Bilimleri Bilim Dalı
Federalizm, güç dağılımının federal ve yerel hükümetler arasında dağıldığı bir yönetim biçimidir.Çok sayıda ülkelde federalizm büyük bir başarı hikayesine sahip olmakla birlikte, birkaç ülke için bu durum söz konusu değildir. 19. yüzyıl, yeni federal devletlerin kuruluşuna şahit olmuştur.İsviçre ve Birleşik Devletler en eski federasyonlardır.Somali'deki federalizm tartışmaları günümüzde değil, İtalyan Vesayet Sistemi kapsamında kurulan Somali Bölgesel Konseyi'nin birkaç üyesinin 1950li yılların ortalarında Konseye getirdikleri federalizm teklifi ile başlamıştır.Somalililerin federalizm kapsamında bir çıkar gözetememeleri ve kendilerinin homojen yapıya sahip bir toplum olduklarına yönelik inançlarından ötürü sonradan kabul görmemiştir. Adını 1958 senesi itibariyle sonradan Hizbia Destour Mutaqil Somal (H.D.M.S(. olarak değiştiren Hizbia Dighil E. Mirifle'in önderlik ettiği bir önemli üye kuruluş federasyon sistemine çağrıda bulunmuştur.Ancak, burada gerçekleştirdiğimiz çalışmanın odak noktası Somali'de federal sistem ya da bunun avantaj ya da dezavantajları değil, Somali'nin dünyanın en fakir ülkelerinden biri olmasına karşın milyonlarca hektar tarıma uygun geniş arazi varlığı, 2 milyar dolara yaklaşan petrol kaynakları, her balık çeşidini barındıran Afrika kıtasının en uzun kıyı şeridi ile Körfez Arap ülkelerine canlı hayvan ithali gerçekleştiren bir numaralı ülke olması gibi ulusal kaynaklar açısından son derece zengin olması nedeniyle federalizmin bu ülke üzerindeki ekonomik etkisi olacaktır. Somali, ülke kaynaklarından kendi çıkarları doğrultusunda değil ülke çıkarları doğrultusunda yararlanacak iyi bir idareye ve düşünen insan sermayesine ihtiyaç duymakta olup, federalizm sistemi, bu çalışma kapsamında da göreceğimiz üzere Somalilerin ülkelerini yeniden geliştirmek için bir araya gelebilecekleri yegane sistem özelliğini taşımaktadır. ANAHTAR KELİMELERİSomali, Federalizm, Adem-İ Merkeziyetçilik, Ekonomi, Merkezi Hükümet, Eyalet Hükümeti.

Somalilanda'ta özel üniversitilerin yönetimi etkinliği ve verimlilik ilişkisi, Amoud Üniversitesi örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı
Bu araştırmanın ana amacı, Amoud Üniversitesi olgusunu ele alarak Somaliland'da özel üniversitelerdeki yönetim etkinliği ile verimlilik arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Araştırmaya üniversitelerin her ülkede eğitimin direği olduğu öncülüğünnden yola çıkarak başlanmıştır. Ülkelerin belli alanlarda uzmanlaşmış sektörler için üst düzeyde insan gücü ihtiyacı vardır. Bunun için üniversite, yönetim etkinliğine, yanı üretkenliğe katkı da bulunarak, zaman, para, gereçler ve çabaların anlamlı oranına gerek duymaktdır. Ancak Somaliland' da ki özel üniversitelerin verimliliği düşüktür. Örneğin Amoud Üniversitesi'nde 2010'dan beri hiç bir araştırma kaydedilmemişve mezun öğrencilerin kalitesi yaklaşık %48.96 olarak ölçülmüştür, bu arada üniversitedeki öğrenim büyük ölçüde ezbere dayanmaktadır. Bu da üniversitede yönetim etkinliğinin sorununu akla getirmektedir. Yönetim etkinliği verimliliğe katkıda bulunun zaman, para, gereçler ve çabaların oranı olarak kavramsallaştırılmıştır. Verimlilik, mezunlar, öğrenme araştırma ve yenileme olarak kavramsallaştırılmıştır. Çalışma üç spesifik amacı araştırmıştır. Amoud Üniversitesi'nde yönetim etkinliği ile mezunlar arasında; yönetim etkinliği ile öğrenme arasında; yönetim etkinliği ile araştırma ve yenilik arasındaki ilişkiyi belirleiştir. Max Weber'in Büroktatik teorisi kılavuzluğunda araştırmada, nicel araştırma paradigmasını benimsenmeiştir ve öğrencilerden, idarecilerden, yönericilerden ve öğretmenlerden oluşan 544 katılımcı ya da katılımcılı bir tabakalı örenek üzerinde kesit tarama araştırması modelini kullanmıştır. Dolayısıyla çalışmada, yönetim etkinliğinin Amoud Üniversitesindeki verimlilikle anlamlı bir ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır. Bu, Amoud Üniversitesi'nde mezunların, öğrenmenin, araştırma ve yeniliğin zaman, para, gereçler ve çaba ile anlamlı bir ilişkisi olduğu anlamına gelmektedir. Ancak üniversitede yönetim etkinliği düşük (ya da zayıf) olduğundan mezunların, öğrenmenin, araştırma ve yeniliğin düşmesine katkıda bulunmaktadır. Verilerin analizinde regresyon ve chi karesi kullanılmıştır. Araştırmacı sonucunda şu önerilerde bulunulmaktadır : (i) Amoud üniversitesindeki her görevlinin ve birimin her gün ortaya koyması gereken minimum ve maksimum zamanlar, para, gereçler bakımından açık bir denetim ve yönlendirici ilkeler geliştirilmelidir. (ii) Amoud Üniversitesi öğretim programı gözden geçirilmelidir ve amaçlar, içerik, öğretme ve öğrenme yöntemleri ve hem öğretme hem de öğrenmenin değerlendirilmesi bakımından konuyla ilişkili ivedi uygun kılınmalıdır. (iii) Amoud Üniversitesi araştırma, yenilemeye yaptığı vurguyu ve verdiği ağırlığı arttırmalı ve akademik çalışmayı üniversitenin bütülleyici bir parçası kılmalıdır. İşe yetkin, işinin eri görevliler almalı ve sürekli hizmet ve gelişmenin koşulu olarak araştırma yapma ve yayınlama konusunda düzenleme yapmalarını gerekli kılmalıdır. (iv) Son olarak araştırmacı tarafından, Amoud Üniversitesi ile Somaliland'daki ötek üniversitelerin hem yerel hem de u

Somaliland'da fotovoltaik su pomplama sistemlerinin tasarımı ve boyutlandırması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Enerji Teknolojisi Bilim Dalı
Su insan için temel ihtiyaçlardan biridir, ama kullanılabilirlik ve erişim olanağı gelişmekte olan ülkelerin çoğunda kırsal alanlar için oldukça zordur. Somaliland'da sadece kırsal alanlar için değil aynı zamanda şehirlerde de modern elektrik şebekesinin olmaması nedeniyle suya erişim kolay değildir. Somaliland, dünyada günlük toplam güneş ışınımının en yüksek olduğu yerlerdendir. Bu nedenle, iyi tasarlanmış şebeke bağlantısız (otonom) Fotovoltaik (FV) su pompalama sistemleri, Somaliland'ın kırsal alanlarında ve şehir merkezlerinde su ihtiyaçlarını karşılayabilecek en iyi alternatif çözümdür. Tezin temel amacı, Somaliland içerisinde bulunan Hargeisa şehrinin kırsalındaki bir noktada su ihtiyaç analizi yapılarak, gerekli olan şebeke bağlantısız FV su pompalama sisteminin tasarımı ve boyutlandırılmasıdır. Bu tez, günlük 7,5 m3 su kullanan küçük bir bahçenin su ihtiyacını karşılamak üzere Hargeisa'daki FV su pompalama sisteminin tasarımını ve boyutlandırılmasını ortaya koymaktadır. İlk bölum, tez çalışmasının kapsamına giren giriş ve literatür taramasıdır. Ardından su ihtiyacı değerlendirmesi ve güneş enerjili su pompalama sistemlerinde kullanılan farklı teknolojiler tartışılmıştır. Bu tezin ikinci kısmında, verilerin toplanması, analizi ve düzeltilmesi işlemleri anlatılmıştır. Veriler PVGIS ve NASA'dan toplanmış, daha sonra yer tabanlı ölçümler ve geliştirilmiş Düzeltilmiş PVGIS ve NASA (CPN) verileri ile karşılaştırılmıştır. PVSyst yazılımı kullanarak su kullanımına göre paneller ve pompalar seçilmiştir. Karşılaştırmalar için farklı tasarım ve boyutlardaki sistemler simüle edilmiştir. Bu tezin son kısmında tartışma ve öneriler bölümü yer almaktadır.

Son dönem Filistin sinemasında anlatının post-kolonyal ve madun çalışmaları grubu bağlamında incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Sinema Bilim Dalı
Bu tez, Oslo Barış Anlaşması'nın imzalanmasından sonra Filistin Sineması'nı araştırmayı amaçlamaktadır. Bu tezde son zamanların Filistinli film yapımcıları, özellikle 1960 ile 1980 yılları arasında Beyrut ve Ürdün'de yapılan devrimci filmlere göre, sinemasal ve toplumsal analizi yapılarak karşılaştırılmaktadır. Bu analiz Filistin'in 'İsrail' sömürgeciliğinin sinema üzerindeki etkilerini postkolonyal okul teorileri, özellikle de Madun Çalışmaları Grubu açısından ele almaktadır. Analiz, sinemasal anlatımı ve bunun Filistinlileri yansıtma yetisini inceleyerek temsil, kimlik, tarih yazma ve toplumsal cinsiyet sorularına odaklanmaktadır. Bu tezde  Urs al-Jalil/ Wedding in Galilee/ Celile'de Düğün (1980), Al Matlobun Al 18 /The Wanted 18/ Aranan 18 (2014) and Wajib /Düğün Davetiyesi  (2017) filmleri ele alınmaktadır.

Son dönem Irak Türkmen klasik edebiyatı şairlerinden Ali Marufoğlu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2015 Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
Bu çalışmanın konusu, Son Dönem Irak Türkmen Klasik Edebiyatı Şairlerin-den Ali Marufoğlu'yla ilgilidir. Şairin kendi el yazısı ile yazdığı şiir defterindeki bütün şiirleri, yurt içi ve yurt dışı çeşitli kayanlardan, gazeteve kitaplardan elde etti-ğimiz bilgileri bir araya getirerek düzenli bir çalışma yapmaya çalıştık. Çalışmamız giriş ve üç bölüm ve Metinler bölümü şeklinde tertip edilmiştir. Giriş bölümünde Irak Türkmen Klasik edebiyatının tarihi konu edilmiştir. 20. yüz-yılda Irak Türkmen edebiyatında divan şiiri, hece şiiri ve düzyazı hakkında bilgiler verilmiştir. Tezin birinci bölümünde, kaynaklar ışığında Ali Marufoğlu'nun hayatı, edebî kişiliği ve eserleri hakkında açıklamalar yapılmıştır. İkinci bölümde, Eserlerinin Tertibinde genel hususiyetlerine değinilerek incelenmiştir.Üçüncü bölümde ise Etkilendiği Şairler ve Hakkındaki Görüşler başlığı altında bilgi verdik. Son bölümde ise tezin esasını oluşturan tenkitli metinMetinler bölümü yer almaktadır. Bu bölü-mün sonunda metindeki özel şahsiyetlerve çeşitli yerlerle ilgili açıklamaların belirtil-diği bir bölüm (Ekler) eklenmiştir.Son olarak elde edilen neticeler ''Sonuç'' başlığı altında sıralanmıştır, ayrıca çalışmamızı hazırlarken müracaat ettiğimiz eserler ''Kaynakça''da sunulmuştur ve çalışmamız ''Sözlük''bölümüyle tamamlanmıştır. Anahtar Kelimeler:Ali Marufoğlu, Şair,Irak Türkmen Edebiyatı, Divân Edebiyatı, Klasik Türk Edebiyatı.

Sonlu delta cevaplı filtre tasarım metotlarının performans analizi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Bazı popüler alçak geçiren sonlu delta cevaplı filtre tasarım metotları (Pencere Yöntemi, Frekans Örnekleme Yöntemi ve En İyileme Yöntemi) ve performans kriterleri incelenmiştir. Ele alınan metotların performans analizleri (geçirme bandı düzgünlüğü, geçiş bandı genişliği, söndürme bandı dalgalanma genliği, hesaplama zamanı, vb.) yazılım yoluyla karşılaştırmalı olarak yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar yorumlanmıştır ve ele alınan tasarım teknikleri özellikleri filtre tasarımcılarına bir kullanma rehberi biçiminde sunulmuştur.

Sorunlu finansmanı etkileyen faktörler: Endonezya'da İslami bankalar örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Sorunlu Finasmanı (NPF), bir bankacılık kurumunun sağlık seviyesini ölçmek için kullanılan göstergelerden biridir. Araştırmanın amacı, NPF oranını etkileyen Endonezya'daki İslami Bankalarda makroekonomi ve bankaya özgü faktörleri tespit etmektir. Bu araştırmada kullanılan yöntem, 2014 yılının ilk çeyreğinden 2017 yılının dördüncü çeyreğine kadar olan üç aylık verilere sahip panel veri analizidir. Sonuçlar, LNASET ve FDR'nin NPF'yi olumlu yönde etkilediğini gösterirken, GSYH, INFL, FR, CAR ve ROA NPF üzerinde olumsuz etkileri vardır. Öte yandan, UNMPT ve GCG'nin NPF düzeyi üzerinde önemli bir etkisi yoktur. Bulgulara dayanarak çeşitli önerilerde bulunuldu. İlk olarak, İslami Bankaların FR, LNASET, CAR, FDR, ve ROA seviyelerini izlemesi gerekir. İkincisi, İslami Bankalar makroekonomik koşullara daha duyarlı olmalıdır. Ayrıca, düzenleyici olarak hükümetin, makroekonomik değişkeni, özellikle enflasyon oranını kontrol etmesi ve toplumun borçlarını ödeme yeteneğini arttırması için GSYH büyümesini iyileştirmesi gerekir.

Soruşturmanın gizliliğinin ihlali suçunun basın yoluyla işlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Günümüzde teknolojideki ilerlemeler ve kitle iletişim araçlarının gelişmesi soruşturmanın gizliliğine basın yoluyla müdahaleyi kuşkusuz arttırmıştır. Bu itibarla hem basın özgürlüğünün sağlanması hem de soruşturmanın gizliliğine müdahalelerin önlenmesi adına basın özgürlüğüne hukuki yollarla sınırlamalar getirmek büyük önem arz etmektedir. Ceza muhakemesi soruşturma ve kovuşturma olmak üzere iki evreden oluşmaktadır. Soruşturma evresindeki işlemlerin içeriği gizlidir. Kovuşturma evresinin ise halka açıklık esas alınarak yürütülmesi gerekir. Bundan hareketle, basının yapacağı adli haberler bakımından basın özgürlüğünün düzenlenmesi ve sınırlandırılması, ceza muhakemesinin amacına ulaşabilmesi için önem arz etmektedir. Birinci bölümde, çalışma konumuz olan suç tipinin daha iyi bir şekilde sunulabilmesi için öncelikle basın, basın özgürlüğü ve basın suçu kavramlarına ilişkin genel bilgiler verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, 5237 sayılı Kanunun 285. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen gizliliğin aleni şekilde ihlali ve ikinci fıkrada düzenlenen soruşturma evresinde gizli kalması gereken işlemlerin gizliliğinin ihlali olmak üzere iki farklı suç tipi aynı başlık altında incelenmiştir.

Sosyal ağlar ve eşik bekçiliğinin değişen rolü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Sosyal medyanın ortaya çıkışı ile geleneksel haber merkezlerinin yapı ve işlevlerinde değişiklikler görülmeye başlanmıştır. Sosyal medya, editör ve gazetecilerin veri toplama biçimini ve bilgi akışını kontrol etme işlevlerini değişime uğratmıştır. Bu değişiklikler ile eşik bekçiliği kavramı da yeniden düşünülmesi gereken kavramlar arasına girmiştir. Çalışmada, Alexa sitesine göre en çok takip edilen 100 haber sitesi içinden seçilen 10 haber sitesi editörüne derinlemesine mülakat tekniğinden faydalanarak; kuruluşlarındaki sosyal medya kullanımı, kullanıcı tarafından oluşturulan içerikler, veri toplama sürecinde sosyal medyanın rolü ve içeriği denetleyen mekanizmalar hakkında toplam 11 soru yöneltilmiştir. Bu kapsamda sosyal medyanın veri toplama modeli ve yapılanmasını nasıl değiştirdiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışma sonucunda sosyal medyanın; editörlerin geleneksel rollerini etkilediği ve günümüzde en önemli haber kaynaklarından biri durumuna geldiği görülmüştür. Ayrıca, Twitter'ın haber merkezlerinin günlük çalışmalarında haber almak için en sık kullandıkları sosyal ağ olduğu tespit edilmiştir. Çalışmaya katılanların %70'i eşik bekçiliği sürecinde editörü daha etkili bulurken, %30'u ise bu sürecte muhabiri daha önemli bulmaktadır. Çalışmaya katılanların %70'i eşik bekçiliği sürecinin muhabirden başladığını ifade ederken, %30'u ise editörün bu sürecin ilk aşaması olması gerektiğine inanmaktadır. Çalışmada, editöryal süreçte genel yayın yönetmeni ile yayın koordinatörü kararı veren son kişi(ler) olmalarına rağmen, internet haberciliğinde editörün oldukça önemli bir rol oynadığı tespit edilmiştir. Katılımcılar, geleneksel medya ile internet medyasındaki eşik bekçiliği sürecindeki en önemli farklılığın, hız, doğruluk ve güvenilirlik faktörleri olduğunu, kuruluşlarında sosyal medya içeriklerinin doğruluğunu kontrol eden bir mekanizma bulunmadığını ancak kendi bünyelerinde oluşturdukları bazı filtrelerle bu sorunu aşmaya çalıştıklarını ortaya koydular.

Sosyal ağlardaki etkileyicilerin Tunuslu tüketicilerin satın alma niyeti üzerindeki etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Reklam ve Stratejik Marka İletişimi Bilim Dalı
Son yıllarda, Etkileyici pazarlama, bir popülerlik dalgası yaşamaktadır. Etkili pazarlama Tunus pazarında nispeten yeni bir terim olduğu için, akademik bir tanımı yoktur ve kıt bir teorik temele dayanıyor. Etkileyici pazarlama üzerine daha önceki araştırmalar ağırlıklı olarak etkileyicileri ve etkileyeceklerini belirlemeye odaklanmıştır. Bizim bildiğimiz kadarıyla, Etkileyici pazarlama ile satın alma niyeti arasındaki ilişkiyi Tunus bağlamında araştıran bir araştırma bulunamamıştır. Bu tezin amacı, bir etkileyicinin sahip olduğu veya sahip olması gereken özellikleri; nitelikleri ve bunların Tunuslu tüketicilerin satın alma niyetleri üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Tezin amacına yönelik olarak; milenyum kuşağına ait farklı şehirlerden olan Tunuslu katılımcılar ile birlikte on iki derinlemesine görüşme ve iki odak grubu çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Toplanan veriler, veri modelleri ve transkripsiyon sırasında belirgin hâle gelen tekrarlayan konuları tanımlamak için kategorik indeksleme yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bu araştırmada, mevcut literatürün araştırılması ve katkıda bulunulması sırasında çıkarım sal bir yaklaşım; analiz sırasında ise tümdengelim sel bir yaklaşım kullanılmıştır. Araştırmamız sonucunda, algılanan özgünlüğün yanı sıra güvenilirlik, inanılırlık, mantıkçılık, dürüstlük ve etkileyicilerin uzmanlığının Tunuslu tüketicilerin satın alma niyetini etkileyen ana özellikleri ve nitelikleri olduğu ortaya koyulmuştur. Buna ek olarak, çalışma sonucunda yukarıda belirtilen özelliklerin ve niteliklerin yanı sıra; ürüne duyulan ihtiyaç, ürün fiyatı ve akran tavsiyeleri gibi diğer faktörlerin de etkili olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.

Sosyal ağların öğrenme aracı olarak değerlendirilmesi: Burundi ve Türkiye karşılaştırması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2013 Diğer
Günümüzde iletişim araçları ve İnternetin gelişmesiyle insanların yaşam tarzı hızlı bir şekilde değişmektedir. İletişim teknolojileri geliştikçe çok çeşitli yeni iletişim araçları ortaya çıkmaktadır. Bu yeni iletişim araçları arasında sosyal medya da bulunmaktadır. Sosyal medyada, özellikle sosyal ağlar gençler tarafından oldukça fazla kullanılmaktadır ve sosyal ağları kullanan gençlerin sayısı giderek artmaktadır. Görüldüğü gibi, sosyal ağlar artık günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu çalışmada, Burundi ve Türkiye?deki üniversite öğrencilerinin sosyal ağları öğrenme ortamında kullanıp kullanmadığı incelenmiştir. Araştırmanın hedef kitlesi, Burundi ve Türkiye?deki ikinci nesil öğrenciler yani üniversite 2. 3. ve 4. sınıf öğrencileridir. Araştırmanın modeli, nicel araştırma modellerinden tarama modelidir. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan bir anket kullanılmıştır. Burundi Üniversitesinde anket şu bilimlere uygulanmıştır: Psikoloji ve Eğitim Bilimleri Fakültesi (Faculty of Psychology and Educational Sciences), İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi (Faculty of Economics and Administration), Fen Fakültesi (Faculty of Science), Edebiyat Fakültesi (Faculty of Literature) ve Öğretmenlik Fakültesi (İnstititue of Applied Pedagogy). Türkiye?de ise anket İstanbul Üniversitesinde Edebiyat Fakültesi (Faculty of Literature), İktisat Fakültesi (Faculty of Economics), Fen Fakültesi (Faculty of Science) ve Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesinde (Hasan Ali Yücel Faculty of Education) uygulanmıştır. Elde edilen veriler, yüzde frekans ve çapraz tablolar tekniği ile analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, sosyal ağların eğitim alanında daha verimli kullanılmasına yardımcı olacak özellikte olduğu için bu araştırma önem taşımaktadır. Yapılan araştırma sonucunda, birbirine çok uzun mesafede olmalarına rağmen, iki farklı ülkede, iki farklı üniversitede, öğrenciler tarafından sosyal ağların öğrenme ortamında kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu konuda Türkiye?deki öğrencilerin Burundi?deki öğrencilerden sosyal ağlarda daha aktif olduğu görülmüştür. Türkiye?deki öğrencilerin sosyal ağları kullanım sıklığı, Burundi?deki öğrenciler için teşvik edici bir örnek olarak kullanılabilecektir.

Sosyal dışlanma ve yoksulluk arasındaki ilişkinin analizi: Sudan örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 İkt. Gelişme ve Uluslararası İkt. Bilim Dalı
Bu araştırma Sudan'da yoksuluk ile sosyal dışlanma arasındaki ilişkileri amprik olarak incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Amaç doğrultusunda ilgili literatürden faydalanılarak oluşturulan anket formu; 2021 yılı Haziran-Eylül ayları arasında Sudan'da yaşayan araştırmaya katılmayı gönüllü kabul eden 84 kişiye uygulanmıştır. Anketlerden elde eidlen veriler bilgisayar ortamında SPSS 25.0 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde frekans, yüzde analizlerinin yanında ki kare ve Anova testlerinden faydalanılmıştır. Araştırma sonucunda; yoksulluk ile sosyal dışlanma arasında önemli ilişkilerin olduğu, göç, cinsiyet, gelir durumu, eğitim durumu, etnik grup değişkenlerinin sosyal dışlanmayı etkileyen önemli unsurlar olduğu saptanmıştır.

Sosyal girişim olarak sivil toplum kuruluşları ve sağlık hizmetine katkıları: Pakistan İslam Cumhuriyeti örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Tarih, sivil toplum kuruluşlarının (STK) dünya genelinde binlerce yıldan beri imtiyaza muhtaç nüfusa hizmet ettiğini ortaya koymaktadır. Yoğun nüfuslu Pakistan İslam Cumhuriyetinde STK'lar toplumun üçüncü büyük sektörüdür. Sosyal girişim olarak çalışan sivil toplum örgütleri, Pakistan'ın bağımsızlığından bu yana, sosyal refahın neredeyse tüm alanlarında, ülke nüfusuna hizmet etmektedir. Bu tezin amacı STK'ların sosyal girişimcilik olarak rolünü ve Pakistan'ın sağlık sektörüne katkılarını anlamaktır. Pakistan, GSYİH'nın yalnızca %2,8'ini sağlık hizmeti için harcadığından, STK'lar yoksul hastalara sosyal girişimcilik yoluyla hizmet sağlama sorumluluğunu üstlenmiştir. Çalışma ayrıca, sosyal girişim olarak STK'ların faaliyetlerini sürdürmedeki rolünü de anlamayı amaçlamaktadır. Bu çalışmada, nitel araştırma yöntemi uygulanmıştır. Çalışmaya Pakistan'ın 3 büyük STK'sı dahil edilmiştir. Bunlar, Edhi Vakfı, İndus Hastaneleri ve Hastaların Refah Derneğidir. Sırasıyla iki farklı soru listesi kullanılarak organizasyon liderleri ve çalışanları ile toplam 15 yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Daha sonra bu görüşmelerden sağlanan verilerin analizinde, tematik analiz kullanılmıştır. Bu analizde hem tümevarım (indüktif) hem de tümdengelim (dedüktif) yaklaşımlardan yararlanılmıştır. Çalışmada ulaşılan sonuçlar ve elde bedilen bulgular, sözkonusu STK'ların yoksul vatandaşlara bir dizi sağlık hizmeti sağlayarak Pakistan hükümetinin büyük bir yükünü paylaştığını ortaya koymaktadır. Bu STK'lar hastalara tamamen ücretsiz olarak sağlık hizmetleri sunmaktadır. Liderlerin özellikleri, STK'ların kurulmasında ve hükümetten destek alınmadan bu organizasyonların yıllarca sürdürülebilir kalmasında önemli rol oynamaktadır.

Sosyal konstrüktivist teori çerçevesinde Türkiye - İran dış politika söylemleri ve ilişkileri (2001-2016)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
Ulusal kimlik ve dış politikanın ilişkisi yıllar boyunca uluslararası ilişkiler disiplininde göz ardı edilmiştir. Bu durum Konstrüktivizm teorisinin itibar kazandığından sonra Uluslararası İlişkiler akımını değişmiştir. Bu çalışmada Türkçe, Farsça ve İngilizce kaynaklardan yararlanarak Türkiye Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti devletlerinin ulusal kimlik ve nesnel ve öznel çıkarları ve dış politikada kimliksel söylemleri anket, görüşmeler ve İçerik analizi ve Söylem yöntemleriyle Alexander Wendt'in Sosyal Konstrüktivizm kuramsal çerçevesinde açıklanmakta ve bu çerçevede iki aktörün anarşik kültür algısı makro ve mikro düzeylerde yani devletler topluluğu düzeyi ve devletler düzeylerinde belirlenmiştir. Çalışma 2001-2016 yılları arasını kapsamaktadır. Analiz birimi olarak devlet yani Türkiye ve İran ve analiz düzeyleri olarak birey ve devlet, iç ve dış faktörler yani yapı dikkate alınmıştır. Bu çerçevede İran İslam Cumhuriyeti'nin devlet ve hükümet kimlik, öznel çıkarları ve anarşik algısı hakkında varılan sonuçlar makro düzeyde şöyledir: Ali Hamenei, revizyonist ve Hobbescu Kültür, Muhamad Hatemi: Statükocu ve Lockecu kültür, Mahmut Ahmedinejad: Revizyonist ve Hobbescu kültür, ve son olarak Hasan Ruhani: Statükocu ve Lockecu kültür. Türkiye vakası ise aynı konular dikkate alınırak üç zaman diliminde sınıflandırılmıştır. Sonuçları öznel çıkarlar ve anarşik kültür çerçevesinde sırayla her dönemde şöyle özetlemek mümkündür: 2001-2003: Statükoculuk, ve Lockecu kültür, 2003- 2013: Statükoculuk, Lockecu kültür, 2013-2016: Revizyonist, Hobbescu kültür. Mikro düzeyde yani Türkiye- İran ilişkileri kapsamında Lockecu anarşik kültür algısı baskındır. Bu düzeyde özellikle iki vaka üzerine yani İran nükleer programı ve Irak konusuna odaklanılmaktadır.

Sosyal medya kullanımının bireyin öz saygısı üzerindeki rolü: Kişilerarası iletişim acısından bir değerlendirme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Sosyal medya; oy kullanma, yorum yapma ve bilgi paylaşımı konusunda insanları teşvik etmiştir. Sosyal medya kullanıcıları internet kullanımları sırasında ihtiyaçlarını da yerine getirmektedir. Maslow'un ihtiyaç teorisi hiyerarşisi, kullanıcıların ihtiyaçlarını anlamak ve uygulamak için önemli ve basit bir isteklendirme aracı olmaya devam etmektedir. Fizyolojik, güvenlik, değer görmek ve kendini geliştirmek gibi ihtiyaçlar insanlar için çok önemli gereksinimlerdir. Bu tezde, sosyal medya kullanımının bireyin öz saygısı üzerindeki etkisini anlayabilmek için ayrıntılı bilgi toplanmıştır. İlk bölümde, kişilerarası iletişim kavramlarına; ikinci bölümde öz saygıyı etkileyen alt boyutlara yer verilmiştir. Araştırmada görüşme yöntemi ile veriler toplanmış olup, araştırmanın çalışma grubunu 23 kişi oluşturmaktadır. Araştırmacı, sosyal medya ile ilgili önceden hazırlamış olduğu belli konu başlıklarını ve soruları kullanarak görüşmeyi gerçekleştirmiştir. Görüşme sırasında soruların sırası, soruların soruluş biçimi gibi değişikliklerin yapılması gibi görüşme konusu bağlamında araştırmacı tarafından soru eklenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Öz saygı, Kişiler Arası İletişim

Sosyal medya okuryazarlığının kültürel farklılık bağlamında incelenmesi: Karşılaştırmalı bir analiz

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Bilişim Bilim Dalı
Toplumun dördüncü gözü olarak adlandırılan medya, teknolojik gelişimlerle beraber fonksiyonlarını da değiştirmiştir. Medya daha önceden sadece tek yönlü mesajları iletirken, internetin ortaya çıkışı ve hızla gelişimi ile beraber çok yönlü bir etkileşim aracına dönüşmüş durumdadır. Bu durum doğal olarak ülkelerin kültürel yapısı, tarihi geçmişi, siyasi, ekonomik ve toplumsal kalkınması ile de bağlantılıdır. Dolayısı ile medyadaki mesajların algılanması, çözümlenmesi ve bu mesajlara karşı tepkiler geliştirilmesi toplumdan topluma değişiklikler göstermektedir. Bu çalışmada Türkiye ve Etiyopya'daki sosyal medya okuryazarlığı kültürel farklılık bağlamında incelenerek karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Bu yolla Türkiye ve Etiyopya'dan toplam 200 kişi üzerinde bir anket uygulaması gerçekleştirilmiş ve sonuçlar karşılaştırmalı bir biçimde sunulmuştur. Araştırmada nicel analiz yöntemleri kullanılmış, verilere tanımsal analizlerle birlikte, parametrik teknikler de uygulanmıştır. Sonuçta görülmüştür ki, Türkiye ve Etiyopya'daki kullanıcıların sosyal medya okuryazarlık düzeylerinde az bir farklılık bulunmaktadır. İki ülke arasındaki sosyoekonomik ve eğitim durumlarında açıkça gözlenen farkın, sosyal medya okuryazarlık düzeylerinde daha az belirgin olarak gerçekleştiğini söylemek mümkündür.