Thesis Search




SEARCH RESULTS

Sosyal medya ve geleneksel medyanın marka bilinirliği etkisi açısından karşılaştırması: Türkiye'de üniversite öğrencileri üzerine bir araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Pazarlama Bilim Dalı
Bu tez, sosyal medya ve geleneksel medyanın marka bilinirliği üzerindeki etkilerine göre karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Tezin odak noktası, sosyal medya pazarlamasının, geleneksel medya pazarlamasına marka bilinirliği konusunda üstün olup olmadığı sorusunu cevaplamaktır. Araştırma, Türkiye'de cep telefonu sektörü üzerine gerçekleşmiştir ve İzmir şehri örnek kitle olarak alınmıştır. Analiz için veri toplamak amacıyla farklı ölçeklerle anket geliştirilmiştir. Araştırmanın bulguları, iki tür sosyal medya pazarlama kaynağından birinin, yani kullanıcı tarafından oluşturulan sosyal medya pazarlamasının, geleneksel medya pazarlama araçlarından daha etkili olduğunu göstermiştir. Ancak, firma tarafından yaratılan sosyal medya pazarlamasının etkili olmadığı düşünülmektedir. Bu tezin sonuçları, sosyal medyanın marka bilinirliği oluşturmak için önemli bir araç haline geldiği sonucuna varmıştır. Geleneksel medya cazibesini kaybediyor ancak, pazarlamacılar geleneksel medyanın pazarlama sürecindeki önemli rolünü hala görmezden gelemezler. Tüketiciler arasında optimum düzeyde olumlu izlenim ve marka bilinirliği oluşturmak için sosyal medya ve geleneksel medya pazarlama araçlarını uygun bir kombinasyonla birleştiren entegre bir pazarlama stratejisinin izlenmesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Kullanıcı Tarafından Oluşturulan Sosyal Medya, Firma Tarafından Yaratılan Sosyal Medya, Geleneksel Medya, Marka Bilinirliği.

Sosyal medyada anneliğin yansıyan halleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Sosyal Antropoloji Bilim Dalı
Günümüzde sosyal medya, insanların pek çok kişiye kendisini ifade etmekte kullandığı bir araç haline gelmiştir. Sosyal medyayı kullananlar arasında Türkiye'de yaşayan genç kuşak anneler de yer almaktadır. Feminist literatür içerisinde anneliğin sosyal olarak nasıl inşa edildiği ve farklı anneliklerin olup olamayacağı üzerine pek çok tartışma yürütülmektedir. Bu bağlamda sosyal medya ortamlarında üretilen anneliklerin bu tartışmaların neresinde yer aldığı konusu önemli gözükmektedir. Sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanan anneler annelik sürecinde yaşadıkları sıkıntılarından çocuklarının o gün giydiği kıyafete kadar hayatlarına dair birçok detayı internet ortamında paylaşmakta ve bu anlamda dijital bir cemaat oluşturmaktadırlar. Takipçi sayısının miktarına göre sosyal medyadaki paylaşımlarından reklam alıp firmalardan bunun karşılığında para kazanan anneler olayın aynı zamanda ekonomik bir boyutunun olduğunu da gözler önüne sermektedir. Bu araştırmada özellikle instagram hesapları olan ve belirli bir popülariteye sahip olduğu düşünülen annelerin, çocuklu hayata dair paylaştıkları kesitler, yaptıkları paylaşımlar ve onlarla gerçekleştirilen görüşmeler çerçevesinde sosyal medya hesapları aracılığıyla nasıl bir anneliği ön plana çıkartmaya çalıştıkları, ne türden bir anneliği inşa ettikleri ve sosyal medyada hangi sebeplerle ve hangi tür paylaşımlarla görünür olmayı istedikleri anlaşılmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu hesapları takip eden diğer annelerle de açık uçlu mülakatlar gerçekleştirilerek onların yapılan paylaşımları nasıl yorumladıkları, bu paylaşımların kendi anlam dünyaları ile nasıl bir etkileşim içinde olduğu, sosyal medyada paylaşılanları kendi çocuk yetiştirme pratiklerine ne kadar dahil ettikleri de ortaya konmaya çalışılmıştır.

Sosyal medyada içeriklerin kullanımı üniversite öğrencilerinin tüketici davranışlarına etkileri: Sakarya Üniversitesi Endonezyalı ve türk öğrencileri örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bilim Dalı
Bu on yılda, iletişim alanındaki teknoloji hızla ilerlemiştir. Gelişim, toplumun tüm katmanları tarafından doğrudan hissedilir ve bu da hayatı kolaylaştırır. Algılanan kolaylıklardan biri de pazarlama alanındadır. Dijital pazarlamanın varlığı, sosyal medya ortaya çıkana kadar reklam mecrasını da giderek yaygınlaştırmaktadır. Sosyal medya, çeşitli grupların hem pazarlamacılar hem de tüketiciler olarak pazarlama sürecini yönlendirmek için iletişim kurmasına olanak tanır. Böylece bir şirketin sattığı ürün veya hizmetler hakkındaki bilgiler toplulukta daha hızlı iletilebilir ve satılabilir. Yeni bir mecra olarak sosyal medya üzerinden pazarlama yaklaşımı tüketicilerin daha etik olmasını da sağlıyor. Böylece sosyal medya dijital reklamcılığındaki artış, daha önce cep telefonu medyasına aşina olan tüketicilerin karar verme davranışlarını etkileyebilir. Bu makalenin araştırmasının temeli budur. Ayrıca bu araştırma, sosyal medya ve tüketici davranışları arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı amaçlayan teori ve pratiği içermektedir. Araştırmacının teorik kısmında; sosyal medya kavramı, sosyal medya pazarlaması, sosyal medyadaki tüketici davranışları üzerine literatür taraması yapmıştır. Araştırma bölümünde sosyal medyanın tüketici davranışları üzerindeki etkisini belirlemek için bir anket hazırlanmış ve uygulanmıştır. 405 sosyal medya kullanıcısının sosyal medya Sakarya Üniversitesi'nde Endonezyalı öğrenciler ve Türk öğrenciler kullanıcısı olarak verdiği yanıtlardan elde edilen doğrulama daha sonra SPSS 20 programı ile analiz edilmiştir. Araştırmalar, sosyal medya platformlarının günlük yaşam pratiği haline geldiğini ve bireylerin tüketici olarak davranışlarına yönelik tutumlarına önemli ölçüde katkıda bulunduğunu göstermektedir.

Sosyal medyada pazarlama aktivitelerinin tüketici tarafından algılanmasının marka ve satın alma davranışı üzerine etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bu araştırma, pazarlama yazınında önemli bir konu olarak görülen sosyal medya pazarlamasına konusundadır. Son zamanlarda, sosyal medya, sadece kamu ve özel kuruluşlarda değil, iş dünyasında da popülerliği artan bir araç haline gelmiştir. Şirketler, işletmelerin markalarını genişletmeleri ve potansiyel müşterilerle iletişim kurmaları için bir giriş kapısı olduğundan, sosyal medyanın potansiyelininbüyük olduğunu kabul etmektedir. Her başarılı markanın kalbi, bir markanın büyümesini sağlayan önemli bir strateji olan pazarlamada yatmaktadır. Araştırmanın amacı, sosyal medya aracılığıyla pazarlama çalışmalarının marka ve satın alma niyeti üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırma sonucları, sosyal medyayı düzenli olarak kullanan anket kullanıcılarına dayanmaktadır. Araştırma için veri toplamak amacıyla farklı ülkelerden sosyal medya kullanıcılarına farklı sosyal medya platformlarında anket dağıtılmış ve analiz için 292 geçerli cevap alınmıştır. Literatüre dayanarak, kavramsal bir model geliştirilmiş ve AMOS aracılığıyla yapısal eşitlik modellemesi kullanılarak test edilmiştir. Sonuçlar, sosyal medya pazarlaması katılımının marka ilişki kalitesi üzerinde bir etkiye sahip olduğunu ve marka ilişkileri kalitesinin, marka aşkı ve öz benlik marka bağlantısı üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu göstermektedir. Sonuçlar aynı zamanda, özbenlik marka bağlantısı ile marka aşkı arasındaki pozitif ilişkiyi de sağlıyor. Ayrıca marka aşkı, marka sadakatine yol açmakta ve satın alma niyetini artırmaktadır. Sonuçlar, marka sadakatinin ödeme istekliliğini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Son olarak, marka sadakatı, satin alma niyetini olumlu yönde etkilememektedir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Pazarlama, Marka, Katılım, Satın Alma Niyeti.

Sosyal medyanın Afrika topluluklarına etkisi (Örnek olay Uganda)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Bu çalışma; sosyal medyanın, Afrika toplumlarını toplumsal, ekonomik ve siyasi açıdan nasıl etkilediğini araştırmayı amaçlamaktadır. Araştırma, Uganda'yla ilgili bir örnek çalışmadır. Bu çalışma; sosyal medyanın, Uganda'daki insanları toplumsal, ekonomik ve siyasi etkileşimler bakımından nasıl etkilediğini tespit etmek; sosyal medyanın, toplumsal, ekonomik ve siyasi ortamdaki rolünü belirlemek ve Uganda'da toplumsal, ekonomik ve siyasi çevrelerde sosyal medyanın etkisini saptamak amaçlarını kapsamaktadır. Bu çalışma, etkileşimli inceleme tasarımını temel almaktadır. Birincil veriler, hem fiziksel hem de internet üzerinden uygulanacak şekilde hazırlanmış soru listesi kullanılarak toplanmıştır. Tesadüfi ve tesadüfi olmayan örneklem teknikleri kullanılarak, 5150 internet kullanıcısı arasından 2250 katılımcının yer aldığı bir örnek hacmi seçilmiştir. Veriler; Sosyal Bilimler İstatistik Programı (SPSS versiyon 16) aracılığıyla tanımlayıcı istatistikler kullanılarak analiz edilmiştir. Buna ek olarak; değişkenler arasındaki ortaklığı belirlemek için, korelasyon ve regresyon analizi uygulanmıştır. Sonuç olarak, sosyal medya ile Uganda halkı arasında önemli pozitif bir ilişki ortaya çıkmıştır. Hükümetin, Uganda'da sosyal medya kullanıcılarının sayısını artırmak için kolay veya ücretsiz erişim ve internet hizmetlerine ulaşılabilirliği sağlaması gerektiği ileri sürülmektedir. Araştırmacı; liderlik usüllerinin şekillendirilmesinde sosyal medyanın rolünü ve etkisini analiz etmek suretiyle çatışma sonrası yeniden yapılanma süreçlerinin incelenmesini tesviye etmek, sosyal medya ve iş liderliğini artırmak için ise ICT'nin açığa çıkarılmamış bir potansiyele sahip olduğunu, sosyal medya kullanımının nasıl yönetilmesi ve Afrika toplumlarında ceza hukukunun hangi rolü üstlenmesi gerektiğiyle ilgili gelecek bir araştırmayı önermektedir.

Sosyal medyanın destinasyon pazarlaması üzerine etkileri: Sosyal medya araştırması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
ÖZET Yaşadığımız çağda yaygın internet kullanıcılarını sosyal medya ve sosyal medya araçları hem tüketiciler hem de hizmet sağlayıcılar tarafından yaygın bir şekilde kullanılmasıyla birlikte diğer birçok sektörde olduğu gibi pazarlama sektöründe de tüketicilerin bilgiye erişimi değişirken turistik ürün pazarlamacılarının da tüketicilere yönelik tanıtım ve pazarlama çabalarında da bazı değişiklikler olmaktadır. Sosyal medyada internet kullanıcılarının belirli kaynaklardan eriştiği içerikleri sadece takip ettiği süreçten, kendi içeriklerini ürettiği ve bu içerikleri başkalarıyla paylaştığı, bloglar, mikro bloglar, sosyal ağlar, anlık mesajlaşma programları, sohbet siteleri ve forumlar gibi insanların birbiriyle içerik ve bilgi paylaşmasını sağlayan internet siteleri ve uygulamaları kapsayan kısa süre içerisinde çok geniş bir kullanıcı sayısına ulaşmıştır. Sosyal medya sayesinde medya tüketim alışkanlıklarında da meydana gelen değişiklik reklam, halkla ilişkiler ve pazarlama faaliyetlerini de önemli ölçüde etkilemiştir. Globalleşen bir zaman diliminde pek çok ürün ve marka sosyal medyada yerini almakta ve böylece hedef kitleleri ile doğrudan iletişim kurabilmektedir. Bundan dolayı sosyal medya günümüzün en etkili pazarlama araçlarından biri haline gelmiştir. Destinasyon pazarlaması ya da tanıtım söz konusu olduğunda da sosyal medya en sık kullanılan araçlardan biri haline gelmiştir. Bir çok gelişmiş ülkeler destinasyon pazarlaması alanında başta YouTube, Facebook, Twitter ve Flickr olmak üzere farklı sosyal medya kanallarını, araçlarını kullanmaya başlamıştır. çalışmanın amacı destinasyon pazarlamasında sosyal medya ve sosyal medya araçları sosyal medyayı tanıtım ve pazarlama odaklı kullanım biçimini incelemek ve sosyal medyada oluşturduğu içerikleri ve bu içeriklerin tüketiciler ile etkileşimlerine yönelik ilişkileri ve her hangi bir destinasyonu nasıl etkilediğini ve destinasyon pazarlamasına nasıl bir etken iz bıraktığı analiz edilmiştir. Araştırmanın ilk bölümünde, sosyal medya, sosyal medya kullanımı, sosyal medya tanımı, geçmişten günümüze kadar sosyal medya anlatılarak tüketim ve pazarlama siteleri ve literatür kaynakları değerlendirilmiştir. İkinci bölümde, genel olarak pazarlama ve pazarlama çeşitlerinden bahsedilerek destinasyon pazarlaması açıklanmış, destinasyonun bir turistik alan değil de genel pazarlama olarak ele alınarak yararlarına değinilmiştir. Destinasyon pazarlamasına etki edecek tüm etkenler belirtilmiştir. Araştırma sonuçlarından elde edilen bulgular olarak günümüzde daha da gelişen ve kullanımı daha da yaygınlaşan sosyal medyanın, destinasyon pazarlamasına nasıl, ne zaman ve hangi sosyal medya araçlarıyla nasıl bir etki oluşturduğu incelenmiştir. Araştırma sosyal medya kanalları ile Türkiye ve türkçe bilen farklı ülke vatandaşlarına yönelik bir anket uygulaması yapılarak analiz edilmiştir. Araştırmada sosyal medyanın ve sosyal medya faktörlerinin destinasyon pazarlaması arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Anahtar

Sosyal medyanın pazarlama iletişiminde kullanılması: Çin'in WeChat pazarlama stratejisi örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
İletişim teknolojilerinde yaşanan gelişme kuruluşların iletişim yöntemlerini de etkilemektedir. Bu noktada sosyal medya ortamları kuruluşların pazarlama iletişimi yöntemlerinin değişiminde temel belirleyici güç konumundadır. Farklılaşan rekabet ortamında kuruluşlar artık yalnızca geleneksel yöntemlerle değil sosyal medya ortamlarında da var olmaya çalışmaktadırlar. WeChat programı da kuruluşların pazarlama iletişimi yönteminde kullandığı programlardan biridir. Bu çalışmada sosyal medya uygulamalarının pazarlama iletişiminde kullanılması ve pazarlama iletişimi ile sosyal medya arasındaki ilişkinin önemini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmanın teorik bölümünde pazarlama iletişim ve sosyal medya kavramlarına yönelik literatür taraması yapılmış araştırma bölümünde ise WeChat programının pazarlama iletişiminde kullanılmasına dönük hazırlanan yarı yapılandırılmış mülakat formu 11 kişi uygulanmış ve elde edilen sonuçlar mülakat analizi yöntemi ile incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya Pazarlama İletişim Stratejik Wechat Wechat Pazarlaması

Sosyal medyanın siyasal bilinç üzerindeki etkisi: 2016 Gambiya Başkanlık Seçimi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Medyanın toplumsal gelişme konusundakiartarak devam eden rolü oldukçaönemlidir. Ana-akım medya demokrasinin canlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Son yıllarda, yeni medya ama özellikle de sosyal medya da insanları aydınlatmada önemli bir işlev görmektedir. Bu, tabi ki inanılmaz bir şekilde yeni medya araçlarının çok yönlülüğüne dayandırılıyor. Söz konusu medya araçları Facebook, Twitter, WhatsApp ve Youtube gibi sosyal ağ sitelerini kapsamaktadır. Bu platformlar, toplumsal değişime olduğu kadar, politik alana ve siyasal kampanyalara da etki etmektedirler. Sosyal medyanın gücü, seçmenlerin oy vermeyle ilişkili karar alma süreçlerinde ve politikayla ilişkili bilgileri değerlendirme aşamalarında görünür olmaktadır. Birden fazla insan, gündelik haberi araştırırken ya da iç siyasete ilişkin çevrimiçi tartışmaları takip ederken sosyal medyadan yararlanmaktadır. Muhtemel ki bu, mevcut politik iklimde ve siyasal bilincin giderek arttığı Gambiya gibi Sahra altı ülkelerde geçmişte hiç olmadığı kadar geçerli hale gelmiştir. Tek bir çalışma örneği olarak Gambiya'ya ilişkin bulgular, sosyal medyanın hem demokratik geçişe olan katkısını ve hem de ülkenin politik alanına ilişkin kazanımlardaki rolünü ortaya koymaktadır. Bu çalışma, Gambiya'da yapılan 2016 Başkanlık seçimlerinde sosyal medyanın oynadığı rolü ele almaktadır. Çalışma, daha özelde, 1 Aralık 2016 gerçekleştirilen Başkanlık seçimlerinde sosyal medyanın Gambiyalı seçmenlerin bir bölümü üzerindeki politik bilince ilişkin etkisini araştırmaktadır. Yapılan araştırmada bulguları toplama için nicel analiz tekniği kullanılmıştır. Toplanan nicel verilerin analizi SPSS programı kullanılarak yapılmıştır. Bu analiz, sosyal medyanın seçimler sırasında sıradan vatandaşların karar alma süreçlerinde herhangi bir etkiye neden olup olmadığını ortaya koymak için yapılmıştır.

Sosyal medyanın telekomünikasyon sektörü halkla ilişkiler birimlerinde kullanımının önemi: Vataniye ve Cevval şirketlerinin sosyal medya profil analizi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Gazetecilik Bilim Dalı
Sosyal medyanın hayatımızda yerini alması sadece bireysel yaşantımızı değil aynı zamanda kitle iletişim araçları ve bu araçların çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılmasını da etkilemiştir. Teknolojinin gelişmesi ve yeni yöntem ve araçların ortaya çıkmasıyla Halkla İlişkiler departmanları da basınla olan iletişimini bu yönde değiştirmek ve geliştirmek durumunda kalmıştır. Bunun en güzel örneği yaşadığımız yeni medya çağında ortaya çıkan sosyal medyanın halkla ilişkiler departmanları tarafından giderek daha fazla tercih edilmesi ve basın bildirileri ya da reklamlar gibi geleneksel araç ve yöntemlerin yerini almasıdır. Bu tezin temel amacı etkisi her geçen gün artan sosyal medyanın Cevval ve Vataniye şirketleri özelinde şirketlerin halkla ilişkiler departmanları tarafından gerekli mesajın hedef kitleye ulaştırılmasında nasıl kullanıldığı ve ne kadar etkili olduğunu anlamaktır. Daha özel amaçlarında ise sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların nasıl bir dil kullandığını ve halkla ilişkiler uygulamalarının sosyal medya üzerinden tatbik edilmesinin geleneksel medyaya nasıl bir etkisi olduğunu anlamak yer almaktadır.

Sosyal medyanın Ürdün ve Türkiye'de yaşayan Suriyeli mülteciler üzerindeki etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Diğer
Bu çalışma, Ürdün ve Türkiye'de yaşayan Suriyeli mültecilerin bakış açısından sosyal medyanın Suriyeli mülteciler üzerindeki etkilerini tespit etmeyi amaçlamıştır. Sosyal medya kullanımının Suriyeli mülteciler üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerinin yanısıra mülteci olma zorunluluğuna düşmeden önceki sosyal medya kullanımı, sosyal medyanın işlevselliği ve mültecilik hali ile birlikte başlayan sosyal medya kullanımı ve bu medyanın işlevi, tarihsel akış süreci içinde ayrıntılı olarak kavramsal ve yaşamsal pratikler düzeyinde incelemek, çalışmanın temel çerçevesini ve hedefini oluşturmuştur. Çalışma; Mülteciliğin kavramsal ve uluslararası konumlanışı düzeyinde incelenmesi, Ortadoğuda yaşanan Baharların kendi yakın tarihsel süreçleri ile ele alınması, Suriye'de yaşanan çatışma olaylarının yakından analiz edilmesi ve nihayet Ürdün ve Türkiye'deki mülteci kamplarında ve kent sokaklarında, ulaşılabilen Suriyeli mültecilerle yapılan nicel ve nitel Araştırma Yöntemlerine dayalı veri elde etme teknikleri ile ulaşılmış sonuçları içermektedir. Araştırmanın nicel verileri, Ürdün'de 303 ve Türkiye'de 303 olmak üzere toplam 606 Suriyeli mülteci ile yapılan anket tekniğine dayalı saha araştırmasından, nitel veriler ise İstanbul ve Amman'da yapılan odak grup görüşmelerinden elde edilmiştir. Elde edilen verilere göre, mülteci durumuna düşmüş Suriyeliler; aileleri ve akrabalarıyla bağlantı kurma, kendi aralarında arkadaşlıklar kurma, yardım kuruluşlarına ulaşma, yeni beceriler edinme, eğitim, ticaret, sosyal ilişki ağı genişletme gibi konularında fikir sahibi olma, vatandaş gazeteciliği, kolektif hafızanın korunması, ortak acıların paylaşılması ve finansman desteğinin sağlanabileceği çeşitli fonlara erişim yöntemleri konularında, sosyal medyadan yararlanmıştır. Elde edilen veriler arasında, sosyal medyanın mülteciler üzerinde, kolektif hafızanın bozulması, psikolojik sorunların oluşması, kendilerine ilişkin olumsuz algının normalleşmesi, merhamet yorgunluğu ile karşılaşmaları gibi başlıklarda ise oldukça güçlü olumsuz etkilerinin olduğu görülmüştür. Ayrıca araştırma verilerinin ortaya koyduğu diğer sonuçlar ise, sosyal medyanın bağımlılık yarattığı, aile içi iletişimi olumsuz etkilediği, yoğun bir duygu sömürüsü içerdiği, yanlış yönlendirme ve istismar aracı olarak kullanıldığı, insan kaçakçılığı için ortam sağladığı, yabancı düşmanlığını arttırdığı, mülteci kadınların cinsel istismar ve şiddete dayalı olarak damgalanmasında ve bu yönde olumsuz algıya sahip olunmasında en etkili ortamı yarattığıdır. Anahtar Kelimeler: Sosyal Medya, Suriyeli Mülteciler, Ürdün, Türkiye, Etki.

Sosyal paylaşım sitelerinin sosyal ilişkilere etkisi üzerine bir araştırma: Kocaeli Üniversitesindeki facebook kullanıcıları üzerine örnek çalışma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Radyo-Televizyon ve Sinema Bilim Dalı
Bu çalışma sosyal medya kullanımının sosyal ilişkiler üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Yukarıda belirtilen amacı gerçekleştirmek için, 375 kişiye, sosyal ağ kullanımı hakkındaki görüşlerini ortaya çıkarmak için bir anket yapılmıştır. Anket üç ana bölüme ayrılmıştır: İlk olarak, Facebook kullanmanın alışkanlıkları ve kalıpları; İkincisi, Facebook kullanmanın motivasyonları ve ihtiyaçları; Üçüncüsü, Facebook ve sosyal ilişkiler üzerindeki etkisi. Anketin analizi, ankete katılanların çoğunluğunu Facebook'u kullanmak için bir saatten az zaman harcadığını, insanlarla iletişim kurmayı, oyun oynamayı ve uygulamaları kullanmayı tercih ettiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca geceleri bu siteyi kullanmaktadırlar. Katılımcıların çoğu bu sitede gezinirken gerçek adlarını kullanmaktadır. Ayrıca katılımcıların büyük bir yüzdesi yabancılardan gelen istekleri kabul etmemektedir. Sonuçlar, Facebook'un kullanıcıların büyük oranda diğer insanlarla iletişim ve etkileşim kurmasına olarak tanıdığını göstermektedir. Ayrıca merak ve bilgiye ulaşmada kolaylık sağlamaktadır. Ayrıca, sonuçlar Facebook'taki kadın ve erkek kullanıcıların arasında çok büyük fark olduğunu da gözler önüne sermektedir. Dahası, bu sitelerin kullanımının sosyal yaşam üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı ortaya koyulmuştur. Anahtar kelimeler: Sosyal Ağ Siteleri, Facebook, Sanal Topluluk, Sosyal İlişki.

Sosyal teoride mikro-makro dikotomisini aşma çabası olarak Norbert Elias sosyolojisi: Uygarlık süreci

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Bu çalışmada, sosyal teoride yapıyı ve sistemi merkeze alan makro yaklaşımlar ile toplumsal yapının içerisinde eyleyen aktörleri ve failleri merkeze alan mikro kuramlar arasındaki dikotomiyi aşma çabası olarak Norbert Elias'ın Uygarlık Süreci adlı eserinde ortaya koymuş olduğu yaklaşım incelenmiştir. Norbert Elias Uygarlık Süreci adlı eserinde modern Batı uygarlığını oluşturan tarihî, kültürel, ekonomik, siyasi süreçleri açıklamaya çalışmanın ötesinde sosyal teoriye içkin bulunan düalizm sorunu çözmeye girişir. Elias, uygarlığın oluşmasını sağlayan tarihî, ekonomik, siyasal ve toplumsal olayları anlatmakla birlikte sosyal teoride makro kuramlar bağlamında toplumsal yapılar olarak bahsedilen kavramın yerine toplumsal süreçlerden söz etmektedir. Elias, ampirik verilerden hareketle toplumsal süreçlerin toplumsal bir gerçek olarak nasıl şekillendiğini anlatmaktadır. Bu nedenle yapı kavramı yerine bireyler arası ilişkiye dayalı figürasyon kavramının kullanılmasını önermektedir. Diğer yandan Elias, birey davranışlarında Orta Çağ'dan modern döneme kadar yaşanan değişiklikleri uygarlaşma süreci bağlamında ortaya koymaktadır. Elias, makro kuramlarda temele alınan yapı kavramını ve mikro kuramlarda da kişiliğin özdeneyim karakteristiği kazanmasını toplumsal gerçek olarak tanımlar. Böylece toplumsal gerçeğin dinamik, değişen, sürekli dönüşüm halinde olan orijinalitesini ortaya koyar ve sosyal teoriye içkin bulunan düalizm sorununun aşılabileceğine inanır.

Sosyal ve ticari girişimcilik ve liderlik: Girişimcilerin liderlik özelliklerinin Filistin ve Türkiye bakımından karşılaştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Bu çalışmada; sosyal ve ticari girişimcilik ve liderlik kavramlarının literatüre dayalı incelenmiştir ve Türkiye'deki ve Filistin'deki sosyal ve ticari girişimcilerin liderlik özelliklerinin belirlenmesi ve onların liderlik tarzları arasında fark olup olmadığının tespit edilmesi ve bu iki ülkedeki sosyal ve ticari girişimcilerin liderlik özellikleri (tarzlarının) karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Bu amaca yönellik olarak 59 maddelik bir ölçek ile veriler anket yöntemi ile toplanmıştır. Araştırmanın örneklemi ise Türkiye'den 51 sosyal girişimci ve Filistin'den 56 sosyal girişimci, Türkiye'den 148 ticari girişimci ve Filistin'den 144 ticari girişimciden oluşmaktadır. Türkiye'de yapılan uygulamadan çıkan verilere göre ticari ve sosyal girişimcilerinin otokratik liderlik ve serbest bırakıcı liderlik tarzlarını en çok sergiledikleri, buna karşın demokratik liderlik tarzlarını en az sergiledikleri anlaşılmıştır. Filistin'de yapılan uygulamadan çıkan verilere göre ticari ve sosyal girişimcilerinin serbest bırakıcı liderlik ve otokratik liderlik tarzılarını en çok sergiledikleri buna karşılık dönüşümcü ve demokratik liderlik tarzlarını en az sergiledikleri anlaşılmıştır. Türkiye'deki ticari ve sosyal girişimcilerin otokratik, demokratik, serbest bırakıcı, dönüşümcü ve etkileşimci liderlik tarzlarına ilişkin görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Filistin'deki ticari ve sosyal girişimcilerin otokratik, demokratik, serbest bırakıcı ve etkileşimci liderlik tarzlarına ilişkin görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmamışken, dönüşümcü liderlik tarzına ilişkin görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Sosyal Girişimcilik, Ticari Girişimcilik, Liderlik, Liderlik Özellikleri

Sosyal yardım politikası uygulama sisteminin, hanehalkı yararlanma düzeylerinin ve etkileyen faktörlerin araştırılması: Antalya ili kırsal alanı örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Diğer
Son yıllarda, Türkiye'de sosyal yardım programları artan bir önem kazanmıştır. Kamu sosyal yardım harcamaları, yardım programlarının çeşidi ve yardımdan yararlananların sayısı yıllara göre artmaktadır. Bu araştırmanın ana amacı, Antalya ili örneğinde kırsal alan sosyal yardım politikası uygulamalarına, hanehalkı yararlanma düzeylerine ve etkileyen faktörlere odaklanmıştır. Özellikle araştırma kapsamında sosyal yardımların işleyiş sistemi belirlenmiş, yardımlarda yardım gelir oranı hesaplanmış, hanehalkı yararlanma düzeyleri ve yararlanma düzeylerini etkileyen faktörler belirlenmiştir. Konyaaltı ilçesinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın yardımdan yararlanan hane listesinden gayeli olarak seçilen ve görüşmeyi kabul eden 100 hane ile anket gerçekleştirilebilmiştir. Ayrıca, Antalya İli merkez ilçelerindeki 5 belediye (Konyaltı, Muratpaşa, Kepez, Aksu ve Döşemealtı) ve 5 ilçe sosyal yardım vakfı yöneticilerinden birincil veriler toplanmıştır. Yardımdan yararlanan hanehalklarının sosyo-ekonomik özellikleri, yararlanılan sosyal yardım programlarının özellikleri ve sosyal yardım sistemlerinin ana göstergelerinin belirlenmesinde tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Ayrıca, hanehalkı yardım gelir oranını etkileyen faktörlerin belirlenmesinde çoklu regresyon analizi kullanılırken, hanehalkı sosyal yardım (muhtaçlık) düzeylerini etkileyen faktörleri belirlemek için çok terimli lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, Konyaaltı ilçesinde kamu sosyal yardımlarından yararlanan hanehalkının %50'sinin az muhtaç, %15'inin muhtaç ve % 35'inin ise çok muhtaç düzeydeki kategoride yer aldığı ortaya konulmuştur. Hanede içinde yaşayan toplam birey sayısı, çalışan sayısı, bireylerin aylık geliri, hanehalkı reisi cinsiyeti ve hanece alınan sosyal yardım sıklılığının yardım - gelir oranını olumsuz etkilediği görülmüştür. Diğer yandan hanehalkı reisi yaşı, hanehalkı içinde yaşayan bireylerin ilk-orta okul seviyesine sahip olanların sayısı ve hanehalkı aylık yardım tutarının yardım - gelir oranını olumlu etkilediği belirlenmiştir. Az muhtaç düzeydeki hanehalkı bulgularına göre; hanehalkı reisinin yaşı, alınan sosyal yardım grubu ve hanehalkı içinde yaşayan bireylerin aylık kazanılan geliri önemli faktörlerdir. Çok muhtaç düzeyde olanlarda; hanehalkı reisi yaşı, hanede yaşayan bireylerin sayısı, alınan yardım grubu ve hanede yaşayan bireylerin aylık geliri önemli faktörlerdir. Ayrıca araştırma bulgularına göre sosyal yardımı yürüten kamu kurumları arasında bütünleşik bir ortak sosyal yardım sisteminin olmadığı, ülke düzeyinde bütünleşik bir sosyal yardım sistemine ihtiyaç bulunduğu ortaya çıkmıştır. Araştırma bulgularına ülke genelinde uygulanan sosyal yardım çeşitleri çok fazla olup sosyal yardım çeşitlerinin sadeleştirilmesi için, ülke genelinde tüm kamu ve ilgili diğer kurumların dâhil olduğu bütünleşik bir sosyal yardım izleme sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Böylece yoksullukla mücadeleye ayrılan kaynakların etk

Sosyal yaşamda önyargıların aşılmasında din öğretimi program geliştirme çalışmaları (Rusya örneği)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Din Eğitimi Bilim Dalı
Önyargılar, bilinçli farkındalık veya kontrol dışında mevcut olan bireylerin sosyal tercihlerdir. Önyargının sosyal mesafeyi açarak ayrımcılığı desteklediği durumlarda, çok uluslu, çokkültürlü ve çok mezhepli toplumlarda bir arada yaşamanın imkânı olamamaktadır. Dolayısıyla genelde önyargıların özelde ise dinî önyargıların etkisinin azaltılması ve çözülmesi gerekmektedir. Hem bireysel, hem de grup düzeyinde ortaya çıkan önyargıların aşılmasında, günümüzde kültürler arası ve dinlerarası diyalogun mümkün olduğunu dikkate alarak din öğretiminin, diyalog, saygı ve hoşgörü eksenli ortamı sağlama gibi gücünden faydalanılabilir. Etnik, kültürel ve dini açıdan birbirinden farklı 193 milleti barındıran Rusya'da genelde önyargı, özelde ise dinî önyargının olduğunu, baskın dinî anlayışın etnik kimlikle karıştırılması sonucunda ortaya çıkan kültürel ve etnik sorunlardan anlamak mümkündür. Günümüz Rusya'sında önyargıların aşılmasında sosyal temas teorisinin yaklaşımlarından ve eğitim öğretim sürecinden maksimum düzeyde faydalanıldığını görmek mümkündür. Bu bağlamda Rusya Dinlerarası Konseyi ve REDCo eğitim projesi etkili çalışmalar ortaya koyarak, önyargıların aşılmasına yönelik din öğretimi program geliştirme çalışmaları Din Kültürü ve Laik Etik Esasları ders programının oluşturulmasına ve devlet okullarında okutulmasına neden olmuştur.

Sosyodemografik, itibar ve ağızdan ağıza iletişim değişkenlerin hizmet kalitesi kapsamında müşteri tatmini üzerindeki etkisini incelemeye yönelik bir araştırma: Atatürk Öğrenci Yurdu (AÖY)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 İşletme Yönetimi ve Organizasyon Bilim Dalı
Çalışmamız, Türkiye'nin en modern yurdu olan AÖY'nin verdiği hizmet kalitesi açısından, sosyodemografik özelliklerini, AAİ ve itibar faktörlerini dikkate alarak müşteri tatmini değerlendirilmiştir. Nicel bir araştırma yapılması için veriler, online anket formuyla 355 öğrenciden toplandıktan sonra SPSS 20 programı ile analiz edilmiştir. Verilerin güvenirliği Cronbach'ın alfa testi ile test edilmiş, test sonucu verilerin güvenilir olduğunu göstermiştir. Maddelerin analizi, seçilen tüm ifadelerin önemli olduğunu ve herhangi bir madde çıkarıldığı zaman; değişkenlerin Cronbach's alfa değerinin düşeceğini belirtmiştir. Sosyodemografik özelliklerine ilişkin öğrencilerin %89,6'sı [9- 15 ay[ ve %10'u [0-9ay[ arasında AÖY'nin hizmetinden faydalanmıştır. Müşteriler (%21,7) Marmara, Karadeniz (%19,2), Ege (%10,4), Doğu Anadolu (%9,6) ve İç Anadolu (%9) bölgelerinden gelmiştir. %35,4'ü birinci ve %27,9'u ikinci sınıftayken, müşterilerin %1,4'ü lisans üstü sınıfta olduğunu görünmektedir. Okuduğu bölümüyle ilgili %46,8'i bilimsel, %43,9'ü sosyal ve %9;3'ü belirtmeyen diğer bölümlerden eğitim almaktadır. Aylık gelir konusunda, müşterilerin %3,9'u 1200 tl'den fazla alırken %8,7'si [901 -1200TL], %17,5'i 400TL'den az, %21,4'ü [601 -900TL] ve %48,5'i [401 - 600TL] gelir sahiptir. Ayrica %90'u çalışmamaktadır. Sadece %6,2'si yarı zamanlı, %2,7'si detam zamanda çalışmaktadır. Müşteri tatmini SERVQUAL modeli ile değerlendirildikten sonra, müşterinin beklentisinin algısından daha yüksek olduğunu ortaya çıkmıştır. ANOVA testi uygulandıktan sonra sosyodemografik faktörleriyle değişkenlerimiz arasındaki ilişki analiz edildikten sonra sadece eğitim; müşteri tatmini, itibar ile ağızdan ağıza iletişim değişkenleri üzerinde anlamlı bir etkisi olduğu keşfedilmiştir .Düzenleyici Regresyon analiziyle, itibar, AA İve müşteri tatmini arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Anahtar kelimeler: Müşteri tatmini, ağızdan ağıza iletişim, itibar, sosyodemografik faktörleri

Source device attribution for digital videos

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Kaynak cihaz tespiti, dijital resim veya videolardan çeşitli adli bilişim yöntemleri kullanılarak cihaz tanımayı amaçlayan sayısal adli bilişim içerisindeki ana konulardan birisidir. Adli bilişimde genellikle fotoğraf veya videonun çekilmesi esnasında cihazın donanımsal olarak resimler üzerinde bıraktığı izler kullanılarak tespit işlemleri yapılmaktadır. Bu kalıntı izleri içerisinde sensörlerden kaynaklı kalan PRNU izleri her cihazda kendine özgü olmasından ötürü kaynak cihaz tanımada kullanılan en önemli izlerdir. Bu çalışmada, video sıkıştırmanın, çerçeveler üzerindeki PRNU gürültüsü üzerindeki etkisi irdelenmiş ve oldukça yoğun sıkıştırılmış H.264/AVC videolarında kaynak cihaz tanıma için yeni bir yöntem önerilmiştir. Önerilen yöntem stabilize edilmemiş videolar için oldukça geniş bir veri setinde test edilmiş ve yoğun sıkıştırılmış videolarda bile yüksek yüzdede başarı elde edilmiştir. Ayrıca stabilize edilmiş videolarda kaynak cihaz tanıma yapılabilmesi için yeni bir metot önerilmiştir. Bu metot yoğun sıkıştırılmış ve stabilize edilmiş küçük bir veri setinde test edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, önerilen yöntemin oldukça başarılı ve etkili olduğunu göstermektedir.

Sovyet dönemi Azerbaycan sineması ve propaganda

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2011 Radyo Televizyon Bilim Dalı
Yaptığım bu araştırma Sovyet dönemi Azerbaycan Sinemasını kapsamaktadır. Kaynak tarama yöntemi ile incelenen filmlerde propaganda unsurlarının olup olmadığına dikkat edilmiştir. Araştırmada aynı zamanda Propaganda kavramı, Sovyet Sineması ve Azerbaycan Sineması incelenmiş ve kapsamlı bilgiler elde edilmiştir. İncelenen filmlerde propaganda unsurları tespit edilerek filmlerden kareler olarak araştırmaya dahil edilmiştir.

Sovyet Dönemi Kazakistan'ında Kur'an çalışmaları ( Sadvakas Hacı Gılmani örneği)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Tefsir Bilim Dalı
Kazakistan, 1991'de bağımsızlığına kavuşana kadar Rusya'ya bağlı halde idi. Rusya yönetimine karşı birçok mücadeleler verilmek zorunda kalınmıştır. Sovyet Dönemi Kazakistan'ında ruslar kazak halkının dinini ve dilini sökmeye çaba göstermişler. 1917 Ekim Devriminde Çarlık rejimi yıkıldı ve iktidarı Rus komünistleri ele geçirip Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğini kurdular. Sovyetler Birliği'nde, 1920'li yılların ortasından itibaren iyice yerleşen katı yönetim sisteminin baskısı 1950 yılların sonuna kadar doruk noktasına ulaştı. İnsan özgürlüğünü kısıtlama, insan haklarını umursamama, insanları tamamen dinsizleştirme ve ateistleştirme, insanları üretim araçlarından mahrum etme ve devlet yönetimini etki altına alma gibi haksız uygulamalar bu sistemin karakteristiğini oluşturmuştu. Sovyetler Birliği genelinde İosif Vissiariyonoviç Stalin'i putlaştırma yaygın bir hal almıştı. Herhangi bir şekilde elde edilen bütün başarılar onun liderliğine, büyük hatalar ve eksiklikler ise halk düşmanlarına atfediliyordu. Bütün bunlar Kazakistan'ın sosyal-siyasi ve dini gelişmesine ters etki yapmıştı ve ağır sonuçlar doğurmuştu. Ruslar, Kazakların kendi örf ve inançlarını unutturmaya çalışmış ve ateizm inancını yaymışlardır. O dönem ateistleri de Kur'an-ı Kerime saldırıda bulunmuşlar. Bu saldırıya o dönemin alimi ve kadısı Sadvakas Hacı Gılmani sessiz kalmamıştır. Onların Kur'an-ı Kerime yaptığı saldırılara reddiyede bulunmuştur. Tez çalışmamız giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde genel olarak Sovyet dönemindeki Kazakistan tarihi ve dini ahvali anlatılmaktadır. Birinci bölümünde ise o dönemdeki ateist kazak araştırmacılarının Kur'an'a saldırıları hakkındaki eserleri tespit edilmektedir. İkinci bölümünde ise Sadvakas Hacı Gılmani'nin hayatı, eserleri ve Sovyet dönemindeki ateist yazarlara reddiyede bulunduğu eseri tespit edilmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Sovyet Dönemi, Kazakistan, Kur'an, Sadvakas Hacı Gılmani

Sovyet ideolojisinin Bakü örneğinde mekana yansıması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
Bu çalışmada, Sovyet ideolojisinin mekana yansıması, belli unsurlar üzerinden mekanda kendisini göstermesi araştırılmıştır. Araştırma için Azerbaycan'ın başkenti Bakü şehrindeki yapılar incelenmiştir. Araştırmada hem akademik, hem de akademik olmayan çalışmalara yönelik literatür taraması yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, genel olarak ideoloji ve Sovyet ideolojisi kavramları temel alınmakla Azerbaycan'da Sovyet yönetiminin iktidarda olduğu zaman zarfında mekansal değişimin nasıl değiştiği üzerinde inşa edilmiştir. Bu çalışmanın yapılmasındaki amaç konuyla ilgili literatürdeki boşluğun doldurulması, Sovyet ideolojisinin mekansal değişimi hangi ölçüde tetiklediğinin analiz edilmesi ve konjonktürel durumu doğru değerlendirmek için Sovyet yönetimi altında geçen Azerbaycan'ın yakın tarihini araştırmak ve toplumsal değişimin mekansal öğeler üzerinden nasıl gerçekleştirildiğini ortaya koymaktır. Bu amaçlar doğrultusunda yapılan bu çalışmada; ideoloji nedir ve ideoloji hakkında düşünürlerin değerlendirmeleri nelerdir, mekan nedir ve mekan hakkında düşünürlerin yaklaşımları nasıldır, mekanla iktidar, mekanla ideoloji arasında nasıl bir ilişki vardır, Sovyet ideolojisi hangi unsurlar üzerinden maddeleşmiştir ve Bakü'de Sovyet ideolojisinin varlığını en belirgin şekilde gösteren yapılar neler olmuştur gibi sorulara cevap aranmış, çalışma bu sorular üzerinde oluşturulmuştur. Araştırma, Azerbaycan'ın 1920 senesinde işgaliyle başlayıp 1990 senesinde Sovyetlerin çöküşüyle sonlanan süreci kapsamaktadır. Sovyetler yönetimi sadece eğitim müfredatını değiştirmemiş, yeni bir tarih yazımı gerçekleştirmiş, yaşam alanlarını baştan sona yeniden inşa etmiş, kamusal alanın her köşesinde kendisini temsil eden anıt, heykel ve diğer yapıtlarla ideolojisini toplumlara kabul ettirmiştir. Azerbaycan'ın toplumsal tutumunu ve siyasal duruşunu anlamak için yakın tarihinde gerçekleşen önemli değişimleri incelemek ehemmiyet arz etmektedir.