Thesis Search




SEARCH RESULTS

The effects of macroeconomic policies interaction & macro-prudential and monetary policies coordination on financial stability: Evidence from Turkey

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Bu çalışma bir yandan finansal koşulların para ve maliye politikalarına verdiği tepkileri VER modeler ıle ölcerken, diğer yandan makro-ihtiyati tedbirlerin ve para politikası koordinasyonunun etkilerilerini ARDL modeleri ile ölcemektedir. Bunları yaparken türkyieyi örnek olarak 2010:01 ve 2017:09 dönemi ile olarak kısa ve uzun dönem ilişklerini analız etmektir. Bu çalışma iki bölöme ayrılmıştır. İlk bölüm, para ve maliye politikası birlekte hisse senedi ve tahvil fiyatları üzerindeki etkilerini araştırırken, ikinci bölömde makro ihtiyati tedbirler ile para politikalarınının reel kredi ve konut fiyatları üzerindeki rolune değinilmiştir. Bu çalışmanın birinci bölömönde uzun dönemde finansal varkılıkler üzerinde sadece para politikalarının etkili olduğu görülürken, finansal piyasaların para politikalarına uyunu homojen değildir. Dahası, kısa dönemde para ve maliye politikasının birlekte uyğulanmasının etkisinin önemsiz olduğunu ortaya koymaktadır. Bu politikaların birlekte uyğulanmasının hisse senedi fiyatlarını etkılemede %10 düzeyinde anlamlı olduğu, ayrı ayrı uyğulanması durumunde ıse etkisinin daha az olduğu görülmemiştir. Ikinci bölömün en önemli sonuçu ise para ve makro ihtyati tedbirlerin birlekte uyğulanması ile tek tek uyğulanması arasındeki bir fark görülmemiştir. Sadece, para politikası tek başına uyğulandığında istatatistiki anlamlı ve uzun dönemde reel kredileri negatif olarak etkilemekle beraber makro ihtiyati tedbirler kısa dönemde, pozitif etkilemektedir. Bunun dışında, bu politikalar birlekte uyğulandığında konut fiyatlar, üzerinde etkili değildir. Bu durum Türkiyedeki konout fiyatlarındeki artışları açıklamaktadır. Anahtar kelimeler: Politika Koordinasyonu, Para Politikası, Maliye Politikası, Makro ihtiyati politika, finansal koşullar.

The effects of modern Turkish tv series as a soft power on the algerian society: Analytical study

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2022 Radyo Televizyon Bilim Dalı
Özet. Yumuşak Güç kavramı, genel olarak dünyada ve özellikle Kuzey Afrika ülkelerinde Türk dizilerinin kullanım modelinde en açık şekli ve amaçlarıyla bu çalışmada yansıtılmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, Cezayir toplumunda modern Türk dizilerinin izleyicilerine ışık tutmak ve bu dizileri izlemeye yönelik farklı alışkanlık ve motivasyonları incelemektir. Bu çalışmada ayrıca bu dizilerin içerik ve mesajlarının Cezayirli izleyicileri nasıl etkilediği ve ülkenin Cezayir'deki yumuşak gücüne nasıl hizmet ettiği araştırılmıştır. Bu çalışma, araştırmacının çalışmanın örneklemini oluşturan Cezayir toplumunun bir bölümünü incelediği nicel bir yaklaşım benimsemiştir. Çevrimiçi anket, Cezayir toplumunun kasıtlı olarak seçilmiş bir örneğinden veri toplamak için bir araç olarak anketleri kullandı. Anket için toplam 750 anket kullanıldı. Araştırmanın sonuçları, araştırmaya katılanların izleme alışkanlıklarında temel farklılıklar olduğunu göstermiştir. Çalışmanın sonuçları, çalışma örneklemini Türk dizilerini izlemeye iten iki faktörün sosyal faktör ve estetik faktör olduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca, bu çalışmanın sonuçları, bu dizilerin çalışma örneklemi üzerinde bir takım sosyal etkilerinin olduğunu göstermiştir. Çalışmanın sonuçları, bu dizilerin Cezayir'de yumuşak güç aracı olarak önemli bir rol oynadığını ve doğrudan Türk dış politikasına ve ekonomisine hizmet ettiğini göstermiştir. Bu nedenle araştırmacı, çalışma bulgularına dayanarak Cezayir hükümetine, özellikle Kuzey Afrika'daki diğer toplumlar üzerinde daha büyük bir etki yaratabilmesi için Türk yumuşak güç politikasından bir yaprak kopyalamasını tavsiye etmektedir.

The effects of oil price changes on economic growth in the case of Azerbaijan

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Petrol, Azerbaycan ekonomisinin önemli bir parçasıdır. Petrol gelirleri olmaksızın, Azerbaycan'da ekonomik büyümeyi hayal etmek olanaksızdır. Bu çalışma, petrol fiyatındaki değişimlerle ekonomik büyüme oranı arasındaki ilişkiyi analiz etme girişimidir. 2008 M1 ila 2016 M12 aylık verilerine göre petrol fiyatı, GSYİH büyüme oranı, enflasyon ve reel efektif döviz kuru değişken olarak seçilmiştir. Tüm değişkenlerin I. mertebe bütünleşme olduğu bulunmuştur. Daha sonra Johanson eş bütünleşme testi uygulanmış ve bunun sonucunda Vektör Hata Düzeltme Modeli gerçekleştirilmiştir. Petrol fiyatlarının uzun vadede GSYİH büyümesini önemli ölçüde etkilediğini bulduk. Vektör Hata Düzeltme Modeli'nin sonucu, petrolün uzun vadede Azerbaycan'ın ekonomik büyümesi üzerinde olumlu ve anlamlı bir etkiye sahip olduğunu gösterdi.

The effects of pretreatment on biogas production from maize straw and cattle manure

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
Bu çalışmanın amacı, fiziksel ve kimyasal ön arıtımın tarım atıkları (mısır artıkları ve sığır gübre) üzerindeki etkilerini belirlemektir. Sığır gübresi ve mısır samanının toplam katı madde oranları sırasıyla %86.1 ve %41.2 olmuştur. Uçucu katı madde oranları ise sığır gübresinde %82 ve mısır samanında %51.6 olarak ölçülmüştür. Biyokimyasal metan potansiyeli ve indirgen şeker ölçümlerinde atıklar %5 TKM oranında kullanılmıştır. İndirgen şeker Miller (Miller, 1959) metodu kullanılarak ölçülmüştür. Biokütle örnekleri çamurla 50:50 oranında karıştırılmıştır. Karışımın pH değeri 7.0-7.5 değerlerine ayarlanmış ve örnekler 37oC (mezofilik) inkübatörde tutulmuştur. Biyogaz ölçümleri günlük yapılırken karbon dioksit ölçümleri haftada bir yapılmıştır. Kullanılan atıklara alkali ve asidik olmak üzere iki faklı ön arıtım metodu uygulanmıştır. Mısır samanı için en verimli ön arıtım metodu alkali ön arıtım olmuştur. Alkali ön arıtım sonrası günlük ve kümülatif biyogaz üretiminde %163'lük bir artış olmuştur. Asidik ön arıtım uygulanan mısır samanından biyogaz üretimi prosesi 24-27 (diğer ön arıtım işlemlerine göre daha az) gün sürmüştür. Mısır samanına ufalama, mikrodalga ve sıcak su gibi üç farklı fiziksel ön arıtım yöntemi uygulanmıştır. Bu yöntemler içerisinde mikrodalga yöntemi diğer yöntemlere göre 3 kat daha fazla biyogaz üretim verimi sağlanmıştır. Kullanılan sığır gübresine H2SO4, NaOH, mikrodalga ve sıcak su ön arıtım yöntemleri uygulanmıştır. Asidik ön arıtım yöntemi mısır atıklarından farklı olarak sığır gübresi çalışmalarında daha verimli olmuştur. 135? sıcak ön arıtım yöntemi uygulanan sığır gübresinde kümülatif biyogaz üretiminde %103 artış olmuştur. Mikrodalga ön arıtım yöntemi de sığır gübresi çalışmalarında verimli olmuştur. Metan üretiminde % 97 artış yaşanmış ve biyogaz üretimi 32 günde tamamlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Biyogaz, ön arıtma, lignoselüloz, metan, mısır saman, sığır gübresi.

The effects of product type, brand awareness, and country of origin on consumer behavior: A study from the Gambia

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 Diğer
Küreselleşme ve iletişim teknolojilerindeki ilerleme, dünya çapında tüketicilerin beğenilerinde bir yakınlaşmaya yol açmıştır. Tüketiciler, tüketim ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ürün çeşitlerine geniş ölçüde maruz kalmaktadır. Bununla birlikte, tüketicilerin ürün yargısı ve seçimi için yaygın olarak kabul edilen kriterler arasında, ürünün menşe ülkesi ve söz konusu ürün için topladıkları bilgiler yer alır. Bu çerçevede, bu çalışmanın amacı, Gambiya tüketicilerinin davranışları üzerindeki ürün türü, marka bilinirliği ve menşe ülke arasındaki etkileşim etkilerini araştırmaktır. Bu nedenle çalışmada, sekiz farklı senaryonun oluşturulduğu ve tüketicilere rastgele gönderildiği senaryo tabanlı bir deney kullanılmıştır. 379 katılımcıdan oluşan bir örneklem büyüklüğü kullanan araştırma, Gambiyalı tüketicilerin faydacı ürünlere göre hedonik ürünler için daha yüksek satın alma niyeti, marka bilinilirliği ve olumlu ağızdan ağıza iletişim niyetleri olduğunu göstermektedir. Ayrıca, ürün türü ve menşe ülke arasındaki iki yönlü etkileşim, tüketicilerin satın alma niyeti üzerinde önemli ve olumlu bir etkiye işaret etmektedir. Menşe ülke, marka bilinirliği ve ürün türü arasındaki üç yönlü etkileşim etkisi, tüketici davranışı üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Tüketicilerin satın alma niyeti, marka tutumu ve ağızdan ağıza pazarlama niyeti, yerel faydacı ürünler için yabancı faydacı ürünlere göre daha yüksektir. Bu nedenle, faydacı ürünler satan perakendeciler, tanıtım faaliyetlerinde ürünlerinin yerel yönünü vurgulamalıdır.

The effects of proficiency level on the communication strategies among Kosovan and Bosnian speakers of English as a foreign language

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2015 Diğer
Yabancı dil öğrencilerinin konuşma sırasında karşısındaki kişilere mesajlarını iletmeye çalışırken problemler yaşaması gerçeği bir çok uygulamalı dilbilimcinin iletişim becerilerinin ve farklı yeterlilik düzeylerinin kullanımını araştırmasına sebep olmuştur. İletişim stratejilerinin ve farklı taksonomilerin gelişiminin incelenmesi yabancı dilin kullanımını tetkik etmek amacıyla bir çok araştırmacının odak noktası olmuştur. Bu çalışmada, İngiliz dilini yabanci dil olarak konuşan Kosovalı (örn. Arnavutça) ve Boşnak konuşmacilarin yeterlilik düzeyinin (örn. Başlangıç ve orta düzey) konuşma stratejilerine etkisi incelenmiştir. Bu çalışmanın temel amacı öğrencilerin yeterlilik düzeyininin, sözlü iletişim görevlendirmelerinde, iletişim stratejilerini, kelime düzeyinde etkileyip etkilemediğini ortaya çıkarmaktır. Bu çalışmada, yeterlilik düzeyleri göz önünde bulundurularak (örn. başlangıç ve orta düzey) İngiliz dilini yabancı dil olarak konuşan 34 Kosovalı ve Boşnak katılımcı araştırma konusu olarak seçilmiştir. Katılımcılara tamamlamaları için üç farklı görev verilmiştir; on dakikalık sözlü mülakat, resimli hikaye anlatımı ve fotoğraf betimleme. Sözlü iletişim becerilerinden elde edilen veri, ses ve video kayıtlarıyla sağlanmıştır. Bu çalışmada Tarone (1977) tarafından uygulanan iletişim stratejileri taksonomisi kullanılmıştır. Her iki seviye tarafından kullanılan iletişim stratejileri farklı durumlar için karşılaştırılmış ve analiz edilmiştir. Bu çalışmanın bulguları katılımcıların baskın olarak iki tür iletişim stratejisi kullandığını ortaya çıkarmıştır. Bu stratejiler arasında, her iki seviye öğrencilerinin sözlü iletişim görevlendirmelerinde baskın olarak L2-temelli stratejiler kullanmıştır. Düşük seviye öğrencileri L1-temelli stratejileri daha sık kullanmış; diğer yandan,etnik seviyelerine bakılmaksızın düşük seviyedeki konuşmacılarla karşılaştırıldıklarında, yüksek seviye öğrencileri L2-temelli iletişim becelerini daha yaygın bir şekilde kullanmıştır. Görev türü ve yeterlilik düzeyinin, sözlü iletişimde farklı iletişim stratejilerinin tercih edilmesini ve kullanılmasını etkilediği sonucuna varılmıştır.

The effects of shadow economy on economic growth in Azerbaijan

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Diğer
Azerbaycan'da Gölge Ekonomisinin Ekonomik Büyüme Üzerine Etkileri Gölge ekonomisi ülkelerin uğraşması gereken karmaşık bir konudur. Her ne kadar gölge ekonomisinin toplum ve ekonomi üzerinde bazı olumsuz etkileri olduğuna inanılsa da, bazı olumlu etkiler de olabilir. Bu çalışma, gölge ekonomisinin Azerbaycan'ın ekonomik büyümesine etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada gölge ekonomisinin Azerbaycan ekonomisi üzerindeki etkisi 1991 ve 2017 dönemi için ölçülmüştür. Azerbaycan'da gölge ekonomisi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi analiz etmek için VAR modeli kullanılmış ve değişkenler arasında karşılıklı nedensellikleri kanıtlamak amacıyla VAR Granger Nedensellik Testi uygulanmıştır. Gölge ekonomisi ile ekonomik büyüme arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki olmaması, VAR Granger Nedensellik testi ile gölge ekonomisi ve ekonomik büyümenin birbirini tahmin edemeyeceği görülmüştür. Anahtar kelimeler: Gölge ekonomisi, Ekonomik büyüme, VAR modeli, VAR Granger Nedensellik, Azerbaycan

The effects of simulations supported 5e teaching model on academic achievements and attitudes in physics education

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2015 Diğer
Bu çalışmanın amacı interaktif simülasyonlarla desteklenmiş 5E öğretim modeline dayalı fizik öğretiminin öğrencilerin akademik başarı ve tutumlarına etkisini araştırmaktır. Ayrıca bir başka boyutta öğrencilerin interaktif simülasyon destekli fizik öğretimine yönelik görüşlerini incelemektir. Çalışma, Somali-Borama ili Sh. Ali Jowhar Lisesinde 2014–2015 eğitim-öğretim yılının güz döneminde yapılmıştır. Çalışma grubu fen bilimleri alanında iki ayrı 11. sınıfta öğrenim gören toplam 80 öğrenciden (erkek: 57, kız : 23) oluşmaktadır. Öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel model biçiminde desenlenmiş araştırmada iki sınıftan biri deney grubu diğer ise kontrol grubu olarak rastgele seçilmiştir. Araştırmanın uygulama aşaması ışık ünitesi içinde yer alan ışığa giriş, ışığın yansıması ve aynalar, ışığın kırılması ve mercekler, ışığın renkleri konularda 6 hafta 24 ders saati süresince gerçekleştirildi. Her iki grubun dersileri araştırmacı tarafından yürütülmekle birlikte kontrol grubunda geleneksel yöntem kullanılırken deney grubunda araştırmacı tarafından geliştirilen interaktif simülasyonlarla desteklenmiş 5E öğretim modeline uygun materyaller kullanıldı. Çalışmada akademik başarı testi, fizik dersine yönelik tutum olçeği ve yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla veriler toplanmıştır. Somaliland fizik programı içerisinde ışık konusunda başarı testi geliştirilmiştir. Başarı testi maddelerinin iç tutarlık katsayası 0,8521 olarak bulunmuştur. Barmby ve diğ. (2005) tarafından geliştirilen ve daha sonra Kaya ve Böyük (2011) tarafından revize edilip kullanılan 0,73 güvenilirlik katsayısına sahip fizik dersine yönelik tutum ölçeği kullanılmıştır. Başarı testi ve tutum ölçeği deney ve kontrol grubuna çalışmanın öncesi ve sonrası uygulanmıştır. Fizik öğretiminde simülasyonların kullanımına yönelik öğrenci görüşlerinin değerlendirilmesi amacıyla bilgisayar destekli simülasyonun değerlendirme formu deney grubuna uygulanmıştır. Başarı testi ve tutum ölçeği ile elde edilen veriler spss17 ile analiz edilmiştir. Sontest akademik başarı ve tutum puanlarından elde edilen bulgulara göre iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Simulasyon destekeli 5E öğretim modelinin ışık ile ilgili kavramların anlaşılmasında geleneksel yönteme göre daha etkili olduğunu ve fizik dersine yönelik daha olumlu tutuma yol açtığı belirlenmiştir. Bu bulgular çalışmanın sonunda deney grubu öğrencilerinden toplanan görüşler ve düşünceler ile de desteklenmiştir. Anahtar kelimeler: Fizik Öğretimi, Bilgisayar Simülasyonları, Sanal Deneyler, Yapılandırmacı Yaklaşım, 5E Öğretimi Modeli, Tutum.

The effects of solution-focused and social skills training groups on social anxiety and coping strategies of ethiopian university students

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı
Bu çalışmanın amacı Çözüm Odaklı Psiko-eğitim Programı (ÇOPP) ve Sosyal Beceri Eğitiminin (SBE) Etiyopyalı üniversite öğrencilerinin sosyal kaygıları ve başa çıkma stratejileri üzerindeki etkisini test etmektir. Geçerli bir ölçme aracı bulunmadığından, bu araştırmanın temel amacına yönelik, Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeğinin (LSAS-Amh) ve Başa Çıkma Envanteri Kısa Formunun (The Brief COPE-Amh) Amharca diline uyarlaması yapılmış ve psikometrik özellikleri incelenmiştir. Ölçek uyarlama çalışmasından sonra ÇOPP'un pilot uygulaması Etiyopyalı üniversite öğrencilerinde sosyal kaygıyı yönetme ve başa çıkma becerileri geliştirme açısından etkisi incelenmiştir. Daha sonra deney-1, deney-2 ve kontrol gruplu, ön test ve son test ölçümlü (3X2) yarı deneysel desen kullanılarak deneysel çalışma gerçekleştirilmiştir. Ölçek geçerliğinin sınanması, pilot program uygulaması ve yarı-deneysel çalışmalar sırasıyla 429, altı (6), ve 32 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları, Amharca diline uyarlanan Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeğinin (LSAS-Amh) ve Başa Çıkma Envanteri Kısa Formunun (The Brief COPE-Amh) geçerli ve güvenilir olduğunu göstermiştir. Sadece başa çıkma ölçeği güvenirlik katsayılarının düşük olduğu bulunmuştur. Deneysel çalışma bulguları hem ÇOPP hem de SBE programlarının Etiyopyalı üniversite öğrencilerinin sosyal kaygı düzeylerini azaltmada etkili olduklarını göstermektedir. Ayrıca ÇOPP'nın aktif başa çıkma ve başa çıkma becerilerini planlamaya katkı sağladığı, her iki programın da (ÇOPP ve SBE) katılımcıların araçsal ve duygusal başa çıkma stratejilerini kullanma eğilimlerini artırmada etkili olduğu bulunmuştur.

The effects of the rehabilitation centers on the children in conflict with the law in burundi: Case study of the rumonge rehabilitation center

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Diğer
Suça sürüklenen çocuklar olgusu, dünyadaki farklı ülkelerin adalet sistemlerini yüzyıllar boyunca etkileyen bir sorundur. Bu kafa karıştırıcı fenomen, genel olarak Afrika ülkelerini ve özel olarak Burundi Cumhuriyeti'ni korumadı. Nitekim, suça sürüklenen çocuklar yönetimi birkaç yıl boyunca Burundi'de karmaşık bir sorun haline gelmiştir, çünkü Burundi çocuk adalet sistemini adalet sistemine dahil etmemiştir, yasalarca cezalandırılabilecek suça sürüklenen çocuklar yetişkin cezaevlerine yerleştirilmiştir. Nisan 2015'e kadar Burundi, suça sürüklenen çocuklar için bir topluluk yeniden entegrasyon görevinin bir parçası olarak adalet sistemiyle temas halindeki çocuklar için ilk rehabilitasyon merkezini açmıştır. Bu araştırmanın temel amacı, Burundi'deki suça sürüklenen çocuklar için rehabilitasyon merkezlerinin sosyal politikasını çocuk hakları açısından değerlendirmektir. Bu araştırma'da Kanunla ithitalafa düşen 15 çocuk ve Rumonge rehabilitasyon merkezinin 3 elemanı olmak üzere toplam 18 katılımcı ile yarı yapılandırılmış görüşme formularının kullanımını içeren nitel bir araştırma tasarımı benimsenmiştir. Bu katılımcıların bulgularının analizi, tematik kodlama ve veri analizini kullanan Windows için Maxqda 2018 yazılımı ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma çalışması Burundi'deki suça sürüklenen çocukları rehabilite etme politikası hala son zamanlarda edinilmiş bir deneyim olduğundan, bu konuya umut verici sonuçlar vermektedir. Aslında, bu araştırma çalışmasının sonuçları, çocuk haklarına saygıyla ilgili tatmin edici bir sonuç göstermektedir, çünkü Burundi'nin yeni rehabilitasyon merkezleri aracılığıyla topluluğun yeniden bütünleşmesi, çocukları ahlaki eğitimden, mesleki eğitimden ve psikososyal tedavilerden yararlanmaktadır. Anahtar Sözcükler: Kanunla İhtilafa Düşen Çocuklar, Rehabilitasyon, Çocuk Hakları, Çocuk Refahı.

The effects of the resource curse on chad's economic and social development: 2014-2018

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2018 Diğer
Kaynak laneti, Afrika'nın petrol devletlerinin ekonomik büyümesi için bir engel fenomendir. Bu nedenle Afrika'da kaynaklarını başarıyla yöneten ve gelişime dönüştüren çok az ülke vardır. Çad'ın petrolü 2003 yılında petrol şirketleri konsorsiyumu -ExxonMobil, Chevron ve Malezya Petronas ile proje monitörü ve mali asistanı olan Dünya Bankası tarafından çıkarıldı. Dünya Bankası ve Çad hükümeti, petrol uluslararası pazara ihraç edilmeye başlandığında, gelirlerin kalkınma için kullanılacağını kabul ettiler, ancak bugün ampirik sonuç, petrol üretiminin insanların temel ihtiyaçlarını iyileştirmediğini gösteriyor. Ülke, dünyanın en fakir ülkelerinden biri olmaya devam ediyor. Bu çalışmanın amacı, Çad'ın ekonomik ve sosyal gelişimi üzerindeki petrolün etkilerini araştırarak Çad'daki kaynak lanetini eleştirel olarak değerlendirmektir. Bu tez iki teorik faktörün analiz edileceği kaynak laneti teorisini incelemiştir. Her bir faktörde, kaynak lanetini açıklayan etmenler vardır. Bulgular, 2016 yılında petrol talebindeki düşüşün ülkenin petrol ihracatına bağlı olması nedeniyle ülke gelirlerini azalttığını göstermektedir. Çad'ın yatırımlarının çoğu petrol sektöründen geliyor ve bu yüzden petrol yatırımları azaldığında, Doğrudan Yabancı Yatırımlar (DYY) da sert bir düşüş göstermiştir. Ayrıca tez, petrol gelirlerinin cumhurbaşkanı Idriss Deby'nin hükümet ile sivil toplum arasında büyük bir boşluk yaratan güçlü bir siyasi elit oluşturmasına izin verdiğini de gösteriyor. Hükümet, patronaj ağını desteklemek için kamu kaynaklarından yararlanıyor ve bu senaryo Çad'daki kurumları zayıflatmıştır. Ampirik bulgular, petrol üretiminin ülkenin halihazırda kırılgan ekonomisini daha da kötüleştirdiğini ve hükümetin kalkınma iradesi olmadığını ortaya koymuştur.

The effects of trade openness on economic performance of West African countries

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2020 İktisat Bilim Dalı
Bu tezin amacı, ticaret açıklığın Batı Afrika ülkelerinin ekonomik performansına etkilerini incelemektir. Bu amaçla, esas olarak üç ekonomik gösterge alınmıştır. Birincisi, iktisatçılar tarafından gelişmenin ve üretim artışının bir göstergesi olarak kullanılan ekonomik büyümedir. İkincisi, özellikle kalkınma süreçlerinde özellikle düşük gelirli ülkeler için çok önemli olan yapısal değişim göstergeleridir. Son olarak, bir ülkenin dış dünyayla ilişkilerinin, rekabet gücünün ve potansiyel bir döviz krizine karşı kırılganlığının bir göstergesi olarak kullanılabilen ve önemli bir değişken olan cari hesaptır. Bulgularımız, ticari açıklık ile tüm bu ekonomik performans göstergeleri arasındaki ilişkilerin doğrusal olmayan bir şekilde kurulabileceğini ortaya koymuştur. Ticari açıklık %57,76 eşiğinin altında arttıkça ekonomik büyüme üzerinde olumsuz yönde etki ederken, bu eşiğin üzerinde etki olumlu olmaktadır. Sektörel dinamikler açısından, ECOWAS ekonomilerinin yaşadığı yapısal değişimin boyutu düşük olmaktadır. Ticari açıklık, üretim faktörlerinin sektörler arasında karşılıklı değişimini %147,64'lük bir açıklık seviyesine kadar olumlu bir şekilde etkilemektedir. Ancak işgücünü, %152.42 açıklık düzeyine kadar daha az verimli sektörlere yönlendirme eğilimindedir. Bu sonuçlar, ticari açıklığın büyümeyi artırıcı etkisinin ECOWAS ekonomilerinin yapısını zayıflatabileceğinin bir göstergesidir. Son olarak, bulgularımız, artan ticaret açıklığının, emtia fiyatları endeksi 98,72'nin üzerinde olduğunda olası bir cari hesap krizini telafi edebileceğini göstermektedir. Üstelik, ticari olarak daha açık ülkeler cari hesabın düzeltilmesi için güvenilir araçlara sahip görünmektedir. Bu ülkelerdeki finansal sistem, cari hesabı önemli ölçüde etkiliyor gibi görünürken, daha az açık ülkeler, emtia fiyatları gibi daha az kontrol edilebilir araçlara daha çok güvenmektedir. Bu nedenle, bu ülkelerde finansal derinleşme yüksek ticaret açıklığı ile birleştiğinde düzeltmeleri daha etkin bir şekilde gerçekleştirebilmektedirler. Her ikisi birlikte dış bağımlılığın kısıtlamalarını ortadan kaldırmaya yardımcı olur ve ECOWAS ülkelerinde şiddetli krizlerin yaşanmasını önleyebilmektedir.

The effects of working capital management as a component of financial management on firms' efficiency: Case of Turkish and Zimbabwean commercial banks

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Muhasebe Finansman Bilim Dalı
İşletme sermayesi yönetimi, bir işletmedeki cari varlıkları ve borçları doğrulamak için operasyonel stratejiyi ifade eder. İşletmeler, işletmenin değerini ve şirketin verimliliğini en üst düzeye çıkaracak uygun bir düzeyde işletme sermayesine sahip olabilir. Bu nedenle bu araştırma, iki ülkedeki ticari bankaların verimliliğini artırarak sermaye yönetiminin etkisini incelemektedir. Bu çalışma için seçilen bankalar Zimbabve ve Türkiye'dendi. Çalışma, 2009-2017 yılları arasında Zimbabwe ve 10 Türk ticari bankasından alınan 10 örneğin denetlenmiş mali tablolarından yapılmıştır. Özkaynak kârlılığı (ROE) ve Varlık getirisi ile verimlilik açısından ölçülen performans değişkendir, kârlılık İşletme sermayesine bağlıdır işletme sermayesinden bağımsız bir değişken olarak kullanılan cari oran, cari oran ve toplam nakit oranı ile belirlenir. Ayrıca, gelir ve kaldıraç logaritması ile ölçülen banka büyüklüğü kontrol değişkeni olarak kullanılır. Veriler, SPSS (sürüm 20.0), bir korelasyon analizi tahmin denklemi ve bir regresyon modeli, havuzlanmış kesit verileri ve zaman serileri kullanılarak incelenmiştir. Sonuçlar, ROE ile mevcut oran arasında pozitif bir ilişki olduğunu ve ilişkinin% 5 gibi önemli bir seviyede belirlendiğini göstermektedir. Öte yandan sonuçlar, ROE oranı ile mevcut oran arasında önemli bir negatif ilişki olduğunu da göstermektedir. Likidite ve toplam nakit oranını ve banka ROE'sini kapsar. Nakit ödeme gücü ile genel nakit oranı ve varlıkların getirisi arasında önemli bir ilişki yoktur. Öte yandan sonuç, cari oran ile aktif getirisi arasında önemli bir negatif ilişki olduğunu göstermektedir. Diğer araştırmalar, Türk bankalarının, Basel Bankacılık Denetim Komitesi (BCBS) tarafından uygulanan Basel III reformuna uymaya çalıştıkları için likidite riskinden korunma açısından Zimbabveli'lerden daha iyi performans gösterdiğini göstermektedir. Çalışma ayrıca, Zimbabve bankalarının uluslararası bankacılık dünyasında sakin ve rekabetçi kalabilmek için bu önlemleri uygulamasını önermektedir.

The effects of World Bank and IMF structural adjustment programs on developing countries in Africa

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Finansal Ekonometri Bilim Dalı
Dünya Bankası ve IMF, Bretton Wood enstitülerini oluşturur ve 1960'lardan bu yana düşük gelirli ve gelişmekte olan ülkelerin refahını artırmakla uğraşmaktadır. Bu kurumlar gelişmekte olan ülkelere bu ülkelerin ekonomik kalkınmasına yönelik krediler ve hibeler şeklinde yardım sunmaktadır. Aynı organizasyon yapısına sahip olma eğilimi gösteren Dünya Bankası ve IMF, Yapısal Uyum Programları kullanılarak yürürlüğe giren gelişmekte olan ülkelerin ekonomi büyümesine hem teknik hem de finansal yardım sunmaktadır. Bununla birlikte, bu kurumlar tarafından getirilen etkinin kesin doğası şiddetle eleştirilmiş ve sorgulanmıştır. Çalışmanın temel amacı, Dünya Bankası ve IMF programlarının Kenya'yı örnek olay olarak kullanan gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesi üzerindeki etkilerini incelemektir. Kenya, Uganda, Tanzanya, Gana, Zambiya ve Ruanda için 1975-2016 yıllarını kapsayan 41 yıllık bir veri seti kullanıldı. SAP'lerin uygulandığı yılları yakalamak için bir kukla değişken oluşturulmuş ve Panel regresyonu, ekonomik büyüme ile Yapısal Uyum Programları ve enflasyon, Ödemeler dengesi, döviz kuru, ihracat ve devlet harcamaları gibi diğer bağımsız değişkenler arasındaki ilişkiyi test etmek için kullanılmıştır. Çalışma, SAP'lerin GSYİH üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı sonucuna varıyor. Sabit panel regresyonunda GSYİH ile toplam ihracat, devlet harcamaları ve IMF kredileri gibi diğer bağımsız değişkenler arasında anlamlı bir pozitif ilişki görülüyor. Ancak Driskoll-Kraay'in tahmincisi IMF kredilerini kullanırken GSYİH üzerinde önemli bir etkisi olmadı.

The Efficiency of the United Nations High Commissioner for refugees in the international refugee protection regime: the case of Syrian refugees in Lebanon, Jordan, and Turkey

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2020 Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), dünya çapında mültecilerin uluslararası korunmasından sorumlu küresel insani yardım kuruluşu olarak kabul edilmektedir. Bölgedeki Suriyeli mülteci krizine, özellikle Lübnan, Ürdün ve Türkiye'de müdahale eden baş kuruluş olmuştur. Bu tez, BMMYK'nın bu ülkelerdeki Suriyeli mültecilerin uluslararası korunmasındaki etkinliğini yalnızca Koruma Sektöründeki faaliyetlerini araştırarak değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, etkinlik, sonuçtan ziyade performans biçimine odaklanma olarak tanımlanır, yani işletimsel model müdahale planının kullanımına nasıl yanıt verir. Kurumun bu kümedeki tepkisi üzerine, Suriye Bölgesel Müdahale Planı (RRP) ve Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı'ndaki (3RP) sunulan iki müdahale planındaki edinimleri, planlanan hedefleri ve faaliyetleri incelenerek titiz bir araştırma yapılmıştır. Toplanan veriler BMMYK'nın operasyonunun değerlendirmesinde dayanak olarak kullanılmak üzere istatistiklere dönüştürülmüştür. Müdahale planlarının analizi, her bir planda, hedefin hacmi, alınan finansman ve Koruma Sektörünün alt kümeleri arasındaki odak kayması gibi önde gelen faktörlerin varlığı nedeniyle hem beklenen hem de beklenmedik sonuçların olduğunu göstermektedir. Sonuçlar, BMMYK'nın kısmen, sırasıyla ilgili üç ülkede, her bir müdahale planındaki alt kümelerin önceliğine ve yeterli fonlamaya uygun olarak faaliyetlerinde etkili olduğunu göstermektedir. Bu temelde, uluslararası toplumun Ajans'ı desteklemek için etkili bir finansal mekanizma geliştirmesi önerilir. BMMYK'nın Koruma Sektöründeki etkinliği veya etkinsizliğinin arkasındaki diğer faktörleri belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Anahtar Kelimeler: BMMYK, Suriyeli Mülteciler, Uluslararası Mülteci Koruma Rejimi, Koruma Sektörü.

The EU's democracy promotion in Sub-Saharan Africa through political conditionality: Cases of Nigeria, Zimbabwe, Ivory Coast and Niger

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2015 Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bilim Dalı
Siyasi sartlılık prensibini AB'nın Saharaltı Afrika ile olan gelişim işbirliğinin bir parçası yapma fikri ilk olarak Lomé IV sözleşmesi ve onun devamında imzalanan 2000 Cotonou Anlaşmasına kadar dayanmaktadır. Bu çalışma, seçilen dört Saharaltı Afrika ülkesine ( Nijerya, Zimbabve, Fildişi Sahili ve Nijer) AB'nin siyasi şartlılık prensibinin unsurlarından birini -tutarlılık unsurunu-, AB'nin söz konusu olan bu dört ülkede demokratik prensiplerinin çiğnenmesi ve yine AB'nin reaksiyonundaki farklılaşmalarının açıklayıcı faktörlerden haraketle bir kritik bir mukayesese yaparak inceleyecektir. İlk olarak, bu çalışmanın en önemli bulgusu AB'nin siyasi şartlılığının aynı demokrasi ve insan hakları ihlallerinin kimi zaman AB tarafından hiç bir reaksiyona mağruz kalmamasına yol açan çifte standartlı bazı uygulamalarının olduğudur. İkinci olarak, çifte standartları açıklayıcı faktörlerle ilgili olarak bu tezi daha önceki çalışmalardan ayıran en önemli özellik normatif ve etkililik faktörlerini AB'nin kendi çıkar odaklı amaçlarıyla birlikte incelemesidir. Bu çalışma, seçilen dört ülkeye uyarlanmak üzer altı tane hipotezi incelemektedir. Araştırmamızın sonuçları, her ne kadar çıkarlar hala önemli olsa da üç grupta topladığımız açıklayıcı faktörlerin ( normatif, çıkarlar ve etkililik) AB'nin demokrasi teşvikle ilgili olarak amaçlarını göstermektedir. AB'nin çıkar odaklı davranışlarını, 2000-2005 döneminde Nijerya ve Fildişi Sahili'ne karşı pozitif yaptırımları devreye sokmasına rağmen, Fildişi Sahili ve Zimbabve'ye 2010-2011 arasında negatif yaptırımlı uygulamalar yapmasında görmekteyiz. Anahtar kelimeler: AB, Saharaltı Afrika, demokrasi teşviki, siyasi karşıtlılık, demokrasi, tutarlılık, normlar, çıkarlar, dış yardım, realizm, liberalizm, postpositivizm.

The experimental and numerical investigation of the structural performance of a 3d rc frame built using a rc formwork system

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2018 Yapı Bilim Dalı
Betonarme (BA) kalıp sisteminin üç boyutlu bir BA çerçevenin statik ve dinamik yapısal performansına etkisi, deneysel ve sayısal olarak değerlendirilmiştir. BA kalıplar kullanılarak her iki yönde simetrik ve tek katlı olarak dökülen ve yeni çerçeve (YÇ) olarak adlandırılan BA çerçeve, klasik yöntemlerle inşa edilen ve klasik çerçeve (KÇ) olarak adlandırılan referans çerçevesi ile karşılaştırılmıştır. İlk olarak, YÇ'nin dinamik karakteristikleri, sarsma testinden elde edilen sonuçlar ve Abaqus CAE'de sonlu elemanlar metodu (SEM) kullanılarak yapılan modal analizden elde edilen sonuçlar kullanılrak, KÇ ile karşılaştırılmıştır. Doğal titreşim frekansları ve mod şekilleri bakımından iki çerçeve arasında önemli bir fark yoktur. İkinci olarak, BA çerçevelerin performans noktasını belirlemek için, doğrusal olmayan statik itme analizi (DOSİA), özellikle monotonik itme, ile gerçekleştirilmiştir. Gözönüne alınan sismik koşul altında, YÇ, KÇ'nin yaklaşık %80'i oranında daha düşük bir spektral ivme değeri vermektedir. Bunun yanı sıra, YÇ'nin maksimum yer değiştirmesi, KÇ'nin göçme noktasını yaklaşık %27 aşmaktadır. Üçüncüsü, beton yüzeyler arası kesme kapasitesini arttırmak için çelik kesme elemanları ve dikdörtgen şekilli pürüzlendirmeden oluşan iki yüzey işleme yöntemi uygulanmıştır. YÇ'nin eğilme kapasitesi, çelik kesme elemanlarının yaklaşık %0,48 gibi uygun bir oranda uygulanmasıyla yaklaşık %12 oranında geliştirilebilmektedir. Diğer taraftan, dikdörtgen yüzey pürüzleri (3,5 mm yüksekliğinde 35mm genişliğinde ve 35mm aralıklı) kullanılarak yapılan YÇ'nin eğilme kapasitesi, düz yüzeyli YÇ'nin 1,206 katına eşittir. Son olarak, kolonlardaki normal yükün çalışılan yapıların elastik olmayan davranışları üzerine etkisi de bu tezde incelenmiştir. Kolonlardaki normal kuvvet arttıkça, yapıların eğilme davranışının iyileştiği, ancak daha düşük bir spektral ivme değerine sahip bir performans noktası elde edildiği gözlemlenmiştir.

The exploration of social media usage by university students in Bulawayo for academic purposes

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
Sosyal medyanın tanıtımının, üniversite öğrencilerinin yaşamlarını büyük ölçüde etkilediği makul bir şüphe götürmez. Bugünün üniversite öğrencilerinin çoğunun zamanlarının çoğunu çeşitli sosyal medya platformlarında geçirdiğini fark eden birçok üniversite (özellikle gelişmiş ülkelerde) eğitim sistemlerinde sosyal medyayı benimsemiştir. Ancak, belirtmek gerekir ki, ülkem Zimbabwe gibi çoğu gelişmekte olan ülkede söylenemez çünkü üniversiteler tarafından öğrencilerin sosyal medya kullanımından tam olarak yararlanmalarını sağlamak için çok az şey yapılmıştır. Bu nedenle, bu araştırma çalışması Zimbabwe'nin üniversitelerinden biri olan NUST'ın sosyal medyayı akademik amaçları için nasıl kullandığını araştırdı. Temel olarak, tez NUST öğrencilerinin akademik amaçlı sosyal medya kullanımlarında karşılaştıkları yararları ve zorlukları ana hatlarıyla tartıştı ve bu konuyu ele almayı amaçlayan bazı öneriler sundu. Bu araştırma çalışması için hedef kitle esas olarak cinsiyetleri, yaşları, sosyal statüleri veya fakülteleri ne olursa olsun rastgele seçilen NUST öğrencileriydi. Veri toplamada kullanılan yöntemler anket ve röportajlardı (nitel yöntemler). Anket anketlerine toplam 285 NUST öğrencisi katıldı ve 7 eğitimci ile görüşme yapıldı. Araştırma bulguları, NUST öğrencilerinin sosyal medya varlığının ve akademik amaçlarla kullanımının farkında olduklarını göstermiştir. Bununla birlikte, Zimbabve'deki mevcut ekonomik kriz ve zayıf BİT altyapısı, NUST öğrencilerinin akademik olarak sosyal medyadan tam olarak yararlanmasını engelleyen ana zorluklar arasındaydı. Öte yandan, bulgular aynı zamanda sosyal medyayı akademik amaçlarla kullanmanın yararlarını; kolay bilgi paylaşımı, işbirlikli öğrenme ve öğrencilerin dijital ve iletişim becerilerinin geliştirilmesi.

The formation of construction contracts in Turkey and Libya and a comparison of the rights and liabilities of the parties

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Diğer
Bu tezde; Libya hukukunda sözleşmelerin yapısındaki eksiklikleri görmek, anlaşmazlık ve ihtilafları azaltan FIDIC model sözleşmeleri gibi Türk hukukunda bulunan cevaplara göre değerlendirmek ve inşaat sektöründeki Türk tecrübesinden yararlanmak amacıyla, Libya ve Türk hukuklarında inşaat sözleşmelerinin koşulları karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Libya'da bugünlerde inşaat projelerinde problemlerin artış göstermesinin temel sebebini teşkil etmesi muhtemel olan, mücbir sebep durumu, tahkim şartı, risk dağılımı gibi hususlarda sözleşme taraflarının yükümlülükleri arasında denge bulunmaması; uluslararası sözleşmelerle paralel şekilde düzeltilerek yeniden düzenlenmelidir. Anahtar Kelimeler: İnşaat sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu, Libya Medeni Kanunu, FIDIC.

The geological, mineralogical and geochemical properties of the magnetite-rich Cyprus type Cu-Fe-Au VMS system in Ortaklar, Gaziantep

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2017 Diğer
Ortaklar Cu-Fe-Au Yatağı, Gaziantep'in Şahinbey ilçesinde, Türkiye'nin güneydoğusunda bulunan Koçali kompleksi içinde Bölgesi N-MORB tipi bazaltlar da dahil olmak üzere volkanik-sedimenter birimler knappes ve bindirmeler ile karakterize edilen Üst Triyas-Alt Kretase ofiyolit içerisinde yer alan manyetit-zengin bir VMS yataktır. % 45 Fe, % 3 Cu ve 0.5ppm Au içeren 2,5 milyon ton cevherin tahmini rezervi ile, çeşitli uzunluklarda tektonik olarak ayrılmış ayrı cevher merceklerinden oluşur. Bu yatağı, klorit, karbonat ve kuvarsın gang fazları olarak azalan cevher mineralleri olarak pirit, manyetit, kalkopirit ve sfaleritten oluşmaktadır. Hidrotermal alterasyon, çalışma alanının geniş bir bölümünü etkilemiş ve orta bölümde, Mg zengini kloritler (chlinochlore) ile karakterize edilen iç propilitit zon ile karakterize edilmiştir ve hesaplanan klorit jeotermometri 225-250 °C aralığında sıcaklık veriyor. Bu alterasyon derecelendirmesinin altında küçük silisleşme olup, arjilik alterasyon zonuna sınıflandırıyor. Geç evre karbonat alterasyonu bütün volkano-sedimenter tabakaları çaprazlamaktadır. Piritler ve kalkopiritlerden elde edilen ?34S değerleri, + 2.5 ‰ - 4.6 ‰ arasında değişir ve hesaplanan ortalama sıcaklık aralığı 205 ila 3670C olan sülfür için magmatik bir kaynak gösterir. Kuvars ve manyetit için ?18O değerleri, 8.9 ila 28.9 ‰ ve -5.0 ila 8.3 ‰ arasındadır, hesaplanan sıcaklık 250-4270C arasındadır. Bu minerallerle dengede olan akışkanlar için hesaplanmış ?18O değerleri, 3.39 ile 23.32 ‰ arasında geniş bir aralığa sahiptir. Bu ?18O ve ?2H bileşimleri, altta yatan kayaçlarla etkileşim yoluyla değiştirilen magmatik bir sıvı kaynağıyla büyük olasılıkla ilişkilidir. Jeotermometrik veriler, mineral parajenez çalışmaları ve saha gözlemleri ile birlikte iki aşamalı cevher çökelti olduğunu göstermektedir. Yüksek sıcaklığa sahip manyetit bakımından zengin bir ilk aşamada ve ardından sülfit bakımından zengin ikinci aşamada ve sonra bir azalan aşamada oluşmuştur.