Thesis Search




SEARCH RESULTS

The intra-Islamic conflicts and the shifting dynamics of the Middle East regional security complex from the Iraq war to the rise of Isis

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı
Bu tez, bölgede devam eden yapısal dönüşüm bağlamında, İslam içi çatışmaların Orta Doğu bölgesel alt sistemindeki güvenlik etkileşimleri üzerindeki etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışma, mezhepsel kimliklerin devlet içi ve devletler arası güvenlik dinamikleri üzerindeki rolüne ilişkin iki ana diskuru değerlendirecektir: 1) Orta Doğu'da öteden beri süregelen bir çatışma faktörü olarak Sünni-Şii karşıtlığı 2) Mezhepsel kimliklerin devam eden çatışmalar ve çoğunlukla jeopolitik çıkarlar için araçsallaştırılması. Çalışmanın kronolojik yaklaşımı göz önüne alındığında; ilk olarak, Arap ve Türk-İslam devletlerindeki mezhepsel çatışmaların Safevilerde Şii faktörün belirgin bir şekilde ön plana çıkmasından sonra devletler arası bir düzlemde çatışma unsuru olarak devam etmesi incelenecektir. İkinci olarak, Sünni-Şii çatışması niteliği kazanmış olan 2003 sonrası Irak'taki çatışmalar, 2011'de başlayan Suriye iç savaşı, 2014'te IŞİD'in İslam halifeliğini ilan edişi ve devletler arası bir boyut kazanmış olan Yemen krizini analiz edecektir. Bu tezin araştırma sorusu, konunun teolojik, sosyolojik, tarihi ve jeopolitik yönlerini bütünleşik bir incelemeye tabi tutarak, Sünni-Şii çatışmasının karmaşık yapısını tek bir çerçeve içerisinde tasvir etmeye çalışacaktır.

The investigation of seawater intrusion of coastal aquifer in Karareis (Karaburun Peninsula)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2016 Diğer
Deniz suyu girişimi, özellikle deniz tarafından çevrelenen kıyı akiferlerde, tatlı su kaynaklarını tehdit eden en önemli problemlerden biridir. Bu çalışma kapsamında, Türkiye'nin batısında bulunan Karareis bölgesindeki kıyı akiferi için kavramsal ve numerik modelleme çalışmaları yapılmış olup ayrıca spesifik olarak deniz suyu girişimini dikkate alan değişken yoğunluklu yeraltı suyu akım modelleme çalışması sunulmuştur. Bununla beraber akiferdeki yeraltı suyu seviyelerinin ölçümü ve tahminine yönelik çalışmalar da bu tez kapsamında değerlendirilmiştir. Yapılan çalışmada, Karareis kıyı akiferinde yazın tarım ve günlük kullanıma bağlı olarak yeraltı suyu çekimi belirgin olarak artmakta olduğu saptanmıştır. Bölgenin hidrolojik ve hidrojeolojik parametrelerinin tayini için bölgede dokuz farklı lokasyonda yer alan sondaj kuyularında yeraltı suyu seviyesi ölçülmüştür. Kıyı akiferlerindeki deniz suyu girişimi etkisi altındaki yeraltı suyu akımları SEAWAT isimli matematiksel model sürümü ile belirlenmiştir. Model kalibrasyonu ve test için iki yıl boyunca kuyulardan düzenli ölçülen yeraltı suyu seviye verilerinden yararlanılmıştır. Gelecek on yıl için pompaj kuyularından su çekiminin, iklim değişiminin ve deniz suyu girişiminin yeraltı suyu seviyesine etkisini anlamak için beş senaryo test edilmiştir. Yapılan incelemelerde, çalışma alanının özellikle kıyı kesimlerinde, yüksek klorür konsantrasyonu ve elektriksel iletkenlik değerlerinin gözlendiği, deniz suyu girişiminin gelecek on yıllık artan su çekimi senaryosu kapsamında değerlendirilip modellenmesi sonucunda, bölgenin iç kesimlerine doğru 420 metreye kadar tuzlu su girişiminin ilerleyebileceği görülmüştür. Senaryo kapsamında yeraltı suyu seviyesinin veya TDS miktarının minimal düzeyde değişeceği ayrıca ortaya konulmuştur. Son olarak, Karareis bölgesi akiferinde yeraltı suyu çekiminin planlanması ile deniz suyu girişiminin tatlı suyu kaynaklarına etkisi azaltılmış olacak, bölgenin yeraltı suyu kaynaklarının niteliği ve niceliği korunmuş olacaktır. Anahtar kelimeler Deniz suyu Girişimi, Elektriksel İletkenlik, klorür, Yoğunluk Bağlı Akım, SEAWAT, TDS, Karaburun, Karareis

The investigation of surface modifications on polyester based fibrous matrices for cell expansion in packed bed bioreactors

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Diğer
Bu çalışma 'Dolgulu Yatak Biyoreaktörlerde Mezenkimal Kök Hücre Üretimi İçin Fiber Temelli Poliester Matrislerde Yüzey Modifikasyonlarının Etkilerinin Araştırılması' başlık tez projesi kapsamında (proje no: FYL-2018-17359) Hacettepe Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenmiştir. Tez çalışmanın amacı, dolgu yataklı biyoreaktörde mezenkimal kök hücre (MSC) üretimi için poliester fiber matrisler üzerindeki yüzey modifikasyonlarının etkisinin incelenmesidir. Öncelikle PET disklerin hidrofilik özelliğini artırmak amacıyla farklı parametreler kullanılarak sülfürik asit veya sodyum hidroksit muamelesi gerçekleştirildi. Yüzey modifikasyonu işlemi yapılmış olan PET disk gruplarının; su temas açısı ölçümü, zayıflatılmış toplam yansıma- Fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopisi (ATR-FTIR), taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve enerji dağılımlı X-ışını spektroskopisi (EDS) analizi gerçekleştirildi. Karakterizasyon çalışmalarından sonra, 3 M H2SO4 veya 0.05 M NaOH ile muamele edilmiş PET diskler ile in vitro hücre kültürü çalışmaları gerçekleştirildi ve çalışma sonucunda sodyum hidroksit ile muamele edilmiş olan PET disklerdeki MC3T3-E1 hücrelerinin mitokondriyal aktivitesinin daha yüksek olduğu belirlendi. Tez çalışmasının ikinci aşamasında, kolajen tip-1 (30 µg/disk) ve vitronektin (0.15 ve 0.60 µg/disk), fiziksel veya kimyasal immobilizasyon yöntemleriyle PET disk yüzeyine kaplandı. Hidroksiprolin ve SEM analizi gibi karakterizasyon çalışmalarının sonucunda fiziksel daldırma yöntemiyle kolajen tip-1'in PET disklerin yüzeyine daha verimli ve eşit dağılımlı bir şekilde kaplandığı gözlemlendi. Ayrıca, SEM ve ATR-FTIR analizleri kolajen tip-1 ve vitronektin ile kimyasal yöntem kullanılarak kaplanan PET disklerin kontrol grubuna benzer olduğu görüldü. rAdMSC hücreleri kullanılarak yürütülen statik hücre kültürü çalışmaları sonucunda, sodyum hidroksit ile muamele edilmiş olan kontrol PET disk grubu ile kolajen tip-1 ve vitronektin kaplanmış PET disk grupları arasında istatiksel olarak önemli bir fark olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sebeple, dinamik hücre kültürü çalışmalarında sodyum hidroksit ile muamele edilmiş olan PET disk grubu kullanılmıştır. Tez çalışmasının son basamağında sodyum hidroksitle muamele edilmiş olan PET diskler ile 2 farklı hücre ekim yoğunluğu kullanılarak (30 x 106 hücre/1 g disk and 10 x 106 hücre/0.5 g disk) dolgu yataklı biyoreaktörde rAdMSC üretimi araştırıldı. Ekim yoğunluğu yüksek olan deneyde rAdMSC hücrelerinin özgül büyüme hızı ve ikilenme süresi sırasıyla, 0.06 sa-1 ve 65 sa olarak hesaplandı ve kültür ortamındaki glikoz miktarının hücre üremesi için yetersiz olduğu belirlendi. Biyoreaktörde üretilen rAdMSC hücrelerinin ise özgül üreme hızı 0.2516 sa-1 ve ikilenme süresi ise 42 sa olarak bulundu ve bu değerlerin literatürde verilen değerler ile benzer olduğu bulundu. Biyoreaktörde üretilen rAdMSC hücrelerinin; osteojenik farklılaşma çalışmaları ALP ve Von Kossa boyamaları ile, a

The investigation of the effects of value of time and reliability on the use of public transportation

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2014 Diğer
Güvenilirlik ölçümleri genel olarak toplu taşıma sistemlerinin hizmet kalitesini değerlendirmek için kullanılır. Güvenilirliğin tanımı, yolculuk süresi güvenilirliğine, bekleme süresi güvenilirliğine, varış zamanı güvenilirliğine ve duraklara m dakikadan daha az gecikme ile varış olasılığına bağlıdır. Yapılan çalışmalar güvenilirliğin yolcuların tür seçimlerini de etkileyebildiğini göstermektedir. Ayrıca, güvensizlik toplu taşımanın özel araçlarla olan rekabetinin düşük seviyede olmasına katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada, güvenilirlik sadece gerçek yolculuk zamanının bir fonksiyonu olarak ölçülmüştür. Her bir durak için otobüs varış zamanı alınmış ve çalışma sahasındaki her bir durak için güvenilirlik hesaplanmıştır. Daha sonra, durakların güvenilirlikleri çalışma sahasındaki 57 bölgeyi temsil edecek şekilde dönüştürülmüştür. Zaman değerinin tahmini, 2007 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından toplanan hane halkı ulaşım anketi verilerini modellemek için SPSS yazılımı kullanılarak, Becker (1965) modeli ile yapılmıştır. Ayrıca bu çalışmada her bölge için ortalama gelir ve gelişmişlik seviyesi de yer bulmuştur. Daha sonra, bu farklı değişkenler ve sağlanan İzmir ilindeki belirli bir bölgede 3 aylık toplu taşıma akıllı kart (kentkart) kullanımı arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Hesaplamalar İzmir halkının belediye otobüsüne binmeyi ya da daha sonraki seferi beklemeyi diğer ulaşım modu tercih ettiklerini göstermektedir. Güvenilirlik ölçümleri toplu taşıma kullanımının tüketimini etkilememektedir. Başka bir deyişle, güvenilirlik ölçümleri düşük de olsa ve yolcuların ihtiyaçlarını karşılamasa da toplu taşıma servislerinin kullanımı artmaktadır.

The investigation of the properties of the TI and TCI thin films with electronic structures

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2021 Diğer
Bu doktora tezinin temel amacı topolojik sistemlerin elektronik yapılarının fotoemisyon spektroskopisi ile incelenmesidir. Topolojik yalıtkanlar (TI) ve topolojik kristal yalıtkanlar (TIC), kuantum sistemlerinin yeni sınıfı olup spin momentum uzayındaki iletken yüzey durumlarının benzersiz özelliklerini paylaşırlar. TI'lar zaman tersinir simetri ile korunan topolojik yüzey durumları ile iç bölgelerde yığınsal yalıtkan bantlara sahiptirler. Diğer taraftan, TCI sistemi için topolojik yüzey durumları kristal simetri ile korunurlar. Yapılan en son araştırma katkılı topolojik yalıtkanlarda (katkılı-TI) kuantum anormal Hall etkisi gibi eşsiz bir olayın varlığını ortaya çıkartmıştır. Açı çözünürlüklü fotoemisyon spektroskopisi (ARPES) Dirac konileri ve topolojik yüzey durumları gibi bant yapılarının doğrudan saptanması için güçlü bir yöntemdir. Tezin birinci bölümünde, niçin birçok araştırmacı için topolojik sistemlerin en çok gelecek vadeden alanlardan birisi olduğunun nedenleri açıklanmıştır. İkinci bölümde, açı çözünürlüklü fotoemisyon spektroskopisi (ARPES), X-ışını fotoemisyon spektroskopisi (XPS) ve düşük elektron enerji kırınımı (LEED) gibi malzemeleri analiz etmek için kullanılan deneysel tekniklerin tümünün fiziksel temelleri açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, filmlerin başlangıçtaki yüzeylerini elde etmek için kullanılan yüzey iyileştirme tekniklerinin yanında her sistem [TI (Bi2Te3), TCI (Pb0.56Sn0.44Te) and doped TI (Cr:BiTe)] için teorik temeller tartışılmıştır. Bi2Te3 (TI) filmleri, ARPES aygıtına bağlı olan yerli moleküler demet epitaksi (MBE) hücresini kullanarak başarıyla büyütülmüştür. Başarılı numune büyütme koşulu: alttaş sıcaklığı = 275°C, Bi2Te3 pota sıcaklığı = 470 °C olması kiriş eşdeğer basıncı = 4.76 10-7 mbar olmasını sağlıyor. Dördüncü bölümde, kaplanmış ve kaplanmamış Bi2Te3 filmlerden elde edilen sonuçlar gözden geçirilmiş olup, topolojik yüzey durumları kaplanmamış örneklerdeki üst oksit tabakalarının başarıyla ayrılmasından sonra gözlenmiştir. LEED ve XPS ölçümleri her püskürtme ve tavlama döngüsünden sonra alınmıştır. Diğer taraftan, 100 nm Te kaplı örnekler alçak sıcaklıkta (17 K) elektronik yapıların enerji dağılımından bant aralığı içerisinde keskin ve temiz Dirac konisi topolojik durumları göstermişlerdir. Bunun yanısıra, sabit enerji haritası ölçümleri, Fermi düzeyleri aralığındaki belirli enerji değerlerinde fotoelektron emisyon açılarının belirlenmesi gibi, momentum dalga vektörlerinin tüm görüntülerini sunmuştur. Ayrıca, yüzey iyileştirme metodları, özellikle üst destek metodu, taze film yüzeylerini geri kazanmak için mükemmel biçimde çalışmaktadır. Ultra yüksek vakum tekniğinde, yüzey hazırlama işlemi zaman alıcı olabilir, bu da filmin yüzeyinde kirlenmeye neden olabilir, yüzey hazırlama sonuçlarımız ince film yüzey kalitesi üzerinde doğrudan bir etki gösterir. Beşinci bölümde, He? II hv = 40.81 eV foton enerjili bir mor ötesi fotoemisyon spektroskopisi (UPS) ölçümünün taze film yüzeyini gösterdiği ve püskürtme

The islamic banking system as a tool for creating a middle class in developping countries: The case of Democratic Republic of Congo

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 Finans ve Bankacılık Bilim Dalı
Bu çalışma, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DKC) örneği ile gelişmekte olan ülkelerdeki İslami Finans ve Bankacılık Sistemi'nin bir analizini yapmaktadır. İslami Finans Sistemi'ni sadece klasik finansal sistemine iyi bir alternatif olarak değil, aynı zamanda DKC örneğinde olduğu gibi gelişmekte olan ülkelerde bir orta sınıfın yaratılması için iyi bir araç olarak sunmaktadır. Diğer birçok çalışmadan farklı olarak, bu çalışma, Afrika'da gelişmekte olan ekonomilerde sadece İslami Fnans Sistemi'nin alternatif yanını sunmakla sınırlı kalmadan, Islami Finansal ve Bankacılık Sistemi'ni orta sınıf kavramıyla uzlaştırmaya yönelik daha spesifik bir analiz sunmaktadır. Orta sınıfın oluşturulmasının gelişmiş ülkelerin kalkınmasındaki ispatlanan rolünden yola çıkarak gelişmekte olan ülkelerde orta sınıfın yaratılmasınında İslami Finans Sistemi'nin rolü ele alınmaktadır.

The journalistic impressions on the structural transformation of media ownership in Tanzania (1990 – 2017)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Genel Gazetecilik Bilim Dalı
Tanzanya medya sistemi, politik ve ekonomik dinamiklerin yanı sıra teknolojik gelişmelere de bağlı olarak sürekli bir değişim yaşamaktadır. Belirgin mülkiyet geçişi, post-kolonyal medya mülkiyet yapılarından, özellikle Sosyalist (Ujamaa) felsefelerinde yer alan Afrosentrik kitle iletişim araçları düzenleyici prototipine dayanmaktadır. 1980'lerde yaşanan ekonomik reformlar ile birlikte 1992'deki kökten siyasi reformların etkisiyle, çoklu partizm genel itibariyle,az sayıdaki ailelerle ortaklaşan hükümetin tekelinde olan ortodoks yapısını, ekonomik ve politik arenada farklı ilgi alanlarına sahip büyük şirketlere indirgemiştir. Dolayısıyla, bu tez çalışmasında, nitel ve nicel yöntemlerden oluşan karma bir metodoloji kullanılarak, sahiplerinin motivasyonlarına özellikle siyasi propaganda, kamu hizmetleri, ticari ve dini amaçlara dayalı gazeteciliğin dönüşüm sürecindeki ekonomik liberalleşme ve çok partili siyasetin yirmi beş yılı (1992-2017) araştırılmıştır. Aynı şekilde, Mtanzania, Nipashe ve Zanzibar Leo yayınlarının niceliksel içerik analizi, gazeteciliğin izlenimini çoğulculuk ve içerik çeşitliliği ile ortaya koymaktadır. Bu çalışma, incelenen yayınlardan elde edilen %54'lük gelişimere dair politik içeriklerin ve diğer gelişim dışı yazı türlerinin önemini açıklamaktadır. Ayrıca, fotoğraf ve metin yerleştirme, haber aktörleri ve haber kaynağının yanı sıra sahipliğin oluşumu sürecindeki siyasi içeriklerin genel portresini çizmektedir. Gazete mülkiyeti, aynı zamanda devlete ait yayınlar olduğundan, hükümeti en çok etkileyen önemli konuları kapsamaktadır. Serbest piyasa ekonomisiyle yaygınlaşan medyanın holdingleşme sürecinde, Tanzanya, reklam çağını benimsediği sürece, ticari gazetecilik eğilimi ile ilgili tipik endişeler yaşamaktadır. Kentsel alanların kırsal alanlara olan % 67,1'lik eşitsizlik farkı ile birlikte, büyük şehirler medya kullanım popülerliğini korumaya devam etmektedir. Benzer şekilde, hem betimleyici hem de sayısal veriler, teknolojinin (blogosfer ve sosyal ağlar) Tanzanya medya ortamını genişletme ve diasporadan yerel kullanıma kadar geniş kapsamlı coğrafi yayılma boyunca özellikle 18 ila 45 yaş arasındaki gençler için politik bilgileri geliştirme potansiyelini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bu çalışma, kamunun bilgilenmesi için istekli olan kurumsal ve profesyonel teşebbüsler aracılığıyla çözüm yolları önermektedir.

The lack of regional hegemon in Africa: Perspectives from international relations theories

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
Bu çalışma, Afrika'nın neden bölgesel bir hegemondan yoksun olduğunu ve herhangi bir Afrika devleti tarafından bu amaç için görünen özlem eksikliğini anlama girişimidir. Bunun ardındaki mantığı; eğer etkili liderlik (bölgesel hegemon) mevcutsa Afrika sorunlarının kolayca yönetilebileceği ve etkin bir şekilde ele alınacağı hipotezine dayanıyor. Aksine, etkili liderlik eksikliğinden dolayı, gereken odak ve yönü dikkate almamakta ve kıtanın diğer bölgesel hegemonların ve küresel süper güçlerin sömürülmesine karşı açıklığını ve maruz kalmasını ölçmektedir. Bu çalışma, gerçekçilik, liberalizm ve yapılandırmacılık gibi üç temel uluslararası ilişkiler teorisinin mantıksal temellerini analiz ederek ve test ederek gerçekleştirildi. Başka bir deyişle, araştırmacı, inceleme altındaki bulmacayı ele almak için bir teori test yaklaşımı kullanmıştır. Uluslararası ilişkilerin üç temel teorisinin incelenmesinden, gerçekçi bakış açısının diğer iki perspektiften daha iyi açıklayıcı bir güç sunduğu ortaya çıktı. Şaşırtıcı bir şekilde, iki bakış açısının (liberalizm ve yapılandırmacılığın) sağladığı açıklamalar, gerçekçi bakış açısıyla sunulan liderliğin mantıksal boyutlarını ve psikanalizlerini güçlendirir. Başka bir deyişle, gerçekçi düşüncede yer alan son (hegemonik iktidar) için araçları bu iki teori ile açıklanmaktadır.

The legal regime of Islands of Abu Musa and Greater and Lesser Tunb in the Persian Gulf under UNCLOS

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 Diğer
Basra Körfezi'ndeki en sansasyonel konulardan biri, Abu Musa, Büyük ve Küçük Tunb adaları konusudur ve BAE'nin bu adaların kendisine ait sanmasıdır. Bu adaların jeopolitik rolü ve İran'ın iç su rejimlerinin kapsamı üzerindeki etkilerinin yanı sıra, sağlam hukuki ve tarihi kanıtlara göre, egemenlik ve sınırlandırma konuları, boyutlara göre tam, eksiksiz ve teknik olarak incelenmiştir. Bu kapsamda tezin amacı, uluslararası hukuk çerçevesinde somut delil olmaktır. Tez, İran'a ait bu adaların tarihi ve hukuki kayıtlarını incelemekte ve BAE'nin yanlış hamlelerini kritik sebeplere dayanarak reddetmektedir. Bu tezin doğası hukuki ve tarihi olup, tüm hukuki ve tarihi delilleri tartışmaktadır. Sonuç olarak tarihi ve hukuki açıdan İran'ın Basra Körfezi'ndeki üç ada (Ebu Musa, Büyük ve Küçük Tunb) üzerindeki egemenliği kesindir ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde sağlam hukuki delillere dayanmaktadır. Tez, uluslararası teamül hukuku ve devlet uygulamalarına göre belirlenen egemenlik konusuna ek olarak, adalara ilişkin sınırlandırma konularını ve özellikle yarı kapalı denizdeki statülerini de ele almaktadır. Ayrıca, Körfez'deki sorunların çözülmesi halinde ortaya çıkacak olası senaryolarda açıklanmıştır.

The macroeconomic determinants of personal remittances in sierra leone

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2021 Finansal İktisat Bilim Dalı
Göç konusu, akademi ve politika söylemleri alanında yoğun bir tartışmayı ateşledi; birçoğu bunun bir beyin göçü sendromuna yol açtığını iddia ederken, diğerleri, yeterince kullanıldığı takdirde dünyanın birçok ülkesinde kişisel havale yoluyla ekonomik büyüme ve kalkınmayla olan ilişkisini güçlü bir şekilde desteklemektedir. Sierra Leone, zengin doğal ve mineral kaynaklarına rağmen, kalkınma hedeflerine ulaşmak için hala büyük ölçüde uluslararası sermaye girişlerine -biri kişisel havaleler de dahil olmak üzere- bağımlıdır. Bu gerçeğe rağmen, yazarın bu çok önemli konuda bilgisine dair güvenilir bir çalışma yoktur. Bu nedenle, bu çalışma, ülkedeki kişisel havalelerin makroekonomik belirleyicilerini ve 1980 – 2018 döneminde belirleyiciler ile havaleler arasındaki nedenselliği tespit etmek için ekonometrik tahmin tekniklerinin bir kombinasyonunu kullanmaktadır. Çalışma, ekonomik büyüme, geniş para, yaş bağımlılık oranı, savaş ve Ebola, ülkedeki kişisel havaleleri olumsuz etkilerken, enflasyonun çalışma süresi içinde üzerinde önemli bir etkisi yoktur. Ayrıca, ekonomik büyümeden kişisel havalelere doğru uzanan Granger nedenselliği doğrulanırken, diğer değişkenler ile kişisel havaleler arasında herhangi bir nedensellik bulunamamıştır. Bu nedenle çalışma, hükümetin büyüme yanlısı makroekonomik politikalar uygulaması ve enflasyonu makul sınırlar içinde tutması gerektiğini öne sürmektedir. Bu istikrarlı makroekonomik ortam, yatırım amaçlı daha fazla kişisel havaleler çekecek ve tamamen özgecilik havale güdüsünden kaynaklanabilecek olumsuz etkileri azaltacak ve böylece sürdürülebilir havale girişleri ve ülkede ekonomik kalkınma ile sonuçlanacaktır.

The major drivers of urban growth and urbanisation in the 21th century: Evidence from developing countries in sub-Saharan Africa and the group of seven countries developed countries

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 İktisat Bilim Dalı
Gelişmekte olan dünyada bugün şehirleşme hız kazanmaktadır. ve sağlam kentsel uygulamalara duyulan ihtiyacı acilen gerektirecek birçok zorluk getirdi. Yine de, özellikle Afrika'da fenomenin temel nedenlerini açık bir şekilde anlamak mümkün değildir. Bunun yanı sıra, son on yıl boyunca gelişmiş ülkelerde kentleşme daha az incelenmiştir ve gelişmiş ülkelerin deneyimlerini basitleştirici ve yanıltıcı görünebilen kentleşme olgusunun üstesinden gelmek için gelişmekte olan ülkelere deneyimleme eğilimi vardır. Sahra-altı Afrika (SSA) ve Yedi Ülke Grubu (G7) meydana gelen kentleşmenin türüne ve nedenlerine ışık tutmak ve bu çalışma, 21. yüzyılda ortaya çıkan kentleşme sürecinde bazı değişkenlerin rolünü incelemektedir. Bir panel veri setinde Sabit etkiler ve Havuzlanmış Olağan En Küçük Kareler regresyonları kullanılarak, SSA'da kentsel istikrarın azalmasına siyasi istikrarın katkıda bulunduğunu, G7 ülkelerinde kentsel yaşamın temel belirleyicisi olan yaşam beklentisinin olduğunu gördük. Bulgular aynı zamanda G7 ülkelerinde üretimde üretkenlik sabit kaldığından kentleşme hızının düşük ya da az ya da çok sabit kaldığını göstermektedir. Bununla birlikte, hızı uluslararası göç akışları tarafından sürdürüldü. SSA'da, doğurganlık, İnsani Gelişme Göstergeleri ve hükümet politikaları, daha sonra işsizlik eğilimlerinin artması nedeniyle tamamen dinlenmiş gibi görünen kentleşme hızını artırmıştır.

The Malaysian İslamic authorities' approach to sufism: An analysis of their institutional fatwa

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Tasavvuf Bilim Dalı
Bu çalışma Malezya'daki İslamî otoritelerin Tasavvufi konulara yaklaşımını, ulusal fetva komitesi ve eyalet düzeyindeki fetva komiteleri tarafından yayınlanan fetvalar aracılığıyla incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada aynı zamanda fetva uygulamalarının bir standarda sahip olamamasının ve fetvaların birbiriyle çelişmesinin nedenleri de ele alınmaktadır. Sufilerin akaid ve uygulamalarına ilişkin fetvalar; vahdet-i vücud, nûr-ı Muhammedî, semâ, rabıta, halvet, yakaza, teberrük, ve istiğase gibi konular ışığında bu çalışma dahilinde ayrıntılı olarak tartışılmaktadır. Malezya'da yayınlanan fetvalardan etkilenen bazı tarikatlar hakkında da detaylı bilgi verilmiştir. Bu çalışmada, seçilmiş fetvalar Malay alimlerin görüşleri ve fetva otoritelerinin kararları ışığında incelenerek ve açıklanarak analitik yöntem kullanılmıştır.

The mediating role of management leadership in the relationship between organizational culture and knowledge sharing

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2022 Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı
Günümüzde bilgi, bir organizasyondaki en üst stratejik rol için hem fiziksel hem de finansal varlıklarla rekabet etmektedir. Bununla birlikte, bilgi ancak ihtiyaç duyanlar ihtiyacı oldukları zaman ona sahip olabilirse işletme için değerlidir. Bilgi paylaşımı, bilginin organizasyon üyeleri ve birimler arasında iletilmesini sağlamanın bir yoludur. Çalışanların bilgi paylaşım tutumlarının temel belirleyicilerinden biri örgüt kültürüdür. Doğru kültür, organizasyonda bilgi transferini kolaylaştırırken kültürel uyumsuzluğu da engellemektedir. Bu çalışmanın amacı, öncelikle örgüt kültürünün çalışanların bilgi paylaşım tutumları üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışma ayrıca ÖK ve BP arasındaki ilişkide yönetim liderliğinin aracı rolünü bulmaya çalışmaktadır. Yine çalışmada, Quinn ve Cameron'un Rekabet Eden Değerler Kültür Çerçevesi'ni ve Durumsal Liderlik yaklaşımını kullanarak, Türkiye'de Eskişehir ilinin Sanayi Bölgesi'ndeki imalat firmaları üzerinde bir anket gerçekleştirildi. Sonuçlar, klan kültürünün hem doğrudan hem de ilişki odaklı liderlik yoluyla dolaylı bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Diğer kültür türlerinin doğrudan önemli bir etkisi bulunamadı ancak BP'yi liderlik yoluyla dolaylı olarak etkilediği gösterildi. İlişki odaklı liderliğin BP ile adhokrasi ve pazar kültürleri arasındaki ilişkiye aracılık ettiği tespit edilmiştir. Görev odaklı liderliğin ise BP ile hiyerarşi ve pazar kültürleri arasındaki ilişkiye aracılık ettiği saptanmıştır.

The method of monotone iterative techniques and quasilinearization in time scale

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Diğer
Bu tezde zaman skalalarında temel tanımlar ve sonuçları sunulmuştur. Daha sonra varlık ve teklik teoremi, dinamik eşitsizlikler, ekstrem çözümlerin varlığı, karşılaştırma sonucu ve parametrelerin lineer varyasyon formülleri gibi zaman skalalarında başlangıç değer problemi ile dinamik sistemlerin temel teoremleri ispatlamışızdır. Bu yüzden, monoton iteratif teknik ile eşleşmiş alt ve üst çözümler yönteminin, yapıcı varlık sonuçlarını bir parçada gösteren etkili ve esnek bir aşamada mekanizma sağladığı iyi bilindiğinden dolayı, kapalı kümede bir çözümün varlığını gösterebilmek için zaman skalasında dinamik sistemlerin alt ve üst çözümler yöntemi tartışılmıştır. Ayrıca, alt ve üst çözümleri kullanarak zaman skalasında başlangıç değer problemiyle dinamik sistemlerin çözümü olan monoton iterasyon yapılmış, böylece bu diziler zaman skalasında göz önünde bulundurulan problemin ekstremal çözümlerine düzgün ve monoton olarak yakınsadıkları gösterilmiştir. Buna ek olarak, zaman skalasında başlangıç değer problemiyle dinamik sisteme eşleşmiş alt ve üst çözümleri kullanarak monoton iterasyon tekniği genelleştirilmiştir. Daha sonra ilgili fonksiyonlar herhangi bir monoton özelliğe sahip olmadığında zaman skalasında ele alınan benzersiz bir problem çözümüne düzgün yakınsak monoton dizileri yapılarak karışık monotoni yöntemi araştırılmıştır. Son olarak, bu yakınsaklık ele alınmış bir problemin çözümüne ancak süperlineer olarak benzersiz bir çözüme yakınsak monoton diziler sunduğundan dolayı alt ve üst çözümler yöntemi kullanılarak zaman skalasında dinamik sistemi kuasilineerizasyon tekniği tartışılmıştır

The military evolution in the Black Sea Region (Security challenges 2004-2017)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
Çalışmanın amacı Karadeniz ve onun çevresindeki alanların gelecekteki işbirliği yapılacak ülkelerle olan ilişkisini analiz yapmak ve araştırmaktır. Bu çalışma NATO ordusunun Romanya ve Türkiye, Rusya'nın Kırım üzerindeki etkisi ve Boğaziçi ile Çanakkale ortasındaki ilişkileri kendi içinde bulunduracaktır. Çalışmanın içerinde NATO'nun Karadeniz üzerindeki güvenlik stratejileri, Türkiye ve diğer komşu ülkeler ile ortak olan alanlar üzerindeki pozitif ve negatif stratejik yöntemleri de bulundurmaktadır. Karadeniz uzun süredir çok jeostratejik, politik çıkarlar ve tartışmalar için kullanılmiştır. Bu tartışmaların merkezinde yer almanın temel nedeni, Karadeniz'in Doğu Avrupa, Türkiye, Rusya ve bazı Kafkas ülkelerinin güney denizlerine bağlayan bir bölge olmasıdır. Bunun dışında Karadeniz bölgesinin ekonomik açıdan önemli olan ve gelir düzeyinin yüksek olduğu ve doğal gaz, petrol, hidrojen sülfit maddelerine sahip olmasıdır. Yukarıdaki ekonomik önemi dışında Karadeniz ve onun etrafındaki bölgeler hem askeri hem de deniz yolu ordusu açısından da stratejik olarak çok önemlidir. Anahtar kelimeler: Kırım, Boğaziçi, jeostratejik, NATO, zorluklar, hidrojen sülfit, Türkiye, Romanya

The moderating effect of perceived organizational support (pos) in the impact of workload and work-family conflict on organizational commitment - A research in hospital nurse staffing

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı
Örgütler ve çalışanlar arasındaki ilişki, özellikle psikolojik ve örgütsel davranış çalışmalarında araştırmacıların ilgi odağı olmuştur. Örgütler çalışanların örgütsel bağlılığını arttırmak ve örgütsel bağlılığı kötü etkileyen faktörlerin etkisini minimize etmek için stratejiler aramaktadırlar. Bu tezin amacı, iş-aile ve aile-iş çatışması aracılarıyla koşullu dolaylı iş yükünün duygusal bağlılık üzerindeki etkisini değerlendirmektir. İş yükü, iş-aile çatışması ve duygusal bağlılık arasındaki ilişkiler algılanan örgütsel desteğin seviyesine göre değişmektedir. Bu çalışmanın değişkenleri arasındaki ilişkileri test etmek için iki model geliştirildi. Geliştirilen modeller SPSS PROCESS Macro kullanılarak koşullu süreç analizi ile test edilmiştir. Araştırmanın örneklemini Ankara'daki devlet hastanelerinde ve sağlık ocaklarında çalışan yüz seksen dört hemşire oluşturmuştur. Veriler anket tekniği kullanılarak toplanmıştır ve katılımcılardan 5'li Likert ölçeği üzerindeki maddelerin her birine cevap vermeleri istenmiştir. Araştırma sonuçları, iş yükünün, iş-aile çatışması ile olumlu bir ilişkiye sahip olduğunu ancak duygusal bağlılık ve algılanan örgütsel destek ile olumsuz bir ilişkiye sahip olduğunu ortaya koymuştur. Bu araştırmada ortaya çıkan bir başka sonuç ise, iş-aile çatışmasının, iş yükü ve duygusal bağlılık arasındaki ilişkiye aracılık etmediğidir. Ancak, iş yükünün, duygusal bağlılık üzerindeki dolaylı ve dolaysız etkisi algılanan örgütsel desteğin seviyesine göre değişmektedir. Anahtar Sözcükler: İş-Aile Çatışması, Aile-İş Çatışması, İş Yükü, Algılanan Örgütsel Destek, Duygusal Bağlılık, Örgütsel Bağlılık.

The moderating effect of personal values orientation on the links between perceived corporate social responsibility performance, brand credibility and purchase intentions

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2021 Üretim Yönetimi ve Pazarlama Bilim Dalı
Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS), işletmeler tarafından çoğunlukla toplumda kabul görmek ve müşterilerden olumlu tepkiler elde etmek için kullanılan bir kavramdır. Pazarlama literatüründe bu bağlamda yaygın şekilde incelenen tüketici tepkileri tutumlar ve davranışlardır. Marka güvenilirliği ve satın alma niyeti, KSS tarafından etkilenebilecek önemli kavramlar olduğundan, kişisel değerler yönelimi, KSS ile bu kavramlar arasındaki ilişkinin gücünü açıklamada kritik bir rol oynayabilir. Bu nedenle, bu araştırmanın amacı, farklı değer yönelimlerine (özgenişletim ve özaşkınlık) sahip müşteriler arasındaki farkları araştırarak, algılanan KSS performansının marka güvenilirliğine ve satın alma niyetine etkisinde kişisel değerler yöneliminin ılımlaştırıcı rolünü incelemektir. Bu amaçla, Cezayir'in başkenti Cezayir'de bulunan altı farklı bankanın müşterileri arasından kolayda örnekleme yöntemiyle seçilen 356 kişiden veri toplanmıştır. Araştırmanın hipotezlerini test etmek için yapısal eşitlik modellemesi ve yol analizleri kullanılmıştır. Araştırma bulguları, kişisel değerler yöneliminin, algılanan hayırseverlik performansı ile marka güvenilirliği arasındaki ilişkinin gücünü ve yönünü etkilediğini göstermiştir. Buna ilaveten, araştırmanın bulguları müşterilerin sahip olduğu kişisel değerler yöneliminin, algılanan ekonomik ve hayırsever sorumluluk performansının satın alma niyeti üzerindeki etkisinin gücünü ve yönünü değiştirebileceğini göstermiştir. Bu bulgular tartışılarak, araştırmacılara ve uygulamacılara yönelik çeşitli öneriler sunulmuştur.

The moderating role of change efficacy on the relationship between change readiness and employee engagement for Arab employees in smes

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 Diğer
Devam eden COVID-19 krizi, i·ş hayatinin geleceği için bir prova olarak kabul edilmektedir. Gerçekten de evden çalışma Orta Doğu'daki birçok çalışan için ilk kez yeni bir normal haline geldi. Bu çalışma, çalışma şartlarının evden çalışmaya geçişinde planlanmamış bir değişiklikte değişime hazır bulunma ve işe adanma arasındaki ilişki üzerindeki değişimin yeterliliğini düzenleyici etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Değişime hazır bulunma, kasıtlı, bilişsel ve duygusal boyutları ile herhangi bir örgütsel değişikliği yürütmek için kritik bir kolaylaştırıcı unsurdur. Öte yandan işe angaje olması, performans gibi çeşitli olumlu iş sonuçlarının bir yordayıcısıdır, bu nedenle kuruluşların değişim zamanlarında işe adanmanı sürdürmeleri çok önemlidir. Değişime hazır bulunma ve işe adanma, başarılı bir örgütsel değişimden geçmenin temel unsurlarıdır. Ayrıca, değişiklik yeterliği çalışanların değişiklikleri gerçekleştirme kapasitesidir. Bu davranışsal değişim ve performansı tahmin etmek için pragmatik bir değişkendir. Sonuç olarak, bu üç faktör çalışma ortamlarında bu tür ani bir ayarlamadan geçmek için çok önemlidir. Bu nedenle, onları incelemek akademi için değerli bilgiler sağlayacak ve konuyla ilgili sınırlı araştırma boşluğunu dolduracaktır. Bu çalışmaya veri toplamak için üç ölçme aracını içeren bir anket kullanılmış ve Orta Doğu'daki KOBİ'lerin 425 Arap beyaz yakalı, tam zamanlı, özel sektör çalışanına elektronik olarak gönderilmiştir. Bu çalışmanın bulguları, değişime hazır olma ve çalışan bağlılığı arasında orta düzeyde bir ilişkinin varlığını ve Orta Doğu'daki KOBİ'lerde plansız değişim bağlamında değişim etkinliğinin ilişkiyi yumuşattığını ortaya koymuştur.

The nature of Africa's relations with external actors in historical context: The colonial, cold war and post-cold war eras

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2017 Diğer
Bu araştırma Afrika kıtası ve dış aktörler arasındaki ilişkinin doğasını incelemeye yöneliktir. Sömürge, soğuk savaş ve soğuk savaş sonrası dönemlere bakarak, dış aktörlerle olan münasebetin kıtanın geçmiş, şimdi ve geleceğini nasıl etkilediğini belirlemeye çalışacağız. Bu dönemlerin aktör, teori ve sonuçlarını karşılaştıracağız. Ayrıca uluslararası sistemin ve yerli çevrenin yapısının bu münasebetin doğasını nasıl etkilediğine bakacağız. Afrika'daki dış aktörlerin sonuçlarını açıklayan mevcut teoriler, dış faktör müdahalesinin olumlu mu yoksa olumsuz etkiler mi yaptığı konusunda ikiye bölünmüş gibi duruyor. Son olarak, Afrika'nın dış faktörlerin gündeminde olduğu bu üç dönem arasındaki benzerlik ile farklılıkları gösterecek ve eğer kıta dış faktörlerle olan münasebetinde güçlü bir pozisyon edinmek istiyorsa, belirlenmesi gereken bazı önemli konularda tavsiyelerde bulunacağız

The nexus between inclusive healthcare system and economic development: Evidence from Africa

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 İktisat Bilim Dalı
Sağlık, iş gücü üretkenliğinin temel gerekliliklerinden biridir. Sağlık hizmetlerinin sağlanmasının insanların ekonomiye katılımını optimize etmesi beklenmektedir. Dünyanın dört bir yanındaki sağlık sistemleri hastaları tedavi etmekle kalmayıp, aynı zamanda ülke ekonomisinin etkili işleyişi açısından da önemli bir merkezidir. Ne yazık ki Afrika, bir kıta olarak hala erişilebilir, uygun maliyetli ve kaliteli sağlık hizmetleri sunmayı zor bulmaktadır. Bu çalışma, 2002-2020 döneminde Afrika'da kapsayıcı sağlık sistemi ve ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçlamaktadır. Kapsayıcı sağlık sistemi indeksi, temel bileşen analizi ve tamamen bulanık analiz kullanılarak hesaplanmaktadır. Bu indeks sağlık sistemine erişimi, miktarı ve sağlık sisteminin kalitesini ölçen dokuz sağlık değişkeninden oluşmaktadır. Afrika'daki ülkelerin %43'i ve %65'i, temel bileşen analizinden ve tamamen bulanık analize göre kapsayıcı sağlık sistemi açısından mahrum kalmaktadır. Ek olarak, ekonomik kalkınma düzeyine ilişkin belirtilen iki modelin (kişi başına GSYİH ve İGE modelleri) panel veri regresyon analizi, kapsayıcı sağlık sisteminin nüfusun makul bir bölümünün sağlık durumunda ve üretkenliğinde ilerlemeye yol açmakta ve sonuç olarak gelir artışı yoluyla ekonomik refahın gelişmesine sebep olmaktadır. Afrika'daki ekonomik kalkınma düzeyinin makul bir etki oluşturması için bu çalışma, kıtadaki sağlık sisteminin niceliğini, kalitesini ve erişilebilirliğini geliştirmeye yönelik bilinçli, kasıtlı ve tutarlı bir çaba gösterilmesini önermektedir.