Thesis Search




SEARCH RESULTS

Turistlerin yayla destinasyonlarını tekrar ziyaret etme niyeti üzerinde etkili olan faktörler (Cameron Yaylaları örneği)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Üretim Yönetimi ve Pazarlama Bilim Dalı
Bu araştırmada, Cameron Yaylalarını tekrar ziyaret etme niyetini etkileyen faktörleri belirlemek amaçlanmıştır. Tekrar ziyaret etme niyetini etkileyen faktörler geçmiş deneyim, algılanan değer, destinasyon imajı, erişilebilirlik ve motivasyon olarak belirlenmiştir. Araştırmada, aracı değişken olarak memnuniyet ele alınmış, bu faktörlerin tekrar ziyaret etme niyeti üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu çalışma kapsamında, Cameron Yaylalarında Brinchang ve Tanah Rata gibi farklı bölgelerdeki turistlere yönelik 300 anket uygulanmıştır. Tüm değişkenlerin ölçeklerinin Cronbach Alfa güvenilirlik düzeyleri 0,755 ile 0,943 arasında kabul edilebilir düzeyde yer almaktadır. Ölçekler 6'lı Likert tipi ölçek ile sorulmuş ve genel ortalama, her değişken için 4,81 ile 5,29 aralığında yüksek bir dağılım göstermiştir. Bağımsız değişkenler ile bağımlı değişken arasındaki korelasyon analizinde, erişilebilirlik faktörü değişkeni dışındaki tüm değişkenler arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Model, bağımsız değişkenleri (geçmiş deneyim, destinasyon imajı, motivasyon) ile tekrar ziyaret etme niyeti arasında orta düzeyde pozitif bir ilişki olduğunu gösterirken; algılanan değer ile tekrar ziyaret etme niyeti arasında ise zayıf bir ilişki olduğu görülmektedir. Ancak erişilebilirlik ile tekrar ziyaret etme niyeti arasında herhangi bir ilişki bulunmamaktadır. Geçmiş deneyim ile tekrar ziyaret etme niyeti arasında doğrudan güçlü bir pozitif ilişki olup, tekrar ziyaret etme niyeti ile destinasyon imajı ve motivasyon arasında orta düzeyde doğrudan bir pozitif ilişki bulunmaktadır. Memnuniyetin bağımsız ve bağımlı değişkenler arasındaki etkide aracı bir rolü olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına, Cameron Yaylalarına yönelik yayla turizmini canlandırmak üzere, işletmeler ve gelecekteki araştırmacılar için önerilerde bulunulmuştur.

Turizm şirketlerinin hizmet kalitesinin değerlendirilmesi: Trabzon ili örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Günümüz koşullarında rekabet gittikçe artmakta ve işletmelerin performans değerlendirmeleri büyük önem kazanmaya devam etmektedir. İşletmelerin varlığını sürdürebilmeleri için doğru kararlar vermeleri gereklidir. Ç?k krit?rli k?r?r v?rm? ?önt?ml?ri bu amaç doğrultusunda geliştirilmiştir. Bir belirsizlik durumunda karar vericilerin daha doğru, güvenilir ve hızlı karar vermelerini çok kriterli karar verme yöntemleri sağlamaktadır. Bu ç?lışm?d?, Trabzon'da faaliyet gösteren turizm şirketlerinin hizmet kalitesinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda AHP ve TOPSIS tekniklerinden faydalanılmıştır. Bu iki yöntem Excell ve SuperDecisions programları kullanılarak çözülmüştür. Ana ve alt kriterlerin önem derecelerinin belirlenmesi amacıyla AHP yöntemi, turizm şirketlerinin performans skorlarına göre sıralanması amacıyla ise TOPSIS yöntemi kullanılmıştır.

Turizme dayalı bölgesel kalkınma modeli: Kazakistan örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2013 Diğer
Bir ülkenin ya da bölgenin doğal güzellikleri, kültürü, iklimi ve tarihi gibi faktörler, o ülkenin ya da bölgenin turizm potansiyelinin en önemli belirleyicileri arasında yer almaktadır. Ancak, bu varlıkların ülke ya da bölge ekonomisine katkısının sağlanabilmesi için, potansiyelinin ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Ekonomik açıdan hiçbir değeri olmayan bu kavramlar, ancak turizm sayesinde anlam kazanmakta ve bölge ekonomisine önem sağlamaktadır. ``Turizme Dayalı Bölgesel Kalkınma Modeli: Kazakistan Örneği?? olarak isimlendirilen yüksek lisans tez çalışmasının amacı, bölgeler arasındaki farklılıkları giderici bölgesel kalkınma modelleri ve özellikle turizmin bu aşamadaki rolünü incelemek, özelde ise Kazakistan?ın turizm potansiyellerini ortaya koyarak, bu potansiyellerin Kazakistan?ın gelişmesinde kullanılabilir bir faktör olup olmayacağını göstermeye çalışmaktır. Ayrıca bu potansiyellerden daha fazla faydalanılması için neler yapılması gerektiğini ortaya koyabilmek ve önerilerde bulunmaktır. Araştırmanın sonucunda, Kazakistan bölgelerinin turizm sektörü açısından doğal, kültürel ve tarihi potansiyele sahip olmasına rağmen, elde edilen dış turizm gelirlerinin henüz yeterli olmadığı ve Kazakistan?ın dünya turizm piyasasından hak ettiği konumda bulunmadığı görülmektedir. Ayrıca, deniz-kum-güneş turizmin mümkün olmadığı bölgelerde alternatif turizm çeşitlerinin geliştirilebileceği varsayılmaktadır.

Turkestanskiye Vedomosti Gazetesine göre Türkistan'da Posta ve Telgraf Teşkilatı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Türkiyat Araştırmaları Bilim Dalı
Turkestanskiye Vedomosti Gazetesine Göre Türkistan'da Posta ve Telgraf Teşkilatı başlıklı bu çalışmada Türkistan Askeri Valiliği'nin yayın organı olan ve 1870-1917 yılları arasında, Taşkent'te yayınlanan Turkestanskiye Vedomosti isimli süreli yayın esas alınarak Türkistan topraklarında XIX. yüzyılın ikinci yarısında yer alan önemli gelişmeler, özellikle posta yollarının oluşması, posta hizmetlerinin, telgraf ağlarının meydana gelmesi ve haberleşme temelinin atılması konuları hakkında malumat vermek amaçlanmıştır. XIX. yüzyılın ikinci yarısı ve XX. yüzyılın başları Türkistan'ın hem toplumsal hem fikri hayatı açısından dikkat çekici bir dönemdi. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Türkistan'daki siyasi durum önemli ölçüde değişmeye başladı. Zira Çarlık Rusyası Türkistan'ın içlerine ilerlemeye devam ederek 1864-1868 seneleri arasında Evliya Ata, Çimkent, Semerkant gibi büyük şehirleri aşama aşama ele geçirmişti. Bu bağlamda Türkistan'da yeni idari yapılar kurulmaya ve toplum hayatını ilgilendiren birçok alanda değişimler yaşanmaya başlamıştı. Türkistan topraklarında kurulan Rus idaresi kendi ihtiyaçlarını karşılamak ve merkezi hükümet ile olan bağlantısını kuvvetlendirmek üzere haberleşme ve ulaşım yollarını kurmaya ihtiyaç duymuştur. Zira bu uzak bölgenin merkezî idare ile önce idari, sonra ticari ve sanayi amaçlar için hızlı bir şekilde iletişim kurması gerekiyordu. Orta Asya hanlıklarında posta yolu, posta hizmeti ve telgraf gibi gelişmiş haberleşme türleri mevcut olmadığından 1864 yılında bölgede ilk posta yolu yapılmış ve haberleşmenin temelleri atıldıktan sonra Türkistan topraklarının önemli şehirleri arasında yeni posta haberleşme hatları ortaya çıkmış, ticari, sanayi ağırlıklı ve önemli bir nüfusa sahip kaza ve vilayetlerde postaneler açılmaya başlamıştır. Posta hizmetinin yanı sıra bölgede telgraf iletişimi meydana çıkmıştı ve bölgenin belli başlı yerlerinde telgraf ağları kurulmaya başlamıştır. İşbu çalışmada Turkestanskiye Vedomosti gazetesi aracılığıyla elde edilen tüm haber ve alakalı yorumlardan yola çıkarak Türkistan topraklarında Posta ve Telgraf Teşkilatının kurulması ve işletilmesi hakkında daha kapsamlı bilgi sunulmaya çalışılmıştır.

Turkey as a state-building actor in Somalia: A comparison of Turkey and other actors

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2022 Diğer
Bu tez, Türkiye'nin Somali devlet inşa sürecindeki genel rolünü araştırmayı ve anlamayı amaçlamıştır. Daha fazla detaylandırmak gerekirse, bu araştırma, Türk politika yapıcıları tarafından kullanılan devlet inşası yaklaşımının yanı sıra bunun Somali'de yer alan diğer aktörlerden nasıl farklı olduğunu göstermeye çalışmıştır. Bu bağlamda, çalışma Türkiye'nin Afrika ve Somali'ye yönelik genel dış politikasını keşfetmeyi amaçlamıştır. Özellikle, bu çalışma Türk hükümeti ve Somali'de devlet inşa sürecinde yer alan diğer bölgesel ve uluslararası aktörler tarafından kullanılan devlet inşa yaklaşımları arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri araştırmayı ve tartışmayı amaçlamıştır. Bu nedenle, çalışmada hem birincil hem de ikincil veriler kullanılmış ve politika yapıcılar ve akademisyenlerle yarı yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma, 2011'den sonrası dönemde hem Somali-Türkiye hem de Türk-Afrika ilişkilerinde yeni bir döneme geçildiğini ortaya koymuştur. Bu ilişkinin 1998'den beri güçlendiği gerçeği göz önüne alındığında araştırma Türkiye'nin Somali'ye yönelik dış politikasının, kıtayla olan genel ilişkilerinde ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu göstermektedir. Tezdeki bulgular ayrica, hem Türkiye'nin hem de diğer aktörlerin Somali'deki insani yardım ve devlet inşa projelerine katkıda bulunduğunu göstermiştir. ancak, en önemli ayrım yaklaşım ve katılım yöntemidir. Bu çalışma, kritik bir zamanda insani yardım, kalkınma yardımı ve güvenlik yardımını entegre eden kapsamlı yaklaşımın Somali'nin devlet inşa sürecinin kaderini önemli ölçüde etkilediğini savunmaktadır. Çalışma ayrica, Türkiye'nin öne sürmektedir. Bu bağlamda, Türkiye'nin kapsamlı yaklaşımının eğitim, sağlık, ekonomik altyapı ve toplumun refahını iyileştiren kalkınma projelerini geniş ölçüde kapsadığını ortaya konulmaktadır. Orduyu yeniden inşa etmenin yanı sıra diplomatik kanallardan siyasi destek ve arabuluculuk yoluyla barış inşası da Somali'nin devlet kurma çabalarına katkıda bulunan diğer önemli faktörler arasında yer almaktadır.. Bu tez, Somali bağlamında uluslararası toplum tarafından desteklenen devlet kurma projelerini de irdelemektedir. Bulgular ayrıca, belirli devlet inşa projelerinin neden başarısız olduğunu ve diğerlerinin neden başarılı olduğunu daha iyi anlamayı kolaylaştırmaktadır. Somali'de yapılan aynı hataların tekrarlanmasını önlemek için gelecekteki devlet inşa girişimleri için de değerli olabilir ve bu nedenle gelecekteki devlet inşa projelerinin kapsamlı bir yaklaşım kullanmasını çağrıda bulunmaktadır.

Turkey's burgeoning engagement in Somalia: A competative emerging power in Africa

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2018 Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
Türkiye'nin Somali ile artan ilgisi, Somali'nin kıtanın geri kalanı için Türkiye'nin geçiş yolu olarak görümesi nedeniyle 2011'den beri takdire önemli bir çalışma alanı yarattı. Ne yazıkki, önceki çalışmaların çoğu Türkiye'nin etkileşimin katılımının, birleşiminin, angajmanının niteliğine, başarısı ile zorluklarına odaklanmış ve sonuçları üzerinde nadiren çalışılmıştır. Bu anlaşmaların başlamasından bu yana neredeyse on yıl geçmiş olmasına rağmen sonuçları derinlemesine inceleyen bir akademik çalışma ortaya konmamıştır. Bu nedenle bu tez, Türkiye'nin Somali'den ve bölgeden kazançlarını ve bu kazanımların Türkiye'yi Afrika'da yükselen bir rekabet gücü haline getirip getiremeyeceğini araştırma altına araştırıyor. Tezin savunması Türkiye'nin Afrika'da büyük bir ekonomik ve siyasal güç kazanma olasılığının yüksek olduğunu, ayrıca Somali ile kurduğu çok boyutlu etkileşimlerin bir sonucu olarak kıtadaki stratejik konumunun ve yumuşak güç etkisinin hatırı sayılır ölçüde artmasını sağlayabileceğidir.

Turkey's digital diplomacy approach and image portrayal to African countries

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bilim Dalı
Sosyal medyanın büyük ölçüde değiştiği ve diplomatik iletişimde popülerlik kazandığı iddia edilmektedir. Bu eğilim, diplomatların bulundukları yerlerde yabancı kamuoyuyla etkileşim kurma şeklini değiştirmeye başlamıştır. Özellikle Twitter, diplomatik aktörlerin izleyicilerine ulaşabilmek için kullandıkları ana araç olarak görülmektedir. İddialara göre bu çalışmanın amacı, Türk dijital diplomasi yaklaşımlarının ve Afrika ülkelerine yönelik imaj tasvirinin etkinliğinin incelenmesidir. Afrika'da bulunan Türk büyükelçiliklerinin kullandıkları 10 adet twitter hesabının 2019 yılı Kasım ayından 2020 yılı Mart ayına kadar toplanan verilerini analiz etmek için hem nicel hem de nitel bilgiler kullanılmıştır. Sonuçlara bakıldığında kıta genelinde ortalama angajman oldukça yüksek olmasına rağmen, büyükelçilikler tarafından günlük paylaşım yapılma sıklığının düşük olduğu görülmektedir. Bu durum, Afrika'daki Türk büyükelçiliklerinin ülkelerle iyi ilişkiler sürdürebilmek ve ülke imajının görünürlüğünü etkili bir şekilde arttırmak için sosyal medyayı tüm potansiyelleriyle kullanamadığı anlamı taşımaktadır. Ayrıca, Türk büyükelçilikleri Türkiye'yi tanımlarken bir dost, diplomatik ve en cömert ülke olarak göstermektedir. Anahtar kelimeler: Kamu diplomasisi, Sosyal medya, İmaj gösterme, Türk dijital diplomasisi

Turkey's foreign direct investment in Southern Africa: A comparative regional macro-risk data envelopment analysis

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Uluslararası İşletmecilik Bilim Dalı
Uluslararası ticari riskler, dünya ticaret hacmi ile birlikte oransal olarak çok önemli bir artış yaşamaktadır. Bundan dolayı yatırımcıların piyasalara çıkmadan önce daha doğru, etkin ve objektif bilgi elde etmeleri zorunlu hale gelmiştir. Bu araştırma, Güney Afrika Bölgesine yatırım yapmak isteyen Türk yatırımcılara, bu bölgede seçilen on iki ülke ile Türkiye'nin bir makro risk kıyaslama imkanını sunmaktadır. Bu amaca ulaşmak için, çoğu ülke risk değerlendirme çalışmalarında, istatistiksel açıdan DYY girişlerini etkilemekte önemli olduğu tespit edilen makroekonomik değişkenleri dahil ettik. Bu değişkenler, çalışılan ülkelerin etkinlik puanlarını değerlendirmek için kullandığımız veri zarflama analizi (DEA) yöntemiyle, girdi ve çıktı olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Araştırmamızda 2005 ile 2012 yılları arasındaki çalışma değişkenleri verileri için üç DEA modeli, Super BCC-I, Super BCC-O ve Super SBM-V, uygulanmıştır. Bu modelleri çalıştırmak için DEA Solver Learning 8.0 sürümünü kullandık. Sonuç bize on üç ülkeden altı ülkenin tüm modellerde ortalama olarak en iyi etkinliğe sahip olduğunu ve doğrudan yatırım yapmak için en düşük makro riske sahip ülkeler olarak değerlendirebileceğimizi gösterdi. Genel olarak sadece belirli sektörlerde yatırım yapmak için en cazip ülke olarak Botsvana bulundu. En son olarak, bu bölgeye yatırım yapacak ülkelere, verimlilik puanı sıralamasına göre en uygun pazara girme stratejilerine dair öneriler yaptık.

Turkey's foreign policy in Africa : The usage and impact of soft power in the case of Ghana

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2015 Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bilim Dalı
Günümüz dünyasında güvenlik ve önde olma isteği merkez bir yer işgal etmektedir. Güçlü olmak, kimsenin etki altına alamayacağı veya zarar veremeyeceği düşüncesi ile ilişkilendirildiğinden bu yana, güç kavramı dünya politikasına hakim olmaktadır. Bu nedenle, ülkelerin güç kazanmak, güçlerini artırmak ve sağlamlaştırmak için büyük çabalar sarf etmesi şaşırtıcı değildir. Yıllar boyunca pek çok ülke böyle bir gücü ekonomik ve askeri zor kullanma yoluyla elinde bulundurmuştur. Nükleer silahlara sahip bir ülkenin güvenlik hissinin, diğer ülkelerin kendisini tehdit etmelerinin ya da kendisine saldırmalarının zor olacağı gerçeğinden kaynaklanmakta olduğu söylenirse abartılmış olmaz. Ancak, bilgi teknolojisindeki ilerleme ve artan küreselleşme ile sert güç kavramı, böyle bir gücün kullanımına bağlı etkiler ve yarattığı yıkım göz önünde bulundurularak, yerini giderek daha yumuşak yaklaşımlara bırakmıştır. Bu yeni gelişmelerin ortaya çıkışıyla birlikte, ülkeler dış politikalarını diğer ülkelerle olan ilişkilerinde hedeflerinin ve çıkarlarının maksimize edilmesine yardımcı olmak üzere formüle etmişlerdir. Bu anlamda, hakimiyet kurma dürtüsü yeni bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Günümüzde politikalar baskı ve zorlama yerine cezbetme ve ikna etmeye yönelik biçimde formüle edilmektedir. Yumuşak güç, özünde, diğerlerinin davranışlarını cezbetme yoluyla etkilemeyi içermektedir. Tepedeki birkaç kişiyle sınırlı olmak yerine yerli ve yabancı bütün toplulukları içermesi, yumuşak gücü daha da cazip hale getirmektedir. Bu anlamda, yumuşak güç, hükümetlerin meşru görünen etkili politikaları ve kamu diplomasisi yoluyla oluşturulmaktadır. Pek çok ülke, tanınma arayışlarında daha yumuşak güç yaklaşımları uygulamaktadır. Bu durum Türkiye'nin güvenlik merkezli dış politika yöneliminden daha yumuşak dış politika yaklaşımlarına doğru yönelmesi konusunda da geçerlidir. Türk dış politikasının dönüştürücü doğası konusunda özellikle anlam taşıyan konu, ülkenin Afrika'yı da içeren açılımıdır. Bu tez, Türkiye'nin Afrika'ya yönelik dış politikasını Gana örneğine özel bir vurgu yaparak incelemekte; yumuşak güç kavramının çeşitli bileşenleri aracılığıyla Türkiye'nin Gana ve Afrika üzerindeki yumuşak güç kullanımını ve bunun oluşturduğu etkiyi ele almaktadır. Anahtar Kelimeler: Güvenlik, dış politika, güç, yumuşak güç, cazibe, diplomasi, Afrika.

Turkey's rising role in Africa 2002-2016

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2017 Diğer
Bu çalışma, son yıllarda yükselmekte olan Türkiye'nin Afrika ve Ruanda ile olan işbirliğine yönelik Afrika, özelde Ruanda kamuoyunun algısını ekonomik yönden araştırmaktadır. Çalışma, özellikle ekonomik açıdan bu algının nasıl etkilendiğini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Ruanda'da ticaret, sanayi, inşaat, enerji, tarım ve diğer sektörler gibi sektörler içinde Türkiye'nin yaptığı ekonomik faaliyetler, AK Parti'nin 2002 yılında iktidara gelmesinden bu yana artmaktadır. Bu değişimin öncelikli sebebi Ak Parti ile başlayan dış politikanın içerik ve kapsam bakımından genişlemesi. Böylelikle Türkiye ve Afrika ülkeleri bu ilişkiden ekonomik ve siyasi açıdan kazanım sağlamakta, aynı zamanda Türkiye'nin Afrika'ya yardım, yatırım ve insani yardımı ulaşmaktadır. Bu çalışma bu işbirliği alanlarını inceleyerek, Ruanda'daki Türkiye'nin operasyonlarıyla ilgili Ruandalıların algısını ortaya koyarken bu gelişmeleri bütünsel olarak incelemektedir. Çalışma yüz yüze mülakat tekniği ile toplanmış verileri içerik analizi ile analiz etmekte, Afrika-Türkiye güncel ilişkileri konusunda alandan orijinal verileri sunarak literatüre katkı sağlamaktadır.

Turkey-Somalia strategic economic and security relations

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Türkiye ile Somali arasındaki ilişkiler Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanmaktadır. Bu raporu, Seminar II ders olarak hazırlanmış olup Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze kadar uzanan şu ilişkiyi inceleyecektir. Bu ilişki 1990 yıllarda Somali hükümetinin çöküşüyle durmuş olsa da 1998 Afrika Eylem Planı dış politikasıyla tekrar başlanmıştır ve son olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın Mogadişu'yu ziyaret ettiği 2011 yılından beri hızlı bir şekilde ilerlemiştir. Türk iş adamları ve firmalar Somali'nin tüm iş sektörlerine yatırım yapmaya başladı. Bu arada, iki hükümet arasındaki bu ilişki, Türk ordusunun Mogadişu'da bir üs kurduğu seviyeye kadar hale geldi. Türkiye'nin küresel siyasette güçlü bir aktör haline gelmek için Somali'nin stratejik konumunu son derece değerlendirmeye önem vermektedir.

Turkısh Lira (TRY) depreciation: Finding the biggest reason

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2022 İşletme Bilim Dalı
Döviz kuru, büyük önemi ve bir bütün olarak bir ülkenin halkının ve ekonomisinin hayatında oynadığı rol nedeniyle her zaman çok tartışılan ve odaklanılan bir konu olmuştur. Bu nedenle, Türkiye'de döviz kurunu etkileyen en büyük faktör veya faktörlerin incelenmesi ve bulunması gerekli görülmüştür. Çalışmada, 2005'in yeniden değerlendirilmesinden sonra 2020'nin sonuna kadar verilerin aylık gözlemlerini toplanmıştır. Ayrıca, çoklu regresyon, korelasyon matrisleri, hem kısa hem de uzun vadeli ilişkiyi gösteren eşbütünleşme analizi (ARDL) ve Granger nedensellik testinin değiştirilmiş bir versiyonu olan Toda ve Yamamoto'nun (1995) sonuçlarına göre, Türk Lirası (TRY) üç farklı değişkenden (faiz oranları, ticaret ve enflasyon oranı) etkilenmektedir. Çalışmanın sonucuna göre, döviz kuru ile enflasyon arasında güçlü bir çift yönlü nedensellik ve döviz kuru ile faiz oranı arasında orta çift yönlü bir nedensellik ve ticaret dengesinden döviz kuruna doğru tek yönlü bir nedensellik olduğunu göstermektedir.

Turkish cultural diplomacy in sub Saharan Africa: The case of Benin Republic

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
Dünya, Soğuk Savaş sonrasında uluslararası ilişkilerde önemli bir değişime şahit olmuştur. Diplomasi ve uluslararası ilişkilerde yumuşak güç, sert gücün beraberinde bir artış göstermiştir. Küreselleşme, bilgi teknolojilerinin yaygınlaşması ve iletişim olanaklarının artması bu durumu etkilemiş ve kolaylaştırmıştır. Kültürel Diplomasi olarak da adlandırılan olgu; ülkelerin birbirlerine ordu, silah ve diğer etkenleri kullanarak etki etmesi yerine, yumuşak güçleriyle (bilim, sanat, kültür, spor, eğitim vb.) birbirlerini etkilemesi ve birbirleriyle yakınlaşması olarak da tanımlanabilir (Snow, 2009, 3). Ayrıca Afrika, Türkiye gibi gelişmiş ülkelerin, çeşitli sebeplerle ilgisini çekmiştir. Kültürel Çalışmalar ana alanında olarak, bu çalışmanın amacı, kültürel unsurların, insanların algı ve davranışlarını etkilemek için nasıl kullanıldığını, bulmaktır. Sonuç olarak, Sahra altı Afrika'daki Türk kültürel diplomasisine neredeyse yirmi yıldan beri ve özellikle Benin Cumhuriyeti'nde daha yakından bakmak, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri ile karşılaştırıldığında, delegasyon yaklaşımıyla liberal bir modele dayanmaktadır. Bu çalışma, Türk kültürel diplomasisinin temel amaçlarının politik ve ekonomik olduğunu ortaya koymaktadır. Ve kullanılan mekanizma şunlardan oluşur: Benin'deki Türk elçiliği, Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), YTB bursları ve Benin'de insani faaliyetlerde bulunan Türk STK'ları. Çalışmada literatür taramasının arından 25 katılımcı ile yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler ve doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Toplanan verileri işlemek için içerik analizi teknikleri ve NVivo nitel analiz yazılımı kullanılmıştır.

Turkish football leagues and their attractiveness to African footballers: The case of Cameroonian players (2006-2016)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Diğer
Bu tez, Kamerunlu futbolcuların Türk futbol liglerinde oynamaya artan ilgisiyle alakalı çeşitli faktörleri incelemektedir. Günümüzde spor özellikle de futbol, artık sadece bir boş zaman etkinliği değil; menajerlerin ve oyuncuların süreklik olarak daha iyi fırsatlar peşinde olduğu ticari bir sektörüdür. Bu bağlamda, Kamerunlu futbolcuların Türkiye'ye hareketliliğini analiz etmek için başta mülakatlar olmak üzere nitel araştırma yöntemlerinin farklı süreçleri eşliğinde profesyonellerden, amatör futbolculardan ve yetenek avcılarından ampirik veriler toplanmış ve ikincil kaynaklar incelenmiştir. Çalışmada göç kuramları temel alınarak dört önemli bulgu sunulmaktadır. İlk olarak, neoklasik mikro-ekonomi kuramı takip edildiğinde, yüksek kazançlı Türk futbol ligleri Kamerunlu futbolcuların Türkiye'deki artışını açıklayabilir. İkincisi, Kamerunlu sporcuların Türkiye'ye göç etmesine neden olan, birbirleriyle etkileşim halinde farklı itme-çekme faktörleri mevcuttur. Üçüncü olarak, futbolcuların kişiliği, arkaplanları ya da deneyimleri ve hırsları da onların Türkiye'yi tercih etmesinde etkili olabileceği için kişisel faktörler de dikkate alınmalıdır. Son olarak, iletişim kanalları oyuncuların göç etme kararını etkileyebilir. Oyuncular, medya ve yetenek avcıları gibi aracılar hedef ülke hakkında bilgilendirilse de, ancak oraya vardıklarında ev sahibi ülkenin gerçeklerini yaşamaya başlayacaklardır. Anahtar Kelimeler: Türk futbol ligleri, Kamerunlu futbol oyuncular, Futbol işletme ve yönetimi, seçimler ve motivasyonlar, göç kuramları.

Turkish foreign policy toward Israel through the lens of neoclassical Israel, 1949-2010

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Diğer
Bu tez, Türkiye'nin İsrail'e yönelik dış politikasını 1949-2010 yılları arasında Neoklasik Realist teori perspektifinden incelemektedir. Özellikle iki kutuplu (1949-1989), tek kutuplu (1990-2001) ve çok kutuplu (2002-2010) uluslararası system dönemlerini inceleyerek Ankara'nın Yahudi devletine yönelik dış politikasına katkıda bulunan çeşitli uluslararası, bölgesel ve yerel faktörleri ayırt etmeye çalışmaktadır. Tez, bu şekilde Türkiye-İsrail ilişkilerinin seyrine dair analizlere yeni bir yorum getirebilmeyi hedeflemektedir.

Turkish speech recognition based on deep neural networks

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Diğer
Bu tezde derin sinir ağları (DSA) kullanılarak Türkçe konuşma tanıma sistemi geliştirilmiş ve bu sistemle elde edilen sonuçlar geleneksel Gauss karışım model-saklı Markov modeli (GKM-SMM) yöntemi ile aynı ses ve geniş dağarcıklı metin veri tabanı kullanılarak karşılaştırılmıştır. Günümüzde, dünyanın birçok bölgesinde ve özellikle Türkiye'de kullanılan çoğun konuşma tanıma sistemlerinde, konuşmadaki zamansal değişimleri ile ilgilenmek için saklı Markov modelleri tercih edilmektedir. Akustik verinin gösterimi olan öznitelik katsayılarına her bir SMM durumunun hizalama olasılıklarını tahmin etmek için Gauss karışım modeli kullanılmaktadır. Hizalama olasılıklarını tahmin etmek için kullanılabilecek bir diğer yöntem de ileribeslemeli derin sinir ağlarıdır. Bu DSA birkaç pencereden oluşan öznitelik katsayılarını girdi olarak alıp, SMM durum sonsal olasılıklarını çıktı olarak vermektedir. Özellikle İngilizce, Almanca gibi dillerde DSA'ların geleneksel GKMSMM yöntemine göre daha başarılı sonuçlar verdiği gösterilmiştir. Türkçe'nin eklemeli bir dil olması ve Türkçe için hazırlanmış geniş ses veri tabanlarının bulunmaması için DSA ile yüksek performanslı konuşma tanıma sistemlerinin gerçekleştirilmesini güçleştirmektedir. Bu çalışmada, İngilizce gibi geniş veri tabanlarının bulunduğu dillerdeki kadar olmasa da Türkçe bir ses tanıma sisteminin performansının DSA ile arttırılabileceği gösterilmiştir. Çalışmamızda, Türkçe için farklı DSA mimarileri ve eğitim yöntemleri ile sonuçlar sunulmuştur. Testler mobil akıllı telefonlardan alınmış kayıtlardan oluşan Türkçe bir veri tabanında gerçekleştirilmiştir. Deneylerde, önerilen Derin sinir ağ modeli- saklı Markov modeli (DSA-SMM) sisteminin kelime hata oranını geleneksel Gauss karışım model-saklı Markov modeli (GKM-SMM) yöntemine göre yaklaşık %2.5 oranında azalttığını gözlenmiştir.

Tûsî ve Serahsî'nin Mebsut'ları örneğinde Ca'ferî ve Hanefî Mezheplerine Göre Selem akdi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2012 İslam Hukuku Bilim Dalı
İslam hukukunda genel bir prensip olarak konusu mevcut olmayan bir akit sahih değildir. Fakat selem konusu mevcut olmayan bir akidin yapılamıyacağı şeklindeki İslam hukuku kuralına istisna olarak Şerîat'ta caiz kılınmıştır. Bu nedenle de bu akdin sahih olması için bir takım özel şartlarının bulunması gerekmektedir.?Tûsî ve Serahsî'nin el-Mebsût'ları Örneğinde Ca`ferî ve Hanefî Mezheplerine Göre Selem Akdi? adlı bu çalışmamızda insanların ihtiyaçlarına binaen caiz kılınan selem akdi bu iki mezhebin görüşleri görüşleri doğrultusunda incelenmeğe tabi tutulmuştur.Tezimiz giriş kısmı ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında araştırmanın önemi, amacı, yöntem ve kaynakları gibi başlıklar kısaca ele alınmıştır.Birinci bölümde Tûsî (ö. 460/1067) ve Serahsî (ö. 483/1090)'nin adı, nesebi, hayatı, tahsili, eserleri ve yaşadıkları dönem gibi başlıkları incelenmeğe çalıştık.İkinci bölümde genel bey` (satım) akdi ve bu akdin bir alt türünü oluşturan selem akdi hakkında genel bilgiler verilmiştir.Araştırmamızın son bölümünü oluşturan üçüncü bölümde ise Tûsî ve Serahsî'nin el-Mebsût adlı eserleri örneğinde Ca`ferî ve Hanefî mezheplerinin selem muamelesi ile ilgili görüşlerine yer verilmiş ve bazı değerlendirmelerde bulunulmuştur. Daha sonra ise sonuç kısmı ve kullanılan kaynakların listesi verilerek araştırma tamamlanmıştır.

Tuz stresi koşullarında oğul otu (Melissa officinalis L.) bitkisinde askorbik asit uygulamaları ile antioksidan metabolizmasında meydana gelen değişimlerin moleküler düzeyde incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2021 Diğer
Bu çalışmada, tuz stresine maruz bırakılan oğul otu (Melissa officinalis L.) bitkisinde yaprak dokularında meydana gelen zararlanma ve tuz stresi koşullarında dışsal askorbik asit (AsA) uygulamalarının antioksidan metabolizmasına etkileri incelenmiştir. Bu amaçla 42 günlük Melissa officinalis bitkileri kontrollü sera koşullarında iki hafta boyunca farklı sodyum klorür (NaCl) ve AsA konsantrasyonlarına tabi tutulmuştur. Sonuçlar, NaCl uygulamalarının, bitkilerin yaprak oransal su kapsamını (RWC) azalttığını ve turgor kaybını (LT) artırdığını göstermiştir. Tuz uygulamalarına bağlı olarak klorofil içeriği de önemli ölçüde azalmıştır, ancak AsA uygulaması bu etkiyi hafifletmiştir. Bu etkinin baskılanmasında en etkili uygulamanın150 mM NaCl + 1 mM ASA olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, yüksek tuz konsantrasyonlarının, oğul otu bitkisinde hücre zarı hasarını tetiklediği tespit edilmiştir, ancak AsA, 100 mM NaCl + 0.5 mM AsA ve 150 mM NaCl + 1 mM AsA uygulamalarında bu etkilerin hafifletilmesine yardımcı olmuştur. Enzim aktiviteleri ile ilgili olarak askorbat peroksidaz (APX) ve askorbat oksidaz (AO) aktivitesi katalaz (CAT) aktivitesinden daha yüksek bulunmuştur. Sonuçlar oğul otu bitkilerinin, farklı metabolik tepkileri ile kanıtlandığı üzere düşük tuz konsantrasyonlarına (50 mM'ye kadar) toleranslı olduğunu ve hem APX hem de AO artışının dışsal AsA uygulamasından kaynaklanabileceğini göstermiştir. Sonuç olarak, AsA'nın sulama yolu ile dışsal uygulamasının tuzluluğun olumsuz etkilerini azaltmada iyi bir seçenek olduğu kanıtlanmıştır.

Tuzlu-sodyumlu toprak ıslahında stabilize arıtma çamuru ve arıtılmış atık suların kullanım etkinliğinin belirlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
Bu çalışmanın amacı tuzlu-sodyumlu toprak ıslahının etkinliğini, kentsel atık su arıtma tesisi arıtılmış atık sularını ve stabilize arıtma çamurlarını jipsle birlikte kullanarak artırmak ve böylece ıslahı daha kısa sürelerde ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmektir. Bu amaçla, 4 farklı arıtma çamuru dozu ve 4 farklı yıkama suyu kombinasyonunu içerecek şekilde 3 tekerrürlü tam şansa bağlı bir deneme yürütülmüştür. Denemede laboratuvar koşullarında 48 adet drenaj tipli metal kolondan oluşturulmuş bir düzenek kullanılmıştır. Kolonlar farklı dozlarda (0, 40, 80 ve 120 t/ha) arıtma çamuru karıştırılmış (0-15 cm) ve karıştırılmamış tuzlu-sodyumlu toprakla iki tabaka olarak 30 cm derinliğinde doldurulmuş, 1 ay inkübasyonda bekletilip gereksinilen jips eklendikten sonra yıkama işlemine geçilmiştir. Yıkamalar temiz su ve atık suyun sıralı 4 farklı kombinasyonuyla gerçekleştirilmiştir. Toplam 45 cm yıkama suyu 3 dilim halinde aralıklı göllendirme tekniği ile uygulanmıştır. Yıkama suyu kombinasyonları; 1) tüm dilimlerde atık su, 2) ilk iki dilimde atık su + son dilimde temiz su, 3) ilk dilimde atık su + son iki dilimde temiz su ve 4) tüm dilimlerde temiz su şeklinde düzenlenmiştir. Yıkamaları müteakip hidrolik iletkenlik ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Sonrasında kolonlar iki tabaka (0-15 ve 15-30 cm) halinde örneklenerek pH, elektriksel iletkenlik (EC), organik madde ve CaCO3 içerikleri, değişebilir katyonlar (Na, Ca+Mg, K), katyon değişim kapasitesi (KDK), değişebilir sodyum yüzdesi (ESP), ıslak agregat stabilitesi, makro (N, P) element ile mikro element ve ağır metal (B, Fe, Mn, Zn, Cu, Ni, Pb, Cd) içerikleri belirlenmiştir. Arıtma çamuru karıştırılması ve uygulama dozu önemli olmuş, arıtma çamuru karıştırılmış yüzey tabaka (0-15 cm) ile karıştırılmamış alt tabaka (15-30 cm) değerleri birbirinden önemli derecede farklılık göstermiştir. Toprak ilk tuzluluk değeri (29,60 dS/m) yüzey tabakada % 79' a alt tabakada % 86' ya varan oranda düşürülebilmiştir. Yüzey tabakada ıslak agregat stabilitesi, organik madde ve değişebilir Ca+Mg içeriği artarken, pH, değişebilir Na ve ESP azalmıştır. Başlangıç ESP değerine (% 68,51) göre % 64'e ulaşan sodyumluluk giderimi gerçekleşmiştir. Arıtma çamuru karıştırılmamış konuda ise bu oran % 41,7 olmuştur. Alt tabakada yüksek ESP, düşük elektrolit konsantrasyonu ve zayıf agregat stabilitesinden hidrolik iletkenlik negatif etkilenmiştir. Ancak, hidrolik iletkenlikte zamanla iyileşme görülmüştür. Toprak verimliliği açısından N ve P içerikleri yıkama sürecinden etkilenmiş, toprakta birikim sınırlanmıştır. Mikro element ve ağır metal içeriklerinde de doz artışıyla artışlar yıkama-birikme etkisiyle genel olarak alt tabakada daha fazla olmuş, ancak ağır metal içerikleri kirlilik limit değerlerinin oldukça altında kalmıştır.

Tüketici davranışlarında algılanan risk ve sosyal medya fenomenlerinin algılanan risklerin azaltılmasındaki rolü

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 İşletme Yönetimi Bilim Dalı
Bu çalışmada, tüketici davranışlarında algılanan risk faktörü, son yıllarda milyonlarca genç tarafından takip edilen sosyal medya fenomenlerinin algılanan risklerin azaltılmasındaki rolünün belirlenmesi vebu faktörler arasındaki ilişkilerin araştırılması amaçlanmıştır. Algılanan risk kişiye özgü bir kayıp beklentisi olarak kabul edilmektedir. Araştırmalar sonucu algılanan risk insanların satın alma kararını ve satın alma davranışlarını en fazla etkileyen kavramlardandır. Algılanan risk faktörü tüketicilerin satın alma eylemini gerçekleştirmeden önce hissettiği psikolojik bir durumdur. Algılanan risklerin azaltılmasında ihtiyaç duyulan en önemli etkenlerde bazıları ise güven hissi, itibar duygusu, bilgidir. Tüketiciler bu risklerin azaltılması için gerekli olan ihtiyaçlarını farklı şekillerde gidermeye çalışmaktadırlar. Sosyal medyada çok fazla kullanıcı tarafından takip edilen fenomen olarak tanımlanan kişiler de, algılanan risklerin azaltılmasında önemli bir fonksiyona sahiptir. Çalışmanın araştırma kısmında kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak yüzyüze anket çalışması uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini, İstanbul'da farklı üniversitelerde lisans ve lisansüstü bölümlerde eğitim alan 400 öğrenciden oluşmaktadır. Anket formunun ilk bölümünde öğrencilerin demografik özelliklerine ilişkin 3 soru, ikinci bölümünde sosyal medya ve internet kullanımına ilişkin 7 soru, üçüncü bölümünde algılanan risklere ilişkin 18 soru, dördüncü bölümünde sosyal medya fenomenlerine ilişkin 17 soru yönetilmiştir. Anketin üçüncü bölümünde ise altı faktör risk ölçeği unsurlarından olan performans risk (PR), finansal risk (FR), sosyal risk (SR), fiziksel risk (CR), psikolojik risk (HR), zaman riski (ZR) olarak adlandırılan 6 boyutta risk düzeyleri değerlendirilmiştir. Risk düzeylerine ilişkin 5'li likert ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın verileri IBM SPSS 22 programı ile analiz edilmiştir. Veriler Faktör Analizi, Korelasyon Analizi, Regresyon Analizi ve istatistiki test teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz sonucunda elde edilen bulgulara göre, sosyal medya fenomenlerinin tüketicilerin risk algılarını azaltmada bir etkileri olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.