Thesis Search




SEARCH RESULTS

Türk dizilerinin Endonezya'daki popüler kültüre etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Radyo Televizyon Bilim Dalı
Endonezya'da televizyon ekranları Türk dizilerinin gösterilmeye başlanmasıyla birlikte canlılık yaşamaya başladı. Daha önceleri çoğunlukla Latin Amerika, Güney Kore ve Hindistan'dan ithal edilen yapımların gösterildiği Endonezya'da, Türk dizilerinin artan etkisi yeni bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu fenomenin ortaya çıkışı, Aralık 2014'te Muhteşem Yüzyıl dizisinin, ANTV kanalında yayınlanmasıyla başlamıştır. Sonrasında 18 Türk dizisi daha televizyon ekranlarında kendine yer bulmuştur. Sayıları artan Türk dizileri böylelikle Endonezya'daki televizyon sektöründe büyük bir etki yaratmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı Türk dizisi fenomeninin Endonezya'daki etkisini ortaya koymaktır. Bunun için yapılacak çözümlemelerde popüler kültür kavramı merkeze alınacaktır. Çalışmada kapsamlı bir literatür taramasının ardından, anket ve derinlemesine mülakat yöntemi kullanılarak konuya ilişkin izleyici tepkilerinin yorumlanması planlanmaktadır.

Türk dünyası romanlarında İkinci Dünya Savaşı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Diğer
Çalışmada Türk Dünyası edebiyatlarında yazılan İkinci Dünya Savaşı konulu Kanla Yazılan Kitap (1944) Uzak Sahillerde (1954), Korkunç Yıllar (1956), Toprak Ana (1963), Ufuk (1964), ve sürgün temalı İki Kasım Bin Dokuz Yüz Kırk Üç (1990), Gurbetten İniltiler (2002) romanlarının ayrıntılı ve karşılaştırmalı incelemesi yapılmıştır. Çalışmanın amacı, Türk Dünyası Edebiyatlarında yazılan İkinci Dünya Savaşı konulu romanları inceleyerek bu savaşa Sovyetler Birliği tarafından katılan Türk ülkeleri ve Türk milletinin o çağlardaki yaşadıkları zorlu günlerle okuyucuyu tanıştırmak olmuştur. Çalışmada İkinci dünya savaşı yıllarında ve savaş sonrasında Türk dünyası edebiyatlarında yazılan bu romanlar incelenerek romanların birbirine benzer ve farklı tarafları açığa çıkarılmıştır. Çalışmamızın giriş bölümünde İkinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşına katılan Türk ülkeleri ve bu ülkelerin savaşı kazanmaktaki önemi hakkında genel bilgi verilmiştir. Birinci bölümde, çalışma kapsamında bulunan romanlar ayrıntılı şekilde olay örgüsü, şahıs kadrosu, zaman, mekân, bakış açısı ve anlatıcı açısından incelenmiştir. İkinci bölümde, çalışmada ele alınan romanlar tematik ve teknik yönden karşılaştırılarak incelenmiştir.

Türk edebiyatında Gürcü imgesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Bu çalışmada Türk Edebiyatında Gürcü İmgesi ele alınmaktadır. İmge, edebiyat türleri içerisinde vazgeçilmez bir olgudur. Bir toplumda belli fikir, düşünce, olgu ve kavramların oluşmasında o topumun edebiyatındaki imgelerle doğrudan bir bağ bulunmaktadır. Türk ve Gürcü milletler tarih boyunca yakın coğrafyalarda yaşamaları sebebiyle kültürel, dinsel, toplumsal, sanatsal gibi birçok hususta karşılıklı alışverişte bulunmuşlardır. Doğal olarak tarihi süreç içerisinde her iki toplumda karşı toplum hakkında bazı fikirler ve düşünceler şekillenmiştir. Şüphesiz bu fikirlerin hayat bulduğu alanlardan bir tanesi de edebiyattır. Çünkü edebiyat, bir toplumun zihninde uzun bir zaman sürecinde oluşan fikirlerin dışa yansıdığı bir sanat çeşididir. Bu bağlamda Türk toplumunda tarihi süreç içerisinde oluşan Gürcü imgesinin araştırılabileceği en önemli merci edebiyat olacaktır. Bu çalışma, Türk Edebiyatının iki önemli çeşidi olan roman ve gezi yazısı türünde Gürcü imgesini incelemektedir. Bu incelemenin, tarihi süreç içerisinde Türk toplumun hafızasında Gürcüler hakkında oluşan yargıların ortaya çıkarması ve iki toplum arasındaki etkileşimi güçlendirmesi amaçlanmaktadır.

Türk erkekleriyle evlenmiş ve Türkiye'de yaşamakta olan Çinli kadınların sosyal uyum süreçleri üzerine bir araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2022 Sosyoloji Bilim Dalı
Bu çalışma Çinli kadınlar ile Türk erkekleri arasında gerçekleşmiş olan evlilikler ve bu tür evlilik yapmış Çinli kadınların Türk toplumuna uyum süreçleri hakkında nitel bir araştırmadır. Son yıllarda, uluslararası evliliklerin dünya çapında yaygınlaşmasıyla birlikte, bazı Çinli kadınlar Türk erkekleriyle evlilik yapıp Türkiye'ye yerleşmeyi tercih etmektedirler. Türkiye'de yaşamakta olan Çinli kadınlar için Türkiye'nin dil öğrenimi, yemek kültürü, dini inancı, kültürel gelenekleri ve yaşam tarzı açılarından yepyeni bir yaşamsal deneyim sağlamaktadır. Bu çalışmada Türk erkekleriyle evlenmiş olan Çinli kadınlar örneği olarak Çinli kadınların Türklerle yaptığı evliliklerin nedenleri, dil öğrenme, beslenme alışkanları, dini inançlar, aile hayatı, sosyal hayat ve çevreleri, meslek hayatı, siyasal hayat dahil bu perspektiflerden onların Türkiye'deki hayatlarında karşılaştıkları zorluklar ve Türk toplumuna uyum sürecinde yaşadıkları kültürel şoklar ele alınarak Türk toplumu ile bütünleşmeleri incelenmeye ve Türk toplumuna uyum sağlamalarında karşılaştıkları sorunlarla nasıl başa çıktıkları tarştışılması hedeflenmektedir. Araştırmanın ampirik verileri Türkiye'de (Ankara, İstanbul, Konya, Antalya gibi büyük şehirlerde) yaşamakta olan toplam 32 Çinli kadınla 25 Ağustos -10 Ekim 2020 tarihleri arasında yüzyüze ve çevrimiçi olarak yapılmış olan derinlemesine görüşmeler vasıtasıyla derlenmiştir. Derinlemesine görüşmelerle toplanan veriler MAXQDA20 nitel analiz programı kullanılarak analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Çalışmanın önemli bulguları arasında bu Çinli kadınların yaşadıkları aşk nedeniyle ya sınıf arkadaşı ya iş arkadaşı ya ortak arkadaş çevreleri yoluyla ya da internet üzerinden bir Türk erkeğiyle evlenip Türkiye'ye yerleşdikleri yer almaktadır. Onlar bir Türk ile evlenmeye karar verirlerken sevgi ve duygu unsurlarına çok önem verdikleri için bu erkeğin kişiliğine, ailesinin uyumlu olup olmamasına, birbirleriyle konuşabildikleri ortak konular ve benzer bir yaşam felsefesine sahip olup olmadıklarına önem verdiklerini vurgulamışlardır. İkinci olarak, bu kadınların Türk toplumuna uyum sağlama sürecinde belirli bir dereceye kadar bazı zorluklarla karşılaştıkları, ancak bütünleşme ve ayrılma ile birlikte var olan çeşitlendirilmiş bir uyum stratejisi benimseyerek Türk sosyal yaşamına temelde uyum sağlayabildikleri ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda, Çinli kadınlar Türk toplumu ile bütünleşmelerinde Türk toplumuna kimlik ve aidiyet duyguları çok güçlü olmasa da, mevcut yaşamlarından memnun olduklarını ve gelecekte Çin'e dönmek yerine Türkiye'de yaşamaya devam etmeye istekli olduklarını belirtmişlerdir. Zira Türkiye'de kalmak konusunda onlar için birçok çekici faktör bulunmaktadır.

Türk finansal sisteminde sistemik risk, Koşullu sermaye yetersizliğinin SRISK yönetimiyle tahmini ve sıralanması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2020 Diğer
Bu tezin temel amacı, Türkiye finansal sistemindeki (TFS) sistemik riski SRISK metodolojisi kullanarak ve Sistemik Olarak Önemli Finansal Kurumları (SIFI's) tanımlayarak ölçmektir. Ayrıca, bir kriz durumunda finansal sistemi kurtarmak için Türk hükümetinin sağlayacağı toplam sermaye miktarını belirlemek tezin ulaşmak istediği diğer önemli bir amaçtır. Tezde bankaların ve endeksin günlük logaritmik getirileri, bankaların bilançoları, defter değerleri ve piyasa değerleri kullanılmıştır. 1 Ocak 2002-31 Aralık 2018 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan toplam 50.186 gözlemi kapsamaktadır. Veriler Bloomberg'den temin edilmiştir. Tezin amaçlarına ulaşmak için GJR-GARCH oynaklık modeli ve standart DCC korelasyon modeli kullanılmıştır. Tezin bulguları iki ana sonucu vurgulamaktadır. Birincisi, TFS'nin Aralık 2018 tarihi itibariyle sistemik riskinin başka bir deyişle kriz durumunda finansal sistemi kurtarmak için Türk hükümetinin sağlayacağı toplam sermaye tutarının 155,47 milyar TL olacağı sonucuna ulaşılmıştır. İkincisi, Halk Bankası (%22,72), Vakıflar Bankası (%18,70), İş Bankası (%18,19), Yapı Kredi Bankası (%17,06)'sının 2018 sonunda Türkiye'deki sistemik risklerin %76,67'sine katkıda bulunduğudur. Bu dört banka 2018 yılında Türkiye'de SIFI olarak tanımlanmıştır. Tezin ana önerisi, Türkiye'de uzmanlaşmış bir sistemik risk merkezi oluşturmaktır. Anahtar Kelimeler: Türk Finansal Sistemi, Sistemik Risk, SRISK, DCC-GARCH, Mali Kriz.

Türk firmalarının Kosova'daki doğrudan sermaye yatırımlarının belirleyicileri üzerine bir araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Uluslararası İşletmecilik Bilim Dalı
Gelişmekte olan ve gelişmemiş ülke ekonomileri ile bağımsızlık savaşlarından sonra kurulan ülke ekonomilerinin gelişmiş süreçleri doğrudan yabancı yatırımlar ihtiyaç duymaktadır. Balkanların en yeni devleti olan Kosova'da gelişmesini sürdürmek için DYY'lara ihtiyaç duymaktadır. Kosova hükümetleri DYY'ları özendirmek için teşvikler ve avantajlı ortam oluşturarak, gelişmiş ülke firmalarının yatırımlarını çekmeyi amaçlamaktadır. Doğrudan yabancı yatırım ülkenin ekonomik gelişimini olumlu etkilemesi için düzenlemelerini ihtiyaca göre farklılaştırmaktadır. Kosova Cumhuriyeti Avrupa pazarlarına yakınlığı ile yeni pazarlara ulaşma olanağı, ucuz işgücü, yeterli alt yapı ve girdilere ucuz ve kolay ulaşım olanağı sağlayarak DYY'lar için uygun ortam oluşturmaktadır. Kosova'nın kalkınması, üretim ve ihracatın artması, istihdamın Kosova'da sağlanması DYY'ların ülkeye girmesine bağlıdır, dezavantajları ise hukukun uygulanması, maliye politikalarının yetersizliği ve şeffaflığın bulunmamasıdır. Şirketlerin kamulaştırılması ve devletleştirilmesi, yani sözleşmelerinin geçerliliğin sağlanması sorunların tehlikesi, yatırımların korumasızlığı devletin tüm alanları kontrol etmesindeki yetersizlik tüm yatırımcıları endişelemektedir. Kosova'nın ekonomik kalkınmasını ve ekonomik-politik istikrarını sağlamak için ihtiyaç olduğu yatırımları yapan firmaların geliş nedenlerini araştırmak bu çalışmanın kapsamını oluşturmaktadır. Kosova'ya yatırım yapan firmaların yatırım kararı alırken neleri gözönünde bulundurduklarını bilmek; yeni yatırımların yönlendirilmesi konusunda, geliştirilecek politikaların esasını belirlemek için son derece önem arz etmektedir. Bu çalışma, Kosova'ya yatırım yapan firmaların yatırım kararlarının belirleyicilerini saptamaya yönelik bir fotoğraf sunmayı amaçlamaktadır. Elde edilen sonuçlara göre Kosova'ya gelen firmalar; vergi avantajları, coğrafi yakınlık, komşu ülke piyasalarına erişim kolaylığı ve pazara ilk giren olma avantajı sağlama en önemli belirleyiciler olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca piyasa gücüne sahip firmalar için, devlet düzenlemeleri ve teşviklerin düzeyinin karar alma düzeyinde belirleyici etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşmıştır. Kültürel yakınlık güçlü firmalar tarafından önemsenen bir tercih olmaktadır. Anahtar Kelimeler : Yabancı Yatırım, Kosova, Türkiye

Türk gazetelerinde Avrupa algısı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Bu tezde günümüzdeki Türk basınında yaratılan Avrupa imajını araştırdık. 13 aylık bir süreç boyunca takip ettiğimiz gazetelerde (Yeni Akit, Yeni Şafak, Sözcü, Vatan, Hürriyet, Cumhuriyet, Radikal ve Ortadoğu) yayınlanan tüm Avrupa konulu haberleri inceleyip, haber sunumlarındaki genel eğilimler ve farklılıkları belirlemeye çalıştık. Hem basının en çok ortaya çıkardığı, hem de Türkiye'nin Avrupa algısını anlamakta yardımcı olabilecek konular üzerine yoğunlaşmaya karar verdik. Araştırmamızda Avrupa'daki İslamofobik saldırılar, Türklere karşı ayrımcılık, aşırı sağ'ın yükselişi, İslam'ın Avrupa'ya yayılması, ekonomik kriz, Avrupa Birliği, Avrupa dış siyaseti ve Avrupa'nın örnek olarak kullanılması başlıklı konuları ayrıntılı şekilde analiz ettik. Tezin amacı, Türkiye'nin kendini Avrupa'dan tamamen ayrı mı yoksa Avrupa'nın bir parçası olarak mı görüyor olmasını incelemektir. Türk basını tarafından ne ölçüde Avrupalı 'öteki' yaratıldığı ve bu yaratılan 'ötekinin' özelliklerinin neler olduğuna dair sorulara cevap bulmaya çalıştık.

Türk halk edebiyatında Yemen

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Bu tez çalışmasında Yemen hem siyasî hem de edebî olarak ele alınıp incelenmiştir. Çalışmanın Yemen-Türkiye ilişkileri açısından bir diğer önemi ise, araştırmanın tarihî boyutunun da ayrıntılı olarak ele alınmış olmasıdır. Yemen Hakkında Genel Bilgiler başlıklı Birinci Bölüm de Yemen'in coğrafî konumu, stratejik önemi, Babü'l-Mendeb Boğazının önemi, Adaları, bağlı olduğu din, nüfus yapısı, iklimi, ticarî hareketliliği ve ziraî durumu hakkında bilgi verildi İkinci Bölüm olan İslamiyet'ten Önce Yemen başlığı altında Yemen kelimesinin anlamı, Yemen halkının kökeni, Yemen'de İslamiyet öncesi kurulmuş olan Sebe, Maîn ve Himyerî devletleri üzerinde duruldu. İslamiyet'ten Sonra Yemen başlıklı Üçüncü Bölüm de İslamiyet'in yayıldığı ilk yıllarda Yemen'in İslam'ı kabul edişi, bu tarihten sonra kurulan devletler, Osmanlı Devleti-Yemen ve Türkiye-Yemen ilişkileri, Yemen'in Güney ve Kuzey Yemen olarak ikiye ayrılması ve tekrar birleşme çabaları ve mevcut durumu ayrıntılı olarak ele alındı. Bu çalışmanın ağırlık merkezini oluşturan Türk Halk Edebiyat'ında Yemen başlıklı Dördüncü Bölüm de, mensur (masal, efsane, destan, halk hikayesi) ve manzum (ilahi, türkü, manzum destan gibi) Türk halk anlatılarında nasıl bir Yemen algısı olduğu, Türk halkının hangi bakımlardan Yemen i anlatılarına dahil ettiği araştırıldı. Bu araştırmadan çıkan sonuçlar Sonuç bölümünde ayrıntılı olarak değerlendirildi. Anahtar Kelimeler: Yemen, Türk halk edebiyatı, manzum-mensur anlatılar.

Türk Hızlandırıcı Merkezi'nde süper charm parçacık fabrika dedektörü için tepki ve performans çalışmaları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Diğer
Türk Hızlandırıcı Merkezi (THM) projesinin 5 alt projesi bulunmaktadır. Bunlardan biri, bir yüksek ışınlı enerji geri kazanımlı linak (ERL-energy recovery linac) ve bir charm fabrikası olarak çalışması önerilen halka tipi elektron-pozitron çarpıştırıcısıdır. Bu tez çalışmasında THM'nin e- e+ çarpıştırıcısının Elektromanyetik kalorimetsesinin performans ve tepki süresi çalışılmıştır. Büyük kristaller tarafından sağlanan bu dedektörün elektromanyetik kalorimetrelerinin performansı, fotonları ayırt etme ve fotonların ve elektronların enerji çözünürlüğünü ölçebilme yetenekleri nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Lutesyum-itriyum oksiortosilikat (LYSO) kristal sintilatörleri başlangıçta tıbbi uygulamalar için tasarlandı. LYSO kristalleri, yüksek yoğunlukları, kısa Moli ère yarıçapları, hızlı reaksiyonları ve yüksek radyasyon dayanıklıkları nedeniyle önerilen homojen elektromanyetik kalorimetreler için de idealdir. Bu özelliklere bağlı olarak, LYSO THM Parçacık Fabrikası (THM-PF) dedektörün elektromanyetik kalorimetre kısmı için kullanılacak varsayılır. Bu çalışmada GEANT4 araç takımı yazılımını kullanarak bir grup kristali simüle ettik ve 50 MeV - 2 GeV enerji aralığında çeşitli uzunluklar için enerji çözünürlükleri elde edildi. Kristalin uzunluğuna bağlı olarak sabit enerji çözünürlüğüne katkılar araştırılmıştır. (25 × 25 × 200) mm3 LYSO sintilatör kristallerinden oluşturulmuş 5 × 5 kristal matrisin açıya bağlı ve foton geliş pozisyonunu değiştirmenin enerji çözünürlüğü üzerindeki etkisini analiz ettik.

Türk Hukuku ve Karşılaştırmalı Hukukta renk markaları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Özel Hukuk Bilim Dalı
Marka, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt eden işarettir. Açık tanım sebebiyle, marka olabilecek işaretler arasında soyut renk, ses, koku ve tat markaları gibi geleneksel olmayan marka türleri marka hukukunda doktrin tartışmalarının konusuna dönüşmüştür. Soyut renklerin tescil edilebilirliğine karşı görüşlere göre, insan gözünün tanımlayabileceği renk tonlarının sayısı sınırlıdır. Oysa tek başına renkler ve renk kombinasyonları gibi renk markaları başlangıçta ayırt edici olmamakla beraber, kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanabilir. 2015 tarihli Avrupa Birliği Marka Direktifi'ni takiben Türkiye'de yürürlüğe konulan 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu m.4 renk ve sesleri marka olabilecek işaretler sırasına eklemiştir. Ayrıca, yeni kanun çizimle gösterilebilme şartı yerine koruma konusunun açık ve kesin anlaşılması kaydıyla sicilde gösterilebilme şartını getirmiştir. Uygulamada renk markalarınının kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandığını ispat etmeye çalışan teşebbüsler bu ayırt ediciliği kamuoyu anketleri, pazar payı ve satış rakamları gibi vasıtalarla ile göstermeye çalışıyorlar. Çalışmamızın amacı renk markalarının marka olarak tescil edilebilirliğine dair doktrini ve uygulamayı ilgilendiren sorulara uluslararası ve karşılaştırmalı hukukta yanıt bulmak ve kullanım sonucu ayırt ediciliğin ispatını renk markaları açısından incelemektir.

Türk hukukuyla karşılaştırmalı olarak Ukrayna hukukuna göre evlat edinme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Özel Hukuk Bilim Dalı
Türk Hukukuyla Karşılaştırmalı Olarak Ukrayna Hukukuna Göre Evlat Edinme başlıklı tezimizin esas amacı Ukrayna Hukukundaki evlat edinmeye ilişkin mevzuat ve uygulamanın ayrıntılı ve teorik analizinin yapılması ve Türk Hukukuyla karşılaştırılmalı olarak incelenmesidir. Çalışmamızda evlat edinme Ukrayna Aile Kanunu, Türk Medeni Kanunu, uluslararası sözleşmeler ve her iki ülkenin kanunları çerçevesinde ele alınmıştır. Her iki evlat edinme kurumunun farklılıkları ve benzerlikleri açıklanmıştır. Çalışmamızın ilk bölümünde, eski Babil, Roma ve Bizans'ta evlat edinme kurumunda durum; Ukrayna bölgesinde eski çağlar ve X. yüzyıl arasında, Kiev Knezliği, Rusya Çarlığı, Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Birliği döneminde; bağımsız Ukrayna'da 1991 yılından günümüze kadar evlat edinme kurumunun tarihi gelişimi ele alınmıştır. İkinci bölümde, Ukrayna mevcut hukukunda evlat edinme kavramı ve tanımı; şartları; süreci; gizliliğinin hukuki hükümleri; hukuki sonuçları; geçersizliği ve kaldırılması incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise, Türk hukukunda evlat edinme kurumunun genel incelemesi yapılmıştır; Ukrayna hukuku ile Türk hukuku arasında evlat edinme kurumunun benzerlikleri ve farklılıkları açıklanmıştır.

Türk imalat sanayinin küreselleşme ve çevresel performansının ölçülmesi: Sürdürülebilirlik açısından karşılaştırmalı bir analiz

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Bölgesel Kalkınma İktisadı Bilim Dalı
Günümüzde ülkeler küreselleşme ve serbest piyasa ekonomisi nedeniyle çok fazla rekabetle karşı karşıyadır. Herhangi bir endüstrideki rekabet sadece kendi ulusal sınırı içerisinde değil, aynı zamanda farklı ülkelerde ve farklı firmalarla uluslararası bir piyasada gerçekleşmektedir. Küreselleşme sürecinde, rekabetin yanı sıra kaynakların çevreye zarar vermeyecek şekilde etkin kullanımı sürdürülebilirlik açısından büyük bir önem taşımaktadır. Bu kapsamda tez hem küreselleşme hem de çevresel performansı dikkate alarak karşılaştırmalı bir analiz yapmaktadır. Bu tezde endüstriyel küreselleşme seviyesi imalat sektöründeki on üç endüstri seçilerek ölçülmüştür. Sonrasında veri zarflama analizi programı uygulanarak bu imalat endüstrilerin çevresel performansını ölçülmüştür. Son olarak endüstriyel küreselleşmesi ve çevresel performans seviyesi sonuçları kullanılarak analitik hiyerarşi süreci yoluyla diğer sosyal göstergeleriyle imalat sektörü sürdürülebilirliği ölçülmüştür. UNCTAD tarafından gelişen endüstriyel ekonomiler olarak sınıflandırılan on ülke seçilerek analiz yapılmıştır. Türkiye'nin endüstriyel küreselleşme seviyesi entegre küresel (en yüksek seviye) olmasına rağmen, eko-etkinlik seviyesi dikkate alındığında çevresel performans konusundaki konumu dördüncü sıradadır. Ancak, Hindistan, Güney Afrika ve Arjantin gibi diğer ülkelerden daha yüksek eko-etkinlik puana (0.042) sahiptir. Bunun nedeni, endüstriyel üretim süreçlerinde Türkiye en fazla sera gazı emisyonu yapan ülkeler arasında üçüncüdür. Sosyal refah bağlamında Türkiye, çalışanlara yapılan ödemeler açısından üçüncü sırayı almaktadır. Türkiye ayrıca imalat sektörünün genel sürdürülebilirliği açısından 7.6% değer ile dördüncü sırada yer almaktadır. Sonuçlara göre imalat sektörü sürdürülebilirliği açısından en yüksek sürdürülebilirliğe sahip olan ülke Meksika'dır.

Türk imalat sanayisinin teknoloji düzeyine göre bölgesel uzmanlaşması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Bu tezin amacı Türkiye'de İBBS 2 düzeyinde imalat sanayiinin teknoloji düzeyine göre bölgesel uzmanlaşmasını genel istihdam ve toplumsal cinsiyet bağlamında analiz etmektir. Yoğunlaşma katsayısı analizi, yerelleşme eğrisi ve değişim payı analizi bölgelerdeki uzmanlaşmayı belirlemek için kullanılmıştır. Yoğunlaşma katsayısı analizi, bölgelerin hangi teknoloji düzeyinde ulusal düzeyden daha fazla istihdam yarattığını incelerken, yerelleşme eğrisi bölgelerin hangi teknoloji düzeyinde uzmanlaştığını veya ülke geneline yayıldığını ortaya koymaktadır. Değişim payı analizi istihdamdaki değişimin nedenlerini analiz etmek için kullanılmaktadır. Yoğunlaşma katsayısı ve yerelleşme eğrisi bulgularına göre Türk imalat sanayiinde ileri ve orta-ileri teknoloji düzeylerinde bölgesel uzmanlaşma yüksektir. Türkiye'nin batı bölgelerinin doğu bölgelerine oranla ileri ve orta-ileri teknolojilerde daha yüksek yoğunlaşma katsayılarına sahip olduğu görülmektedir. Değişim payı analizinden elde edilen sonuçlara göre ise Marmara, Ege ve Batı Anadolu bölgelerinde 2009-2014 dönemi için ileri ve orta-ileri teknolojilerde istihdamın tamamı yaratılmıştır. Yerelleşme eğrisi ve yoğunlaşma katsayısı analizlerine göre toplumsal cinsiyet bakımından elde edilen bulgular aynıdır. Buna göre ileri ve orta-ileri teknoloji düzeyi kadınların bölgesel olarak en çok yoğunlaştığı teknoloji düzeyleridir. Ayrıca kadınlarda orta-düşük teknolojide az bir yoğunlaşma görülmektedir. Erkeklerde ise sadece ileri ve orta-ileri teknoloji düzeyinde imalat sanayiinin bir yoğunlaşması vardır. Elde edilen bulgular doğrultusunda üç politika önerisi sunulmaktadır. Birinci olarak az gelişmiş bölgelerde düşük ve orta-düşük teknolojili imalat sanayi üretimi devlet tarafından teşvik edilebilir. İkinci olarak, gelişmiş bölgelerde ileri ve orta-ileri teknolojilerin kullanımı özendirilebilir. Ülkenin kaynakları ölçüsünde teknolojinin ülke içerisinde üretilmesi sağlanabilir. Devletin bölgeler için geleceğe yönelik planlamasında orta vadeli planlarının yanında uzun vadeli yol haritaları çizilmelidir.

Türk kavram sisteminde renkler

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Otyzbay, Zhazira, Türk Kavram Sisteminde Renkler, Doktora Tezi, Danışman: Prof. Dr. Melek Erdem, 556 s. Eski dönemlere ait olan sözcükler, o dönemde aynı veya benzer anlama gelen sözcüklerin etkin bir şekilde kullanılmasından pasifleşmesi sonucunda kullanım dışında kalarak tıpkı canlıların hayat seyrinde olduğu gibi çevreye uyum sağlayarak ya hayatta kalmakta ya da yok olup gitmektedir. Türkçenin en eski dönemlerinden beri kullanıla gelen her bir sözcük geçmişimizin bir parçası olup, kültürümüzün ve tarihimizin birer taşıyıcısıdır. Renk adları ve onların çeşitli yan anlamları toplumun kültürünü temsil etmekle kalmayıp, toplumun kendine has dünya görüşünü de yansıtmaktadır. Eldeki çalışmada VII.-VIII. yüzyıl Köktürkçe yazılı kaynaklardan günümüze kadar tüm çağdaş Türk yazı dillerinin sözlükleri taranarak tarihsel ve çağdaş Türk dilinde kullanılan Öztürkçe renk adları ve yan anlamları tanıklanmıştır. Renk metonimileri ve metaforlarının çarpıcı örneklerinden Türk dilinin idrak anlambilimi bakımından yaratıcılığın yüksek kapasitesini görebilmekteyiz. Yan anlamların dildeki çok çeşitli hizmeti ve onun oluşum mekanizması, dildeki rolü derinden araştırılmayı gerektiren önemli meselelerdendir. Renklerin yan anlamlarının araştırılması Türk dilinin taşıyıcılarının dünya görüşünü ortaya koymakla birlikte yan anlamların oluşmasında idraki süreçlerin açığa kavuşturulması bakımından önem arzetmektedir. Bu yüzden bu tür araştırmalar günümüzde nadir kullanılan veya kaybolmakta olan sözcüklerin unutulmaması ve yeni terim ve sözcük türetiminde kullanılarak yeniden canlandırılması için zemin hazırlamaktadır. Bu çalışma, Türk idrak anlam bilimine ve idrak leksikolojisine katkı sağlayacak, genel Türk dilinin kavram alanı çalışmalarına basamak kuracak, genel Türk dilinin anlam bilimsel süreç modelini çıkarmaya yardımcı olacaktır.

Türk kökenli Bosna Hersek soyadları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Türk Dili Bilim Dalı
Bu çalışmada, yaklaşık dört yüz yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyeti altında kalan Bosna-Hersek'te tarihte ve bugün Türk kökenli soyadları belirlenecek; ses (phonetic), yapı (morphology), anlam (semantic) ve köken bilimi (etymology) açılarından araştırılıp incelenecektir. Bir süre Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyeti altında kalan Bosna-Hersek toplumu, sadece Osmanlı kültür ve geleneğini değil, aynı zamanda da devamlı olarak kullandığı Boşnak dilinde bazı Türk kelime ve unsurlarını da benimsemiştir. Bosna-Hersek'te, Osmanlı Türkçesi dil unsurları soyadlarında da yer almaktadır. Bunlar, özel isimlerinin yanı sıra, çeşitli unvan veya lakap niteliklerini taşımaktadır. Bunların yanı sıra, meslek, askeri unvan ve malzemeler, hayvan adları, yemek adları, yer birimi, mimari ve diğer yapılar, bitki adları, dini terimler ve soyut adlarından türemiş soyadlar da bulunmaktadır. Özellikle belirtilmesi gereken şey ise, bu soyadların içerisinde Arap veya Fars unsurlarının da mevcut olmasıdır. Yalnız bu unsurların da Boşnak diline girmesi Osmanlı Türkçesinin vasıtasıyla olduğu için, söz konusu soyadlar, Türk kökenli olarak değerlendirilecektir. Boşnak ve Türk dili arasındaki ilişkiler ile ilgili çeşitli kitap ve makaleler yazılmıştır. Bunların çoğu Türkçeden Boşnakçaya ödünç alınmış kelimeler üzerindedir. Şimdiye kadar antropoloji ile ilgili ciddi bir çalışma yapılmamıştır. Bilindiği üzere, yeterince dokunulmamış sahalardan birisi de sosyal antropoloji alanıdır. Bu doktora tez çalışmasının da antropoloji alanında katkı sağlayacağı ve benzeri çalışmalara yol açacağı umut edilmektedir. Bu doktora tez çalışmanın araştırma planı ve yöntemleri üç bölüme ayrılacaktır: Birinci bölümde Bosna Hersek'te bulunan Devlet ve Tarihi Arşivi, Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi, Şarkiyat Enstitüsü gibi kurumlar ziyaret edilecek ve bu kurumlarda bulunan tapu tahrir defterleri, sicil defterleri incelenecektir. Soyadların en büyük hazinesi olan telefon rehberleri de incelenecektir. İkinci bölümde, söz konusu doktora tez çalışmasına benzer yapılmış yazılı kaynaklar, özellikle sosyal antropoloji üzerinde yayınlanmış makale ve kitaplar incelenecek. Aynı zamanda, soyadları, ölüm ilanlarında da bulmak mümkün olacaktır. Üçüncü bölümde ise bazı Boşnak ailelerinde mevcut olan soyadlar ile ilgili bilgiler incelenecek. Çeşitli soyadlar ile ilgili aile ferdileri tarafından yazılmış makale, kitap gibi kaynaklar değerlendirilecektir. Anahtar kelimeler: onomastik, sosyal antroponomi, soyad, Boşnakça, Türkçe, kök;

Türk kültür ve edebiyat tarihinde herât

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Türk Dili Bilim Dalı
Fgh

Türk otomotiv şirkеtlеrinin iç dеnеtim аçısındаn еtkinlik incеlеmеsi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 İşletme Bilim Dalı
Bu tez de genel olarak denetim ve etkinliğin ölçülmesi konu edilip, esas üç bölümden ibarettir. Birinci bölümde denetim ve onun ilk başlanış zamanından bugüne kadar gelişme tarihi, zaman, kapsam, konu yönlerinden türleri hakkında detaylı şekilde bilgi verilmiştir. Tezin ikinci bölümde iç denetim ve etkinlik değişkenlerine yer verilmektedir. Bu anlamda iç denetimin kapsam ve faaliyet alanları, unsur ve ilkeleri incelenip, etkinlik kavramı ve yöntemleri ele alınmıştır. Üçüncü bölümde Veri Zarflama Analizi kullanılmış olup, ?N?DOLU ISUZU, OTOK?R, TOF?Ş, TÜRK TR?KTÖR, TÜMOS?N, FORD OTOS?N, OTOKOÇ OTOMOTİV şirketlerin girdi odaklı verilerin matematiksel CCR ve BCC modellerle ölçülüp, etkinlik durumları yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Denetim, İç Denetim, Etkinlik, Veri Toplama Analizi

Türk öğrencilerin Gürcüce öğreniminde karşılaştıkları sorunlar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
Bu çalışmada Türk öğrencilerin Gürcüce öğreniminde karşılaştıkları sorunlar incelenmiştir. Çalışmamız Gürcistan'da Batum Shota Rustaveli Devlet Üniversitesinde Gürcüce hazırlık kursunu alan on iki ve hazırlık kursunu tamamlayıp eğitim-öğretim aşamasına geçen on üç öğrenciye anket uygulanarak yapılmıştır. Öğrencilere Gürcüceden Türkçeye ve Türkçeden Gürcüceye çeviriler uygulanmıştır. Dil bilgisindeki sorunları tespit etmek amacıyla çokluk ekinin, Gürcücedeki var, yok kelimelerinin ve fiillerin zamana göre yazılması ile ilgili alıştırmalar yaptırılmış, yazma becerilerini anlayabilmemiz için de Benim Ailem, Yaşadığım Şehir, Gürcü Arkadaşım, Benim Üniversitem başlılıklarından birini seçtirip kısa kompozisyonlar yazdırılmıştır. Öğrencilerin telaffuzlarındaki sorunlar, Gürcücede bulunan seslerle başlayan kelimeler ve üst üste gelen ünsüzlerin yer aldığı sözcüklerin ses kayıtlarına göre değerlendirilmiştir. Çalışmamız, giriş bölümü dışında üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın amacına, problem durumuna, veri analizine yer verilmiştir. Birinci bölümde Gürcü dilinin kısa tarihi, Gürcüce-Türkçe etkileşimi, Gürcistan'da Türkoloji çalışmaları ve genel kuramsal bilgiler incelenmiştir. İkinci bölümde nitel araştırma yöntemiyle elde edilen bilgilere dayanarak Türk öğrencilerin Gürcü dili öğrenirken karşılaştıkları sorunlar tespit edilmiştir. Üçüncü bölümde elde ettiğimiz bilgilerden yola çıkarak tespit ettiğimiz yanlışlıklar ve sorunlar diyagramlarda gösterilip çözümlenmesine yönelik yorumlar yapılmıştır. Deney gruplarının kişisel bilgileri tablolaştırılmıştır. Verilerin doğal ortamda toplanması ve yorumlayıcı yaklaşımla analiz edilebilmesi için çalışmamız nitel araştırma yöntemiyle yapılmıştır.

Türk patent ve marka kurumu örneğinde fikri mülkiyetin korunması ve Avrupa Birliği Hukuku ile karşılaştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Sosyal hayatın her alanındaki modern teknolojik dinamiklerin ihtiyaçlarını karşılayan etkin, yeterli ve erişilebilir bir fikri mülkiyet sistemi inşa etmek bu tezin hedefidir. Söz konusu sistem, ulusal-Türk ve bölgesel-Avrupa çerçevelerinde bir cevap teşkil etmelidir. Bu nedenle, bu tezin vurgulamayı amaçladığı husus, fikri mülkiyet haklarının korunması ve bu hakların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayacak bir sistemi kurmak için ana esasları tanımlamak, fikri mülkiyet kültürünü inşa etmek, inovatif ve yaratıcı endüstrilere, kültür ve sanata yatırım yapılmasını teşvik etmek ve piyasadaki rakipler arasında eşit rekabeti temin etmektir. Bu tez, Türkiye ve Avrupa Birliği'ndeki fikri mülkiyet sistemleri arasında uygun bir karşılaştırmalı analiz sağlayacak şekilde yapılandırılmıştır. Tezin başlangıç kısmının amacı, fikri mülkiyet kavramının ve fikri mülkiyet alanına giren tüm hakların tanımlanması ve modern yasal anlayış içinde fikri mülkiyetin öneminin açıklanmasıdır. Tezin ikinci odak noktası, Türkiye'deki fikri mülkiyet sisteminin kurumsal, hukuki ve yargılama bakımından ve sistemdeki diğer bileşenler bakımından analiz edilmesidir. Sistemde çok önemli bir kurum olan Türk Patent ve Marka Kurumunun rolü, fikri (sınai) mülkiyet haklarının korunması bakımından analiz edilmektedir. Bir sonraki odak noktası ise Avrupa Birliği'nin fikri mülkiyet sistemi üzerinedir ve bu sistemin analizi; hukuki, kurumsal ve yargılamaya ilişkin çerçevede yapılacak bir analizi ve bunun yanı sıra yakında açıklanacak olan patent reformunun ve BREXIT'in etkisinin analizini içermektedir. Son olarak, iki sistem arasında yerleşik hale gelmiş uyum ve ahenge dair genel bir değerlendirme sunulmaktadır. Söz konusu uyum, her iki fikri mülkiyet sistemindeki mevzuatların ve merkezi kurumların rolü arasındaki ahengin derecesi üzerinden incelenmektedir. Buna ilave olarak, her iki sistemin geleceğine dair perspektifler; küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin fikri mülkiyet haklarının korunması sürecine katılımlarının teşviki, fikri mülkiyet kültürünün inşa edilmesi ve bunun yanı sıra fikri mülkiyet sisteminin bütününde eğitimin önemi açısından analiz edilmektedir.

Türk Rekabet Hukukunda en çok kayırılan müşteri kayıtlarının değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Özel Hukuk Bilim Dalı
En çok kayırılan müşteri koşulu (MFC), değişken taraflar arasında çeşitli unsurlara ilişkin olarak belirlenebilen bir avantajın, koşuldan faydalanan tarafa en az diğer alıcılara sağladığı kadarının satıcı tarafından sağlanacağının taahhüt edilmesidir.Çalışmamızda, Türk Rekabet hukuku bakımından MFC koşullarının değerlendirilmesi yapılmıştır. MFC koşullarının rekabete ilişkin olumsuz etkileri olmakla birlikte kimi zaman olumlu etkileri olduğu da gözlemlenebilmektedir. Hakim durumda olmayan teşebbüs bakımından dayatılmadığı sürece MFC koşullarının, RKHK m. 4 anlamında rekabeti sınırladığından bahsedilebilecekir. Pazar payı 40% ve altında olan teşebbüsler tarafından MFC koşulunun kullanılması halinde teşebbüs grup muafiyetinden yararlanabilecektir. Pazar payı bu miktarı aşan teşebbüslerin uygulamaları ise Kanun'un m.5'teki bireysel muafiyet şartlarını sağlaması halinde bireysel muafiyetten yararlanması mümkündür. Yine, hakim durumda olan teşebbüs tarafından MFC koşulunun kullanılması sonucunda ilgili pazarda rakiplerin pazara girişi engellemesi halinde RKHK m. 6 anlamında ihlal oluşturacaktır.