Thesis Number |
level |
Language |
Year |
Bilim Dalı |
|
Yüksek Lisans |
Türkçe |
2019 |
Özel Hukuk Bilim Dalı |
Vatandaşlık, bir kişinin belirli bir devlete aidiyetini ifade eden bir kavramdır. Aidiyet ise bir kişinin vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu Devleti kuran insan topluluğunun, başka bir ifadeyle, o Devleti kuran milletin bir ferdi, bir parçası olmasını ifade etmektedir.
Bir kişinin, muayyen bir devletin vatandaşlığına sahip olması, o devletin kendi vatandaşına hem iç hukuk hem de milletlerarası hukuk bakımından bir takım ayrıcalıklar ile hakların tanımasını sağlamaktadır. Bu da demek oluyor ki, her devlet, kendi vatandaşını, vatandaşı olmayana nazaran, hukuken korumaktadır. Buna karşın, her devlet, bu hukuki korumanın karşılığında vatandaşından bir takım görevlerin yerine getirmesini de beklemektedir. Zira her vatandaşın, vatandaşı olduğu devlete karşı çeşitli sorumlulukları bulunmaktadır.
Ancak belli bir devlette vatandaşa öz haklardan yararlanmak ve devlete karşı sorumlulukları yerine getirmek için kişinin, öncelikle, o devletin vatandaşı olması gerekmektedir. Vatandaşlık ise, doğumla kazanıldığı gibi, sonradan (müktesep vatandaşlık) da kazanılabilmektedir.
Ancak belirtilmelidir ki, vatandaşlığın kazanılması ile ilgili farklı devletlerin hukuk sistemlerinde farklı düzenlemelere rastlanmakta ve bu durum, bilhassa, sonradan kazanılan vatandaşlık bakımından önem taşımaktadır. Bu farklılık, çalışmamızda yer verdiğimiz üzere, müktesep vatandaşlık açısından Türk ve Sudan hukukunda da söz konusu olmaktadır.
Anahtar kelimeler: Türk hukuku, Sudan hukuku, müktesep vatandaşlık, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu, 1994 tarihli Sudan Vatandaşlığı Kanunu.