Thesis Search




SEARCH RESULTS

Yabancı öğrencilerin işe alınabilirlik algıları ve kariyer beklentileri: Türkiye'deki sosyal bilimler öğrencileri üzerine bir araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı
Bu çalışmanın amacı, İstanbul Üniversitelerinde eğitim gören yabancı öğrencilerin kendi algıladıkları istihdam edilebilirlik ve kariyer beklentilerini anlamaktır. Araştırmacı çalışmasını geliştirilen öncesi uluslararası çalışmalara dayandırmış ve birçok öğrenciye yönelik anket ve mülakat yapmıştır. Öncelikle, bireysel perspektiften bakıldığında, yabancı öğrencilerin istihdam edilebilirlik becerilerinin kendi algıladıkları istihdam edilebilirlikleri üzerindeki etkisi analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Bulgular yabancı öğrencilerin istihdam edilebilirlik becerilerinin, kendi algıladıkları istihdam edilebilirliklerini büyük ölçüde etkilediğini göstermektedir. Bunun yanı sıra, araştırma çıktıları öğrencilerin Türkiye'de istihdam edilebilirlikle ilgili farklı algıları olduğunu; bunlardan bazılarının olumlu algılar, bazılarının olumsuz algılar olduğunu göstermektedir. İkinci olarak, yabancı öğrenciler, kalite, sorunlu işyeri ve sürdürülebilirlik bakımından daha iyi bir kariyer isteklerini büyük ölçüde dile getirmektedirler. Üçüncü olarak, mülakat, Türkiye'deki çalışmalar sırasında ve sonrasında yabancı öğrencilerin koşullarına ilişkin daha fazla fikir edinmek için çalışmayı niteliksel olarak geliştirmiştir. Son olarak, çalışma; Kanada ve Avustralya gibi uluslararası eğitim amaçlı gidilen ülkelerin dikkate değer sonuçlarını ve en iyi uygulamalarını da ortaya koymuştur.

Yabancı öğrencilerin kültürel uyumunda kültürel zekanın etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Son yıllarda hem dünyada hem de Türkiye'de yabancı öğrenci hareketliliğinin giderek arttığı gözlenmektedir. Eğitim alanında daha iyi fırsatlar yakalamak ve sosyo-kültürel açıdan kendini geliştirmek amacıyla farklı ülkelere giden öğrenciler burada çeşitli uyum sorunlarıyla karşılaşmaktadırlar. Türkiye'de yapılan çalışmalar, öğrencilerin Türk dilini etkili bir biçimde kısa bir süre içinde öğrenemediklerini; sosyal yaşama uyum sağlamada zorluklar yaşadıklarını; diğer yandan öğrencilerin uyum sürecinde etkili destek alamadıklarını göstermektedir. Uyum sürecini kolaylaştıran ya da zorlaştıran bu dış koşullar yanında kültürel uyumun önemli belirleyicilerinden biri de, öğrencilerin kişisel beceri ve yetenekleridir. Kültürel zeka, farklı kültürlere uyumu kolaylaştıran bireysel bir kapasitedir. Bilişsel, motivasyonel ve davranışsal boyutlarıyla kişinin yabancı bir kültüre uyum hızını etkilemektedir. Kültürel zeka düzeyi güçlü olanlar gittikleri ülkenin sistemlerine, sosyal yaşamına daha hızlı uyum sağlayabilmekte, bu durum akademik başarı için de önemli bir avantaj yaratmaktadır. Bu çalışmanın amacı Türkiye'ye gelen yabancı uyruklu öğrencilerin kültürel uyumları ile kültürel zeka düzeyleri arasındaki ilişkiyi ortaya koyabilmektir. Araştırmaya Ege ve Akdeniz Üniversitelerinde eğitim gören yüz yabancı uyruklu öğrenci katılmıştır. Bulgular, yabancı öğrencilerin kültürel zeka düzeyi artıkça kültürel uyumlarının güçlendiğini göstermektedir. Öğrencilerin kültürel uyumlarının sosyal etkileşime yönelik değerleri diğer uyum değerlerine göre düşük bulunmuştur. En güçlü kültürel uyum puanları ulaşım sistemine, yemeklere ve üniversite eğitimine yöneliktir. Öğrencilerin motivasyonel zeka değerlerinin diğer kültürel zeka alt boyutlarına göre daha yüksek olduğu görülürken, bilişsel kültürel zeka değerleri motivasyonel, davranışsal ve üst biliş değerlerine göre zayıf bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Kültürel Uyum, Kültürel Zeka, Türkiye'deki Yabancı Uyruklu Öğrenciler

Yabancılara Türkçe öğretiminde bağlaçlar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Türk Dili Bilim Dalı
Bu çalışmada; bağlaçların yabancılara Türkçe öğretimindeki yeri ve önemini anlatabilmek, bağlaçların yabancı dil olarak Türkçe öğretim kitaplarındaki kullanımını tespit etmek ve bu kitaplar dışındaki bağlaçların öğretimi hakkında yöntem bilgisi oluşturmak amaçlanmaktadır. İlk bölümde Yabancılara Türkçe Öğretiminin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verilmekle başlanıp bunun yanı sıra yabancı öğrencilere Türkçe öğretiminde karşılaşılan sorunlar, Yabancılara Türkçe Öğretiminin önemi ve Yabancılara Türkçe Öğretimine getirilen öneriler ele alınacaktır. Ayrıca çeşitli TÖMER'ler (Türkçe Öğretim Merkezleri) ve bu merkezlerde yayınlanan kitaplar hakkında da bilgi verilecektir. İkinci Bölümde kısa olarak Sözcük Türleri ele alınacaktır. Bu bölümde en önemli konu olan Bağlaçlar ve onun Türkçedeki öneminden bahsedilecektir. Burada bağlaçlar ve özellikleri geniş bir biçimde incelenecektir. Son bölümde ise bağlaçların TÖMER kitaplarındaki kullanımı, bu kitaplarda kullanılmayan bağlaçların yabancılara Türkçe öğretirken nasıl verilmesi gerektiği vurgulanacaktır. Ayrıca Türkiye'de eğitim göre yabancı öğrencilere anket yapılacaktır. Ve bu anket sonuçları ve değerlendirme de çalışmaya ek olarak sunulacaktır.

Yabancılara Türkçe öğretiminde dil yeterliliklerine uygun edebî metin uyarlama

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Türkçe, bir dünya dili olarak asırlardan beri uzak yakın farklı coğrafyalardaki ülkelerin, toplumların ilgisini çekmiş ve yabancı bir dil olarak başka dilleri konuşanlar tarafından öğrenilmeye çalışılmıştır. Son yıllarda, yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi ile ilgili Türkçeyi öğretmeye veya öğrenmeye olan ihtiyacı karşılamak amacıyla çeşitli Türkçe öğretim materyalleri hazırlanmaktadır. Günümüzde, yabancı dil olarak Türkçenin öğretimi, dünyanın her tarafında genellikle Yunus Emre Enstitüsü, çeşitli üniversitelerin Türkoloji bölümleri ve farklı kurumlar vasıtasıyla yapılmaktadır. Araştırmanın yürütüldüğü çalışma gurubu, İran'da Allameh Tabatabai Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü çerçevesinde yapılmaktadır. Tarihsel olarak özellikle yabancı dil sınıfları için materyallerin nasıl planlanacağı ve geliştirileceği konusunda iki görüş benimsenmiştir. Bazı eğitimciler, dil kullanımının daha doğal ve gerçekçi örneklerini içerdiği düşünülen özgün materyallerin kullanılmasını tercih etmişlerdir. Bazıları, tüm değerleri ve standartların yanı sıra öğrencilerin, özgün metinleri düzeylerine uygun bir şekilde uyarlayarak materyallerin içerikle ilgili olarak öğretilmesi gereken kültüre özgü içeriği onaylamışlardır. Özgün materyallerin avantajların yanı sıra, birçok güncel araştırma çalışmaları, bu tür fikre sahip olanları eşleştirmiş ve dil öğrenenlerin bağlamlarına uyarlanmış materyallerin geliştirilmesini savunmuştur. Bu çalışmada ise, Diller İçin Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesindeki dil yeterliliklerine uygun A2 ve B1 düzeyi okuma becerisine yönelik, Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerin okuma becerisi ihtiyaçlarını karşılamak üzere, Türk edebiyatından seçilmiş olan özgün edebî metinlerin A2 ve B1 düzeyine uyarlanarak söz konusu alana teorik ve pratik açıdan katkı sunmak amaçalanmıştır. Tezin çalışma grubunu, İran Allameh Tabatabai Üniversitesinde öğrenim gören A2 ve B1 düzeyindeki 25 öğrenci kapsamaktadır. Bu araştırmada betimsel araştırma modelinin doküman tarama tekniği kullanılmıştır. 2019-2020 eğitim öğretim yılının güz döneminde, İran'da Allameh Tabatabai Üniversitesinin Türkoloji Bölümünde okuyan 1. sınıf öğrenciler üzerinde yapılan Okuduğunu Anlama Envanteri'nden elde edilen sonuçlar incelenmiştir. Araştırmada yer alan katılımcıların kişisel ve eğitim bilgileri Öğrenci Bilgi Formu ile elde edilmiştir. Formdan öğrencilerin birçoğunun Türkçeyi öğrenme amacının; lisans eğitimi almak, Türk kültürünü öğrenmek ve yeni bir yabancı dil öğrenmek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca formdan, öğrencilerin eğitim süreçlerinde en çok zorlandıkları becerinin okuma ve konuşma becersi olduğu anlaşılmaktadır. Araştırmada, üzerinde uyarlama yapılmış özgün metinler ise Türk edebiyatından seçilmiştir ve bu metinlerin hem özgün hem de uyarlanmış şekli esas alınarak hazırlanan özgün soru örnekleri kullanılmıştır. Ayrıca, uyarlanmış metinlerin öğrencilerin okuma anlama becerileri üzerinde etkisi olup olmadığını incelemek için öğrencilerin sorulara verdikleri cevapla

Yabancılara Türkçe öğretiminde farklı yaş ve milliyet gruplarındaki öğrencilerin sesli okuma hataları: Kerkük örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Bilim Dalı
Araştırmanın temel amacı milliyeti Arap ve Kürt olan lise ve üniversitede okuyan öğrencilerin Türkçe sesli okumada yaptıkları hataları tespit etmek ve bu hataların tespiti neticesinde çözüm önerileri sunmaktır. Araştırmanın evren ve örneklemini oluşturan grubun, Irak'ın resmî dilinin Arapça olmasına rağmen Türkiye'ye/Türkçeye duymuş oldukları sempati onları bu dili öğrenmeye teşvik etmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilere 553 kelimeden oluşan Türkiye Türkçesi bir metin okutularak sesli okumada yaptıkları hatalar tespit edilmiştir. Bu hatalar; kelime tekrar etme, hece tekrar etme, yanlış okuma, nefes kontrolü yapamama, ses çıkaramama, telâffuz, yanlış okuma, kelime atlama, hece atlama, kelime ekleme, hece ekleme, ses ekleme, tutulma ve yanlış heceleme olarak toplam 13 hata tespit edilmiştir. Çalışmaya toplam 56 öğrenci katılım sağlamıştır. Katılan öğrencilerin metni okurken ses kayıtları alınmış ve bu ses kayıtları araştırmacı tarafından deşifre edilmiştir. Sesli okuma için kullanılan metnin yanında öğrencileri tanıma ve Türkçeye karşı tutumları ölçmek amacıyla bir görüşme formu verilmiştir. Yapılan bu çalışmalar neticesinde elde edilen veriler; öğrencilerin cinsiyeti, evlilik türü, milliyeti ve seviyeleri göz önünde bulundurularak analiz edilmiştir. Çalışmanın sonucundan lisede bulunan öğrencilerin sesli okuma metninde toplam 3719 hata yaptıkları, üniversitede okuyan öğrencilerin ise toplam 2757 hata yaptıkları tespit edilmiştir. Bu sonuca göre lisedeki öğrencilerin ilkokuldan itibaren Türkçe eğitimi görmelerine rağmen, üniversitede okuyan ve ilk defa Türkçeyle karşılaşan öğrencilere göre daha fazla hata yapmalarının nedeni; Türkçe öğretiminin sadece dil bilgisi odaklı olması, üniversitede ise Türkçenin tüm dil becerilerine yönelik öğretilmesi olmuştur. Tespit edilen bu hataların azaltılması veya düzeltilmesi için öneriler bölümünde bilgiler verilmiştir.

Yabancılara Türkçe öğretiminde program sorununun öğretim sürecine yansıması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Yabancılara Türkçe öğretiminde ortak bir öğretim programı kullanılmamaktadır. Alanda kullanılan öğretim setleri, Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi'nin ölçütleri hariç herhangi bir ortak ölçütlere dayanmadan faaliyeti gösteren kurumlar tarafından hazırlanmaktadır. Her kurum kendi benimsediği yönteme ve yaklaşıma göre kitapları yazmaktadır. Alanda ortak bir sistemin oluşturulmaması çeşitli sorunlara neden olmaktadır. Dolayısıyla bu araştırmanın hedefi, program sorununun öğretim sürecine yansımasını ortaya koymaktadır. Bu hedef doğrultusunda program sorununun ders kitaplarına yansımasını araştırmak üzere doküman analizi yöntemi kullanarak alanda en çok kullanılan Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe, Gazi Yabancılar İçin Türkçe ve İstanbul Yabancılar İçin Türkçe A1 seviyesi ders kitapları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Ayrıca program sorununun öğretim-öğrenim sürecine ve paydaşlarına yansımasını ortaya koymak için farklı kurumlarda görevi yapan kırk beş öğretmenle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre alanda ortak bir programın kullanılmamasının ve bir sistemin oluşturulmamasının ders kitapları arasındaki öğretim birliğini, öğrencilerin dil yeterliliklerini, ölçme değerlendirme sürecini, öğrenim-öğretimin niteliğini ve öğretmenleri etkilediği görülmektedir. Yabancılara Türkçe öğretimine evrensel bir tutumun kazandırılması ve öğretim birliğinin sağlanması için ortak bir öğretim programının oluşturulması gerekmektedir. Alanda faaliyet gösteren tüm kurumların koordinasyon içerisinde çalışmaları gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Öğretim programı, yabancılara Türkçe öğretimi, öğretim birliği, program sorunu.

Yabancılara uzaktan Türkçe öğretiminde konuşma becerisini geliştirme ve karşılaşılan sorunlar

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Savaşlar ve başka nedenlerle insanların yaşadıkları yerleri terkederek kitlesel olarak başka yerlere göç etmesi tarihsel bir olgudur. Bu göçlere bağlı olarak birçok insan kültürüne ve diline yabancı olduğu başka ülkelerde mülteci konumuna düşmekte ve bu farklılığın yarattığı birçok sorun yaşamaktadır. Dil, insanlar arasındaki iletişim ve etkileşimin en önemli araçlarından birisi olarak mültecilerin yaşadıkları toplumu tanıması ve ona uyum sağlamasında önemli bir araçtır. Ancak yabancı bir dilin öğrenilmesinin çok sayıda güçlüğü vardır. Özellikle konuşma becerileri bakımından bu sorunların daha fazla olduğu görülmektedir. Türkiye, Suriye'deki siyasi çatışmanın başlamasından itibaren Suriye dışına göç eden mültecilere kapılarını açık tutmuş ve bunun sonucunda aradan geçen süre içerisinde üç milyondan fazla Suriyeli Türkiye'ye çeşitli şekillerde yerleşmiştir. Her mülteci gibi Türkçe'nin öğrenilmesi ve Türk toplumu ile yeterli bir iletişim kuracak kadar konuşulabilmesi Suriyeli mülteciler için de geçerli bir sorundur. Günümüzde çeşitli öğrenme imkanlarını kullanarak birçok Suriyeli göçmen ve öğrencinin Türkçe öğrendiği görülmektedir. Bu araştırmada Türkiye'de öğrenimine devam etmekte olan ve uzaktan öğretim yöntemiyle yabancı dil olarak Türkçe öğrenen Suriyeli öğrencilerin konuşma becerilerini geliştirme konusunda yaşadıkları sorunlar incelenmiştir. İstanbul Esenler'de uzaktan öğretimle Türkçe öğrenen 100 öğrenciden toplanan verilerle istatiksel analizler yapılmış ve öğrencilerin Türkçe konuşma pratikleri yapmanın öneminin farkında olmasına karşın bu konuda duyarlı davranmadıkları tespit edilmiştir. Uzaktan öğretim yoluyla Türkçe öğrenen 100 öğrenciden toplanan veriler Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) Paket Programı'nda analiz edilmiş ve öğrencilerin konuşma becerileri konusunda önemli sorunlar yaşadıkları tespit edilmiştir. Öğrencilerin en çok resmi konuşmalarda geçen kavramlarla Türkçe soyut kavramları kavramakta ve doğru kullanmakta zorlandıkları görülmektedir. Ancak öğrencilerin konuşma becerilerinin geliştirilmesi için Türkçe pratik yapmanın öneminin farkında olmalarına karşın özellikle sosyal ortamlardaki Türkçe konuşma ve pratik yapma imkanlarını da kullanmadıkları görülmektedir.

Yağli tip dağitim transformatörlerin doğrusal olmayan dinamik termal modellemesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2010 Diğer
Transformatörler, enerji taşıma ve dağıtım sistemleri ile ilgili yatırımın en büyük bölümünü oluşturuyorlar ve onlarda meydana gelen problemler büyük ekonomik kayıplara yol açabilmektedirler. Bu gerçekler dikkate alınarak Elektrik Sistemlerini daha ekonomik ve güvenilir bir şekilde çalıştırmak gerekir. Buna göre, transformatörlerin izolasyon koşulları, faydalı çalışma ömürleri, ve yüklenebilme kapasiteleri iyice bilinmelidir. Transformatörlerin faydalı ömürlerindeki etken en önemli parametre izolasyonun hızlı yaşlanmasına neden olan izolasyonun sıcaklık seviyesidir. Yağlı tip transformatörlerde sıcaklığın değişimi bir üstel denklemle açıklanmıştır. Bu denklemde sistemin zaman sabiti esas alınarak, eşdeğer devrenin zaman sabiti, termal kapasitas ve termal direncin çarpımına eşittir. Bu çalışmada yağlı trafoların üst yağ sıcaklığına doğrusal olmayan dinamik bir model sunulmuştur. Bu model de transformatörde kullanılan iletken malzemenin termal özellikleri ve yağın doğrusal olmayan parametreleri dikkate alınmıştır. Model Yağlı tip transformatörlere deneysel çalışmalarla doğrulanmıştır.

Yahudi hukukunda boşanma ve aguna problemi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Aile kurma ve evlilik Yahudilikte çok önemli bir konudur. Evliliklerin çoğu başarılı olmakla beraber bazıları belli problemlerle karşılaşmakta ve evlililiğin sonlandırılmasına yani boşanmaya gelip dayanmaktadır. Yahudiliğin ana dini metni Tanah hem evlilik hem de boşanma için ana kuralları koymuştur. Yahudi hukukuna göre boşama yetkisine sahip yegane kişi kocadır. Geleneksel Yahudi boşanma sürecinde kadının rolü kocanın iradesine bağlıdır. Bazı durumlarda koca eşini terk edip ona karşı sorumluluklarını yerine getirmezken öte yandan onu boşamaya da yanaşmaz. Bu durumlarda kadın evlilik içerisinde hapsolmuş gibidir. Bir yandan kocası onu terk ettiği için aile hayatını devam ettiremeyen kadın, öte yandan kocası onu boşamayı reddettiği için mevcut evliliğini sonlandıramaz. Bu durumdaki kadın aguna olarak isimlendirilir. Yahudi aile hukukunda aguna çok hassas ve karmaşık bir konudur. Bu tez Yahudi geleneğinde evlilik ve boşanma hakkında giriş mahiyetinde kısa bilgiler verdikten sonra aguna problemi üzerine yoğunlaşmaktadır. Aguna durumunun olumsuz etkilerinden kadını korumak için Yahudi bilim insanları tarafından ortaya konan çalışmalar vardır. Bu tezin temel amacı Yahudilik çerçevesinde aguna probleminin çözümü için öne sürülen görüşler arasında karşılaştırmalı bir araştırma yapmaktır.

Yahya b. Ebi'l-Hayr el-İmrani'nin Zeydileri eleştirisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Kelam Bilim Dalı
Yahya b. Ebi'l-Hayr El-İmrâni'nin Zeydîleri Eleştirisi başlıklı tez çalışmasında, 6./12. yüzyılda Yemen'de yaşayan Yahya b. Ebi'l-Hayr El-İmrânî'nin el-İntisar fi reddi ale'l-Mutezileti'l-Kaderiyyeti'l-eşrar adlı eseri bağlamında Zeydîleri eleştirdiği hususlar genel olarak incelenmektedir. Tezimiz giriş, iki bölüm ve sonuçtan oluşmakta olup, girişte tez çalışmamızın ana konusu, önemi, kapsamı, amacı, yöntemi ve istifade edilen temel kaynaklara ilişkin bilgiler verdik. Birinci bölümde İmrânî'nin içinde yaşadığı sosyo-politik, dini-mezhebi ortam, hayatı, ilim tahsili ve hocaları, öğrencileri, eserleri konu edilmiştir. İmrânî'nin yaşadığı dönemde siyasi ortam bağlamında Yemen'deki yerel devletler ve birbirleriyle ilişkilerine yer verilmiş, mezhebi ortam bağlamında bu dönemdeki fıkhî ve itikadi mezhepler, onların kendi içlerindeki durum ve birbirleriyle ilişkileri genel olarak ele alınmıştır. Sonra El-İntisâr fi reddi ale'l-Mutezileti'l-Kaderiyyeti'l-Eşrar eseri hakkında detaylı bilgiler vermeye çalıştık. Daha sonra da İmrânî ve mensubu olduğu Ehl-i Hadis-Hanbeli mezhebinin benimsediği temel itikadî fikirleri/inançları bizzat yazarın kendi eserinden takdim etmeye ve bu konularda ortaya çıkan meselelerin çözümünde müracaat ettikleri ana delilleri/bilgi kaynaklarını açıklamaya çalıştık. Bu şekilde okuyucunun, İmrânî'nin ikinci bölümde betimlenen eleştirilerini daha sağlıklı değerlendirebileceğini düşünmekteyiz. Araştırmamızın temel konusunu teşkil eden ikinci bölümde ise, İmranî'nin el-İntisar adlı eseri bağlamında Zeydileri eleştirdiği temel konular ve bunları nasıl gerekçelendirdiği hususu incelenmiştir. Bununla birlikte yeri geldikçe İmrânî'nin bu eserde muhalifi Zeydî kâdî Ca'fer b. Ahmed'e atfettiği ifade ve fikirler imkan nisbetinde onun ed-Dâmiğ adlı eserinden de kontrol edilerek herhangi bir farklılık olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Burada iki tarafın birbirlerine hakaret amaçlı yönelttikleri Haşeviyye, Kaderiyye isimlendirmeleri, Marifetullah, Allah'ın sıfatları, salah, aslah, ivaz, Allah'ın ve insanın fiilleri, Allah'ın iradesi, hidayeti ve saptırması, kaza, kader, İsrâ, Mi'rac, kabir azabı, cin, iblis, deccal, imâmet ve hilafet konularına ve bu konulardaki karşılıklı eleştirilere yer verilmiştir. Sonuç kısmında da elde edilen bulgular çerçevesinde bir özet ve değerlendirme yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: İslam, Yemen, Yahya b. Ebil'-Hayr El-İmrânî, Hanbeli, Zeydi, İsmaili, Kaderiyye, Haşeviyye, Mutezile, Eş'ari.

Yakalama tekrar yakalama yöntemlerinin karşılaştırılması ve engelli prevelansının araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Anakütlenin tamamı ayrıntılarıyla incelenmek istendiğinde hem çok zaman hem de çok büyük bütçeler gerektirdiğinden tam sayım yapmak imkânsız hale gelebilmektedir. Bu nedenle tam sayımın imkânsızlığından kaçınmak için üzerinde araştırma yapılacak anakütle, örnekleme yöntemleri kullanılarak en iyi şekilde temsil edilebilir. Bir anakütlenin büyüklüğünü tahmin etmede kullanılan istatistiksel yöntemlerden birisi de Yakalama-Tekrar Yakalama yöntemidir. Yakalama-Tekrar Yakalama analiz yöntemleri bir anakütlede birimlerin sayısı bilinmediğinde anakütle büyüklüğünü tahmin etmek için uygulanır. Bu tez çalışmasında iki kaynak Yakalama Tekrar Yakalama yöntemlerinden Lincoln – Petersen, Chapman ve Bailey yöntemlerininin örnekleme büyüklüğüne göre performansları incelenmiş ve Uludağ Üniversitesi öğrencilerinde en az bir engelli birey içeren çekirdek ve geniş ailelerin sayısı tahmin edilmiştir. Çekirdek ve geniş ailelerde en az bir engelli birey bulunan aile sayısı için yapılan tahmin, çalışma anakütlesine oranlanarak Türkiye için en az bir engelli bireyin olduğu çekirdek ve geniş aile oranının tahmin edilmesi amaçlanmıştır. Yöntemsel karşılaştırma kısmından varılan sonuç, iki kaynaklı yakalama ve tekrar yakalama yöntemleriyle çalışıldığı durumunda birinci ve ikinci örneklemde küçük örneklemlerle çalışıldığında Lincoln – Petersen yönteminin Chapman ve Bailey yöntemlerinin tahmin sonuçlarına göre daha güvenilir sonuçlar verdiği yönündedir. Birinci örneklemin büyük ve ikinci örneklem küçük olması durumunda ise Chapman ve Bailey yöntemlerinin, Lincoln – Petersen yönteminden daha iyi tahmin sonuçlar verdiği belirlenmiştir. İki örneklem de büyük olduğu durumlarda ise üç yöntemde tahmin perfomansının iyi olduğu görülmüştür. Uygulama kısmından varılan sonuç ise Türkiye'de en az bir engelli birime sahip olan çekirdek aile oranı 0.017 ile 0.022 arasında, geniş aile oranı ise 0.120 ile 0.128 arasında değişmektedir.

Yakın alan iletişimi için sadakat uygulamaları platformunun geliştirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2013 Diğer
Yakın Alan İletişimi, ISO14443 Kimlik Kartları - Temassız Akıllı Kartlar ve FeliCa standartlarına dayalı, iki elektronik cihazın kolay, basit ve güvenli haberleşmesini sağlayan kısa mesafe kablosuz iletişim teknolojisidir. NFC teknolojisi, yüksek frekansta (13.56 MHz) ve düşük bant genişliğinde (en çok 424 Hertz) güvenli bir arayüz üzerinden veri haberleşmesini sağlamaktadır. İki NFC uyumlu cihazın birbirine yaklaştırılması ile gerçekleşen NFC iletişimi, fiziksel güvenlik unsurlarını da barındırmaktadır. Sadakat, firmaların müşterilerini kendilerine bağlı ve hatta bağımlı hale getirmek için uyguladığı, kullanıcıların ise bu bağlılıktan daha fazla getiri elde etmeleri neticesinde razı olduğu bir ilişki türüdür. Firmalar sadakat konusundaki işlemleri günümüzde temaslı kartlar vasıtası ile takip etmekte, bu ise kullanıcılar açısından pek çok kartın idame edilmesi, firmalar açısından ise sınırlı bilgi işleme gibi sıkıntılara neden olmaktadır. Banka üzerinden ödeme işlemleri de yine günümüzde genel olarak kartlar ile takip edilmektedir. Bu çalışma, sadakat kartlarının, NFC teknolojisi ile zenginleşmiş akıllı telefonlar üzerinde gerçekleştirilmesini içermektedir. Bu sayede NFC özellikli akıllı telefona sahip olacak kişilerin diledikleri kadar sadakat kartını telefon üzerine yükleyerek, kart kullanımı ile yaşanan sıkıntıların ortadan kalkması yanında pek çok ek avantajı da beraberinde getirecektir. Çalışma kapsamında önce modelleme gerçekleştirilmiş, daha sonra da önerilen modelin test edilmesine olanak sağlamak üzere prototip geliştirilmiştir. Model sayesinde, mobil telefon üzerinde yüklü bulunan ön ödemeli kart ya da kredi kartı kullanarak yapılan alışverişlerin hemen sonrasında, aynı telefonda mevcut olan sadakat uygulamaları tarafından kullanıcıya öneriler yapılmakta, önerilerin kullanıcılar tarafından benimsenmesi halinde ise bu durumdan bütün paydaşlar yararlanabilmektedirler.

Yakın bölge yer hareketlerinin çelik bir bina üzerindeki etkisinin incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Bu tez çalışmasında, faylara yakın böglelerde yer hareketlerinin çelik yapılar üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Çelik yapıların uzak fay ve yakın fay yer hareketleri etkisi altındaki davranışı incelenmektedir. On bir yakın fay ve üç uzak fay yer hareketi kayıtları PEER veri bankasından tasarım ivme spektrumlarına uygun olacak bir şekilde, deprem büyüklüğü ve faya olan uzaklık dikkate alınarak seçilmiştir. SeismoMatch programı ile ölçeklendirme işlemleri tamamlandıktan sonra, analizde kullanılmak üzere yaklaşık on dört ölçeklenmiş kayıtlar elde edilmıştır. Bu ölçeklendirilmiş kayıtlar ve gerçek kayıtlarla birlikte, SAP2000 programında oluşturulan çelik yapının zaman tanım alanı analizinde kullanılmıştır. Hazırlanan bu çalışma, dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde yakın fay tanımı ve özellikleri ve yön etkisi anlatılmıştır. İkinci bölümde üç boyutlu modeli SAP2000 programında oluşturulmuş ve modeller analiz edilmiştir. Üçüncü bölümde, ölçeklendirilmiş ve ölçeklendirilmemiş kayıtların analiz sonuçları, maksimum ivme, hız ve yer değiştirme değerlerinin yanı sıra moment, kesme kuvvetleri ve normal kuvvetlerin maksimum değerlerinin grafikleri ile karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Dördüncü Bölümde, en önemli sonuçlar ve öneriler açıklanmıştır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar incelendiğinde, ölçeklendirilmemiş kayıtların analiz sonuçlarının ölçeklendirilmiş kayıtlara göre genellikle daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca uzak fay ve yakın fay yer hareketleri için elde edilen analiz sonuçları karşılaştırılarak, deprem yer hareketlerinin bina davranışı üzerindeki etkileri vurgulanmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Faya Yakın, Çelik Yapı, Ölçeklendirilmiş Deprem Kayıtları, Zaman Tanım Alanında Analiz

Yakın dönem Osmanlı Rum basını Neologos örneği (1873-1874)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
Bu çalışmada Osmanlı Devleti'nde yayınlanan ve önemli bir yere sahip olan Rumca yayınlanan Neologos'un 1873 ve 1874 yılları incelenmiştir. Tanzimat devrinin getirdiği yenilikler çerçevesinde, azınlıklara tanınacak eşit haklar üzerine yoğunlaşan gazete, milliyetçilik bilincinin gelişmesine yazdıkları aracılığıyla katkı sağlamaktadır. Haberleşmenin önem kazandığı bu dönemde hem Osmanlı hem de Yunan devletindeki basının gelişim süreci incelenmiş olup süreli yayınlardan örnekler bulunmaktadır. Çalışmada ayrıca bu dönemde Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu koşullara tanıklık eden Neologos'un yorumları ve çözüm önerileri de bulunmaktadır. Osmanlı Devleti'nde cereyan eden olaylar dışında, diğer ülkelerdeki gündemin de nabzı tutulmakta olup siyasi, idari, ekonomik ve kültürel haberlerin yer aldığı geniş bir içerik sunulmaktadır.

Yakın dönem Türkiye–Çin Halk Cumhuriyeti ticari ilişkilerinin analizi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Çin Halk Cumhuriyeti dünya nüfusunun beşte birini barındırarak dünyada en fazla nüfusa sahip ülkedir. Aynı zamanda ekonomik önder olma yolunda hızlı ilerlemektedir. 1978 yılında dışa açılma politikası izlemeye başlamış ve bu sayede hızlı bir ekonomik büyüme elde etmektedir. Çin Halk Cumhuriyeti 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütüne katılarak dış dünya ile daha serbest ticaret yapma olanağını sağlamıştır. Daha sonra gösterdiği ekonomik performansla bugün dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri haline gelmiştir. Günümüzde Çin Halk Cumhuriyeti'nde Türkiye'nin en önemli ticaret ortaklarından biri haline gelmiştir. Bu çalışmada Çin Halk Cumhuriyeti'nin ekonomik durumuna değinilerek yakın dönemdeki Türkiye ile olan ticari ilişkileri analiz edilerek, iki ülke ticari ilişkilerinin geleceğine yönelik yeni senaryoların üretilmesine çalışılmıştır. Bu ilişkilerde özellikle Bir Kuşak Bir Yol girişim projesi oldukça önemlidir ve ekonomik anlamda yeni fırsatlar yaratmıştır. Türkiye'de bu fırsatları değerlendiren ülkelerden birisidir. Anahtar Sözcükler: Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti, Ekonomik gelişim, Dış ticaret, Ticari savaş, Bir kuşak bir yol projesi

Yakın fay katsayılarının betonarme taşıyıcı sistemlerin deprem performansına ve maliyetine etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2014 Diğer
Türk Deprem Yönetmeliği'nde ('Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik', DBYBHY2007) birinci derece deprem bölgeleri, depremde oluşacak yer ivmesinin en yüksek olarak kabul edildiği bölgelerdir. Ancak bu bölgelerde bulunan binaların tasarımlarında, faya olan yakınlıkları arasında herhangi bir fark gözetilmeksizin aynı tasarım ivme spektrumu kullanılmaktadır. Halbuki faya genellikle 15 km'den yakın bölgelerdeki deprem kayıtlarına ait ivme spektrumlarından gözlenen olgu, genellikle faya daha yakın olan kayıtlar için oluşturulan ivme spektrumlarının daha büyük olduğudur. Bir Amerikan Deprem Yönetmeliği olan UBC97'de (Uniform Building Code, 1997) ise, büyük deprem üretme kapasitesi olan faylar söz konusu olduğu durumlarda, tasarım ivme spektrumu yakın-fay katsayıları kullanılarak faya olan en yakın mesafeye bağlı olarak büyütülmektedir. Bu katsayıların kullanılması ile büyütülen tasarım ivme spektrumunun kullanılması, esasen yapıların taşıyıcı sistemlerinin daha büyük deprem kuvvetlerine göre tasarlanması anlamına gelmektedir. Bu durumda maliyetin artması, buna karşılık deprem performansının da daha yüksek olması beklenmektedir. Ancak, bu maliyet artışının mertebesi ve buna karşılık deprem performansındaki olası artışın değerlendirilmesi, yakın-fay katsayılarının kullanılmasının gerekliliği ve yeterliliği hakkında bir değerlendirme yapılabilmesi için önemlidir. Bu sebeple, bu çalışmada UBC97'de tanımlanan yakın-fay katsayılarının bina türü yapıların betonarme taşıyıcı sistemlerinin maliyetine ve deprem performansına olan etkileri araştırılacaktır. Bu amaçla, farklı kat sayısına sahip (2, 5, 10 ve 15 katlı) prototip binalar yakın-fay katsayıları ile büyütülmüş (faya olan r = 2,5,10 ve 15 km mesafeler için) ve büyütülmemiş tasarım ivme spektrumları kullanılarak tasarlanacak ve her iki şekilde de tasarımı yapılmış olan betonarme taşıyıcı sistemlerin maliyet karşılaştırmaları yapılmıştır. Son olarak, tasarımı yapılan taşıyıcı sistemler yakın-fay ve uzak-fay türü tarihi deprem kayıtlarına maruz bırakılarak deprem performansları karşılaştırılmıştır. Bu tezin sonucu olarak faya daha yakın olan binalar daha büyük bir maliyete sahiptir, aynı anda depreme karşı daha dayanıklı olduğu gösterilmiştir.

Yakın ve uzak benzerleri ışığında M.Ö 6.-5. yüzyıl Milyas boyalı mezar odaları (Kızılbel, Müğren ve Karaburun II)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Anadolu'nun güneybatısındaki Teke Yarımadası'nda yer alan Milyas Elmalı vadisi ve ötelerine uzanır ve antik coğrafyada Likya, Kabalia ve Pisidia gibi komşularla çevrilmektedir. 1970'li yıllardan itibaren yapılan kazılarla ortaya çıkarılan tümülüslerden üçü M. J. Mellink ve ekibi tarafından incelenmiştir. Kızılbel, Müğren ve Karaburun II adlarıyla anılan bu üç örnekte bulunan resimler büyük bir çeşitlilik göstermektedir ancak Müğren'de mimari resim anlayışı hakimken Kızılbel ve Karaburun II'de ise figüratif resimler söz konusudur. Mügren, bir ev formu taklit edilip resim ve heykellerle bezenmiş bir mekan olarak ev atmosferiyle gömme alanını birleştirerek ölü evi örneğine denk düşmektedir. Bununla birlikte, Kızılbel ve Karaburun II'de ikonografik ve tematik konuları içeren duvar resimlerinin ortak amacının mezar sahibini yüceltmek olduğu görülmektedir. Son olarak, Milyas'ta ortaya çıkarılan bu üç mezar odasının hem Anadolu'da (Lidya ve Frigya) hem de Batı Akdeniz'de (Etrürya) karşılaştığımız örneklerle yapısal, stilistik ve ikonografik benzerlik gösterdiği görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Milyas, Boyalı Mezar Odaları, Tümülüs, Ölü Gömme Gelenekleri.

Yaklaşık sıfır enerjili binaların (nSEB) Türkiye'de uygulanabilirliği üzerine bir inceleme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Günümüzde teknolojik gelişmeler ve nüfus artışı ile birlikte enerjiye olan talep gittikçe artmaktadır. Fosil tabanlı enerji kaynaklarınıntükenmek üzere oluşu ve neden olduğu çevresel sorunlar özellikle bina sektöründe,bu enerji kaynaklarının kullanımının azaltılmasını zorunlu kılmıştır. Binalarda enerji tüketimlerinin azaltılmasına yönelik birçok yasal düzenleme mevcuttur. Bu düzenlemeler içerisinde yer alan nZEBs (Yaklaşık Sıfır Enerjili Binalar) konsepti,daha çok yeni binalara uygulanmaktadır. Ancak gelecek yıllardakibina stoğununun önemli bir bölümünü mevcut binaların oluşturacağı düşünüldüğünde bu binaların enerji tüketimlerinin azaltılmasıson derece önemlidir. Bu çalışma için Ankara'da konumlanan bir TOKİ konutu örnek bina olarak seçilmiştir. Seçilen binaya uygulanan nZEB tasarım stratejileri, dünyada nZEB olarak tanımlanmış örnek binaların analizi yapılarak belirlenmiştir. Tasarım stratejileri belirlendikten sonra seçilen referans bina modeli üzerinde, DesignBuilder enerji simülasyon programı kullanılarak gerekli kriterler hesaplanmıştır. Uygulama çalışmasında, seçilen TOKİ binasındaki bir daire ele alınmıştır. Daire içerisinde yıkmadan değiştirilebilecek tasarım stratejilerine odaklanılmış ve cam sistemleri, ısı yalıtım kalınlığı ve duvar yüzeylerine fotovoltaik panel uygulanmasıyla elde edilebilecek verim hesaplanmıştır. Toplam 108 senaryo simüle edilmiştir. Her bir senaryonun referans senaryoya oranla nZEB'e ne kadar yaklaşabildiği gözlenmiştir. Elde edilen sonuçlar incelendiğinde referans senaryoya (referans bina) kıyasla toplam enerji tüketiminde yaklaşık 15-18 kWh/m2ile %3-%4 arasında bir azalma fark edilmiştir

Yalın yönetim olgusu üzerine bir inceleme :Gabon'da birlojistik firma uygulama örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Üretim Yönetimi ve Endüstri İşletmeciliği Bilim Dalı
Günümüzde şirketler müşterilerini tatmin etmek adına onlara en iyi hizmeti en iyi zamanda ve en iyi kalitede sunmakla taahütlüdürler. Ürün kalitesi olarak düşünüldüğünde acele eden bir müşteri davranışı değiştiğinde buna uygun bir iş stratejisi yönetimini geliştirmek oldukça önemlidir. Böylece iş alanına zayıf veya yalın bir yönetim gelir. Bizim tezimin konusu tabii ki yönetim konseptine sahip Yalın yönetim kavramı ile ilgilidir, bu da bir şirketin atıkları ortadan kaldırma ve müşteriye değer katma tutumu anlamına gelmektedir. Uygulamamızı Gabonda bulunan « Bolloré Afrika Lojistik » bir lojistik ş,rketinde yaptık. Bizim analizimiz uluslararası pazarda düşen petrol fiyatları ve bununla birlikte ortaya çıkan petrol krizini içeriyor. Bolloré bir petrol lojistik şirketi olarak bunun gibi petrol sanayinde ortaya çıkan çeşitli problemlerle yüzleşmek zorunda kaldı. Şirkete çözümler bulabilmek için yalın işletme tekniği kullandık ve şirketin performansını ve işlev sistemini bu yol ile analiz ederek şirkete iş süreci analizi yoluyla iyileştirme önerileri yaptık. Anahtar kelimeler : Yalın yönetim, Bolloré Afrika Lojistik şirketi.

Yama giydirilmiş dalga kılavuzu (YGDK) teknolojisi ile X bandı bant geçiren filtre tasarımı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Diğer
Düzlemsel bant geçiren filtreler temel olarak herhangi bir RF / Mikrodalga cihazının önemli bir parçası olarak kabul edilir. İletişim ve radar sistemlerine yönelik artan talepler, daha yekpare ve hafif yapılardan üstün performans sağlayan ve diğer devrelerle kolayca entegre edilebilen filtreler gerektirir. Bu tezde, metal dalga kılavuzları ile mikroşerit yapıların özelliklerini birlikte taşıyan Yama Giydirilmiş Dalga Kılavuzu (YGDK) adı verilen yeni bir düzlemsel teknoloji ele alınmaktadır. Bu tezde Yama Giydirilmiş Dalga Kılavuzu teknolojisini ve Çentikli Taban Yapılar (ÇTY) kullanarak iki adet üçüncü dereceden yekpare filtre tasarladık. Her iki tasarım da mikroşerit teknolojisiyle geniş bant adaptasyonu sağlamak için YGDK-Micro şerit konik geçişi kullanılmıştır. Çalışmada X-bandı uygulaması için tasarlanmış bir Geniş Bant bant geçiren filtre tasarlanmıştır. Filtre, YGDK ve YGDK'nın hem üst hem de alt düzlemine yüklenen iki tip Çentikli Taban Yapılar (ÇTY) tarafından oluşturulmuş olup 10 GHz'de kesirli bant genişliği (FBW = 40%) şeklidedir. Üretim kolaylıkları nedeni ile ayrıca C-bandı bölgesinde çalışan 6.175 GHz' merkez frekansında 500 MHz bant genişliğine sahip ilk huzme genişliği (FBW = 8.3%) olan bir filtredir. YGDK'nın üst düzleminde YGDK ve 3-ÇTY hücreleri aracılığı ile oluşturulmuştur.