Thesis Search




SEARCH RESULTS

Debre-Arnavutluk'ta sağlık çalışanlarında kesici ve delici alet yaralanmaları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bu araştırma Arnavutluk Debre kentinde bulunan sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personellerinde kesici-delici alet yaralanmalarının (KDAY) sıklığını, kesici ve delici alet yaralanmalarına maruz kalma riskini ve nedenlerini belirleme amacıyla yürütülmüştür. Araştırma kesitsel tipte bir çalışmadır. Araştırmada örneklemeye gidilmeden, Debre'de bulunan kamu sağlık kuruluşlarında çalışan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 406 sağlık personeli araştırmaya dahil edilmiştir. Katılımcılara, 25 soruluk bir anket formu yüz yüze görüşerek uygulanmıştır. Sağlık çalışanlarının 294'ü (%72.4) hemşire, 48'i (%11.8) ebe, 39'u (%9.6) doktor, 16'sı (%3.9) laborant ve 9'u (%2.7) temizlik personelidir. Katılımcıların ortalama yaşı 44.09 10.17 (min: 24.0-max: 67.0) saptanmıştır. 325 kişi (%80.0) cerrahi/girişimsel işlerin yapıldığı bölümlerde ve 81 kişi (%20.0) cerrahi/girişimsel işlerin yapılmadığı bölümlerde çalışmaktadır. Katılımcıların 224'ü (%55.2) meslek hayatları boyunca en az bir kez KDAY yaşadıklarını belirtirken, 138'i (%34) son 1 yıl içerisinde mesleki uygulamaları sırasında KDAY yaşadığını ifade etmiştir. En sık KDAY hemşirelerde, vardiyalı çalışanlarda ve işyerinde güvenli çalışma ile ilgili eğitim almayan sağlık personelinde görüldüğü tespit edilmiştir. Sağlık yöneticileri sağlık hizmeti veren tüm kuruluşlarda, çalışan sağlığı birimlerinin kurulmasına öncülük etmeli, tüm personelin düzenli ve sürekli mesleki sağlık ve güvenlik eğitimleri almasını ve mümkün olan tüm hastalıklara karşı bağışık hale gelmelerini sağlamalıdır. Anahtar kelimeler: Sağlık çalışanlar, Kesici-Delici Alet Yaralanması (KDAY), Önlemler, Debre.

Debugging remote services developed on cloud systems

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2018 Bilgisayar Mühendisliği Bilim Dalı
Bulut tabanlı geliştirme platformları, bulut hizmetleri daha kullanılabilir hale geldikçe ve bu platformların performansı arttıkça daha yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bulut tabanlı bir geliştirme platformu geliştirmede en önemli konulardan biri, geliştiricilerin kodlarını bir IDE geliştirme oturumunda gerçekleştirecekleri kadar verimli ve etkili bir şekilde hata ayıklamalarını sağlamaktır. Özellikle bir uzaktan hizmetin geliştirilmesi gerçekleştiriliyorsa, hata ayıklama istemcisi ve gerçek kodu çalıştıran sunucunun ayrı olması, normal bir hata ayıklama oturumunda bulunmayan birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu çalışmada, uzaktan hata ayıklamada ortaya çıkabilecek sorunlar ile başa çıkmak için bir kaydet/tekrarla yaklaşımı önerilmektedir. Normal bir hata ayıklayıcısında geliştirici, hatanın yerini bulmak için hata günlüklerini kontrol etmelidir. Bu çalışmada önerilen hata ayıklayıcısı ile kod geliştiricilerin hata yerini keşfetmelerini kolaylaştıran bir sistem tasarlanmıştır. Önerilen sistemde sunulan kullanıcı arayüzünü kullanarak, geliştiriciler hataları çözebilir ve değişikliklerin hataları düzeltip düzeltmediğini kontrol etmek için çalıştırılan web servislerinin kayıtlı girdileriyle hata oturumunu tekrarlayabilirler. Hata ayıklayıcıyı kullanırken, geliştirici tam kayıt seçeneğini seçerse tüm değişken değerlerini ve web servislerinin girdilerini kaydeder. Böylece geliştirici önceki kayıtların listesinden hatalı çalıştırmayı seçebilir ve kodun hatalarını ayıklayabilir/yeniden yürütebilir. Ardından geliştirici, mevcut kodun kaydedilen girdilerle hatalarını ayıklayabilir. Hata ayıklama oturumunda, veritabanı ve web servislerinin mevcut durumu kullanılarak satır satır çalıştırılacaktır. Önerilen sistemde geliştirici kesme noktaları kullanabilir. Böylece geliştiriciye sunulan devam et butonuna basılırsa, hata ayıklayıcı ilk kesme noktasına ulaşana kadar satır satır kod yürütmeye devam edecektir. Geliştirici ayrıca değişkenlerin eski değerlerini göstermek için tekrar oynatma düğmesini kullanabilir ve bunu yaparak geliştiricinin web hizmet kayıtlarını detaylıca incelemeden oluşan hatayı anlayabilmesi sağlanır. Çalışmada ayrıca, yaklaşımın mümkün olduğunca düşük bir iletişim ek maliyeti oluşturması için, yeni bir kayıt türü (minimum kayıt) önerilmektedir. Minimum kayıt hata ayıklayıcı değişken değerlerini sadece bir veritabanı sorgusu veya bir web servis çağrısı gibi harici veri erişimi için kaydeder. Web hizmeti hatasız çalışıyorsa, hata ayıklayıcı ekstra verileri kaydetmez. Hata ayıklayıcı, ilgili web hizmeti aykırı bir durum oluşturduğunda kayıt tipine göre ilgili değişken değerlerini kaydeder ve daha sonra uzak hizmetin hata ayıklamasını gerçekleştiren istemcide satır satır tekrar oynatılmasına olanak verir. Hata ayıklayıcı, adım adım , devam et ve geri adım düğmeleri gibi temel hata ayıklayıcı özelliklerini de içerir. Geri adım özellikleri sadece tam kayıt seçeneği ile çalışır. Bu tür

Decentralization and poverty reduction: An assessment of devolved government in Kenya (2010-2015)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2017 Ekonomik Kalkınma ve Büyüme Bilim Dalı
Kenya, ademi merkeziyetçiliği merkezileşmeye tercih etmeyi seçen, giderek artan sayıdaki ülkelere katılan en yeni ülkedir. Sömürge rejimi de dahil olmak üzere önceki rejimler, Kenya'da belirli bir ademi merkeziyetçilik seviyesine geçmeye çalışmışlardır. Bununla birlikte, bunlar esas olarak merkezi hükümet faaliyetlerini yoğunlaştıracak, ancak toplulukları yalnız başına yetkili kılmak için değildi. 27 Ağustos 2010'da yeni anayasanın yayımlanmasından ve 2013 yılındaki genel seçimlerden sonra yönetim sisteminin devredilmesini müteakiben, ülke ademi merkeziyetçilik sürecinde, dünya çapında en hızlı ve en iddialı ademi merkeziyetçilik sürecini başlatmıştır. Devredilmiş yönetimin uygulanmasından bu yana kaydedilen ilerlemeyi değerlendirmek için iki adet test uyguladım: en yoksul ve daha az yoksul olan eyaletler arasındaki ekonomik yakınsamanın varlığının olasılığı ve eyalet hükümetlerinin bütçe uygulama sürecinin elit grupların genel halktan daha fazla yararlanabileceği projeleri destekleyip desteklememeleri olasılığı. Analitik sonuçlar, ekonomik yakınsamanın varlığını ve elit grupları ele geçirme düzeyinin önemsiz olduğunu göstermektedir. Yine de, yetki devri devretmeyi yetkili kılmanın Kenya'da başarılı veya başarısız olduğunu söylemek için henüz erkendir. Olumlu sonuçların yanı sıra olumsuz sonuçların da erken belirtileri vardır. Ancak, eski sistemdeki aksaklıklar, artan tekrarlanan harcamalar, nitelikli işgücü eksikliği, yolsuzluk vakalarının bildirilmesi ve aktif yerel katılım eksikliği gibi zorluklar, yeni yönetim sisteminde kaydedilen ilerlemeyi güçsüzleştiriyor gibi görülebilir. Bu zorluklara rağmen, güçlü anayasal destek, canlı sivil toplum ve ülkenin demokratik siyasi yapısı, yetki devridevrimin Kenya'da başarılı olması için fırsatlar sunmaktadır. Ve hepsi de yerel yönetimlerin engelleri nasıl en aza indirecekleri ve Kenya'daki ademi merkeziyetçiliğin sonuçlarını ve ülkede yaygın olan yoksulluk ve eşitsizlik düzeylerini azaltmada oynayabilecekleri rolü belirleyecek fırsatları en üst düzeye çıkarma konularıyla ilgilidir.

Decentralized Kalman filter approach for multi-sensor multi-target tracking problems

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2016 Elektronik Bilim Dalı
Doğru pozisyon ve hedeflerin sayısı hava trafik kontrol ve füze savunması için çok önemli bilgilerdir. Bu çalışma, çoklu sensorlü çoklu hedef takibi sistemlerindeki veri füzyonu ve durum tahmini problemlerı için dağıtık Kalman Filtreleme Algoritması sunmaktadır. Problem, radar olarak her biri kendi veri işleme birimine sahip aktif sensörlerin hedef alanını gözlemlemesini esas almaktadır. Bu durumda her bir sistemin iz sayısı olacaktır. Çalışmada önerilen dağıtık Kalman Filtresi, başta füze sistemleri olmak üzere savunma sistemlerinde hareketli hedeflerin farklı sensörlerle izlerini kestirmek ve farklı hedefleri ayrıd etmek için kullanmaktır. Önerilen teknik, çoklu sensör sisteminden gelen verileri işleyen iki aşamalı veri işleme yaklaşımını içermektedir. İlk aşamada, her yerel işlemci kendi verilerini ve standart Kalman filtresi ise en iyi kestirimi yapmak için kullanılmaktadır. Sonraki aşamada bu kestirimler en iyi küresel bir kestirimi yapmak amacıyla dağıtık işlem modunda elde edilir. Bu çalışmada iki radar sistemi iki yerel Kalman filtresi ile uçakların pozisyonunu kestirmek amacıyla kullanılmakta, ardından bu kestirimler merkez işlemciye iletilmektedir. Merkez işlemci doğrulama maksadıyla bu bilgileri birleştirip küresel bir kestirim üretmektedir. Önerilen model uygulama olarak dört senaryo üzerinde test edildi. İlk senaryoda, tek bir hedef iki sensor tarafından izlenirken, ikincisinde, iki hedeften oluşan uzay herhangi bir sensor tarafından izlenmekte, üçüncüsünde, iki hedefin de herhangi bir sensor tarafından aynı anda izlenmesi, son olarak ise iki sensörden her birinin toplam üç hedeften herhangi ikisini izlediği senaryo göz önüne alınmıştır. Önerilen tekniğin performansı hata kovaryans matrisi kullanılarak değerlendirildi ve yüksek doğruluk ve optimal kestirim elde edildi. Uygulama sonuçları önerilen tekniğin yeteneğinin, yerel sensörlerce belirlenen ortak hedeflerin merkezi sistem tarafından ayırd edilebildiğini göstermiştir.

Dede Korkut Destanı örneğinde eski Türklerde din, toplum ve kadın

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Din Sosyolojisi Bilim Dalı
Türk tarihini ve kültürünü, onun sahip olduğu değerleri yansıtan destanlardan bir de Kitab-ı Dede Korkut destanıdır. Destan birbirinden bağımsız konuya sahip, olayların birbirinden müstakil bir şekilde meydana geldiği ve geliştiği on iki hikayeden müteşekkildir. Bu çalşma giriş ve iki ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmanın konusu, amacı, önemi, yöntemi, kapsam ve sınırlılıklarından söz edilmektedir. Birinci bölümde Dede Korkut Destanı ve eski Türk topluluklarından olan Sakalar hakkında malumatlara ve Hunlar, Göktürkler, Oğuzların tarihi ile ilgili özet niteliğinde bilgilere de yer verilmekte ve destanın coğrafyası konusuna değinilmektedir. İkinci bölümde ise destanda yer alan hikayelerden örnekler verilerek Türklerin dini inançları, ritüelleri, gelenekleri, toplum yapıları, değerleri, toplumda mevcut olan kadın algısı, Şamanizm ve Tengricilik hakkında bilgiler sunulmakta ve aynı zamanda destanda mevcut olan İslami unsurlardan behsedilmektedir. Çalışmada biri Dresden diğeri Vatikan olmakla iki nüshası bulunan Kitab-ı Dede Korkut destanının Dresden nüshasında bulunan hikayeler esas alınmış ve dokümantasyon tekniği kullanılmıştır. Azerbaycan'da destanın metni üzerine yapılan çılışmalardan Hamit Araslı ve Şamil Cemşidov'un, Türk araştırmacılardan ise Orhan Şaik Gökyay ve Muharrem Ergin'in Dede Korkut Hikayelerindeki metinlerden yararlanılmıştır.

Deep neural network (DNN) based multilingual speaker age estimation

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2021 Diğer
Finans, perakende ve diğer sektörler için çevrimiçi faaliyetlerin çarpıcı bir şekilde büyümesiyle birlikte, internet kullanıcılarının uzaktan profillenmesi çok önemli bir gereklilik haline geldi. Konuşmacı yaşı tahmini, özellikle uzak kullanıcılar için bu ihtiyacın etkin bir şekilde ele alınmasına büyük ölçüde yardımcı olabilir. Konuşmacı yaş tahmini, konuşmayı kullanarak yaş sınıflarını ve ya gerçek yaş değerlerini tahmin etmek olarak tanımlanabilir. En önemlisi, çocuklar internetteki grafik ve şiddet barındıran içeriklere genellikle fark edilmeden eriştikleri için, çocukların korunmasında konuşmacı yaşı tahmin sistemleri kullanılabilir. Bu çalışmada, farklı sınıflandırma ve öznitelik çıkarma teknikleri konuşmadan yaş sınıflandırma ve regresyon problemleri için kullanılmıştır. Bu özniteliklerin çoğu, konuşmacı yaşı tahmini için daha önce kullanılmamıştır. Parabolik filtre mel frekansı kepstral katsayısı (PFMFKK), mel frekansı kepstral katsayılarında (MFKK) filtre bankalarının (bant geçiren filtre dizisinin) şeklini değiştirerek yeni bir öznitelik çıkarma yöntemi olarak önerilmiştir. PFMFKK, uyarlanmış tüm öznitelik setlerine kıyasla kadın ve erkek veritabanları için olasılıksal doğrusal ayrım analizi (ODAA, PLDA) sınıflandırıcısı ile en iyi performansı sunmuştur. Ayrıca diğer sınıflandırıcılarla da karşılaştırılabilir sonuçlar vermiştir. Konuşmacı tanıma için önerilen i-vektör ve x-vektör vektör gösterimleri de yaş tanıma problemine uygulanmıştır. Bu tezde ayrıca veri tabanları arasındaki dil ve ortam farklılığının yaş tanıma performansı üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu amaçla Türkçe, Almanca ve İngilizce üç farklı veri tabanı kullanılmıştır. Bu veri tabanlarının hedef dilleri ile birlikte toplandıkları ortamlar/geri plan gürültü oranları da birbirinden oldukça farklıdır. Deneysel sonuçlar, çok dilli eğitim senaryosunun, tek dilli senaryoya göre yaş tahmini performansını çok fazla etkilemediğini, ancak diller arası eğitim/test senaryosuna kıyasla performansı önemli ölçüde iyileştirdiğini göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Çok Dilli Eğitim, Derin Öğrenme, Konuşmacı Yaş Tahmini Öznitelik Füzyonu, Parabolik Filtre Bankası

Deep neural networks algorithms for acoustic drone detection

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
2010 yılında düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarında ilk ticari drone'nun tanıtılmasından bu yana endüstriyel, ticari ve kamu güvenliği gibi alanlarda bu araçların popülerliği artmaktadır. Bunun yanında Drone'ların kötü amaçlarla kullanıldığı, özelikle havaalanı, nükleer tesisi gibi yüksek güvenlik gerektiren yerlerde büyük zararlara yol açabildiği bilinmektedir. Sonuç olarak bu tür kritik alanlardaki izinsiz uçan drone ihlallerini tespit etmek ve gerekli uyarıları oluşturmak önemli bir gereksinimdir. Derin öğrenme modellerinin tasarım ve uygulamasındaki son teknolojik gelişmeler, bu modelleri konuşma, müzik, çevresel sesler ve görüntü tanıma gibi çeşitli klasik problemlerin çözümünde tekrar gündeme getirmiştir. Evrişimsel Sinir Ağları (CNN'ler) ve Tekrarlayan Sinir Ağları (RNN'ler) yaygın olarak kullanılan modelleridir. RNN'lerin doğal dil işleme uygulamaları gibi çeşitli sıra verileriyle ilgili görevlerde dikkate değer bir performans gösterdiği bilinmektedir. Öte yandan, evrişimsel modeller, bilgisayarlı görme görevleri için görüntü sınıflandırma ve nesne tanımada büyük başarı elde etmektedir. Bu tezin ana amacı akustik drone tespitinde güçlü ve verimli bir derin öğrenme modeli önermektir. Bu bağlamda drone seslerinin tanınması için toplanan veri setleri üzerinde hem RNN hem de CNN modelleri oluşturulmuştur. Bunun yanında akustik özelliklerin çıkarılmasında MFCC ve Mel-ölçekli filtre bankaları kullanılmıştır. Yapılan çeşitli denemelerle, Mel-ölçekli filtre bankası kullanan CNN modeli ile 32 KHz örnekleme oranında en iyi sınıflandırma performansı elde edilmiş ve gösterilmiştir. Anahtar Kelimeler: Derin öğrenme, Evrişimsel Sinir Ağları (CNN'ler), Tekrarlayan Sinir Ağları (RNN'ler), Akustik özellikleri, MFCC, Mel-ölçekli filtre bankaları

Defamation in Islamic law, Malaysian law, and Turkish law: A comparative study

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2021 Diğer
Hakaret, başkalarının itibar veya saygınlığını zedeleyebilecek nitelikteki açığa vurulmuş aşağılamadır. Şerefe karşı işlenen bu suçun ciddiyeti o kadar ağırdır ki; sadece İslam hukukunda değil, dünyadaki diğer tüm hukuk sistemlerinde ceza gerektiren bir suç olarak kabul edilmektedir. Bu tez; İslam, Malezya ve Türkiye'de hakaret suçunu oluşturan temel unsurları yöneten ilkelerin benzerliklerini ve farklılıklarını incelemeyi, analiz etmeyi ve karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Bu üç hukuk sisteminin, mukayeseli çalışmaya konu olan temel konuları şunları içermektedir: Hakaret suçuna yönelik hukuk veya yürürlükteki kanunların kaynaklarına ilişkin temel meseleler, hakaret tanımları, hakaretin kategorileri, hakaretin unsurları, hakaret suçunun işlenebileceği şekiller, hakaret suçuna yönelik var olan savunmalar, hakaret suçu cezaları ve ilgili üç hukuk sisteminde siber hakaret.

Defective fruits detection using deep convolutional networks

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
Görüntülerin sınıflandırılması ve tanınması, bilgisayarlı görmenin vazgeçilmez bir görevidir. Son yıllarda, bu görevler büyük ölçüde, derin sinir ağları (CNN'ler) tarafından yerine getirilmiş, bu güçlü tekniğe ilgi birçok alanda artmıştır.Çoğu veri kümesi, RGB görüntülerden oluşur ve bu görüntüler modifikasyon olmadan giriş görüntüleri olarak kullanılmaktadır. Bu tezde, esas olarak meyve hastalığı görüntülerinin sınıflandırılması ve tanınmasına odaklanılmıştır. Meyve tanıma giderek daha popüler bir araştırma konusu haline gelmesine rağmen, bilimsel ve teknik bir zorluk olmaya devam etmektedir. Meyve sınıflandırmalarının renk uzaylarının önemi de de tartışıldı ve incelendi.Modelimizde prensip olarak, bir giriş görüntüsü olarak üç renk uzayının birleşimi kullanıldı; diğer yandan, renk uzaylarının meyve sınıflandırma performansının doğruluğunu nasıl bir etkisi olabileceğini görmek için farklı tek renk uzaylarıyla analizler yapıldı. Dönüşümler temel olarak RGB görüntülerini HSV ve CIELAB renk uzaylarına dönüştürerek özetlenir.Sonuç olarak, RGB yi farklı renk alanlarına dönüştürmek öğrenme süreci üzerinde genel bir etkiye sahip olabilir.Bir CNN'nin girişi olarak çoklu renk uzayları kullanmak, bazen tek renkten daha iyi mükemmel sonuçlar vererek renk alanı sınıflandırma doğruluğunu önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Bu tezde, çalışmasında farklı yaklaşımlar da çalışılmış ve füzyon yaklaşımının performansı diğer yaklaşımlarla karşılaştırıldığında iyi çalışmıştır. Birleşme yaklaşımımız iyi çalıştı, Custom-CNN için %91.23 ve Alex-Net için %97.94, transfer öğrenimi için %84.20 ve klasik görüntü işleme yaklaşımı için %71.60.Bununla birlikte, çoklu renk aralığına izin veren bir model kullanmak, ön işleme aşamasının (her renk alanına dönüştürme) kendi başına büyük miktarda kaynak harcadığı için önemli miktarda zaman gerektirmektedir. Ancak, yeterli kaynak sağlanmışsa, ön işleme gerçek zamanlı olarak gerçekleştirilebilir.

Defending the boundaries: Understanding identity and the interpretation of events in Kosova vilayet between 1877-1880 through folk music

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2021 Sosyoloji Bilim Dalı
Bu çalışma, türküler merceğinden 1877-1880 yılları arasında Kosova Vilayeti'nde meydana gelen gelişmelerin yorumlanması ve kimliğin ele alınma şeklini incelemektedir. Türküler ve ozanlar, II. Dünya Savaşı öncesi Kosova toplumu gibi sözlü geleneğin egemen olduğu toplulukların önemli bir parçasıdır. Dolayısıyla türküler, sıradan insanların dünyasını anlamada ve gerçeği yorumlamalarında yeni bakış açıları sunma fırsatı sunar. Dolayısıyla türküler, bu kişilerin dünyayı yorumlama ve anlam oluşturma süreçlerinin anlaşılmasında alternatif veya en azından yardımcı bir kaynak olarak kabul edilebilir. Bu tez sadece şarkı sözlerine odaklanmakta ve onları bir metin olarak ele almaktadır. Bu nedenle, bu tez, şarkı sözlerinin anlatısal bir analizidir. Bu anlamda, şarkılarda sunulan metinlerin (şarkı sözleri) veya anlatıların bir anlatı ve edebi analizi yöntemi olarak yakın okumayı kullanılmıştır. Bu yaklaşım, türküler tarafından ortata konan yorum ve anlatım yoluyla Kosovalı-Arnavut kimliğinin ve bu dönemin sosyo-tarihsel ve siyasi süreçlerinin daha ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Bu bağlamda, bu çalışma bu konuyu üç araştırma sorusu üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Kimliğe ilişkin olarak şarkıların analizinden ortaya çıkan temalar, etnik kimlik ile dini kimliğin iç içe olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, Arnavut etnik kimliği ve İslami kimlik, hem kendi kendini tanımlamada hem de ötekinin tanımlanmasında İslam'a özel bir şekilde referansta bulunmaktadır. Ayrıca sonuçlara göre, komşu devletlerden toprakların kaybedilme tehlikesi, Arnavutların kendilerini savunmak için Gusinyeli Ali Paşa ve ulama önderliğine bir seferberliğin örgütlenmesine yol açmıştır. Bunun yanında Arnavutların bu seferberliğin sultan II. Abdülhamid ile istişare ve koordinasyonu içerisinde olduğu görülmektedir. Şarkıların analizinden ortaya çıkan bir diğer tema, bu organizasyonlarda önemli bir rol oynayan ve önemli bir sosyal etkiye sahip olan ana kişilikleri ve grupları tespit edilmesidir. Anahtar Kelimeler: Halk türküleri, Arnavut Kimliği, Prizren Birliği

Değer akış haritalama ve bir üretim işletmesinde uygulaması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Üretim Yönetimi ve Endüstri İşletmeciliği Bilim Dalı
Kısaltılmış ürün yaşam döngüsü, artan talepleriyle müşteriler, küreselleşme ve e-ticaret, daha hızlı bir biçimde tepki vermeleri ve daha kısa çevrim süreleri elde etmeleri için şirketler üzerinde yoğun bir baskı oluşturmuştur. Hızlı dönüşü sağlamanın yollarından biri de yeterli miktarda stok bulundurmaktır. Ancak, özellikle ürün eskimesi ya da zamanla talep görmez hale gelmesi durumu göz önüne alındığında, stoklama maliyetleri kolayca engel teşkil eder hale gelebilir. İşletim sistemini gereksiz fazlalıklardan arındırılmış, yalın ve yüksek performanslı hale getirerek, değişen müşteri taleplerine uyum sağlamak daha akıllıca bir yaklaşımdır. İhtiyaçtan doğan Yalın Üretim Metodolojisi, şirketlere sadece bir takım araçlar sunmakla kalmayıp, zorlu ve rekabetçi olan piyasada rekabetçi kalabilmek için yeni bir felsefe ve mücadele şansı sunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Yalın Üretim Metodolojisinin temel kavramlardan biri olan ve Değer Akış Haritalaması olarak bilinen kavramı inceleyip değerlendirmektir. Bu kavram, israfların tespiti vasıtasıyla sürece uzanan yolu, sirkülasyon süresini azaltma ve iyileştirme yollarını gösterir ki bu özelliklerinden ötürü Yalın sistemin temel prensibidir. Bu çalışmada öncelikle Yalın Sistemin tüm temel kavramlarına genel bir bakış sağlanmakta, ancak daha da önemlisi, Değer Akışı Haritalama yönteminin bir üretim ortamı içinde pratik olarak nasıl uygulandığı da gösterilmektedir. Yöntemin uygulanması, araba parçaları üreten ve bunları doğrudan Avrupa'nın en büyük orijinal otomotiv ekipman üreticilerinden (OEM) birine doğrudan tedarik eden orta ölçekte bir şirkette yapılmıştır. Seçili şirket tarafından yapılan ilk değerlendirme sırasında ve mevcut durum haritalama süreci boyunca en önemli imalat istatistikleri kaydedilmiş ve analiz edilmiştir. Bunlara ek olarak, yüksek stok seviyelerinin yanı sıra tüm değer akışının anahtar performans göstergesindeki (KPI) düşük çalışma zamanı, tespit edilen önemli problemlerden bazılarıdır. Tezin ikinci kısmı, yalın üretim teknikleri kullanılarak seçili değer akışı çerçevesinde israf kaynaklarının ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm önerileri sunmaktadır. Yapılan bu araştırmanın sonucunda, Değer Akışı Haritalaması uygulanarak, yalnızca israf kaynakları belirlenmemiş, aynı zamanda 5S ve SMED gibi yöntemlerin uygulanmasıyla da dikkate şayan süreç iyileştirmelerinin gerçekleştirilebileceği kanıtlanmıştır.

Değerler eğitimi bağlamında İslam'da adalet kavramı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Din Eğitimi Bilim Dalı
Yaşadığımız dönemde bütün maddi yaşam refaha ulaşmışken manevi değerlerimiz gün geçtikçe yaşantımızdaki yerini kaybetmektedir. Dünya ulaşım ve iletişim sebebiyle bir köye dönmüştür; ancak küreselleşme, ahlak ve insanlık açısından aynı gelişmeyi gösterememiştir. İnsanların birçoğu her şeyi maddi boyutuyla değerlendirmekte, manevi ve ahlaki değerlere önem vermeden kendi çıkar ve menfaatlerine göre davranmakta ve böylece başkalarına haksızlık ve zulüm yapmaktadır. Bu nedenle her yerde insanlar zalimlerin zulmünden feryat etmekte, adaletsizlik her alanda farklı yönlerden kendini göstermekte ve mazlumlar adalet istemektedirler. Bundan dolayı bireysel ve toplumsal açıdan en önemli değer olan adalet değerinin kazandırılması için ailede, okulda ve toplumda sağlıklı bir adalet değerinin öğretimine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada, önce değerler eğitimi ve adalet kavramları incelenmiştir. Daha sonra adalet değerinin çocuklara ve gençlere etkili bir şekilde kazandırılabilmesi için, ailede, okulda ve toplumda, değerler eğitimi bağlamında adalet değeri öğretiminin yöntem, teknik ve ilkelerinden bahsedilmiştir. Son olarak, medyanın ve sanal âlemin, insanların eğitimine ve toplumun bilinçlenmesine ve yönlendirmesine ne kadar etkisi olduğunu belirleyip adalet değerini öğretmek ve yaymak için buralarda ne gibi faaliyetlerde bulunulması gerektiği açıklanmaya çalışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Değer eğitimi, din eğitimi, adalet, adalet öğretimi

Değişik heparin türevlerinin sıçanlarda deneysel ağrı ve inflamasyon modelleri üzerine etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Diğer
Çalışmamızda, sıçanlarda değişik heparin türevlerinin (heparin, enoksaparin ve bemiparin) akut ve kronik anti-inflamatuvar ve analjezik etkilerinin var olup olmadığını araştırdık. Çalışmamızda akut inflamasyon karragenin modeli, kronik inflamasyon koton-pellet granüloma testi, analjezik etki hot-plate ağrı modeli ile değerlendirildi. Akut inflamasyon ve ağrı çalışmalarında heparin (100-500-1000 Ü/kg), enoksaparin (100-200-400 Ü/kg) ve bemiparin (125-250-500 Ü/kg) dozlarında kullanıldı. Karragenin pençe ödemi modelinde, pençe hacimleri, iki ayak arasındaki ağırlık farkları ve histopatolojik olarak değerlendirildiğinde heparin (100-1000 Ü/kg) kontrol grubuna göre belirgin antiinflamatuvar etki göstermiştir (p?0.05). Bemiparin ise sadece düşük dozda (125 Ü/kg) 2. ve 3.saatte inflamasyonu azaltmış (p?0.05) ancak iki ayak arasındaki ağırlık farkı ve histopatolojik sonuçlar bunu desteklememiştir. Enoksaparin ise anlamlı antiinflamatuvar etki göstermemiştir. Koton-pellet granüloma testinde heparin (1000 Ü/kg) ve bemiparin (125 Ü/kg) belirgin antiproliferatif etkiler göstermiş. Hot-plate testinde, enoksaparin (100, 200 ve 400 Ü/kg) genel olarak tüm ölçümlerde anlamlı antinosiseptif etki gösterirken, heparin(tüm dozlarda) ve bemiparin (125 Ü/kg) ise sadece 30.dakikada belirgin antinosiseptif etki göstermişlerdir. Sonuç olarak, heparin ve bemiparin akut ve kronik antiinflamatuvar ve erken dönemde antinosiseptif etkiler göstermişlerdir. Akut antiinflamatuvar etkilerinin bazı nöromediyatörlerin (histamin, serotonin, kinin, prostaglandin vb, salınımı) ve aktive pıhtılaşma faktörlerinin inhibisyonuna bağlı olabileceğini, sergiledikleri kronik antiinflamatuvar etkilerinin ise bazı kronik inflamatuvar hastalıklar için olumlu bir özellik olduğunu düşünmekteyiz. Çalışmamızda, enoksaparinin sadece antinosiseptif etkiler göstermesi ise, bu etkilerinin farklı mekanizmalar üzerinden olabileceğini düşündürmüştür.

Değişim noktasının belirlenmesine parametrik olmayan bayesgil yaklaşım

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Bu tezde, Chib (1998) tarafından önerilen önsel Dirichlet prosesini kullanarak sonsal dağılımdan geçiş olasılıklarını üreten Markov yaklaşımının aksine, kontrol süreçlerinde değişim noktasını belirlemeye yönelik olarak yeni bir parametrik olmayan Bayesgil yaklaşım önerilmektedir. Karma modelde Bayesgil parametrik olmayan yaklaşım sonlu karışımdaki bileşenlerin sayısının belirlenmesi için otomatik bir araç olarak hizmet etmemesine rağmen, bu tezde açıklandığı gibi, Bayesgil parametrik olmayan karışım yanlış model önerir. Bu tezdeki önerilen yaklaşım da ise, değişim noktasını belirlemek için Dirichlet süreci önselini kullanarak parametrik olmayan Bayesgil tekniğin algoritması adım-adım açıklanmaktadır. Bu yaklaşım, yakın zamanda çalışacağımız çok değişkenli değişim noktasının belirlenmesi problemine genişletilecektir.

Değişken yatak katsayısı yöntemi ile kazıkların yatay yükler altında davranışının belirlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Yanal yüklere karşı kazıkların tasarlanması uzmanlık işi olup kapsamlı analizler gerektirir. Ancak, ön tasarım ya da küçük işler için, basit yöntemler kullanılabilir. Bu çalışmada, yanal yüklerle yüklenmiş tekil kazık ve kazık grupları incelenecektir. Bu işlem farklı yöntemler için yapılacak ve sonuçlar çeşitli kohezyonlu zeminler (sert ve yumuşak kil) ve kohezyonsuz zeminler (kum) için karşılaştırılacaktır. Bu çalışmada literatürde mevcut üç yöntem incelenmiştir: p-y yöntemi, Characteristic Load Method–CLM yöntemi ve Kumar (1993) ve Prakash ve Kumar (1996) tarafından önerilen khmax yöntemi. Bu çalışmanın amacı ise farklı yöntemlerle elde edilen yanal yüklü tekil kazık ve kazık gruplarının yük-ötelenme davranışlarını incelemek ve aynı zamanda geliştirilmiş khmax yöntemi ile ve ölçülen veriler ile birlikte karşılaştırmaktır. Bu yöntemlerinden hangisinin daha güvenilir sonuçlar verebileceğine yönelik bir tartışma sunulmuştur. Kullanılan yöntemlerin avantajları ve dezavantajları da tartışılmıştır.

Değişken yenilenebilir enerji penetrasyonu artışının Türkiye güç sistemine etkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Elektrik Elektronik Mühendisliği Bilim Dalı
Artan iklim değişikliği endişeleri, enerji arz güvenliği kaygıları, enerji tüketimindeki artışlar gibi nedenler ile enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı devletler tarafından benimsenmektedir. Böylece yenilenebilir kaynakların kurulu güce oranı her geçen gün artmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonuyla beraber modern güç sistemleri de büyük bir değişim içerisindedir. Bir güç sisteminin yüksek oranda değişken yenilenebilir ile başa çıkabilmesi için öncelikle sistemin esnek olması gerekmektedir. Arz ve talep tarafında olmak üzere bir şebekenin esnekliğini sağlamak ve arttırmak için çeşitli önlemler bulunmaktadır. Bu tez çalışmasında ilk olarak, yüksek yenilenebilir enerji oranına sahip ülkelerden örneklerle, güç sistemlerinin esneklik gereksinimleri, esneklik sağlama yöntemleri ve şebeke yönetmeliklerinde gerekli değişimler sunulmuştur. İkinci olarak, iletim seviyesine bağlı yüksek yenilenebilir enerji penetrasyonunun güç sisteminin frekans ve gerilimine etkisi, DIgSILENT PowerFactory yazılımı ile analiz edilmiştir. Bu bağlamda yazılıma ait küçük bir iletim sistemi üzerinde daha sonra ise IEEE'nin 118 baralı test sisteminde oluşturulan senaryolar kapsamında analizler yapılmıştır. Senaryolardan alınan sonuçların öngörülerimize uyması ile Türkiye 400 kV iletim sisteminin modeli yazılımda hazırlanmış ve yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye güç sistemine etkileri senaryolar bağlamında incelenmiştir. Böylece bu çalışmanın çıktıları, Türkiye güç sisteminin yenilenebilir enerji hedefleri kapsamında kullanılabilecek şekilde sunulmuştur.

Deksametazon- 21 fosfat disodyumun alt gömülü yirmi yaş dişi cerrahisinde, postoperatif ödem, ağrı ve trismus üzerindeki etkilerinin araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Diğer
Gömülü 3.molar diş operasyonu sonrası oluşan, hastalarda konforsuzluk yaratan trismus, ağrı ve ödemi azaltmak için yapılan çalışmalar devam etmektedir. En başarılı sonuçlara kortikosteroid ile ulaşılmıştır. Yapılan çalışmalarda çeşitli kortikosteroid ajanlar, dozları ve uygulama şekilleri değerlendirilmiştir. 5 yıl boyunca uzmanlık eğitimi aldığım Ankara Üniversitesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalında, operasyonlar sonrası oluşan ödem, ağrı ve trismusun hastayı önemli bir şekilde rahatsız ettiğini gözlemlemiş bulunuyorum. Bu tez çalışmasında, oral ve maksillofasiyal bölge operasyonlarından sonra ortaya çıkabilecek hasta yakınmalarını azaltmak amaçlanmaktadır. Kortikosteroidin ağız içi lokal enjeksiyonunun amacı, kortikosteroidlerin enflamasyon bölgesinde, prostaglandinler ve lökotrienler gibi vazoaktif maddelerin üretimini baskılayarak ağrı ve ödemi azaltmasıdır. Operasyondan sonra kortikosteroidler sistemik olarak (IV, IM ve Oral tablet) uygulandığında hastanın fazla doz aldığı varsayılır ve buna bağlı olarak hastanın adrenal supresyona maruz kalma olasılığı yüksektir. Son yapılan çalışmalarda, cerrahi operasyon sonrası operasyon bölgesine kortikosteroidlerin tek ve daha az miktarda dozunun lokal olarak uygulanmasının sistemik uygulanmasından daha güvenli ve başarılı etki gösterdiği görülmektedir. Çalışmanın amacı bir kortikosteroid olan deksametazon 21 fosfat disodyum (4mg/1ml) (Onadron®. İE ULAGAY İlaç sanayi Türk A,Ş®)´ un farklı uygulama şekillerinin kullanılarak gömülü mandibular 3. molar diş operasyonlarının komplikasyonları olan ağrı, ödem ve trismus üzerine etkilerini irdelemektir. Çift taraflı simetrik olan alt gömülü 3.molar dişlerine çekim endikasyonu konulan (18-45 yaş) hastalar rastgele seçimle 3 gruba ayrılmıştır. Her grupta 20 hasta değerlendirilmiştir. Oluşturulan her grupta tek taraflı olarak belirlenen anatomik bölgeye ( submokazal, masseter kası, submokazal + masseter kası ) DSF uygulanmıştır. Diğer tarafa ise ilaç uygulanmamıştır. Standardizasyonu sağlamak amacıyla çekimler aynı cerrah tarafından aynı operasyon tekniği kullanılarak yapılmıştır. Bu tez çalışmasında test ve kontrol grupları arasında anlamlı istatistiksel fark bulunmuştur ancak test grupları arasında anlamlı istatistiksel farka rastlanılmamıştır. Submokazal + masseter kası grubunda diğer test gruplarına göre ağrı, ödem ve trismusun azalmasında istatistiksel olarak anlamlı olmayan ancak signifikant farklar bulunmuştur. Sonuç olarak, DSF, lokal enjeksiyonla uygulandığında, gömülü 3. Molar diş operasyonu sonrası gözlenen ağrı, ödem ve trismus üzerinde etkilidir. DSF uygulanımı etkili, kolay, emniyetli ve ucuz bir ajandır. Herhangi bir komplikasyon veya yan etkiye neden olmamaktadır. Anahtar Sözcükler: Ağrı, Deksametazon- 21 disodium phosphate, Gömülü yirmi yaş, Ödem, Trismus, Yaşam kalitesi

Delay causes of road construction projects in afghanistan

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Yapı Yönetimi Bilim Dalı
Yollar her ülkenin yaşamsal varlıkları arasında hayati bir yer alıp, ulusların sosyo-ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır. Afganistan'da, bu varlıkların çoğunluğu savaşlar sırasında tahrip edilip 2001'den itibaren tekrar genişletilmeye başlamıştır. Bununla birlikte, Afganistan devleti, inşaat gecikmelerinin en üstte olduğu proje uygulamasını kesintiye uğratan veya erteleyen birçok engelle karşı karşıya kalmış, dolayısıyla bunların nedenlerinin araştırılması çok önemlidir. Bu çalışmada Afganistan'daki yol yapım projelerindeki gecikme nedenlerinin incelenmesi, literatür taraması, görüşmeler ve anket araştırması yoluyla gerçekleştirilmiştir. Gecikmelere neden olan en önemli faktörleri sıralamak için veriler hem RII hem de tanımlayıcı analiz kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuçlar ise yol yapım projelerinin ilk on önemli gecikme nedeni olarak tanımlanmıştır. Ayrıca, bağımsız örneklem t-testinin sonuçları, karayolu projelerine katılan kamu ve özel sektörlerin üst sıralardaki nedenler üzerinde güçlü bir şekilde anlaştıklarını ortaya çıkartmıştır. Daha sonra, ilk on önemli neden tartışılmış ve gecikmeleri en aza indirmek veya kontrol etmek için öneriler önerilmiştir. Bu çalışmanın bulguları, Afganistan'daki yol yapım projelerinde gecikme ve zaman aşımlarının önlenmesi, asgariye indirilmesi ve önleyici tedbirler almak amacıyla yol sektöründe yer alan tüm taraflara belirtilen sorunlar ve zorluklar üzerinde bir farkındalık yaratmıştır. Aynı zamanda, Afganistan'daki yol sektörüne yatırım yapmak isteyen ulusal ve uluslararası inşaat şirketlerine, bu sektörde bulunan zorlukları göstererek katkı sağlanmıştır.

Delhi'deki Hankâh-ı Mazhariyye'nin tarihi ve tasavvuf kültürüne katkıları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Tasavvuf Bilim Dalı
Nakşibendiyye Müceddidiyye Mazhariyye tarikatının kurcusu Mîrzâ Mazhar Cân-ı Cânân'dan başlayıp 1993 yılında vefat eden Ebul-Hasan Zeyd Fârûkî ile şimdiye kadar devam eden Mazhariyye tarikatı'nın usûl ve erkânı ve buradan hareketle bağlı bulunduğu Müceddidiyye ve Nakşibendiyye tarikatları hakkında nice bilgileri ihtivâ etmektedir. Delhi'deki Hankah-ı Mazhariyye'nin tarihi ve orada bulunan tasavvuf kültürüne katkıları anlatmaya yer vermiştir. Bir tarikatının dini ve o gününe dair hemen her veçhesi gözler önüne serilmiştir. Bu itibarıyla Nakşibendiyye Müceddidiyye Mazhariyye tarikatına dair merak edilen hemen her konunun açıklamasına yer almıştır. Anahtar Kelimeler : Mîrzâ Mazhar Cân-ı Cânân, Abdullah-ı Dehlevî, Müceddidiyye, Nakşibendiyye, Mazhariyye, Makamat-ı Mazhariyye

Deltametrin insektisitinin ova kurbağaları (Pelophylax ridibundus) üzerine akut toksik etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Genel Biyoloji Bilim Dalı
Piretroidler veterinerlikte, toplum sağlığında ve özellikle tarımda oldukça geniş kullanıma sahip sentetik insektisitlerdir. Piretroid II grubu insektisitlerinden olan Deltametrin tüm dünyada ve Türkiye'de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu insektisitin Erzurum'da zirai mücadele ilacı olarak güncel kullanımı devam etmektedir. Tarım alanlarında yaşayan ikiyaşamlıların sürekli olarak yağışlar, drenaj veya sızıntı yoluyla suya karışan insektisit gibi kimyasal maddelere maruz kaldıkları bilinmektedir. Üstelik ikiyaşamlıların populasyonlarının azalmasında insektisitler önemli bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada oral yolla 3 farklı dozda (0.625, 1.25 ve 2.50 mg/kg vücut ağırlığı) 96 saat süreyle uygulanan Deltametrin'in ova kurbağasındaki (Pelophylax ridibundus) akut toksik etkileri araştırılmıştır. Kurbağaların önemli bazı organlarındaki histopatolojik anormallikler kantitatif olarak değerlendirilmiştir. İnsektisit verilen kurbağaların karaciğer, sindirim sistemi, böbrek ve akciğerlerinde çeşitli patolojik anormallikler tespit edilmiştir. Histopatolojik değişikliklerin orta ve yüksek doz grubunda, diğer gruplara göre belirgin bir şekilde arttığı gözlenmiştir. Deltametrin'in genotoksik etkilerini belirlemek için kurbağaların periferal kanları kullanıldı. Genotoksisite, eritrositik çekirdek anormalliklerinin oluşum frekansına bakılarak belirlenmiştir. Genotoksisite bakımından düşük doz ve kontrol grubu kurbağalarında istatistiksel olarak bir artış gözlenmemiştir. Ancak orta ve özellikle yüksek doz uygulanan kurbağalarda genotoksisitenin arttığı anlaşılmıştır.