Thesis Search
SEARCH RESULTS
Drying of blueberry (Vaccinium spp.) and cornelian cherry (Cornus mas L.) using different methods and determination of bactericidal effect of the dried product on e.coli (Escherichia coli) under in vitro conditions
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Diğer |
|---|
Yapılan çalışmada kızıılcık (Cornus mas L.) ve yaban mersini (Vaccinium spp.) meyvelerine farklı kurutma metodları uygulanarak kurutma işlemi uygulanmıştır. Çalışma süresinde kızılcık ve yaban mersini meyveleri üzerinde doğal kurutma, konvektif kurutma, mikrodalga kurutma ve konvektif–mikrodalga kurutmanın beraber kullanıldığı ısıl işlemler denenmiştir. Kurutma işlemleriyle birlikte kızılcık meyvesinin ilk nemi %72.56±0.18'den %10.27±0.13'e düşürülürken bu değer yaban mersininde %84.76±0.20'den %10.03±0.09'a indirilmiştir. Çalışma süresince en uzun kurutma süresi ve en fazla enerjinin harcandığı kurutma konvektif (sıcak hava) kurutma olmuştur. Çalışma, hem CC hem de BB'nin yüksek antioksidan kapasite gösterdiği ve çeşitli miktarlarda polifenolik bileşiklerden oluştuğu sonucuna varmıştır. Ayrıca, toplam antioksidan kapasiteye göre, CUPRAC en uygun yöntemdir.Çalışma sonuçlarına göre, antioksidan kapasitesi yüksek, polifenolik içerikler ve C vitamini açısından zengin olan bu iki meyvenin çok miktarda antosiyanin içermesine rağmen antimikrobiyal aktivite üzerinde bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yaban mersini, kızılcık, kurutma, antioksidan kapasitesi, antosiyanin içeriği, antimikrobiyal aktivite.
DTÖ'ne Rusya'nın üye olmasının Rusya ve AB arasındaki ticaret ve ekonomik ilişkiler üzerinde etkisi
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2017 | Uluslararası İşletmecilik Bilim Dalı |
|---|
Araştırma konusunun önemi: Avrupa Birliği her zaman Rusya Federasyonu'nun en büyük ticari ve ekonomik ortağı olmuştur ve olmaya devam ettiği gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Avrupa Birliği, öngörülebilir gelecekte de malların ihracat ve ithalatında, Rusya döviz rezervlerinin ikmalinde ana kaynağı ve ekonomisine en büyük yatırımcı olarak Rusya'nın ana ortağı olmaya devam edecektir. Avrupa petrol ve doğalgaz ithalatında Rusya'nın uzun yıllar boyunca ilk sırada gelmesi önemli ölçüde petrol üreten Arap ülkelerinden Avrupa'nın bağımlılığını azaltmıştı. 2014 yılı ikili ilişkilerde bir dönüm noktası olmuştu: Ukrayna'daki olaylar ve Kırım'ın Rusya'ya dönüşü önemli ölçüde taraflar arasındaki diyalogun gelişmesini gölgelemişti. Ikili ilişkilerde, ciddi bir darbeye Avrupa Birliği tarafından Rusya'ya karşı yaptırımların uygulanması ve daha sonra Federasyonu'nun yanıtları neden olmuştu. Bu çalışmanın amacı, yaptırımlar ve jeopolitik çatışma altında Rusya ve Avrupa Birliği arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerinde yeni bir araç olarak Dünya Ticaret Örgütü rolünü tanımlamaktır. Rusya ile Avrupa Birliği arasındaki ticaret ve ekonomik ilişkilerin depolitizasyonu için bir dizi fırsat, 22 Ağustos 2012 tarihinde Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü'nün 156. üyesi olduğu gerçeğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştı. Rusya'nın Avrupa Birliği ile ekonomik ve özellikle ilişkilerin ticaretle ilgili yönleri, yeni bir yasal düzleme girmişti. Bu çalışmanın en önemli sonuçları şunlardır: Avrupa Birliği - Rusya ilişkilerinde jeopolitik yönü fevkalade rol oynamaktadır; ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği, siyasi partilerin kararlarına açıktır ve Dünya Ticaret Örgütü'ye Rusya'nın üyeliği, onun Avrupa Birliği ile ilişkilerin normalleşmesi için önemli ölçüde potansiyel taşımamaktadır. Bu tezde sistemik, karşılaştırmalı ve eleştirel analizi, sistemleştirme, sınıflandırma, genelleme, benzetmeler ve ikincil verinin değerlendirilmesi gibi yöntemler kullanıldı. Avrupa Birliği ve Rusya entegrasyonunun etkinliği ve gelişiminin gelecekteki yönünü belirlemek için, SWOT analizi kullanıldı. Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Rusya, Dünya Ticaret Örgütü, ticaret ve ekonomik ilişkiler, yaptırımlar, işbirliği.
Dubai'nin markalaşmasında halkla ilişkilerin rolü
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2016 | Diğer |
|---|
Bu çalışmanın amacı düzinelerce etnik yapıyı ve ulusu barındıran, binlerce yabancı firmanın aktif ve birlikte işlediği, pek çok halkla ilişkiler acentelerinin bulunduğu Birleşik Arap Emirlikleri ve Dubai'deki halkla ilişkiler alanına ve uygulamalarına yakından bakmak ve Arap toplumunda bahsi geçen uygulamaların önemini ve şeklini incelemektir. Sosyal ve ekonomik yapısı düşünülürse, bir marka olarak Dubai'nin uluslararası arenada ne ifade ettiği, halkla ilişkiler eğitimi ve mesleği ile beraber bu tezde ele alınmaktadır.Amaç temelde Dubai'nin markalaşmasında halkla ilişkilerin rolünü belirlemeyi ve bu çalışmanın savını oluşturan bir marka olarak Dubai'nin yaratılması ve şekillendirilmesinde halkla ilişkiler uygulamalarının hem kamu yönetimi hem de özel sektör tarafından kullanılmasının etkilerini belirlemeyi içermektedir. Eğer Dubai marka bir şehir ise, bu hem kamu yönetimi hem de özel sektör tarafından yürütülen halkla ilişkiler ve markalaşma uygulamalarının sonucudur. Son yıllarda BAE'deki özellikle de Dubai'deki pek çok kamu ve sektör kuruluşları geleneksel pazarlama metotlarından farklı olarak daha etkili bir yolla kendi markalarını yaratma, şekillendirme ve pazarlamanın bir yolu olarak halkla ilişkilerin giderek artan önemini fark etmişlerdir.Bu tez halkla ilişkiler uygulamalarının daha 30-40 yıl önce küçük bir balıkçı kasabasıyken zamanla bir markaya dönüşerek önemli bir değişim yaşayan Dubai'nin markalaşma sürecine nasıl katkıda bulunduğuna daha yakından bakmaktadır.
Duha Türklerinde geçiş dönemleri
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2019 | Diğer |
|---|
Hazırlamış olduğumuz Duha Türklerinde Geçiş Dönemleri başlıklı bu çalışmamızda erimekte olan Türk topluluklarından biri Duha Türklerine dair genel bilgiler verildikten sonra, asıl konumuz olan geçiş dönemlerine yer verilecektir. Türk tarihi ve kültürü bakımından önemli ülkelerden biri olan Moğolistan coğrafyasında günümüzde Kazak, Tuva, Hoton ve Duha olmak üzere dört Türk boyu yaşamaktadır. Kazak ve Tuva Türkleri günümüze kadar eski Türk gelenek, görenek, örf ve adetlerini devam ettirmiş Türk boylarındandır. Fakat Hoton ve Duha Türkleri kaybolmaya yüz tutmuştur. Duha Türkleri 1950 yılından sonra tamamen Darkhat Moğollarının kültürünü benimsemeye başlamışlar ve günümüzde Duha kültürü neredeyse unutulmuş durumdadır. Beraber yaşadıkları Darkhat Moğolları tarafından Uygur olarak bilinen Duha Türkleri, Moğolların vermiş olduğu Tsaatan yani Ren Geyiği Çobanları adıyla tanılmaktadır. Duha Türkleri kendilerini Tu-va veya Tu-ha ulas demektedirler. Göçebelik geleneğini günümüze kadar devam ettirmekte olan Duha Türkleri yaz aylarında sineklerin olmadığı serin, dağ zirvelerini seçerken, son yıllarda turizm sektörünün gelişmesi nedeniyle göç etmek için daha yakın yerleri tercih etmektedirler. Turizmden kazanılan para onların hayatını ekonomik yönden olumlu etkiliyor olsa da geleneksel yaşam tarzının ve kültürünün yok olmasına neden olmaktadır. Para kazanmayı, ekonomik yönden zenginleşmeyi amaç edinen Duha Türkleri kendi kültürlerinden kopmaya başlamıştır. Bunda uzun yıllardır Darkhat Moğolları ile bir arada yaşamaları dil ve kültür bakımından Darkhat etkisi altında erimeye başlamasına neden olmuştur. Ayrıca günlük hayatlarında güneş enerjisi, alıcı anten, telefon vs. aletlerin kullanılması hayatlarını kolaylaşttırıp, geleneksel hayatlarından kopup, yerleşik hayata teşvik edilmelerine neden olmuştur. Çalışmamızda Duha Türklerinin arasında bulunarak yaptığımız karşılıklı mülakat ve gözlem metotlarıyla değerlendirdiğimiz bilgilere yer verilecektir.
Duygusal zeka ile akademik başarı ilişkisi: Turizm lisans öğrencileri üzerine araştırma
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2015 | Diğer |
|---|
Bu araştırmanın temel amacı Türkiye'de turizm eğitimi alan öğrencilerin duygusal zeka düzeyleri ile akademik başarıları arasında ilişkinin olup olmadığını saptamaktır. Araştırmaya Anadolu, Gazi, Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi ve Adnan Menderes Üniversitelerinde turizm eğitimi alan 2, 3 ve son sınıf öğrencilerinden 470 öğrenci katılmıştır. Öğrencilerin duygusal zeka düzeyi değerlendirilirken Reuven Bar-On'un Duygusal Zeka Envanteri esas alınmıştır. Akademik başarıları değerlendirmek için ise ağırlıklı genel not ortalaması tercih edilmiştir. Elde edilen birincil verilerin analizinde ki-kare ve Kruskal-Wallis testleri kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre turizm öğrencilerinin duygusal zeka düzeyleri ile akademik başarıları arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Duygusal zekanın alt boyutları olarak ele alınan özgüven, özdeğerlendirme, genel ruh hali, strese dayanıklılık ve özdenetim ile akademik başarı arasındaki bir ilişkinin anlamsız karakter taşıdığı saptanmıştır. Duygusal zekanın uyum sağlama boyutu ile akademik başarı arasındaki ilişkinin anlamlı karakter taşıdığı tespit edilmiştir. Ayrıca farklı üniversite ve bölümlerin öğrencilerinin duygusal zeka düzeyleri arasındaki fark anlamlılık göstermemiştir. ANAHTAR KELİMELER: Duygusal Zeka, Akademik Başarı.
Dünya'da ve Türkiye'de sukuk piyasaları üzerine genel bir değerlendirme
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2018 | Diğer |
|---|
İslamî finans, faizden kaçınan Müslümanların yatırım ve tasarruf ihtiyacı duyulması için her zaman yeni bir yönetim oluşturmaktadır. Böylece sukuk (kira sertifikaları), İslamî finans buluşanlarından ürünü ve katılım bankaların araçlarından biridir. Sukuk, eş değeri, şeri ilkelere dayanması, varlığın mülkiyeti hakkı vermesi ve kâr – zarar ortaklığına dayanması sertifikadır. Sukuk, devletler ihtiyaçları karşılaması, projeler finanse etmesi ve likitide sağlanması hisse senetleri ve borç tahvilları yerine bir araçtır. Sukuk, köken olarak Malezya'da başlamış ve tüm dünyaya yayınlamıştır. Türkiye'de ise 2010 yılında ilk sukuk ihracı gerçekleştirmiş ve sukuk piyasası hızlı bir şekilde gelişmektedir. Ayrıca sukukun güçlü bir şekilde ihraç edilmesi sebebiyle, finansal piyasaların gelişmesinde ve etkinleştirilmesinde rol oynamaktadır. Anahtar Kelimeler: Sukuk – Kira Sertifikaları- İslamî Finans – Katılım Bankaları – Finansal Piyasaları.
Dürre-i Nadiri' ye göre Nadir Şah ve dönemi tercüme ve değerlendirme
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2016 | Genel Türk Tarihi Bilim Dalı |
|---|
1736-47 arası İran'da hüküm sürmüş Nadir Şah Avşar İran tarihinini önemli padişahlarından birdir. Kısa süre hükümdarlığında birçok savaşa girmiş ve önemli zaferler elde etmiştir. Mirza Mehdi Han Astarabadi Nadir Şah'ın münşisi ve kâtibi olmuş ve Nadir Şah'ın kurduğu imparatorluk ve imparatorluk dâhilinde tutulan birçok tutum hakkında çeşitli eserler yazmıştır. Mirza Mehdi Han'dan günümüze Nadir Şah Tarihi, Dürre-i Nadiri ve Senglah-1757 yılından Farsça-Türkçe bir sözlüktür gibi kitapları ulaşmıştır. Bu çalışmada Mirza Mehdi Han'ın Dürre-i Nadiri kitabı Türkçeye tercüme edilerek ona göre Nadir Şah dönemi incelenmiştir.
Düstûru'l-Vesîm fî't-Tıbbi'l-Cedîd ve'l-Kadîm
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2019 | Diğer |
|---|
Bu tez çalışmasında, 18. yüzyılın önemli hekimlerinden Abbâs Vesîm'in Düsturu'l-Vesim fi'?-?ıbbi'l-Cedid ve'l-?adim adlı eserinin incelemesi yapılmıştır. Çalışma giriş, metin, sözlük-dizin ve sonuç olmak üzere dört bölüme ayrılmıştır. Çalışmamızın Giriş bölümünde 18. yüzyıl Osmanlı tıp tarihine, yazar Abbâs Vesîm'in hayatı ve eserlerine değinildikten sonra çalışmamıza kaynaklık eden Düsturu'l-Vesim fi'?-?ıbbi'l-Cedid ve'l-?adim'in nüshaları ve bölümleri ele alınmıştır. İnceleme bölümünde Düsturu'l-Vesim fi'?-?ıbbi'l-Cedid ve'l-?adim'in transkripsiyonlu metni verilmiştir. Metinde geçen kelimelerin anlamları ve geçtiği yerlerin gösterildiği Sözlük-dizin bölümünden sonra, Dinî Terimler ve Özel Adlar Dizini yer almaktadır. Sonuç bölümünde ise çalışma tamamlandıktan sonra elde edilen verilere ve çalışmanın önemine değinilmiştir.
Düşük sıcaklık koşullarında kavun bitkisinde sukroz uygulamalarının karbohidrat metabolizmasına etkileri
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2021 | Bitkisel Biyoteknoloji Bilim Dalı |
|---|
Anka kavun çeşidinde fide döneminde dışsal sukroz (Suc) uygulamaları ile üşüme zararının Suc ve nişasta metabolizmasında meydana getireceği değişimin belirlenmesi amacı ile 31.5 x 51.5 cm ebatlarındaki viyollere doldurulan torf ve perlit (1:1) karışımına her tekerrürde 12 bitki olacak şekilde tohum ekimi yapılmıştır. Fideler 2-3 yapraklı döneme gelinceye kadar yaklaşık 2 hafta süre ile 25/18ºC (gündüz/gece) ve %60±5 nem, 16 saat aydınlık/8 saat karanlık olacak şekilde ayarlanmış kontrollü serada yetiştirilmiştir. Fideler üşüme stresine maruz bırakılmadan önce 0, 25, 50, 75 ve 100 mM Suc içeren çözeltiler ile sulanmıştır. Daha sonra fideler üç gün boyunca 15/8°C (gündüz/gece) sıcaklıkta üşüme stresine maruz bırakılmışlardır. Yetmiş ikinci saatte alınan yaprak örneklerinde yapılan analizler 50mM Suc uygulamasının Malondialdehyde (MDA) miktarını azalttığını göstermiştir. Glikoz (Glu), fruktoz (Fru), Suc ve maltoz gibi çözünür şekerlerin birikimi, Suc ile muamele edilmiş kavun yapraklarında daha belirgin bulunmuştur. Ayrıca, acid invertase (Acid INV), sucrose synthase (SuS), alkalin invertaz (Alkaline INV) ve Beta amylaz (BAM) aktivitesi, özellikle 50 ve 100 mM Suc ile muamele edilmiş fidelerde, kontrol uygulamasına göre daha yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak; 50 mM Suc ön uygulaması, kavun fidelerinde üşüme zararını hafifletmek için en uygun konsantrasyon olarak kabul edilebilir. Anahtar Kelime: düşük sıcaklık, enzim, karbonhidrat, kavun, sukroz, üşüme
Düzensiz göçmenlerin dil ihtiyaç analizi ve bir program önerisi
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2018 | Türkçe Eğitimi Bilim Dalı |
|---|
Küreselleşme olarak adlandırılan süreçte, gelişmemiş ülkelerden gelişmekte olan veya gelişmiş ülkelere doğru ciddi bir nüfus hareketi söz konusudur. Bu hareketler, bazen isteğe bağlı olup bazen ise mecburi sebeplerin sonucunda ortaya çıkmaktadır. Ekonomik ve sosyal anlamda daha gelişmiş olduğu kabul edilen Batı ülkelerine yerleşebilmek amacında olan düzensiz göçmenler belirli yerleri uğrak alanlar olarak kullanıp bir müddet sonra ise asıl hedefe geçebilmektedirler. Bu kapsamda, İstanbul gibi şehirler, düzensiz göçmen statüsündeki kişilerin kısa süreli yaşam alanlarına dönüşmüş durumdadır. Bu çalışmada, düzensiz göçmenlere yönelik nasıl bir dil öğretimi yapılması gerektiği irdelenecektir. Bu çalışmanın amacı, düzensiz göçmenlerin Türkçe öğretimine yönelik dil ihtiyaçlarını belirlemektir. Alt amacı ise, tespit edilen ihtiyaçlar doğrultusunda uygulanacak dil öğretim programının içeriğinde nelerin, hangi konuların yer alması gerektiğine dair bir program önerisi sunulacaktır. Bu çalışma, nitel araştırma ürünü olup betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın örneklemini, Türkçe öğretim merkezlerinde dil eğitimi veren 56 okutman ile İstanbul ve Sakarya'ya geçici olarak yerleşen 85 düzensiz göçmen oluşturmaktadır. Çalışmada iki veri toplama aracı kullanılmıştır. Bunlar; anket ve yarı yapılandırılmış görüşme teknikleridir. Anket formundaki soruların 8 tanesi hedef kitleyi tanımaya dönük, 11 tanesi ise hedef kitlenin dil ihtiyaçlarının tespit edilmesine yönelik hazırlanmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniğinde ise okutmanlara 9 soru yöneltilmiştir. Elde edilen veriler, içerik analizi yöntemiyle, frekans ve yüzdeyle analiz edilip ardından da yorumlanmıştır. Elde edilen verilerden hareketle düzensiz göçmenlerin Türkçe öğretimine yönelik ihtiyaçları dikkate alınarak kısa bir eğitim almak istedikleri tespit edilmiştir. Katılımcının ortak olarak belirttiği konu başlıkları tablolaştırılarak frekans ve yüzdeyle belirtilmiştir. Bu araştırma neticesinde, Ek 3'te belirtilmiş olan konu başlıkları dikkate alınarak düzensiz göçmenlerin Türkçe öğretimine yönelik 30 saatlik bir program önerisi sunulmuştur.
Dynamic ambulance deployment to reduce ambulance response times using geographic information systems: A case study of Odunpazarı district of Eskişehir province, Republic of Turkey
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2016 | Diğer |
|---|
Ambulanslar çağrı aldıktan sonra, hemen hastaya ulaşıp müdahale etmelilerdir özellikle kalp krizlerinde bu süre ne kadar azalırsa hastanın yaşama şansı o kadar artar. Ambulans yerleri hastaya ulaşma süresi açısından doğrudan etkilidir. Bu çalışmanın temel amacı Eskişehir'in Odunpazarı ilçesi acil hizmetlerindeki ambulans yanıt sürelerini azaltmaktadır. Bu çalışmada talep ve zamana göre dinamik olarak ambulans yerlerini belirlemek için coğrafı bilgi sistemleri teknolojisinden yararlanılmıştır. Ambulans çağrılarının (talep), konum zamana göre dağılımı kullanılarak ve sistem durum yönetimi ile en uygun ambulans yerleri talebin fazla olduğu bölgelerde yoğunlaştırılmış ve böylelikle yanıt süreleri azaltılmıştır. ArcGIS ağ analizi konum belirleme aracı kullanılarak olabilecek en fazla alanı kapsayacak şekilde sınırlı sayıdaki ambulans her vakaya 5 dakika içerisinde ulaşabilecek şekilde istasyonlar konumlandırılmıştır ve bunun için konum optimizasyon modeli baz alınmıştı. Sonuç olarak ambulans talep alanının %77,6'sına 5 dakikada vakaya yanıt verecek istasyon yerleri belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Eskişehir il sağlık müdürlüğünden elde edilen 1 Ocak 2014 - 31 Aralık 2014 tarihleri arasında gerçekleşen toplam 20.260 acil ambulans çağrısı verisi bu çalışmada kullanılmıştır.
Dynamic analysis for walking-assistance exoskeleton system with sitting ability for rehabilitation
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2021 | Diğer |
|---|
Bu çalışmada, yürüme yardımcılı giyilebilir dış iskelet sisteminin dinamik analizi analitik olarak yapılmıştır. Bu dış iskelet sistemi, hastanın alt uzvunu destekleyecek ve tekerlekli sandalye kullanmadan tekrar yürümesine yardımcı olacak özdeş destekten oluşmaktadır. Ele alınan model insan alt ekstremitesinin işlevi ve şekline göre tasarlanmış, ve yürümeye yardımcı olması amacı ile modellenmiştir. Aynı zamanda, bacakların arkasından bağlanarak hastanın yürüme esnasında yorgun hissettiğinde oturmasına izin veriyor. Eklem pozisyonu ve değişkenleri de dikkate alınarak, modellenen dış iskelet sisteminin ters kinematik analizi için Denavit-Hartenberg yöntemi kullanılarak eklem koordinatlarının değerlerinden dış iskeletin konumu ve yönü analiz edilmiştir. Yürüme dış iskelet sisteminin ters kinematik denklemleri geometrik diyagramla elde edilerek ve kalçadan ayağa dönüşüm matrisi elde edilmiştir. Sistemi tanımlayan hareket denklemi, Lagrangian denklem tekniği kullanılarak dinamik analizi yapılabilmesi için bağlantılı segment ve mekanizma bağlantı modeli gözönünde bulundurularak basitleştirilmiştir. Model için uygun referanslar, yerel referans sistemi (LRS) ve yer değiştirme ve hız vektörleri yardımı ile Lagrangian denklemi bulunur. Bulunan bu denklemin türevi alınarak hareket denklemi tanımlandı. Ayrıca, hastanın oturması pozisyonunda, oturma sisteminin de yük dağılımı ve statik analizi yapılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, oturma yardımcılı giyilebilir dış iskelet sisteminin hareket ve control denklemleri elde edildi.
Dynamic analysis of growth, poverty and inequality in West African countries
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2020 | Tarım Politikası ve Yayım ve Çiftlik Yönetimi Bilim Dalı |
|---|
Yoksulluk ve eşitsizlik küresel yeni dünyanın karşılaştığı iki ana sorunudur. Klasik ekonomistler, çarpan etkisinden dolayı ekonomik büyümedeki artışın, yoksulluk ve gelir eşitsizliğini azaltacağı görüşündedir. Bununla birlikte, küresel dünyanın genelinde görülen büyüme oranındaki artış, beklenidiği gibi bir sonuç (yoksulluk ve gelir eşitsizliğinin azalması) yaratmamıştır. Ancak tanık olunan, artan bir yoksulluk ve gelir eşitsizliği ile birlikte büyüyen ve küreselleşen bir dünyadır. Bu araştırmada ekonomik büyüme tarım ve tarım dışı büyüme olarak iki farklı şekilde ele alınmıştır. Bu ayırım, iki sektörden hangisinin yoksulluğun ve gelir eşitsizliğinin azaltılmasında dinamik olarak etkili olduğunu tespit etmek için yapılmıştır. Bundan dolayı, bu araştırmada, Batı Afrika ülkelerinde büyüme teorisi çerçevesinde büyümenin dinamiklerini araştırmak ve bu ülkelerde, kurulan büyüme modeli ile büyümenin yoksulluk ve gelir eşitsizliği üzerindeki etkilerini belirlemek amaçlanmıştır. Bu araştırmada 1970-2015 yılları arasında 13 Batı Afrika ülkesine ait panel verileri kullanılmıştır. Bu ülkelerin ekonomik büyüme, yoksulluk ve gelir eşitsizliği düzeyini etkileyen makro ekonomik değişkenlerin beşer yıllık hareketli ortalamaları kullanılarak analiz yapılmıştır. Dinamik büyüme modeli sonuçları tarım sektöründen tarım dışı sektöre doğru büyümenin olduğunu, tarım dışı sektörden tarım sektörüne dinamik bir büyüme olmadığını göstermiştir. Ayrıca, gelir eşitsizliği ve yoksulluğu ilişkin dinamik modellerin sonuçları, siyasi istikrarın, eğitimin ve tarım dışı büyümenin yoksulluk açığını azaltmada önemsiz olduğunu, ancak yoksulluğun azaltılmasında tarımsal büyümenin en önemli etken olduğunu ortaya koymuştur.
Dynamics of liner shipping networks and trade volume: A case study of West African and Turkish ports
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2018 | Denizcilik İşletmeleri Yönetimi Bilim Dalı |
|---|
Düzenli hat taşımacılığı konteynerin icadından beri taşımacılık endüstrisinin vazgeçilmez olgularından biri olmuştur. Konteyner, yükün dünyanın dört bir yanına taşınmasını sağlayan araçlardan biridir. Farklı kıtalardaki ülkelerin kıyıları boyunca dağılmış çeşitli limanlar, yükleri konteynerlerin içinde bir ülkeden diğerlerine taşıyan taşımacılık hatları tarafından sağlanan birçok servis aracılığıyla birbirine bağlanır. Bu limanların ve taşımacılık servislerinin birleşimi düzenli hat taşımacılık ağlarını oluşturur. Bu ağlar uluslararası ticaretin yapıldığı alanlarda oluşmaktadır. Ticaret ve düzenli hat taşımacılığı ağları birbirleri ile yüksek derece bağlantılı değişkenlerdir. Bu çalışma düzenli hat taşımacılığı ve ticaret hacmi arasında meydana gelen farklı dinamikleri anlamak için düzenli hat taşımacılığı ve ticaret hacmi arasındaki ilişkiyi etkileyen faktörleri incelemektedir. Vaka çalışması olarak Batı Afrika ve Türkiye arasındaki düzenli hat taşımacılık ağları kullanılmıştır. Batı Afrika bölgesinden beş liman seçilip analizler bu limanlar temel alınarak yapılmıştır. Kalitatif metod kullanılarak, çalışma alanı kapsamında yer alan farklı sektörlerdeki katılımcılara yapılan anket vasıtasıyla bilgiler toplanmıştır. Bulgular, düzenli hat taşımacılık ağlarını ve ticaret hacmini etkileyen beş ana faktör olarak finansal faktörleri, altyapısal faktörleri, ağ yapısı dizaynı, rekabet/işbirliği ve ticaret faktörlerini göstermiştir. Bu faktörleri dikkate almak taşımacılara karar vericilere, terminal operatörlerine ve liman planlayıcılarına farklı amaç ve gündemlerine fayda sağlamak için daha iyi karar verme konusunda yol gösterebilir. Anahtar Kelimeler: Düzenli Deniz Taşımacılığı, Ticaret, Batı Afrika, Limanlar, ticaret hacmi, düzenli hat deniz taşımacılığı ağları.
Earthquake induced landslides
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2017 | Uygulamalı Jeoloji Bilim Dalı |
|---|
Deprem heyelanların ana tetikleyici faktörlerinden biridir. Heyelanların oluş nedeni iki başlıca alanı kapsar: Sismoloji ve yer kayması mekaniği. Bu çalışmada, dünyada 1998 ve 2015 yılları arasında heyelanlara yol an depremler incelenmiştir ve depremi tetikleyen faktörler değerlendirilmiştir. Bu depremlerin neden olduğu heyelan verileri kapsamlı ve titiz bir incelemeyle gerçekleştirilmiştir. İkinci olarak, heyelan oluşma olasılığını değerlendirmek için veri eksikliğinde 1949 Karaburun 2009 Karonga depremleri DKAMK ve CBS programları uygulanarak incelenmiştir. Bu çalışmada, depremin neden olduğu heyelanlar büyük ölçüde iki ana parametre sınıfı tarafından kontrol edilir. i) deprem özellikleri (büyüklük, pik yer ivmesi veya Arias şiddeti, dış merkez(episentır merkezüssü ve çatlak dinamikleri), (ii) yer özellikleri (jeoloji, tektonik ve topografya). Sonuçlar, deprem büyüklüğü ve pik yer ivmesinin heyelanları sismik olarak harekete geçirmiş olmasına karşın aralarındaki ilişkinin orantılı olmadığını göstermiştir. Ancak, deprem süresi ogesiyle birleştirildiğinde pik yer ivmesi ve heyelanlar arasında oldukça pozitif bir korelasyon elde edilmiştir. Negatif bir korelasyon heyelanlara karşı odak derinliği ve toprak kaymalarına karşı depremin merkezi ve arıza rüptürü mesafe için elde edilmiştir. Jeoloji heyelan oluşumunun güçlü bir kontrolü olduğunu gösterir ; çoğu heyelanlar diğer litolojik birimlerden daha çok sedimanter kayaçlarda meydana gelir ve heyelanların oluşumu asılı duvarlarda bindirme fayları üzerinde yoğunlaşmıştır. Topoğrafik olarak, toprak kaymaları genellikle eğim 30 dereceden 40 dereceye ulaşıncaya kadar artan eğim açısı ile artmaktadır ve daha sonra artan şev eğimiyle birlikte azalmaktadır. Heyelanlar veriler olmayan bir durumda, çalışma DKAMK ve CBS programı uygulaynarak heyelan oluşma olasılığını değerlendirmek için çalışılmıştır. Bu çalışmada, depremin tetiklediği heyelan oluşma olasılığının Karaburun depremi ve aşağısında bulunan Karonga depremi için nispeten yüksek olduğu ortaya çıkmıştır.
Ebu Bekir er-Razi`nin haz ve elem teorisi
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2017 | İslam Felsefesi Bilim Dalı |
|---|
et-Tıbbu'r-rûhânî adlı eserinde ahlâk felsefesinin konusu olan haz ve eleme dair teorisini açıklayan Ebû Bekir er-Râzî doğal durumu haz ve acının olmadığını belirtmiş, hazzın kendi başına var olan bir şey olmadığı, yaşanan doğal duruma geri dönme olduğu kanaatine varmıştır. İnsan doğal durumdan uzaklaştığı zaman elem meydana gelir. Elem meydana geldiğinde ondan önceki duygunun haz olduğu anlaşılır. Fakat doğal durum tanımı Raziye göre ne haz ne de elemin olmadığı durum olarak tanımlamıştır. Yani doğal durum haz ve elem duygusunun bulunmadığı nötr durumdur. Bu yüzden de doğal durumdan ayrılma, elem duygusunun meydana gelmesi, tekrar geri dönme ise hazzın meydana gelmesidir. Farkındalık hissi ise doğal durumdan çıkmakla oluşur. Hazzın meydana gelmesi ise tekrar doğal duruma dönme ile gerçekleşir. Kısaca Râzî hazzın ve elemin var olmadığı durumu doğal durum, doğal durumdan uzaklaşma elemin meydana gelmesi, tekrar doğal duruma dönüş sürecini ise haz olarak nitelendirmiştir. Doğal duruma varıldığında ise haz alma sona erir. Haz ve elemin şiddeti ise doğal duruma uzaklaşma ve yakınlaşma anına göre hesaplanır. Uzaklaştıkça elem, yakınaştıkça ise haz artar.
Ebû Bekr Muhammed b. el - Kâsım el - Enbârî`nin ez - Zahir fî Maânî Kelimâti`n - Nâs adlı kitabındaki sözlerin tahlili
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2015 | Arap Dili ve Belagatı Bilim Dalı |
|---|
Arap dili ve belâğatı, hadîs, kırâat ve tefsîr alanında engin birikime sâhip olan İbnu'l-Enbârî'nin ilmi, kendisinden sonra bu alanda yetişen çoğu âlimi etkilemiştir. İster Arap dili, ister diğer alanlarda yazılmış olsun, birçok eserde bu etkiyi görmemiz mümkündür. Müellifin en büyük eserlerinden olan ez-Zâhir adlı eserinde, birden fazla konuya dağınık olarak değinilmiştir. Ağırlıklı olarak Arap dilinde ems_âl, bazı gramer meseleleri, Kuran'daki kırâat farklılıkları, Esmâ-i Hüsnâ, ülke, şehir ve ay isimlerinin iştikâkı bu konulardan bazılarıdır. Onun bu eseri, Arap dilciliğinde atasözü konusunda yazılan eserler arasında değerlendirilmektedir. Eserde atasözleri geniş bir yer tutmasına rağmen, ez-Zâhir adlı eserin tam anlamıyla mesel kitabı olduğu söylenemez.
Ebû Ca`fer et-Tûsî'nin hayatı, eserleri ve usulü fıkıhla alakalı el-`Udde eserinde delil anlayışı
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2011 | İslam Hukuku Bilim Dalı |
|---|
Ebû Ca`fer Muhammed b. Hasan et-Tûsî h. V. yüzyılda yaşamış en önemli Ca`ferî fıkıh âlimlerinden biridir. Onun Ca`ferî mezhebinin teşekkülündeki önemli katkılarının yanı sıra fıkıh usulünün oluşumunda ve gelişiminde önemli etkisi vardır. Hatta onu Ca`fer-i Sadık'tan sonra bu mezhebin ikinci imamı olarak değerlendirmemiz yanlış olmaz. Onun bu mezhepteki önemini bilmek için eserlerine bakmamız yeterli olacaktır. Usul ilmine olan katkılarını ise bariz bir şekilde el-`Udde adlı eserinde görmek mümkündür. O, bu eserinde mezhebine göre delil sayılan hususları işlemiş, delil olarak görmediklerini de eleştirerek bunları delil sayanlara cevap vermiştir.
Ebu'l- Vefa'nın Fima Yahtacü İleyhi's-Süna'ü min A'mâli-l Hendasati kitabının geometrik tezyinata katkısı
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2015 | İslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı |
|---|
Bu araştırmanın amacı Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan Kitâb Fîmâ Yehtâcü İleyhi's-Sâni' Min A'mâli'l-Hendese başlıklı eserin Ebü'l-Vefâ el-Bûzcânî'ye âidiyeti meselesini ele almaktır. Eserin kime ait olduğunu tespit edebilmek için bu araştırmada dayandığımız iki temel nüshanın tercüme ve tahkikiyle işe başladık. Bu nüshaların ilki, Ebü'l-Vefâ el-Bûzcânî'ye atfedilen Süleymaniye nüshası; diğeri ise Fârâbî'ye atfedilen Uppsala Üniversitesi Kütüphanesi'nin Torenberg koleksiyonunda kayıtlı el-Hiyel el-Rûhâniyye ve'l-Esrâr et-Tab'iyye fi Daka'iki el-Eşkâl el-Hendesiyye adlı nüshasıdır. Her ne kadar bazı araştırmacılar bu yazmanın Fârâbî'ye ait olduğu konusunda ısrarcı olsalar da biz bu makalede çeşitli delillerden yola çıkarak bu nüshanın Bûzcânî'ye ait olduğunu ortaya koymaya çalıştık. Bizzat eser üzerinde yaptığımız incelemeler bizi bu kanaate sevk etmiştir.
Ebu'l-a'la el-Mevdudî ve Seyyid Kutub'a göre siyasal içerikli ayetlerin tefsiri
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2010 | Tefsir Bilim Dalı |
|---|