Thesis Number |
level |
Language |
Year |
Bilim Dalı |
|
Yüksek Lisans |
İngilizce |
2019 |
Finansal Piyasalar ve Yatırım Yönetimi Bilim Dalı |
Ülkelerin de bireyler gibi farklılıkları vardır. Bu vaka da ise bunlar doğal kaynaklar, emek, sermaye, teknoloji gibi farklılıklardır. Ancak, bu ülkeler mal ve hizmet ticareti için bir anlaşmaya vararak farklılıklarından önemli ölçüde yararlanabilirler. Bu anlaşmalar yıllar boyunca dünya genelinde Uluslararası ticarette ve Yatırımda hızlı bir büyüme ile sonuçlanmıştır.
Doğrudan yabancı yatırım (DYY), uzun vadeli bir ilişkiyi içeren ve bir ekonomideki yerleşik bir kuruluş tarafından uzun vadeli bir ilgiyi ve kontrolü, bir ekonomideki (yabancı doğrudan yatırımcı veya ana girişim) uzun süren bir ilgiyi ve kontrolü yansıtan doğrudan yabancı yatırımcı haricindeki bir yatırım olarak tanımlamaktadır.
İlk olarak, Uluslararası ticari bankalar, bu ülkelere bir finans kaynağı olarak hizmet verdi ancak küresel kredi krizlerinin bir sonucu olarak 1990'lı yıllarda banka kredileri bozulduğunda, bölgedeki çok sayıda ülkenin, yabancı kaynakları elde etmek için yatırım stratejileri ve planlarını değiştirmesi gerekti ve bu şekilde kredilerle alakalı sıkıntılar hafifletildi. Son zamanlarda, Sahra Altı Afrika ekonomileri kademeli olarak büyümektedir, ancak tespit edilen en büyük zorluklardan biri, tasarruflarının yatırım projeleri yürütmek için nispeten düşük olmasıdır. Bu nedenle, büyük ölçüde, doğrudan yatırımlar şeklindeki yabancı sermayeye bağımlıdırlar.
Küreselleşme ve uluslararası ticaret, yatırım kaynaklarının, dünyada bir takım ülkeler için dış sermayenin ana akışı haline gelen Çok Uluslu Ticari Kümeler tarafından dünyada akışına kapılar açtı.
Belirgin bir şekilde, son zamanlarda gelişmekte olan ve gelişmiş uluslarda yabancı doğrudan yatırımın işlevi daha yoğun hale geldi. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansına (UNCTAD) göre, küresel anlamda hareket eden toplam Yabancı Doğrudan Yatırım (FDI) miktarı, 1980'de 51,464 Milyar Dolardan 2016'da 2,3 Trilyon Dolara çok büyük bir artış sergilemiştir.
iii
Genel olarak Sahra Altı Afrikası'nda, brüt gelen FDI stoku, 1980'de 251,67 Milyon Dolardan 2016'da 38,364 Milyar Dolara yükselmiştir, bu artış, dünyanın diğer bölgeleri ile kıyaslandığında daha düşük bir artıştır. Bunun anlamı, FDI çekimi ile alakalı olarak Sahra Altı Afrika'nın (SSA) dünyanın diğer bölgelerinden farklı olarak etkin olmadığıdır.
2001 yılında kıtanın önde gelen ülkelerinden oluşan bir grup tarafından oluşturulmuş bir ortaklık programı olan Afrika'nın Kalkınması için Yeni Ortaklık (NEPAD), IDG'lere (Uluslar arası Kalkınma Hedefleri) ulaşmak için gerekli olan tahmini yıllık yüzde 7'lik büyümeyi elde etmek için – özellikle, 2020 yılına kadar fakirlik içinde yaşayan Afrikalıların oranının yarıya düşürülmesi hedefi – Afrika'nın GSYİH'sinin yüzde 12'si ya da 64 Milyar Dolar değerinde bir yıllık kaynak boşluğunu doldurması gerektiğini ifade etti.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), bölgedeki yıllık kaynak boşluğunun, GSYİH'in %12-15'i civarında olduğunu (60-65 Milyar Dolar), bölgedeki ülkelerin, ekonomik sorunları