Thesis Search
SEARCH RESULTS
Enerji fiyatlarının Rusya ekonomisi üzerindeki etkisi
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2018 | Diğer |
|---|
Enerji kaynakları, dünyadaki her ekonomi için büyük bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda düşünüldüğünde küresel enerji piyasasındaki enerji kaynaklı değişiklikler, tüm dünyada ekonomik faaliyetleri doğrudan etkilemektedir. Bir petrol ve doğalgaz ihracatçısı olan Rusya da, bu bağlamda değerlendirildiğinde gelişen bu eneji sektöründe piyasanın önemli bir bölümünü ele geçirmiştir. Küresel enerji piyasasının önemli bir parçası olmanın yararları bulunmasına rağmen dezavantajları da bulunmaktadır. Rusya'nın ana ihracatının önemli bir bölümünü ham petrol ve doğalgaz oluşturmaktadır. Bu enerji kaynaklarından elde edilen gelirler de Rus bütçe gelirinin % 40'ından fazlasını oluşturmaktadır. Bunun enerji fiyat bağımlılığı olarak tanımlanabilecek ekonomik sonuçları vardır. Bu tezin amacı, enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların Rusya ekonomisi üzerindeki etkisini araştırmak ve tespit etmektir. İlk olarak, enerji piyasasının yapısı ve fiyat oluşumu incelenmiştir. Rusya'nın enerji piyasasındaki rolü ve önemi tanımlanmıştır. Daha sonra, Rusyanın ekonomisinin yapısı incelenmiş ve özellikleri araştırılmıştır. Rusya'nın enerji fiyatlarındaki dalgalanmalardan ne derece etkilenip etkilenmediği araştırılmıştır. Bu çalışmalarda, elde edilen sonuçları test etmek için ampirik analiz gerçekleştirilmiştir. Ampirik analizi olarak VAR modeli oluşturulmuş ve Impulse Response, Varyans Ayrıştırma ve Yerel Projeksiyon analizlerini kullanarak enerji fiyatlarının seçilmiş makroekonomik değişkenler üzerindeki etkisi tespit edilmiştir. Yapılan analiz, enerji kaynaklarının fiyatının Rusya ekonomisi üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu, ancak bu etkinin çoğunlukla kısa vadelerde olduğunu ortaya koymuştur.
Enerji güvenliği bağlamında Türkiye ve Azerbaycan'ın enerji politikası
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2018 | Diğer |
|---|
Günümüzde enerji kaynakları ve enerji güvenliği devletler için müstesna öneme sahiptir. Enerji güvenliği meselesi devletin milli güvenliğinin esas ana hatlarından birisidir. Her devlet bağımsız şekilde kendi enerji ihtiyacını karşılamak için milli enerji politikasını geliştirmekte, buna göre hedeflerini belirlemekte ve yapılacak eylemleri planlamaktadır. Türkiye enerji konusunda dışa bağımlı ülkelerdendir. Bundan dolayı devlet bütçesinden enerji alımı için büyük meblağda harcamalar yapmaktadır. Hazar Denizi doğal gaz ve petrol kaynakları ile zengin bir su havzasıdır. Orta Doğu'da istikrarın sağlanamaması söz konusu bölgeye dikkati daha da arttırmıştır. Hazar havzası devletlerden olan Azerbaycan büyük petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahiptir. Ancak batılı devletlerin bölgeni kendi etki alanları yapma istekleri Rusya'nın keskin itirazına sebep olmuş ve burada rekabet ortamını oluşturmuştur. Bundan dolayı Azerbaycan stratejik müttefikleri Türkiye ve Gürcistan'la çok güzergahlı enerji projeleri geliştirmektedir. Söz konusu BTC ve Güney Gaz Koridoru gibi çok uluslu projelerle Avrupa'nın enerji güvenliğinde Azerbaycan, Türkiye ve Gürcistan'ın rolü artmakta ve uluslararası ortamda konumu güçlenmektedir. Enerji projelerinin geliştirilmesi aynı zamanda kıyıdaş devletlerin ulusal güvenlik politikalarının önemli istikametlerindendir. Dondurulmuş savaşlar ve terör devletlerin ulusal güvenliğini ve projelerin geleceğini tehdit etmektedir. Diğer bir sorun ise Hazar'ın statü sorunudur. Bundan başka ülkenin geleneksel enerji kaynaklarından bağımlılığını azaltmak ve ihracata bağımlılığı tamamen ortadan kaldırmak için yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili geniş yelpazeli program ve projeler yapılmaktadır. Tüm bu sorunların çözülmesi ve istikrara dayalı enerji politikasının hayata geçirilmesi amacıyla çabalar sürdürülmektedir.
Enerji kaynakları açısından Çin'in yeni ipek yolu projesi ve Türk cumhuriyetleri
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2020 | Enerji Kaynakları ve Yönetimi Bilim Dalı |
|---|
Enerji, insan faaliyetlerinin maddi temelidir ve dünyadaki tüm ülkelerin ekonomik kalkınmasının can damarıdır. Yeni yüzyılda, hızlı ekonomik gelişmelerle birlikte, Çin'in toplam enerji talebi önemli ölçüde artmış ve bu artan enerji talebini dengelemek enerji güvenliği açısından önemli hale gelmiştir. Türkiye ve Kırgızistan dışındaki diğer Türk Cumhuriyetlerinde ise fosil enerji kaynaklarının zengin olmasından dolayı, ekonomik gelişmelerde enerjiye bağlı kalmışlardır. 2013 yılında Yeni İpek Yolu projesinin açıklanması Türk Cumhuriyetleri ile Çin arasındaki enerji işbirliği sadece fosil enerji kaynakları alanında değil aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynakları alanında da yeni fırsatlar doğurmuştur. Bu çalışmada Türk Cumhuriyetlerinin enerji kaynakları verileri ve Çin ile mevcut olan enerji işbirliği göz önünde bulundurularak iki tarafın Yeni İpek Yolu Projesi bağlantısında enerji işbirliği yapabilirliği ve işbirliği yapabilecek alanlar ortaya koyulmuştur. İki tarafın Yeni İpek Yolu Projesi bağlantısındaki enerji işbirliğinin SWOT analizi yapılarak iki taraf enerji işbirliğine ilişkin görüşler ve öneriler sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Çin, Türk Cumhuriyetleri, Enerji Kaynakları, Yeni İpek Yolu Projesi, Enerji İşbirliği.
Enerji ve dış politika: Güney Kafkasya örneğinde çatışma ve işbirliği dinamikleri
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2019 | Diğer |
|---|
Soğuk Savaşın bitmesinden sonraki dönemde etnik çatışmalarla dolu olan Güney Kafkasya bölgesi uluslararası ilişkiler literatüründe zengin enerji kaynaklarına sahip olmasından dolayı da dikkat çekmiştir. Bağımsızlıklarından günümüze kadar Güney Kafkasya bölgesindeki devletlerin enerji güvenliğine önemli katkı sağlayan boru hatları projeleri Batılı küresel güçlerin de destekleri ile sadece enerji konusunda işbirliğinin bir aracı olmaktan çıkarak, güçler mücadelesinin bir parçasına dönüşmüştür. Tezin amacı, Güney Kafkasya örneğinde enerji güvenliği ve dış politika bağlantısı kapsamında bölgesel işbirliği ve çatışma dinamikleriyle var olan enerji kaynakları ve bunlarla ilgili projeler arasındaki ilişkinin çözümlenmesidir. Soğuk Savaş sonrası dönemden günümüze kadar Kafkasya bölgesinde ortaya çıkan çatışmaların niteliği ve çözüm sağlanamamasının nedenleri üzerinde durulacak ve mevcut durumları incelenecektir. Tezde bölge ülkeleri arasındaki ilişkiler kadar bölge üzerinde etkili olan büyük güçler arasındaki rekabet anlatılarak enerji kaynaklarını kontrol etmek için verilen mücadele uluslararası sistem düzeyinde analiz edilecektir.
Enerji verimli akıllı binalar için ZigBee ve LoRa tabanlı haberleşme
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2020 | Elektrik Makinaları ve Güç Elektroniği Bilim Dalı |
|---|
Kablosuz iletişim sistemleri, günümüz teknolojisinde akıllı ev ve enerji yönetimi amaçlı çeşitli Nesnelerin Interneti (IoT) uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle enerji verimliliği için sensörlerle izleme, veri toplama ve kontrol mesajlarını iletmede, Wi-Fi, ZigBee, Bluetooth ve LoRa gibi kablosuz haberleşme teknolojileri sıklıkla tercih edilir. Kablosuz haberleşme protokolleri güç tüketimi, bit hızı, menzil, çalışma frekansı, bant genişliği, güvenlik, maliyet vb. açılardan farklılık gösterirler. Örneğin, Wi-Fi teknolojisi her yerde yaygın olarak kullanılırken, yüksek bant genişliği ve yüksek güç tüketimi, bu teknolojiyi enerji tasarruflu olmayan bir protokol haline getirir. Bluetooth teknolojisi enerji tasarruflu bir protokol olmasına rağmen, bu teknolojide de sinyal ve menzil sınırlaması vardır. ZigBee teknolojisi ise Wi-Fi teknolojisinin tersine düşük güç tüketimi, geniş ağ boyutu ve düşük bant genişliği özelliklerinden dolayı IoT tabanlı akıllı ev enerji yönetimi ve Kablosuz Sensör Ağı (WSN) uygulamalarında oldukça iyi sonuçlar vermektedir. Ancak, ZigBee teknolojisinde menzil sınırlaması nedeniyle dış mekan kablosuz uygulama sistemlerinde yaygın olarak kullanılmamaktadır. Yeni bir kablosuz iletişim teknolojisi olan LoRa ise uzun menzil, düşük güç tüketimi ve genişletilmiş kapsama alanı özellikleri ile ön plana çıkmaktadır. Bu tez çalışmasında, günümüz kablosuz haberleşme teknolojisinde yaygın olarak kullanılan ZigBee ve LoRa iletişim protokollerinin birlikte kullanıldığı bir iletişim sistemi tasarlanmış, sistem deneysel olarak gerçekleştirilmiş ve saha testleri yapılmıştır. Tasarlanan bu sistem, bir kablosuz uç cihazı, bir merkezi alıcı olarak kullanılan çok protokollü ağ geçidi ve bir de Merkezi Veri Toplayıcı (MVT) olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Uç cihaz, düşük güçlü sensörleri kullanarak sıcaklık, nem ve ışık şiddeti verilerini toplayıp, bu verileri LoRa kablosuz teknolojisi aracılığıyla ağ geçidine göndermektedir. Ağ geçidi, sensör verilerini uç cihazdan LoRa aracılığıyla alıp, ZigBee kablosuz teknolojisi ile MVT'ye göndermektedir. Sensör verileri, MVT'da, açık kaynaklı IoT yazılım platformu kullanılarak izlenmiştir. Hem çok protokollü ağ geçidi, hem de uç cihazın Mikrodenetleyici Ünitesinde (MCU), STM32 mikrodenetleyicisi kullanılmıştır. ZigBee ve LoRa kablosuz alıcı-verici modülleri için, menzil ve ağ çıktısı ölçüm testleri yapılmış, sonuçlar karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Ağ geçidi ve kablosuz uç cihazının Baskılı Devre Kartlarının (PCB) tasarımı, bilgisayar destekli DipTrace CAD yazılımı ile yapılmıştır.
Enfeksiyöz ishallerde campylobacter jejuni prevalansının çeşitli yöntemlerle araştırılması
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2016 | Diğer |
|---|
Çalışmamızda, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Laboratuvarına bakteriyolojik kültür ve parazitolojik inceleme için, gönderilen ishalli dışkı örneklerinde, C. jejuni varlığını geleneksel ve moleküler yöntemler ile 6 aylık bir periyotta saptamayı amaçladık. Dışkı örneklerinden Campylobacter jejuni izolasyonu için, koyun kanı içeren Skirrow sellektif agar besiyeri kullanıldı. Toplam 300 ishalli dışkı örneğinin 144'ü (% 48) kadın; 156'sı (% 52) ise erkek hastalara ait olduğu belirlendi. Hastaların yaş dağılımı 102'si (0-4), 45'i (5-9), 13'ü (10-14), 47'si (15-19), 59'u (20-24), 21'i (25-29) ve 13'ü ?30 yaş ve üzeri dağılım göstermekteydi. Campylobacter jejuni 3 ay-4 yıl pediatrik yaş grubunda çalışılan 102 (% 34) örnekten 3'ünde (% 3) saptandı. Geleneksel yöntemle toplam 300 dışkı örneğinin 3'ünde (% 1) C. jejuni varlığı saptanırken moleküler yöntemle 5 (% 2) örnekte pozitiflik gözlendi. Kültürde C. jejuni varlığı saptanan 3 örnekte de moleküler test sonucu pozitif bulundu. Ancak kültürde üreme saptanmayan 2 örnekte de moleküler yöntemle C. jejuni/coli varlığı saptandı. Sonuç olarak çocuk ishallerine en sık viral etkenler neden olsa da bakteriyel etkenler içinde de C. jejuni'nin göz ardı edilmemesi ve rutin dışkı kültürlerinde C. jejuni izolasyonuna yönelik işlemlerin de yapılması gerekliliği ve geleneksel yöntemler ile gözden kaçırılabilen Campylobacter jejuni'nin moleküler yöntemler kullanılarak araştırılmasının yararlı olabileceği düşünülmüştür.
Enflasyon, döviz kurları ve ham petrol fiyatları ile seçilmiş bazı tarımsal ürün fiyatları arasındaki oynaklık geçişkenliğinin analizi: Gana ve Türkiye örneği
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2017 | Tarım Politikası ve Yayım Bilim Dalı |
|---|
Hububat ve tahıl tüketiminden süt ve et ürünlerine geçiş, 2006-2008 küresel gıda krizleri, hammadde ve tarımsal üretim girdilerinin ithalatı, tarımsal pazarlarda mevcut oynaklığın nedenidir. İthal girdiler açısından, yerel para birimlerinin ABD Doları karşısında zayıflaması tarımsal ürün oynaklığının katkıda bulunduğu diğer bir faktördür. Bu sonuçlar gelişmekte olan ülkelerin tarım piyasalarında fiyat istikrarsızlığına, riske ve belirsizliklere neden olmaktadır. Bu bağlamda, bu çalışmada, Gana ve Türkiye'de seçilen tarım ürünlerinin fiyatları, küresel ham petrol fiyatları, enflasyon oranı ve döviz kurları arasındaki oynaklık geçişkenliklerinin yönünü ve büyüklüklerini ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu ülkelerin tarım piyasalarında meydana gelen bu oynaklığın sebebi, makroekonomik değişkenler ile seçilen tarımsal ürün fiyatları arasındaki oynaklığın belirlenmesinin bir nedeni olmakta ve tarımsal ürünlerin tedarikindeki riski ortaya koymaktadır. Bu çalışmada, Ocak 2000'den Aralık 2015'e kadar olan dönemde Gana ve Türkiye'de seçilen tarım ürünlerinin fiyatları, küresel ham petrol fiyatları, enflasyon oranı ve döviz kurları arasındaki oynaklık geçişkenlikleri incelenmiştir. Çalışmada BEKK-MGARCH modeli kullanılarak doğrudan ve dolaylı oynaklık geçişkenlikleri ortaya konulacaktır. Elde edilen bulgular neticesinde, döviz kuru, enflasyon ve ham petrol fiyatlarına kıyasla, tarımsal ürün fiyatlarına daha fazla değişkenlik gösterdiğini tespit edilmiştir. Aynı zamanda, Gana'ya kıyasla Türkiye'deki tarım ürünleri piyasalarının makroeconomik değişkenlerdeki dalgalanmalara karşı daha dayanıklı olduğu tespit edilmiştir. Optimal portföy seçimine göre Türkiye Gana'ya kıyasla düşük riske sahip olduğu ortaya koyulmuştur. Bu durum Türk Lirasının Gana Cedi'sine göre daha güçlü olduğunu göstermektedir
Enformasyounun haber niteliği kazanması ve Türkiye ile Arjantin'in önemli gazetelerinin facebook kulanım analizleri
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2017 | Bilişim Bilim Dalı |
|---|
Bu çalışma, sosyal medya okuyucularının gazetelerin editöryel profiline olan etkisini incelemekte, özellikle haber faktörleri ve haber değeri kavramlarından söz etmektedir. Bu tezde sosyal ağların ortaya çıkışı ile birlikte sunulan sonuçlar haberciliğin eko sisteminin önemli değişikliklere maruz kaldığını göstermektedir. Bu araştırma giderek artan oranda hedef kitle katılımına güvenen gazeteciliğin yeni ve dönüştürülmüş mimarisi ve çoklu medya ekosistemlerin entegrasyonuna ilişkin kanıt sağlar. Türkiye ve Arjantin'de en çok satan üç ulusal gazeteden haber makalesine bağlantılar içeren Facebook yayınları analiz edilmiştir. Veri toplama işlemi, Nisan 2016'nın ilk iki haftası boyunca yapılmıştır ve Facebook'tan haber makalelerine bağlantı veren 14.058 bağlantı içermektedir. Bu araştırmanın sonuçları, her iki ülkedeki okuyucular tarafından en çok okunan ve en az okunan gazetelerin hangi bölümlerini okuduğunu göstermektedir. Türk okuyucuların Siyaset ve Görüs haberi bölümlerine ve Arjantinliler Siyaset ve Toplum haberlerine ağırlık vermektedir. Sonuçlar, içeriğin çoğaltılması için büyük bir kullanıcı tabanındaki haber öğelerine geri bildirimin önemli olduğunu ve gazetelerin ve haber öğelerinin editör profiline ve eski yayın araçlarından devralınan haber değeri prensiplerine göre kümelenebileceğini doğrulamaktadır. Dönem içinde yayınlanan makalelerinin genişliği ile orantılı olarak Arjantin gazetelerinin Türk muadillerine göre sosyal ağlar üzerinde daha fazla tıklamadan yararlanmış olduğu sonucuna varılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları, gazeteciliğin giderek okuyucu ajansına bağlı olduğu ağa dayalı mimariye ışık tutmaktadır. Anahtar kelimeler: Facebook, gazeteler, gazetecilik, haber bölümleri, haber değeri,okuyuculuk
Engelli bireylerin sağlık hizmetlerine erişimi: Botsvana Cumhuriyeti'nde bir araştırma
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Doktora | Türkçe | 2019 | Diğer |
|---|
Dünyanın dört bir yanındaki çalışmalar, engelli kişilerin sağlık hizmetlerine erişimde birçok zorluk ve farklı deneyimle karşılaştıklarını göstermektedir. Bununla birlikte, Botsvana da dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde, engelliler için sağlık hizmetlerine erişim konusunda daha az araştırma yapılmıştır. Bu nedenle engelliler için sağlık hizmetlerine erişilebilirliğe ilişkin araştırmalara öncelik verilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Botsvana'da, engellilerin sağlık hizmetlerine erişim araştırmaları yetersizdir. Bu nedenle bu çalışma, Botsvana'da engelli insanların yaşamlarını iyileştirirken gelecekteki uygulamalara katkıda bulunmak için bu konuyu araştırmayı amaçlamaktadır. Botsvana'daki engelli bireylerin sağlık hizmetlerine erişirken yaşadıkları zorlukları ve deneyimleri araştırmak için nicel bir araştırma yöntemi kullanılmıştır. Çalışma, Botsvana'nın başkenti Gaborone'de yaşayan farklı tip engellere (fiziksel, duyusal, sosyal ve zihinsel) sahip olan 401 örneklemden oluşmaktadır. Araştırmacı tarafından erişilebilirliğin beş boyutuna odaklanan bir anket formu oluşturulmuştur. Araştırmacı ayrıca anketi, her katılımcının daha iyi anlaması için İngilizce ve Setsvana olmak üzere iki dile çevirmiştir. Katılımcıları örneklemek için bir alt kategoride kartopu örnekleme tekniği ile amaçlı örnekleme tekniği kullanılmıştır. Toplanan veriler daha sonra SPSS 22.0 paketi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçları olarak engellilerin; tıbbi faturalarını ödemek için finansal kapasiteye sahip olmadıklarını, hastaneden aldıkları sağlık hizmetlerini ve tedavileri masraflarını karşılayamadıklarını, tıbbi tedavilerini kapsayan sigortalarının olmadığını, sağlık tesislerinde kalacak yerlerin yetersiz olduğu, klinikte/hastanede bekleme süresinin uzun olduğu ve reçeteli ilaçların yetersiz olduğu ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: Engellilik, Sağlık hizmeti, Erişim, Botsvana
Engineering geology of the state highway slopes between Bağarasi-Foça (Izmir)
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2017 | Uygulamalı Jeoloji Bilim Dalı |
|---|
Bağarası – Foça (İzmir) devlet karayolu boyunca şev yenilmeleri sıkça meydana gelmektedir. Çalışma alanındaki baskın jeolojik formasyon volkanik tüflerdir. Volkanik tüfler düşük dirençli kayaçlardır (zayıf kayaçlar) ve kolaylıkla ayrışıp, bozunabilirler. Saha araştırmaları, laboratuvar çalışmaları ve yazılım analiz verilerinin kullanıldığı devlet karayolu şevlerinin stabilite analizini içeren detaylı bir jeoteknik analiz yapılmıştır. Saha araştırmaları, jeolojik haritalama, hat etüdleri ve örnek alımını içermektedir. Laboratuvar çalışmaları sahadan temin edilmiş olan oldukça ayrışmış, orta derecede ayrışmış ve az ayrışmış örnekler üzerinde yapılmıştır. Petrografik analiz, tüm kayaç jeokimyasal analizi, X-ışını difraktometre çalışmasını, porozite ve birim hacim ağırlık testleri, P-dalga hızı testleri, tek eksenli basınç ve üç eksenli basınç testleri, nokta yükleme ve suda dağılmaya karşı direnç testleri, Brazilian indirekt çekme dayanımı ve direkt makaslama dayanımı testlerini kapsayan laboratuvar çalışmaları yapılmıştır. Kayaçlar petrografik ve jeokimyasal çalışmalara dayanarak; andezitik litik ve vitrik tüf ve riyolitik litik ve vitrik tüf olarak sınıflandırılmıştır. Süreksizlik dolgu malzemelerinden yapılmış olan XRD analizlerinde, şişebilen bir kil türü olan simektit tanımlanmıştır. Tüfler; tek eksenli basınç test sonuçlarına göre Çok düşük-düşük dirençli , P-dalga hızı testlerine göre düşük-orta dirençli kayaçlar olarak sınıflandırılmıştır. Dips yazılımı kullanılarak yapılmış olan kinematik analizlere göre, devlet karayolu şevlerinde düzlemsel kayma, kama tipi kayma ve devrilme türü yenilme potansiyeli olduğu belirlenmiştir. Şevlerin stabilitesi Phase2 yazılımı (Gerilim azaltma faktörü analizi) kullanılarak, statik koşullarda (suya doygun ve kuru koşullar), 0.1 g ve 0.2 g sismik ivme verilerek analiz edilmiştir. SRF analiz sonuçları; bazı şev kesimlerinin yüksek yenilme riski varken, diğerlerinde ise düşük yenilme riski olduğunu göstermiştir. Düşük yenilme riskine sahip şevlerde, boşluk suyu basıncı ve sismik koşullarda artış meydana geldiğinde yenilme oluşabileceği yine SRF analizleriyle belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Malzeme Özellikleri, Tüf, Şev stabilite, Phase2, XRF
Enhancement of structural and magnetic properties of Eu and Fe doped GdMnO3 and Cr doped HoMnO3 multiferroic ceramics
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2015 | Diğer |
|---|
Perovskit yapıdaki nadir toprak manganezleri yıllar boyunca ferroelektrik ve ferromanyetik düzenleri birlikte bulundurdukları için çok fazla ilgi çekmişlerdir. Aynı fazdaki ferroik düzenlerin bileşimi yada bağlantısı gelecekteki bilgiyi elektrik alanı uygulayarak manyetik hafıza elementlerine yazan bilgi-teknolojisi cihazlarında uygulanabilir. REMnO3 hem hegzagonal hem de ortorombik perovskit yapıda kristallenebilir; ortorombik manganitler REMnO3 manyetoelektrik multiferroiklerin bir grubunu oluşturmaktadır. Özellikle, HoMnO3 ve GdMnO3 düşük sıcaklıkta manyetik fazı, elektrik alanı uygulanarak kontrol edilebilmesi nedeniyle önemli bir manyetoelektrik malzemedir. Bu çalışmada, GdMnO3 seramik yapısında Gd ve Mn iyonlarının yerine Eu ve Fe katkılanmıştır. HoMnO3 bileşiğinde ise Mn yerine Cr iyonu katkılanmıştır. Gd1-xEuxMnO3, GdMn1-xFexO3 ve HoMn1-xCrxO3 seramikleri katı hal reaksiyonu olan oksitlerin karışımı yöntemiyle üretilmiştir. Üretilen numunelerin yapısal ve manyetik özellikleri X-ışınları difraksiyonu, taramalı elektron mikroskobu, enerji dağılım spektroskopisi ve titreşimli numune manyotometresi gibi farklı karakterizasyon teknikleriyle incelenmiştir. X-ışınları difraktometresi ve taramalı elektron mikroskobu HoMn0.8Cr0.2O3 haricinde üretilen tüm numunelerin tek fazlı yapıda olduğunu göstermiştir. 10 K gibi düşük sıcaklıkta gerçekleştirilen manyetik ölçümler, katkılı numunelerin ferromanyetik ve anti ferromanyetik özellik gösterdiğini kanıtlamıştır. Eu katkılı GdMnO3 ve Cr katkılı HoMnO3 numuneleri belirli katkı oranlarında ilginç ferromanyetizm davranışı sergilemişlerdir. Bu büyük bir ihtimalle yapıdaki küçük distorsiyondan kaynaklanmaktadır. Eu katkılı GdMnO3 ve Cr katkılı HoMnO3 numuneler daha iyi ferromanyetik özellikler göstermesi nedeniyle multiferroik uygulamalar için potansiyel aday olabilirler.
Enhancing authentication in radio frequency identification systems by designing a fully fledged class protocol
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2018 | Diğer |
|---|
Bu tezin ana konusu, son yılların en önemli teknolojilerinden biri olan Radyo Frekansı ile Tanımlama (RFID) sisteminin güvenlik problemlerini incelemektir. RFID teknolojisinin sayısız avantajlarına rağmen, aşılması zor güvenlik ve gizlilik tehdidi ile karşı karşıyadır.. Okuyucu ve etiket arasındaki kablosuz iletişim yapısı nedeniyle, RFID teknolojisi birçok saldırıya karşı savunmasızdır. Kimlik doğrulama, kimlik doğrulama sürecine güven eklediğinden, kimlik doğrulama protokolleri kablosuz saldırılara karşı korunmada ilk adımdır ve yalnızca kimliği doğrulanmış okuyucu, kimliği doğrulanmış etiketlerin içeriğine erişebilir. Bu tezde ilk adim olarak, sınıfa bağlı kapsamlı bir araştırma, yeni ve dikkate değer RFID karşılıklı kimlik doğrulama protokollerini ayrıntılı birşekilde inceleme ve karşılaştırma yapılmıştır. Karşılaştırmanın önemli noktaları iki tabloda sunulmuştur. Karşılaştırmanın sonucu, araştırılan kimlik doğrulama protokoller, saldırılar ile başa çıkabilmek, güvenlik ve gizliliği sağlamak için çeşitli doğrulama yöntemleri uygulamıştır. Düşük maliyetli etiketlerin depolama ve işleme kabiliyetleri açısından donanımsal kısıtlığı nedeniyle, araştırılan kimlik doğrulama protokollerinin çoğu tam teşekküllü sınıfı altında yer almaktadır. Ayrıca, incelenen her protokolün güvenlik ve gizlilik konularını ele almak için belirli bir yeteneği vardır. İkinci olarak, bu tezde, AERMAP-W5 adında, etkin ve güçlü bir RFID karşılıklı kimlik doğrulama protokolü önerilmiştir. Önerilen protokolde, simetrik ve asimetrik şifreleme algoritmalarını, AES ve ECC, kullanılmıştır. Kimlik doğrulamada iki farklı yöntem kullanılmıştır. Mevcut şemalardan farklı olarak, önerimiz gerçek cihazlarda, kodlanmış, test edilmiş ve kanıtlanmıştır ve etiket kimliğine ek olarak değerli verileri de gönderebilir. Ayrıca, sunulan protokol, karşılıklı kimlik doğrulama sadece 2 adımda gerçekleştirilmiştir. Son olarak, protokolümüzün güvenliği ve performansı iyice analiz edildi. Analiz sonuçları, protokolümüzün neredeyse tüm ortak saldırılara karşı durabileceğini ve RFID tabanlı sağlık sistemlerinin temel güvenlik gereksinimlerini karşıladığını göstermektedir.
Enterprise risk management and its effect on firm value in Turkey
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2016 | Diğer |
|---|
Kurumsal Risk Yönetimi (KRY), riskleri şirket stratejisi bağlamında ele alan ve riskleri portföy bakış açısıyla iyi tanımlanmış risk sorumlulukları ve güçlü risk izleme süreçleri aracılığıyla yöneten bütünleşik bir risk yönetimi yaklaşımıdır. Bu çalışmanın amacı Borsa İstanbul'da kayıtlı 130 imalat şirketi için KRY'nin şirket değerine etkisini araştırmaktır. Bu nedenle, 2008-2013 dönemine ait toplanan finansal verilere panel veri regresyon modelleri uygulanmıştır. Bağımlı değişken şirket değerini temsil etmek üzere Tobin'in Q'su olarak ele alınmıştır. Bağımsız değişken ise KRY uygulaması olup kontrol değişkenleri şirket büyüklüğü, kaldıraç ve karlılıkla ilgili rasyolardır. KRY ile şirket değeri arasında ilişki olduğu hipotezi test edilmiştir. Bulgularımız, şirket değeri ile KRY arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki olmadığını göstermektedir. Şirketlerin KRY'yi nasıl uyguladıklarını araştırmak ve KRY'yi uygulamaktaki güdüleri, uygulama zorlukları ve KRY'nin benimsenmesinin etkileri vb. konularda bilgi almak amacıyla anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Anketi yanıtlayan 29 şirketten 26'sı KRY uyguladıklarını belirtmiştir. KRY'ye geçilmesinin temel nedenleri arasında Yönetim Kurulu'nun talebi ve kurumsal yönetişim ilkelerine uyum ön plana çıkmaktadır. KRY uygulaması ile gözlemlenen değişimlere ilişkin olarak kurumsal yönetişim ilkelerine uyumun güçlendiği ve risk yönetiminden sorumlu alanların koordinasyonunun arttığının vurgulanmaktadır.KRY uygulamasında karşılaşılan sorunlar değişime direnç ve KRY'yi desteklemeyen örgüt yapısı ve kurum kültürü olarak ortaya çıkmıştır.
Environmental cost management: An application in slaughter house
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2011 | İşletme Yönetimi Bilim Dalı |
|---|
Globalleşen ve rekabetçiliği artan bir dünyada, her bir şirket bir mücadele içindedir ve başarılı olma eğilimindedir. Günümüzde şirketlerin çevresel çıkarmaları ile ilgili performansları farklı platformlarda söz konusu olmuştur. Bu çıkarmalar daha çok stratejik önlemlerinin belirlenmesi ile ilgili yönelmiştir. Çevre ve mali performansları genellikle paraya dönüştürme veri başarı ve etkisini hesaplama zorluğu nedeniyle ayrı-ayrı yönetilmektedir. İş ticaretin bakış açısına göre, yâda başka bir deyişle,
Epitomizing the 21st century Filipino women through visual advertisements in the Philippines
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | İngilizce | 2019 | Görsel İletişim Tasarımı ve Reklamcılık Bilim Dalı |
|---|
Filipinli kadınlar, 1500'lerde başlayan batı ülkelerinin çoğul sömürgeleştirilmesi nedeniyle eşitsiz muamele görmeye başlamaktadır. Özellikle eğitim, politika ve medeni haklar konusunda eşit fırsat tanınmamaktadır. Filipinli kadınlar, bugüne kadar eşit haklara ulaşmak Amacıyla uzun süre uğraşmıştır. Modern zaman, eşit fırsatlara ulaşmalarına yardımcı olmuştur. Fakat Filipinli kadınlar gerçekten toplum tarafından iyi muamele edılmaktadır mı? Bu çalışma, özellikle reklamcılık alanında, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Daha önceki araştırmalar, Filipinli kadınların 1900'lerde reklamlarda klişeleştirilmiş ve yanlış tanıtıldığını göstermiştir. Bu araştırmanın amacı, günümüzde Filipinli kadınların reklamda nasıl tanımlandıklarını açıklamaktadır. Önemli değişiklikler varlık kazanmaıştır mu? Modern bir dünyada çağdaş bir kadın olarak Görülmesini sağlamıştır mı ? Bu çalışmada Filipinler'deki 225 televizyon ve basılı reklamları analiz etmektedir. Bu çalışma, Filipin topluluğunun önemli ölçüde değiştiğini, dönüştürülmüş ve ilerlediğini tespit etmiştir. ancak, reklamlardakı kadınların tasviri değişmemiştir. Bu çalışma aynı zamanda kadınları baskı reklamlarında modernize etme girişimlerinin olduğunu da bulmakatadır. Ancak, Filipinli kadınların reklamlarla ilgili tasvirlerinin geliştirilmesine yardımcı olacak önemli bir etkisi olmamıştır.
Erbil Atabeyliği döneminde eğitim
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2016 | Din Eğitimi Bilim Dalı |
|---|
Yüksek lisans tezimi yazmaya karar verdiğimde kendi şehrim olan Erbil ile ilgili bir konu seçmek istedim ve Erbil Atabeyliği Döneminde Eğitim konusunu seçtim. Bilindiği gibi Abbasiler o dönemde kaos ortamı oluşturan Gazneliler ve Şii Büveyhiler'in gücünü kırdı. Bununla birlikte Bizans'ın üzerine doğru yürümeye başladı ve stratejik olarak önemli olan birçok bölgeyi ele geçirdi. Daha sonra Abbasiler yıkılınca bölgede bağımsız Atabeylikler kuruldu. Dönemin atabekleri eğitime oldukça önem veriyordu. Bu eğitim daha çok askeri alanda veriliyordu. Atabekler o dönemde Haçlılarla yapmış oldukları onca savaşa rağmen askeri, siyasi, sosyal, eğitim ve ekonomik alanlarda başarılı olmuş ve halka hizmet etmişlerdir. Atabekler, askeri eğitimin yanında medrese eğitimi de uyguluyordu. Neredeyse her bölgede medreseler yoğun olarak vardı. Bu medreselerden büyük alimler çıkmış ve günümüze yön vermişlerdir. Bu çalışmamızı icra ederken tezimizi iki ana bölüme ayırdık. Birince bölümde Atabeklerin önce Erbil tarihini ele aldık ve Atabeklerin aslına değindik. İkinci bölümde ise Atabekler döneminde Erbil şehrini şu üç konu üzerinden işledik. 1) Atabeklerde Erbil şehrinin önemi 2) Siyasi Hayat 3) Sosyal Ve Ekonomik Hayat. Daha sonra Sosyal Ve Ekonomik Hayat konusunda şu noktalara temas ettik: A) İlmi Ve Fikri Hayatın Durumu. B) Eğitim – Öğretim C) Erbil'de Eğitim Sistemi D) Çocukların Eğitimi E) Gençlerin Eğitimi F) Yetişkinlerin Eğitimi G) Erbil Medreseleri Ve Mescitleri
Ergenlerin anne ve babalarına güvenli bağlanmaları ile olumlu sosyal davranısları arasındaki ilişkide duygu düzenleme ve empatinin aracılık rolünün incelenmesi
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2016 | Sosyal Psikoloji Bilim Dalı |
|---|
Bu çalışma, ergenlerde empati ve duygu düzenlemenin güvenli bağlanma ile olumlu sosyal davranışlar arasındaki ilişkide aracılık rolünü incelemeye yönelik bir çalışmadır. Bu amaç doğrultusunda, bu çalışma kapsamında beş farklı denence oluşturulmuş ve test edilmiştir. Araştırma örneklemi Ankara'da eğitim görmekte olan 9. ve 10. sınıfa devam eden 200 öğrenci (112 kız ve 88 erkek) oluşturmaktadır. Her öğrenci dört farklı ölçeğin sorularına cevap vermiştir. Bunlar: Kerns Güvenli Bağlanma Ölçeği, Duygu Düzenleme Güçlükleri Ölçeği, Kişilerarası Tepkisellik Endeksi ve Olumlu Sosyal Davranış Yönelim Ölçeği'dir. Çalışmada değişkenler arasındaki ilişkilerin incelenebilmesi için Pearson korelasyon analiz yapılmıştır. Son olarak, güvenli bağlanma ve olumlu sosyal davranışlar arasındaki ilişkide empati ve duygu düzenlemenin aracılık rollerini inceleyebilmek amacıyla aracılık analizi yapılmıştır. Bulgular, ana-babaya güvenli bağlanmanın, ergenlerin empati ve duygu düzenlemelerini etkilediğini, bunun da olumlu sosyal davranışları etkilediğini göstermiştir. Güvenli bağlanan ergenler duygu düzenleme güçlükleri daha az göstermekte ve dolayısıyla yardıma muhtaç olan başka bireylere destek verebilmektedirler. Ayrıca, güvenli bağlananlar arasında empati düzeyi daha yüksektir ve bu da onların başka bireylerin zor durumlarını anlamalarına yardim etmektedir. Bu nedenle de, olumlu sosyal davranışlar daha fazla gösterme eğilimindedirler. Ayrıca, çalışmada ergenler arasında güvensiz bağlanmanın empatiyi olumsuz etkilediğini ve bunun da ihtiyaç durumdaki başka bireylere cevap verme yatkınlığını olumsuz etkilediğini ortaya koymaktadır. Bu bulgular gelecekte yapılacak hem kuramsal hem de uygulamalı çalışmalar için çok sayıda çıkarıma sahip olacağı tartışılmıştır. Anahtar sözcükler: Olumlu Sosyal Davranış, Güvenli Bağlanma, Duygu Düzenleme, Empati
Ergenlerin evden kaçma nedenleri üzerine nitel bir araştırma: Azerbaycan/Bakü örneği
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2017 | Diğer |
|---|
Bu araştırma, 2015-2016 yılları arasında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de, 14-17 yaş grubundaki evden kaçan ergenleri, evden kaçmaya iten faktörlerin araştırılmasını, bu faktörlerin hangi nedenlerden kaynaklandığını, bununla beraber, evden kaçan ergenlerin karşılaşabilecekleri risk faktörlerini hem sosyal, hem de sosyo-psikolojik bakış açısıyla değerlendirmeyi ve konuyla ilgili yapılması gereken hususlara dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi olan, Gömülü Teori kullanılmıştır. Araştırma, Gömülü Teori içinde yer alan Yapılandırmacı desenle ele alınmaktadır. Toplamda 26 kişi ile görüşme yapılmıştır. Katılımcılardan 14'ü evden kaçan ergenler, 6'sı evden kaçan ergenlerin aileleri\anneleri ve 6'sı da evden kaçan ergenlerle çalışan uzmanlardır. Ergenleri evden uzaklaştıran bir çok neden(ler) bulunmaktadır. Bu nedenler ergenin, yaşadığı topluma yüklediği anlama göre farklılık göstermektedir. Ergenlerde evden kaçma davranışı, onların var olduğu toplumsal kurumlarda, aile (çatışma ve şiddet; sevgi ve ilgi eksikliği; iletişim sorunu), okul (iletişim sorunu) ve sosyal çevrede (olumsuz rol model ve çevre) yaşanan olumsuzluklar ve bu olumsuzlukların ergenlik döneminin etkileri ile birleşimi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, ergenin etrafındaki toplumsal kurumların (aile, okul ve sosyal çevre) birinde oluşan olumsuzluğun farkına varılmaması ve bu kurumlarda varolan\oluşan olumsuzluğun giderek, ergeni dışarı , sokağa itmesiyle başlar sokak hayatı, sokak düzeni. Bu sorunların kökünde ise, ailede, okulda, toplumda, insanların sadece kendi dünyalarına odaklanarak, yalnızca kendim için yaşarım düşüncesi yatmaktadır. Sosyal ağların insanları yüz-yüze iletişimden uzaklaştırarak, yabancılaştırması sadece, toplumda değil, ilk olarak, ailelerde gözükmektedir. Toplumda yaşanan değişim süreci ve süreçte yaşanan olumsuzluklar ise BİZ den BEN e doğru gidişe işaret etmektedir. Anahtar Sözcükler: Ergenler, Evden Kaçma, Gömülü Teori, Azerbaycan\Bakü.
Erken dönem sovyet tarihçiliğinde (Şarkiyatçılığında) Türk inkılâbı tarihine bakış açısı: V. A. Gurko Kryajin'in İstoriya Revolutsii V Turtsii, Moskva, 1923. (Türk inkılâp tarihi) isimli eseri örneği (Eser tercümesi, tahlili ve tenkidi)
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2019 | Diğer |
|---|
In the period after the Russian October Revolution, all the scientific work of ideologically as restructuring step by step on the basis of the development of the socio-economic history in Turkey when the differentiation of features and aspects of historical research, exchange of the productive forces and relations of production, the characteristics of national independence, national of Turkish people well-established scientific problems, such as the formation of culture, were placed in the attention centers of Soviet Turkologists and historians. Turkey drawing attention to history, especially recently, Turkish folk Republic of Turkey's institutions, depending on the struggle for national independence, has formed Turkey's history the new theory according to the principles inspection requirements of the Soviet Turcologist and historians issues. With this thesis, V.A. Gurko Kryajin, who gave lectures on the change in the history of Turkish history from Tsarist Russia in Soviet Russia and the lectures on the national liberation movements in the Near East in the 1920s of the Early Soviet Orientalism. and tarih Istoriya Revolutsii v Turtsii, Moskva, 1923. (History of Turkish Revolution), In the name of his work named 19 Name of Turkish Revolution v, he is examined by analyzing, analyzing and criticizing the work.
Ermenistan dış politikasında liderlik etkeni: LTA modeli çerçevesinde serj sarkisyan dış politikası analizi
| Thesis Number | level | Language | Year | Bilim Dalı |
| Yüksek Lisans | Türkçe | 2020 | Diğer |
|---|