Thesis Search




SEARCH RESULTS

Gana'da kentsel suç eğilimleri ve desenleri: Kumasi kenti örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Bu çalışma, geniş suç eğilimlerini ve modellerini, suçun geliştiği koşulları, suç ile savaşmada Ghana Polis Hizmetleri'nin rolünü ve Kumasi Polis Hizmetleri'nin Kumasi şehrindeki suç ve sapkınlığın önlenmesi ve kontrolünde karşılaştıkları zorlukları incelemektedir. Çalışma, 2013-2016 yılları arasında Kumasi'deki suç ile ilgili resmi polis verileri ve diğer birincil ve ikincil veri kaynakları kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma, Kumasi'deki suçun şehirleşme, insanların kötü ekonomik koşulları ve Ghana Polis Hizmetleri'nin ellerinde suç ile savaşmak için yeterli lojistik ve kaynakların bulunmaması sebebiyle oluştuğunu öne sürmektedir. Anahtar Kelimeler; Ashanti Bölgesi, Ghana Polisi, Kumasi, Şehirleşme, Şehir içi suç, Suç önleme.

Gana'da kimlik ve siyaset:1969-1993 demokratik geçiş döneminde milli siyasette kadının konumu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Tarih Bilim Dalı
Bu tez, Gana'da 1969'da İkinci Cumhuriyet'in ortaya çıkışından, 1993'te demokratik geçiş sürecine kadar uzanan kültürel ve politik değişim dönemini, ulusal politikada kadınların konumu üzerinden incelemektedir. Gana İstatistik Servisi tarafından hazırlanan ve Temmuz 2013 de basılan 2010 Nüfus ve Konut Sayımı Raporu'nda belirtilen sayıma göre kadınlar, nüfusun % 51.2 çoğunluğuna sahip olmalarına rağmen, ulusal siyasette henüz somut bir şekilde kendilerini temsil edememektedirler. Dördüncü Cumhuriyet döneminde Ganalı kadınların ulusal siyasete katılımı daha önceki yıllardan fazla olmasına rağmen kadınlar siyasette azınlık olarak kalmışlardır. Ganalı kadınlar, Gana'nın 1950 yılında bağımsızlık kazanmasından önce ve sonraki yıllarda Gana siyasetine önemli katkılarda bulunmuşlardır ve milliyetçi duygularının oluşturulmasında yer almışlardır. Bu noktada sorulması gereken kritik soru, Kadınların bağımsızlık yıllarının başından itibaren son yıllara kadar neden siyasette hep ikincil pozisyonda bırakıldıklarıdır. Bu çalışma, kültürün ve siyasi değişikliklerin toplumsal cinsiyet dinamiklerinin Ganalı kadınların kimliklerini, tutkularını ve özerkliklerini Gana'nın siyasi arenası içerisinde nasıl şekillendirdiğini incelemektedir. Tez, 1960'ların sonundan itibaren ulusal siyasette kadınların marjinalleştirilen rolü ile 1993 yılında kadınlara eşitlik ve siyasete katılım vadeden demokratik hükümete geçiş süreci arasındaki bağlantı kurmayı amaçlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Gana, Toplumsal Cinsiyet, Politika, Kimlik, Kadın.

Gana'da tarım işletmelerinde gıda kaybının ekonomik ölçümü ve etkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2021 Diğer
Bu çalışmada, gıda tedarik zincirinin üretici aşamasında gıda kaybının ekonomik bir ölçümü yapılmıştır. Çalışmanın amacı, üretim sonrası tarım faaliyetleri sırasında çeşitli aşamalarda gıda kaybı miktarlarını ölçmek, gıda kaybının nedenlerini incelemek ve üretimin çiftçi aşamasında gıda kaybını etkileyen faktörleri belirlemektir. Ayrıca, seçilen mahsullerin kritik gıda kaybı noktalarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Birincil veriler, yapılandırılmış ve yarı yapılandırılmış anketlerle üreticilerden elde edilmiştir. Tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak 220 kişilik bir çalışma örneği seçilmiştir. Veri analizini gerçekleştirmek için Excel, SPSS ve Eviewsö ğrenci versiyonu istatistik paketleri kullanılmıştır. Kayıp miktarları, üç farklı yaklaşım kullanılarak belirlenmiştir. Üretim faaliyetlerinin değerini elde etmek için öz raporlama yöntemi kullanılmıştır. Çeşitli üretim faaliyetlerindeki ortalama kayıplar; mısır hasadı kaybı 5,13 kg/da, çeltik pirinç 5,5 kg/da ve manyok 49,9 kg/da, kabuk kaybı 2,55 kg/da, harman kaybı 4,65 kg/da, manyok soyulma kaybı 21,7 kg/da olarak belirlenmiştir. Kurutma ve temizleme kayıpları mısır için 1,43 kg/da, çeltik pirinç için 3,13 kg/da ve manyok için 9,07 kg/da'dır. Sınıflandırma kayıpları mısır için 1,8 kg/da ve manyok için 8,33 kg/da'dır. Depolama kayıpları; mısır için 4,01 kg/da, pirinç için 4,03 kg/da ve manyok için 65,6 kg/da'dır. Üretimin depolama aşaması, mahsuller için kritik kayıp noktası olarak belirlenmiş ve bunu, olgunluktan hemen sonraki ve hasattan önceki dönem izlemektedir. Ürünler arasında gıda kaybının başlıca nedenleri artan depolama süresi, hasat sırasındaki hava koşulları, hastalıklar ve zararlı böcekler olarak belirlenmiştir. Gıda kaybını olumlu etkileyen faktörlerin hasat sonrası eğitim, tecrübe ve hasat sırasında elverişli hava koşulları olduğu görülmektedir. Gıda kaybını etkileyen diğer faktörler, üretim miktarı, arazi büyüklüğü, çiftçinin asıl mesleği ve depolama süresidir. Çalışma, manyok gibi kök bitkiler arasındaki gıda kaybının tahıllardan daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur.

Gana'dan Almanya'ya göçlerde sınır geçişleri ve sorunları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Göç ve sınırlar arasındaki ilişki hakkında hala devam eden bir tartışma mevcuttur. Akademik camiada göç ve sınırlar önemli bir konu haline gelmektedir. Çalışmaların çoğu, sınırlar ve göç arasındaki ilişki ve sınırlardaki göçmen deneyimleri hakkında pek az şey söylemektedir. Bu çalışma, Gana-Türkiye-Almanya Göç Sistemi'nde, göç ile sınır geçişleri arasındaki ilişkiyi kurmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, çalışma, göç ve sınır geçişi deneyimlerini ve göçmenlerin başa çıkma stratejilerini özel olarak incelemiştir. Çeşitli ülkelerin sınır yönetim stratejileri ve politikaları çalışmada ortaya koyulmuştur. Bu, açımlayıcı, betimleyici ve var olan bağlamı gözeten tasarımlar ile yürütülmüş nitel bir çalışmadır. Araştırma için Türkiye ve Almanya'daki otuz altı (36) Ganalı göçmen, amaçlı örnekleme tekniği kullanılarak seçilmiştir. Sınır geçiş deneyimlerini ve stratejilerini incelemek için seçilen bu Ganalı göçmenler ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Ganalı göçmenlerin sınır geçişleri ve göç deneyimleri, sınır kavramını bir kurum ve bir süreç olarak tanıyan Newman'ın perspektifinden incelenmiştir. Sonuçlar, sınırların göç söyleminde belirleyici etkenler olduğunu göstermektedir. Çalışma, sınırlar ve göç arasında anlaşılır bir ilişki bulmaktadır. Göçmenlerin sınır deneyimleri, sınır yönetimi politikalarının, göçmenlerin sınır geçiş hareketlerini etkilediğini göstermektedir. Ayrıca, araştırmacı, Ganalı göçlerinin karakteristik ve eğilimlerinin son zamanlarda çeşitli sınırlardaki sınır yönetimi politikaları nedeniyle değiştiğini savunmaktadır. Çalışmanın bulguları, Ganalı göçmenlerin göç süreci boyunca sınırlarda çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını ortaya koymaktadır. Bununla beraber, Ganalı göçmenler sınır geçişi ve göç sürecinin çeşitli aşamalarında çeşitli başa çıkma stratejileri benimsemişlerdir. Anahtar Kelimeler: Göç, Sınır geçişlerş, Ganalı Göçmenler, Türkiye, Almanya

Garibi Divanı (1b/05-57a) (Dil bilgisi incelemesi-metin-dizin-tıpkıbasım)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Eski Türk Dili Bilim Dalı
Yüksek lisans tezi olarak hazırladığımız bu çalışma, Astana'daki Milli Kütüphanenin Kitap Müzesinde yer alan 4698 numaralı, Garibi Ölengleri olarak kayıtlı yazma nüshanın 1b/05-57a yapraklarının çeviri yazılı metni, dil bilgisi incelemesi, dizin ve tıpkıbasımından oluşmaktadır. Yaptığımız incelemede eserin ölenglerden ibaret olduğu, klasik bir Divan olduğu tespit edilmiştir. Kaşgarlı Garibi, Hokant Hanlığı'na (Kokan Hanlığı 1709-1876) geçtikten sonra 1261/1845 yılında yazan Uygur şairi Garibi'nin Divanı'nın bir kısmı çalışıldı. Çalışmanın Giriş bölümünde Garibi'nin hayatı, eseri ve nüshaları, eseri üzerine yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. Dil Bilgisi İncelemesi bölümünde metnin yazım özellikleri, ses bilgisi, biçim bilgisinden bahsedilip söz varlığı ve söz dizimine değinilmiştir. Metin bölümünde eserin çeviri yazısı yapılmıştır. Dizin bölümünde kelimeler alfabetik sırayla verilip metinde kullanılan anlamları gösterilmiştir. Çalışmamızın sonunda metnin tıpkıbasımı yer almaktadır. Doğu Türklük alanının ağız bölgelerinin tespitine ve Doğu Türk yazı dilinden Özbek Türkçesi ve Yeni Uygur Türkçesi gibi çağdaş Türk lehçelerine giden dilsel süreci aydınlatmaya yönelik Türk dili üzerinde yapılacak araştırmalara katkı sağlayacak dil malzemesini içermesi bakımından önemli olan Garibi Divanı, Doğu Türkçesi (Çağatay) edebiyatıyla ilgili çalışmalara da katkı sunacaktır.

Gayakol içeren oksipronolamin türevlerinin sentezi ve biyolojik özelliklerinin incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Organik Kimya Bilim Dalı
Anahtar kelimeler: 2-metoksi fenol, gayakol, oksiran, oksipropanolamin, antibiyotik. Oksipropanolaminler beta adrenoseptör olarak kullanıldıkları uzun zamandır bilinmektedir. Kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde ve diüretik olarak kullanılmaktadırlar. Bu ilaçların etki gösterdiği alanlar hipertansiyon, kalp ritmi düzenleme, kalp düşüş hızı kontrolü, kan akış hızını düzenlemektedir. Ayrıca oksipropanolamin türevi içeren ajanlar anti-anjina ve anti-hipertansif ajanlarıdır. Bakterilerin ilaçlara karşı direnç kazanması ve yakın zamanda kullanıma sunulmuş olan antibiyotiklere dahi direncin gelişmesi göz önünde bulunduralarak, çeşitli enfeksiyonlara neden olan gram pozitif bakterilere karşı direnç gösterebilecek yeni antibiyotik ilaçlara ihtiyaç duyulduğu gözlenmiştir. Bu çalışmada 2-metokfi fenol (gayakol) kullanılarak 8 adet yeni oksipropilamin sentezlenmiş olup, sentezlenen bu bileşiklerin Staphylococcus Aureus, Enterococcus Feacalis, Esherichia Coli, Klebsiella Pneumoniae ve Pseudomonas Aeuruginosa bakterilerine karşı antimikrobiyal aktiviteleri araştırılmıştır.

Gayrimekul değerleme yöntemleri ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarında performans analizi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Muhasebe Finansman Bilim Dalı
Ülkemizde faiz oranlarının uzunca bir dönemdir durağan kalması gayrimenkule olan talebi arttırmış ve gayrimenkul sektörünün gelişimine katkı sağlamıştır. Gayrimenkul sektörünün gelişmesi taşınmaz değerinin ekonomi içerindeki payını da arttırmaktadır. Gayrimenkuller için alım-satım, devir ve takaslarda gerçek değer arayışı; konusunda uzman, tarafsız, güvenilir firmalar ve uzmanlar tarafından hazırlanan ve varlıkların gerçek değerini yansıtan raporların önemini arttırmıştır. Ülkemizde gayrimenkul sektörünün ve hukuki alt yapının son yıllarda hızla gelişmesine paralel olarak gayrimenkul değerleme ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına (GYO) olan ilginin de önemli ölçüde arttığı görülmektedir. Gayrimenkul değerleme yöntemlerini açıklamayı ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının performanslarını karşılaştırmayı amaçlayan bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde çalışma ile ilgili temel kavramlar olan değer, değerleme, gayrimenkul ve gayrimenkul değerlemesi ele alınarak açıklanmıştır. İkinci bölümde ülkemizde mevcut mevzuat açısından gayrimenkul değerlemesi konusu incelenmiş, günümüz koşullarında uygulamada kullanılan çeşitli gayrimenkul değerleme yöntemlerine değinilmiştir. Üçüncü bölümde; GYO kavramı, GYO'ların tarihçesi ve Türkiye'deki gelişimi, GYO'ların örgütlenme biçimleri ve türleri, faaliyetleri, önemi, yararları, vergi ve hukuki boyutu irdelenmiştir. Dördüncü bölümde ise istatistiksel bir yöntem olarak Veri Zarflama Analizi (VZA) açıklanmış ve VZA kullanılarak 2010-2014 yılları arasında Borsa İstanbul'a (BIST) kayıtlı olan GYO'ların performans analizi yapılmıştır.

Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının web sitelerindeki yatırımcı ilişkileri içeriklerinin analiz edilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
Bu çalışmada şirketlerin internet sitelerini yatırımcı ilişkileri yönetimi adına nasıl kullandıklarına ilişkin bir araştırma yapılmıştır. Çalışmada incelenen şirketler Türkiye'de gayrimenkul yatırım ortaklığı alanında faaliyet gösteren Borsa İstanbul'da hisse senetleri işlem gören şirketlerdir. Bu şirketlere ait internet siteleri üzerinden yatırımcı ilişkileri uygulamalarındaki başarıya dair inceleme yapılmıştır. İnceleme süresince Türkiye Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD)'nin Yatırımcı İlişkileri Ödülü için kullandığı değerlendirme soruları kullanılmıştır. Bu kapsamda TÜYİD'e ait Skorkart ölçeğinde olduğu üzere üç farklı kategori altında (Faaliyet Raporu, Finansal Sonuç Açıklama, İnternet Sitesi) her bir şirket için 170 adet soruya cevap aranmıştır. Bu sayede hisse senetleri Borsa İstanbul'da işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketlerinin, yatırımcı ilişkileri yönetimi uygulamaları açısından birbirleri ile karşılaştırması yapılmıştır. 2016 yılı itibari ile incelenen internet siteleri üzerinden elde edilen sonuçlara göre gayrimenkul yatırım ortaklığı sektöründe, yatırımcı ilişkileri uygulamaları konusunda en güçlü şirketin HLGYO olduğu görülmüştür. Tüm şirketleri içeren sonuçların yorumlanması ile gayrimenkul yatırım ortaklığı sektöründe web tabanlı yatırımcı ilişkilerinin genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır.

Gazetecilik mesleğinde sosyal medya kullanımı: İran ve Türkiye örnekleri üzerine bir nitel araştırma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Genel Gazetecilik Bilim Dalı
Sosyal medya, gazetecilikte yeni formlar yaratmakta ve internet, gazetecilik prosedürlerini değiştirecek yöntemler sunmaktadır. İnternetle birlikte profesyonel gazetecilik ideolojisini ve kültürünü kökten değiştiren yeni medyanın karakteristik özellikleri (metinlerarasılık, etkiles¸imlik, çoklu-ortamlılık) aynı zamanda online gazeteciliğin tipolojisini anlamak için başvurulması gereken anahtar kavramlardır. Literatürde, modern gazeteciliğin oluşumu ile ilgili kavram ve bakışlar anlatıldıktan sonra yeni gazeteciliğin sosyal medya ile ilişkisi ve bunların birbirlerine karşılıklı olarak etkileri değerlendirilmiştir. Araştırmanın temel amacı, gazetecilerin sosyal medyayı kullanma durumlarını anlamak ve bu konuda bilgi toplamaktır. Bu çalışma sonucunda elde edilen bulgular, gazetecilerin sosyal medya kullanımları ile ilgili mevcut tanımların sınıflandırılmasına katkı sağlamayı ve İran ve Türkiye örneği üzerinden karşılaştırmalı bir değerlendirme yapmayı amaçlamaktadır. Araştırmada verilerin toplanmasında bireysel derinlemesine go¨ru¨s¸me yöntemi kullanılarak, katılımcıların konuya ilis¸kin o¨zgu¨n bakıs¸ ac¸ılarına yer verilmiştir. Tematik analiz ile elde edilen bulgulara göre; Gazeteciler, bilgi aktarmanın en hızlı yolunun sosyal medya olduğuna ve sosyal medyayı kullanmadaki önceliklerinin materyal içerikleri ve söylenti, makale üretmek için bir bilgi toplama aracı olduğuna inanmaktadır. İranlı ve Türk gazetecilerin çoğu sosyal medya kullanımlarında kendilerini pragmatik konformist olan ılımlı akımda gördüklerini ifade etmekte ve sosyal medyayı daha muhafazakar kullanmaktadırlar. Gazetecilerin düşünceleri, sosyal medya olmadan bir gazeteciliği tasavvur edemedikleri ve gazeteciliğin sosyal medya olmadan yapılamayacağı ve izlenemeyeceği yönündedir fakat bu bağımlılık olma durumu ile, gazeteciler ve medyalar hala sosyal medyanın bütün kapasitesini kullanmıyorlar.

Gazivoda gölünün (Kosova Cumhuriyeti) su kalite parametrelerinin mevsimsel olarak incelenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Diğer
Kosova Cumhuriyeti 17 Şubat 2008 yılında bağımsızlığını ilan etmiş olup, ülkenin doğal kaynaklarının birçoğu için yönetim planları henüz hazırlanma aşamasındadır. Dolayısıyla ülkedeki su kaynakları hakkında bilimsel bilginin artması yapılacak planlamaların daha verimli olmasını sağlayacak ve kalkınmayı hızlandıracaktır. Bu çalışma bu bağlamda Kosova Cumhuriyeti'nde gelecekte planlanması yapılacak diğer bilimsel çalışmalara örnek teşkil edeceği düşünülmektedir. Bu çalışma Kosova Cumhuriyeti'nin su kaynakları, ekolojik ve su ürünleri açısından önemli olan Gazivoda Gölü'nde Mart 2019-Şubat 2020 tarihleri arasında, mevsimsel olarak seçilen 7 stratejik istasyonda yürütülmüştür. Alınan su numunelerinde bazı fiziko-kimyasal parametreler; Su sıcaklığı, pH, çözünmüş oksijen, elektriksel iletkenlik, tuzluluk, nitrit azotu, nitrat azotu, amonyum azotu ve toplam fosfor bir yıl boyunca aylık ve mevsimsel olarak incelenmiştir. Seçilmiş istasyonlardan alınan su numunelerinin analizleri Kosova Cumhuriyeti'nde agredite olmuş Hidroregjioni Jugor Enstitüsu Su Analizi Laboratuarında yapılmıştır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre, kış aylarında kendi doğal yapısında olan Gazivoda Gölü yaz mevsimi olan Haziran-Ağustos tarihlerinde çevresindeki yoğun turizm faaliyetlerinin etkisinde olup, seçilmiş bazı istasyonlarda su kalitesi ve çevresel anlamda önemli kirlenmeler olduğu tespit edilmiştir. Aynı zamanda Gazivoda Gölü su kalite parametrelerinin su ürünleri potansiyeli bakımından yaz aylarında riskli olduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çevresel Faktörler, Fiziko-kimyasal Parametreler, Gazivoda Gölü, Kosova Cumhuriyeti Su Kaynakları

Gazzâlî - Şâtıbî sarkacında bilimselci tefsir

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Tefsir Bilim Dalı
Kur'ân'ın geçmiş ve gelecekteki her türlü bilgiye kâh açık kâh dolaylı olarak işaret ettiği düşüncesi oldukça erken dönemlerden itibaren literatürde yer bulmuş; büyük oranda bu düşünceden beslenen ve XIX. yüzyılda ivme kazanan bilimselci tefsir akımı içerisinde, Kur'ân âyetlerinden bilimsel sonuçlar çıkarmak ve bu sonuçlar üzerinden Kur'ân'ın evrensel ve mu'ciz bir kitap olduğunu kanıtlamaya çalışmak öncelikli amaçlar arasında yer almıştır. Söz konusu bilimselci tefsir akımının argümantasyonu çerçevesinde Ebû Hâmid el-Gazzâlî (ö. 505/1111), kelâm ve tasavvuf bağlamındaki bazı düşünceleri dolayısıyla, bu tefsir yönteminin kurucusu olarak kabul edilmiştir. Gazzâlî'ye göre Kur'ân, Allah'ın zât, sıfat ve fiillerini anlatmaktadır. Evrende olan her şey Allah'ın fiillerinin yansımasıdır. Dolayısıyla Allah'ın fiillerini araştıran bilim dallarında uzman olan kimseler Kur'ân'ın ilgili âyetlerindeki ilahî hakikatleri yani Allah'ın fillerini daha iyi anlayabilirler. Ebû İshâk eş-Şâtıbî (ö. 790/1388) ise, ümmîlik anlayışından hareketle Kur'ân'ın sonradan ortaya çıkan ilimlerin yardımıyla tefsir edilmesine karşı çıkmakta, Kur'ân'dan ilk muhatapların bilmediği ilimlerin çıkarılmasına itiraz etmektedir. Bilimselci tefsiri Gazzâlî ve Şâtıbî'nin düşünceleri bağlamında incelemeyi amaçlayan çalışmamızda bu tefsir yönteminin tanımı, tarihî gelişimi ve temel mantığı, ilk muhatapların evren anlayışı gibi konular üzerinde durulmuş; Gazzâlî'nin varlık, bilgi ve ilâhî kelâma dair düşüncelerinden hareketle bilimselci tefsir hakkındaki görüşleri incelenmiş; Şâtıbî'nin Kur'ân ve yorum anlayışını şekillendiren temel düşüncelerinden hareketle bilimselci tefsire karşı tutumu araştırılmış; nihayet her iki âlimin düşünceleri hem birbiriyle hem de bilimselci tefsirle ilişkisi yönünden mukayese edilerek tartışılmıştır.

Gazzali,İbn Rüşd ve İbn Teymiyye'ye göre Tevil

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Felsefe ve Din Bilimleri Bilim Dalı
Te'vil yorum olarak, geçmişten bugüne kadar süregelen önemli ve ciddi bir tartışma konusu olmuştur. Bu konu sadece İslâm dininin ve dil olarak sadece Arapçanın ilgilendiği bir durum değildir; her dinin ya da her dilin incelemeye değer bulabileceği bir meseledir. İslâm düşüncesinde kimi düşünürler, te'vili her türlü metne uygulamasına karşın kimileri onu tamamen reddetmiştir. Diğer bazı düşünürler ise te'vili ne bütünüyle uygulamışlar ne de terk etmişlerdir; onlar bir yöntem çerçevesinde bazen te'vil yapmış, bazen de te'vil yapmaktan kaçınmıştır. Gazzâlî, İbn Rüşd ve İbn Teymiyye, te'vil meselesinde son gruba giren üç İslâm düşünürüdür. Bu çalışmada, adı anılan üç düşünürün te'vil anlayışı betimlenmiş ve bu anlayışlar karşılaştırmalı olarak tahlil edilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın ilk bölümünde te'vil kavramı dilsel açıdan ele alınmış, tevilin tefsirle bağlantısı değerlendirilmiştir. Tezin ikinci bölümünde Gazzâlî, İbn Rüşd ve İbn Teymiyye'nin te'vil kavramını nasıl tanımladıkları, bu tanım İslâm düşüncesinin temel bir sorunu olarak akıl ile nakil arasında ne türden bir ilişki kurdukları tasvir edilmiştir. Ayrıca sözü edilen üç düşünürün te'vil anlayışını karşılaştırma yapmak için, her düşünürün eserlerinde sundukları benzer te'vil örnekleri seçilerek incelenmiştir. Tezin üçüncü ve son bölümünde Gazzâlî, İbn Rüşd ve İbn Teymiyye'nin te'vile ilişkin yaklaşım ve görüşleri birbirleriyle karşılaştırılmış; bu karşılaştırmada sözü edilen düşünürler arasındaki ortaklıklar ve farklılıklar konu merkezli olarak ortaya konmuştur. Sonuç bölümünde ise tezde ulaşılan bulguların genel bir değerlendirmesi dile getirilmiştir. Anahtar Kelimeler: İslâm Düşüncesi, Te'vil, Gazzâlî, İbn Rüşd, İbn Teymiyye.

Gazzali'nin ahlâk felsefesinde nefs kavramı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Önde gelen İslam düşünürlerinden olan Gazzali, bundan asırlar önce toplumdaki ahlaki çöküşe karşı alınması gereken önlemleri belirtmiş gerek bu dünyada gerekse öteki dünyada ebedi mutluluğun formüllerini ortaya koymaya çalışmıştır. Gazzali'ye göre insanlık bu öğütleri uyguladığı takdirde hem maddi hem de manevi açıdan aradığı huzura ve mutluluğa erebilecektir. Gazzali'ye göre, nefs, maddeden ve cismi görüntüden uzak bir cevher olup her şeyin hakikatidir. O, ister melekût (görülmeyen) âleminden, isterse emr (görülebilen) âleminden olsun, haber verilen ma'kulâtın (akıl edilebilen şeylerin) mahalli olan cevherdir. Gazzali, nefs kavramının ruh, akıl ve kalp kavramlarıyla eş anlamlı olarak birbirlerinin yerlerine kullanıldığını, bu durumun da nefsin karşılık geldiği farklı manalardan, durumlardan ve kazandığı vasıflardan kaynaklandığını vurgulamıştır. Gazzali'nin Ahlâk Felsefesinde Nefs Kavramı isimli bu çalışmamızda öncelikle Gazzali'nin ahlâk felsefesi üzerinde durduk. Ayrıca bu ahlâk felsefesi içerisinde nefs kavramı üzerindeki görüşlerini belirttik. Anahtar Kelimeler: Gazzali, Ahlâk Felsefesi, Nefs

Gazze Şeridi'ndeki hastanelerde örgüt kültürü, liderlik tarzı ve liderlik sonuçları arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Diğer
Modern dünya, yaşantıları, davranışları ve yönetim biçimlerini etkileyen birçok değişiklikle tanımlandığı için örgüt kültürüyle ilgili çalışma, vurgulanması gereken ihtiyaçlardan biridir. Etkili model liderliği değerlerin, tavırların ve davranışların şekillenmesiyle ve gelişimiyle örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yardımcı olur. Bu çalışma, hastane çalışanlarının örgüt kültürü türleri ve hastanelerdeki yöneticilerin liderlik tarzlarıyla ilgili algılarını ve bu iki alan arasındaki ilişkiyi tanımlamayı amaçlamıştır. Çalışmada, Gazze Şeridi 'ndeki 5 hastaneyi – 3 kamu hastanesi ve 2 vakıf hastane – kapsamaktadır. Haziran ve Aralık 2018 tarihleri arasındaki dönemde 400 katılımcıyı içeren tanımlayıcı bir kesitsel tasarım kullanılmıştır. Hedef nüfus, doktorlar, hemşireler, yardımcı sağlık hizmetleri ve yöneticiler gibi hastanelerdeki tüm çalışan kategorilerini kapsamıştır. Katılımcıların örneklem boyutları, hastanelerin türlerine ve kapasitelerine göre farklılık göstermiştir. Katılımcıların %78,3'ünün lisans derecesine veya daha yüksek derecelere sahipken %21,3'ünün diploma veya altı derecesi bulunmaktadır. En yüksek katılım oranı %37,2 ile hemşirelere aitken, bunu %28,8 ile doktorlar, %23,7 ile yöneticiler ve %15 ile yardımcı sağlık hizmetleri takip etmiştir. Gazze Şeridi hastanelerinde örgüt kültürünün en belirgin türleri, kabile ve hiyerarşiye dayalı kültürlerdir. Tüm örgüt kültürü türlerinde vakıf hastanelerinin kamu hastanelerine göre daha yüksek ortalaması bulunmaktadır. Araştırma, örgüt kültürünün ölçekleriyle ilgili algıların, sırasıyla 3,36; 3,27 ve 3,24 ortalamalarla kabile kültürü, hiyerarşi kültürü ve adhokrasi kültürü için en yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır. İncelenen hastanelerdeki yönetici tarzlarının, dönüşümcü liderlik ve etkileşimci liderlik tarzları olduğu görülmüştür. Dönüşümcü liderlik tarzı, en yüksek ortalamaya (x¯=3,68, Ss = 0,57) sahipken, onu etkileşimci tarzı (x¯=3,50, Ss= 0,47) takip etmiştir. İdeal etki (davranışsal), en çok algılanan liderlik davranışıydı (x¯=3,79, Ss = 0,69). Çalışmanın sonuçları, dönüşümcü liderlik ve etkileşimci liderlik tarzları ve örgüt kültürü türleri arasında değer olumlu ilişki göstermiştir. Çoklu regresyon analizi, liderlik tarzının liderlik sonuçları ve örgüt kültürü türleri üzerinde etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışma, konuyla ilgili mevcut araştırmaya katkıda bulunma ve Gazze Şeridi'ndeki hastane sektörünün belirli yönlerini anlamakla ilgili boşlukları kapatma konusunda başarılı olmuştur. Aslında, bu etkinin gücü, sağlık kuruluşlarının karşı karşıya olduğu sorunların ve güçlüklerin ayrılmaz bir parçası olduğunu kanıtlayabilir niteliktedir.

Gebelerin doğum korkusu ve doğum tercihlerinin belirlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Ülkeler ve bölgesel farklılıkların görüldüğü doğum korkusunun temelini pek çok neden oluşturmaktadır. Bu çalışma iki farklı şhirdeki gebelerin doğum korkusu ve doğum tercihlerinin belirlenmesi amacı ile yapılmıştır. Çalışma Şubat 2020 ile Temmuz 2020 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Perinatoloji Polikliniğine (373 gebe) ve Gazze Sağlık Ocağı Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümüne (373 gebe) gebelik kontrolleri için başvuran toplam 746 gebe ile yapılmıştır. Veriler, gebe tanıtıcı bilgi formu ve Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği (W-DEQ) kullanılarak gebe kadınlar ile muayene sonrası yüz yüze görüşerek toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS Windows 22,0 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine Kolmogorov Smirnov ve Shapiro-Wilk testleri ile bakılmıştır. Verilerin değerlendirmesinde, yüzdelik, iki bağımsız örneklem t-Testi, ANOVA (varyans analizi) testi ve ki-kare testleri kullanılmıştır. Analizde istatistiksel olarak anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir. Gazze grubundaki gebelerin büyük çoğunluğunun (%80.7), Kayseri grubundaki gebelerin ise yarıya yakınının (%46.5) bu doğumda normal doğumu tercih edecekleri belirlenmiştir. Bir önceki doğumunu vajinal yolla gerçekleştiren gebelerin çoğunun bu gebeliğinde de vajinal doğumu tercih edeceği, bir önceki doğumunu sezaryen ile gerçekleştirenlerin yine sezaryenı tercih edecekleri belirlenmiştir. Gazze grubundaki gebelerin korku puanları ortalamalarının (66.08±9.4) Kayseri grubundaki gebelerden (55.8±19.8) daha yüksek olduğu ve Gazze grubundaki gebelerin Kayseri grubundan daha şiddetli düzeyde doğum korkusu yaşadıkları belirlenmiştir. Kadınların gebelik döneminde yaşadıkları doğuma yönelik korkuların sağlık personelleri tarafından tanımlanması ve her gebeye ve yaşadığı korkuya özel uygulamaların yapılması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Doğum korkusu, Doğum tercihi, Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği.

Geç ergenlikte depresyon, anksiyete ve yeme bozuklukları arasındaki ilişki

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Uygulamalı Psikoloji Bilim Dalı
Yeme bozuklukları her türlü sosyo-ekonomik düzeyde görülebilen ve giderek yaygınlaşan bir hastalık haline gelmiştir. İnsanın yaşamını ciddi boyutlarda tehdit eden yeme bozuklukları diğer psikopatolojilerle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, geç ergenlik döneminde depresyon ve anksiyete gibi psikolojik etkenlerin yeme bozuklukları ile ilişkisini klinik olmayan bir örneklemde incelemektir. Çalışmanın iki temel hipotezi vardır. İlk olarak yeme bozukluklarının depresyon ile ilişkisi; ikinci olarak da yeme bozuklukları ile anksiyete arasındaki olası ilişki araştırılmaktadır. Bu amaçla, çalışmaya İstanbul Avrupa yakasında bir vakıf üniversitesinde okuyan 466 kız öğrencisi katılmış fakat sadece 451 kişinin verileri kullanılmıştır. 15 katılımcının verileri uygun bulunmadığından çalışmadan çıkarılmıştır. Sırasıyla, bireysel bilgi formu, demografik bilgi formu, Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği (EDE-Q: Eating Disorder Examination Questionaire), Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri ( STAI I-II), Beck Depresyon Envanteri ( BDI) kullanılmıştır. Pearson korelasyon katsayısı çalışması ile yeme bozuklukları hem depresyon hem sürekli anksiyetesi ile pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit edilirken, durumluk anksiyetesi ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanamamıştır. Ayrıca araştırmada çoklu regresyon analizi kullanılmış ve VKİ (Vücut Kitle İndeksi), Depresyon ve Sürekli anksiyetesi'nin yeme bozukluklarını % 38 oranında yordadığı bulgulanmıştır. Bu veriler doğrultusunda, ergenlik dönemindeki üniversite kız öğrencileri yeme bozuklukları gelişiminde yüksek risk grubunu oluşturması nedeniyle, kampüslerde gereken önlemleri almak ve yeme bozukluklarının depresyon, anksiyete gibi diğer psikolojik faktörleriyle ilişkisini anlamak ve daha önceki çalışmaları desteklemek araştırmanın önemini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Yeme Bozuklukları, Depresyon, Anksiyete, Geç Ergenlik

Geç Neolitik Dönem'de Güney Kafkasya yerleşim modelleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2016 Diğer
İnsanoğlunun biyolojik ve kültürel evrim sürecindeki önemli basamaklardan birini yaklaşık M.Ö. 10000-5000 yıl öncesini tanımlayan Neolitik Dönem oluşturmaktadır. Devrim ya da Evrim olarak da tanımlanan bu dönemde, yerleşik yaşamdan evcilleştirmeye, alet üretimindeki uzmanlaşmadan ritüel uygulamalara kadar insan yaşamında köklü değişimler meydana gelmiştir. İnsan yaşamındaki bu değişimlerin nasıl ve neden olduğuna yönelik soruların büyük bir kısmı Yakın Doğu'da sürdürülen araştırmalarla açıklanmıştır. Ancak, bölgelerarası kültürel ilişkilerin ortaya konmasında Kafkas Bölgesi'ndeki verilerin yeterince dikkate alınmadığı görülmektedir. Son yıllarda Güney Kafkasya Bölgesi'nde oldukça geniş alanlarda araştırmalar yapılmış olmasına rağmen kronolojik ve terminolojik sorunlardan dolayı arkeolojik verilerin yeterince değerlendirilemediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple bölgenin Neolitik tanımlaması, yerleşim modelleri ve arkeolojik veriler kapsamında ele alınması yeterince mümkün olamamaktadır. Bu tez çalışmasında son araştırmalar kapsamında, ideolojik kaygılardan uzak ve yeni bilimsel tekniklerle araştırılan Güney Kafkasya'daki Geç Neolitik süreci tanımlamak ve bu süreçte karşımıza çıkan yerleşim modellerini ortaya koymak hedeflenmiştir. Çalışma yöntemi açısından Güney Kafkasya Bölgesi coğrafi olarak kendi içinde Orta Kura Havzası ve Aras Havzası olmak üzere iki bölgeye ayrılarak ele alınmış ve her iki bölgede en iyi araştırılan yerleşimler seçilerek incelenmiştir. Bölgenin iki ayrı alanda incelenmesi, coğrafi, iklimsel ve bitki örtüsü koşullarının farklılığı göz önüne alınarak özellikle düşünülmüştür. Böylece farklı coğrafyaya sahip ama aynı bölge içinde yer alan yerleşimlerin benzer ve ayrıldığı noktalar ile coğrafyanın yerleşim modellerine olan etkisinin anlaşılması amaçlanmıştır. Çevre ve yerleşenlerin ilişkisi, Orta Kura Havzası için Aruchlo arkeolojik merkezi özelinde incelenirken, Aras Havzası için Kamil Tepe ve Aknashen arkeolojik merkezleri özelinde incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda yerleşim modelleri dikkate alınarak Güney Kafkasya Neolitikleşme sürecini etkileyen iç ve dış faktörlerden hangisinin birincil rol oynadığına dair bir tespite gidilmiştir.

Geçiş ekonomilerinde iktisadi serbestleşme ve büyüme ilişkisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Bankacılık ve Finans Bilim Dalı
Merkezi planlamaya dayalı olarak yönetilen ülkelerin oluşturduğu bloğun dağılmasıyla ortaya çıkan geçiş ekonomilerinin büyüme deneyimleri iktisatçılar için yeni bir araştırma alanı oluşturmuştur. Ekonomik ve yapısal reformlarını gerçekleştirmeye çalışan geçiş ekonomileri aynı zamanda uluslararası topluma entegre olma çabası içindediler. Bu çalışmada, iktisadi serbestleşme ve büyüme arasındaki ilişki Avrupa Birliği'nde ve Doğu Avrupa'da yeralan on yedi geçiş ekonomisi bağlamında değerlendirilmiştir. Arnavutluk, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Bulgaristan, Çekya, Ermenistan, Gürcistan, Hırvatistan, Kazakistan, Kırgızistan, Macaristan, Makedonya, Moldova, Polonya, Romanya, Rusya ve Ukrayna için 1995-2015 yıllarını kapsayacak şekilde araştırma gerçekleştirilmiştir. Çalışmada kullanılan panel veri seti için öncelikle yatay kesit bağımlılığı tespit edilmiş ve bulunan sonuca uygun olarak gerekli birim kök testi yapılmıştır. Daha sonra ticari ve finansal serbestleşme ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkisinin belirlenebilmesi için Dumitrescu ve Hurlin'in (2012) nedensellik testi uygulanmıştır. Çalışmada finansal serbestleşmeyi temsilen, bankacılık kesimi tarafından özel sektöre verilen kredilerin GSYH'ya oranı ve geniş tanımlı para arzının GSYH'ya oranı kullanılmıştır. Ticari serbestleşmeyi temsilen ihracat ve ithalat hacminin GSYH'ya oranı ve fiyat istikrarı için enflasyon oranı kullanılmıştır. Son olarak GSYH artış oranı da büyümeyi temsilen kullanılmıştır. Tüm bu açıklayıcı değişkenlerle büyüme arasında yapılan nedensellik analizi sonuçlarına göre büyümeden finansal ve ticari serbestleşmeye doğru bir nedensellik ilişkisine rastlanamamıştır. Buna karşılık bankacılık kesimi tarafından özel sektöre verilen kredilerden, dışa açıklıktan ve enflasyondan büyümeye doğru sadece tek yönü bir nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Literadürde finansal gelişmenin iktisadi büyümeyi harekete geçirdiği görüşü yaygındır. Ayrıca yatay kesit çalışmaları finansal gelişmişlik düzeyinin büyüme hızının gelecekteki değerlerinde etkileyeceği göstermiştir. McKinnon-Shaw yaklaşımı olarak bilinen bu görüşe göre finansal serbestleşme, finansal gelişme ve ekonomik büyümenin vazgeçilmez bir unsurudur. Bu çalışmanın sonuçları da McKinnon-Shaw yaklaşımını desteklemekte ve 'arz-öncü' yaklaşımını doğrulamaktadır. Finansal hizmetlerin ve kurumların arzı girişimcilerin üretken alanlara yatırım yapmalarına yol açacak ve sonuçta finansal gelişmenin bir sonucu olarak büyüme hızı artacaktır. Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, İktisadi Serbestleşme, Geçiş Ekonomileri, Özelleştirme, Uluslararası Kurumlar.

Geçiş ekonomilerinde sosyal sermaye ve ekonomik kalkınma

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Toplumda bireyler arası ilişkilerin önemini ihtiva eden sosyal sermaye ekonomik kalkınmanın sağlanmasında yeni bir aktördür. Sosyal sermaye sosyal ilişkilerin önemine vurgu yapan ve sosyal normlar, sosyal ağlar, güven gibi unsurları içeren ekonomik kalkınma üzerinde katkıları barındıran bir kavramdır. Bu tezin amacı; sosyal sermaye ve ekonomik kalkınma ilişkisinden yola çıkarak sosyal sermayenin ekonomik kalkınma üzerine nasıl bir role sahip olduğunu ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda seçilmiş 6 geçiş ekonomisi için 2005-2014 yılları arasında sosyal sermayenin ekomomik kalkınma üzerindeki etkisi panel veri analizi ile araştırılmıştır. Elde edilen bulgular, bu ülkelerin sahip olduğu demokrasi düzeyinin ekonomik kalkınma üzerinde negatif, seçim özgürlüğü ve politika düzeyinin ise pozitif etkilere yol açtığı görülmektedir

Geçmişten günümüze İngiloylar'ın dini ve kültürel yaşantısı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Dinler Tarihi Bilim Dalı
Eski Alban halklarından olan Geller`in günümüzdeki temsilcileri sayılan İngiloylar, Azerbaycan`ın kuzeybatı bölgesinin Qakh (Qax), Balaken ve Zaqatala illerinde yaşamaktadırlar. Eskiden kendilerine has dilleri olan bu halkın dili, XV. yüzyılda Gürcüler tarafından gerçekleştirilen asimilasyon sonucu unutturulmuştur. İngiloylar, günümüzde Gürcü dilinin doğu lehçesi ve Azerbaycan Türkçesi ile konuşmaktadırlar. Balaken ve Zaqatala illerinde yaşayan İngiloylar çoğunlukla İslâm din dinî inancına, Qakh (Qax) ilinde yaşayan İngiloylar ise çoğunlukla Hıristiyan dinî inancına bağlıdırlar. Müslüman İngiloylar, İslâm dininin Şâfiî ve Hanefî mezheblerine, Hıristiyan İngiloylar ise Hıristiyan dininin Ortodoks mezhebine mensupturlar. Ayrıca İngiloylar, Albaniya`da Hıristiyanlık ve İslâm dinî yayılmadan önce putperestlik, ateşperestlik ve doğa ile ilgili inançlara da itikat etmişler. Müslüman İngiloylar, dinî bayramlar olarak Ramazan ve Kurban bayramlarını, Hıristiyan İngiloylar ise Paskalya Bayramı`nı kutlarlar. Ayrıca her iki dine mensup olan İngiloylar`ın kendilerine has olan ve eskiden beri kutladıkları bahar bayramı Qorqot ve Kürmük gibi millî bayramları da mevcuttur. İngiloylar`ın geçmişten günümüze kadar yaşattıkları kendilerine has aile, evlilik ve ölü kültürleri mevcuttur. Anahtar Kelimeler: İngiloy, Qorgot, Kürmük, Qakh (Qax), Balaken, Zaqatala