Thesis Search




SEARCH RESULTS

Abdülgani en - Nablusi'nin Et-tal'atü'l-Bedriyye Şerhu'l-Kasideti'l-Mudariyye adlı eseri (Edisyon kritik)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Arap Dili ve Belagatı Bilim Dalı
Tezimde Osmanlı alimlerinden en-Nablûsî'nin hayatı, ilmî kişiliği ve eserlerini inceledik. Özellikle de onun et-Tal'atü'l-bedriyye Şerhü'l-Kasîdeti'l-mudariyye isimli eseri üzerine yoğunlaşıp bu eserin edisyon kritiğini yaptık. Çalışmamızı kendi içerisinde iki alt bölüme ayırıp ilk kısımda iki ayrı konuya yer verdik: Birinci konu el-Bûsîrî'in hayatı, ilmi kişiliği. İkinci konu, en-Nablûsî'nin hayatı, ilmi şahsiyeti, eserleri ve et-Tal'atü'l-bedriyye isimli eserini içermektedir ki bu eser, İkinci bölüm ise mezkur eserinin tahkikini içermektedir. Bu çalışmamızın asıl amacını teşkil eden et-Tal'atü'l-bedriyye Şerhü'l-Kasîdeti'l-mudariyye ın nüshalarının karşılaştırılması ve içeriklerinin incelenmesi bu bölümde yer almaktadır.

Abdülhamid düşerken filminde Abdülhamid Dönemi ve oryantalizm yansımaları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Osmanlı devletinin tarihini ve modern Türkiye'yi etkileyen en önemli dönemlerinden birisi Abdülhamid dönemi sayılmaktadır. Bu dönem Türk sinemasında yeterince ilgi görmemiş, ele alınmamış ve konu olarak seçilmemiştir. Bu çalışma, 2003'te beyaz perdeye taşınmış olan Abdülhamid Düşerken filminde yansıtılan Abdülhamid Dönemi ve Oryantalizm Yansımalarına odaklanmıştır. Bu çerçevede çözümlenen filmde oryantalist motifler ve simgeler olup olmadığı belirlenip ortaya çıkartılarak nasıl bir Oryantalizm etkisi altında kaldığı açıklanmaya çalışılmaktadır. Özelikle oryantalist açıdan ele alınan kadın konusu, daha fazla ilgi çekmektedir. Batılılaşma kavramı çerçevesinde, Türk kadınının sunumu, temsili ve dönemin yansımaları göz önünde bulundurulmuştur. Ayrıca, genellikle oryantalist bakış açısının modern çağdan uzak ve despot bir yönetim şekline sahip olduğu varsayımından hareket edilerek, filmde, Osmanlı devletinin o dönemdeki yönetim biçiminin nasıl yansıtıldığı ele alınmıştır. Bu bağlamada, incelenen film, o dönemin Osmanlı yönetiminin aynı zamanda batı ülkelerin medeniyet beşiği olduğunu ve yüksek insani haklara sahip olan bir dünya sunduğunu da vurgulamaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde Oryantalizm kuramı tarihsel gelişme sürecinden başlayarak detaylı bir şekilde incelenmiş ve alanyazın taraması ile birlikte sunulmuştur. İkinci bölümünde Abdülhamid ve onun dönemi araştırılıp, dönemin ve yönetici olarak Abdülhamid'in önemine dikkat çekilerek bu dönemin filmde nasıl ele alındığı incelenmiştir. Abdülhamid'in yurtdışındaki ve yurtiçindeki basın yansımaları, güçlü propaganda nitelikleri ve bunların bazılarının filmdeki yansımaları dikkat çekicidir. Üçüncü ve son bölümde filmin göstergebilimsel bir bakış açısı ile incelenmesi ve bulgular ile sonuçlar yer almaktadır. Temel olarak Barthes'in göstergebilimsel çalışmaları çerçevesinde, filmin film içi ve film dışı göndermeleri, yer değiştirmeceleri, eksiltileri, bağlaçları ve dilsel tutarlıkları göz önünde bulundurulmakta, ayrıca filmdeki durumsallık, amaçlılık, kabul edilebilirlik, bilgisellik, metinlerarası geçişlilik ve eylem kodları ile ilgili bulguları sunmaktadır. Sonuç olarak, çalışmanın özünde, Abdülhamid düşerken filminin genel anlamda Batının oryantalist söylemini içselleştirme potansiyeline sahip olmakla birlikte bunu çok yetkin ve donanımlı bir biçimde gerçekleştirmediğini öne sürmektedir.

Abhazya sorunu bağlamında Gürcistan Rusya ilişkileri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Diğer
Gürcistan'ın işgal altındaki Abhazya bölgesi Güney Kafkasya'daki sorunlu bölgelerden biridir. Sovyetler Birliği'nin yıkılışı ile beraber Gürcistan'dan ayrılmayı talep eden bölge çatışmalara neden olmuş, 1990'lar boyunca dondurulmuş bir sorun olmasına rağmen 2008 yılında Rusya ve Gürcistan'ın savaşması ardından bağımsızlığını ilan etmiştir. Geçmişteki politikasının aksine Rusya'nın desteklediği Abhazya karşısında Batı'nın Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü savunması sorunu daha karmaşık bir noktaya taşımıştır. Bu kapsamda Abhazya sorunu Gürcü Rus ilişkilerini etkileyen en önemli unsurlardan biri haline gelmiştir. Bölgenin Rusya ve Batı etki alanı mücadelesine de sahne olması dolayısıyla, çalışmada özellikle 2008 savaşı sonrasındaki tarafların ikili ilişkilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Abhazya, Rusya Gürcistan ilişkileri, Gürcistan Dış Politikası, 2008 Savaşı, Avrasyacılık

Acacia nilotica (L.) metanolik yaprak ekstraktının anti-kanser potansiyelinin A549 ve H1299 hücre hatlarında araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Genel Biyoloji Bilim Dalı
Kanser, dünyanın birçok ülkesinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri olmakla birlikte yaşam süresinin artmasının önünde önemli bir engel olarak yer almaktadır. Günümüzde, kanser gibi hastalıklara karşı yeni ilaçlar geliştirmek için çeşitli bitkisel ürünlerin araştırılması artarak devam etmektedir. Son yıllarda, çeşitli bitkisel ürünlerin farklı kanserlere karşı umut verici anti-kanser etkinliği gösterilmiştir. Bu bağlamda tez çalışmasında, özellikle subtropik coğrafyada halk arasında tıbbi amaçlar için kullanımı yaygın olan, Acacia nilotica (L) bitkisinin yapraklarından elde edilen metanolik ekstraktlarının anti-kanser potansiyellerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, Akciğer kanseri hücre hatları olan A549 ve H1299 hücrelerinde sitotoksisitenin belirlenebilmesi için XTT ve Klononjenik testler, hücre ölüm modunun belirlenebilmesi için Annexin-V, DNA hasarlarının belirlenebilmesi için Komet yöntemi ve DNA hasar etmenlerinin belirlenebilmesi için hücre içi ROS testleri uygulanmıştır. XTT testi sonucunda A. nilotica yaprak metanolik ekstraktlarının A549 ve H1299 hücreler hatlarındaki IC50 değerleri sırasıyla 616,66 ± 11,71 µg/ml ve 198,05 ± 14,48 µg/ml olarak hesaplanmıştır. Klonojenik testte ise bu değerler A549 ve H1299 hücreleri için sırasıyla 212,66 µg/ml ve 56,06 µg/ml olarak belirlenmiştir. Komet testinde ise XTT testinden elde edilen IC12,5, IC25, IC50 ve IC75 değerlerinde maruz bırakılan A549 ve H1299 hücre hatlarında kuyruk uzunluğu, kuyruk % DNA ve olive kuyruk momenti hesaplanmış ve elde edilen sonuçlarda DNA iplik kırıklarında kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı artışlar olduğu belirlenmiştir. ROS testi sonuçları ise A. nilotica yaprak metanolik ekstraktının IC12,5, IC25, IC50 ve IC75 konsantrasyonlarına maruz bırakılan A549 ve H1299 hücrelerinde ekstraktların, hücre içi ROS düzeylerinde kontrol gruplarına göre istatistikî olarak anlamlı artışlara yol açtığı belirlenmiştir. Annexın-V testin sonuçları ise A. nilotica ekstraktın IC12,5, IC25, IC50 ve IC75 değerlerine 24 saat maruz bırakılan A549 ve H1299 hücrelerinde A. nilotica ekstraktının hücreleri apoptoza götürmediğini ve doğrudan nekroza sebep olduğunu belirlenmiştir.

Accounting choices under IFRS and their effects on banks' financial statement comparability: Empirical comparative study of Turkey and the UK

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2016 Muhasebe Finansman Bilim Dalı
Bu araştırma bankacılık sektöründe IFRS'de mevcut olan muhasebe seçeneklerinin finansal tabloların karşılaştırılmasıyla ilgili etkilerini incelemektedir. IFRS'de mevcut olan tüm seçenekler belirlenmiş ve düzenlenmiştir. 2012 yılına ait banke konsolide finansal tablolar ve bağımsız denetim raporları Borsa İstanbul ve Londra Menkul Kıymetler Borsalarının listelerinden alınmıştır. Uygulanan muhasebe alternatifleri her banka için belirlenmiştir. Muhasebe seçeneklerinin finansal tabloları nasıl etkiledikleri ve bankaların aynı olay karşısında hangi muhasebe seçeneklerini tercih ettikleri ile ilgili nitel bir çalışma kullanılmıştır. Taplin (2004) tarafından geliştirilmiş olan T-index modelini, Borsa İstanbul ve Londra Menkul Kıymetler Borsasında bankaların finansal tablolarının hem ayrı ve hem de birlikte olarak karşılaştırılması için kullanılmıştır. Sonuçlar 20 muhasebe seçeneğinin finansal tablo tutarlarında belirgin şekilde değişiklik yaptığını ve 16 seçeneğin önemli bir etkisinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bazı özel durumlar için borsaya kote bankalar farklı muhasebe alternatifleri kullanmışlardır. Muhasebe alternatifleri arasinda karşılaştırma sevıyesine belırlemede üç değişık kategoride ele alınmıştır; tam karşılaştırılabilir, kısmen karşılaştırılabilir ve karşılaştırılamaz. Borsa İstanbul'a kote bankaların finansal tabloları Londra Borsası'ndakilere oranla daha kıyaslanabilir. Dolayısla ülke içinde kıyaslama ülkeler arası kıyaslamadan daha sağlıklı sonuçlar vermektedir. Sonuç olarak, aynı sektörde olsun ya da olmasın IFRS çoklu muhasebe alternatifleri finansal tabloların tamamıyla kıyaslanmasını sağlar. Anahtar Kelimeler : IFRS, Muhasebe Seçenekleri, Muhasebe Politikaları, Finansal Tablolar, Karşılaştırılabilirlik, Tekdüze Muhasebe, Esnek Muhasebe.

Accuracy analysis and evaluation of UAS photogrammetry and structure from motion in engineering surveying

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Diğer
Daha az maliyet ve çaba ile detaylı topografik haritalama, her zaman bilimsel ilgilinin gelişmekte olan alanlarından biri olmuştur. İnsansız Hava Araçları (İHA) ve hareket ile nesne oluşturma (SfM) ile çok görüşlü stereo fotogrametri (MVS) kullanan görüntü tabanlı uzaktan algılama yöntemleri, harita mühendisliği alanındaki son otomasyon ve ilerlemelerdir. Bu araştırmanın amacı, konvansiyonel haritalama metodlarına hızlı ve düşük maliyetli bir alternatif olarak, İHA tabanlı SfM-MVS'nin doğruluğunu değerlendirilmesidir. Bu amaçla, dikey görüntüler elde etmek için, sabit kanatlı İHA kullanılarak 100 m ve 170 m yüksekliklerde iki uçuş yapılmıştır. Eğik görüntüler elde etmek için döner kanatlı İHA kullanılarak 16 m'de bir uçuş gerçekleştirilmiştir. İHA-SfM ürünlerini doğrulamak için Gerçek Zamanlı Kinematik Küresel Navigasyon Uydu Sistemi (RTK GNSS), yersel lazer tarayıcı, ve total station kullanılarak alan ölçümleri yapılmıştır. Toplanan görüntüler üç adet SfM yazılım paketi kullanılarak işlenmiştir. SfM-MVS iş akışı uygulanarak 22 fotogrametrik proje işlenmiştir. Sonuç olarak, nokta bulutları, üçgen 3B modeller, Sayısal Yüzey Modelleri (SYM), Sayısal Arazi Modelleri (SAM) ve ortogörüntüler oluşturulmuştur. Son olarak, mutlak ve bağıl doğruluk değerlendirmeleri yapılmıştır. 16 m, 100 m ve 170 m yükseklikteki İHA görüntülerinden elde edilen ortogörüntülerin ve SYM'lerin mekansal çözünürlüğü sırasıyla 0.005 m, 0.025 m ve 0.04 m'dir. En yüksek yatay ve dikey doğruluk değerleri (RMSE [Root Mean Square Error]) sırasıyla 0.025 m ve 0.02 m olan 16 m yüksekliğindeki eğik görüntülerden elde edilen sonuçlardan elde edilmiştir. 100 m ve 170 m yükseklikteki nadir görüntülerden, sırasıyla 0.03 m'lik RMSEXY ve 0.04 ve 0.06 m'lik RMSEZ elde edilmiştir. 16 m ve 100 m yükseklikteki görüntülerden oluşturulan ortogörüntülerin ve SYM'lerin elde edilen doğrulukları, inşaat mühendisliği projeleri de dahil olmak üzere, arazi analizi gerektiren pek çok uygulama için yeterlidir. Anahtar Sözcükler: İHA Fotogrametrisi, Hareket ile nesne oluşturma (SfM), SfM-MVS, Dijital yükseklik modeli, Yersel lazer tarama

Accurate classification of heart sound signals forcardiovascular disease diagnosis using wavelet analysiswith machine learning and deep learning methodologies

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2020 Biyomedikal Mühendisliği Bilim Dalı
Kardiyovasküler hastalıkların (KVH) erken tanısı, bu hastalıklardan kaynaklanan olumsuzlukların ve olası ölümlerin azaltılması açısından çok önemlidir. Kalp sesleri kalbin durumu ile ilgili de^gerli bilgiler içerir. Bu sebeple kalbin durumunun de^gerlendirilmesine yönelik ilk i¸slem genellikle uzman bir hekimin stetoskop yardımıyla kalp seslerini dinledi^gi ve bu sesleri yorumlayarak tanı koydu^gu oskültasyon i¸slemidir. Ancak bu i¸slemin ba¸sarımı do^gal olarak hekimin tecrübesine ba^glıdır ki bu durum tanının öznel olmasına yol açar. Makine ö^grenmesi ve derin ö^grenme yöntemleri kalp sesi analizi için nesnel, daha dü¸sük maliyetli ve invasiv olmayan alternatif yöntemler sunmaktadır. Bu tez çalı¸smasında KVHların otomatik tanısına yönelik makine ö^grenmesi ve derin ö^grenme tabanlı yeni ve etkin yöntemler önerilmektedir. Önerilen yöntemler temelde kalp seslerinin dalgacık skalogramlarının makine ö^grenmesi ve derin ö^grenme tabanlı yakla¸sımlarla sınıflandırılmasına dayanmaktadır. Kalp sesi kayıtlarının skalogramlarını elde etmek için sürekli dalgacık dönü¸sümü seçilmi¸stir. Bunu takiben skalogram görüntüleri bir evri¸simsel sinir a^gı modelini ve dört farklı önceden e^gitilmi¸s derin a^g modelini e^gitmek için kullanılmı¸stır. Buna ek olarak, nesne sezmede popüler bir yöntem olan yönlü gradyan histogramı (HOG) skalogram görüntülerinden nitelik çıkarmak için kullanılmı¸stır. Çıkarılan HOG nitelikleri sınıflandırma deneyleri için makine ö^grenmesi tabanlı modellere beslenmi¸stir. Önerilen yöntemlerin performansları hem normal hem de dört farklı kalp patolojisine ait kalp sesleri içeren bir veri seti kullanılarak de^gerlendirilmi¸stir. Önerilen yöntemlerin her ikisinin de literatürde mevcut di^ger otomatik kalp sesi sınıflandırma yöntemlerinden daha iyi ba¸sarım sundu^gu görülmü¸stür. vi Anahtar Kelimeler: Kalp sesleri, makine ö^grenmesi, derin ö^grenme, dalgacık analizi

Acetamiprid, ımidacloprid ve spinosad etken maddeli insektisitlerin bazı entomopatojen nematodlar üzerine etkilerinin araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Entomopatojen nematodlar (EPN) biyolojik mücadelede zararlı böceklere karşı kullanılan ajanlardan biridir. Zararlı böcekler yaşamlarının bir kısımını toprakta geçirirler. EPN'ler de toprakta yaşarlar ve böceğin larva döneminde etkili olurlar. EPN'ler, Steiner tarafından 1923 yılında ilk kez tanımlanmıştır. O zamandan beri, Entomopatojen Nematoloji alanında birçok gelişme ve yeni bulgular olmuştur. Biyolojik mücadele alanının gelişmesine rağmen, pestisitler hala bitki koruma için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu pestisitlerin, EPN'ler üzerinde yan etkileri vardır. Bu çalışmada, üç EPN (Steinernema carpocapsae, Steinernema feltiae, Heterorhabditis bacteriofora) üzerine üç insektisit (Asetamiprid, Imidacloprid ve Spinosad)'in etkileri değerlendirilmiştir. Deneyler laboratuarda yürütülmüştür. Ölüm sayımları sırasıyla 24, 48 ve 96 saatlerinde yapılmıştır. Bazı neonikotinoidlerin ve EPN'lerin zararlı böcek larvalarına karşı oluşturduğu sinerjiden esinlenerek, bu insektisitlerin EPN'ler üzerindeki doğrudan etkilerini araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre; imidaklopridin daha az ölüme neden olduğu, ancak asetamipridde ise yüksek ölüm oranları gösterdiği anlaşılmıştır. Bu sonuçlar, EPN'ler ile imidaklopridin yüksek sinerjizm ve asetamiprid ile düşük sinerjizm meydana getirdiği ortaya koymaktadır. Ayrıca spinosad daha düşük bir ölüm göstermiştir. Arılar gibi tozlayıcı böcekler ve biyotopun diğer faydalı türler üzerindeki etkilerine rağmen, bu insektisitleri zararlı böceklere karşı EPN'lere zarar verme riski olmadan etkili bir şekilde kullanılabileceği anlaşılmaktadır.

Active and reactive power sharing of parallel inverters in microgrid by using droop control

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2014 Elektrik Mühendisliği Bilim Dalı
Fosil yakıtlara dayali elektrik üretimi nedeniyle atmosferdeki sera gazların yayılması ve rüzgar tribünleri, PV, yakıt hücreleri vb. dağıtık üretim sistemlerinin temiz enerji kaynakları olarak ortaya çıkması, klasik elektrik şebekelerinden akıllı şebekelere dönüşümün başlamasına neden olmuştur. Akıllı şebekeler dağıtık enerji kaynaklarını enetgre etme ve iletişim teknolojilerini kullanabilme özelliklerine sahiplerdir. Dolayısıyla, konutların enerji tüketimi için dağıtık yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı yakın gelecekte artacaktır. Enerji sistemlerindeki bu trend, azalan iletim kayıpları ve ev aletlerinin şebeke dağıtımına bağlılığından dolayı daha verimli enerji tüketimine olanak tanımaktadır. Dağıtık enerji kaynakları, inverter veya ac/ac dönüştürücü gibi güç elektroniği ara birimleri ile şebekeye bağlanmaktadır. Bu çalışmada, inverterlerin aktif ve reaktif güç paylaşımını yönetmek ve kontrol etmek için yöntemler incelenmiştir. Ayrıca, paralel inverterlerin güç paylaşımında kullanılan bir çok kontrol yönteminin üstünlükleri ve eksiklikleri gözden geçirilmiştir. Bu tezin amacı, paralel inverterlerin aktif ve reaktif güç paylaşımı için bir kontrol mekanizması önermektedir. Öncelikle, paralel inverterlerin farklı durumlarda güç paylaşımını yapmak için bir düşüm (droop) yöntemi tasarlandı. Daha sonra, PID kontrol mekanizması tasarlamak suretiyle bir düşüm yöntemi oluşturuldu ve düşüm kontrolüyle bişleştirildi. Düşüm (droop) ve PID kontrolörlerinden oluşan önerilen kontrol mekanizması, geçici tepkideki sinyalleri ortadan kaldırarak daha doğru güç paylaşımı vermekte ve özellikle reaktif güç paylaşımında doğru sonuçlar ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: Aktif and Reaktif güç paylaşımı, Dağıtık enerji kaynakları, Düşüm (droop) kontrolü, İnverter, Mikroşebeke, PID kontrol mekanizması

Active suspension control for energy harvesting vehicles

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2022 Makine Mühendisliği Bilim Dalı
Otomotiv endüstrisinin en zor görevlerinden bazıları tüketici ihtiyaçlarını karşılamak, optimum sürüş konforu, yol tutuşu ve yolcuların güvenliğini sağlamaktır. Dolayısıyla, araştırmacılar ve mühendisler sürekli olarak taşıt performansını artıracak yollar aramaktadır. Ortaya atılan fikirlerden birisi, inerterlerin iki terminalli cihaz olarak kullanılmaya başlanmasıyla sürüş konforunda artışlar sağlamaktır. Bunun yanında, otomobil kullanımının artmasıyla birlikte enerji tüketimi artmış, bu da sıcaklık, ses veya istenmeyen titreşimli hareketler şeklinde yüksek enerji kaybı problemini beraberinde getirmiştir. Bu sebeple, mühendisler taşıtların süspansiyon sistemlerinden enerji geri kazanımı fikrini geliştirmişlerdir. Bu çalışmada aktif süspansiyon kontrolüne sahip taşıtlardan enerji geri kazanımı konusu ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, iki farklı inerter bazlı süspansiyon sistemi kullanarak inerterin enerji geri kazanım potansiyelini göstermektir. Yapılan analiz için çeyrek taşıt modeli kullanılmıştır. Ayrıca, çeyrek taşıt modeline sürüş konforunu arttırmak için aktif kontrolcü uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlardan aktif Bulanık Mantık Kontrolcü kullanımıyla sürüş konforunun iyilleştirilmesi sağlanırken çeyrek taşıt modeline inerterden enerji geri kazanımı potansiyeli de sağlanmıştır.

Açık işletmelerde makine performanslarının belirlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Maden İşletme Bilim Dalı
Açık işletmelerde kullanılan makine ve ekipmanlar, madencilik sektöründe en önemli kısımlardan biridir. İşletmelerde büyük kapasiteli makine ve ekipmanları kullandıkça operasyon maliyetler ve yatırım artmaktadır. Dolayısıyla artan maliyetleri azaltmak, kabul edilebilir sınırlar içinde tutmak gerekmektedir. Bu nedeniyle, arıza sebepleri belirlemek için analiz ve araştırma işleri sürekli yapmak gerekmektedir. İşletmelerde oluşan makine arızaları çoğunlukla zaman, para, emek ve performans kayıplarına yol açmaktadır. Bu tez çalışma kapsamında Moğolistanın Baganuur Linyit açık ocağında çalışan dragline, ekskavatör ve kamyonlara ait 3 ve 5 yıllık çalışma ve duruş zamanın verilerine bağlı olarak kabul edilen aylık arıza sayı ve arıza saatlari derlenmiştir. Regresyon analizinin desteği ile işletmede çalışan Dragline, Ekskavatör ve Kamyonlara ait verileri kullanılarak mekanik arıza nedenleri belirlenmeye çalışılmıştır.

Adaçayı (Salvia officinalis L.)'nda zararlı böcekler ve doğal düşmanları ile etkileşimleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Diğer
Birçok ülkede ekonomik olarak yetiştirilen adaçayı (Salvia officinalis L.)'nın üretimi aşamasında zararlı böceklerin neden olduğu önemli kayıplar gibi bir takım zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu çalışmada ilk olarak S. officinalis üzerindeki zararlı böcekler ve doğal düşmanları saptanmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında ise adaçayının önemli zararlılarından nane yaprakbiti Eucarazzia elegans (Ferrari) (Hemiptera: Aphididae)'ın zararı, ekonomik etkisi ve yaprakbiti popülasyonunu etkileyen çevresel faktörler üzerinde durulmuştur. Çalışmada zararlıların teşvik ettiği bir sentetik bitki uçucu yağlarının olan (HIPVs) metil salisilat (MeSA)'ın adaçayı alanlarındaki doğal düşmanlar üzerindeki çekici etkisi ve nane yaprakbiti, E. elegans popülasyon gelişimi üzerine etkisi araştırılmıştır. Çalışmada son olarak nane yaprakbiti E. elegans biyolojik savaşında kullanılması muhtemel Coccinella septempunctata Linnaeus ve Adalia bipunctata (Linnaeus) (Coleoptera: Coccinellidae) predatörlerinin tür içi ve türler arası etkileşimleri ortaya konulmuştur. Çalışma boyunca S. officinalis üzerinde 11 ayrı takıma ait 31 familyadan 51 böcek türü toplanmıştır. Bu türlerden 19'u zararlı, 3'u polinatör ve 29 tür doğal düşman olarak sınıflandırılmıştır. Zararlı böceklerden Micantulina stigmatipennis (Mulsant & Rey), Eupteryx gyaurdagicus Dlabola (Hemiptera: Cicadellidae), Aphis passeriniana (Del Guercio) ve Eucarazzia elegans (Ferrari) (Hemiptera: Aphididae), Dysmiscoccus angustifrons (Hall) (Hemiptera: Pseudococcidae), Chrysolina americana (Linnaeus) (Coleoptera: Chrysomelidae) ve Thrips tabaci Lindeman (Thysanoptera: Thripidae) adaçayı üzerinde en yoğun olarak görülen anahtar zararlı türler olarak saptanmıştır. Bu çalışma ile A. passeriniana'nın Türkiye'de bulunduğu ve E. elegans'ın ise İzmir'de bulunduğu ilk kez ortaya konulmuştur. Ayrıca M. stigmatipennis türünün ilk kez S. officinalis üzerinde beslendiği ve konukçusu olduğu saptanmıştır. Eucarazzia elegans'ın S. officinalis üzerindeki zarar oranını ve ekonomik etkisini belirlemek üzere sürvey ve laboratuvar çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre E. elegans'ın, erken ilkbahar döneminde %9.5 zarar oranı ile bir önceki yıldan kalan yaşlı yapraklar üzerinde beslendiği belirlenmiş ve daha sonra yaz başında %1.1 zarar oranı ile genç yapraklara, çiçek tomurcuklarına ve çiçeklere göç ettiği saptanmıştır. Yaprakbitinin mevsimsel dağılımının nem ve yağışa göre sıcaklıktan daha fazla etkilendiği görülmüştür. Yaprakbiti zararı dolayısıyla uçucu yağ miktarı üzerinde bir farklılık oluşturmamasına rağmen, uçucu yağ bileşenlerinden bazıları kontrol grubuna göre büyük ölçüde değişime uğramıştır. Toplam yaş ve kuru yaprak ağırlık artışı iki kat popülasyon seviyesinde sırasıyla kontrol ve normal yaprakbiti popülasyon seviyesinde 1/3 ve 1/2 oranında azalmıştır. Çalışmalarda E. elegans'ın adaçayında 8-10 haftadan fazla beslenmesi sonrasında %50'den fazla ürün kaybına neden olduğu saptanmıştır. En yüksek maliyet yarar

Adalet Ağaoğlu'nun ölmeye yatmak ile Naira Gelaşvili'nin ayna kırıkları romanlarında kadın konusu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
Birbirlerine yakın coğrafya da ve kültüre sahip olan yazarlar; Adalet Ağaoğlu ve Naira Gelaşvili aynı dönemde yaşamaktadırlar. Bu çalışmada Adalet Ağaoğlu'nun Ölmeye Yatmak ile Naira Gelaşvili'nin Ayna Kırıkları romanları ele alınarak içindeki kadın konusu ve ortak yönleri incelenmiştir. Bu çalışmada romanların, toplumsal meseleleri gündelik hayat üzerinden anlatarak, yazıldıkları dönemin siyasal-toplumsal atmosferini ve bu dönemleri yaşamış olan yazarların deneyimlerini yansıtan ve bu hayat hikâyelerinin önemli kaynaklar olduğu düşüncesinden hareketle yola çıkılmıştır. Bu bağlamda, bu çalışmanın temel amacı, Adalet Ağaoğlu'nun Ölmeye Yatmak eseri üzerinden ve Gürcü yazar Naira Gelaşvili'nin Ayna Kırıkları eseri üzerinden Türkiye Cumhuriyeti'nin 1938-1968 arası ve Gürcistan 1988-1991 arası dönemini, tarihi, toplumsal ve kültürel birer roman niteliğinde ele aldığı ve o dönemin aynası niteliği taşıdığı değerlendirilmektedir.

Adalet sisteminde çocuk hakları: Ruanda ve Türkiye

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2018 Kamu Hukuku Bilim Dalı
Çocuk, dünyadaki farklı yasalarda 18 yaşının altındaki kişi olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde pek çok ülke, adli ve idari sistemlerinde çocuk haklarını ele almak için karmaşık çocuk Adalet sistemlerine sahiptir. Çocuğun Hakları Konusundaki Sözleşme(ÇHS/CRC) 2 Eylül 1990'da yürürlüğe girdiği günden bu yana, Amerika Birleşik Devletleri dışındaki tüm Birleşmiş Milletler tarafından onaylanmıştır. Her yıl bu Devletler, CRC ve diğer uluslararası kanunlara uygun olarak çocuk haklarını nasıl teşvik ettiğini ve raporlarını BM çocuk hakları komitesine bildirmek üzere çağrılır. Bu bağlamda Türkiye ve Ruanda CRC imza yetkilileri ve BM üyeleri olarak bu konuyla ilgilenmek için bazı faaliyetlerde bulundular . Ancak bu faaliyetlere rağmen hala üstesinden gelinmesi gereken zorluklar var. Çocuk hakları, çocuk mahkemeleri ve bu ülkelerdeki çocuk haklarının korunması için sağlanan diğer gerekli usul araçlarından sorumlu olan bu ülkelerdeki çocuk adaletinin yapısı hakkında hassas analiz yapmaya çalışacağız.

Adapting a recommendation system according to changing user consideration

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2021 Bilgisayar Mühendisliği Bilim Dalı
Öneri sistemi, müşterilere mevcut seçenekler listesinden bir ürün seçerken kişiselleştirilmiş öneriler sunmak için kullanılmaktadır. Tavsiye için en sık kullanılan teknik işbirlikçi filtrelemedir. Bir işbirlikçi filtreleme algoritmasında, aynı eylemlere sahip kullanıcıları keşfetmede kullanılan benzerlik faktörü kullanıcı derecelendirmesine dayalı önerilerin kritik bileşenlerinden biridir ve tavsiye sistemi başka bir varlık ile ilgili hiçbir bilgiyi dikkate alınmamaktadır. Bu yöntemler başarılı tahminler üretebilse de, ölçeklenebilirlik sorunları, uygun komşuları bulma ve soğuk başlatma problemiyle yüzleşme gibi bazı dezavantajları bulunmaktadır. Bu nedenle, bu şekilde hesaplanan benzerlik, sınırlı bir dizi deneyimi paylaşan kullanıcı çiftleri için değişkendir ve belirli ortak beğenilerin olmaması nedeniyle çoğu kullanıcı için karar verilemez. Bu tez çalışmasında, değişken kullanıcı tercihlerini belirlemek ve doğru önerilerde bulunmak için farklı çözümler sunulmaktadır. İlk çözüm ile varlıkların benzerlik düzeyini belirlemeye odaklanan korelasyon ve eğime dayalı yeni bir komşu seçim yaklaşımı önerilmektedir. Bağlantılı varlıkların önem derecesine göre benzerlikleri ana hatlarıyla belirtilmiştir. Ek olarak, yakın komşulardan ilk erişilebilir derecelendirmeye dayalı tahmin üretmek için yeni bir model önerilmektedir. İkinci çözüm olarak yalnızca birkaç derecelendirme mevcut olduğunda bile her kullanıcının benzerliklerini belirleyerek öneri doğruluğunu artırmak için yeni bir kullanıcı benzerliği ölçüsü sunulmaktadır. Önerilen modelde, farklı derecelendirmelerin oranına ve bu farklılığın en yüksek değerine dayalı olarak yalnızca kullanıcıların ortak derecelendirmelerini dikkate alınmaktadır. Üçüncü yöntem ise daha doğru öneriler sağlamak için öğe türü özelliklerini kullanan bir kullanıcı benzerlik algoritması sunmaktadır. Öğe türü tercihlerine dayalı olarak kullanıcılar arasında bir ilişki kurar, mevcut kullanıcıların her türdeki en yakın komşularını tanımlar ve tüm türlerde aynı zevki paylaşan en yakın komşuların nihai listesini oluşturur. Son olarak, ürün derecelendirmeleri tahmin etmek için kesin bir tahmin süreci kullanılır. Ek olarak, yeni kullanıcının seçtiği öğe türü hakkında sorgulamaya yönelik Derecelendirme İsteme tekniği/uyarlanabilir yaklaşım yoluyla kullanıcı soğuk başlatma sorununa bir çözüm önerilmektedir. Ardından, aynı türden en iyi kullanıcılar, aktif kullanıcı için en yakın komşular olarak kabul edilir. Modelin doğruluğunu değerlendirmek için derecelendirme seviyesi ve derecelendirme seviyesinin kullanıcılar arasındaki güvenilirliği olarak iki ek değerlendirme kriteri önerilmektedir. Gerçek dünya veri setleri üzerinde çok sayıda test yapılmıştır. Deneysel sonuçlar, önerilen algoritmaların oldukça doğru ve güvenilir tahminler ürettiğini göstermektedir.

Adaptive neuro-fuzzy logic based sensorless brushless DC motor control

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2017 Diğer
Bu tez çalışmasında fırçasız DC (BLDC) motor sürücü sistemi için adaptif sensörsüz Nöro-Bulanık mantık tabanlı bir kontrol sistemi tasarlanması amaçlanmıştır. Öncelikle bulanık mantık denetleyici bir Adaptif Nöro-Bulanık çıkarım sistemi (ANFIS) kullanılarak tasarlanarak, BLDC motorun sensörsüz hız kontrolüne uygulanmıştır. Sensör kullanılmadan gerçekleştirilen yöntemlerde ise, daha az parça kullanılacak, bakım gereksinimi ve maliyet azalacaktır. Ayni zamanda, önerilen kontrol yöntemlerinin performanslarının karşılaştırılabilmesi için klasik sensörsüz kontrolör olan Proportional-Integral (PI) kontrolör de tasarlanmıştır. Bulanık mantık temelli denetleyiciler ile parametre değişimlerine karşı daha az duyarlı ve çok değişkenli sistemler için daha iyi sonuç verecek yapılar geliştirilebilir. BLDC motorların matematiksel modelleri, karmaşık, doğrusal olmayan ve çok değişkenli bir yapıdadır. Bu zorluklar matematiksel modele ihtiyaç duymayan yapay zekaya dayalı akıllı denetleyicilerinin tasarımıyla aşılabilir. Önerilen motor kontrol sisteminde, PI, bulanık tabanlı ve nöro-bulanık kontrolörler tasarlanarak, motorun sürücüsünü de içeren tam bir benzetim modeli ile benzetim çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın son aşamasında sistemin performansı farklı çalışma şartlarında altında test edilmiştir. Daha sonra tasarlanankontrolörler gömülü sistem olarak gerçeklenerek,gerçek sistem üzerinde uygulama çalışmaları yürütülmüştür.

Adaptive symbol glossary for pattern based cognitive communication system

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Bilgisayar Mühendisliği Bilim Dalı
Kablosuz iletişim sistemleri, üstel bir büyüme yaşamakta ve günlük hayatımızın önemli bir unsuru haline gelmektedir. 4G ve 5G mobil ağlar gibi kablosuz iletişim standartlarındaki ilerlemeler, veri iletim hızını arttırmaya, güvenilirliği geliştirmeye ve gecikmeyi azaltmaya odaklanırken, spektrum verimliliği ve düşük-SNR'ye karşı dayanıklılık yeterince ilgi görmemiş ve etkisi iyi araştırılmamıştır. Gürültüye karşı dayanıklılığı arttırırken, spektral bant genişliğini kullanmanın kritik olduğu açıktır. Son yıllarda, kablosuz iletişim sistemlerinin otomatik olarak öğrenilen özellikler ile genişletilmesiyle birlikte spektral bant genişliğinin kullanımı konusunda çok daha yüksek performans elde edilmiştir. Kablosuz iletişim alanında geniş çaplı sorunlarda yapay sinir ağı (YSA - Artificial Neural Network, ANN) ve makine öğrenme teknikleri ele alınmaktadır. Bunları göz önünde bulundurarak, bu tez çalışmasında düşük SNR'nin etkisini azaltan ve gürültüye karşı dayanıklılığı arttıran ANN çözümünü uyarladık. Shannon Limit Teoremi (Shannon, 1948), kanal veri iletim kapasitesinin, C (bps), kanalın İşaret Gürültü Oranı (SNR) ve kullanılan spektral bant genişliğine, BW (Hz), direk bağlı olduğunu gösterir. SNR, bağlantı spektral verimliliğini (LSE) $ \eta =C/B $ (bps/Hz) etkileyen en önemli faktördür ve kanal kapasitesini sınırlar. Bu nedenle, kanal kapasitesini en üst düzeye çıkarmak için, spektral bant genişliğinin ve düşük SNR seviyesine olan dayanıklılığın kullanılması önemlidir. Mevcut modülasyon teknikleri, yaklaşık sıfır BER ile spesifik SNR seviyeleri (0 dB'den daha büyük) altında veri iletim kapasitesini (LSE) maksimize eder. Ancak, hala Shannon Limit'ten uzaktırlar ve düşük SNR'nin etkisini göz ardı etmektedirler. Bu nedenle, kanal kapsitesinin maksimizasyonunda, spektral band genişliğinin verimli kullanımı ve yüksek gürültü değerlerine dayanıklılık en önemli etkenlerdir. Önerilen ve uygulama başarımı verilen karıştırıcıya dayanıklı haberleşme sisteminde bilişsellik iki yönüyle etkindir. Birincisi, radyo frekanslı (RF) haberleşme bandındaki gürültü seviyesine göre doğrudan kodlama ve sayısal işaret modülasyonunun veri karşılığını temsil eden sembollerin örüntü sözlüğünün anında kullanılmasıdır. İkincisi ise haberleşme spektrumunun yoğunluk ve gürültü durumunun algılanması ve buna göre dayanıklılık ihtiyacı ile iletişim bant genişliği arasında optimizasyonu sağlayan örüntü sözlüğünün seçilmesidir. Bilişsel kodlama, yazılım tabanlı radyo uygulamalarında yaygın olarak bilinen bilişsel iletişimden farklı olarak spektrum verimliliğini arttırmakla kalmayıp, değişen örüntü sözlükleri ile karıştırıcı gücüne göre dayanıklılığı da arttırmaktadır. Karıştırıcı etkisi azaltılarak erişilen artırılmış SNR seviyesi, iletişimin sürdürülebilirliği bakımından kritik öneme sahiptir. PBCCS, kanal kodlaması ve uyarlamalı modülasyon tekniklerini birleştiren, katmanlar arası bir yaklaşımdır. PBCCS'nın vericisi, bit dizisini bir sinyal sembolüne eşleyerek kodlar ve sem

Adaptive thermal comfort analysis of historic mosques: The case study of Salepcioglu Mosque, Izmir, Turkey

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2016 Diğer
Camiler, aralıklı kullanım şekilleriyle diğer bina tiplerinden farklılaşır. Bütün bir yıl boyunca ve her gün kılınan beş vakit namaz dolayısıyla camiler tümüyle veya kısmi olsa da periyodik olarak kullanılır. Kültürel miras değerine sahip tarihi camiler, sağladıkları termal konfor ortamı ile incelenmelidir. ASHRAE 55'ce ortaya konan uyarlanabilir termal konfor metodu, iklimlendirilmeyen yapıların termal konfor şartlarının analizi için önerilmektedir. Bu araştırmanın amacı, tarihi camilerin yıl boyu ısıl konfor koşullarını analiz etmek ve uyarlanabilir ısıl konfor analizi gerçekleştirmektir. Seçilen Salepçioğlu Cami, İzmir'in Kemeraltı semtinde 1905'te inşa edilmiş bir camidir. Hedef, iç ortam ısıl konfor düzeyini yapının miras değerine de özen göstererek uygulanabilir müdehalelerle iyileştirmektir. İlk olarak, Salepçioğlu Cami'nin iç ve dış ortam yerel iklim şartları Ekim 2014'den Eylul 2015'e kadar izlenmiştir. Ardından, DesignBuilder v4.2 dinamik benzetim modelleme aracı kullanılarak caminin dijital modeli yaratılmıştır. Model, ASHRAE 14 Rehberi'nde tanımlanan saatlik hata payı aralığında kalacak şekilde, ölçüm ve simulasyon sonucu iç ortam sıcaklık verileri kıyaslanarak kalibre edilmiştir. Yapının yıllık ısıl konfort analizi, ASHRAE 55'de sunulan uyarlanabilir ısıl konfor modeli kullanılarak aylık bazda gerçekleştirilmiştir. Yerinde izleme çalışmasına dayanarak gerçektirilen analizler, yapının yeterli konfor şartlarını sağlamadığını ortaya koymuştur. Konfor düzeyini iyileştirmek için farklı senaryolar uygulanmıştır. En başarılı iyileştirme, temel modelde yüzde 86,08'lik oran ile 3760 saat olan konforsuz saati, yüzde 31,34'lük oran ve 1369 saate düşüren yerden ısıtmadan sağlanmıştır.

Adoption of mobile banking applications: A study on young people

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2017 Diğer
Bu çalışmanın temel amacı, gençlerin Mobil Bankacılık uygulamalarını benimseme niyetini etkileyen faktörleri araştırmaktır. Teknoloji Kabul Modeli ile birlikte Güven'e dayanarak oluşturulan anketlerle, Türkiye'den (217 katılımcı) birincil veri toplanmıştır. Faktör analizi ve Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) ile elde edilen bulgular, Algılanan Kullanışlılık Mobil Bankacılık Uygulamalarının Benimseme Niyetini olumlu olarak etkilediğini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca, Güven de Mobil Bankacılık Uygulamalarının Benimseme Niyetini olumlu olarak etkilemektedir. Dahası, Algılanan Kullanım Kolaylığı, hem Algılanan Kullanışlılık hem de Güveni olumlu etkilemektedir. Bu yüzden, Algılanan Kullanım Kolaylığı, Mobil Bankacılık Uygulamalarının Benimseme Niyetini söz konusu bu faktörler vasıtası ile etkilemektedir. Ayrıca, ANOVA Analizi ile, incelenen faktörler ve Mobil Bankacılık Uygulamalarının Benimseme Niyeti açısından kadın ve erkekler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Anahtar Kelimeler: Niyet, Güven, Mobil Bankacılık Uygulamaları, Teknoloji Kabul Modeli

Aerodynamic analysis and optimization of airfoilof an unmanned aerial vehicle using CFD

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Makine Mühendisliği Bilim Dalı
Kanat, uçak tasarımının performansını ve verimliliğini doğrudan ve önemli ölçüde etkileyen temel bir parçasıdır; bu nedenle tasarım sürecinin uçak kanadı seçimi kısmı, tüm uçak tasarım sürecinin başarısını etkileyen önemli bir adımdır. Bu tez çalışmasında, küçük insansız hava aracının kanat seçimi yapılmıştır. İnsansız hava taşıtlarının popülaritesi ve uygunluğuna dayalı belirlenen yedi farklı kanatçık SA7035, SA7038, SD7090, MH45, MH114, MH32 ve MH60'tan optimum kanat profilini belirlemek üzere iki boyutlu hesaplama simülasyonu yapılmıştır. Simülasyonlar, sonlu hacimler yöntemi kullanılarak ANSYS Fluent'te düşük akson Reynolds akışında Re= 2.4 • 105düşük ses altı akış hızında gerçekleştirilmiştir. Geçiş (?-Re?) SST modeli türbülans modeli olarak kullanılmıştır. XFOIL kullanılarak Fluent sonuçlarını doğrulamak için bir karşılaştırma da yapılmıştır. Kaldırma/sürükleme oranı, kaldırma katsayısı, düşük durma hızı ve bazı durma özellikleri, tasarım gereksinimlerini karşılayan uygun bir kanat profili seçmek için kullanılan kriterler olarak belirlenmiştir. Kaldırma katsayısı, sürtünme katsayısı ve kaldırma sürtünme oranının aerodinamik özellikleri, hücum açısı aralığında -3 ile 15 derece arasındaki yedi farklı kanat profili için karşılaştırılmıştır. Seçim yaklaşımının kriterlerini yerine getirmiş ve tasarım şartnamelerinde en iyi performansı göstermiş olan MH114 kanat profili bu tasarımın kanat profili olarak seçilmiştir. Ayrıca, seçilen kanatçık MH114'ün akış fiziği detaylı olarak incelenmiştir.