Thesis Search




SEARCH RESULTS

Gri sistem teorisi ile tahminleme ve bir uygulama

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Endüstri Mühendisliği Bilim Dalı
Gri sistem teorisi kısmen bilinen, kısmen bilinmeyen küçük örneklem ve zayıf bilgili belirsizlik sistemlerini ele almaktadır. Gri tahminleme, Gri teorinin en önemli bileşenlerinden biridir. Bu çalışmada; Gri sistem teorisi ile Gri tahmin modelleri incelenmiştir. Bu doğrultuda, ilk olarak GM(1,1) ve Doğrusal olmayan Gri Bernoulli modellerinin hesaplama adımları analiz edilmiştir. Daha sonra, Türkiye'nin yıllık CO2 emisyonu miktarının tahmini problemi, Gri modeller ile çözülmüştür. Bu amaçla; klasik GM(1,1) modeli, yuvarlanma mekanizmalı GM(1,1) modeli, Doğrusal olmayan Gri Bernoulli modeli (DOGBM(1,1)) ve yuvarlanma mekanizmalı Doğrusal olmayan Gri Bernoulli modeli, CO2 emisyonu miktarının tahmini için uygulanmıştır. Son olarak, bu yöntemlerin tahmin doğruluğunu iyileştirmek için genetik algoritma ile tahmin modellerinin parametreleri en iyilenmiştir. Gri tahmin modellerinin performansı üstel düzleştirme metodu ile karşılaştırılmıştır.Tahmin modellerinin performans analizi için ortalama mutlak yüzde hata (OMYH) ölçütü kullanılmıştır. Sayısal sonuçlar, genetik algoritma esaslı ve yuvarlanma mekanizmalı DOGBM(1,1) modelinin tahmin doğruluğu açısından diğer Gri tahmin modellerinden ve Üstel düzleştirme yönteminden daha iyi sonuç verdiğini göstermektedir.

Growth and income inequality effects of foreign direct investment in Africa: The role of domestic factors

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2019 Uluslararası İktisat Bilim Dalı
Finansal küreselleşmenin temel unsurlarından biri olan doğrudan yabancı yatırımın (DYY), ev sahibi ülkeler için çeşitli yararları olduğu ileri sürülmektedir. DYY'ların, genel olarak, ekonomik ilerlemeyi teşvik eden bilgi ve teknoloji transferi için önemli bir kanal olduğu iddia edilmektedir. Ortaya çıkartılan faydalarından dolayı, birçok ülke, özellikle gelişmekte olan ülkeler, daha fazla doğrudan yabancı yatırım çekmek için DYY dostu politikalar uygulamaktadır. Bununla birlikte, şimdiye kadar ev sahibi ülkelerin doğrudan yabancı yatırımlardan elde ettiği ekonomik kazançları inceleyen ampirik çalışmalar farklı sonuçlara varmıştır. Bu konudaki son araştırmaların çoğunlukla ortaya koyduğu sonuçlara göre, DYY'ların pozitif etkilerinin açığa çıkması için bazı iç koşulların sağlanması gerekmektedir. DYY, ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve yoksulluk ile gelir eşitsizliğini azaltmak amacıyla Afrika'nın önemli politika araçlarından biri olduğu için, Afrika ülkelerinde DYY'ların faydalarının hangi koşullarda ortaya çıkacağını anlamak oldukça önemlidir. Bu nedenle, bu tezin temel amacı, Afrika ülkelerine yönelik DYY'ların hangi koşullar altında ekonomik büyümeyi ve daha adil gelir dağılımını sağlayabileceğini incelemektedir. Bu amaç doğrultusunda, 1990-2013 dönemi için 26 Afrika ülkesini kapsayan dengesiz panel veri seti kullanılmıştır. Sabit Etki Regresyon Analizi, Genelleştirilmiş Momentler Yöntemi ve Panel Yumuşak Geçiş Regresyon Analizi kullanılarak varılan başlıca bulgu şu olmuştur:DYY sadece kurumsal gelişme, beşerî sermaye stoku ve finansal gelişme düzeyleriyle ilgili eşik koşulları sağlayan Afrika ülkelerinde ekonomik büyümeye katkı sağlamaktadır. Kurumsal ve finansal gelişme düzeyi ile beşeri sermaye stoku düzeylerinin düşük olduğu ülkelerde DYY'ların ekonomik büyümeye etkisi negatiftir. Ayrıca, sonuçlar göstermektedir ki DYY, beşeri sermaye stokunun düşük olduğu ülkelerde gelir eşitsizliğini artırmakta, beşeri sermaye stokunun belli bir eşiğin üzerinde olduğu ülkelerde ise gelir eşitsizliğini azaltmaktadır. Bu bulgular, Afrika ülkelerinde doğrudan yabancı yatırımları çekmeyi amaçlayan politikalar ile iç koşullarının iyileştirilmesine ya da özümseyici kapasitelerin iyileştirilmesine yönelik politikaların kesinlikle el ele gitmesi gerektiğini göstermektedir.

G-sequentially convergence in topological spaces

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora İngilizce 2021 Diğer
Bazı topolojik kavramların tanımlanmasında yakınsaklık ve dizisel yakınsaklık oldukça önemlidir. X bir Hausdorff uzay olsun. Yakınsak dizilerin limiti yakınsak dizilerin kümesi üzerinde bir method tanımlar. Dizilerin yakınsaklığının genellemesi olan 0-method Connor ve Grosse-Erdmann yazarları tarafindan de tanımlandı. Bunlar reel değerli dizilerin alt uzaylarında tanımlı reel değerli fonksiyonlar olarak tanımlanır. Bu düşünceye dayalı olarak birçok yazarlar topolojik gruplarda G-süreklilik, G-kompaktlık, G-irtibatlılık gibi kavramları tanımladı. Bundan dolayı bazı matematikçiler topolojik kavramlarda G-method kullanmayı arzu ederler. Bu tezde yakınsaklık ve dizisel yakınsaklık teknikleri ile G-metod teknikleri kullanarak topolojik uzaylarda bazı sonuçlar elde ederiz. G-kapanış, G-kapalı, G-açık ile G-dizisel kapanış, G-dizisel kapalı, G-dizisel açık kümeler tanimlanarak G-yakınsaklık ve G-dizisel yakınsaklik ayrı ayrı tartışıldı. Bu fikirler daha sonra şrpım uzaylarına genişletildi ve bazı sonuçlar elde edildi. Anahtar Kelimeler: G-yakınsaklik, G-dizisel yakınsaklık, G-kapanış, G-dizisel açık küme, çarpım uzayı

Guide me and find me: Gamification as motivational drive for participation in crowdsourcing

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2019 Diğer
21. yüzyılda teknoloji patlak vermiş, yeni teknolojiler ortaya çıkmıştır. Özellikle Web 2.0'dakı hızlı gelişme ve akıllı telefonların, video oyunlarının, programlama dillerinin ortaya çıkması Oyunlaştırma nın video oyunları ve açık kodlardan türetilmesine imkân sağlamıştır. Video oyunları ve açık kodlar Oyunlaştırmanın şirketlerde ve İş yerlerinde ortaya çıkmasına izin verdi, bu ikisinin birleşimi ile gamified kitle kaynağı projesi olarak adlandırılan programlara sahip olabiliriz. Çalışmamız için, kullanıcıların neden Google Local'e (bir gamified / grup projesi) katkıda bulunduğunu ve bunların katılımını sağlayan nedenleri inceliyoruz. Bu nedenle, bu olguyu incelemek için gözlemin yanı sıra derin görüşmeler oluşturuldu; Neden insanlar böyle projelere katılıyor ve katkıda bulunuyor? Dünyanın dört bir yanından 12 Google Yerel Rehber kullanıcısı ile görüşülmüş ve insanların neden katkıda bulunduklarının arkasındaki nedeni incelemek için sosyal medya kanalları ve forumları gözlemlenmiştir. Bu çalışma, insanların neden katkıda bulunduğunu ve oyunlaştırmanın oyun mekaniği ve dinamiği olmalarını neden bulduklarını göstermiştir. Sonuçlar, oyunlaştırmanın, kullanıcıların daha fazla katılım için içsel, dışsal, içselleştirilmiş dışsal motivasyonu tetiklediğini göstermiştir. Tüm katılımcılar, programa bağlı kalmaları ve programa sadık kalmaları için iyi bir strateji olduğu ve oyunlaştırma olmaması durumunda devam edemeyecekleri konusunda aynı fikirdeydiler.

Gulamhüseyin Saedi, edebi kişiliği ve tiyatro eserleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Diğer
Gulam Hüseyin Saidi (1935-1985), İran tiyatrosunu öncülerinden biridir. Yazar, 21. yüzyılın ortalarından itibaren edebî faaliyete başlamış ve ilk eseri olan Pygmalion piyesini 1955 yılında kaleme almıştır. Edebî faaliyete öykü yazarı olarak başlayan Saidi, Areş, Kitap-e Mah, Kitap-e Hafta gibi dergiler ile çalışıp 1960lı yıllarda Elifba dergisini çıkarmıştır. 1965'te yazdığı Çub be Dest-haye Verezil piyesi ve Ezadaran-ı Beyel öykü toplusuyla ismini duyurmuştur. Yazar, edebi hayatı boyunca defalarca tutuklanıp işkencelere maruz kalmıştır. Pehlevi rejiminin yıkılışından sonra aynı sivri dille eleştirilere devam ettiği için ölümle tehdit olup nihayetinde ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Fransa'ya mülteci olan Saidi, edebi faaliyetlerine ve mücadelesine yurtdışından devam edip, Elifba dergisini tekrar çıkarmaya başlamıştır. Yeni hükümetin yanlış yolda olduğunu savunan Saidi, Othello der Serzemin-e Acayip ve Perde Daran-e ayine Efruz gibi eserlerinde bu konuya mizahi bir şekilde değinmiştir. Gulam Hüseyin Saidi büyülü gerçekçilik akımına göre ilk kez denemeler yapan yazarlardan biri olmuştur. Ancak kısa ömrü ve birçok dalda eser vermesi bu alanda kendini geliştirmesine engel olmuştur. Bu tez çalışmasında, Gulam Hüseyin Saidi'nin hayatı ve edebî faaliyetleri araştırılmış ve ayrıca yazarın tiyatro eserleri incelenmiştir.

Gut hastalığı tedavisine yönelik medikal tekstil ürünü ve yara örtüsü geliştirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Bu çalışmada, gut hastalığının sebebi olan kandaki yüksek ürik asit konsantrasyonunun azaltılmasında kullanılabilecek nitelikte ürün/ürünler geliştirilmesi planlanmaktadır. Bu ürün/ürünler, sadece gut hastalığı değil, akut ürik asit nefropatisi, nefrolithiazis ve kronik ürat nefropatisi gibi kandaki ürik asit konsantrasyonunun yüksek olmasından kaynaklanan hastalıklarda da kullanılabilecek potansiyelde olacaktır. Gut hastalığında eklemlerde biriken ürik asit kristallerinin hastaya verdiği rahatsızlık ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Ürik asit kristallerinin birikmesinin sebebi ise hastalarda ürikaz enziminin aktivitesinin az veya hiç olmamasından kaynaklanmaktadır. Metabolizmada ürik asidin biyodönüşümü sağlanamadığı için kandaki ürik asit konsantrasyonu artmaktadır. Çözünürlüğü zaten düşük olan ürik asit seviyesi kanda arttıkça özellikle dolaşımın zayıf olduğu bölgelerde kristaller şeklinde birikmektedir. Hatta hastalığın ileri seviyelerinde özellikle eklem bölgelerinde kristallerin birikmesi nedeniyle yaralar oluşmakta ve yara üzerinden ürik asit kristalleri dahi görünmektedir. Bu durum sonucunda hasta büyük acılar çekmektedir. Çalışma kapsamından Nitrilaz enziminin mikrobiyal üretimi, üretimin optimizasyonu ve optimum koşullarda poliakrilonitril (PAN) kumaşın modifikasyonu; Ürikaz enziminin mikrobiyal üretimi, üretimin optimizasyonu ve saflaştırılması ve saflaştırılan ürikaz enziminin, modifiye edilen PAN kumaşa immobilizasyonu ve immobilizasyonun optimizasyonu ve ürikaz farklı destek materyallerine de immobilize edildi. Sonuç olarak, geliştirildi ürün/ürünler gut hastalığı tedavisinde kullanıma uygun olarak tasarlanacaktır. Böylece tedavide kullanılabilecek ve kandaki yüksek konsantrasyondaki ürik asit seviyesi azaltılacaktır. Dolayısıyla ürik asit kristalleri hastada bulunuyorsa kanda çözünmeye başlayacak ve kristallerde dokulardan uzaklaşacaktır. Anahtar Kelimeler: Gut hastalığı, Ürikaz, Nitrilaz, Poliakrilonitril kumaş.

Gübre kullanarak anaerobik bir reaktörde biyolojik hidrojen üretimi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2013 Diğer
Bu yüksek lisans tezinin temel amacı günümüzde oldukça ciddi bir çevresel kirliliğe neden olan büyükbaş hayvan gübrelerinin bilinen çamur çürütücülerden farklı bir anaerobik prosess kullanarak, çevresel kirlilik anlamında daha az etkisi olan hidrojen ağırlıklı bir gaz kompozisyonu üretirken aynı zamanda biyolojik olarak daha kolay bozunabilen çıkış atık suyuna sahip olan anaerobik asidifikasyon prosesinin optimizasyonudur. Bu amaçla çalışmada, biyohidrojen üretimi için laboratuar ölçekli tam karışımlı anaerobik kesikli bir reaktör sığır gübresi (inek) ile beslenmiştir. Sonra hidrojen üretimi için sistem optimize edilmiştir. Hidrolik bekleme süresi, organik madde yükleme hızı, çamur yaşı, F/M oranı, gaz üretimi ve bileşimi, pH, sıcaklık ve karışımın biyogaz üretimi üzerine etkisi gözlenmiştir. Biyoreaktörde yüksek hidrojen verimi elde edebilmek için pH, sıcaklık, HRT, karıştırma hızı gibi parametrelerin optimum değerlerinde işletilmesi gerekmektedir. Hidrojen üretimi prosesinde kontrol edilmesi gereken en önemli parametre pH?dır. Sistemin en uygun pH?ını bulmak amacıyla farklı başlangıç pH değerleri denenerek en yüksek verimde hidrojen üretimi pH 6 değerinde tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar bağlı olarak asitleştirme ile konvansiyonel reaktörler yatırım ve işletme maliyetleri açısından incelenmiştir. Asidojenik reaktör yüksek performanslı ve düşük maliyetli olarak biyolojik arıtma sistemlerinin ardından çalıştırılabilir. Anaerobik fermentasyon sistemleri ülke ekonomisine bu açıdan önemli bir katkı sağlayacaktır.

Güllük korfezinde (Muğla) off shore kafeslerde yetiştiriciliği yapılan levrek (Dicentrarchus labrax) ve çipura (Sparus aurata) balıklarında bulunan ektoparazitlerin belirlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Diğer
Bu tez çalışmasında, Güllük Körfezinde bulunan off-shore kafeslerde yetiştiriciliği yapılan levrek (Dicentrarchus labrax) ve çipura (Sparus aurata) balıklarında bulunan ektoparazitler mevsimsel olarak incelenmiştir. Çalışmada 175 adet levrek ve 175 çipura olmak üzere toplam 350 balık incelenmiştir. Balıklarda yapılan incelemeler soncunda genel parazit prevalansı levrek balıklarında %97.14, çipura balıklarında ise %50.28 olarak belirlenmiştir. Levrek balıklarında tespit edilen ektoparazitlerden Diplectanum aequans, Lernanthropus kroyeri ve Amyloodinium ocellatum türlerinin prevalansı sırasıyla %82.28, %58.85 ve %4.57 olarak belirlenmiştir. Levrek balıklarında parazitlere ait ortalama bolluk değerleri; D. aequans için 4.61±0.56, L. kroyeri için 1.33±0.15 ve A. ocellatum için 0.10±0.04 olarak saptanmıştır. Levrek balıklarında parazitlerin ortalama yoğunlukları, D. aequans için 5.61±0.56, L. kroyeri için 2.26±0.17 ve A. ocellatum için 2.37±0.73 olarak belirlenmiştir. Çipura balıklarında, iki ektoparazit parazit türü; Sparicotyle chrysophrii ve D. aequans saptanmıştır, bu türlerin prevalansı sırasıyla %42.85 ve %4.72 olarak saptanmıştır. Çipurada parazitlere ait ortalama bolluk değerleri; S. chrysophrii için 2.24±0.51 ve D. aequans için 0.22±0.10 olarak belirlenmiştir. Ortalama yoğunlukları ise S. chrysophrii için 5.24±0.96 ve D. aequans için 3.00±0.85 olarak belirlenmiştir. Parazitlerin ortalama uzunlukları, A. ocellatum'da 21.25±4.25 µm, D. aequans'ta 494.08±51.73 µm, S. chrysophrii'de 870.22±76.11 µm olarak ölçülmüştür. Dişi L. kroyeri parazit türünün ortalama uzunluğu 1233.42±49.51 µm, erkek L. kroyeri parazit türünün ise 1042.50±34.50 µm olarak ölçülmüştür. Balıkların solungaçlarında gözlemlenen klinik belirtilerden soluk renk, kanamalar, mukus salgısında artış ve filamentlerde erozyonlar en çok rastlanan belirtilerdir. Belirtiler arasında solungaçlarda kanama ve aşırı mukus salgısının daha yaygın olduğu görülmüştür. Genel olarak ektoparazit prevalansı levrek balıklarında çok yüksek bulunsa da çipura balıklarında saptanan parazit prevalansı da önemli düzeyde yüksektir. Ektoparazitlerden D. aequans levrek üzerinde en fazla bulunan tür iken S. chrysophrii, çipurada bulunan yaygın tür olarak tespit edilmiştir.

Gümrük Birliği'nin iktisadi etkileri: Belarus örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Kamu Ekonomisi Bilim Dalı
Bir taraftan Avrupa Birliği gibi entegrasyon oluşumunun başarısı, diğer taraftan ortak ekonomik ve siyasi 'geçmiş' nedeniyle ortaya çıkan Avrasya Ekonomik Birliği, eski sovyet ülkeleri için önemli bir adımdır. Söz konusu Avrasya Ekonomik Birliği'nin etkileri günümüzde büyük önem taşımaktadır. 2010 yılında kurulan Belarus, Rusya ve Kazakistan arasında Gümrük Birliği, 2015 yılı itibariyle Ermenistan ve Kırgızistan katılımı ile Avrasya Ekonomik Birliği yeni fakat önemli bir entegrasyon örgütüdür. Birlik çerçevesinde iyi gelişmiş bir kurumsal ortam yardımıyla ortak dış gümrük tarifesi ve ortak bir işgücü piyasası sürdürülmektedir. Fakat olumlu sonuçların yanı sıra Rusya'nın baskın konumu, bazı siyasi rejimlerin otoriter doğası, petrol ve doğal gaz ihracatına bağımlılık gibi sorunlardan dolayı Avrasya Ekonomik Birliği ile ilgili eleştiriler bulunmaktadır. Bu çalışma, Avrasya Ekonomik Birliği'nin oluşum süreci, üye devletlerinin makroekonomik göstergelerinin değerlendirilmesi, Birlik öncesi ve sonrası GSYH, DYY, büyüme, tarifeler ve tarife dışı engeller ile ilgili verilerin karşılaştırılması, Belarus ekonomisi üzerinde ortaya çıkan statik ve dinamik etkilerin analizi dahil olmak üzere Gümrük Birliği oluşturduktan sonra Belarus ekonomisi üzerinde ortaya çıkan iktisadi etkilerinin ayrıntılı bir nitel ve nicel değerlendirmesini sunmaktadır.

Gümüş nanopartikül katkılı keçiboynuzu gamı içeren hidrojellerinin sentezi ve antibakteriyel etkinliği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Keçiboynuzu gamı (LBG), biyoaktivite ve biyoteknolojik özellikleri olan eter ve hidroksil grupları gibi fonksiyonel gruplara sahip hidrofilik ve çok yönlü bir polisakkarittir. Nanoparçacıklar önemlidir, son yıllarda yaygın uygulama alanlarına sahiptir ve antibakteriyel aktiviteleri nedeniyle tıbbi alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Birçok araştırmacı nanopartikül sentezinde düşük maliyeti nedeniyle yeşil sentez yöntemini tercih etmektedir. Bu çalışmada gümüş nanopartikül (AgNP) yüklü keçiboynuzu gamı (LBG) / polivinil alkol (PVA) hidrojelleri, çözelti döküm yöntemi ile hazırlanmıştır. İncir yaprağı ekstresi (İYE) kullanılarak sentezlenen AgNP'ler UV-görünür spektroskopi ve taramalı elektron mikroskop (SEM) kullanılarak karakterize edildi. Geliştirilen gümüş nanoparçacık katkılı keçiboynuzu gamı - polivinil alkol hidrojellerinin kimyasal yapılarının tanımlanması ve hidrojellerin morfolojik karakterizasyonu için Fourier Transform-kızılötesi (FTIR) spektroskopisi, X ışını kırınımı (XRD) analizi ve Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) kullanıldı. Ayrıca, hidrojelin şişme davranışı farklı pH koşulları altında incelendi ve hidrojelerin termal stabilitesini incelemek için Termogravimetrik Analiz (TGA) kullanıldı. İncir yaprağı ekstresi (İYE) kullanılarak farklı AgNO3 konsantrasyonlarında sentezlenen AgNP'lerin antibakteriyel etkinliği, disk difüzyon yöntemi ile değerlendirildi. LBG/PVA/AgNP hidrojellerinin E. coli, P. aeruginosa gibi gram negatif bakterilere ve S. aureus, E. faecalis gibi gram pozitif bakterilere karşı antibakteriyel özellikleri Minimum İnhibisyon Konsantrasyon (MİK) yöntemi ve Disk difüzyon yöntemi kullanılarak değerlendirildi. İncir yaprağı ekstresi (İYE) kullanılarak sentezlenen AgNP'ler ve LBG/PVA/AgNP hidrojelleri, gram-negatif ve gram-pozitif bakteriye karşı iyi antibakteriyel aktivite gösterdiği gözlendi. Özetle, yeni hazırlanan LBG/PVA/AgNP hidrojelleri umut verici antibakteriyel özelliklere sahiptir.

Gündem belirleme kuramı çerçevesinde endüstriyel futbolun televizyonda sunumu: Karşılaştırmalı bir inceleme

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2020 Diğer
Türkiye'de futbol denilince akıllara gelen bu 4 kulübün bu kadar popüler olmasında kuşkusuz televizyonun rolü büyüktür. Büyük takım denilen bu takımlarla ilgili her hareket olay olurken diğer takımlarla ilgili haberlerin üzerinden kısa zaman içerisinde geçiş yapılmaktadır. Bu programlarda bu 4 kulübü savunan yorumcuların bulunması yorumcu kimliğinden fazla taraftar kimliyini öne sürmektedir. Bunlarla beraber çalışmada futbolun endüstriyelleşmesine, popüler kültür ürününe dönüşmesine ve günümüzde geldiği noktaya da değinilmiştir. Bu çalışma televizyondaki futbol tartışma programlarından Stadyum ve Takım Oyunu programlarında Türkiye Süper Ligi'nde mücadele eden Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor futbol kulüpleri dışında yer alan diğer futbol takımlarının hangi düzeyde tartışmaya konu olduğu, program içerisinde ne kadar süre aldıklarını araştırmayı amaç edinmiştir. Araştırmada 2019-2020 Cemil Usta Sezonu Spor Toto Süper Lig'in birinci yarısında oynanan 17 Hafta boyunca yayınlanan programlar içerik analizine tabi tutularak Süper Lig takımlarına ayrılan zaman dağılımına göre sonuca varılmıştır. Araştırmada ortaya çıkan sonuçlara göre her iki programda da 4 büyük kulüplere Anadolu takımlarından daha fazla süre ayrılmıştır.

Güneş enerji panellerinde maksimum güç noktasının belirlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Elektrik enerjisi insan yaşamında hayati bir role sahiptir ve her geçen gün elektrik enerjisine olan talep artmaktadır. Doğayı korumak ve enerji üretimini sürekli kılmak için enerji talebinin çevre dostu enerji kaynakları ile karşılanması gerekmektedir. Fotovoltaik (Photovoltaic, PV) sistemler, mevcut kaynakların elektrik enerjisine dönüştürülmesi çevresel etkileri azaltan dünyadaki elektrik enerjisi ihtiyaçlarının üstesinden gelmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Güneş enerjisi sistemlerini kullanarak elektrik enerjisini verimli bir şekilde üretmek için; sistem, çıkış gücünün maksimuma çıkarılacağı şekilde çalışmalıdır. Bu amaçla bu tez çalışmasında, DC enerji üreten sistemde en iyi sonucu elde etmek için DC-DC dönüştürücü topolojileri ve maksimum güç noktası takibi (Maximum Power Point Tracking, MPPT) algoritmaları kullanılmıştır. PV sisteminde en iyi sonucu elde etmek için en etkili yollardan biri olan ve yaygın olarak kullanılan MPP yöntemlerinden birisi çıkış voltajını dengelemektir. Bunu yapmak için DC-DC dönüştürücü, Yapay arı kolonisi, yapay sinir ağları, Genetik Algoritma, ve Öğretme-Öğrenmeye Dayalı Optimizasyon algoritmalarıyla birlikte bu tez çalışmasında kullanılmıştır.

Güneş enerjili su pompalama sistem tasarımı: Somali örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Bir ülkenin kalkınmasında tarım ve enerji dikkate alınması gereken en önemli iki faktördür. Güney Somali'de tarımsal sulama, mazot veya petrol gibi konvansiyonel enerji kaynakları ile çalışan su pompaları kullanılarak yapılmaktadır. Bu tip sistemler daimî yüksek yakıt maliyeti ve günlük bakım isterler. Somali'de Jubba ve Shabelle adı verilen iki nehir vardır. Sulama çoğunlukla bu iki nehir boyunca uygulanmaktadır. Nehirden oldukça uzak olan çiftçiler ise, mahsullerini yetiştirmek için yılda sadece iki yağışlı mevsime bırakmak zorunda kalmaktadırlar. Fakat bazen bu mevsimler de yeterli miktarda yağışlı geçmez ve kuraklık oluşmaktadır. Bu çalışma, Somali'de tarımsal sulama için güneş enerjili su pompalama sisteminin tasarımına ve ekonomik değerlendirmesine odaklanmıştır. Güney Somali'de bulunan bir muz çiftliği vaka çalışması olarak alınmıştır. Saha kabaca 5,25 kWh/m2 yatay günlük güneş radyasyonu almaktadır. CropWat programı kullanılarak bölgede yetiştirilen bazı ürünlerin sulama suyu ihtiyacı hesaplanmıştır. Şeker kamışı, mango ve muz en çok su tüketen ürünler olurken, sorgum, fasulye ve karpuz en az su tüketen ürünler olarak belirlendi. Güneş enerjili su pompalama sistemlerinin iki konfigürasyonu: AC ve DC, PVsyst programı kullanılarak tasarlanmış ve simüle edilmiştir. AC pompalama durumunda simüle edilen sonuçlara göre, gerekli olan 82 m3/gün su miktarını pompalamak için her biri 285 Wp'lik 6 güneş paneli kullanılırken, DC sistemde aynı miktarda su üretmek için sadece 4 güneş paneli kullanarak daha yüksek verimliliğe sahip olduğu görülmüştür. Ekonomik açıdan, fotovoltaik su pompalama sistemlerinin iki konfigürasyonu dizel su pompalama ile karşılaştırılarak değerlendirildi. Karşılaştırma yapmak için kurulum maliyetleri, yaşam döngüsü maliyeti ve pompalanan suyun m3 maliyeti kullanılmıştır. DC su pompalama durumunda öngörülen sistem ömür boyu üretimine göre, eşdeğer su maliyeti metreküp başına 0,16 $ iken ve AC su pompalaması durumunda metreküp başına 0,22 $ hesaplanmıştır. Her iki güneş enerjili su pompalama sistemi de dizel su pompalama sisteminden metreküp başına 0,68 $ daha uygun maliyete sahip olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, fotovoltaik teknolojisinin kullanılması, tarımsal üretkenliği ve gıda üretimini önemli ölçüde artırabileceği, çiftçilerin yaşam standartlarını yükseltebileceği ve ülkenin ekonomik büyümesine katkıda bulunabileceği görülmüştür.

Güneş enerjisi destekli bir termoelektrik iklimlendirme sisteminin tasarımı

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Enerji Teknolojisi Bilim Dalı
Birincil enerji kaynağı ile çalışan iklimlendirme sistemleri yerine çevre dostu çözümlerin dikkate alınması günümüzde sürdürülebilir bir yaşam için daha çok önem kazanmaktadır. Bunun için, güneş enerjisi destekli iklimlendirme sistemleri ile binaların ısıtılması ve soğutulması için sürdürülebilir bir fırsat olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tez çalışmasında, güneş enerjisi destekli bir iklimlendirme sistemi geliştirilmiş ve İzmir ili iklim koşulları altında performans analizi belirlenmiştir. Tez çalışması kapsamında geliştirilen bu sistem, fotovoltaik modül, TEC (termoelektrik soğutucu) panel ve hava kanallarından oluşmaktadır. Bu sistem, kışın ısıtma ve yazın ise soğutma yapacak şekilde tasarlanmış olup, mevsimsel olarak çalışabilmesini sağlamak için akış kontrolü sağlayan müdahale kapakları kullanılmıştır. Sistemin oluşturulması için, 1 adet 285 Wp Fotovoltaik modül ve 8 adet (3,7A/8,2V) Peltier eleman kullanılmıştır. Peltier elemanlardan oluşan TEC panel, maksimum gücü 242,72 W olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu sistem, kışın dışarıdan alınan taze hava TEC panelin sıcak tarafındaki hava kanalından geçirilerek mekân içerisine aktarılmakta ve mekânın şartlandırılması sağlanmaktadır. Mekândaki soğuk hava ise sistem tarafından emilir ve TEC panelin soğuk tarafındaki hava kanalından geçirilmek suretiyle dış ortama aktarılmaktadır. Yazın ise, yine dışarıdan alınan taze hava, bu sefer TEC panelinin soğuk tarafındaki hava kanalından geçirilerek mekâna aktarılmaktadır. Mekândaki sıcak hava ise sistem tarafından emilir ve TEC panelin sıcak tarafındaki hava kanalından geçirilmek suretiyle dış ortama aktarılmaktadır. Tez çalışması kapsamında geliştirilen sistemin yıl boyunca performansını belirlemek amacıyla, Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü binasının zemin katında mevcut olan test odası kullanılmıştır. Deneysel çalışmalar için, sistem test odasının güney cephesine yerleştirilmiştir. Sistem performansını belirlemek amacıyla, sıcaklık, güneş ışınımı, hava nemi, rüzgâr hızı ve kanal akış hızlarını ölçen sensörlerden ve veri depolama ünitesinden oluşan bir deneysel düzenek kurulmuştur. Sistem üzerinde, fotovoltaik modülün ön ve arka yüzeyinde, TEC panelin soğuk ve sıcak tarafında, akış kanallarında, iç ve dış ortamdaki sıcaklıklar ölçülerek performans analizleri gerçekleştirilmiştir. 2018 yılı boyunca gerçekleştirilen deneysel çalışmalara göre, yılın en soğuk gününde (9 Ocak 2018), dış ortam sıcaklığı -0,26°C ila +7,26°C arasında değişirken, PV arka yüzey sıcaklığı maksimum 29,12°C olmuştur. Buna göre PV verimi gün içerisinde maksimum %19,51 değerine ulaşmıştır. Aynı zamanda TEC panelin COP'si 2,33 olmaktadır. Yılın en sıcak gününde ise (30 Temmuz 2018), dış ortam sıcaklığı 24,26°C ila 36,96°C arasında değişirken, PV arka yüzey sıcaklığı maksimum 52,1°C olmuştur. Buna göre PV verimi gün içerisinde maksimum %17,58 değerine ulaşmıştır. Aynı zamanda TEC panelin COP'si 0,91 olmaktadır. Yıl boyunca gerçekleştirilen deneysel çalışmalara göre, sistemi

Güneş enerjisi santrali kurulumuna uygunalanların uzaktan algılama ve cbs yöntemleriile belirlenmesi (Türkistan ve Karaganda, Kazakistan)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Çevre Bilimleri Bilim Dalı
Geleneksel yöntemlerle üretilen enerji maliyetlidir ve çevreye fazla zarar verdiği için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin daha da avantajlı olduğu gözlemlenmektedir. Kazakistan yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeye başlamıştır fakat bu yönelim yeterli düzeyde değildir. Yüzölçümü oldukça büyük olan bu ülkenin tamamen yenilenebilir temiz enerji kaynaklarına yönelmeye imkânı vardır ve bu konuda tüm koşulları taşımaktadır. Günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarından en yaygın kullanılanlardan biriside güneş enerjisidir. Kazakistan, özellikle coğrafi konumu ve güneş alma yüzdesi bakımından güneş enejisi için oldukça önemli bir potansiyele sahiptir. Güneş enerjisi santrallerinin (GES) kurulumunda yer seçimi büyük bir rol oynamaktadır. Bu kapsamda güneş enerjisi santrallerinin yerlerinin belirlenmesi farklı kriterlere bağlıdır. Günümüzde bu kriterlerin analizi Coğrafi Bilgi Sisitemleri (CBS) ortamında yapılabilmektedir. Bu tez çalışmasının amacı CBS teknikleri ve karar analiz teknikleri kullanılarak güneş enerji santrallerinin uygun yer seçimi analizi yapılmasıdır. Çok Ölçütlü Karar Analizi (ÇÖKA) olarak literatürde en yaygın kullanılan Analitik Hiyerarsi Prosesi (AHP) yöntemi seçilmiştir. Çalışmada kullanılan tüm veriler açık kaynaklardan elde edilen verilerdir. Çalışmada kullanılan verilerin çözünürlüğü yaklaşık olarak 1 km olduğundan elde edilen sonuçlar bölge açısından bir öngörü niteliğindedir. Anahtar Sözcükler: GES, Yer Seçimi, CBS, ÇÖKA, AHP, Karaganda, Türkistan, Kazakistan

Güneş hücresinin dinamik devre modelinin elde edilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Güneş Enerjisi Bilim Dalı
Güneş hücrelerinin analitik modellenmesi, bir fotovoltaik üretecin performansını optimize etmek veya oluşan hatayı belirlemek için önemlidir. Fotovoltaik hücre tipik olarak, parametreleri deneysel akım-gerilim (I-V) ve güç-gerilim (P-V) karakteristik eğrileri kullanılarak hesaplanan eşdeğer bir devre ile temsil edilir. Bu parametrelerin doğru olarak belirlenmesi, araştırmacılar için bir zorluk olmaya devam etmektedir. Bu da karakteristiklerin tanımlanmasında kullanılan modellerin ve sayısal yöntemlerin çeşitlenmesine yol açmıştır. Parametrelerin doğruluğu kullanılan yönteme bağlıdır. Bu tezde, aydınlatma altında I-V ve P-V karakteristiklerini kullanarak güneş hücrelerinin parametrelerinin hesaplanması için basit bir yöntem açıklanmaktadır. Bu parametreler foto-akım (Iph), diyot idealite faktörü (n), diyot doyma akımı (I0) seri direnç (Rs) ve paralel direnç (Rsh)'tir. Bu çalışma, halihazırda bilinen bazı eşitliklere, eğim yöntemine ve yinelemeli yönteme göre beş parametreyi belirlemek için basit bir yöntem önerir. Önerilen yöntemin amacı, elektrik modeli tarafından üretilen P - V eğrileri ile üreticilerin farklı çevre koşulları için veri yaprakları aracılığıyla sunduğu P - V eğrileri arasındaki minimum mutlak hatayı belirleyerek, bilinmeyen parametreleri bulmaktır. Bu modelin doğruluğu, MATLAB / Simulink'te simüle edilerek kanıtlanır. Önerilen modelin, tek kristal (Shell SP75), çok kristal (BP MSX60) ve ince film (Shell ST40) yapısına sahip güneş hücreleri için de kullanılmasıyla elde edilen sonuçların tutarlı olması tatmin edicidir. Hesaplanan maksimum gücün değeri üzerindeki göreceli hata, Shell SP75 tek kristal hücre için %0.14'ten; BP-MSX60 çok kristal hücre için %1'den ve Shell ST40 ince film hücre için %0.09'dan daha azdır. Bu tez fotovoltaik alanındaki araştırmacılar için yararlı bir referanstır.

Güneş pili ve hidrojen yakıt pilinden beslenen küçük bir elektrikli araç için batarya şarj sistemi tasarımı ve gerçekleştirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2012 Diğer
Bir yandan dünya nüfusunun artması ve bir yanda fosil tabanlı enerji kaynaklarının tükenmeye yüz tutması yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgiyi doğal olarak arttırmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına en çok gereksinim duyulan uygulamalardan biri otomobillerdir. Son yıllarda birçok otomobil üreticisi elektrikli araç üretmek için çalışmalar yürütmektedir. Mevcut durumda bu araçların bataryaları şarj istasyonlarında doldurulmaktadır. Bu istasyonların enerjisi ise normal şebekeden sağlanmaktadır.Bataryalı elektrikli araçların yaygın kullanım alanlarından biri de golf arabalarıdır. Bu tez çalışmasında, bataryalı bir golf arabasının güneş ve hidrojen yakıt pillerinden beslenebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Daha önce bir başka tez çalışmasında geliştirilen maksimum güç noktası izlemeli güneş enerjisi sistemine destek olacak bir hidrojen yakıt pili sistemi tasarlanmıştır. Bu sistem yalnızca güneş enerjisinin yeterli olmadığı veya yükün ihtiyacının yüksek olması durumlarında devreye girmektedir. Böylece enerji kaybının düşürülmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda, 1.2 kW gücünde bir yakıt pilinin gerilimini aracın bataryalarını doldurabilecek gerilime dönüştüren bir DA/DA dönüştürücü geliştirilmiştir. Yalnızca belli dönemlerde devreye alınan yakıt pili sabit akımda çalıştırılmıştır. Belirlenen akım değerlerinde yakıt pili gerilimi 36 V olan batarya geriliminden düşük olduğundan dönüştürücü yükselten türden seçilmiştir. Geliştirilen güç devresi ve denetleyici sistem laboratuvar ortamında denenmiştir.Anahtar Kelimeler :Yakıt Pili , Güneş Enerjisi, Karma Elektrikli Araç

Güneş tabanlı hidrojen enerjisi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2018 Makine Mühendisliği Bilim Dalı
Güneş hidrojen sistemi, yenilenebilir kaynaklar kullanarak elektrik talebini karşılayan bir sistemdir. Bu sistem dünyada, özellikle de elektrik şebekesine erişimi olmayan bölgelerde çok önemli ve gereklidir. Ayrıca bu sistem elektriği temiz bir çevreile sağlamaktadır. Verimli bir sistem, geçmişte ve halen, araştırmacıların uzun yıllardırüzerinde konsantre oldukları bir hedef olmuştur. Yakıt pili söz konusu sistemlerin diğer parçalarına kıyasla daha fazla ilgi görmekte ve yakıt pilindeyüksek bir verimin elde edilmesi tüm sistemin yüksek verimliliğine yol açmaktadır. Diğer taraftan, yakıt pili sistem içinde verimliliği geliştirilmeye en uygun parçadır. Güneş pilleri yetersiz olduğunda sistemin enerji talebini yakıt pili karşılamaktadır. Yakıt pillerinde elektrolit membran anahtar önemesahiptir. Yakıt pillerinin türleri arasında polimer elektrolit membranlı yakıt pili ele alınacak birçok nedenlerden dolayı güneş hidrojen sistemi için uygun bir türü teşkil etmektedir. En yaygın olarak kullanılan tür olupaynı şekilde endüstriyel dünyada da sıklıkla karşılaşılacaktır. Membranın proton iletkenliği dikkatleri çekmekte olup bunun geliştirilmesi yakıt hücresinin verimliliğini de artırmaya yön vermektedir. Elektrolit membran yakıt hücresinin performansını etkileyen en önemli bileşen olup son zamanlarda araştırmacılar farklı koşullarda iyi performans sergileyecek ucuz membran geliştirilmesi üzerinde çalışmaktadır. Membran gazın yer değiştirmesine bir bariyer olarak kabul edilmekteve katot ile anotu ayırmak için kullanılmakta, bir iyonik iletken olarak işlev görmektedir. Yakıt pilinde ihtiyac duyulan özellikleriyi bir maliyet ve yüksek kullanım ömrüdür. Membran binlerce saat dayanıklı olmalıdır. Birçok sorun yakıt pilinin performansının geliştirilmesine engel teşkil etmekte olup en büyük zorluklar arasında aşırı ısınma, dehidrasyon ve düşük proton iletkenliği yer almaktadır. Bu sakıncaları aşmak amacıylatermal ve su yönetimi analiz edilmektedir. Termal yönetim aşırı ısınma ve dehidrasyonu önlemek için, su yönetimi ise maksimum performans ve PEMFC dayanıklılığına erişmek için gereklidir. Su yönetimi iyi bir proton iletkenliği sağlamaya ve membranı tamamen hidratlı tutma amaçlıdır. Ayrıca, pilinbozulmasını önlemek amacıyla denge kuruluğunu sağlama rolü oynarken CL ve GDL gözeneklerinde su taşmasını da önlemeyi amaçlamaktadır. Termal ve mekanik kararlılığı artırmak ve farklı sıcaklık ve basınç koşullarında yüksek proton iletkenliği sağlamak için Zeolit membran kullanılmaktadır. Bu tezin amacı, pil performansının artırılmasında su ve termal yönetiminin önemini analiz etmektir. Membrana zeolit materyali eklenmesi ve bunun mebranın geliştirilmesinde ve problemlerin çözümündeki rolü detaylı olarak tartışılacaktır. Bu çalışmada polimer elektrolit membranın dinamiği Matlab kullanılarak simüle edilmektedir. Sonuçısı ve akım değişimlerine göre analiz edilecektir.

Güneş ve rüzgâr enerjisi santralleri için sürdürülebilir sahaların coğrafi bilgi sistemi tabanlı çok ölçütlü karar analizi yöntemiyle belirlenmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Enerji Teknolojisi Bilim Dalı
Sürdürülebilir kalkınma ve koruma önlemleri, doğal çevrenin sürdürülebilirliği için daha fazla biyolojik çeşitlilik sağlamaya çalışır. Çevrenin korunması, insanın ve dünyanın yaşamı için önemli olan ekosistemin kendi kendine sürdürülebilirliğini sağladığı için hayati öneme sahiptir. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülke, enerji güvenliği, sosyo-ekonomik gelişme, herkes için enerjiye erişimin sağlanması, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele ve doğal çevresel sürdürülebilirliği desteklemesi açısından ulusal enerji karışımına, yenilenebilir enerjiyi dâhil etmektedir. Yenilenebilir enerji sistemleri sadece topluma temiz enerji sağlamakla kalmaz, aynı zamanda sistemlerin yaşam döngüsü boyunca iyi yönetim ve uygulamalar yoluyla çevresel sürdürülebilirliğin teşvik edilmesine katkıda bulunur. Yenilenebilir enerji kaynakları, temiz, ücretsiz ve sınırsız olma gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarından daha büyük faydalar sunarken, bu teknolojilerin uygun ölçekte planlama yapılmadan faydalı ölçekte kullanılması çevre ve toplum üzerinde büyük olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, çevresel sürdürülebilirliğin teşvik edilmesi için yer seçimi ve bu teknolojilerin Zambiya gibi gelişmekte olan ülkelerde konuşlandırılması dahil olmak üzere uygun enerji planlaması en zorlu kararlar arasındadır. Bu tez çalışmasında, Zambiya'da sürdürülebilir yenilenebilir enerji hasadı için uygun sürdürülebilir alanları belirlemek ve oluşturmak için Coğrafi Bilgi Sistemi (GIS) ve Çok Ölçütlü Karar Analizi (MCDA) yönteminin birlikte entegrasyonu kullanmıştır. Ayrıca, Zambiya için gelecekteki yenilenebilir enerji karışım kapasitesi hedefini tahmin etmek için sistem dinamikleri ve MCDA yönteminin entegrasyonu uygulanmıştır. Başlıca odak noktası, kaynakların Zambiya ve Sahra Altı Afrika'da yaygın olarak bulunmasını da içeren teknolojilerin vade ve dağıtım esnekliği nedeniyle sürdürülebilir elektrik üretimi için güneş ve rüzgâr enerjisi teknolojilerine odaklanmaktır. Sonuçlar, Zambiya'nın sürdürülebilir enerji çeşitliliği için yenilenebilir enerji hasadı ve ulusal enerji karışımına dâhil edilmesi için kullanılabilecek çok büyük sürdürülebilir alanlara sahip olduğunu göstermektedir. Kısacası, rüzgâr ve güneş enerjisi kaynakları, elektrik üretimi için ulusal enerji karışımına dahil olma ve sürdürülebilir enerji güvenliği ve enerji çeşitliliği sağlama konusunda büyük ve önemli bir potansiyele sahiptir. Bu nedenle, bu tez, güneş ve rüzgâr enerjisinin ulusal enerji karışımına sistematik ve sürdürülebilir entegrasyonu için stratejik düzeyde karar verme, politika oluşturma ve planlama konularında temel bilgiler sunmaktadır. Ayrıca, herkese enerji erişimini sağlamak ve ülke genelinde hem kırsal hem de kentsel alanların elektrifikasyonu için güneş ve rüzgâr enerjisinin dâhil edilmesi için somut hedefler koymaktadır.

Güney Afrika Gümrük Birliği ülkelerinde yerel şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk politikaları

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Bu tez çalışmasında Güney Afrika Gümrük Birliği'ne bağlı ülkelerde faaliyet gösteren 13 yerel ticari kurumun kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) uygulamaları ele alınmıştır. Güney Afrika Gümrük Birliği (SACU) Botsvana, Namibya, Lesoto, Svaziland ve Güney Afrika olmak üzere beş ülkeden oluşan ticari bir birliktir. Literatürde Güney Afrika Gümrük Birliği üyesi ülkelerde petro-kimya ve maden sektöründe faaliyet gösteren çok uluslu firmaların KSS uygulamalarını inceleyen (Hinson ve Ndhlovu, 2011: 333) çalışmaların var olması nedeni ile bu tez çalışmasında gıda ve içecek sanayi, tekstil sanayi, bankacılık, perakende sektörü ve telekomünikasyon endüstrisi gibi diğer sektörleri içeren, yazındaki boşluğu doldurmaya yönelik kapsayıcı bir örneklem seçimine gidilmiştir. Tez çalışması sonucunda incelenen şirketlerin tümünün yardımsever girişimlerde bulunduğu görülmüştür. Araştırmada ayrıca 10 şirketin işçilerin haklarına yönelik önemli uygulamalar gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Şirketlerin önemli bir kısmının çevre hakkında kaygılandığı ve buna yönelik bazı uygulamalar sarf ettiği bulgusuna ulaşılmıştır. Yeşillendirme girişiminde bulunan ve bunları raporlayan 9 şirket bulunmaktadır. Hammadde temininde şirketler çevreyi önemseyen uygulamalar gerçekleştirmiş, bu yönde yatırımlar yaparak önemli fonlar ayırmıştır. Faaliyette bulundukları pazarlarla ilgili girişimler ve yolsuzlukla mücadele gibi uygulamalar diğer uygulamalar arasında en az sayıda rastlanılan KSS uygulamaları olmuştur. Tezin ilginç bulgularından birisi de, hiçbir şirketin hayvan haklarını korumaya yönelik faaliyette bulunmamış olmasıdır. Ayrıca yerel borsada faaliyette bulunan şirketlerin kurumsal yönetim faaliyet raporlarını yayınladıkları bulgusuna ulaşılmıştır. Ancak burada belirtmek gerekir ki, raporlarını yayınlamalarında yerel ticari borsada faaliyet gösteriyor olmaları ve borsanın firmalardan böyle bir beklenti içinde olmasının etkisi muhtemeldir. Tez sonucunda özellikle turizm endüstrisinde faaliyet gösteren firmalara hayvanları korumaya yönelik sosyal faaliyetlerinin geliştirilmesi gerektiği önerisi getirilmiştir. Fakat en önemli nokta olarak, şirketlerin ciddi bir şekilde yolsuzlukla mücadele girişimlerinde bulunmaları olduğu sonucuna ulaşılmış, yolsuzlukla mücadele faaliyetlerinin henüz yetersiz düzeyde olduğu kanısına varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kurumsal Sosyal Sorumluluk, Yerel ticari kurumlar, Güney Afrika Gümrük Birliği, Hayırseverlik, Çevre yönetimi, Sürdürülebilirlik, İnsan Hakları ve Paydaşlar