Thesis Search




SEARCH RESULTS

Harputlu İshak Efendi ve Ziyâu'l-Kulûb adlı eseri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2010 Dinler Tarihi Bilim Dalı
Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde; XIX. Yüzyılda misyonerlik faaliyetleri büyük bir artış göstermiştir. Osmanlı davleti siyasî yönden olduğu gibi, kültürel yönden de baskı altında kalmıştır. Osmanlı'nın ilk dönemlerinden beri Müslümanlar ile gayr-i müslimler hoşgörü içinde yaşamışlardır. Tanzimatla birlikte gayr-i müslimlere gösterilen müsamahayı misyonerler fırsat bilerek faaliyetlerini artırmışlardır. Bu dönemde misyonerler bölücülük faaliyetlerinde bulundukları gibi Müslümanların inançlarında da şüphe uyandırmaya çalışmışlardır. Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasında karşılıklı eleştirel yazılar artmıştır. Hıristiyanlar'ın İslâm dininin aleyhine yazdıkları eserlere karşı Müslümanlar da İslâm'ı savunan eserler yazmışlardır.İshak Efendi, özellikle Protestan misyonerlerin İslâm dininin aleyhinde yazdıkları eserlere cevap veren alimler arasındadır.Yazdığı eserlerde Hıristiyanları küçümsemeden, onlarla alay etmeden ilmi bir şekilde eleştiride bulunmuştur. O'nun Ziyâu'l-Kulûb adlı eseri, Protestan misyonerlere karşı yazılmış bir reddiyedir.Tezde, İshak Harputî'nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilmiş, Ziyâu'l-Kulûb adlı eserin incelemesi yapılmış, son bölümde eserin tamamı sunulmuştur.Bu eser, İslâm ile ilgili yapılan itirazlara cevap vermesi; özellikle Hıristiyanlığın Teslis inancını eleştirmesi, Dört İncil arasındaki çelişkileri göstermesi ve Tahrif konusunu incelemesi açısından önemlidir.

Hartum'da tüketime sunulan garisslerin kimyasal ve mikrobiyolojik özellikleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Amaç: Sudan'ın başkenti Hartum'da fermente edilmiş deve sütünden elde edilen ve geleneksel bir ürün olarak tüketime sunulan garrisin değerlendirilmesi, niteliklerinin belirlenmesi ve halk sağlığı açısından risk durumunun araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Gariss üretiminde kullanılacak çiğ deve sütü örnekleri Hartum'un farklı bölgelerinden toplandı. Süte starter kültür olarak inoküle edilecek gariss bir deve çiftliğinden temin edildi. Hazırlanan gariss örneklerinin mikrobiyolojik ve kimyasal özelliklerinden bazıları standart metotlara göre araştırıldı. Bulgular: Gariss örneklerinde toplam mezofilik aerobik bakteri sayısı 6.63±0.64 log kob/ml, psikrofil aerobik bakteri sayısı 4.72±0.49 log kob/ml, Lactobacillus spp. sayısı 6.49±0.61 log kob/ml, Lactococcus spp. sayısı 6.57±0.60 log kob/ml, maya/küf sayısı 4.24±0.51 log kob/ml, Enterococcus spp. sayısı 5.89±0.42 log kob/ml ve koliform grubu sayısı 1.35±1.62 log kob/ml olarak bulunmuştur. Örneklerde toplam kuru madde miktarı %10.61±1.36, protein %3.79±0.86, yağ %3.24±0.81, kül %0.766±0.12, aw 0.9939±0.0033, pH 3.56±0.47 ve titre edilebilir asitlik %0.82±0.25 ortalama olarak belirlenmiştir. Garisste aflatoksin M1 (AFM1) seviyesi 13.24±6.68 ppt olarak belirlenmiştir. Ayrıca gariss örneklerinin mineral madde ve ağır metallerin içeriği ve konsantrasyonu ortalama K 1716.39±243.30 ppm, Mg 90.24±22.94 ppm, P 741.43±179.07 ppm, Al 21.87±23.19 ppm, Cd 0.00109±0.00038 ppm, Cu 0.1873±0.10573 ppm, Fe 1.87±1.49 ppm, Hg 0.0066±0.00488 ppm, Pb 0.00497±0.00685 ppm, Sn 0.00863±0.0055 ppm, Zn 10.49±2.72 ppm olarak belirlenmiştir. As elementi ise numunelerin hiç birinde tespit edilememiştir. Sonuç: Hartum'da tüketime sunulan garissin kimyasal kalitesi, aflatoksin M1 ve ağır metaller ile kirlenme düzeyleri açısından iyi bir durumda olduğu, mikrobiyal kalitesinin geliştirilmesi için çalışmalara ihtiyaç olduğu kanaatine varıldı. Anahtar kelimeler: Hartum, deve sütü, fermentasyon, gariss, kimyasal ve mikrobiyolojik kalite, ağır metal, aflatoksin M1.

Hasan Kâfî Akhisarî el-Bosnevî'nin Ravzâtu'l-Cennât fî Usûli'l-İtikâdât adlı eseri (Tahkik ve tahlil)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2014 Diğer
Hasan Kâfî, Akhisar şehrinde kadılık görevinde bulunması ve orada doğup vefat etmesi sebebiyle Osmanlı ulemasından sayılır. Kelâm ilminde meşhur bir âlim olup kendi zamanında görüşleri önemsenen birisi olarak kabul edilirdi. Pek çok esere imza atan Hasan Kâfî 'nin bu eserleri arasında Ravzâtu'l-Cennat fî Usûli'l-İtikâdât adlı eseri kelâmi görüşlerini yansıtması bakımından önemlidir. Çalışmamızda söz konusu bu eser ele alınıp muhtevası üzerinde duruldu. Diğer mezheplerin konu ile ilgili görüşleriyle beraber onun fikirleri ve görüşleri de incelendi. Anahtar Kelimeler: Hasan Kafi, man, Ravza

Hasta güvenliği kültürünün belirlenmesi: Gana' da bir eğitim hastanesi uygulaması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2017 Diğer
Hasta Güvenliği Kültürünün Belirlenmesi: Gana' da Bir Eğitim Hastanesi Uygulaması Bu çalışmanın amacı, Gana'da bir eğitim hastanesinde sağlık çalışanları bakış açısıyla mevcut hasta güvenliği kültürü algısını incelenmek ve Sağlık Araştırma ve Kalite Ajansı (AHRQ) 2014 hasta güvenliği kültürü karşılaştırmalı veri tabanı raporuyla karşılaştırma yapmaktır. Hasta güvenliği kültürünün 12 boyutuna sahip Hasta Güvenliği Kültürü Hastane Anketi (HSOPSC) kullanılarak kesitsel bir araştırma yürütülmüştür. Toplam 435 anket dağıtılmış ve 322 geçerli cevap alınmıştır (cevaplama oranı %74). Çalışma örneklemi 178 hemşireyi, 59 doktoru, 19 eczacıyı, 35 teknisyeni (laboratuvar ve radyoloji) ve 31 idari personel içermiştir. Verileri analiz etmek için SPSS-20 sürümü kullanılmıştır. Cevap verenlerin sosyodemografik özelliklerine ve HSOPSC araştırma birimlerine ait tanımlayıcı istatistikler analiz edilmiştir. Hastanenin olumlu puan yüzde ortalamaları 12 boyut için AHRQ 2014 veri tabanı raporu ile karşılaştırılmıştır. 12 boyutlu hasta güvenliği kültürü, hasta güvenliği derecesi ve bildirilen olay sayısı açısından sağlık çalışanlarının algılarını değerlendirmek için Ki-kare testi uygulanmıştır. Her bir bağımsız değişkenle (cinsiyet, yaş, personel, çalıştığı bölüm, hastanedeki kıdemi ve haftalık çalışma saati) bağımlı değişken (hasta güvenlik kültürü alt alan boyutlar, hasta güvenliğinin derecesi ve hatlar olay raporlanma durumu ) arasındaki istatistiksel ilişkileri saptamak için öğrenmek için t-test ve Ki-Kare testi uygulanmıştır. Bağımsız değişkenler ve hasta güvenliği kültürü alt boyutları arsında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Hasta güvenliği derecesi ile, personelin mesleği ve çalıştığı bölüm arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Ayrıca personelin hasta güvenliği ile ilgili hatalı olay raporlama durumunun mesleğe ve hastanedeki kıdemine göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Tamale Eğitim Hastanesi'nin (TEH) AHRQ 2014 veri tabanı raporundan daha yüksek olduğu Hastane müdahaleleri ve değişim boyutu hariç AHRQ 2014 raporuyla karşılaştırılan TEH hasta güvenliği kültürü ile ilgili daha düşük olumlu algıya sahip olduğunu göstermektedir. Hasta güvenliği kültürünü iyileştirmek için sağlık çalışanlarının hasta güvenliği konusunda eğitilmeleri ve bütün sağlık personelinin dahil edildiği daha geniş tabanlı bir araştırmanın yapılması önerilebilir. Anahtar Kelimeler: Gana, Hasta, Hasta Güvenliği, Hasta Güvenliği Kültürü, Sağlık Hizmetleri

Hasta memnuniyeti üzerine bir araştırma: Tiran örneği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Bu çalışma, yatarak tedavi hizmeti alan hastaların sağlıkbakım hizmetlerinden memnuniyetini ve genel memnuniyet düzeyini belilirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın evrenini Arnavutluk'un Tiran şehrinde hizmet veren dokuz hastanede yatan ve sağlıkbakım hizmeti alan hastalar oluşturmaktadır. Çalışmada örneklem belirlenmemiş olup 18 yaş üstü hizmet alan tüm hastalara ulaşılması hedeflenilmiş ve 310 hastaya ulaşılmıştır. Günümüzde sağlık kuruluşları, hastaların beklentilerini karşılamak ve bu beklentilerin üzerinde hizmet sunumunu gerçekleştirerek onları memnun etmek; her geçen gün bu memnuniyet düzeyini yükseltmek için çaba göstermek sorumluluğuyla karşı karşıyadırlar. Hastalar ise hizmet sunumundaki memnuniyet düzeylerine göre, kendisi için fayda sağlayacak sağlık kuruluşunu tercih etmekte ve çevresine önerilerde bulunabilmektedirler. Çalışmanın verileri katılımcılarla yüz yüze görüşülerek toplanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak hasta memnuniyetini ölçmeye yönelik bir anket formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemlerden yararlanılmıştır. Genel memnuniyet ölçeğine ilişkin keşfedici faktör analizi yapılmış; örneklem yeterliliği test sonuçlarına göre, KMO değeri 0,963 bulunmuştur. Ölçeğin açıklanan toplam varyansı % 78,239'; Cronbach's Alpha değeri ise 0,980' dir. Bu yönü ile ölçeğin güvenilirlik değeri yüksek olup kullanılabilir niteliktedir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre, katılımcıların sağlık kuruluşundan duymuş oldukları genel memnuniyet düzeyi (10/7,31) ortalamanın üzerindedir. Hastaların genel memnuniyet düzeyi ile cinsiyet ve ekonomik durum dışındaki demografik özellikleri arasında anlamlı fark bulunuştur.

Hastane mimarisinin biyofilik tasarım parametrelerine göre değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Bu tez çalışması biyofilik tasarım kullanımıyla günlük hayatımızı zenginleştiren sağlıklı ve sürdürülebilir alanlar yaratmak için doğa, insan konforu ve refah arasındaki bağlantıyı değerlendirmeye odaklanmıştır. Ayrıca, hastanelerde biyofilik tasarım açısından doğal unsurlarla hastaneler arasında nasıl bir bağlantı kurulduğu, bir hastanenin biyofilik tasarımının nasıl ortaya çıktığını ve doğa ile temas halinde olmanın hasta ve hastane personeline faydalarının neler olduğu sorularına yanıtlamaya odaklanmaktadır. Tezin temel amacı, hastaların iyileşme sürecinde doğa ve unsurları ile etkileşimde mimarın rolü konusunda farkındalık yaratmak, Türkiye'de hastanelerde biyofilik tasarımın uygulanması için kriterler ve tasarım rehberi geliştirmektir. Bu yaklaşımla çalışmanın ilk bölümünde konunun önemi ve araştırma sorunları açıklanmıştır. Biyofilia kavramı, biyofilik tasarımın nitelikleri, öğeleri ve geliştirilen tasarım parametrelerine yönelik literatür çalışmalarına tezin ikinci bölümünde yer verilmiştir. Üçüncü bölümde biyofilik tasarımın insanın psikolojik, fiziksel ve fizyolojik sağlığı üzerindeki etkileri ele alınarak, hastanelerde biyofilik uygulamaları ve deneysel ve yarı deneysel çalışmaları açıklanmıştır. Alan çalışması olarak seçilen dokuz hastanenin on dört maddeden oluşan biyofilik tasarım parametrelerine göre mimari analizi ve değerlendirilmesi tezin dördüncü bölümünde yer almıştır. Çalışma yönteminin uygulanmasında her hastane için öncellikle proje ile ilgili genel bilgiler verilmiştir ve biyofilik parametrelere göre mimari analizi yapılmıştır. Her analiz için ayrı sonuç tablolar halinde sunulmuştur. Yapılan analizlerin sonuçlarına göre, bulgular elde edilmiş ve değerlendirilmiştir. Önceki yapılan analizler ve teorik incelemelerin doğrultusunda, hastane binaları için özel biyofilik tasarım kriterleri geliştirilmiştir. Tezin sonuç bölümünde ise konu, Biyofilik hastaneler için bir tasarım rehberi, elde edilen veriler ve kuramsal bilgilerden çıkarımlar ile irdelenerek, tartışma ve sonuçlara ulaştırılmıştır.

Hastane veri kayıt elemanlarının kas-iskelet sistemi şikayet sıklığı ve ilişkili faktörler

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Amaç:Bu çalışma, hastanede bilgisayar kullanan veri kayıt elemanlarında kas iskelet sistemi şikayetlerinin sıklığını ve ilişkili etmenleri belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Gereç ve Yöntem: Toplam 224 veri kayıt elemanından 210'una ulaşılmış ve çalışmaya kabul eden ve katılım kriterlerine uyan toplam 185 (133 kadın, 52 erkek) veri kayıt elemanı dahil edilmiştir. Araştırma için Ege Üniversitesi Tıbbi Araştırmalar Etik Kurulları'ndan ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği'nden izin alınmıştır. Veriler yüzyüze uygulanan anket formu ile toplanmıştır. Kas-iskelet sistemi şikayet sıklığını belirlemek için Cornell Kas İskelet Rahatsızlık Anketi (Turkish Cornell Musculoskeletal Discomfort Questionnaire (T- CMDQ) kullanılmıştır. Elde edilen verileri değerlendirmek için, Windows ortamında, SPSS 18.0 istatistik paket programı kullanılarak çözümlemeler yapılmıştır. Tüm vücut ağırlıklı puanları ile iş dışında ve işten kaynaklanan ilişkili risk faktörlerini karşılaştırmak için Mann-Whitney U testi ve t-testi kullanılmıştır. Tüm analizlerde istatistiksel anlamlılık düzeyi olarak p< 0.05 alınmıştır. Bulgular: T-CMDQ'nun sonuçlarına göre, kas iskelet sistemi şikayetleri sıklığı açısından; en çok etkilenen bölgeler sırt (%82,7), boyun (%71,9), sağ omuz (%66,5), bel (%62,7) ve sol omuz (%61,6) olarak belirlenmiştir. İşi engelleme durumuna göre bölgeler sırasıyla sırt (%62,2), boyun (%41,1), sağ omuz (%34,6), bel (%31,4) ve sol omuz (%30,8) şeklindedir. Tüm vücut ağırlık puanları 91,97±120,11'dir. Tüm vücut ağırlık puan ortalamaları açısından cinsiyet, çalışılan klinik bölüm, işyerinde bilgisayar başında zaman geçirilen süre, çalışma ortamının uygunluğu, iş yükü, zorlayan/yoran/ağrı/acı veren araç/gereç ve zorlayan/yoran/ağrı/acı veren hareket/duruş , göz rahatsızlığını işle ilişkilendirme istatistiksel olarak anlamlı bir fark yaratmıştır. Sonuç: Bu çalışmada, hastane veri kayıt elemanların kas-iskelet sistemi şikayetlerinin uygun olmayan çalışma ortamı ve ergonomik koşullarla ilişkili olduğu ortaya konmuştur. Kas-iskelet sistemi şikayetlerinin sıklığını azaltmak için, işçilerin iş sağlığı ve güvenliği kapsamında gerekli ergonomik önlemlerin alınması ve etkili eğitimlerin verilmesi önemlidir. Anahtar Kelimeler; Bilgisayar; hastane veri kayıt elemanları; kas iskelet sistemi şikayetleri; iş sağlığı ve güvenliği; ergonomik

Hastanelerde dış kaynaklardan yararlanma uygulamaları: Ürdün Haşimi Krallığı Hastaneleri'nde dış kaynaklardan yararlanma uygulamalarının değerlendirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Diğer
Dış kaynaklardan yararlanma, örgüt içerisinde yürütülen hizmet veya işlemlerin üçüncü taraf bir hizmet sunucusuna devredilmesi ve bu temin sürecinin sözleşme ya da ortaklık yönetimi ile kontrol edilmesidir. Bu çalışmanın öncelikli amacı; tedarikçi seçimini etkileyen faktörlerin, dış kaynaklardan yararlanmanın ve yararlanmamanın nedenlerinin ve dış kaynaklardan yararlanmanın avantaj ve risklerinin tanımlanmasıdır. Ayrıca araştırma, tedarikçi seçimini etkileyen faktörlerin, dış kaynaklardan yararlanmanın ve yararlanmamanın nedenlerinin ve dış kaynaklardan yararlanmanın avantaj ve risklerinin, yöneticilerin sağlık alanındaki deneyim süresi ve yönetici pozisyonlarındaki deneyim süreleri arasındaki arasındaki farklılıkların da incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmanın evrenini Ürdün'deki kamu hastanelerinin orta ve üst düzey yöneticileri oluşturmaktadır. Çalışmada; kolayda örnekleme yöntemi ile %95 güven aralığında örneklem çekilmiş, 209 yönetici çalışmaya katılmıştır. Çalışmada, dış kaynaklardan yararlanmaya teşvik eden nedenlerin; maliyetleri düşürerek tasarruf sağlamak, idari işlerin büyüklüğünü sınırlamak ve bir hizmeti sunmak için gereken tesis ve ekipmanların yaratacağı dolaylı maliyetlerden kaçınmak olduğu bulunmuştur. Ürdün Hastanelerinde dış kaynaklardan yararlanmanın birtakım avantajları ve riskleri vardır. En çok algılanan avantajlar finansal tasarruf sağlamak, hizmet üretim maliyetlerini azaltmak ve kurum giderlerini daha iyi kontrol altına almaktır. En çok algılanan riskler ise; tedarikçiden kaynaklanan bilgi güvenliğine yönelik tehditler, tedarikçiye bağımlı hale gelme ve tedarikçi tarafından sunulan hizmetlerde denetimin zorluğudur. Tedarikçi seçimini etkileyen faktörlere yönelik yöneticilerin algılarında ve dış kaynaklardan yararlanmada yöneticilerin pozisyonlarına göre önemli farklılıklar olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, yöneticilerin dış kaynaklardan yararlanma kararlarında, sağlık alanındaki deneyim süresinin etkili olduğu belirlenmiştir. Çalışma sonuçları doğrultusunda, hastane yöneticileri arasında dış kaynaklardan yararlanma ile ilgili deneyim ve bilgi paylaşımının artırılarak hastanelerde dış kaynaklardan yararlanmayı benimsemeye yönelik çalışmaların artırılması önerilebilir. Anahtar Sözcükler: Dış Kaynaklardan Yararlanma, Hastane, Ürdün

Hâşim b. Muhammed el-Mağribî'nin (Ö. 1179 H.) Hısnü'l-Kârî fî İhtilâfi'l-Mekârîî adlı eserinin edisyon kritiği

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2012 Tefsir Bilim Dalı
Haşim el-Mağribî'nin (ö. 1179/1765) kaleme aldığı Hısnü'l-Kâri fi İhtilâfi'l-Mekârîî adlı eseri Kıraat alanında önemli bir konuma sahiptir.Bu eser hicri on birinci ve on ikinci yüzyıllarda yaşamış dönemin meşhur âlimlerinden Mustafa b. Abdurrahman el-İzmîri, Ali b. Süleyman el-Mansûri, Mustafa b. Ahmed el-Halîci ve birçok daha klasik âlimlerin görüşlerini içermektedir.Kıraat ilmi vahyin başlangıcından bu yana diğer İslami ilimler gibi sahasında mütehassısların yetiştiği ve değerli eserlere imza atılan bir ilim dalı olmuştur. Osmanlı tarihi bu kıraat uzmanlarının kaleme aldıkları sayısız eserle doludur.Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde müellifin hayatından, hocalarından, öğrencilerinden ve eserlerinden bahsedilmiştir. İkinci bölümde eserin tanıtımı yapılmış ve eserin içeriği hakkında detaylı bilgi verilmiştir.Üçüncü bölümde ise Hısnü'l-Kâri fi İhtilâfi'l-Mekârîî adlı eserin edisyon kritiği sunulmuştur. Metin, eserin İzmir, Süleymaniye ve St. Petersburg Kütüphane- leri'nde bulunan dört nüshası karşılaştırılmak sureti ile oluşturulmuştur.Eserde geçen ayet, ibareler, atıflar, şahıs isimleri ve eserler hakkında dipnotlarda açıklamalarda bulunulmuştur.

Hatay'ın bazı yöresel ürünlerinden mayaların izolasyonu ve izole edilen mayaların bazı probiyotik özelliklerinin araştırılması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Bu çalışmada Hatay'ın çeşitli yöresel ürünlerinden (salamura yeşil zeytin, karışık turşu, çökelek, ceviz reçeli, kabak reçeli, biber salçası, domates salçası, tuzlu yoğurt, karadut şurubu, pekmez ve sürk) maya suşları izole edilerek tanımlanmıştır. Ayrıca maya suşlarının probiyotik özellikleri araştırılmıştır. Araştırmada 72 maya suşu izole edilmiştir. İzole edilen maya suşlarının mikroskobik, morfolojik ve biyokimyasal tanı testleri incelenerek tanımlamalar yapılmıştır. Tanımlama testlerinin sonucunda, izole edilen maya suşlarının Pichia sp. %26.3, Zygosaccharomyces sp. %12.5, Candida sp. %12.5, Cryptococcus sp. %7, Debaryomyces sp. %,7 Kluyveromyces sp. %7 ve Citromyces %5.5, Saccharomyces sp. %4.16, Octosporomyces sp. %4.16, Dipodascus sp. %1.38, Hanseniaspora sp. %1.38, Rhodutorula sp. %1.38, Torulaspora sp. %1.38, Williopsis sp. %1.38, Filobasidiella sp. %1.38 ve Zygoascus sp. %1.38 cinslerine ait oldukları belirlenmiştir. Taımlanan mayaların probiyotik özelliklerinin belirlenmesi için uygulanan antimikrobiyal aktivite, mide asitliğine direnç, safra tuzu konsantrasyonu ve insan vücut sıcaklığı (37°C) değerlerinde gelişimlerinin araştırılması sonucu; Pichia anomala, Debaryomyces hansenii, Kluyveromyces thermotolerans, Saccharomyces cerevisiae, Kluyveromyces lactis, Candida membranaefaciens'in probiyotik olarak değerlendirilebilecekleri saptanmıştır. Anahtar Kelimler: Yöresel gıda ürünleri, maya, izolasyon, tanımlama, probiyotik

Hava yolu ile bulaşan bazı bakteriyel etkenlere karşı IgY teknolojisine dayalı klima filtre sisteminin geliştirilmesi

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2019 Diğer
Çalışmamızda, nozokomiyal pnömoni etkeni olarak sık tanımlanan, S.aureus, P.aeruginosa ve K. pneumoniae bakterileri kullanılarak hazırlanan antijenleri tavukların kas içine enjekte edilerek immünizasyonları gerçekleştirilmiştir ve antikorların etkinliği ELISA yöntemi ile değerlendirilmiştir. İmmünizasyon sonrası bakterilere karşı oluşan IgY antikorlarının saflaştırılması ve elde edilmesi için PEG 6000 kullanılmıştır. Elde edilen IgY antikorlarının etkinliği ELISA yöntemiyle tanımlandıktan sonra spesifik IgY antikorlar cam elyaf yapısına sahip olan filtreye capture ELISA yöntemi kullanılarak sabitlenmiştir. Her bakteri için geliştirilen IgY bazlı filtrelerin bakteri yakalama kapasitesini test etmek için anti-bakteri IgY içeren ve antikor içermeyen filtreler üzerine dört defa 1-20 dakika aralıkla bakteriler püskürtülmüştür ve filtrelerin arkasına konulan besiyerlerinde (kanlı agar ve EMB) koloni sayımı yapılmıştır. S.aureus, P.aeruginosa, K.pneumoniae ile immunize edilmiş ve edilmemiş tavukların IgY antikorlar arasındaki OD değerleri farklı dilüsyonlarda (1/100 ve 1/1000) karşılaştırıldığında; immunize olan tavukların yumurtalarından izole edilen IgY antikorların OD değerlerinin ODC değerinden daha yüksek olduğu saptanmıştır (p?0.05). S.aureus, P.aeruginosa ve K.pneumoniae'a karşı geliştirilen spesifik IgY antikorlarının bakteri yakalama kapasitesini test etmek için IgY antikorları farklı konsantrasyonlarda hazırlanarak (100, 200, 300, 400, 500 ve 750 µg/ml) filtreler kaplanmıştır. Bakteri konsantrasyonları 5x104, 3x107, 6x107, 7.5x107, 1.5x108, 3.0x108, 4.5x108 ve 6.0x108 cfu/ml olarak hazırlanmıştır. Püskürtme işlemi 1- 20 dakika aralıklarla test edilmiştir. Anti-S.aureus IgY içeren filtrelerde üreyen ortalama koloni sayısı 10 iken antikor içermeyen filtre arkasında 540 koloni sayılmıştır, anti-P.aeruginosa IgY içeren filtrede a 5-10 koloni saptanırken antikor içermeyen filtrede üreyen koloni sayısı 837 olarak sayılmıştır. Püskürtülen en uygun S.aureus bakteri konsantrasyonu 2x105 cfu/ml yoğunluğundayken P.aeruginosa bakteri konsantrasyonu 5x104 cfu/ml yoğunluğunda saptanmıştır. En etkili antikor konsantrasyonu anti-S.aureus IgY ve anti-P.aeruginosa IgY antikor içeren filtrelerde 500 µg/ml saptanmıştır ve en uygun zamanın ise 10 dakika olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçların istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir (p<0.05). Optimizasyon çalışmaları süresince anti-K.pneumoniae IgY konsantrasyonları ve püskürtme süreleriyle elde edilen sonuçlar arasında tutarsız bulgular saptanmıştır. Bu nedenle anti-K.pneumoniae IgY ile hazırlanan filtreler ile sonuç alınmamasının; I: immunizasyon sonrası etkili IgY oluşumunun olmamaması, II: antijen hazırlanmasından kaynaklanan nedenlere bağlı olabileceği, III: antijen eldesi için kullanılan suşa bağlı olabileceğini kaynaklandığı düşünülmektedir. Çalışmamızda elde edilen veriler nozokomiyal pnömoni etkeni olarak sık izole edilen bakterilere karşı tavuklardan elde edilen IgY antikorlarının

Haverzemin kitabı (1a-50b arası inceleme metin)

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2022 Türk Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
ÖZET Hz. Ali'nin kahramanlıklarını anlatan Ceng-nâme kitapları İslâm dünyası ve Türk edebiyatında önemli bir değer taşımaktadır. Aynı zamanda Arap ve Farslarda da önemli bir yere sahiptir. Hâver-Zemîn kitabı 5638 beyitten, 381 varaktan oluşan manzum bir Ceng-nâmedir. Eserin yazarı belli değildir. Eseri istinsah eden kişi Halil Münevver'dir. Elimizde bulunan Hâver-Zemin kitabı Hz. Ali'nin kahramanlıklarını anlatmaktadır. Eserde Türkçe, Farsça, Arapça sözcüklerde bulunmaktadır. Bunun yanında eseri diğer eserlerden farklı kılan Irak Türkmen Türkçesine ait kelimelerin de bulunmasıdır. Eser mesnevi tarzında yazılmıştır. Eserde Hz. Ali dışında birçok kahraman da yer almıştır. Anahtar Kelimeler: Hz. Ali, Hâver-Zemîn kitabı, Ceng-nâme, Ceng, Kitab-ı Hâver-Nâme

Hayran Hanım Dünbüli: Hayatı, eserleri ve Türkçe şiirleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2016 Diğer
Tezimizin konusu İran'ın Azerbaycan bölgesinde yazıp yaratmış olan Hayran Hanım Dünbüli'nin Hayatı, Eserleri ve Türkçe Şiirleri olduğu için ilk önce XIX. yüzyılda İran ve Azerbaycan'ın kısaca siyasi tarihi, edebi-düşünsel hayatı ve akımlarına değinilmiş, bu dönemde eserler vermiş olan kadın ediplerinden 37'i tanıtılmıştır. Ardından Hayran Hanım'ın (1780-1850) hayatı ve edebi kişiliği irdelenmiştir. Elde ettiğimiz yazma metnin transkripsiyonu yapıldıktan sonra ise metnin ayrıntılı dizin ve sözlüğü hazırlanmıştır. Tezin sonuna ise ilgili yazma metnin fotoları eklenmiştir.

Hayvansal kaynaklı esherichia coli izolatlarında bazı virulens genlerinin PCR ile saptanması

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Diğer
Bu çalışmanın amacı, evcil hayvan orjinli E. coli izolatlarında PCR yöntemi ile Stx1, Stx2, eae, STa, F41 ve K99'u kodlayan virulens genlerinin varlığını belirlemekti. Bu çalışmada 2010-2015 yılları arasında başta Bursa ili ve çevresi olmak üzere farklı bölgelerden, sığır, koyun, keçi, at, kedi ve köpeklere ait toplam 233 adet E. coli izolatı incelendi. Sonuç olarak, sığırlardan izole edilen 111 adet E. coli izolatı %5,4 oranında Stx1, eae ve Stx2 genlerini, %0,9 oranında Stx1 ve eae genlerini birarada ve %0,9 oranında da yalnızca STa ve eae genini taşıyordu. Toplam 25 adet koyun kökenli E. coli izolatı, %12 oranında Stx1 ve Stx2 genlerini birarada, %16 oranında Stx1 genini ve %12 oranında Stx2 ve %12 oranında STa genini taşıyordu. Keçi kökenli toplam 45 adet E. coli izolatı ise %4,4 oranında Stx1 ve Stx2 genlerini birarada, %22,2 oranında Stx1, %6,7 oranında ise Stx2 genini taşıyordu. Toplam 35 adet köpek kökenli E. coli izolatı ise %11,4 oranında eae genini taşıyordu. İncelenen örneklerin hiçbirisi F41 ve K99 genlerini taşımamaktaydı. E. coli O157:H7 serotipinin varlığını araştırmak amacıyla süpheli izolatlar Rapid Latex Agglutination Wellcollex E. coli (Remel®) Testi ile araştırıldı ve izolatlarda E. coli O157:H7 serotipi saptanmadı. Sığır, koyun ve keçilerde diarajenik E. coli varlığının göstergesi olan virulens genlerinin oranları sırası ile; Shiga toksijenik E. coli (STEC) %6,3, %40 ve %33,3; Enterotoksijenik E. coli (ETEC) %0,9, % 12 ve % 0 olarak saptandı. At ve kedilerde ise diarejenik E. coli saptanmadı. Sığır ve köpeklerde Enteropatojenik E. coli (EPEC) sırasıyla %0,9 ve %11,4 olarak saptanırken koyun, keçi, at ve kedilerde EPEC saptanmadı.

HAYVANSAL ÜRETİMİN ÖNEMİ VE SOMALİ EKONOMİSİNE KATKISI, GALGADUD BÖLGESİ ÖRNEĞİ

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2021 Diğer
Bu araştırma, Somali, Galgadud bölgesi Guricel ilçesinde göçebe hayvancılık işletmelerinin yapısal özelliklerini belirlemek ve sosyo-ekonomik analizini gerçekleştirilmesi, hayvancılıkta yaşanan sorunların ortaya konulması ve aynı zamanda hayvansal üretimin hem bölgesel ekonomiye hem de ülke ekonomisine katkısının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın ana materyallerini 2020 yılında Guricel ilçesinde hayvancılık yapan 50 adet göçer aile tipi işletmeden veri temini formu aracılığıyla elde edilen veriler oluşturmaktadır. Örnekleme metodu olarak rastgele örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre işletmelerde maliyeti oluşturan masraf unsurları arasında %41,5 ile işçilik masrafları birinci sırada yer almakta, işçiliği sıası ile%29,5 oranında gıda ve gıda olmayan ev tüketim masrafları, %12,1 ile su masrafları, %10,0 ile canlı demirbaş amortismanları, %4,2 ile veteriner-sağlık masrafları, %1,5 ile nakliye masrafları ve %1,2 ile pazarlama masrafları izlemiştir. İşletme gelirlerinin ise %33,8'i envanter kıymet artışından, %30,1'ı keçi satışı gelirlerinden, %16,7 koyun satışı gelirlerinden, %7,0 deve sütü gelirlerinden, %6,0 yavru gelirinden, %3,0'i deve satış gelirlerinden, ve %3.4 evde tüketilen süt değerinden elde edildiği tespit edilmiştir. Çalışma alanındaki göçebe hayvancılık işletmelerinin yıllık net karı 159 USD$ iken, mali rantabilitesi 1,4, rantabilite faktörü ise 4,1 ve fayda masraf oranı 1,04 olmuştur. Çalışmada göçebe hayvancılıkta yaşanan sorunlar arasında hayvan hastalıklarıyla yetersiz mücadele ve veteriner hizmetinlerine erişim, aşı ve tedavi maliyetlerinin pahalı olması, ılaç, aşı ve ulaşım eksikliği, yetersiz hayvancılık ıslah çalışmaları, kullanılan damızlık hayvanların yetersiz olması, düşük mera kalitesi ve su kaynaklarının sınırlı olması, eğitim ve sosyal güvenlik sistem imkanlarının yetersiz düzeyde olması, sermaye ve kârlığının düşük olması, kamu-devlet imkanlarının, teknolojik gelişme ve devlet desteğinin ve finansman imkanları yetersiz düzeyde olması, yetersiz altyapı ve tesisler ve hayvancılıkta yapılan yatırımlarının sınırlı olması ve kuraklık sorunları olarak sıralanabilir.

Haza Kitabu İskender-name

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2019 Türk Dili Bilim Dalı
Bu tez çalışması Vatikan Kütüphanesinde Türkçe Yazmalar bölümünde bulunan 145 numaralı, müellifi belli olmayan Ha?a Kitabu İskender-name adlı Arap harfli el yazması eserin ilk 45 varağı (90 sayfa) üzerinedir. Eserin yazılış tarihi belli olmamakla birlikte eserin dili incelendiğinde Eski Anadolu Türkçesinin son dönemine ait olduğu ve bundan dolayı eserin yaklaşık XV. yüzyılın sonu XVI. yüzyılın başında yazıya geçirildiği tespit edilmiştir. Bu tez çalışması Giriş, Dil İncelemesi, Transkripsiyonlu Metin ve Analitik Dizin bölümlerinde oluşmaktadır. Giriş Bölümünde İskendernameler konusu ele alınmıştır. Birinci bölümde eserin iç ve dış özellikleri yer almaktadır. İkinci bölümde eserin yazım özellikleri ve biçim özellikleri, Türkçenin tarihsel dönemleri ve günümüz Türkçesiyle, örnekler üzerinde karşılaştırılacaktır. Tezin üçüncü bölümü metinin transkripsiyon alfabesi ile Türkçeye aktarılmasından oluşmaktadır. Dördüncü bölümde eser içinde geçen sözcüklerin ve özel adların analitik dizinleri yer almaktadır. Tezde son olarak yararlanılan kaynaklar bulunmaktadır.

Hazar havzası (Kazakistan) güneyindeki petrollü jura-triyas yaşlı kayaçların organik jeokimyasal özellikleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2020 Diğer
Primorsk-Emba bölgesi Hazar Havzasının ana petrol ve gaz bölgelerinden birisidir. Primorsk-Emba bölgesinin petrol ve gaz kaynakları 5 ile 12 milyar ton petrol ve 2 ile 6 trilyon m³ doğal gaz arasında değişmektedir. Bu tez çalışması ile Hazar Havzasının güneyinde Primorsk-Emba bölgesinde bulunan petrol sahasındaki petrol oluşturabilecek sedimanter birimlerin organik jeokimyası ve petrol jeolojisi özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma alanı Doğu ve Batı bölümleri olarak iki bölümde ele alınmıştır. Petrollü seviyeler organik jeokimyasal açıdan değerlendirilmiştir. İnceleme sahasınin Batı bölümündeki Jura yaşlı birimlerden alınan 20 adet kayaç örneğine yapılan Rock-Eval pirolizi analizleri ile TOC, S1, S2, S3, Tmax, HI, OI, PI, PY ve S2/S3 değerleri incelenip organik madde miktarı, hidrokarbon üretme potansiyeli, organik madde tipi ve organik maddenin olgunluğu belirlenmiştir. Bu değerlerden Jura yaşlı kayaçların genel olarak zayıftan mükemmele kadar değişen bir aralıkta petrol potansiyeline sahip olduğu, organik maddenin Tip II (petrol eğilimli), Tip II-III (gaz-petrol) ve Tip III (gaz eğilimli) arasında olduğu ve olgunlaşma derecesinin olgunlaşmamış-erken olgun aşamada olduğu ortaya çıkmaktadır. Petrollü örnekler üzerinde de biyomarker analizleri gerçekleştirilmiştir. İnceleme sahasının Batı bölümünden 9 adet örnek ve Doğu bölümünden 42 adet örnek olmak üzere toplam 51 adet petrol örnekleri yüksek çözünürlüklü gaz kromatografisi (GC-HR) ile n-alkanlar ve isoprenoidler, gaz kromatografi-kütle spektrometre (GC-MS) ile terpanlar (hopanlar), steranlar / diasteranlar ve aromatik hidrokarbonlar değerlendirilmiştir. Gaz Kromatogramındaki n-alkanların dağılımınına göre genellikle analiz edilen petrol örneklerinde biyodegradasyonun gözlenmediği ve organik maddenin denizel kökenli olduğu belirlenmiştir. Pr/Ph, Pr/nC17, Ph/nC18, C26/C25 TT, C31 R/C30 H ve düşük homohopan indeksi oranlarına göre çökelme ortamının denizel/indirgen bir ortam olduğu ve C29/C30, DBT/P oranı petrolün karbonatlı kaynak kayadan türediğini işaret etmiştir. Gamaseran indeksi petrollerin birikmesi sırasında normal tuzluluk derecesine sahip deniz suyunu göstermiştir. Ts/Tm, Ts/ (?m+Ts), C29 20S / (20S + 20R) steran oranı, C29 ßß / (?? + ßß) değerleri ve aromatik hidrokarbonlara dayanan GC-MS ölçümünden çıkarılan MPI-1, 4-MDBT / 1-MDBT parametreleri petrol oluşum alanını göstermiştir. Vitrinit yansıması (Ro) analizine göre kaya örneklerin hidrokarbon üretimi için termal olarak olgunlaşmamış-olgun arasında olduğu, petrol örneklerin ise ileri olgun olduğunu belirlenmiştir. İncelenen petroller için karbon izotop (?13C), C28 / C29 steran oranı, norkolestan (NCR) ve nordiakolestan (NDR) oranı gibi biyomarker yaş parametrelerine göre petrol örnekleri genel olarak Mesozoyik (Triyas-Jura) kökenlidir. Ancak, Paleozoyik (Permiyen) son aşamalarına karşılık gelen düzeyler de bulunmaktadır. GC ve GC-MS analizleri sonucunda incelenen tüm petrol örneklerinin petrol-petrol ve pe

Hazar'ın hukuki statüsü sorunu

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans Türkçe 2015 Diğer
Hazar'ın hukuki statüsü sorunu politik sebeplere dayanmakla birlikte, meselenin hukuki boyutu da büyük önem arz etmektedir. Zira konuya farklı açılardan yaklaşan ve farklı tezleri savunan Hazar devletleri kendi iddialarını hukuki açıdan temellendirmeye çalışmaktadır. Sorunun çözümünün hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiği ise her kes tarafından kabul görmektedir. Biz bu çalışmamızda Hazar Denizi'nin hukuki statüsü sorununu objektif bir şekilde araştırmaya, sorununun nelerden kaynaklandığını, bununla ilgili tarihte ve günümüzde uygulamanın nasıl olduğunu, meselenin çözümü için hangi yolların ve yöntemlerin bulunduğunu ve problemin halledilmesiyle ilgili olarak bu güne kadar atılmış olan adımları incelemeye çalıştık.

Hazır tabanlı ile konvansiyonel olarak yapıştırılan polimer ağ kaideye sahip seramik braketlerinin klinik başarısı ve debonding özellikleri

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Doktora Türkçe 2017 Diğer
Amaç: Bu çalışmanın amacı, iki tip InVu seramik braketin klinik performansının değerlendirilmesidir. Bu braketlerin klinik performansı, tedavi sırasında başarısız braketlerin ve kanat kırıklarının sayısının kaydedilmesi ile ölçülmüştür. Mine yüzeyinin değerlendirilmesi, debonding işleminden sonra gerçekleşmiştir. Materyal ve Metot: Bu çalışmada, 40 hasta yer aldı. Bonding işlemi, iki tip InVu seramik braket kullanılarak, split-mouth yöntemiyle bir hekim tarafından gerçekleştirildi. Tedavi süresince (45,89 ± 2,0 hafta) başarısız olan (kopan) braketler ve ayrıca kanadı kırılan braketler kayıt altına alındı. Braket çıkarma süreci, bir ligatür kesici kullanılarak gerçekleştirildi. Diş yüzeyindeki kalıntı miktarını görsel olarak değerlendirmek için modifiye kalıntı indeksi (MRI) kullanıldı. Yatay çatlak değerlendirmesi transillüminasyon ile yapıldı. Bulgular: Hekimce kaplanan InVu seramik braketlerin kopma oranı %2,6 idi. Bu değer Readi-Base eXact InVu seramik braketler için %6,8 idi. Bu başarısızlık oranları istatistiksel olarak anlamlı bir fark gösterdi (P = 0,006). Premolar dişlerde kesici dişlere göre daha yüksek bir başarısızlık oranı ve alt arkta üst arka göre daha yüksek bir başarısızlık oranı olduğu görüldü. Bu bulgular istatistiksel olarak anlamlı bulundu (sırasıyla P = 0,000 ve P = 0,007). Cinsiyetin başarısızlık oranına etkisi istatistiksel olarak anlamlı değildi (P = 0,503). Her iki braket tipi kanat kırıkları için benzer sonuçlar verdi (P = 0,174). MRI skorlarında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık görüldü (P = 0,000). Her iki braket tipinde de yatay mine çatlakları gözlemlenmedi. Sonuç: Hekimce kaplanan InVu seramik braketler, Readi-Base eXact kaplamalı InVu seramik braketlere kıyasla daha düşük bir başarısızlık oranına sahiptir. Bonding işleminin her iki braket türü için de güvenli olduğu saptandı. Anahtar kelimeler: InVu seramik braketler; Başarısız braketler; Kanat kırıkları; Modifiye kalıntı endeksi.

Health financing in Indonesia prior to universal health coverage implementation: Value for money analysis

Thesis Number level Language Year Bilim Dalı
Yüksek Lisans İngilizce 2017 Diğer
Evrensel Sağlık Kapsamı (ESK), Endonezya dahil olmak üzere DSÖ üyesi ülkelerin nihai bir taahhüdü haline geldi. Bu çalışmanın amacı, Endonezya sağlık finansmanı sisteminin value for money etkinliğini daha iyi anlamamızı sağlamaktır. Bu çalışma ayrıca mevcut sağlık sisteminin temel bilgilendiricilerden ön değerlendirmesi yapılmasını sağlamaktadır. Value for Money analiz etmek için üç yöntem kullanılır: elde edilen sağlık sonuçlarına göre Endonezya sağlık harcamalarının genel tanımlayıcı verileri, veri zarflaması analizi (Data Envelopment Analysis) ve önemli bilgilendiricilerle yapılan görüşme. İlk iki yöntem, Endonezya'nın sonuçlarını, üç kategoriye ayrılmış karşılaştırmalı ülkelerle yani APEC üyeleri, düşük orta gelirli ülkeler ve orta HDI düzeyinde olan ülkeler olmak üzere karşılaştırmaktadır. Bu çalışmanın bulguları, Endonezya'nın son on yıl içinde çok az teknik etkinlik değişikliği ile düşük bir Value for Money sahip olduğunu gösteriyor. Endonezya, nispeten düşük sağlık harcamaları, özellikle kamu sağlık harcamaları ve cep payı yüksektir. Bu çalışmada kullanılan sağlık göstergelerinin tümünde zayıf puan aldı. Önemli muhbirler, mevcut sağlık sisteminin de verimsiz olduğuna inanmaktadır. Bu düşük kazanımların arkasındaki bazı rasyonel nedenler şunları da kapsayan kilit bilgilendiriciler tarafından ortaya koymuştur: 1) Azınlık yardımı 2) Koruyucu ve teşvik ediciden, iyileştirici sektörde daha yüksek vurgu 3) Coğrafi nedeni ve sağlık personelinin orantısız dağılımını içeren zayıf erişim; 4) Altyapı, hekim düzenlemesi ve sağlık personelinin eksik tedarikiyle ilgili kaynak yönetiminin zayıf olması; 5) Siyasal irade. Bununla birlikte, bu nedenleri araştırmaya yönelik derin araştırmalar teşvik edilmeye gerekmektedir. Anahtar Sözcükler Value for Money, Endonezya sağlık finansmanı, Evrensel sağlık kapsamı, Evrensel sağlık kapsamı, Verimlilik